Bülbülzade’de bir teşehhüt miktarı
Bu hafta başında Pegasus havayollarının giderken de dönerken de gecikmeli uçağı ile Gaziantep’e indiğimde, Anadolu’ya ve de anama kavuşmuş olmanın heyecanı ile rötarı unuttum bile!Ne var ki;zamanı iktisatlı kullanmanın en güzel nimeti olan uçakların 15-30 dakika rötarlı kalkmaları affedilebilir bir hata değil.Buradan yetkililere de bir mesaj vermiş olalım.
--------------------------------------------------------------------------------
Çenesi dövmeli doğunun kızının ellerini öptüm.Zaten elini öpmek içindi yola çıkışım.Kısa da olsa hasret giderdik.Doğunun,doğulunun kültürünün bir parçası olan,dedikodulardan,hasetlikten de bir parça nasiplendik!Değişmeyen bir yazgı gibi.Yoksulluk gibi bir türlü yakamızdan düşmeyen bu kültürün yakamızdan düşmesi için hem fiili hem de kavli olarak dua makamındayım.
Gaziantep denilince aklımıza baklava ve fıstık geliyor hemencecik. Ama eskimezlerin ifadesi ile; “İnsan bilinmedik yerde, kitap okunmadık yerde gariptir” fehvasınca, garipliklerini,zaman içinde halka inerek,halkla hemhal olarak,sosyal içerikli projeler üreterek, aleni ve aşina kılan dostlara uğradım.Bülbülzade vakfına gittim heyecanla.Heyecanla gittim çünkü Esma-ı İlahi gereğince her gün yeni bir iş ve oluş içindeydi vakıf insanlar.Turgay bey,M.Ali bey,İbrahim bey,Rabia hanım,Ayşe hanım…beyefendiler,hanımefendiler,gençler,çocuklar…her biri hayır işinde pervane olmuşlardı yine.Bülbüzade Vakfı kültürümüzün omurga terkiplerinden olan; “Halvet Der Encümen”Yani halkla beraber ama farkındalık oluşturanlar şeklinde de Türkçeleştirebileceğimiz bir güzelliğin içindeler.Karagöz caddesinde Mazıcı çıkmazında diğer binalardan ayrıt edilmeyen bir betonarme bina içindeler.Bu Encümen anlamına geliyor.İçeri girdiğinizde,farkı,farklılığı,güzelliği gördüğünüzde bir an durup düşünüyorsunuz ki; bu da Halvet makamıdır.
Vakfa giderken baş yastığım da yanımdaydı.Eşimle beraberdik yani.Onunla olmak,onu yazmak,onları yazmak ne kadar da zordu oysa!Ben zoru başarmak için çırpınan biri olarak yine bir zorluğun üstüne çıkmıştım.Zira zorluğun altında iki büklüm olup,zorlanmaktansa,zorluğun üstesinden gelerek,üstünde keyifle gezinmek,keyfini zafer kazanmış bir komutan edası ile sürmek daha yeğdi benim için.Nitekim bunu doyasıya yaşadım.
Bülbülzade Vakfı mütevazı adımlarla ilerleyen,Gaziantep’in yüz akı kurumlarından.Çaylarımızı Filistinli bir mülteci kardeşimiz getirdi.Yanımızda Miammar’dan gelen,bütün ailesini,sevdiklerini kaybeden, acılı ama umut ve birikim dolu bir siyahi Müslüman da oturuyor.Yan odaların birinde hanımlar otrumuş hasbihal ediyorlar.Bir ara selam verdim.Değerli dostum Dücane bey’in “Müslüman kadın ile İslamcı kadın arasındaki fark…”sadedinde yazdıklarını tam olarak anlayamadıklarını ve bunun sayın Cündioğlu’na iletilmesini istediler.Bir ara üstadın söylediği espiriyi aktardım; “reçel yapan kadın…”
Bülbülzade Vakfı içişleri bakanlığının riyasetinde geçici bir mülteci kampı oluşturmuş.Irak’lı,Filistin’li,Tataristan’lı…onlarca insan. Kahramanmaraş yolu üzerinde Gaziantep’e 30-35 km mesafede “Bülbülzade Vakfı Kurtuluş Ormanı” levhasını görünce ve dikilen fidanları görünce,daha bir umut doluyor insan.Dikim işinin büyük kısmını mülteciler gerçekleştiriyor.Mültecilere iş verilerek,aş temin etmelerine zemin hazırlanmış,hayata tutunmalarına yardımcı olunmuş.Dünyanın alabildiğine küçüldüğü,sınır kavramlarının neredeyse sadece haritalarda kaldığı bir vasatta bu hayırlı hizmetlerinden dolayı başta Turgay Aldemir beyefendi olmak üzere,vakfın bütün görevlilerini ve görünmeyen gönüllülerini,gönülden tebrik etmek de bizim vefa borcumuz olmalı değil mi?
Bülbülzade Vakfının il genelinde yaptığı faaliyetleri burada sayarsam,bir,iki,üç…yazı kafi gelmez sanırım.İyisi mi siz bu linkten (http://www.bulbulzade.org/ )vakıfla ilgili hizmetlere bir göz atıverin.Ama sadece bakmayın.Görmeye çalışın.Anadolu tabir edilen illerimizin büyük metropolleri nasıl da geçtiğini,proje,iş,emek,kültür…nasıl güzelliklere imza attıklarını görünüz.
Bir-iki saatlik,yani bir teşehhüt miktarı da olsa bu güzellikleri görmemize vesile olan yetkililere,Anadolumuzun en ücra köşelerinde bu toprağın asaletine yakışan değerler için çaba sarfeden herkese yürekten selam olsun.
Email: ozguldavut@gmail.com
Davut Özgül'ün diğer makaleleri:
http://www.nizip.com/forumdisplay.php?f=295
http://www.tekilhaber.com/Yazar/Davut-Ozgul