Nationalgeographic Kelaynakları Kapak Konusu Yaptı
http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/0612/images/konu_buyuk_7.jpg[/IMG]
Dünyaca ünlü çevre ve doğa dergisi Nationalgeographic Aralık 2006 sayısında
Kelaynakları Kapak Konusu Yaptı.
<table id="featureIntro" cellspacing="0" cellpadding="0" border="0" <tbody <tr <td class="featureIntro" valign="top" height="24" "featureBrownSm" Yazı: Yıldıray Lise
</td <td class="featureIntro" valign="top" height="24" "featureBrownSm" Fotoğraflar: Selmet Güler
</td </tr <tr <td class="featureIntro" valign="middle" width="470" colspan="2" "featureBrownLg" "featureBlackLg" <p align="justify" Nesli tehlike altındaki kelaynakların koruma çalışmaları sonucu sayılarının artışı, Birecik’in sosyal hayatı ile turizmini de canlandırdı.... </td </tr <tr <td valign="top" width="493" colspan="2"
http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/0612/images/bg_feature_leadin_bot[/IMG]
.</td </tr </tbody </table .
<table height="400" cellspacing="0" cellpadding="0" bgcolor="#ffffff" border="0" <tbody <tr <td id="featureMainContent" valign="top" width="493" background="/ngm/images/bg_white[/IMG]" "featureMainCopy" <p align="justify" İlkbaharda, Birecik köprüsüne vardığımızda bizi selamlayan kelaynak sürüsünü her görüşümde "Babey, babey! Keçelaynaklar geliiyy!" cümlesini haykıran çocukları hayal ederim... Ben bu haykırışı hiç duymadım, ama Birecik’in yaşlılarından dinledim: "20. yüzyılın ilk yarısında, Şubat ortası olduğunda Birecik’te gemiler sahile çekilirdi. Davullar çalınır, koyunlar kesilirdi ‘kelaynaklar geliyor’ diye... Kelaynaklar baharın gelişini müjdelerdi; onların gelişi bereketin gelişiydi".Yöre halkının "keçelaynak" olarak adlandırdığı ve neredeyse kutsal saydığı kelaynak bir zamanlar sadece baharın habercisiyken, şimdi Birecik’in canlanan sosyal hayatını ve turizmini müjdeliyor. Birecik’e ulaşırken kelaynak sürüsüyle karşılaşmasanız da, köprüyü geçer geçmez sizi dev bir kelaynak heykeli karşılıyor. Ondan sonra da peşinizi bırakmıyorlar; sadece Belediye’nin değil, ilçedeki bazı işletmelerin logosunda, ilçe merkezindeki trafo binalarının üzerinde ve parklara verilen isimlerde hep bu başı tüysüz kuşlar var...Kaymakamlık verilerine göre bilim insanları, araştırmacılar, doğa korumacılar, kuş gözlemcileri, öğrenciler, yerli ve yabancı turistlerden oluşan 10.000’den fazla kişi her yıl kelaynakları görmeye, Birecik’e geliyor. Belediye Başkanı Abdülkadir Yüksel, yurtdışındaki örnek uygulamaların ışığında Birecik’in turizm potansiyelinin değerlendirilmesi için çalışmaya başladıklarını söylüyor ve ekliyor: "Kelaynaklar yok oluşun değil, doğa korumanın sembolü olsun istiyoruz". Birecik, dünyada kelaynakların ürediği üç bölgeden biri. Bu nedenle koruma çalışmalarının başladığı 1970’li yıllardan bu yana doğa korumacıların odağı haline gelmiş. İngiltere Kraliyet Kuşları Koruma Derneği (RSPB) uzmanı Jose Tavares, "Kelaynakların sayısı son 400 yılda giderek azaldı" diyor. 1950’lerin başında Birecik’te 1000’in üzerinde kelaynak yaşadığı belirtiliyor. Ancak 1956’dan itibaren hızla azalmaya başlıyorlar. 2005 yılı sayımlarına göre ise dünya popülasyonları (Fas, Türkiye ve Suriye) toplam 530 bireyi geçmiyor. Tavares, "Bu azalmanın temel nedeni, sıtma ve zararlı böceklerle mücadele için yoğun olarak DDT kullanılmasıydı. Bir kısmı da göç sırasında diğer ülkelerde avlanıyor ve uzun süren göç döneminde farklı nedenlerle telef oluyordu" diyor. Bir zamanlar Birecik’te kelaynakların telef olmasına neden olan tarım ilaçlarını kullanan çiftçilerin yerini, artık çok daha bilinçli çiftçiler almış. Yeni Akpınar köyünde çiftçilik yapan Ahmet Demir son yıllarda kuş gözlemciliğini de hobi edinmiş. Demir, turistlerin kuşları görmek için köylerine kadar gelmelerini heyecanla anlatıyor: "Daha önce kelaynaklar için sadece Birecik merkeze gelen turistler şimdi buraya özgü diğer türleri görmek için köyümüze kadar geliyor". Turistlerin ilgisi, köylülerin kuşlarla birlikte diğer canlıları da daha fazla sahiplenip korumalarına neden olmuş. Demir, "Köyümüze artık avcı sokmuyoruz" diyor. Birecikli Ahmet Aloğlu ise Doğa Derneği çalışmalarında gönüllü olarak görev alıyor. Kuş gözlemciliğine başladıktan sonra doğaya ilgisinin arttığını söyleyen Aloğlu, kelaynakların üreme döneminde izlenmesine yardımcı oluyor ve Doğa Derneği’nin koruma projelerinde çalışıyor. Onu en çok mutlu eden şeylerden biri ise yerli ve yabancı kuş gözlemcileriyle bu sayede kurduğu dostluklar... Kelaynakları korumaya yönelik çabaların başlangıcı, Türkiye’de doğa koruma konusunda örgütlü çalışmaların yeşermeye başladığı yıllara denk düşüyor. Bu nedenle nesli tehlike altında olan Birecik’in kelaynakları, o yıllarda bir doğa koruma sembolüne dönüşüyor. Türkiye’nin doğa koruma konusundaki duayenlerinden Tansu Gürpınar kelaynakların korunma tarihçesini şöyle özetliyor: "Kelaynakların soyunun hızla tükenmesi 1970’li yıllarda çevrecileri harekete geçirdi. Türkiye doğasının korunmasında etkin rol oynayan öncü sivil toplum kuruluşlarından Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin kuruluş kararını Belkıs Acar (Balpınar), Udo Hirsch ve ben 1975 yılında Birecik’te bir otelde almıştık. Derneğin kelaynaklı logosunu da kuş resimleriyle tanınan ressam Salih Acar çizdi". Kelaynakların korunmasına yönelik en önemli adımlardan biri ise 1977’de Orman Genel Müdürlüğü tarafından Kelaynak Üretme İstasyonu’nun kurulmasıyla atılıyor. Ancak yabanıl kelaynakların Birecik’e göçü 1989 yılında duruyor, geriye kasaba çevresinde yarı evcil olarak uçuşan kuşlar kalıyor... .<p align="justify" Detaylı bakmak için : http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/0612/konu.aspx?Konu=7. </td </tr </tbody </table .
.
Edited by - hazal1 on 12/13/2006 12:59:11 PM