-
Barak manileri
Barak Manileri
Ay dogar yildizinan
Yaram dolu duzunan
Basim arada galdi
Bir gücücük gizinan
.
Arigi hopladinmi
Salvari topladinmi
Oglan dedi gel yatak
Kiz dedi çatladinmi
.
Giz adin raziye
Gül koydum teraziye
Babanin gönlü oluy
Neddik anan caziye
.
Oglan adin recep
Gün mü buldun gelecek
Babamin gönlü oluy
Beni sana verecek
.
Bir ay dogdu meseden
Elif güzel ayseden
Kokusun gülden almis
Rengini mor menevseden
.
Ag sayanin uzunu
Çalar yarin yüzünü
Omuz omuza versem
Öpsem ela gözünü
.
Bir das attim Mizara
Mizar suyun gizara
Öpüs vermeyen gizlar
Iki gözü bozara
.
Bir das attim Orul'a
Orul suyun durula
Öpüs vermeyen gizlar
Goltugundan vurula
.
Alma attim nar geldi
Dar sokaktan yar geldi
Yarin melez köynegi
Ikimize dar geldi
.
Giderim bende bende
Bir ayvam galdi sende
Ayva gibi sarardim
Din iman yokmu sende
.
Giderim dur diyen yok
Kebap oldum diyen yok
Ayrilik köynegini
Benden özge giyen yok
.
Gala galaya garsi
Galanin alti çarsi
Giz bana bir çift öpüs
Dosta düsmana garsi
.
-
Bahçalarda pancar,
Oğlumuz ince nacar
Kuyumcuda inci,
Nizipliler dünyada birinci.
Asmada koruk,
Kız anasının boynu buruk.
Maşa maşaya benzer,
Oğlumuz paşaya benzer.
Asmalarda üzüm oldu,
...'da bizim oldu.
Al yağlık, beyaz yağlık,
Oynayanın eline sağlık.
Devam edeyim mi?
-
yazanin elinec saglik cok guzel olmus devamini bekliyoruz
-
Tabii ki devam et kardeş Dört Gözle Bekliyoruz....
Emeğinize sağlık....
-
KARDEŞ DURDUĞUN KABAHAT TABİKİ DEVAM ET.
-
İşin ilginç tarafı Orhan Kardeşimizin Bozovalı olmasıdır. Maşallah Barak Kültürünü iyi benimsemiş. Kutluyorum.
-
ABİ İYİ İŞTE SEVİNMEK VE TAKTİR ETMEK LAZIM.
-
Aslım oralı ama maalesef sadece bir kez görebildim. Siyaset icabı da Barak ’tan bir türlü çıkamadık
-
ya çok süpper olmuş devamını istiyorum.
her şey Nizip için:)
-
ORHAN BEY, DESENİZE BARAK MANİLERİNİ BİLMEYİ SİYASETE BORÇLUSUNUZ....
-
İNSANIN NERELİ OLDUĞUNUN ÖNEMLİ DEĞİL. YAŞADIĞI YERİ BENİMSİYORSA ÖZÜMSÜYORSA HİZMET EDİYORSA ZATEN ORALIDIR.TEBRİKLER. DEVAMINI BEKLİYORUZ..
-
BENDEN SONRA MUTLULUK
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Belki aç kalacağım
Suçlanacağım ölünce
Biraz yazdım, artık hep yazacağım
Hüzünden baş alamadım
Görünce
-
Kırkıncı Oda
Ne kadariniz gercek sizin,
kirk odali satonuzun kirkinci odasindaki
kilitler altinda sakladiginiz gercek
duygularinizla,
gercek dusuncelerinizin ne kadari yansiyor
hayatiniza,
soylenmeyen neler var kuytularda,
hani kendinizden bile sakladiginiz,
bir sinir kriziyle ya da buyuk bir aciyla
yahut da muhtesem bir sevincle kabugunu catlatipda
ortalara dokulecek neler biriktiriyorsunuz
icinizde...???
Ne kadariniz kendi benliginizin esiri?
Sevip de soyleyemediginiz,
ozleyip de aciklayamadiginiz
ya da sevmeyip de sevginizin eksikligini icinize
gomdugunuz oluyor mu,
korkakliklar var mi,
kalleslikler var mi,
yoksa diplerde saklanan cesaretiniz bir isaret mi
bekliyor...???
Gorundugunuz insan misiniz siz,
yoksa bir define arayicisi hazineler mi bulur
icinizde
ya da yikilmis bir kentin harabelerini mi
tasiyorsunuz?
Derununuzda neler sakliyorsunuz?
Ne kadariniz gercek sizin?
Ulkenizle ilgili dusuncelerinizi soyluyor musunuz,
yoksa basinizi belaya sokmayacak kadar akillimisiniz,
gercek dusuncelerinizi basbasa konusmalara mi
sakliyorsunuz,
acikca konusanlari biraz aptal buluyor musunuz?
Gunahlardan yapilmis hayaller var mi icinizde,
gunahtan korktugunuzdan bunlari saklayip
Tanri’yi mi kandirmaya ugrasiyorsunuz?
Gunahlari sevmiyor musunuz, seviyor musunuz
yoksa...???
Uzun bir yolculuga cikar gibi
duygularinizla dusuncelerinizi denklere
sarip da iclerinizde bir yerlere mi
yerlestirdiniz,
bir gun yolculuk bitince acmayi mi dusunuyorsunuz
aslinda yolculugun hic bitmeyecegini ve
denklerinizi
hic acmayacaginizi bilerek...
Birgun cildirsaniz da
butun duygularinizla dusuncelerinizi acikca
soyleseniz,
neler duyacagiz sizlerden,
gizli palyacolar mi cikacak ortaya,
yoksa korkakligin altinda,
bir istiridyenin icinde buyuyen inciler gibi
buyumus yigitlikler mi?
Kizginliklariniz yok mu sizin,
ofkeleriniz, isyanlariniz?
Asklariniz yok mu?
Kendi benliginiza ne kadar esirsiniz?
Esaretten kurtulsaniz da gercekler dokulse ortaya,
kendinize sasar misiniz,
hic dusundugunuz oluyor mu kirkinci odada neler
var diye, hangi unutulmaya calisilmis sevgililer,
dile getirilmeyen ozlemler,
soylenmeye soylenmeye birikmis ofkeler,
hangi bosvermislikler,
hangi inkar edilmis arzular yatiyor diplerde?
Ne kadariniz gercek sizin?
Kimselerden korkmadiginiz kadar korkuyor musunuz
kendinizden?
Sehrin isiklarinin bulutlara yansidigi
turuncu piriltili kulrengi bir gecede,
simseklerle bosanan yagmur basladiginda
satonuzun odalarinda bir gezintiye cikiyormusunuz,
agir agir yaklasip o kirkinci odaya aciyor musunuz
kapiyi usulca, gordukleriniz aglatiyor mu sizi,
bu kadar gercegi o odada saklayip,
hayati yalandan yasadiginizi farketmek nasil bir
sarsinti yaratiyor?
yoksa, ne gokyuzune vuran isiklar, ne yagmur, ne de
issiz gece,
sizin kirkinci odaya yaklasmanizi saglayamiyor mu,
korkuyor musunuz kendi gerceklerinizden,
kirkinci odaniz size de mi kapali,
kendi kendinize bile mahrem misiniz?
Ne kadariniz gercek sizin?
Ne kadariniz kendi benligina esir?
Biktiginiz olmuyor mu kendi yalanlarinizdan,
hic kendinizden sikildiginiz olmuyor mu,
kendinizi bir yerlerde terkedip de gitmek
istemiyor musunuz,
butun yalanlarinizdan uzak bir yere?
Soyle rahatca butun duygularinizi,
butun dusuncelerinizi soyleyebileceginiz bir diyara,
kendinizi bile yaniniza almadan.
Ah aslinda ben onu seviyordum diye aglayacaginiz
kimleri sakliyorsunuz koynunuzda,
yuksek sesle elestirip de
icinizden hak verdiginiz hangi dusunceler var,
kendinizi akilli bulurken aslinda gizlice kendi
korkakliginizdan utandiginizin itirafini nerelerde
gizliyorsunuz?
Ne kadariniz gercek sizin?
Ne kadariniz kendi benligina esir?
Bunu hic dusundugunuz oluyor mu
yoksa bunu dusunmek bile yasak mi size?
Neler var kirkinci odada?
Otuzdokuz odadan yapilmis hayatinizi,
kirkinci odanin kapisini acmamak icin yalandan mi
yasiyorsunuz?
Niye yapiyorsunuz bunu?
Açsaniza kirkinci odayi yagmurlu bir gecede
belki...
Belki de hiç açmazsiniz,
kapali bir odayla yasarsiniz butun ömrünüzü,
kendinizden sikilarak
-
istanbuldan yaşayıpta Nizipi barağı güzel manileri barak havalarını özlememek mümkünmü. ayrıca sitenizi çalışmalarınızı çok begeniyorum orhan beyin dedigi gibi her şey Nizip için.istanbulda yaşayan Nizipli bir kişi olarak Nizipi çok seviyorum Nizipte yaşamak isterdim ama kismet hayırlısı olsun herkes için hayırlı günler.
.
-
Kültürümüz çok geniş arkadaşlar .
Prof Muharrem Ergin .
Öztürkçe barak ağzıdır der .
.
-
BARAK HAVALARI
Barak sözcük olarak değişik anlam taşır:
1- Türkmenlerin yetiştirdiği çok kıllı av köpeği.
2- Yöredeki bir efsaneye göre akbabanın biri iki yumurta çıkarır. Yumurtanın birinden çok tüylü olan bir akbaba yavrusu çıkmış. Adına barak denmiş. Baraklar da adını buradan almışlar.
3- Türkmen göçlerinden birinde göçün başını çeken boya bayrak anlamına gelen Barak denmiştir. Bu bilgi değerli halkbilimci Cemil Cahit Güzelbay’ın Barak’lı 90 yaşında (yıl 1971’de) İdris Ağa’dan öğrendiği açıklamadır.
Barak havaları, Barak Türkmenlerine özgü bir uzun hava türüdür. Barak Türkmen köyleri Gaziantep’in Oğuzeli ilçesiyle Urfa’nın Akçakale ilçesi arasındadır. Bu ovaya Barak Ovası denir. Önceleri Karkamış olan beldenin adı "Barak Bucağı" olarak 1970’de değiştirilmiştir. Barak ovasının güneyinden Suriye sınırı geçmektedir. Bu nedenle Barak aşiretinin birçok köyleri bugün Suriye toprakları içinde kalmıştır. Barak Ovası’nda Suriye topraklarında kalanlar ile birlikte 81 Barak köyü vardır.
Barak havaları, Barakların yaşadığı yörelerde yaygın olup, özellikle Oğuzeli, Kilis, Nizip, Adana ve Kahramanmaraş’ın kimi kesimlerinde canlılığını korumaktadır. Sözlerinde genellikle iskân (göç), doğa, sevda, ölüm, halk hikâyelerinden alınan konuları bulmak mümkündür. 11’li hece ölçüsünün kullanıldığı dizilerde "aman", "yavrum", "yandım", "gine", "yet miyecise" gibi katma sözler kullanılmıştır. Uzun hava söylemeden önce söyleyeni uzun havaya hazırlayıcı nitelikte bir açılış yapılır. Açış, bağlama ya da zurna ile olur. Çalgının yaptığı açışta en önemli ve belirgin tür özelliği, çok sık sekilemelerin yapılmasıdır. Barak havalan Hicaz, Hüseyni, Rast, Saba makamlarının kullanıldığı uzun havalardır. Kimi Barak havalarında Hüseyni başlanır, sözlerin bağlandığı kısımlarda Hicaz makamına geçki yapılır, sonra, Hüseyni’ye dönülür. Uzunhavalar genellikle tiz seslerden başlar, inici bir yapı gösterirler. Türü belirleyen diğer öğeler, trillerin ve zaman zaman ters glisandoların yapılması, motif ve küme sekilemeleridir. Yörede bu türü seslendiren başarılı seslendiricilerden Adana’lı Halit Araboğlu ve Kilis’li Aslan Sazcı’yı sayabiliriz.
Barak havaları yöre oyunlan oynanmadan önce ya da oyun aralarında da sıkça seslendirilir.
Gider dumam da gider yayladan gider
Şeydi Battal gibi kurmuş cenk eder
Aman bu yıllık da canım canım karadan gider
Firuz Bey Acem ’e gitti durnalar
Şemsi kamer doğmuş yârin yüzüne
Ateş saldın vücuduma özüme
Aman Kıya bakma da canım nazlı yarin yüzüne
Finiz Bey Acem ’e gitti durnalar
Duygu Dolu Gönül Sesi Türkülerimiz
Figan Karahasan Temel Hakkı Karahasan
-
gerçekten barak manileri çok güzel herkesin okumasını tavsiye ederim mükemmel
-
gerçekten barak manileri çok güzel herkesin okumasını tavsiye ederim
-
çok güzel olmuş elinize sağlık herşey Nizip için devamını bekliyoruz