-
Fravun'un sonu....
İsrailoğulları, Firavun ve adamlarına yakalanmamak için Mısır'dan
uzaklaşırken bir deniz sahiline geldiler. İşte bu sırada da Firavun ve
askerleri onların görebilecekleri mesafeye ulaştılar. Firavun ve
askerlerini kendilerine doğru yaklaşırken görünce, Hz. Musa'nın
kavminde panik ve ümitsizlik hakim oldu. Firavun ve askerleri çok yakın
bir mesafedeydi ve görünürde kaçacak hiçbir yerleri yoktu.
Yakalandıklarını düşündüler:
İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten
yakalandık" dediler. (Şuara Suresi, 61)
İşte bu anda Hz. Musa tüm inananlara örnek bir tavır gösterdi. Allah'ın
kendisiyle ve inananlarla beraber olduğunu ve kendilerine mutlaka bir
çıkış yolu göstereceğini ümitsizliğe düşmüş olan kavmine hatırlattı:
(Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol
gösterecektir." (Şuara Suresi, 62)
Bunun ardından Hz. Musa Allah'tan aldığı "Asanla denize vur" (Şuara
Suresi, 63) vahyi üzerine asasını denize vurdu. Allah denizi bir mucize
olarak iki parçaya ayırdı ve aradan kuru bir yol kıldı. İsrailoğulları
hemen bu yola girdilerBiz, İsrailoğulları'nı denizden geçirdik; Firavun
ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. Sular onu
boğacak düzeye erişince (Firavun): "İsrailoğulları'nın kendisine
inandığı (ilahtan) başka ilah olmadığına inandım ve ben de
Müslümanlardanım" dedi.
Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk
çıkaranlardandın.
Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman
için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini
göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, Bizim ayetlerimizden
habersizdirler. (Yunus Suresi, 90-92)
Kızıl Denizin dibinde kalıntılar bulundu.Bronz araba tekerleği Fravunun savaş arabalarından birinin ön tekerleği olmalı.Araba tekerleği denizin
dibinde başka ne şekilde bulunabilir.Araba bir deniz taşıtı olmadığına
göre denizin yarılması mucizesinin kalıntıları ve ispatı olur bunlar.
Kuranda bahsi geçen Fravun tarihi kaynaklara göre II.Ramses olabilir.
Çünkü 40 yıldan fazla yönetici gelmemiş.92. Ayet mucizesi olarak II.
Ramsesin cesedi Mısır'daki Kahire Müzesinde sergilenmektedir.
-
cesedin duruş şeklinin Secde şeklinde olduğu söylenir, fotoğrafta bunu doğruluyor bence ,
İbret hemde ne ibret..!
-
-
Ben bir açıklama getirmek durumundayım. Kimse üzerine alınmasın. Çünkü bu hadise bir kaç senedir piyasada ve bu resim bazı dergilerde yayınlandı. Ayrıca o kadar ileri gidildi ki kartpostal olarak bastırılıp, güyya gayri müslimlere bununla tebliğe çıkıldı.
İŞTE SİZE TEFSİRLERDE YAZANLAR!
Bugün senin (denizde boğulan) bedenini senden sonrakilere ibret olsun için (denizden) kurtaracağız. Şüphesiz insanlardan bir çoğu ayetlerimizden gafildir. "font-size: 14pt" Milletlerin veya kavim halinde yaşayanların, yani kabile halinde ya*şayanların insanların genelde karakterinde şöyle birşey vardır. Büyük in*sanları kahramanlaştırmak, kahraman insanları ölümsüzleştirme meyli vardır. Hani bir adam çok büyük kahramanlıklar yapmıştır. Yiğitlikler göstermiştir derken ölmüştür ama halk onun hakkında efsaneler uydurur. O öldü ama "filan adam filan dağda görmüş, filan yerde filan adama yar*dım edivermiş kaybolmuş" gibi kahramanlıklarını yaşatmak isterler. "font-size: 14pt" Allah (c.c.) diyor ki: "seni senden sonrakilere öldüğünün bir alameti olsun için bedenini sudan çıkardık ve koruduk diyor. Bu ayet-i kerimenin tefsirinde çağdaş tefsire ilerimizden bir kısmı şöyle demiş: "Oradan onlar çıkarıldı" Bir kere çıkarıldığı konusunda geçmiş tefsircilerimizde, çağdaş tefsire ilerimizde birleşiyor. Denizden çıkarıldığı ve o insanın yani firavu*nun boğulup öldüğünü hem firavunun taraftarları, hem de Musa (a.s.)'m taraftarları gördüler. Yani "firavun ölmüştür" dediler. "font-size: 14pt" Eğer öldüğü görülmemiş olsa idi, cenazesi insanlar tarafından görül*memiş olsa idi, ayrıca hani firavun kendini ilahlaştırmış "Ben sizin Rab-binizim" demiş. Ona tapanlar bizim ilahımız kayboldu, yine o çeşitli yer- "font-size: 14pt" Serde görünür ve bizi korur derlerdi. Müslümanlardan da firavunun zul*münden korkanlar var. "Biz bu adamın ölüsünü görmedik, birgün yine selir başımıza bela olur" korkusu vardı. Allah (c.c.) ikisine de ayet olma*sı için onu denizin kenarına bir dalga ile atıveriyor, herkesde onu görü*yor. "font-size: 14pt" Çağdaş tefsircilerimiz diyor ki: "sonra onun taraftarları onu aldılar mumyaladılar ve şu anda da Mısır piramitlerinin herhangi birinde cesedi durmaktadır. Hatta isim vermiş filan batılı araştırmacı onun cesedi üze*rinde araştırmada tuz e ma relerin ide yani, deniz tuzunun varlığını göster*miştir, görmüştür diyor. Son bir iki sene içinde Türkiye de yapılan bir ya*yında da Kızıl denizin kenarında yapılan bir kazıda bir cesede rastlanmış ve o cesedin firavunun cesedi olduğu tesbit edilmiş, gibi bir yayında ya*pıldı. <p style="text-align: justify" class="MsoNormal" "font-size: 14pt" Biz ona veya buna inanma mecburiyetimiz yok. Ama şuna inanma mecburiyetimiz var. Rabbim "biz senin bedenini senden sonrakilere bir delil olsun için koruyacağız" buyuruyor. Yani öldüğü herkese gösteril*miştir.
Ayrıca ayrıntı için lüften
http://www.istanbulfm.com.tr/haber/?...e&mid=7855
adresine bakınız. Ve internette bir çok yerde safsata olduğunu bulabilirsiniz. .
-
Abi bak.aslında bu konu hocamızın konusu amma,acizane bildiklerimi anlatmak zorundayım.Daha öncede annesının Kur'anına karşı çıkan kızın maymun olması,Almanya da bir ormanın ağaçlarının LAİLAHE İLLALLAH şeklinde olması ,
Arının bal peteğine Allah yazması vardı.
İlk önce iyice inanmıştık.Ama sonra safsata olduğunu görünce ve öğrenince,şunu anladım.Bu elin gavuru bunları çıkartıpve tam manasıyla gündeme oturtup,sonrada müslümanların her şeye inanan (esefle)aptallar olduğunu ve sanki cahilliğimizi
yüzümüze vururcasına aksini yayınlıyorlar.
Biz Kur'an ve Hadiste ne varsa buna inanır,Geri kalanlarada inanmak zorunda değiliz.Sözün özü,Allahın varlığına ve birliğine
inanmak için mucizelere ihtiyacımız yok.Çünkü görebilen gözler için insanın bizatihi kendisi,ruhu ve bedeniyle zaten en büyük mucizedir.
SELAM VE DUA İLE.
-
Siz herhangi bir sitede okumuş tasdik etmiş ve yalan olduğunu iddia etmişsiniz.
Bizde herhangi bir sitede okuduk ve yalan olma ihtimali zayıf kanısına vardık,kesin olmamak kaydıyla....
Yani diyeceğim ikimizinde iddiası kesin diil...
İkimizde İngiltereye gidip,bizzat incelemede bulunmadık..
Siz sadece ALİ MURAT GÜVEN isminde bir yazarın tezini veya fikrini diyelim,kendinize düstur kabul edip,böyle bir açıklamada bulunmuşsunuz....
Sıradan bir yazarın fikri sizi niye bu kadar etkilemiş anlayabilmiş değilim....
Uzun lafın kısası; emin olmadan sağlam kaynak getirmeden veya ortadaki tezi,kesin çürütecek deliller sunmadan açıklama yapmasanız daha iyi olur bence....
-
Ufffffffff Forumlara yazılanlar okunmuyor abiciğim ya.
Saatlerce, kitap indirip raftan, 4 tane tefsir kitabından yunus suresi 90-92. ayetlerin tersirlerine bakmanın hepsi boşa gitti.
-
-
BENİMKİ SENİNKİNİ DÖVER! HAYATIMDA UNUTAMADIĞIM VE BANA DERS OLAN BİR OLAY.
Bu düşünce hoş değildir. Beni üniversite yıllarımdı. Derslere katılır, Kahire'de nerde bir panel, konferans, sohbet varsa mümkün mertebe kaçırmazdım. Allah selamet versin, İlyas hocamız, Şeyh muhyiddin efendi nin okul dışında harici derslerine katılırdım. Rahmetli mustafa meşhur, Şeyh Abdulgafur (Müfessir) Abdussabur şahin'in cuma hutbeleri, Şeyh Hüseyin Ebu Ferha'nın hem hutbeleri hemde cuma sonrasında 20 dakika derslerini hiç kaçırmazdım. (Şeyh Prof. demektir)
Bir gün hiç unutamıyorum. Muhyiddin hoca efendi ile ders yaparken, Ebu davud'un rivayet etttiği bir hadis örnek verildi. Hadisi tam hatırlamıyorum ama, Üniversitenin Hadis Bölününde olmam münasebeti ile, kitapları çok karıştırıyordum. Ama verdikleri örnek bana yanlış geldi. Çünkü o hadisi ezberleyordum ben. Üniversite ile evimizin arası belediye otobüsü ileyaklaşık 40 dk falan sürüyordu. Ben yolda hadis ezberlerdim.
Bende itiraz ettim. Bu hadis öyle değildir efendim dedim. Oradaki herkes bana itiraz etti. Ben üsteledim. Hadisi bizzat kitaptan ezberlediğimi ve doğru bildiğimi söyledim. Yine itiraz ettiler, yanlışımı izah etmeye çalıştılar ama, bu defa iş benimki seninkini döver meselesine geldi. Eeeeeeeee kolaymı El-Ezher üniversitesi Hadis Kürsüsü 4. sınıf öğrencisiyim.
Gittim evden Ebu davut'un ilgili sayısını getirdim. Baktık ve benimki doğru.
Bunlar hayır dediler. Yine kabul etmediler.
Ertesi sabah işi gücü bıraktık. Muhterem Büyüğümüz Yusuf el kardavi'nin evine gittik. Çok büyük bir kütüphanesi vardı. Yani 10 binlere ulaşan bir kütüphaneydi. Kendisi Suudi arabistanndaymış. İzin istedik ve içeri girdik. Ebu davut'un bir kaç değişik baskılarını raflardan bulup getirdik. Ebu davutun şerhlerini getirdik.
SONUÇ:
Bendeki nüshasının baskısındaMatbaa hatası varmış. http://www.Nizipbilisim.com/gif/wallbash[/IMG]
Edited by - İ.H.Er. on 10/4/2006 11:24:32 PM
-
VE FİRAVUN UN TORUNLARI .TARTIŞMASIZ GERÇEK OLAN BU
Edited by - oktay.cankesen on 10/9/2006 1:48:45 PM
-
Benkarikatürü çözemedim desem inanırmısınız?
-
israilinde sonu böyle olur belki...
-
İşte yine büyük bir uyuşturcuyla karşı karşıyayız, beyler hala anlamıyormusunuz dış güçler bizi hep bu safsatalarla uyuttu kafamızı fikrimizi hep bu felsefi konularla doldurup bizi olmadık şeylerle meşgul ettiler, yok derisinde allah yazan kuzu doğmuş yok muhammet yazan orman bulunmuş yok şu yok bu, bizde vay be allahın mucizesine bak bize mesaj gönderiyor deyip senelerce beynimizi uyuşturup durmuşuz, allahın mucizesini aramaya gerek yokki zaten çevrene baktığın her şeyde allahın bir mucizesi yokmu, bir tohumdan koca bir ağaç olması bir emriyodan canlıların doğması bunları görüpte allaha inanmamak zaten saçma olur, artık eğitimle ilimle bilimle uğraşalım.
-
o bi kız varmıs işte sonra maymun olmus falan filan sonra bi baktımdünyaca ünlü heykeltrasın sergisinde balmumundan yaptıgı eseri.. ya neden böyle yapılıyo anlamıyorum neden bi ara heryerde o kagıtlarla gezenler vardı bende cok korkmutum neden korkutuyolar böyle yaa
-
Aslında bu resim ile ilgili bişey yazıp nette yayınlasam inanan çok olur...Bi densemmi acaba...?