-
Gülmek isteyenler okusun
Ne münasebet
Ablam evlenmeden önce saatlerce odamıza kapanır, sigara ve kahve ikilisi eşliğinde sırlarımızı dökerdik. Böyle anlardan birinde, kısık sesle "Müzik açalım mı? Babam yan odada, bizi dinliyor olabilir." dedim. Yan odadan gelen ve hala hatırladığımızda bizi kahkahalara boğan ses: "Ne dinleyecem sizi beee!"
Yanlış telefon
İşe giderken cep telefonumu evde unutmuşum, ama televizyon kumandasını almayı ihmal etmemişim.
Çocuklar kimden?
Annemle babam tartışıyor. Tartışma esnasında annemin kafası o kadar çok karışıyor ki, kendisini aldatmakla suçladığı babama "O çocuklar benden mi??" diyor! Zaten tartışma o anda bitiyor, gülmekten tabii.
Nur topu
İşyerinde küpe takan erkek arkadaşımıza babasından yorum: "Bir zamanlar nur topu gibi oğlum vardı; nuru gitti, topu kaldı!"
Düz mantık
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.
Toplamda
Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor. Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 YTL" diyor. Yapılan tetkikler sonucunda bir adet 50 Kuruş ve iki adet 25 Kuruş tespit ediyoruz. Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek konuyu kapatıyoruz.
Helallik
Tatile giden, hayat dolu yaşlı teyzemiz güya helalleşiyor. "Hadi çocuğum, hakkınızı helal edin, hayat bu; siz ölürsünüz ben göremem, veya siz kör olursunuz beni göremezsiniz..."
Köpük köpük
8 yaşımdaki yeğenim "Dayı nasıl oluyor da renkli sabundan beyaz köpük çıkıyor?" diye sordu. "Dur bir düşüneyim." dedim, hala düşünüyorum...
Araba sevdası
Annem arabasını torpidosu için dantel örecek kadar çok seviyor. Geçenlerde arabayı çarpmış ve farı kırılmış. Babamın anlattığına göre trafik polisinin önünde "Yavrumun gözü çıktııııı!" diye ağladığı için polisler heyecanlanıp ambulans çağırmışlar.
Hevesli
Kardeşime araba kullanmayı öğretiyorum. Çok hevesli... Bana; "Abi çok kolay yaa, aynı bilgisayar oyunu gibi!" diyor. Cevabım; "Hııı... Ama tek canın var..."
Potansiyel müşteri
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana: ''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.
Un merakı
Komşumuzun kızı ilk fırıncıya kaçtı. Geri geldi, 5 ay sonra un fabrikasının sahibine kaçtı. Bunlara annesinin yorumu; "Ben bu gızı una doyaramadım!"
Sütün faydaları
Sabah erken okula gidecek oğlumu uyandırmadan önce, kalkar kalkmaz içsin diye hazırladığım sütün bardak ebadını o kadar abartmışım ki, henüz uyanmaya çalışan, tek gözü açık oğlumdan gelen cümle: "İneğin kendisini getirseydin bari."
Emniyet kemeri
Nişantaşı-Kadıköy dolmuşu için bekliyoruz. Bir taksi geliyor dolmuş yerine. Ön koltuğa oturan kadın her normal insan gibi emniyet kemerini takıyor. Ancak şoför amcamız emniyet kemerinin iyice ortaya çıkardığı dekolteye bakmaktan yola bakamadığı için bir müddet düşünüyor ve içini çekerek kadına sesleniyor. "Abla, çıkar emniyet kemerini, böylesi daha emniyetli hepimiz için."
Arabam çalındı
2 gece önce arabasını otoparkta unutup eve dolmuşla dönen ve sabah "Arabam çalındı!" diye ortalığı kasıp kavuran ***** benim.
Kayıp aranıyor
Çok sevdiğimiz dedemi kalp krizi sonucu kaybettik. Sevilen bir esnaf olması sebebiyle cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katıldı. Biz taziyeleri kabul ederken uzun süredir görmediğim bir arkadaşım beni gördü ve geldi. "Bu kalabalık da ne böyle?" diye sorunca gayet normal bir şekilde "Dedemi kaybettik." dedim. Cevabı beni o an bile krize sokmaya yetti: ''Bu kadar insan hala bulamadınız mı?''
Giyim kuşam
Lacivert ceketi, gri pantolonu, kahverengi ayakkabısı ve siyah kemerini bir arada giyen babama annemin yorumu: "Toplama bilgisayar gibi olmuşsun!"
Cadaloz kaynana
İş arkadaşımın düğünündeyiz. Nikah kıyılıyor, imzalar atılıyor, gelin ve damadı tebrik etmek için ayağa kalkıldığında elektrikler kesiliyor. Biz hep beraber "Aaaa!" diye tepki gösterirken, arkadaşımın annesi oldukça yüksek sesle düşüncesini dile getiriyor. "Oğlumun daha ilk dakikadan hayatı karardı."
Direksiyon eğitimi
Sene 1993. Sevgilime (şu an karım olur kendileri) araba kullanmayı öğretiyorum. İzmir'in o zamanki halini bilenler bilir. Üçkuyular-Narlıdere yolu şimdiki gibi değil. Sakin... Stres olmasın, panik yapmasın diye çok karışmamaya çalışıyorum. Ayrıca çok sakin bir ses tonuyla konuşuyorum. Direğe 3 santim farkla geçiyor benim güzel sevgilim. "Direğe çok yakın geçtin hayatım." diyorum. Cevap "Hangi direğe?"
-
sabah sabah güldürdün beni müslüm abi. ellerine saglık paylaşım icin tşk,
Komşumuzun kızı ilk fırıncıya kaçtı. Geri geldi, 5 ay sonra un fabrikasının sahibine kaçtı. Bunlara annesinin yorumu; "Ben bu gızı una doyaramadım!":D:D:D en cokta bunu begendim,
herkes ekmek icin calışır ama fırıncılar ne icin calışır belki ondandır:D:D
-
Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkıyor. Karısına bile
söylemiyor sabaha karşı ikramiyeyi almak için Ankara'ya yola
çıkıyor. Tam Ankaraya gelmiş iken bir telefon. Arayan kayınbiraderi
---Nerdesin enişte?
---Dışarıdayım hayırdır.
---Çabuk eve gel
---Neoldu? çok mu acil
---Hemen gel ablam
---Yoksa hasta mı?
---Yok sizlere ömür
Adam telefonu kapattıktan sonra koltuğa yaslanır, yüzünde ince bir gülümseme, ellerini açıp duaya başlar.
" Ey güzel Allah'ım, verdikçe veriyon, verdikçe veriyon "
-
Buraya varsa fıkra yazında neşelenelim, son zamanlarda iyice karamsar olduk.
-
Paylaşım için teşekkür ederim.
" Ey güzel Allah'ım, verdikçe veriyon, verdikçe veriyon " :)
-
Türk Kadının Görevleri
Birinci vazifen bulaşık, çamaşır ve kocana
sahip çıkmaktır.Mevcudiyetinin yegane temeli
budur.Kocan en kıymetli hazinendir. Seni bu
hazineden mahrum etmek isteyecek kaynanan ve
görümcelerin olabilir. Birgün evliliğini
kurtarmak mecburiyetine düşersen vazifeye
atılmak için bulaşık ve çamaşırı düşünmeyeceksin.
Bu durum elektriğin ve suyun kesildiği anda
ortaya çıkabilir.Evliliğine tecavüz etmek isteyen
kaynanan görümcelerin ve hayatta emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Hayatta
kılıbık kocan zor bir ihtimalde olsa da başka bir bayana göz dikmiş olabilir. Aileniz fakru zaruret
içinde
harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey asil Türk kadını işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen
yuvanı kurtarmaktır. Anasının kuzusu olan kocanı adam etmek senin elindedir. İhtiyaç duyduğun
merdane dolabın sol üst köşesinde saklıdır
-
insanligin ilk varoldugu dönemde , adamin
biri seytani
yakalamaya karar vermis.
Ancak bunun için 40 yil Tanri'ya ibadet etmesi
gerekiyormus.
Karisiyla , dostlariyla ve bütün dünyayla
iliskisini
kesmis, kendisini ibadete adamis.
40 yil sora Tanri , ibadetinin
karsiligi olarak ona
agzi kapali bir sisenin içinde seytani sunmus.
Artik özgürmüs adam.
Dünyada neler olup bittigini görmek, nelerin
degistigini ögrenmek için sabirsizlaniyormus.
siseyi karisina teslim etmis, ona iyi sahip
olmasini söylemis ve disariya çikmis.
Kadincagiz seytani çok merak ediyormus.Ve
merakina yenilip sisenin agzini açivermis...
Açar açmaz da seytan siseden firlayip cikmis
ve gülmeye baslamis.
Merakina engel olamadin ve kocanin 40 yillik
emegini
bosa çikardin ' diye alay etmis kadinla.
Yok canim ' demis kadin. 'Sen hiç o sisenin
içinde olmadin ki
'Nasil olur? ' diye haykirmis seytan. 'Sen de
gördün...siseden çiktim ben ! '
'Hiç o sisenin içinde degildin,
inanmiyorum buna.
Nasil küçücük siseye girebilirsin ki? '
Kafasi atmis seytanin . 'Gireyim de gör !
demis ve yeniden sisenin
içine girivermis.
iste böyle...Adamin seytani hapsetmesi 40
yilini,kadinin ise yalnizca 5 dakikasini almis.
seytan da söyle isyan etmis Tanri'ya :
'TANRIM , MADEM KADINI YARATACAKTIN , O ZAMAN
BENi NEDEN YARATTIN ? '
-
Adamın biri hastalanıyor. O gün canı, işe gitmek istemiyor.İçinden Allah'a
> >şöyle bir dua edeceği tutuyor:
> >'Allah'ım, her gün işe gidip 8 uzun saat boyunca evim ve eşimin rahatı için
> >çalışıyorum. Eşim ise sadece oturuyor. Ne olur, bir gün benim yerime
> >geçip, ne kadar zor bir hayat yaşadığımı görmesini sağla.'
> >Hikaye bu ya, birdenbire adamın dileği yerine geliyor. Ertesi sabah ,
> >karısının bedeninde uyanıyor.
> >
> >Hemen yataktan fırlıyor.
> >Eşinin kahvaltısını hazırlıyor.
> >Çocuklarını uyandırıyor.
> >Elbiselerini hazırlıyor.
> >Onların da kahvaltılarını yaptırıyor.
> >Beslenme çantalarını hazırlıyor.
> >Çocukları okula götürüyor.
> >Eve dönüp, evi toparlıyor.
> >Yıkanacak bulaşıkları ve çamaşırları hallediyor.
> >Temizleyiciye götürülecek olanları eline alıp telefon faturasını ödemek
> >için bankaya gidip sıraya giriyor. Faturayı ödedikten ve temizlikçiye
> >uğradıktan sonra, akşam yemeği için alışverişe gidiyor.
> >Eli kolu dolu bir vaziyette eve dönüyor.
> >Bu arada öğlen oluyor.
> >Evi süpürmeye başlıyor.
> >Eşyaların tozunu alıyor.
> >Mutfağı siliyor.
> >Çocuklarının okuldan gelince yiyeceği keki pişiriyor.
> >Eee artık çocukları okuldan alma zamanı da geliyor. > >Yolda onlarla sohbet ediyor.
> >Okulda olanlar konusunda akıl fikir veriyor.
> >Eve geldiklerinde derslerini kontrol edip, çalışma masalarına oturmalarını
> >sağlıyor.
> >Süt ve kek getiriyor.
> >Bu arada yıkadığı çamaşırları ütülemesi gerekiyor. > >Ütü bittiğinde ancak akşam yemeğini hazırlayacak kadar vaktinin kaldığını
> >fark ediyor.
> >Hemen patatesleri soymaya başlıyor.
> >Salata malzemelerini yıkıyor.
> >Pilav için pirinci ıslatıyor.
> >Etleri çıkartıp, fırın için hazırlıyor.
> >Kocası eve geldiğinde, onu sofraya tabakları yerleştirirken buluyor.
> >Akşam yemeğinden sonra, önce eşinin kahvesini pişiriyor.
> >Masayı topluyor ve bulaşıkları hallediyor.
> >Eşinin ve çocuklarının ertesi gün giyeceği kıyafetleri kontrol ettikten
> >sonra çocukları yatırıyor.
> >Onlara hikaye okuyor.
> >Televizyon seyretmeye ve biraz da gazete okumaya salona dönüyor ki, eşi onu
> >yatak odasına çağırıyor.
> >Ne de olsa , adamcağız bütün gün onlar için çalışıp, yoruldu, şimdi
> >rahatlaması ve gevşemesi gerekiyor.
> >Bu da zaten onun görevi.
> >Ertesi sabah uyandığında hemen Allah'a yalvarmaya başlıyor :
> >'Allah'ım özür dilerim. Ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Karımın hayatını
> >rahat zannetmekle ne halt ettiğimi şimdi anladım. Lütfen beni eski halime
> >döndür.'
> >Allah cevap veriyor :
> >
> >'Evet, dersini aldığını görüyorum. Herşeyi değiştireceğim ama maalesef 9 ay
> >beklemek zorundasın, çünkü dün gece hamile kaldın.'
-
Hiristiyanın birisinin karısı yarı komaya girer öldü diye tabuta koyup kilisede ayin yapıp dusını ederler,tabut omuzlara alınıp çıkarken aniden SUTUNA çarpınca kadın kendine gelir hastaneye götürürler kadın iyileşir aradan 5-6 sene geçer bu defa kadın gerçekten ölür,tabuta kor kliseye götürür ayin yaparlar yine tabutlar omuza alınıp kliseden çıkacakken ölen kadının kocası arkadan var gücü ile bagırır;
LÜTFEN SÜTÜNLARA DİKKAT EDELİM.
-
yaaa çok güldüm ya ehuehuehue müslüm abi özellikle son fıkra harikaydı :))))))))))
2 fıkrayı daha önce duymustum oda cok komikti
fsoyarik abi senin fıkranda cok güzel hehehe
-
Müslüm abi paylaşımın için teşekkürler. Sabah sabah beni güldürdün ya Allahta seni güldürsün..En çokda buna koptum :D :D :D
Potansiyel müşteri
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana: ''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.
-
Yaşı kırklara gelmiş bir kadın, gece rüyasında Tanrı ile karsılaşmış. Kadın Tanrı`yı görünce hemen sormuş "Ne kadar yasayacağım" diye. Tanrı duşunmuş ve "Daha 40 yılın var" demiş. Kadın mujdeyi aldi ya, ertesi gun yogun bir calismaya baslamis. Hemen estetik doktorlarina kosmus, yuzunu gerdirmis, burnunu kaldirtmis, karin,kalca ve bacaklarindaki yaglari aldirmis. Sonra sac seklini degistirmis,en guzel parfumleri ve kozmetikleri kullanmaya baslamis. Tam bir afet olmus. Kimse 40 yasina geldigine inanmiyor, sanki bir genc kiz gibi.
Onunde 40 yil oldugunu biliyor ya onun keyfini cikaracak. Derken bir gun arabasiyla giderken karsidan gelen bir kamyona carpmis ve oracikta can vermis.
Tabii dogru obur dunyaya. Kadini melekler karsilamis tam yerini gosterecekler, kadin haykirmis "Tanri`yi gormek istiyorum, bana sozu vardi, tutmadi" diye.
Melekler caresiz kadini Tanri`nin huzuruna cikarmislar. Kadin ayni hiddetle
"Hani kirk yil daha omrum vardi, niye canimi aldin" demis. Tanri kadina bakmis bakmis sonra da "Kusura bakma cok degismissin, taniyamadim" demis.
-----------------------------------------
-
NASIL BİLSİN
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, bir şeyler yazdığını gördü :
-Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
-Mektup yazıyorum efendim.
-Yaaa...Kime yazıyorsun?
-Kendime...
-Peki, ne yazılı mektupta?
-İlahi doktor bey, deli misiniz siz? Mektubu daha almadım ki...İçinde ne yazdığını bileyim.
-
This is Arabic Teknoloji
Amerikalılar son model bir uçak icat edip göstermek için arapları davet etmişler,uçak havalanmış birden motorlardan birisi devre dışı kalmış araplar paniklemişler ama ekranda; dont panic this is amerikan teknoloji yazısını görünce rahatlamışlar,ikinci motor devre dışı kalınca tekrar ekranda aynı yazıyı görmüşler.üçüncü dördüncü derken bütün motorlar devre dışı kalmış ve ekranda tekrar dont panic this is amerikan teknoloji yazısını okumuşlar ve uçak saglam bir biçimde yere inmiş,arablar uçagı çok begenip aynısını yapıp amerikalıları davet etmişler,uçak havalanmış ve motorlardan birisi devre dışı kalmış ve ekranda,dont panic this is arabic teknoloji yazısını görmüşler,amerikalılar kendi aralarında bizimkinin aynısını yapmışlar diye konuşuyorlarmış,2. 3. 4. motor derken motorların hepsi devre dışı kalmış tabi amerikalılar çok rahat aynı yazı çıkmasını beklerken birden degişik bir yazı;dont panic this is arabic teknoloji ripit aftır mi eşhedü enla ilahe illallah ..............
-
Banka Soymak
Temel banka soymak sucundan yargilaniyormus.
Son celsede yargic karari okumus;
Temel"in sucsuz oldugunun anlasildigini, tahliyesine karar verildigini aciklamis..
Temel sevincle ayaga firlamis :
Uy cözünü sevdigumun hacim beyi, yani simdu bu paralar benim oldu degil mu?
Burada Balık Yok
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.