Su gelir güldür güldür ama...

Aması şu: türküdeki gibi bizi güldürmüyor. Çünkü aşağıdaki haberde yazan proje gerçekleşmeden önce bazı tedbirlerin alınması gerekir.
http://www.nizip.com/showthread.php?...d=1#post121410

Niye mi? Sebebi ise şu:

Bilinçsiz Sulama Harran Ovası'nda Tuzlanmayı Artırdı



Şanlıurfa'da Bilinçsiz Sulama ile Birlikte Taban Suyunun Yükselmesi ve Artan Tuzlanma, Harran Ovası'nı Tehdit Ediyor. Uzmanlar, Bir Başka Tehlike Olan Erozyonun Önlenmesi İçin Ağaçlandırmanın da Şart Olduğunu Söyledi.

Şanlıurfa'da bilinçsiz sulama ile birlikte taban suyunun yükselmesi ve artan tuzlanma, Harran Ovası'nı tehdit ediyor. Uzmanlar, bir başka tehlike olan erozyonun önlenmesi için ağaçlandırmanın da şart olduğunu söyledi.

Harran Ovası'nda, yoğun pamuk tarımı ile birlikte bilinçsiz sulama ve tarım yöntemlerinin uygulanması sonucu taban suyunun yükselmesi, tuzlanma, erozyon her geçen yıl artıyor. Akçakale ilçesinde 3 bin 400 hektar tuzlu, 6 bin 700 hektar da aşırı sulak alan bulunurken, ayrıca 20 bin hektar alan da ikinci ve üçüncü sınıf tuzlanma tehdidiyle karşı karşıya. Bilinçsiz sulama ve yetersiz tesviye nedeniyle günde 450 ton toprak erozyon yoluyla kaybediliyor. Verimli Harran Ovası'nı tehdit eden tuzlanma, erozyon ve taban suyunun yükselmesini engellemek için bölgede Köy Hizmetleri Müdürlüğü'nün geçtiğimiz yıl başlattığı çalışmalar sürüyor. Drenaj çalışmalarının yapıldığı arazide ayrıca çiftçiler de aşırı sulama konusunda uyarılıyor.

GAP projesinin bereket kaynağı olarak adlandırılan Şanlıurfa'nın Harran Ovası, Fırat Nehri suyuyla bereketlenmesi beklenirken yanlış sulama ve yetersiz drenaj kanalları nedeniyle yerini yavaş yavaş kuraklığa bırakıyor. Özellikle Harran ve Akçakale ilçelerinde binlerce dönümlük arazi kullanılamaz hale geldi. Bölgedeki pek çok toprak sahibi, tarım işçisi olarak batıya doğru göç ediyor. Uzmanlar, Harran Ovası'nda 150 bin dönüm arazinin tuzlanma nedeniyle kullanılamadığını, bölgenin yüzde 30-40'ının aynı tehditle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor. Çiftçi yetkililerden yardım beklerken, uzmanlar çiftçiyi çok sulama yerine uygun sulama tekniklerini kullanmaları konusunda uyarıyor.

Harran Ovası'nın Akçakale bölgesinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili bir çalışma yapan İl Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, alınan tedbirlere ek olarak bölgede ağaç dikilmesinin de faydalı olacağını söyledi. Yetkililer, tehlikenin olduğu arazide yapılacak teknik çalışmaların yanı sıra tuzlanma problemine karşı en iyi çözümün tuza ve soğuğa dayanıklı okaliptüs, fırat kavağı, ılgın, zeytin, iğde gibi ağaçların tarla kenarlarına dikilmesi olduğunu belirtti.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Ali Çullu, 1995 yılından sonra kademeli olarak artan taban sularından dolayı oluşan aşırı yüksek buharlaşmanın toprakta tuzlanmaya neden olduğunu söyledi. Çullu, burada dikkat edilmesi gereken en önemli konunun, taban suyunun yükselmemesi olduğunu kaydetti. "Uygun sulama metotları veya drenaj kanallarını fazla açarak taban suyunu belli bir derinliğin altında tutmak gerekiyor" diyen Çullu, "Bunu gerçekleştirebilirsek, iklim sıcakta olsa hiçbir şekilde tuzlanma olmaz" dedi.

(MD-FÖ-CC-Y) (İhlas Haber Ajansı) 09.09.2007

Bu sonuçların İlçemiz ve çevresinde yaşanmaması için çiftçimizin eğitilmesi gerekir. Fazla sulama=verim artışı olmadığı çiftçiye aktarılmalıdır...

Öncelikle bu konuyu gündeme getiren Fatih kardeşime teşekkür ederim.
Yalnız sözü edilen Harran ovasındaki bilinçsiz sulama yapılarak, toprağın aşırı derecede tuzlanması gerçekten çok vahim bir durum.Ben bundan 10 yıl önce Gap İdaresi Bölge Müdürlüğünde görev yaparken bu olaya birebir şahit oldum.Atatürk Barajından suyun alınarak Ş.Urfadaki sulama tünellerinden Harran ovasına su verildiğinde bu güne kadar öyle büyük miktarda suyu görmeyen çiftçiler birden bire suya kavuşunca, acaba daha fazla ürün alabilirmiyim diyerek; toprağı aşırı derecede suladılar.Bu sulama ise aksine toprağa yarar değil zarar getirdi dolayısı ile GAP 'ı 10 yıl geriye götürdü.Şu an itibarıyla Türkiyenin en bereketli toprakları olan Harran ovası yeni yeni kendine gelmeye başladı tabiki 10 yıl zaman kaybı ile.

Bilinçsiz sulama, fazla sulama yada adına ne denirse densin, esasında sulu tarımı bilmeyen fakat GAP örneğinde olduğu gibi su ile sonradan tanışan çiftçilerin ve çiftçileri yönlendiren İl, ilçe Tarım Müdürlüklerinin ve Ziraat mühendislerinin katkılarıyla yaşanan bu sorunların temelinde, bir çok sektörde olduğu gibi Tarım sektöründe de teknik bilgi ve tecrübe yetersizliğinin yanında aşırı ürün beklentisi yatmaktadır.

Aşırı sulamanın etkisi ile meydana gelen tuzlanmayı önlemenin en etkili yollarından biri de damla sulama sistemlerinin yaygınlaşarak salma sulama, arıktan sulama yöntemlerinin terkedilmesidir.

Gap bölgesinde erken davranılarak belki tuzlanmanın önü nispeten de olsa kesildi ancak yıllar önce Konya ovasında meydana gelen tuzlanmanın etkilerinin ortadan kalkması için daha uzun yıllar var...

Sonuç olarak bence fazla sulama sonucu meydana gelen tuzlanmanın önüne geçilebilmesi için gerekli uygulamalar çiftçilerin insiyatifine bırakılmadan kanuni müeyyidelerle kontrol altına alınmalıdır.