Nizipli yaşadığı hemen her olay üzerine türkü söylemeye meraklıdır. Bu türküler genelde uzun hava biçiminde olmakla birlikte kimi zaman da çok bilinen bir türküye benzetilerek söylenir. Nizipli türkü yakmak yerine türkü dizmek der.
Yazdırılabilir Görünüm
Nizipli yaşadığı hemen her olay üzerine türkü söylemeye meraklıdır. Bu türküler genelde uzun hava biçiminde olmakla birlikte kimi zaman da çok bilinen bir türküye benzetilerek söylenir. Nizipli türkü yakmak yerine türkü dizmek der.
Harçlıksız kalan bir delikanlının anasının keçisini nahır dönüşünde kasaba satması üzerine düzdüğü türkü şöyledir.
Bir keçi geliyor dört kıçı kara
Künyesi verildi karakollara
Anam duyar ise düşer yollara
Uy geçi geçi sakallı geçi
Dönemeçten çıktı nahırın ucu
Karşıdan göründü mahallenin piçi
Kasaba satıldı zavallı geçi
Uy geçi geçi boynuzlu geçi
Amcasının kızı Leyla'yı, kendisine verilmediği için 17 bıçak darbesiyle öldüren genç üzerine düzülen türkü ise şöyledir.
Leylam kalk gidelim yolumuz ırak
Yolumuza kurdular demirden tuzak
Başımıza geleni Leylam destana yazsak
Demedim mi sana Leylam sonu ayrılık
Gelin kızlar gelin Leyla yatıyor
Ah ile vah ile canın veriyor
Yoksul halka bedava dağıtılmak üzere gönderilen Sümerbank kumaşlarının ilgili memur tarafından el altından satıldığı söylentisinin yayılması üzerine ise şöyle bir türkü düzülmüş Nizip'te;
Çifte gözlük takarsın
Alttan alttan bakarsın
Gözün kör ola herif
Sümerbank'ı satarsın
Nizipli üzücü olayların hemen hepsi için bir türkü düzmüşse de bunlar zamanla unutulup gitmiştir. Özellikle Suriye sınırında kaçakçılık olayları nedeniyle jandarmalar tarafından vurulanlar için söylenen yanık türküleri anımsayan yok gibidir. Şimdilerde tümüyle unutulmuş olan Ezo Gelin türküsü de bunlardan biridir.
Bir ördek uçurdum Uruş Gölünden
Tilsevet Gölüne battı mı dersin
Bir haber alsam Zambır köyünden
Bir telini Şibip'e attımı dersin
Urgunda sacır var geçmez arayı
Avcılar kaçırdı bahtı karayı
Şaine küllüğü hem zugarayı
Bu üç köyü şavkı tuttu mu dersin
Kerpiçtendi şu Kozbaş'ın yapısı
Deve hüyükten geçer geçit kapısı
Sana kurban olsun Suriye'nin hepsi
Sahiplerin seni sattı mı dersin
Neneyle yazısı kara neneyle
Çık Suriye dağlarına doğru bize el eyle
Gelmez miydin bir saat yanımda kalmazmıydın
Ben gitmem benim yarim var diyemez miydin
Nen eyle yazısı karam neneyle
Çık Suriye dağlarına bize el eyle
1936'da meydana gelen ve tüm ülkeye yayılarak halk müziğinin en bilnen türkülerinden biri haline gelen Ezo Gelin türküsünün düzülmesine neden olan olayı ise Ezo Gelin'in kocası Şido Hanifi şöyle anlatır.
"Bizim Ezo ile evlenmemiz değişik usülü ile oldu. Ben kızkardeşimi Ezo'nun ağabeyine verdim, Ezo'yu aldım." Evliliğimiz sırasında bir gün Ezo'ya bir tokat attım. Ezo bana küsüp ağabeyinin evine gitti. Ben de gidip kızkardeşimi aldım. Altı ay tadar böyle yaşadık. Bu arada kimse bizi barıştırmak için bir çaba göstermedi. Sonunda Ezo'nun ağabeyi haber gönderdi; benim avradı getirsin Ezo'yu götürsün, diye. Ben de haberciye "Ezo kendi küstü, kendi gelsin, on güne kadar gelmezse Ezo benden boş olsun. Kendi de bacımı boşasın" dedim. Ama Ezo gelmedi. Sonra da duydum ki, Ezomu Suriye'nin bir köyüne gelin vermişler. İşte o zaman ağlayarak bu türküyü düzdüm.
Ezo Gelin benim olsan seni vermem feleğe
Güzel yosmam başın için salma beni dileğe
Anası huridir de kendi benzer meleğe
Nen eyle de ah Ezo Gelin nen eyle
Çık Suriye dağlarına bize el eyle
Ezo Gelin çık Suriye dağlarının başına
Güneş vursun kamerinin kaşına
Bizi kınayanın bu ayrılık gelsin başına
Nen eyle Ezo Gelin nen eyle
Çık Suriye dağlarının başına bize el eyle
Ne var ki, Kubbunlü aşık Abdil akkurt, Şido Hanefi'nin dostu olduğunu ve ondan türküyü dinlediğini, bu ikinci Ezo Gelin türküsünün başkaları tarafından düzüldüğünü söylemiştir. Ezo Gelin türküsü Malatyalı Fahri Kayahan'ın taş plağa kaydedilen yorumuyla, en güzel türkülerimizden biri olarak halk müziğimizdeki yerini aldı. Adına türkü düzülen Ezo Gelin'in mezarı Eylül 1999'da Suriye'den getirilerek Uruş köyüne nakledildi.
1950 yıllrında güzel sesiyle Niziplilerin gönlünü kazanan deli mehmet in söylediği türküler taş plaklardan dinlenirmiş.
düşündüm alacakaranlığında ömrün
bir çocuk vardı güneyde
gözlerinde gök mavisi
bir akşam aydınlığı
bir hasret vardı içinde,bilmediği memleketlere
bir çoban türküsü yalnızlığında
düşünürdü uzakları
Çok güzel bir konuya temas etmişsin
Görüldüğü gibi her türkünün bir hikayesi vardır.
Bu konuda bir araştırma çok iyi olurdu.
Ezo Gelin başlı başına Nizip tanıtımı için önemli bir konu
ancak şu anda bir televizyon kanalında oynayan film açıkçası
Ezo Geline bir hakaret bir saptırmadır.
Biz ezo gelinin gerçek hikayesine sadık kalacak bir eser bekliyorduk
babam bazen içerlenip bir türkü söylerdi..
bilmediği yerleri hımey hımey de- yoy oy oy derdi.
bende -baba sen bilmin yaw-derdim:))))
...
türküler susmaz kardaşlık*
....
bence Nizipimizin türküleriyle ilgili geniş derlemeler lazım.
DERLEME DE YANİ, ŞÖYLE.Memleketteki haci emmileri tek tek görmek lazım.önce 'anlat hele dayı' diyeceksin.3 saat anlatacak.he haci emmi evet emmi allah allahh.yok yaw emmi-diye diye uykun gelecek.sonra 'haci emmi var mı eski türkülerden estir bir tane' diyeceksin.onu da not alacaksın:))).kolay dava değil.
böyle bi konuya degindigin için tşk ederim mehmet kardeş
onemlı degıl kardes
ORDAN BİR ATLI GEÇTİ ..........DEVAM EDER BOYLE ATLI HP GEÇE DURUR
Nizip'e ait sarkı turku ne warsa bulmak ıcın bıraz caba gosterelım arkadaslar daha neler neler war
aslında bunları bulabileceğimiz bir kaynak olmalı ama nerde bilenler varsa lütfen yazsın
bende oyle dedım ama daha kımseden ses çıkmadı bakalım ne olacak
ÇOK GÜZEL BİR KEÇİNAME DİLİNE SAĞLIK
Fes Başına Fes Başına - Azmi Körükçü - Bu Türkünün Yöresi Nizip
Fes başına fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Başım ağrıyor başım ağrıyor
Başına kurban olayım
Sabah pazara varayım
Başına bir fes alayım
Fes başına fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Kaşım ağrıyor kaşım ağrıyor
Kaşına kurban olayım
Sabah pazara varayım
Kaşına hıdat alayım
Hıdat kaşına fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Gözüm ağrıyor gözüm ağrıyor
Gözüne kurban olayım
Sabah pazara varayım
Gözüne sürme alayım
Sürme gözüne sürme gözüne
Hıdat kaşına fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Burnum ağrıyor burnum ağrıyor
Burnuna kurban olayım
Sabah pazara varayım
Burnuna hızma alayım
Hızma burnuna hızma burnuna
Sürme gözüne hıdat kaşına
Fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Dişim ağrıyor dişim ağrıyor
Dişine kurban olayım
Sabah pazara varayım
Dişine fıstık alayım
Fıstık dişine fıstık dişine
Hızma burnuna sürme gözüne
Hıdat kaşına fes başına
Püskülü ben olayım
Püskülü ben olayım
Gitti Kış Geldi Bahar
Gitti kış geldi bahar dayanmaz oldu ahıma dağlar
Güller ağyarın başına her vefasıza bel bağlar
Ey felek kaddim bükülü na-murat ettin beni
Ben muradım almış iken tarumar ettin beni
Nizipli Deli Mehmet
Nizip
Karşı Dağda Kara Tabur Ordu Var
Karşı dağda kara tabur ordu var
Her yiğidin de yüreğinde derdi var
Herkesin de vatanı var yurdu var
Vatan için beni bu dağa gönderin
Türklük namına canım feda ederim
Mehmet Şenses
Nizip
Gaziantep, Nizip'e aittir. Rıfat Kaya tarafından derlenmiştir. Uzun Hava Rept. No: 979
saolasın kardes
Nizip sitesini gerçektende çok güzelleştirdiniz aradığımız herşeyi bulabiliyoruz ellerinize sağlık..
Nizipte aşık çok olduğu için şarkılarımızda o kadar çok ki sayısı belli değil hepsi dertli şarkı söylemek için az birşey aşık olmak bile yetiyor mesela barak havalarımız
sızlerde destek olun bıze
şu nizibin suyu bulanık akar
ölüm aney ölüm derdiyden ölüm
tama benim derdim bana da yeter
ölüm aney ölüm derdiyden ölüm
benim bildiğim kadarıyla bu nizibimizin türküsüyde ama şuan anonimleşti önüne gelen söylüyor
kardes boyle bır turku yok bnu sen mı yazdım