***cumhuriyet Lisesi Barak Ovasindaydi***
Bir uzun havadır Barak Ovası, fıstık ağaçlarının dansı, zeytinlerin barışıyla, öyükleriyle, Karkamış'a savrulup giden, Uzun bir havadır türkü tadında. Barak ovası gezimize İkizce’den başlayarak yola çıktık. Burdaki insanların yaşamlarının, dövmeli kadınların, çocukların ve meşhur toprak damlarının güzelliğine dalarak fotoğraf çekmeye başladık. Köylülerle muhabbetten sonra Çütlük Köyü'ne yol aldık. Çiftlik Köyü'nde 23 Nisan Etkinliklerini fotoğraflayarak, öğrencilerin coşkusunu, sevincini yaşadık. Dedemizin odasında barak insanının sıcaklılığıyla hazırlanan kahvaltımızı yaptık(ELLERİNİZE SAĞLIK ) birçok insanla konuşarak çevreyi fotoğrafladık ve hiç biri de çekmeyin, niye çekiyorsun? Diye söylenmeyerek, canı gönülden pozlarını vererek doğal yaşamlarına devam ettiler. Hele bir de Cennet nenemiz vardı ki herhalde hiç birimiz unutmayacağız, o gözlüğü altından bakışını, yüzündeki dövmesiyle, gülümsemesini Ve bu köyü gözetleyen Höyüğe doğru yol alarak tarihin izlerini takibe başladık. Höyüğün tepesine çıktığımızda barak ovasının uzun bir hava olduğunu, savrulup aktığına şahit olduk.
Karkamış'a doğru yol aldığımızda hep bize eşlik eden gölgemiz değil Höyüklerin ta kendisiydi. Onlar ki geçmişten günümüze ışık tutan, hala da tutmaya devam eden birer meşaleydi onlar ve tarihin gizemini içlerinde saklıyorlardı… Dikkatimi çeken bir olayda Höyüklerin çevresindeki fıstık ağaçlarının dans edercesine sıralanışıydı Bu da bana Sultanların Dansı dediğimiz Anadolu Ateşi'nin danslarını hatırlatıyordu. İşte Barak Ovasındaki Anadolu Ateşi böyle dans ediyordu.
Bu dansın güzelliklerinde kıvrılarak Karkamış'a geldiğimizde ilk olarak sınıra geldik. Hepimizde bir tuhaflık belirdi, çünkü 5-10 metre sonrası Suriye ve görünen evleri arabaları, tarlaları, insanları… Bu kadar yakınlığa rağmen karşıya sadece bakınmakla yetiniyorduk Ve onları bizlerden ayıran tel örgüleriydi Bazıları neden hocam sınırlar var, dedi.
Karkamış İstasyonu, Alman Evleri derken bu taş yapıların gizeminde ve güzelliğinde keşfetmek için fotoğraf çekmeye ve de keşfetmek için bakmaya daldık. Ve çevremize baktığımızda binlerce yeni yapılar yavaş yavaş dökülüyor; ama bu evler hala güzelliğini koruyarak HAYATIN İNADINA ayakta kalmanın gizemiyle GÜLÜMSÜYORDU çevresine
Bu güzel taş yapılardan sonra sokaklarda gezinerek çocukların eşliğinde bugün 23 Nisan Neşe Doluyor İnsan cümlesini mırıldandık VE ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK.
Daha sonra Fırat Kıyısı ada derken kıyıdan yürüyerek kıvrıla kıvrıla KARKAMIŞ BARAJI'NA doğru yol alarak makinelerimizin Diyaframlarını açarak Estantenelerimizi ayarlayarak çiçek, böcek, Fırat'a yansıyanların anını durdurarak ve gönlümüze yansıyanların karelerini fotoğrafladık. Karkamış Barajı'nı da gezerek Fırat'ın maviliğinde hayatın kıvrımlı yollarından ya da yolların çatlarında dönerek Yazır Köyü'ne geldik. Burda öğrencimizin bahçesinde mola vererek kebabımızı yellemeye, karnımızı doyurmaya başladık. Güzel bir misafirperverlikten sonra Yazır Köyü içindeki konakları, toprak damları, kadınlarımızı, çocuklarımızın fotoğraflarını çekerek yurdum insanlarıyla muhabbete koyulduk. Ve bu arada kendimize birçok güzellikler, örnekler, yaşamdan dersler kattık. Birçok konağın odalarından dışarıya farklı bakabilecek yeni pencereler açtık.
Umudumuz bu pencerelerin hayat boyunca yeni türkülere, yanık Barak Havalarına, bağlama kıvamında, uzun havalar eşliğinde yol almaktır. Uzun bir hava olan barak ovası yolculuğumuza yanık bir havayla son verdik.
UZUN BİR HAVADIR BARAK
FISTIKLARIN ANADOLU ATEŞİDİR BARAK
HÖYÜKLERİN TARİHE DİRENİŞİDİR BARAK
MİSAFİRPERVERDİR BARAK
VE O KONAK ODALARINDA İNSANLARIN İÇİNDEKİLERİN DIŞA YANSIDIĞI
UZUN VE YANIK TÜRKÜDÜR BARAK OVASI
****HER AN KEŞFETMEK İÇİN BARAK OVASINA BAK!!!***
FOTOĞRAFLARIMIZI YAVAŞ YAVAŞ GÖNDERECEĞİZ...
İBRAHİM ŞİMŞEK
