şapka çıkartan festival

Eylül 06 da yapılan 14.geleneksel Kommagene Festivali dolayısıyle bir gurup öğretmen arkadaşla Adıyaman ve Nemrut dağına bir gezi yaptık.Bu gezideki amacımız öncelikle Nemrut dağında güneşin doğuşunu izlemekse de festival dolayısıyla nelerin yapıldığını/yapılabildiğini müşahede etmekti.Öncelikle şunu söylemeliyim ki Adıyamana varıp festival ana programını elimize aldığımızda büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yaşadık.Nasıl mı? Festival o kadar dolu dolu hazırlanmış ki 3 gün boyunca neredeyse her dakikası bir etkinlikle doldurulmuş.Tabii artık uluslar arası bir boyut kazandığından katılımcıların kimlikleri,alanları ve dilleri de farklılık kazanmış.Program menüsünün hepsini buraya almam mevzuyu epey uzatır.Kısaca içeriğinden bahsedeyim; Eylül:doğu-batı medeniyetleri kavşağında Adıyaman sempozyumu.(Adıyaman ilinin tarihi,kültürel zenginlikleri,Nemrut dağının dünü,bu günü,Adıyamanda sosyal değişme.Gap ve Adıyaman konuları) Kültürel Miras .Medeniyetler üzerine,kültürel genetik ve dünya barışı gibi konuların yanında Bölgenin ekonomik durumu,su ürünleri potansiyeli,tarım ve hayvancılık konularında onlarca tebliğ sunuldu bilim adamı ve akademisyenlerce.Sempozyuma gelen ilim adamlarından Rasim Özdenören,İsmail Kıllıoğlu,Erdem Bayezit,S.Nazif Gündoğar beyefendilerle bizzat görüştüh ve 2 saat bir dost ortamında söyleştik.O kadar verimli ve yararlı sohbetlere şahit oldum ki adeta şok oldum.Böyle değerli insanları neden ilçemiz de de görmeyelim diye içimi kemirdim.Hatta bir fırsatını bulup Özdenörene Nizipten geldiğimizi ve orada da Zeugma festivalini idrak ettiğimizi anlattım.Çok sevindi ve Anadolun her tarafını kültürel ve tarihi hazina olduğunu ifade ederek bu etkinliklerin bir bilgi,tanıtım ve kaynaşma vesilesi olması gerktiğini;davet edilirlerse katkı yapabileceklerini samimice beyan etti.Cuma günü Gürcistan,Bosna hersek,Makedonya ve Adyaman halkoyunları ekiplerinin gösterileri enfes olmuş. Cumartesi günü de yine saat 9 da başlayan ve 16:00 ‘a kadar devam eden bir sempozyum konmuş.Burada da strateji den su ürünlerine kadar bir dizi tebliğ izleyiciyle buluştu.Aynı günün akşamında Halk dansları gösterileri ile Sertap Erener konseri büyük bir kalabalığı coşturdu. Pazar günü ise tamamen gezilere ve Akşam Nemrut dağında başlayan güneşin doğumuna değin süren Türk ve yabancı ünlü okestraların konserlerine ayrılmıştı. Şöyle bir toparlayacak olursak; bir şehrin tanıtımına ve gelişimine yarayacak,hem meraklı ve kültürlü insanlara hem de sıradan insanlara hitap edecek konular ve etkinlikler itinayla seçilmiş,valilik ve belediye kültür bakanlğının da desteğiyle gayet güzel işler çıkarmış.Üç gün boyunca yerli-yabancı o kadar çok insan gelip gidiyor ki görülmeğe değer.Buradan giden 5 arkadaş büyük bir keyif aldık.ve çok şeyler öğrendik.Aramızda yaptığımız değerlendirmede gelecek yıl da Adıyaman da olma sözü verdik.Haa bir de Adıyaman ve Kahtalı insanların misafirperverliği ve sıcaklığı her şeye bedel.Bunu samimiyetle söylüyorum.Oradaki dostaların hatırına her sene gidilir.Şuna kesin inandım ki ir festival tek başına belediyenin yapacağı iş değildir,valiliğin de…ve festivalı mutlaka il yüklenmeli,ilgili ilçeyle koordineli çalışma yapmalıdır.her iki yerde de aydınlardan,esnaf ve sanatkarlardan,müzisyenlerden,üniversite ve kültür kurulışlarından oluşacak bir komite kurulmalı ve festival bu ortak aklın himayesinde yapılmalıdır.Sadece bir sanatçının gelmesiyle festival olmamalıdır...

Peki güneşin doğuşunu izleyebildik mi?Maalesef gezimizin tek üzücü noktası burası.zira Pazar günü sabah saat 4 sularında Nemrut dağının zirvesine 10 km.kala aracımız aniden yanmaya başladı.Soğukkanlı bir şekilde durdurduğumuz aracı 20 dakikada zor bela söndürdük.Tabii ön göğüs vs. kül oldu.Allah a şükürler olsun ki bizleri korudu.Bu da bize tatsız bir anı olarak yazılırken güneşin doğuşunu unutmuştuk bile.Dostlara sağ salim kavuşturan rabbime sonsuz teşekkürler..

Eeeeee yanıbaşınızda cennet bahçesi Menzil dururken,lanetlenmiş Nemrut'u bu kadar överseniz,Nemrut'un ateşi sizi böyle yakar işte abicim.... Menzil'in ateşi yüreği,Nemrut'un ateşi aracı yakar..... Heh heh.... Hadi hadi geçmiş olsun,bununlada ucuz kurtulmuşsunuz....

Musaeken abim geçmiş olsun,
allah korumuş, dahada kötüsü olabilirdi...

hocam geçmiş olsun...

Aslında işin yangın boyutunu yazmayayım diye düşündüm.Ama tutamadım kendimi.Baksanıza hep kaza olayı gündeme geliyor.Festival güme gidiyor bu ara.
yine de gerek telefonla ulaşan,gerekse de burada geçmiş olsun dileklerini ileten dostlardan Allah razı olsun.En kısa zamanda bir kurban keseceğim ve bazı arkadaşları çağıracağım.eyvallah.

huzeyfe,metal ve saldıray a özel teşekkürlerimi sunuyorum.sağolun.

Ne de osla Adıyamanda düzenlendi

Hocam,
Dikkat ederseniz festivalin ismi 14.olarak başlıyor.Bazı konular tecrübe ile kazanılmaktadır.
İnşallah bizim festivalde böyle uzun yıllar sürerde sizlerde böyle güzel yazılar yazarsınız.
Selamlar Saygılar

Geçmiş olsun.

GECMİŞ OLSUN .

çok geçmiş olsun abi

çok çok geçmiş olsun abi üzüldüm şimdi

geçmiş olsun diyen ,demeyen bütün site ailesine teşekkür ederim.sağolun

Kardeş valla geçmiş olsun, konu festival olunca bu üzücü olayı atladık kusura bakma.

AH AH ADIYAMAN DA MUSA BÜYÜĞÜMÜZE KÖTÜ İZLENİM VERDİK

Hocam geçmiş olsun. O yolları iyi biliriz. Ben de korkmuştum araba yanacak diye, birde orhan bizi uçurumdan aşşa atacak diye. allah muhafaza pöç möç kalmazdı. Her neyse. 20 km lik yolu 2 saatte aldık nerdeyse.

Festivale gelince bilgilendirdiğiniz için teşekkürler. Fakat o eserler restore edilmediği müddetçe bir zaman sonra neyin festivali yapılacak o nu merak ediyorum. Keşke bu hususu dile getirselerdi.

kıymetli kardeşim geçmiş olsun umarım ki rabbim büyük bir belayı az bir musibet ile bertaraf etmiştir selamlar

coskun abi sağa bakamıyoduk hatırlıyon mu

Hatırlamazmıyım osman, orhana yolun sağından gitmek yasaktı çünkü sağ taraf uçurumdu bizlerde arabanın içindeykene sola yanaşmıştık.