Bağımsızlık mücadelemizin sembolü, hemşehrimiz Ulu Önder M. K. Atatürk'e dair paylaşımlarımızı bu başlık altında yapalım...
Yazdırılabilir Görünüm
Bağımsızlık mücadelemizin sembolü, hemşehrimiz Ulu Önder M. K. Atatürk'e dair paylaşımlarımızı bu başlık altında yapalım...
"BEN GAZİANTEPLİLERİ GÖZLERİNDEN NASIL ÖPMEM Kİ;
ONLAR YALNIZ GAZİANTEP'İ DEĞİL TÜRKİYE'Yİ DE KURTARDILAR."
K. Atatürk
Atatürk, Milli Mücadele yıllarında, Gaziantep’lilerin düşman karşısındaki yiğitçe direnişlerini, ölümle diş dişe savaşlarını, savunmalarını coşkuyla izlemiş,onlara her fırsatta güç vermiş, Gaziantep’lileri övmüştü.Gaziantep’e karşı büyük bir sevgisi vardı ama bir türlü fırsat bulup da bu şehre gelememişti.Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı olarak görev aldığı zaman,bir keresinde 1918 yılı Ekim ayı başlarında Kilis’e kadar gelmiş, Kilis’te bir gece kalmış,Kaymakam İbrahim ve Kilis ileri gelenleriyle görüşmüştü. Gaziantep’e gelememişti. Gaziantep’liler onu ancak, 26 Ocak 1933 günü kucaklayabilmişlerdi. 1933 yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan Atatürk Adana’dan sonra,26 Ocak 1933 günü Gaziantep’e yönelmişti.O gün Ramazan Bayramı arefesiydi. Atatürk, bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber Gaziantep’te duyulur, duyulmaz halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci içinde, şehirlerini bayrak ve taklarla süslemişlerdi. Gaziantep Valisi Akif Bey’in başkanlığındaki bir heyet, Atatürk’ü karşılamak üzere Narlı istasyonuna hareket etti. Heyetle buluşan Atatürk,onlarala birlikte saat 11’e doğru Gaziantep’e girdi. O gün şehir ana-baba günü,binlerce,onbinlerce insan, okullar, esnaf birlikleri karşılamaya çıkmışlardı. Atatürk, karşılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline bindi. Yolda, Başkarakol’da arabasından inerek,bir süre halk arasında yürüdü, tekrar bindi, Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi.Meydanlarda davul-zurnalar çalıyor, milli oyunlar oynanıyordu. Halkevinde çeşitli kuruluşların yöneticileri ile görüştü bilgi aldı. Atatürk, Gaziantep’teki çalışmalardan memnun görünüyordu. Akşam, Gaziantep’liler, Atatürk’e ikiyüz kişilik bir yemek verdiler. Yemeğin sonunda Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali bir konuşma yapmış, sözlerini şöyle tamamlamıştı. Gazi bizim Gazimiz, kainat ve insanlığın Ulu Gazisi… Gaziantep’in yüreğinden coşan sesi dinliyormusun? Bu ses, tek ses olarak neden senin büyük yüreğine akıyor Gaziantep seninle yeniden kuruldu, çünkü sana inandı,bağlandı.Sana inanan,sana bağlanan kendi varlığına inanır. Hakka inanır, sonsuzluğa bağlanır. Sen her şeysin, Gazisin. Büyük Türk’ün bizzat kendisisin,özüsün,kütük adın Gazi Mustafa Kemal’dir.Fakat doğuş adın, tarih adın, asıl adın Türkiye’dir. Ertesi gün,27 Ocak 1933 Cuma,bayramın birinci günü, Atatürk’ün üzerinde lacivert bir elbise, gri kravat, siyah iskarpinler var. Valilikte yapılan bayramlaşma törenine katıldı. Buradan, üstü açık bir arabayla Belediyeye geldi.Belediye Meclisi salonunda toplanan Gaziantep’lilerle, şehrin sorunlarını görüştü, ihtiyaçlarını sordu. Gaziantep’te bir lise açılması isteniyordu. Başbakan İsmet İnönü’ye bir telgraf gönderdi. Gaziantep’teki ortaokulun lise haline getirilmesini, bu işin bir iki gün içinde sonuçlandırılmasını istedi. Öyle ki, üç gün sonra 1 Şubat 1933’te Gaziantep lisesi açılmıştı. Bu arada bir de tören yapıldı. Şehir meclisi Atatürk’e “Hemşehrilik Belgesi” verilmesini kararlaştırdı. Atatürk, Gaziantep Nüfus Kütüğünde ( Bey Mahallesi, hane 41, cilt 86, sayfa 56, Zübeyde’den doğma, Ali Rıza oğlu, 1881 Selanik doğumlu gazi Mustafa Kemal ) olarak geçti. Hemşehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Başkanı Hamdi Kutlar’ın bir konuşmasıyla Atatürk’e verildi. Atatürk teşekkür ederek: Gaziantep güzel şehir, Gaziantep’liler vatansever, cesur ve çok çalışkandır. Bu şehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır dedi. Belediyeden sonra Garnizon Komutanlığına gitti, subay ve erlerin bayramlarını kutladı. Öğleden sonra Narlı’ya buradan da Adana’ya dönüyordu. Atatürk, Gaziantep’in Kurtuluş Günü yıldönümleri olan 25 Aralık’ta sık sık Gaziantep’lileri kutluyordu. 25 Aralık 1936’da Gaziantep’in 15. Kurtuluş Yıldönümü günü şu telgrafı göndermişti: ( …Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gaziantepliler’i kahramanlık örneği olarak alabilir.) Bu telgraftan bir yıl sonra 25 Aralık 1937’de Gaziantep’in 16. kurtuluş yıldönümü dolayısıyla Ankara Halkevi’nde düzenlenen toplantıya katılmış,Gaziantepliler’e de bir telgraf çekmişti. Bu telgrafta:(…Eğer bir gün millet,vatan ve Cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse, o çevre kahramanlarının geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır olduklarına şüphem olmadığı bilinmelidir)diyordu. Gaziantep’se Atatürk’ünü her zaman saygıyla andı. Onun Gaziantep’e geliş gününü,bir bayram olarak her yıl kutladı.
DEĞERBİLİR GAZİANTEPLİLER VE ATATÜRK
Aziz Ata aynı zamanda Gaziantep’in adaşıdır.Gazi şehrinde fahri hemşehrisidir. Gaziantep Bey Mahallesi 41 hanesinde kayıtlıdır.Ata’ya bir hürmet nişanesi olmak üzere bazı cadde ve okullara ismi verilmiştir.
1-Gazi Mustafa Kemal İlkokulu
2-Atatürk Lisesi
3-Atatürk Bulvarı
4-Gaziler Caddesi(Hem Atatürk hatırlanmakta hem de milyonlarca gazi hatıra gelmektedir.)
5-Atatürk İlkokulu
Ulu önder 26 Kânunisani (Ocak) 1933 tarihinde şehrimizi şereflendirdiler.Şehrimiz için ebedi bir saadet kaynağı olan bir tarihi günde toplanan şehir meclisi yüce Halâskâr için halkımızın taşıdığı sonsuz minnet ve şükrân duygularını ifade etmek üzere büyük Atatürk'e gazi yurdun hemşehriliğini arz etmeyi kararlaştırdı.Ve şu mazbatayı tanzim etti.Tarihi yüksek kıymetine binaen aşağıya alıyoruz. Reisicumhur gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Türkiye'nin bânisi ve en büyük milli rehberidir.İşgal edilen yurdumuzun istiklalini temin için milli bir cihat açmış ve milletin Başkumandanlığını yaparak Türkiye'yi kurtarmıştır.Bundan sonra idari,fikri,iktisadi,ilmi birçok inkîlaplar meydana getirerek yurdumuzu mütemadiyen yükseltmiş ve yalnız Türkiye'de değil bütün dünyada tarihin en büyük Kumandanı,en büyük inkîlapçısı,en büyük ilim ve fikir adamı olarak tanınmıştır. İşgal edilmiş olan Gaziantep'te bu mücadele ve inkîlaplarda büyük liderin yaktığı ışık arkasından koşmuş,vesaiti harbiyesi olmadığı halde her şeyden evvel tek başına on bir ay mücehhez Fransız ordusuyla çarpışmış,şehrin bombardıman edilmesinden,mitralyözlerle taranmasından,hücuma uğramasından yılmamı;Fransızlara harben teslim olmamış;bu suretle milli mücadelenin şanlı sahifesini yazmış ve tarihe emsali bulunmaz bir kahramanlık namı bırakmıştır. Bunun için Büyük Millet Meclisi bir Mustafa Kemal'e birde Anteb'e gazilik madalyası takmıştır. Gazi Halâskâr Gazi şehre 26 Kânunisani 1933 tarihinde ilk defa teşrif buyurmuşlardır. Gaziantep ahalisinin hissiyatına tercüman olan belediye meclisi bu çok ulvi levhanın hatırasını ebedileştirmek için şehrin fahri hemşehriliğini Cumhuriyet Halk Fıkrasının daimi,umumi reisi olan adaşına arz ve takdim etmeye ve Gaziantep Cumhuriyet halk fıkrasının bulunduğu Bey Mahallesi nüfusuna bu kaydı tescil ettirmeye karar vermiştir.
............................................Reis
...................................A.Hamdi KUTLAR
.....Aza..................Aza.....................Aza...................Aza
H.Mehmet........Abdulkadir.............H.Fuat..............Hasan
.....Aza.................Aza......................Aza...................Aza
......Ali................Hulüsi...............Abdülsamet..........M .Avni
....Aza.................Aza.......................Aza..................Aza
...Cemil.............İbrahim....................Sait...............H.Ömer
....Aza.................Aza......................Aza...................Aza
.Hüseyin..........Süleyman................Halil................Mahmut
....Aza.................Aza......................Aza...................Aza
...Sabri.............H.Fehmi.................Ahmet..............Ahmet
Not: Bu mazbatayı T.D.K. genel yazmanı Ömer Asım Aksoy hazırlamış,Diş Doktoru H.Cemil Karslıgil heyecanlı bir sesle okumuştur.
http://www.gaziantepsavunmasi.org
ADALET
«Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz.»
1920.
«Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkâr olunamaz.» Kuralı adlî politikamızın temelidir.
1922.
ADLİYE
« En yeni kanunlarla donanmış olan adliyemizin basireti ve adaleti uygulamak için gösterdiği dikkat milletin huzur ve nizamını korumağa kâfi ve muktedirdir.»
01.11.1929, T.B.M.M. 3. Dönem 3.Toplanma Yılını Açarken.
« Adliyemizin emin olduğumuz yüksek gücü sayesindedir ki, Cumhuriyet, kaçınılmaz gelişimi takip edebilecek ve türlü şekil ve türdeki tecavüzlere karşı vatandaşın hukukunu ve memleketin düzenini koruyabilecektir.»
01. 11. 1930 T.B.M..M. 3. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.
ADLİYE SİYASETİ
«Adliye politikamızda takip edilecek gaye, evvela halkı yormaksızın süratle, isabetle, emniyetle adaleti dağıtmaktır. İkinci ol* toplumumuzun bütün dünya ile teması doğal ve zorunludur; bunun için adaletimizin seviyesini bütün medeni toplumların derecesinde bulundurmak mecburiyetindeyiz. Bu hususları sağlamak için mevcut kanun ve usüllerimizi bu bakış açılarına göre yenilemekteyiz ve yenileyeceğiz…»
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.
AHLAK
«Hiç bir millet yoktur ki, ahlâk esaslarına dayanmadan ilerlesin …»
24. 12. 1919., Kırşehir Gençler Derneğindeki Hitabe.
«Tehdit esasına dayanan ahlâk, bir fazilet olmadıktan başka güvene de lâyık değildir.…»
25. 08. 1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
AİLE HAYATI
«…Medeniyetin esası, gelişme ve gücün temeli aile hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak sosyal, ekonomik, siyasal güçsüzlüğe sebep olur. Aileyi teşkil eden kadın ve erkek unsurların doğal haklarına sahip olmaları, aile görevlerini başaracak güçte olmaları gereklidir.»
30. 08. 1924, Dumlupınar’da Konuşma.
« Efendiler, sosyal hayatın kökeni, aile hayatıdır. Aile, açıklamaya gerek yoktur ki, kadın ve erkekten oluşur…»
28. 08. 1925, İnebolu’da Bir Konuşma.
ALLAH
«… Tanrı birdir, büyüktür…»
01. 11. 1922, T.B.M.M.
«… Biliriz ki, Allah dünya üzerinde yarattığı bu kadar nimetleri, bu kadar güzellikleri insanlar istifade etsin, varlık içinde yaşasınlar diye yaratmıştır. Ve âzami derecede faydalanabilmek için de, bugün kâinattan esirgediği zekâyı, aklı insanlara vermiştir..»
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.
ANAYASA
«… Anayasa, milletin tamamıyla arzularını ve meclisin mahiyetini ve gerçek şeklini gösterir bir kanundur…»
21. 02. 1921, T.B.M.M.
«… Anayasa da, Osmanlı İmparatorluğunun, Osmanlı Devletinin öldüğünü idrak ve ifade ve onun yerine yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini ilân eyleyen ve bu devletin hayatının da kayıtsız sartsız hakimiyetin milletin elinde kalmasıyla mümkün olduğunu ifade eden bir kanundur…»
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi.
«Anayasanın asıl ruhu ise kitaplara geçmesinden evvel milletin dimağında ve vicdanında toplanmış olmasıyla ve ancak bunun ifadesi olmak üzere kurduğu meclise verdiği gerçek görev ile senelerden beri hükümlerini fiilen uyguluyor olmasıyla ve en nihayet kanun şeklinde dünyanın gözleri önüne konmasıyla gerçekleşmiştir…»
16. 01. 1923, İstanbul Gazete Temsilcilerine Hitap.
ANNE
« Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. »
1923.
« Kadının en büyük vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yer ana kucağı olduğu düşünülürse bu görevin önemi gerektiği gibi anlaşılır….»
31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.
AŞAR VERGİSİ
«…Memleketin başında ortaçağın en insafsız belâsı ol* hâlâ musallat duran aşarın kaldırılmasını yüce meclise teklif edebilecek bir ekonomik seviyeye Cumhuriyet idaresinin bir senede ulaşmış olması, cidden memnuniyet vericidir.»
01. 11. 1924, T.B.M.M. 2.Dönem 2.Toplanma Yılını Açarken.
«… Köylümüz ve ziraatimiz üzerindeki aşar kâbusunun ortadan kaldırılması ile meydana gelen rahatlık, milletin daha çok üretmek, daha rahat olmak için çalışmak arzularını teşekkür edilecek bir derecede arttırmıştır.»
01. 11. 1925, T.B.M.M. 2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
AŞILAMA
«Yayılan ve bulaşıcı hastalıklara karşı insanları muhafaza hususunda hizmetleri görülen aşıları hazırlamakla meşgul Hıfzısıhha müesseselerimiz tam bir başarıyla çalışmasına devam ve mücadeleye faydalı hizmetler ifa etmektedirler. 1921 yılı içerisinde üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas müessesesi geçen sene içinde beş milyon kişilik çiçek aşısı, beş yüz otuz yedi kilogram kolera, dört yüz yedi kilogram tifo aşıları üretmiş ve bunlar âhâliye yeter derecede uygulanmıştır…»
01.03.1923, T.B.M.M. 4.Toplanma Yılını Açarken.
AYDIN
«… Aydın sınıfı ile halkın anlayış ve hedefi arasında doğal bir uygunluk olması lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği fikirler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır…»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.
«… Aydınlarımız, milletimi en mutlu yapayım der. Başka milletler nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım der. Ama düşünmeliyiz ki, böyle bir teori hiç bir devirde muvaffak olmuş değildir. Bir millet için saadet olan bir şey diğer millet için felaket olabilir. Aynı sebep ve şartlar birini mutlu ettiği halde diğerlerini bedbaht edebilir. Onun için millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, keşiflerinden, gelişmelerinden istifade edelim, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz.»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.
«… Aydınlarımız içinde çok iyi düşünenler vardır. Fakat genellikle şu hatamız vardır ki, araştırma ve çalışmamıza zemin ol* çok vakit kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı almalıyız. Aydınlarımız belki bütün dünyayı, bütün diğer milletleri tanır, ama kendimizi bilmeyiz.»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.
BAĞIMSIZLIK
« Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.»
(1922)
« Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir.»
(1923)
BAKIR (Üretimi)
«Artvin civarında bakır madenlerinden birinin işletmeye başlamasından memnun olduk. Ergani bakır madeninin işletmeye başlatmasını, memleket için mühim bir fayda ol* görüyoruz…»
01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
BALKAN ANTLAŞMASI
« Balkan Antlaşması, Balkan devletlerinin, birbirlerinin varlıklarına özel saygı beslenilmesini göz önünde tutan mutlu bir belgedir.»
01.11.1934, T.B.M.M. 4.Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.
«… Önemli bir hâdise de Balkan Paktı’dır. Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır. Balkanlı bağlaşıklarımızla gittikçe artan bir beraberlik ve dayanışma siyasası güdüyoruz.»
09.05.1935, C.H.P. 4. Büyük Kurultayını Açarken.
BARIŞ
« Türk Barış şartları, Misak-ı Millî’nin ilân edildiği gün olan 28 Ocak 1920 tarihinden beri bütün cihanca malûmdur. Bu şartlar şu suretle özetlenebilir: Türkiye’nin millî hudutları içinde siyasî ve iktisadî tam istiklâlinin tasdiki Fransa ile imzalanan 20 Aralık itilâfı Türkiye’nin, istiklâline hürmet edildikçe barışsever ve uyuşmacı olduğunu ispat eder.»
11.01.1922, Entransigeant Muhabirine Demeç.
«… Memleketimizin zulmen uğradığı tahribatı imar ve senelerden beri türlü türlü engeller altında baskı uygulanan ekonomi hayatımızın meşru gelişimini temin ve fen ve irfan içinde çalışkan bir hayata kavuşturmak barış şartlarımızdır.»
24.10.1922, United Press Muhabiri ile Demeç.
«… Büyük Millet Meclisi samimi ol* barış istiyor. Cidden barış istediğimizi herkes anlayabilir. Çünkü memleketimizi imar edebilmek için barışa muhtacız.»
22.12.1922, Morning Post Muhabirine Demeç.
«… Barışı kanla değil, mürekkeple imza etmek istiyorduk.»
23.01.1923, Morning Post Yazarı Grace Ellison’a Demeç.
«Evvelâ, barışsever olduğumuz için barışı arzu ediyoruz. İkinci ol*, devamlı muharebeler dolayısıyla memleket barışa tanzim ve imara çok muhtaçtır. Fakat barış olmayacak olursa yine mücadeleye devam edecek ve mutlaka memleket için lüzumlu olan neticeyi elde edeceğiz…»
16.01.1923, Arifiye’de Konuşma.
« Gerçekte barış bizim için ne kadar faydalı ise, muhataplarımız için de o kadar faydalı ve lazımdır. Çünkü bundan sonra memleketimizin imar ve ihyası için çalışmak istiyoruz. Onların da bu lüzumu idrak etmemelerine imkân yoktur…»
22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halka Konuşma.
BASIN
«Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, özet ol* bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.»
(1922)
«Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale meydana getirecektir. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi. Basın mensuplarından bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır....»
05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle.
«... Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları milletin nazarında belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu milletimizin yeni çalışma ve medeniyet hayatını kolaylaştırıp teşvik edecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır.»
2. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1.Kasım.1925.
BAŞARI
«Milletimiz, tek bir vücut gibi gösterdiği birlik ve gayret sayesinde başarıya ulaşmıştır.»
Büyük Zafer Hakkında, 4 Ekim 1922.
« Bilelim ki, kazandığımız başarı milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Aynı başarıları ileride de kazanmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı yolda yürüyelim.»
(1923)
« Zafer «Zafer benimdir» diyebilenindir; başarı «başarılı olacağım» diye başlayanın ve «başarılı oldum» diyebilenindir.»
11. 01. 1925, Konya’da Bir Konuşma.
BAŞKAN
« … Başkan olan kimsenin milletin ülküsüne göre hareket etmesi ve milletin ruhiyatına vakıf olduktan sonra, o milletin isteğine göre hareket etmesi gerekir…»
30. 11. 1929, Vossiche Zeitung Muhabirine Demeç.
BAŞKENT
« … Yeni Türkiye’nin başkenti meselesine gelince bunun cevabı kendiliğinden belli olur : Ankara Türkiye Cumhuriyetinin başkentidir. »
27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Demeç.
BATILILAŞMAK
«… Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu. Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük. Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir. Bizi siz mecbur ettiniz. Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu.
Takdir etmelisiniz ki, doğuda ikâmetgâh seçimine mecbur olduğumuz için, ırkımızın beşiği ile alâkadar olması nedeniyle mümkün olduğu kadar yakın batıda bir ikametgâh seçtik. Fakat vücutlarımız doğuda ise fikirlerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır.»
29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.
«Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, doyayısıyla batılı bir hükümet meydana getirmektir. Medenîyete girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir?... »
29.10.1923, Fransız Muhabiri Pernot’ya Demeç.
BAYINDIR
«Her Türk çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastatır.»
Beşinci Dönem İkinci Toplanma Yılını Açarken, 01. 11. 1936.
BAYRAK
« Bayrak bir milletin bağımsızlık alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır.»
(1922)
BEDEN EĞİTİMİ
« Esas olan, bütün her yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir. »
(1937)
BOĞAZLAR MESELESİ
« Tarihte birçok defa münakaşa ve ihtiras vesilesi olmuş olan Boğazlar, artık tamamiyle Türk hâkimiyeti idaresinde, yalnız ticaret ve dostluk ilişkilerinin gerçekleşme yolu haline girmiştir. Bundan böyle savaşan her hangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasaktır.»
01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
BOLŞEVIK
«… Biz onlarla bir dostluk anlaşması imzaladık Başlıca şartlarden biri şu ki, Ruslar memleketimizde propaganda ve kışkırtmalar yapamayacaklar, çünkü Sovyet teşkilâtıyla bizim teşkilâtımız arasında esaslı farklılıklar vardır.»
Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç.
«Türkiye’de Bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü Türk hükûmetinin ilk gayesi, halka hürriyet ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır…»
21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.
BULAŞICI HASTALILIKLAR
«… Sağlık konusundaki çalışmalarımızın mühim bir kısmı bulaşıcı hastalıkların önlenmesine ve yayılmasının durdurulmasına sarfedildi. Bu türlü hastalıklardan yalnız çiçek ve lekeli humma bazı bölgelerde sınırlı bir şekilde yayılma eğilimi göstermiş ise de vaktiyle alınmış olan ve devam edilen önleyici ve koruyucu tedbirlerle önlerine geçilmiştir…»
01. 03. 1923, T.B.M.M. 4. Toplanma Yılını Açarken.
BURSA
« Efendiler: Bursa ziraat memleketidir, ticaret memleketidir ve sanat memleketidir , şifa memleketidir. Bursa, sahip olduğu doğal güzellikleriyle bolluk ve mutluluk memleketidir…»
11. 09. 1924, Bursalılarla Konuşma.
BÜYÜK ZAFER
«30 Ağustosta sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini, milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif zordur. Eğer ben, açıklamakta zayıf kalırsam beni hoş görünüz.»
30. 08. 1928, Basın Mümessillerine Demeç.
CAMİ
«… Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek yani meşveret için yapılmıştır…»
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma.
CEHALET
«… Milleti kendi benliğine sahip yapmayan, milleti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi. Gerçek kurtuluşu istiyorsak, herşeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya mecburuz…»
21. 03. 1923, Konya, Lise Öğr. ve Öğrencileri ile Konuşma.
«Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar.»
18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşması.
CEZAEVLERİ (Hapishaneler)
«… Hapishaneler meselesi pek mühimdir. Durumlarının iyileştirilmesi için kişisel hürriyeti kaldırılan vatan çocukları ceza sürelerinin sonunda, topluma faydalı olacak bir üye ol* yetiştirme vasıtalarını temin için İçişleri Bakanlığı uzun uzadıya araştırma ve istatistikleri yaptı. Mevcut hapishanelerden uygun olanların ilmî usullere uygun bir surette tamirine ve yeniden hapishaneler yapımına girişmek için bir inşaat programı düzenlendi…»
01. 03. 1923, T.B.M.M. 4.Toplanma Yılını Açarken.
« Cezaevlerinin terbiye, ıslah ve iş esaslarına göre düzeltilmesi yolundaki hayırlı faaliyetlerin genişletilmesi cemiyete; doğru yoldan sap* hürriyetini kaybetmiş olan binlerce vatandaşı faydalı birer uzuv ol* kazandırmaktatır.»
01. 11. 1938, T.B.M.M. 5. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken
Atatürk Adına Başbakan Celâl Bayar Tarafindan Okunan Söylev.
CUMHURİYET
« Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelelerini size tekrar edeceğim: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir . Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet…»
27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Verdiği Demeç.
« Cumhuriyet, fikir hürriyeti taraftarıdır. Samimi ve yasal olmak şartı ile her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır.»
04. 12. 1923, Tercüman-ı Hakikat Başmuharririne Demeç.
« Bütün dünya bilsin ki, benim için yandaşlık vardır ; Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. »
(1924)
« Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark bundan ibarettir.»
14. 10. 1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.
«… Temeli büyük Tük milletinin ve onun kahraman evlatlardan meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile helaldar olabileceği zehabında bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. »
19.06.1926, Anadolu Ajansına Demeç.
« Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir.»
(1930)
«Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur.»
01. 11. 1936, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
CUMHURİYET HALK FIRKASI
« Halk Fırkası halkımıza siyasi terbiye vermek için bir mektep olacaktır…»
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma.
« Halk Fırkası, memleket ve millet her türlü dayanaktan mahrum bırakıl* felâkete atıldığı uğursuz hengâmede bütün milleti kadrosu içine al* kuvvet ve kudret yapan, dış düşmanlarını kovan, iç düşmanlarını imha eden, halka hürriyet ve hâkimiyet temin eden kutsal bir cemiyettir. Halk Fırkası hiçbir safsataya iltifat etmiyerek Türk Cumhuriyetini kuran inkılâpçı bir ruhun bütün memleketlerde ortaya çıkması ve gerçekleşmesidir. Halk Fırkası Türkiye’yi medeni âleme sokan ve orada yükseltmeyi taahhüt eden azimkâr bir fırkadır…»
16. 09. 1924, Trabzon’da Halk Partililerle Konuşma.
« Bügün ülke yönetimi sorumluluğunu taşıyan heyet, bence ülkü ve amaç itibariyle, bütün milleti kapsayan ve unvanı Halk Fırkası olan Cumhuriyet Fırkasıdır. Bu fırkanın esas ilkesi, memleket ve milletin gerçek kurtuluş ve mutluluğunu temine çalışmaktır ve amaca ulaştıran yol bence budur ve kararlaştırılmıştır. O da Cumhuriyeti takviye ve sağlamlaştırma ile beraber fikrî ve sosyal inkılâpta ve medeniyet ve aydınlanma yolunda milletin azimkârane ve muvaffakiyetle yürümesini temine delâlettir…»
20. 09. 1924, Samsunlularla Konuşma.
«… Başkanlığını taşımakla iftihar ettiğim Cumhuriyet Halk Fırkası, diğer memleketlerde olduğu gibi alelâde sokak politikası yapan bir fırka değildir. Hürmetle tekrar edeceğim ki Halk Fırkası, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi bütün milleti aydınlatma ve bütün millete kılavuzluk vazifesiyle mükelleftir. Fırkamıza âdi politikacılık atfedenler nankör insanlardır…»
10. 10. 1925, Akhisar’da Bir Konuşma.
«… Fırka millete eğiticilik yapacak, ilim, iktisat, siyaset ve güzel sanatlar gibi bütün kültür sahalarında vatandaşları yetiştirmek için önderlik edecektir…»
04. 02. 1931, Aydın Türk Ocağında Bir Konuşma.
Ç
ÇALIŞMAK
« İlk işimiz milleti çalışkan yapmaktır. »
Ocak 1923, Gazetecilere Yaptığı Konuşma.
« Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır ; çalışkan olmak. Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak asıl ol* bundan başka, bundan mühim bir hastalık keşfedemeyiz. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı surette tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların hakkıdır. »
16. 01. 1923 , İstanbul Gazete Temsilcilerine.
« Çalışmak vakti gelmiş, artık çalışmak lazım…
Bilhassa gençler çalışmalıdır. »
11. 04. 1923, Vatan Muhabirine Verilen Demeç.
« Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azamî derecede istifade etmek zorunludur. »
(1923)
« ... Gece gündüz zaten çalışıyorsunuz ; çalışınız, hakikati bütün cihana tanıtalım… »
30. 08. 1925, Daday’da Bir Konuşma.
« Kendiniz için değil millet için elbirliğiyle çalışınız . Çalışmaların en yükseği budur.
(1935)
ÇİFTÇİ
« Arkadaşlar, dünyada zaferlerin iki vasıtası vardır. Biri kılıç, diğeri sapan.... Hakiki zafer kılıçla değil, sapanla yapılandır. Milletleri vatanlarında yerleştirmenin, millete istikrar vermenin aracı sapandır, sapan, kılıç gibi değildir. O kullanıldıkça kuvvetlenir… Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sapanı topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık. »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.
«... Çiftçi ve çoban bu millet için temel unsurdur. Gerçi, diğer unsurlar bu temel unsur için lâzım ve faydalıdır. Fakat hiçbir kuruntuya kapılmadan bilmeliyiz ki o temel unsur olmazsa diğer unsurlar da yoktur. »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.
« … Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir : biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik : çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik : Çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyanlar hep sizlersiniz… »
18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşma.
« Memleketimizde yapılması lâzım devletin, esas konusu çiftçiliktir. Tüketici yaşamak iyi değildir, üretici olalım ! »
24. 08. 1925 ,Kastamonu’da Bir Konuşma.
« ... Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemli olanı ise, bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın, hiçbir sebep ve suretle, bölünemez bir mahiyet alması. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprak verim derecesine göre sınırlandırmak lâzımdır… »
01. 11. 1937, T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.
ÇOCUK
« Küçük hanımlar, küçük beyler !
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa gark edecek sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz ; kızlar, çocuklar ! »
17. 10. 1922, Bursa, Çocuklara.
DEMİRYOLLARI
« Türkiye hükûmetinin tesbit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar zarfında vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silâhıdır. Demiryollarını kullanacak olan Türk milleti, kaynağındaki ilk sanatkârlığının, demirciliğin eserini tekrar göstemiş olmakla iftihar edecektir. Demiryolları Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır. »
13. 02. 1931, Malatya’da Bir Konuşma.
« Demiryolu yapmakta ilk milli teşebbüsün tatbikatına başlandığını bizzat görmek fırsatı, benim için cidden mesut bir tesadüftür. Memleketimizin asırlardan beri yolsuz bırakıldığı ve bir demiryoluna olan ihtiyacın şiddeti düşünülürse, bu hususta girişimci olanları ne kadar takdir etmek ve onlara ne derece yardımcı olmak lâzım geleceği pek güzel anlaşılır… »
21. 09. 1924, Özel Teşebbüsle Yapılan
Samsun-Çarşamba Demiryolunun Temel Atma Töreni.
« Medeniyetin bugünkü araçlarını hattâ bugünkü fikriyatını demiryolu haricinde yaygınlaştırabilmek zordur. Demiryolu refah ve uygarlık yoludur… »
01. 11. 1924, T.B.M.M. 2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
« Demiryolları bir ülkeyi medenîyet ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir. Cumhuriyetin ilk senelerinden beri, dikkatle, ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları inşaatı siyaseti, hedeflerine ulaşmak için durmadan başarı ile tatbik olunmaktadır. »
01. 11. 1937, T.B.M.M. 5Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.
DEMOKRASİ
« Artık bugün, demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. 20. yüzyıl, birçok baskıcı hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür . »
(1930)
DENİZCİ
« Deniz silâhlarına önem veriyoruz. Denizcilerimizin iyi silahlı ve iyi talimli ol* hazırlanmaları büyük emelimizdir. »
01. 11. 1936, T.B.M.M. 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
DENİZCİLİK
« En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye ; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz ; denizciliği, Türkün büyük millî ülküsü ol* düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. »
01. 11. 1937,T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.
DEVLETÇİLİK
« … Ekonomik siyasetimizin önemli amaçlarından biri de genel çıkarlarımızı doğrudan doğruya ilgilendirecek kurumlar ve ekonomik girişimleri malî ve ilmî gücümüzün elverdiği ölçüde devletleştirmektir. Bu cümleden ol*, topraklarımızın altında terk edilmiş halde duran maden hazinelerini az zamanda işleterek, milletimizin yararına açık bulundurabilmek de bu yöntem ile gerçekleşir… »
01. 03. 1922, T.B.M.M. 3. Toplanma Yılını Açarken.
« … Partimizin takip ettiği program, bir yönden tamamıyla demokratik, halkçı bir program olmakla beraber iktisadî açıdan devletçidir. Bu itibarla partimize dayanmakta olan cumhuriyet hükümetinin bütün açılardan vatandaşların hayatıyla, istikbâliyle ve refahıyla ilgilenmesi doğaldır. Halkımız huy ol* devletçidir ki, her türlü ihtiyacı devletten istemeyi kendisinde bir hak görüyor… »
27. 01. 1931, İzmir’de Fırka Kongresinde Konuşma.
DEVRİM YASASI
« İnkılâbın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız inkılâp ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. »
(1923)
« Uçurumun kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içeride ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler Türk genel devriminin bir kısa deyimi. »
(1935)
DIŞ BORÇLAR
« … Hükümetimizin her medenî devlet gibi dış borçlanmalar yapması gereği vardır. Şu kadar ki, ödünç alınan yabancı paralarını şimdiye kadar Babıâli’nin yaptığı gibi ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve kullanma ile borçlarımızın yükünü artır* mali bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya kesinlikle karşıyız. Biz memlekette, ilerlemeyi, üretimi, ve halkın refahını temin edecek, zenginlik kaynaklarımızı geliştirecek faydalı borçlanmalara taraftarız. »
01. 03. 1922, T.B.M.M. 3.Toplanma Yılını Açarken.
DIŞ POLITIKA
« … Dış politika, iç teşkilât ve iç politikaya, dayandırılmak mecburiyetindedir, yani iç teşkilâtın tahammül edemeyeceği genişlikte olmamalıdır. Yoksa hayâlî dış politikalar peşinde dolaşanlar, dayanak noktalarını kaybederler… »
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.
« … Dış politika bir toplumun iç yapısı ile sıkı sıkıya ilgilidir. Çünkü iç yapısına dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar… »
23. 03. 1923, Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyeleriyle Konuşma
« Dışişlerinde dürüst ve açık olan politikamız barış fikrine dayanır .Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve anlayışımıza uyan bir yoldur. »
(1929)
DİKTATÖRLÜK
« Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar ; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben, kalpleri kır* değil, kalpleri kazan* hükmetmek isterim. »
21. 06. 1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.
DİN
« ... Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, Müslüman erkeğin ve Müslüman kadının beraber ol* bilim ve bilgi kazanmasıdır… »
31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.
« … Bizim dinimiz en makul ve tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olabilmesi için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. »
31. 1. 1923 İzmir’de Halk ile Konuşama.
« … İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Eksiksiz dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa, hakikate tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.… »
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.
« Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. »
5. Şubat 1923 Akhisar’da Konuşma.
« Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, bunada öyle inanıyorum… »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.
« Dini fikir ve inançlara hürmetkâr olmak, öteden beri tabiî ve genel bir anlayıştır. Bunun aksini düşünmek için sebep yoktur. »
11. 12. 1924, Times Muhabirine Cevap.
« Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. »
(1925)
DİNSİZLİK
« … Bence, dinsizim diyen mutlaka dindardır. İnsanın dinsiz olmasının imkânı yoktur… »
Dinsiz kimse olmaz. Bu genelleme içinde şu din veya bu din demek değildir. Tabiatıyla biz, içine girdiğimiz dinin en çok isabetli ve çok olgun olduğunu biliyoruz ve imanımız da vardır… »
02. 02. 1923, İzmir, Türkiye’nin Geleceği Üzerine Konuşma.
DONANMA
« Hudutlarının mühim ve büyük kısımları deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olması gerekir. O zaman Türk Cumhuriyeti daha gönlü rahat ve emin olacaktır. »
(1924)
DÜŞMAN
« … Memleketimizde meydana gelen yeni durumun sonuçlarından yabancıları ürküterek Avrupa’da aleyhimize bir fikir akımı ortaya çıkarmak isteyenler bizim düşmanlarımızdır… »
02. 11. 1922, Le Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç .
« Düşmana merhamet acz ve zaaftır… »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.
« Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. »
(HAKİKAT) GERÇEK
« Meseleleri hâdiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lâzımdır. »
(1924)
« Hakikati konuşmaktan korkmayınız »
(1926)
« Vaziyeti muhakeme ederken ve tedbir düşünürken acı olsa da, hakikati görmekten bir an geri kalmamak lâzımdır. Kendimizi ve birbirimizi aldatmak için lüzum ve mecburiyet yoktur. »
(1927)
« … Çok söz, uzun söz bir şey için söylenir: Hakikati anlamayanları hakikate getirmek için… »
9/10. 08. 1928, İstanbul Sarayburnu Parkı, TürkYazı İnkılâbı Hakkında Konuşma.
HAKİMİYET
« … Korku üzerine hâkimiyet kurulamaz. Toplara dayanan hâkimiyet sürekli olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve hatta diktatörlük, ancak ihtilal ortamında geçici bir zaman için lazım olur… »
30. 11. 1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.
HALİFE
«İstanbul’da saltanat ve zevklerinin, çıkarlarının devam ettirilmesini düşmanların anavatanımızı istila etmek emellerine uydurmakta, onlarla işbirliği yapmakta, düşman devletlerin her isteğine boyun eğmekte asla tereddüt göstermeyen, vicdanları sızlamayan, milletimizin hür ve müstakil yaşama azmini kırma için hainane teşebbüslerden çekinmeyen sultan ve halifelerin artık bu vatanda asla yeri yoktur ve olamaz. »
26. 08. 1925, İnebolu’da Bir Konuşma.
HALK
HALKÇILIK
« Bizim görüşümüz-ki halkçılıktır – kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. »
17. 07. 1920, T.B.M.M.
« … Zannederim bugün ki varlığımızın asıl niteliği, milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir, o da halkçılıktır ve halk hükûmetidir. Hükümetlerin halkın eline geçmesidir… »
17 .07. 1920, T.B.M.M.
« … Halkçılık, toplumsal düzenin çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. Efendiler biz bu hakkımızı korumak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, milli kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe savaşmayı gerekli gören bir yolu takip eden insanlarız. »
(1921)
« İç siyasetimiz de ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası anayasamız ile tesbit edilmiştir. »
(1921)
« Halkçılık teşkilâtı en ufak daireye kadar yaygınlaştırıldığı takdirde sonucun daha büyük ve verimli olacağına şüphe yoktur. Memleket ve milletin içinde bulunduğu zorlukları ve harp halini de düşünürsek meclisin çalışmalarının sonucu ve oradaki başarısını takdir etmemek mümkün değildir. »
10. 01. 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.
HALK DEVLETİ
« … Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Mazideki kuruluşlar ise bir şahıs devleti idi, şahısların devleti idi. »
13. 08. 1923, T.B.M.M., 2. Toplanma Yılını Açarken.
HALK HÜKÜMETİ
« … Bizim hükûmetimiz demokratik bir hükûmet değildir, sosyalist bir hükûmet değildir ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükûmetlerin, bilimsel yapıları itibarıyla hiçbirine benzemeyen bir hükûmettir. Fakat millî hakimiyeti, millî iradeyi tecellî ettiren tek hükûmettir, bu mahiyette bir hükûmettir! Sosyoloji noktasından bizim hükûmetimizi, ifade etmek lâzım gelirse, halk hükûmeti deriz. »
01. 12. 1921, T.B.M.M.
« Şurası unutulmamalı ki, bu idare tarzı, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist ; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetçi ve dinimize hürmetkârız. özetle, bizim hükümet şeklimiz, tam bir demokrat hükûmettir. Ve dilimizde bu hükümet, « halk hükûmeti » diye anılır. »
02. 11. 1922, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.
HALK İDARESİ
« … Milletimizin bugünki idaresi, hakiki mahiyeti ile bir halk idaresidir. Ve bu idare tarzı, esası meşveret (danışma) olan Şûra idaresinden başka bir şey değildir… »
03. 01. 1922, General Frunse’nin Ziyafetinde.
« … Herhalde halkımızı idare ile yakından ilgilendirmek, yani idareyi doğrudan doğruya halkın eline verebilecek bir idare şeklini tesis etmek hem milli hakimiyetin hakiki ol* temsili ve hem de bu sayede halkın benliğini anlaması itibarıyla gerekli idi. İşte bu düşüncelerin, bu araştırmaların ilhamı ol* proje yapılmıştı… »
10. 01. 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.
HALK TEŞKİLATI
« … Teşkilat baştan sona kadar halk teşkilatı olacaktır. Genel idareyi halkın eline vereceğiz. Bu toplumda hak sahibi olmak, herkesin gayretli olması esasına dayanacaktır. Millet hak sahibi olmak için çalışacaktır. »
10. 01. 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.
HARB
« Her zamandan daha ziyade inanıyorum ki, harp pahalı bir iştir. Harbin sürüklediği facialar ve dehşetten üzgünüm. Fakat harp etmeden elimizdeki silahları bıraktığımız zaman tamamen harap olacağımızı da biliyorum. »
Ağustos 1921, Associated Muhabirine Demeç.
« Derhal şu veya bu sebepler için milleti harbe sürüklemek taraftarı değilim. Harp zorunlu ve hayati olmalı. Hakiki kanaatim şudur: milleti harbe ***ürünce vicdanımda azap duyamamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Ama millet hayatı tehlikeye düşmeyince, harp bir *******tir. »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.
« … Bir harp oyunu yapmak suretiyle, vatanın ve milletin yüksek menfaatlerinin müdafaasını beraber göz önünde bulunduracağız. Bu çalışmamızda son senelerin başarılarla dolu muharebelerinin, meydan muharebelerinin, cumhuriyet ordusuna ve onun kıymetli komuta heyetine kazandırdığı tecrübelerin sonucunu inceleyeceğiz. Dünyanın fen ve sanatta en son gelişmelerini göz önünde bulunduracağız… »
15. 02. 1924, İzmir, Ordu İleri Gelenleri İle Konuşma.
« … Harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, harslarıyla, hulâsa bütün maddi ve mânevi kudret ve faziletleri ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakiki kuvvet ve kıymetleri ölçülür… »
30. 08. 1924, Dumlupınar’da Konuşma.
« Eğer harp bir bomba patlaması gibi birdenbire çıkarsa milletler, harbe engel olmak için, silâhlı mukavemetlerini ve mâlî kuvvetlerini saldırgana karşı birleştirmekte tereddüt etmemelidirler. En hızlı ve en etkili tedbir, muhtemel bir saldırgana, saldırının yanına kâr kalmayacağını açıkça anlatacak uluslararası teşkilatın kurulmasıdır. »
21. 06. 1935, Gladys Baker’a Demeç
HARP SANAYİİ
« Bilhassa harp sanayii ve fabrikalarının çalışmasını özel bir takdir ile anmayı bir borç bilirim. Bu son sene içinde bu fabrikaların eksikleri kademe kademe tamamlanmıştır. Bugün her türlü ihtiyacın üretimi mümkün hale gelmiştir. Yeni kurulan mermi ve fişek fabrikalarında bol miktarda topçu ve piyade caphanesinin ve bombasının hazırlanması ve üretiminde başarı sağlanmıştır. »
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.
« Azim ve imanımız önünde yıkıl* silâh, mühimmat ve araçlarını savaş meydanında terke mecbur olan Yunan ordusunun bıraktıklarından istifade olun* değişik merkezlerde yeni ve yedek silâh ve cephane depolarımız ve fabrikalarımız kurulmuştur. Bu genişlikte kurulan ve gün geçtikçe daha çok genişleyen ve mükemmelleşen askerî kurumlara lâzım olan fenni beyinler yetiştirilmesi için de hazırlıklarda bulunulmaktadır. »
01. 03. 1923, T.B.M.M., 4. Toplanma Yılını Açarken.
« … Harp sanayii tesisatımızı, daha ziyade gelişmesi ve genişlemesi için alınan tebirlere devam edilmeli ve endüstrileşme mesaimizde de ordu ihtiyacı ayrıca göz önünde tutulmalıdır. »
01. 11. 1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.
« Bundan sonrası için, bütün uçaklarımızın ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp sanayimizin de, bu esasa göre geliştirilmesi gerekir. Hava kuvvetlerinin kazandığı önemi göz önünde tut*, bu çalışmayı plânlaştırmak ve bu konuyu lâyık olduğu önemle milletin nazarında canlı tutmak lâzımdır. »
01. 11. 1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken
HARF İNKILABI
« … Çok işler yapılmıştır, ama bugün yapmaya mecbur olduğumuz son değil, ancak çok lüzumlu bir iş daha vardır. Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanseverlik ve milliyetseverlik vazifesi biliniz… »
9/10. 08. 1928, Yeni Yazı İnkılabı Hakkında.
« … Bizim uyumlu, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir; Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundur*, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak mecburiyetindesiniz… »
9/10. 08. 1928, İstanbul Sarayburnu Parkı, Türk Yazı İnkılâbı Hakkında Konuşma.
« Az zaman sonra, yeni Türk harfleriyle, gözler kamaştırıcı Türk manevî ilerlemesinin ulaşabileceği güç ve saygının uluslararası düzeyini gözlerimi kapa* şimdiden o kadar parlak görüyorum ki, bu manzara beni kendimden geçiriyor. »
23. 08. 1928,Anadolu Ajansı Muhabirine Demeç.
«.Büyük milletimizin bir kat daha gelişmesini ve yükselmesini temin edecek olan yazı inkılâbı... »
16. 09. 1928,İstanbul , Belediye Başkanına Demeç.
« … Meclisinizin en büyük eseri olan Türk harfleri, memleketin genel hayatına tamamen uygulanmıştır. İlk zorluklar, milletin fikir kuvveti ve medeniyete olan sevgisi sayesinde kolaylıkla yenilmiştir… »
01. 11. 1929, T.B.M.M., 3. Dönem, 3. Toplanma Yılını Açarken.
HARİTA DAİRESİ
« … Milli Savunma Bakanlığı’nda faaliyete başlayan harita dairesi ordunum bütün harita ihtiyacını karşılamaya muvaffak olmuştur. Bundan sonraki çalışma ile memleketin daha mükemmel haritalarını hazırlayacaktır… »
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.
HATİP
«… hutbeyi îrat eden hatiptir. Yani söz söyleyen demektir… »
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma.
HAVACI
« Havacılarımız, bütün ordu ve donanmamız gibi vatanı korumaya yetenekli kahramanlardır. Büyük millet, bu soylu evlâtlarıyla kendini mutlu sayabilir. »
01. 11. 1935, T.B.M.M., 5. Dönem, 1. Toplanma Yılını Açarken
HAVACILIK
« Bizim dünyamız - bilirsiniz - topraktan, sudan ve havadan unulmuştur. Hayatın da, esas unsurları, bunlar değil midir? Bu unsurlardan birinin eksikliği, yalnız eksikliği değil, sadece bozukluğu, hayatı imkansız kılar. Hayatı, hele ulusal hayatı seven, onu korumak isteyen; yurdunun topraklarına, denizlerine olduğu gibi, havasına da ilgisini, hergün biraz daha çoğaltılmalıdır. »
03. 05. 1935, Havacılık Hakkında Konuşma.
« … Türk çocuğu; Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda, dolduracaksın. Bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır. »
03. 05. 1935, Havacılık Hakkında Konuşma.
HAYAT
« … Hayat mücadeleden ibaretlir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır. Galip olmak, mağlup olmak. »
18. 03. 1923, Tarsus’da Gençlerle Konuşma.
Havacılıkla ilgili konuşmasının aynısı
« Bizim dünyamız - bilirsiniz - topraktan, sudan ve havadan unulmuştur . Hayatın da, esas unsurları, bunlar değil midir ? »
03. 05. 1935, Havacılık Hakkında Konuşma.
« … Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, saadeti için çalışmakta bulunabilir… »
17. 03. 1937, Ankara Palas. Romanya Dışişleri Bakanı Antonescu İle Konuşma
HİLAFET
« Hilâfeti muhafaza edeceğiz. Şu şartla ki, Büyük Millet Meclisi ve millet, hilâfetin dayanacağı bir mesnet ve kuvvet olacaktır. »
02. 11. 1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.
« … Esasen bu mesele yalnız Türkiye’ye ait olmayıp bütün islâm alemini ilgilendiren bir meseledir. »
02. 11. 1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.
«Bütün İslâm aleminin gerçek kurtuluşuna kadar varlığını korumayı görev bildiğimiz hilâfet makamı Türkiye Devleti’nin ne istiklâli, ne idaresi ve ne de hakimiyeti ile zıtlık teşkil etmez. Bu makam ve bu makamda oturan kişinin varlığı, sebebiyet verilmedikçe sakıncaların kaynağı ol* düşünülemez. Fakat şurası kesinlikte bilinmelidir ki, herhangi bir makam ve şahıs tarafından bu sakınca doğurulduğu gün orada teori biter, pratik ve uygulama başlar. »
18. 01. 1923, İzmit Halkı İle Konuşma.
« … Bu makamı Türkiye milletinin hakimiyetini ihlâl edecek bir makam diye anlamak doğru değildir. Bugün halife olan kişinin bizim ile beraber aynı gerçekleri takdir buyurduğunu zannederim. Ancak bir sakınca ortaya çıkarsa yalnız bu makama atfetmek lazım gelmez. Bunu yapmak için her şeyden önce, fikirlerini şeriat görünümüne sokan bazı cahiller, menfaatperestler ve dalkavuklar ortaya çıkabilir. Bunların yapacağı telkinleri ve mahiyetini evvelden tanıyıp ona göre gerekli hazırlığı yapmak her ferdin ve milletin görevidir… »
18. 01. 1923, İzmit Halkı İle Konuşma.
« … Bütün İslâm milletleri üzerinde yüce ruhî görevini ifa eden halife fikri, gerçeklerden değil, kitaplardan çıkmış bir fikirdir… »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.
« … Tarihimizin en mesut devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk
IRK
« Efendiler, bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat, kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasızlık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu kalp ve vicdanlar için unutulmaz bir yaradır. »
11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.
« Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. »
04.10.1932, Dolmabahçe Sarayı, « Diyarıbekir »
Gazetesinin Sah***** Demeç.
İ
İKTİSAT
« Ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve siyasi felâketlerden yakasını kurtaramaz. »
(1924)
İLERLEME
« Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki, fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. »
(1923)
İLİM VE FEN
« … İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. »
27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine.
« … Memleketimizin en ileri, en hoş, en güzel yerlerini üç buçuk sene kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı mağlup eden zaferin sırrı nerededir bilir misiniz ? Orduların sevk ve idaresinde ilim ve fen esaslarını rehber almaktır. Milletimizi yetiştirmek için asıl olan mekteplerimizin, üniversitelerimizin kuruluşunda aynı yolu takip edeceğiz. Evet, milletimizin, siyasi, sosyal hayatında, milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır… »
27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine.
« … Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu süngü zaferi değil, iktisat ve ilim ve kültür zaferleri olacaktır… »
25/26.01.1923, Alaşehir’de Halka Konuşma.
« Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, delalettir.… »
22.09.1924, Samsun Ögretmenleriyle Konuşma.
« Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif ilimdir. »
29.10.1933, Onuncu Yıl Nutku.
İLK TAHSİL
« … İlk tahsilin yayılması için, sade ve pratik tedbirler almak yolundayız. İlk tahsilde hedefimiz, bunun umumi olmasını bir an evvel tahakkuk ettirmektir. Bu neticeye varmak, ancak, sürekli tedbir almakla ve onu metodik ol* uygulamakla mümkün olabilir. Milletin başlıca bir işi ol*, bu konuda ısrar etmeyi gerekli görüyorum… »
01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken.
İNHİSAR (Tekel)
« İnhisarlar konusunda özen gösterilmesi gereken esas, bu kurumların mali monopol, ticari teşekkül ve millî valörizasyon kurumu k*terinin dikkatle telifidir. »
01.11.1937, T.B.M.M., 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.
İNKILÂP
« … Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâplar ebedileştirilemez. Fakat biz inkılâba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız, yalnız muhabere meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü. Biliyorsunuz ki Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta vesair memleketlerimizde bir çok isyanlar meydana geldi. Ve bunların hepsi bastırıldı. Temenni ederim ki, bu dökülen kanlar yeterli olsun ve bundan fazla kan dökülmesin… »
22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halkla
Konuşma.
« Arkadaşlar ; inkılâbımız Türkiye’nin asırlar için saadetini garanti etmiştir. Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır. »
11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.
« … Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde lâyık olduğumuz yeri de temin edecektir… »
16.09.1924, Trabzonlularla Konuşma.
« … Bu inkılâp, kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi ifade etmektedir. Bugünkü devletimizin şekli, asırlardan beri gelen eski şekilleri bertaraf eden, en gelişmiş tarz olmuştur. »
05.11.1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında.
« Türk milleti çok büyük olaylarla isbat etti ki, yenilikçi ve inkılâpçı bir millettir. Son senelerden önceki devirlerde de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeye, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir. Fakat hakiki faydalar görülemedi. Bunun sebebini araştırdınız mı ? Bu sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır. »
30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.
« Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılâplarımızın asıl gayesi budur… »
30.08.1925, Kastamonu’da, 2. Konuşma.
İNSAN
« … İnsanlar; âdetlerini, ahlâklarını, hislerini, eğilimlerini, hattâ fikirlerini geliştirme ve terbiyede, içinde yetiştiği toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar… »
18.06.1922, Claude Farrere’in Mustafa Kemal’i Ziyaret
Etmek Üzere İzmit’e Gelişinde.
« İnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal hedeflere yürümelidirler… »
27.06.1926, Gazetecilere Verdiği Demeç.
« İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. »
(1937)
« İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. »
(1937)
İRTİCA
« … Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (İrtica) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır… »
18.01.1923, İzmit’te Halk İle Konuşma.
« Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar. Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır. Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi ol* kabul ederler. Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler… »
31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
İSTANBUL
« … İstanbul bizimdir. Bununla birlikte boğazlar ve Marmara denizi için başkentin emniyeti temin edilmek şartıyla bir hal tarzını kabul etmeye hazır bulunmaktayız… »
Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç.
« … İstanbul şehri, milletimizin sonsuz çalışma ve fedakarlığının ürün verdiği yerdir. Gerçekten; milletimizin maddî ve manevî varlığını yücelten anıtlar, kurumlar ve medeniyet eserleri İstanbul’da yoğunlaştırılmıştır. »
01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.
« İki büyük dünyanın buluşma noktasında, Türk vatanının süsü, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir… »
01.07.1927, İstanbul Halkı Temsilcileriyle Dolmabahçe
Sarayında Yapılan Bir Konuşma.
İSTİBDAT
« … Bir istibdadın varlığı ile ilgili işaretler’in izahı, bence mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun bütün liderleri ve mensupları Türkiye’de her türlü istibdadı kökünden yıkmak için ve memleket ve millete tam bir hürriyet kazandırmak için bugüne kadar milletle beraber hayatlarını ortaya koymaktan çekinmemiş ve hiçbir vakit çekinmeyecek insanlar olduğuna göre, işaret olunan istibdat herhalde mevcut değildir… »
11.12.1924,Times Muhabirine Demeç.
« Geleceğini, kendisini zincire vuran şahıslara terk eden milletler, o şahısların keyif ve isteklerine oyuncak olmaya karar vermiş, rıza göstermiş kabul edilirler. Bu türlü milletler, talihini ellerine teslim ettiği insanlar başarılı oldukça, o insanların daha kuvvetli baskısı altında kalırlar. Başarılı olmazlarsa felâket, yok olma yalnız o insanları değil, onlara bağlı olan bütün toplumu kapsar.… »
03.01.1922, General Frunse’nin Ziyafetinde.
İSTİKLÂL
« Ya İstiklâl, ya Ölüm !
(1919)
« … Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın bir gereği kabul etmiş ve bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. »
18.06.1922, Claude Farrere Şerefine Verilen Çay Ziyafetinde.
İSTİKLÂL MAHKEMELERİ
« … Yüce Meclisin kurduğu İstiklâl Mahkemeleri sayesinde çabuk ve adaletli surette birçok fenalıklara son verilmiştir. Bugün memleket medenî kanunlar ve sürekli yargı dereceleri ile güvenliği sağlamaya yeterli bir hale getirilmiştir. »
01.03.1921, T.B.M.M., 2.Toplanma Yılını Açarken.
İSTİKLÂL-İ MALÎ
Malî Bağımsızlık
« … Bugünkü mücadelelerimizin gayesi, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak mali kuvvet ile yaşar… »
01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.
İŞ BANKASI
« İş Bankası kurumu, Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlı başına yer alacaktır. Bu kurum kıymetsiz bir servetin bile ekonomik hayatta fert menfaatlerine kullanılmayıp ulus menfaatine kullanılmasından çıkabilecek olan büyük neticeleri, az bir zamanda ve özellikle yepyeni bir devlet kuruluşunun türlü inkılâp güçlükleri içinde evrensel bir surette fiilen göstermiştir. »
26.08.1936, İş Bankası’nın 10. Kuruluş Yıldömünde.
İZMİR
« İzmir her yönden Türk memleketidir, Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Yunanlılar İzmir’de hiçbir tarihî ve ırkî hakka sahip değillerdir… »
17.01.1921, United Telgraph Muhabirine Demeç.
« İzmir kırk asırlık bir ata yurdudur. İzmir bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla beraber coğrafî konumu dolayısıyle ekonomik ve siyasî çok büyük bir öneme sahiptir. İşte bundan dolayıdır ki, Türkiye’yi mahvetmek isteyen düşmanların herşeyden evvel bakışları bu tarihî, bu mühim beldeye döner. Nitekim düşmanlarımız en evvel burasını işgal etmişler, ondan sonra daha doğuya ilerlemişlerdir… »
31.01.1923, İzmir’de Halk İle Bir Konuşma.
JANDARMA OKULLARI
« … İç güvenliğin sağlanmasında en mühim ve maddî vasıta olan jandarma teşkilâtı, önemli birlikler ilâvesi ile güçlendirilmiş ve çeşitli jandarma okulları açılmıştır. »
01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.
K
KABOTAJ
« Kabotajın, bu sene içinde, sadece ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünçle anmak isterim. »
1.11.1926, 2. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.
KADIN
Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı
gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. »
(1923)
« Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. »
(1923)
« Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. »
.................................................. .................................................. ............(1923)
« ... Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. »
..........................................31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
« ... İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve mufavvak olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hemde kadınlarımızın kazanmaları lâzımdır.... »
.................................................. ........... 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
« ... Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini gözardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin ? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin ? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir.... »
.................................................. ......30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.
KANUN
« ... Kanun koyan insanlar birtakım seçkin özelliklere sahip olmak mecburiyetindedirler. O özelliklerden birincisi şudur efendiler: Kanun teklif eden, Kanun yapan, kanun koyan bir insan insanlığın bütün hislerini bütün ihtiraslarını herkesten daha çok sezer ve bilir. Fakat nefsini herkesten çok va tamamen bütünüyle bunlardan ayırt etmek kudret ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliklere sahip olmayan, insanlar insan topluluğu için kanun yapmak hak ve yetkisinden men edilmiştir. Efendiler kanunlar hislere dayan* ve uyul* yapılmaz. »
.................................................. ............................................1. 12. 1921, TBMM.
« Günün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir. »
.................................................. .................................................. ................(1925)
KAPİTÜLÂSYON
« ... Kapitülâsyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz. Adlî, malî veya askerî kapitülâsyonların hiçbirini tanımıyoruz. »
....................................26. 09. 1922, Chicago Tribun’un İzmir’e Gönderdiği
Muhabirine Verilen Demeç.
« Bana Avrupalıların ve bilhassa Fransızların doğudaki yararlarından bahsediyorsunuz. Her şeyden evvel şurası bilinmek lâzımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülâsyonların devamını asla kabul etmeyecektir. Şayet yabancı uyruklular eskiden olduğu gibi, bundan sonra da kapitülâsyonlardan istifade etmeyi düşünüyorlarsa, aldanıyorlar. Kapitülâsyonlar bizim için mevcut değildir ve asla mevcut olmayacaktır. Türkiye’nin istiklâli her sahada tamamen ve eksiksiz onaylanmak şartıyla kapılarımız bütün yabancılara açık kalacaktır… »
2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç.
« … Millî hududlarımız dahilinde bulunan toprakların bize verilmesinde israr edeceyiz. Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz. İşte bütün istediklerimiz budur… »
2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç
« … Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece nefret edilen birşey olduğunu size tarif edemem. Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvafak olacaklarını planlayan ve hayal edenler bu konuda pek çok aldanıyorlar. Zira, Türkler kapitülâsyonların devamının kendilerini pek az vakitte ölüme sevkedeceğini pek iyi anlamışlardır… »
25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’a
Çankaya’da Verilen Beyanat.
KIYAFET
« … Her milletin olduğu gibi bizim de millî bir kıyafetimiz varmış. Fakat inkar edilemez ki, taşıdığımız kıyafet o değildir. Hatta millî kıyafetimizin ne olduğunu bilenler içimizde azdır bile. Medeni bir insan bu tuhaf kıyafete girip dünyayı kendine güldürür mü ? »
30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.
« Devlet memurları bütün milletin kıyafetlerini düzeltecektir. Fen, sıhhat açısından pratik olmak itibariyle, her görüş noktasından tecrübe edilmiş medeni kıyafet giyilecektir. Bunda tereddüde yer yoktur. »
30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.
« … Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü
şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet, ne millidir ve ne de uluslararasıdır. O halde kıyafetsiz bir millet olur mu arkadaşlar ?
… Medeni ve uluslararası kıyafet bizim için çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafetir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantalon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve doğal ol* bunların tamamlayanı olmak üzere güneşten koruyan başlık… »
28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.
KOLORDU KUMANDANI
« … Kolordu kumandanı demek Efendiler, dünyanın her yerinde, her millete, en büyük kumandan demektir. Kolordu kumandanından sonra başka büyük kumandan yoktur… »
14.08.1920, TBMM.
KOMÜNİZM
« Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal şartları, dinî ve millî ananelerinin kuvveti Rusya’daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini doğrular bir mahiyettedir… »
6.02.1921, Hâkimiyet-î Milliye.
KÖYLÜ
« Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür. »
(1922)
« Köylü hepimizin velinimetidir. Bu soylu unsurun refahını düşüneceğiz. »
20.07.1931, Eskişehir’den geçerken. « Zahire ticaretinde ziyan ettiğini » söyleyen Uluçayırlı Hasan Efendi’ye hitaben söylenmiştir.
KÖYLÜ KADINI
« Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur. »
(1923)
KURAN-I KERİM
« Sonra Kur’anın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa ol* Türkçe’ye tercüme ediliyor… »
30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.
KURTULUŞ
« Türk milletinin kalbinden, vicdanından sanih ve mülhem olan en esaslı, en bariz arzu ve iman malum olmuştu : Kurtuluş. »
(1927)
KÜLTÜR
« Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür... Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak düşünmek ve zekâyı eğitmektir. »
(1936)
« … Kültür zeminle orantılıdır. O zemin, milletin seciyesidir. »
16.07.1921, Ankara, Maarif Kongresini Açarken.
« Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.
(1932)
« Kültür, tabiatın yüksek verimleriyle mesut olmaktır. Bu ifade içinde çok şey saklıdır. Temizlik, saflık, yükseklik, insanlık vb. bunların hepsi insanlık niteliklerindendir. »
(1936)
LAİKLİK
« Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. »
(1930)
« Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır. »
(1930)
LATİN HARFLERİ
« … Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. »
1.11.1928, TBMM, 3. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.
LOZAN BARIŞI
« Lozan antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir. »
24.07.1933, Hakimiyet-î Milliye.
« … Lozan barışı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasi bir zafer teşkil eden bu antlaşmanın Osmanlı Tarihinde benzeri yoktur. Milletimiz bununla haklı ol* iftihar edebilir ve Türk milletin yüksek bir eseri olan bu antlaşmanın yüksek kıymetini takdir etmesi lâzım gelen gençliğin bunu mazide yapılmış antlaşmalarla kıyaslanması gerekir. »
26.07.1927, Dolmabahçe Sarayı, Lozan Barış Antlaşması Hakkında.
M
MALİYE MEMURU
« … Maliye memurları da iç işleri memurları gibi halkla daimî teması olan teşkilâttır. Bunların da, halk ile temaslarında, halk için çalışan bir halk hükümetin tabii niteliği olan azami dikkat ve ihtimam göstermek ve âzami emniyet ve inan vermek özelliklerinin ortaya çıkmasına bilhassa özen göstermeleri lâzımdır. »
1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.
MECELLE
« Efendiler ! Bizim elyevm mevcut olan kanunu medenimiz mecelledir. Bu kanunu medenî takriben yarım asır evvel Cevdet Paşa merhumun taktı riyasetinde bir heyet-î ilmiye marifetiyle tertip olunmuştur… »
1.03.1922, TBMM, 3. Toplanma Yılını Açarken.
MEDENİ ESER
« … Dünyada her miletin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle orantılıdır. Medeni eser meydana getirmek kabiliyetinden mahrum olan milletler, hürriyet ve bağımsızlıklarından soyutlanmaya mahkumdurlar… »
30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.
MEDENİYET
« … Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir, ve bir milletin gelişmesi için bu tek medeniyete katılması lazımdır… »
29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.
« … Medeniyet yolunda yürümek başarılı olmak hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar, umumî medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar. »
30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.
« Efendiler, medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen sahasında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve ilerleme yolu budur… »
30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.
« Türk milletinin istidâdı ve kâti kararı medeniyet yolunda durmadan ilerlemektir. »
(1924)
« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz. Medeni olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümul ve yükselmeye uyamadıklarından ne büyük felaketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve sonuç ol* son felaket çamuruna batışımız bundandır… »
24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.
« … Medeniyet öyle bir kuvvetli ateştir ki ona ilgisiz olanları yakar ve mahveder. »
24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.
« … Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. »
26.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.
« Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı medenidir. Tarihte medenidir, hakikatte medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle, zihniyetiyle medeni olduğunu ispat ve göstermek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla, yaşayış tarzıyla medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Sonuç ol* medeniyim diyen, Türkiye’nin hakikaten medeni olan halkı başından aşağıya dış görünüşüyle dahi medeni ve gelişmiş insanlar olduğunu göstermeye mecburdurlar… »
28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.
« Medenî olmayan insanlar, medenî olanların ayakları altında kalmaya maruzdurlar.
10.10.1925, Akhisar’da Bir Konuşma.
« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır… »
24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.
MEMLEKET
« Memleket mutlaka modern, medenî ve yepyeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. »
(1923)
MESULİYET (SORUMLULUK)
« Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır. »
1919, Belleten, C. VIII, s. 28.
MEYDAN MUHAREBESİ
« … Harb, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlâklarıyla, harslarıyla özet ol* bütün maddi ve mânevi kudret ve faziletleriyle ve türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakikî kuvvet ve kıymetleri ölçülür… »
30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.
MİLLET
« Bugün vatanımızla bir millî kudret varsa o cereyan, felâketlerden ders alan milletin kalb ve dimağından doğmuştur. »
(1919)
« Millete efendilik yoktur; hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur. »
(1921)
« … Milleti millet yapan, ilerleten ve yükselten kuvvetler vardır : fikir kuvvetleri ve sosyal kuvvetler… »
27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.
« Bilelim ki kazandığımız başarı, milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıları, zaferleri ileride de kazanmak istiyorsak, ayni esasa dayanalım, aynı yolda yürüyelim. »
(1923)
« Milletlerin siyasetinde ancak menfaatleri vardır. Kimsenin kimseye dost olmayacağını bilelim. »
(1933)
« Millet sevgisi kadar büyük mükâfat yoktur. »
(1935)
« … Kuvvet birdir ve o milletindir… »
1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3.Toplanma Yılını Açarken.
MİLLETLER CEMİYETİ
« Milletler Cemiyeti, henüz kesin ve etkili bir vasıta olduğunu ispat etmemiştir. Diğer taraftan, Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, ortak amaçlarının gerçekleşebilmesi için çalışabilecekleri tek teşkilattır. »
21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.
MİLLETVEKİLİ
« Sayın milletvekilleri; Ağır ve önemli işleriniz, size, millet yolunda, esaslı hizmetler hazırlamaktadır. Milletin sevgileri hayırlı ve faydalı çalışmalarınızda sizinle beraberdir. »
1.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
MİLLÎ AHLÂK
« … Millî ahlakımız medeni esaslarla ve hür fikirlerle beslenmeli ve takviye olunmalıdır… »
25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
MİLLÎ CEMİYETLER
« Esasen Doğuda ve Batıda, hemen memleketimizin her tarafında müdafaa ve milletin ve memleketin haklarını korumak için cemiyetler kurulmuştur. Bu cemiyetler düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek amacıyla millî vicdanın azim ve iradesinden doğmuş tek teşkilât idi. »
24.04.1920, TBMM.
MİLLÎ EĞİTİM
« İyileştirilecek şeyler ekonomi ve eğitimdir. Bu sayede memleket imar edilecek millet refah sahibi olacaktır. »
Ocak 1922, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin’e Demeç.
« Eğitim ve öğretimde tatbik edilecek usul, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir baskı (hükmetme) vasıtası yahut medeni bir zevkten çok, maddi hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanışlı bir cihaz haline getirmektir. »
(1923)
« Hükümetin en verimli ve en mühim vazifesi milli eğitimle ilgili işlerdir. Bu işlerde başarılı olabilmek için öyle bir program takip etmeye mecburuz ki, o program milletimizin bugünkü haliyle, sosyal, hayati ihtiyacıyla muhitin şartları ve asrın icaplarıyla tamamen orantılı ve uygun olsun. Bunun için büyük fakat hayali ve çapraşık düşüncelerden tamamen vazgeçerek hakikate kuvvetle bakmak ve elle temas etmek lazımdır. »
(1922)
« Eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak bir milletin hayat mücadelesinde maddi manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. »
01. 11. 1928. 3. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.
MİLLÎ HÂKİMİYET
« … Kesinlikle tekrar ederim ki milletin hâkimiyeti sonsuzdur. »
19.01.1923, Anadolu Ajansı.
« Hâkimiyeti milliye, milletin namusudur, haysiyetidir, şerefidir. »
7.02.1923, İkdam.
« Hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı temel millî egemenliktir. »
(1923)
« Yeni Türkiye hükümetinin öz cevheri millî egemenliktir. Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğidir. »
(1923)
« Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. »
30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.
MİLLÎ TERBİYE
« .. Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriyetinin yeni nesle vereceği terbiyenin millî terbiye olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra… »
22.09.1924, Samsun Öğretmenleriyle Konuşma.
MİLLÎ TEŞKİLÂT
(TEŞKİLÂT-I MİLLİYE)
(Teşkilâtı milliye ne zaman başladı? sorusuna cevabı.)
« Mütarekeden hemen sonra ve vatanın her tarafında hemen aynı zamanda »
13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.
(Asıl amacı nedir? sorusuna cevabı.)
« Asıl amaç vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlamaktır.»
13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.
MİLLÎ ÜLKÜ
« … Milletimizin yüksek k*terini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu sürekli ol* ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. »
29.10.1933, Ankara, 10. Yıl Nutku.
MİLLİYETÇİLİK
« Gerçi bize milliyetçi derler. Fakat biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle birlikte çalışan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin gereklerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde bencil ve mağrurane bir milliyetçilik değildir… »
15.08.1920, TBMM.
« Bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır.»
(1923)
MİLLÎ HAREKET
(HAREKÂT-I MİLLÎYE)
« Bu hareket milletin bir arzusudur. Hattâ bir ihtiyacıdır. Bu arzu ve ihtiyacı doğuran şeyde şahıslar değil, bizzat olaylardır. Devletin birlik ve bağımsızlığını tehdit eden meşru olmayan bir takım ihtirasat, topraklarımıza, hiçbir hakka dayanmaksızın gerçekleşen saldırılar, tehlike karşısında millete birleşmek gereğini duyurmuştur. Böyle bir harekete macera demek, bu hareketi takdir edenleri maceraperestikle adlandırmak gafillik, garazlık değil midir ?… »
24/25.10.1919, Amasya, Tasvir-î Efkâr Muhabiri Ruşen
Eşref ile Mülâkat.
MİLLÎ KÜLTÜR
« Milli kültürün her çığırda açıl* yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği ol* temin edeceğiz. »
1.11.1932, TBMM, 4. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.
« … Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. »
29.10.1933, Ankara, 10. Yıl Söylevi.
« … bir milletin kültür seviyesi, üç sahada; devlet, fikir ve ekonomi sahalarındaki faaliyet ve başarı neticelerinin kazancıyla ölçülür. »
01.11.1937,T.B.M.M. 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını
Açarken.
MİLLÎ MÜCADELE
« Millî mücadeleyi yapan doğrudan doğruya milletin kendisidir, milletin evlâtlarıdır. Millet analarıyla, babalarıyla, bacılarıyla mücadeleyi kendisine ülkü edindi. …Millî mücadele de şahsi hırs değil, millî ideal, millî onur gerçek sebep olmuştur… »
14.101925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.
« Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların yarattığı millî bir ruha, kuvvetli ve daimî bir millî iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz.
1.09.1924.
« Millî mücadelede şahsi hırs değil, millî ideal, millî onur asıl etken olmuştur. »
(1925)
« Milletin varlığını devam ettirmek için fertleri arasında düşündüğü müşterek bağ, asırlardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet, dini ve mezhebî bağlar yerine, Türk milliyeti bağı ile fertlerini toplamıştır. »
1925, Ankara Hukuk Mektebini Açarken.
« Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa o topluluğa dayanan cumhuriyet de kuvvetli olur. »
26.04.1926, Türk Ocakları Delegelerine.
« Milli ülküye tam bir iman ve onun gereklerini tereddütsüz yerine getirmenin neticesi elbette başarıdır. »
(1931)
« Seneler geçtikçe, millî ideal verimleri, güvenle çalışmada, ilerleme hevesinde, millî birlik ve millî irade şeklinde, daha iyi gözlere çarpmaktadır. Bu, bizim için çok önemlidir ; çünkü biz, esasen millî varlığımızın temelini, millî şuurda ve millî birlikte görmekteyiz. »
(1936)
MİMBER
« … Mimberler halkın dimağları, vicdanları için bir feyiz kaynağı, bir nur kaynağı olmuştur. »
7.02.1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.
MİSAFİR
« … Bizzat Anadolu içerlerinde yaptığım seyahatlerimde gördüm ki, biz Türkler misafirlerimizi ağırlama ve ikram için onlara verdikleri ziyafetlerde çok miktarda yemek yapıyoruz. Bu iktisada aykırı olduğu gibi, takdir buyurunuz ki sıhhate de zararlıdır. Milletimizin misafirperverlikteki bu ananesini makul bir sınıra çekmeyi hepimiz görev saymalıyız. »
3.10.1925, Bursa’da 3. Bir Konuşma.
MİSAK-I MİLLİ
« Misak-ı Millî, barış yapmak için makul ve asgarî koşullarımızı içeren bir programdır. Barışa ulaşmak için biraraya getireceğimiz esasları içine alır… »
Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.
« Barıştan sonraki çalışmada başarılı olabilmek milletin istiklalinin korunmuş olmasına bağlıdır Misak-ı Millî’nin hedefi, onu temindir. »
Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.
« Misak-ı Millî dairesinde varlığını temin ettikten sonra gürültü çıkarıp fesatçılık edecek ve araziyi genişletme fikrinde bulunacak adamlar ortaya çıkmaz. Bence buna imkân yoktur. »
Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.
MONDROS MÜTAREKESİ
« … Ahmet İzzet Paşa Hükümeti milliyetler esasına dayanan âdilâne bir barışa kavuşmak emeliyle mütarekeye talip oldu. İstiklâl uğrunda namus ve yiğitlikle döğüşen milletimiz 30 Ekim 1918 tarihinde imza olunan mütarekename ile silahını bıraktı. »
24.04.1920, TBMM.
« İtilâf donanmaları İstanbul’a girdikten sonra mütarekenâme ahkamı bir tarafa bırakıldı. Gün geçtikçe artan bir şiddetle, saltanat hakları, hükümet haysiyeti, millî izzetinefsimiz, saldırılara uğradı. Heyeti itilâfiyeden gördükleri teşvik ve fiilî himaye sayesinde Osmanlı vatandaşı gayrimüslim unsurlar her yerde ******ane tecavüze başladılar. »
24.04.1920, TBMM.
MUHALEFET
« … Bence muhalefet hürmete değerdir. Çünkü o da bir araştırma, bir görüş bileşkesidir. Fakat edilecek itirazlar makul ve anlayışlı ve meşru sebeplere dayanmazsa muhalefet değersiz olur. »
24/25.10.1919, Amasya, Tasvir-i Efkâr muhabiri Ruşen Eşref ile Mülâkat.
MUSİKİ (MÜZİK)
« … Şimdi karşıda medenî dünyanın musikisi de işitildi. Bu ana kadar şark musikisi denilen terennümler karşısında kansız gibi görünen halk derhal harekete ve faaliyete geçti. »
1928, Sarayburnu Parkı.
-------------------------------------------------------------------
« Bir milletin yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmeli, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeye yeltenilen musiki, yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Millî ince duyguları, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu sayede, Türk millî musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. »
(1934)
« Millî mu*****izi, modern teknik içinde yükseltme çalışmalarına, bu yıl daha çok emek verilecektir. »
(1935)
« Hayatta musiki lâzım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile ilgisi olmayan mahlûkat insan değildir. Eğer mevzubahis olan hayat insan hayatı ise musiki mutlaka vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve herşeyidir. Yalnız musikinin uygun türü müteleadır. »
14.10.1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.
---------------------------------------------------------------------------------------------
« Bugün dinletmeğe yeltenilen musiki yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal; ince duyguları, düşüceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce , genel son musiki kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak; bu düzeyde, Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. »
01. 11. 1934, TBMM, 4. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.
(1930)
MUSUL
« Musul vilâyeti, Türkiye Devletinin millî sınırları içindedir, buralarını anavatandan koparıp şuna buna hediye etmek hakkı kimseye ait olmaz… »
30.01.1923, İzmir, İzmir Basın Mensuplarına Demeç.
MÜDAFAA
« Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır »
26 Ağustos 1921. Sakarya meydan savaşı emrinden
NAMAZ
« Masum halka beş vakit namazdan başka geceleri de fazla namaz kılmayı vaaz etmek ve öğütlemek, belki ömründe hiç namaz kılmamış olan bir politikacı tarafından vaki olursa, bu hareketin hedefi anlaşılmaz olur mu ? »
15/20.10.1927, Nutuk.
NAPOLYON
« … Ben, Napolyon’u hiç sevmiyorum. Çükü Napolyon her şeye kendi şahsını sokardı. Mücadelesi belli bir dava için değildi; kendi şahsı içindi. İşte bu bakımdan bu gibi adamlar için kaçınılması imkansız olan felâkete uğradı… »
23.01.1923, Morning Post Yazarı Grace Ellison’a Demeç.
« … Napolyon, beni başka askerlerden başka alâkadar etmez. »
23.01.1923, Morning Post yazarı Grce Ellison’a demeç.
« … Napolyon esaslı bir fikre dayanmadan işe başlamış ve kendine bir fırsat yaratacağını zannetiği olayların gidişine uymuştur. Onun bu şekilde hareketi, demokrasiciliğin vücudunun altmış senelik gecikmesine sebebiyet vermiştir ; diyebiliriz… »
30.11.1929, Vossishe Zeitung Muhabirine Demeç.
NEFER (ASKER)
« Kahraman Türk neferi Anadolu muharebelerinin manasını anlamış, yeni bir mefkûre ile muharebe etmiştir. »
(1921)
« … Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir: biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik: çünkü topraklarımız çoktur, İyi asker yetiştirdik: çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep sizlersiniz… »
18.03.1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşma.
« En büyük askerlik budur: Çeşitli ihtimalleri çok iyi hesap etmeli, en iyi görüneni süratle tatbik etmeli. »
(1924)
« Ben askerliğin her şeyden çok sanatkârlığını severim. »
(1912)
NÜFUS KANUNU
« Büyük millet meclisinin tasv***** arz edilmiş olan yeni Nüfus Kanununun kabul ve uygulanması nüfus işlerinin daha modern ve muntazam bir şekilde yürütülmesini temine hizmet edecektir. »
01.11.1938, TBMM, 5. Dönem 4. Toplantı Yılının açılışında Atatürk adına Başvekil Celal Bayar Tarafından okunan söylev.
NÜFUS SAYIMI
(TAHRİR-İ NÜFUS)
« Efendiler, nüfus meselesi bir memleketin en önemli hayati meselelerindendir. İdarî, askerî, malî ve iktisadi meselelerde memleket nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her sene yapılacak istatistiklerle nüfusun artış veya azalış miktarı anlaşılmadan artış nedenlerinin devam ettirilmesi ve azalış nedenlerinin yok edilmesi için tedbir almanın mümkün olmayacağı bellidir. Bundan dolayı yeniden nüfus sayımı yapılmasına pek acil ve kesin bir lüzum muhakkaktır.»
01.03.1923, TBMM, 4. Toplanma Yılını Açarken.
O
OKUL (MEKTEP)
« … Mektep sayesinde, Mektebin vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzelliği ile gelişir. »
27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.
« … Mektep genç dimağlara, insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi ve bağımsızlığı öğretir.Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu belletir… Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuskâr ve birer âlim olmaları lâzımdır. Bunu temin eden mekteptir. »
27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.
« … Her fert dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da mekteptir. »
31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.
« Okullar öğretim ve eğitim kadar, okul dışındaki neslin sürekli bir aydınlık demeti altında tutulması gereklidir. »
07.07.1927, Dolmabahçe, İstanbul
Muallîmler Heyetine söylenmiştir.
ORDU
(TÜRK ORDUSU)
« Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. »
(1921)
« Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır… »
18.04.1922, TBMM, Ordu Hakkında.
« Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının vazifesi, « Misak-ı Millî » hükümlerini temin etmektir. »
2.09.1922, İzmir’de İkdam Muhabiri Yakup Kadri’ye
Verilen Beyanat.
« Ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır. »
01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.
« Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. »
01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.
« Büyük millî disiplin okulu olan ordunun; ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en lüzumlu elemanları da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca itina ve himmet edileceğine, şüphem yoktur. »
01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.
« Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet ışıklarını taşıyan kahraman Türk ordusu !
Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felâket ve musibetlerden ve düşman istilâsından nasıl korumuş ve kurtarmış isen Cumhuriyetin bugünkü verimli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtaları ile donanmış olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur… »
9.10.1938, T.C. Ordularına Mesaj, Ankara
Hipodrumunda yapılan geçit resminden önce
Başbakan Celâl Bayar tarafından okunmuştur.
ORMAN
« Orman servetimizin korunması lüzumuna ayrıca işaret etmek isterim. Ancak, bunda mühim olan, korunma esaslarını; memleketin türlü ağaç ihtiyaçlarını davamlı ol* karşılaması icab eden ormanlarımızı dengeli ve teknik bir şekilde işleterek istifade etmek esasiyle makul bir şekilde uzlaştırmak mecburiyeti vardır… »
01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.
ORTA TAHSİL
« Bu ilk ve son iki tahsil kademesi arasında orta tahsilin de gerekliliği tabiîdir. Orta tahsilin gayesi memleketin muhtaç olduğu muhtelif hizmet ve sanat erbabını yetiştirmek ve yüksek tahsile aday hazırlamaktır.
Orta tahsilde dahi terbiye ve talim usulünün pratik ve uygulamalı olması esasına uymak şarttır. Kadınlarımızın da aynı tahsil derecelerinden geçerek yetişmelerine önem verilecektir. »
01.03.1922, TBMM, 3. Toplanma Yılını Açarken.
OSMANLI DEVLETİ
« Osmanlı devleti ne yazık ki ölmüştür. Babıâli hükûmeti ne yazık ki ölmüştür; affedersiniz, hata ettim! Ne yazık ki demeyecektim, iyi ki ölmüştür. Çünkü onlar ölmeseydi milleti öldüreceklerdi… »
31.01.1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.
OSMANLI TARİHİ
« … Osmanlı tarihi baştan nihayetine kadar hakanların, padişahların, şahısların, en nihayet zümrelerin hal ve hareketlerini kaydeden bir destandan başka bir şey değildir..."
17.02.1923, İzmir İktisat Kongresinin Açış Söylevi.
ÖĞRENCİ
« Öğrenci her ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle davranacaksın. »
(1930)
ÖĞRETMEN
« Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır. »
01. 03. 1923.
« Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. »
(1924)
« Öğretmenler!... Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. »
25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
« Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır… »
25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
« Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin pratik olması mühimdir. Memleket evlâdı, her öğrenim aşamasında ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır.… »
25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
« Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister. »
25.081924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
« Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır »
25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
« …Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona alâlâde bir kütle denir, millet denmez… »
14.10.1925, İzmir Erkek Öğretmen Okulunda.
« Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. »
07.071927, Dolmabahçe Sarayı, İst.Muallimler Heyetine Demeç.
ÖLÜM
« … Ölüm tabiatın en tabiî bir kanunudur. Fakat böyle olmakla beraber bazen ne hâzin tecelliler arzeder… »
27.01.1923, İzmir’de Karşıyaka’da Annesinin Mezarı
P
PANİSLAMİZM
« … Efendiler, Panislâmizmi ben şöyle anlıyorum: Bizim milletimiz ve onu temsil eden hükümetimiz tabii ol* dünya yüzünde mevcut bütün dindaşlarımızın mesut ve müreffeh olmasını isteriz. Dindaşlarımızın değişik çevrelerde vücuda getirmiş oldukları toplumların bağımsız ol* yaşamalarını isteriz. Bununla yüksek bir zevk ve mutluluk duyarız. Bütün Müslümanların, İslam dünyasının refah ve mutluluğu kendi refah ve mutluluğumuz gibi kıymetlidir! Ve bununla çok ilgiliyiz. Ve bütün onların dahi aynı şekilde bizim mutluluğumuzla ilgili olduklarına şahidiz. Ve bu her gün meydandadır. Fakat Efendiler ! Bu toplumların büyük bir imparatorluk halinde bir noktadan sevk ve idaresini düşünmek istiyorsak bu bir hayaldir ! İlme, mantığa, fenne aykırı bir şeydir !… »
01.12.1921, TBMM.
--------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------
« Panislamizm, panturanizm siyasetinin başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanmamaktadır. Irk farkı gözetmeksizin bütün insanlığı kapsayan cihangirane devlet oluşturulması hırslarının sonuçları da, tarihte kaydedilmiştir. İstilacı olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup onları, kardeşlik ve tam eşitlik çerçevesinde birleştirerek, insancı bir devlet kurmak teorisi de, kendine özgü koşullara sahiptir. »
15/20.10.1927, Nutuk – Söylev, c. II. s. 587.
PARA
« … Millî paramızın fiilen müstakar olan kıymeti muhafaza olunacaktır. »
01.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.
------------------------------------------------------------------------------------
« Samimi bir bütçeye ve hakiki bir ödeme dengesine dayanan paramızın fiilî istikrar vaziyetini kesin surette muhafaza edeceğiz.
01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken
PEYGAMBER
« … Allah, Hazreti Âdem Aleyhisselâm'dan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayılamayacak kadar çok nebiler, peygamberler ve resuller göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni hakikatleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı kullan* temasta bulunmağa lüzum görmemiştir… »
01.11.1922, TBMM.
« … Peygamberimiz efendimiz hazretleri, cenabı hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur… »
07.02.1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.
« O, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonuca kadar o, ölümsüzdür. »
(1926)
POLİS
« Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır. »
(1929)
« Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır. »
(1934)
Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. »
(1937)
R
RADYO
« Ulusal kültür için pek lüzumlu olduğu gibi, arsıulusal ilgiler bakımından da yüksek değeri belli olan radyo işine önem vermeniz çok yerinde olur. »
01.11.1935, TBMM, 5. Dönem 1. Toplanma Yılını
Açarken
RUM PATRİKHANESİ
« … Lâkin bir fesat ve hiyanet ocağı bulunan memlekette nifak tohumları ve uyuşmazlık saçan, hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket nedeni olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilâtı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? »
25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’ya
Verilen Beyanat.
RUS İHTİLÂLİ
« … Harb-i Umuminin son senelerinde Rusya dahilinde infilâk eden inkilâp, insanların çoğunluğunu teşkil eden fakir halk içinde, bilhassa bu halkın en çok sıkıntı, eziyet ve ıstıraba uğramış olan işçi sınıfı içinde, eskiden beri mevcut olan sosyalistliğin gerçek maksadını ve gayelerini ilân etti… »
14.08.1920, TBMM.
Mehmet teşekkürler...
Atatürk'ün Rütbe Sıralaması
- 1902: Teğmen rütbesi ile Harb Okulu’ndan mezun oldu.
1905: 11 Ocak’ta yüzbaşı rütbesiyle Harb Akademisi’ni bitirdi.
1905-1907: Bu yıllar arasında Şam 5. Ordu emrinde görev yaptı.
1907: Kolağası ( Kıdemli yüzbaşı) oldu.
1909: Nisan ayında İstanbul’a giren Hareket Ordusu’na kurmay başkan oldu.
1910: Fransa’ya gönderildi ve Picardie manevrasına katıldı.
1911: Genelkurmay başkanlığı emrinde çalıştı. İtalyanlara karşı Tobruk Savaşı’nı kazandı.
6 Mart 1912: Derne Komutanlığı’na getirildi.
14 Kasım 1912: Binbaşılık rütbesini aldı.
1913: Sofya Ateşemiliterliği’ne atandı.
16 Şubat 1913: Sofya’dayken Yarbay oldu.
5 Mayıs 1915: Albaylığa terfi etti.
1 Nisan 1916: Tuğgeneralliğe terfi etti.
6 Mart 1917: Tümgeneralliğe yükseldi.
8 Eylül1919: Canından çok sevdiği ordudan istifasını millete ve orduya yayınladığı bildirilerle duyurdu.
19 Eylül 1921: TBMM tarafından Mustafa Kemal’e Mareşal ve Gazi unvanı verildi.
ANTEP CEPHESİ
Önce İngilizler, sonra Fransızlar tarafından, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine aykırı olarak işgal edilen Antep, yabancı işgaline boyun eğmedi ve direndi. Fransızlar, Antep'te bir Ermeni fırkası kurarak, yerli Ermeni azınlığı ile birlikte Anteplileri sindirmeye çalıştı. Halkı korku ve endişeye sürüklediler. Annesini saldırıya karşı savunmaya çalışan 12 yaşındaki bir çocuğu (Şehit Kamil) öldürdüler. Bütün bunların üzerine Antepliler de teşkilatlandı. Kılıç Ali Bey komutasındaki Kuvay-ı Milliye birlikleri de başarılı direnişler ve mücadelelerde bulundu. Antep, önce 3 ve 18 Şubat 1920 tarihlerinde ilerleyen iki Fransız taburuna karşı direndi. Daha sonra, Mart 1920 sonunda takviyeli Fransız birliklerine karşı çetin bir güç ve azimle savaştı. Fransız birliklerine karşı kahramanca savaşan ve milli bir sembol olan Şahin takma adıyla Teğmen Sait Bey'in şehit düşmesi, Fransızlara karşı direnişi daha çok artırdı. 1 Nisan 1920'de de bütün şehir Fransızlara karşı ayaklandı. 10 ay 9 gün düşmana karşı en kötü imkanlarla yiğitçe ve mertçe savaşan Antep, 9 Şubat 1921 de teslim olmakla beraber, Türk tarihine kahramanlar diyarı olarak "Gazi" ünvanını alarak geçti. Gaziantep, 6000 evladını savaşarak şehit verdikten, binlerce yaralı ve sakat bıraktıktan sonra, sırf açlık yüzünden (ekmek yerine acı zerdali çekirdeğini yiyerek) kapılarını düşmana açmak zorunda kaldı.
19 Mayıs 1881 Mustafa Kemal, Selanik'te doğdu.
1893 Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesi'ne başladı.
1896 Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi'ne girdi.
1898 Sivil Polis, Polis Müfettişliği, Süvari Polisi hizmetleri başlatıldı.
1899 Deniz Polisi hizmetleri başlatıldı.
13 Mart 1899 Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi'ni bitirerek, İstanbul'da Harp Okulu Piyade Sınıfına girdi.
10 Şubat 1902 Mustafa Kemal, Harp Okulu'nu teğmen rütbesiyle bitirerek, Harp Akademisi'ne girdi.
11 Ocak 1905 Mustafa Kemal, Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisi'nden mezun oldu.
5 Şubat 1905 Mustafa Kemal, Şam'da bulunan 5. Orduya atandı.
1906 Atina Olimpiyatları'nda Yorgo Alibrantis adlı Türk, Dünya Rekoru kırdı. (1896 yılında yapılan ilk olimpiyata katılan ilk Türk Deliormanlı Koç Mehmet Pehlivan'dır.)
1906 Mustafa Kemal, Şam'da Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu.
1907 Mustafa Kemal gizlice Selanik'e geçip, orada da, Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin bir şubesini kurdu.
20 Haziran 1907 Mustafa Kemal, Kolağası (kıdemli yüzbaşı) oldu.
20 Eylül 1907 Mustafa Kemal, Selanik'teki 3. Orduya atandı.
1908 Türkiye Olimpiyatlarda ilk kez resmi olarak temsil edildi.
1908 Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi) Selim Sırrı Tarcan tarafından kuruldu.
22.Haz.08 Mustafa Kemal, Selanik - Üsküp (şark) Demiryolları müfettişliğine atandı.
23 Temmuz 1908 İkinci Meşrutiyet ilan edildi.
17 Aralık 1908 İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra, Meclis-i Mebusan açıldı.
1908 Mustafa Kemal, Almancadan Osmanlıcaya çevirdiği, Berlin Askeri Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann'ın, "Takımın Muharebe Talimi" kitabını yayınladı.
13 Nisan 1909 31 Mart Olayı oldu.
15-16 Nisan 1909 Mustafa Kemal, 31 Mart (13 Nisan) Olayı üzerine, ayaklanmayı bastırmakla görevli Hareket Ordusu'nun kurmay başkanı olarak, Selanikten İstanbul'a hareket etti.
22 Temmuz 1909 1879 yılında kurulan Zaptiye Nezareti kapatılarak, İstanbul Vilayeti ve Emniyet Umumiye Müdüriyeti Teşkilatına dair kanun kabul edildi ve Dahiliye nezaretine bağlı Emniyet Umumiye Müdürlüğü kuruldu.
6 Eylül 1909 Mustafa Kemal, Selanik'te 3. Ordu Piyade Subay Talimgahı Komutanı oldu.
May.10 Mustafa Kemal, Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın kurmaybaşkanı olarak, Arnavutluk harekatına katıldı.
13 Ocak 1910 Mustafa Kemal, Selanik 3. Tümen kurmay başkanlığına atandı.
17-21 Eylül 1910 Mustafa Kemal, Fransa'da yapılan Pikardi manevralarına Türk Ordusu temsilcisi olarak katıldı.
1911 Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti, Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyeliğine kabul edildi.
13 Eylül 1911 Mustafa Kemal, geçici olarak Trablusgarb Tümeni Kurmay başkanlığına atandı.
29 Eylül 1911 İtalyanlar, Trablusgarp'ı ele geçirmek için Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.
5 Ekim 1911 Mustafa Kemal, Tobruk'ta ve Derne'de, İtalyanlara karşı savunma ve oyalama savaşlarına katıldı.
27 Kasım 1911 Mustafa Kemal, Binbaşılığa yükseltildi.
8 Aralık 1911 - 24 Ekim 1912 Mustafa Kemal, Bingazi - Derne - Tobruk Bölgesinde, yerli halkı örgütleyerek, İtalyan kuvvetlerine karşı, başarılı direnişlerde bulundu.
5 Mayıs 1912 Stokholm Olimpiyatlarında stadyumlarda ilk kez Türk Bayrağı dalgalandı.
8 Ekim 1912 Balkan Savaşları başladı. Mustafa Kemal, Bolayır'da kurulan kolordunun hareket şubesi müdürlüğüne getirildi.
15 Ekim 1912 Trablusgarp Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti ile İtalya, Uşi Barış Antlaşması'nı imzaladılar. Trablusgarp ve Bingazi, İtalyanlara bırakıldı.
8 Kasım 1912 Yunanlılar Selanik'i işgal etti.
25 Kasım 1912 Mustafa Kemal, Çanakkale Boğazı Kuvayı Mürettebesi Harekat Şubesi Müdürlüğü'ne atandı.
28 Kasım 1912 Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti.
1 Aralık 1912 Mustafa Kemal, Gelibolu'ya gitti.
Ocak 1913 İttihatcılar, sadrazam Kamil Paşa'yı uzaklaştırarak yerine Mahmut Şevket Paşa'yı getirdiler.
30 Mayıs 1913 1. Balkan Savaşı sonunda Balkan Devletleri ile Londra Antlaşması imzalandı.
11 Haziran 1913 Sadrazam Mahmut Şevket Paşa bir suikast sonucu öldürüldü.
12 Haziran 1913 Said Halim Paşa sadrazam oldu.
21 Temmuz 1913 Mustafa Kemal, Kolordu Kurmay Başkanı olduğu Bolayır Kolordusu ile, 1. Balkan Savaşlarında kaybedilen Edirneyi geri aldı.
29 Eylül 1913 Balkan Savaşları sonunda Bulgaristan ile İstanbul Antlaşması imzalandı.
27 Ekim 1913 Mustafa Kemal, Sofya Askeri Ateşesi oldu. Aynı gün Fethi Okyar ise Sofya Büyükelçisi olarak atandı.
14 Kasım 1913 2. Balkan Savaşı'ndan sonra, Yunanistan ile Osmanlı Devleti arasında Atina Antlaşması imzalandı.
3 Ocak 1914 Enver Paşa, Ahmet İzzet Paşa'nın yerine Harbiye Nazırı oldu.
1 Mart 1914 Mustafa Kemal, Yarbaylığa yükseltildi.
13 Mart 1914 Osmanlı - Sırbistan arasında İstanbul anlaşması imzalandı
1 Ağustos 1914 1. Dünya Savaşı başladı.
4 Ağustos 1914 Mustafa Kemal, Sırbistan Askeri Ateşeliğine atandı.
3 Kasım 1914 Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.
5 Kasım 1914 İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti.
11 Kasım 1914 Osmanlı Devleti, İttifak Devletleri yanında 1. Dünya Savaşı'na girdi.
20 Ocak 1915 Mustafa Kemal, Sofya'dayken 19. Tümen
Komutanlığına atandı.
19 Şubat 1915 İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Çanakkale'yi topa tuttu.
25 Şubat 1915 Mustafa Kemal'in komutasındaki 19. Tümen, Fransız ve İngilizlerin Çanakkale'yi topa tutması üzerine Eceabat Bölgesine gönderildi.
18 Mart 1915 İstanbulu ele geçirmek için Çanakkale Boğazını geçmeye çalışan, İtilaf Devletlerine karşı, 18 Mart Boğaz Muharebesi Zaferi kazanıldı.
23 Mart 1915 Limon Von Sanders, Çanakkale'yi savunmak için kurulan, 5. Ordu komutanlığına getirildi.
25 Nisan 1915 Çanakkale Boğazından geçmeleri engellenen İtilaf Devletleri, Arıburnu'na asker çıkardı. Mustafa Kemal, tümeniyle düşman birliklerini Conkbayırında durdurdu.
25 Nisan 1915 İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Çanakkale'ye ilk çıkarma harekatını başlattı.
30 Nisan 1915 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal'e madalya verildi.
1 Mayıs 1915 1. Dünya Savaşı sürerken, Arıburnu Türk kuvvetleri yeniden düzenlendi.
1 Mayıs 1915 Mustafa Kemal, Arıburnu Grubu Komutanlığı'nı üstlendi.19. Tümen'in ilk hazırlıklı taarruzu gerçekleşti.
10 Mayıs 1915 Başkomutan Enver Paşa, Mustafa Kemal'in bölgesini denetledi ve takdirlerini bildirdi.
17 Mayıs 1915 Mustafa Kemal, Arıburnu Bölgesi Komutanlığı'ndan ayrılıp, 19. Tümen Komutanlığı'na döndü. (Arıburnu Komutanlığı'nı 1 Mayıs'ta durumun gereği olarak üstlenmişti).
24 Mayıs 1915 Çanakkale' de bir günlük ateşkes anlaşması yapıldı.
1 Haziran 1915 Mustafa Kemal, Albaylığa yükseltildi.
8-9 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, Anafartalar Komutanlığı'na atandı.
10 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, bizzat idare ettiği taarruzla, Anafartalar cephesinde düşmanı geri attı. I. Anafartalar Zaferi kazanıldı.
17 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, Anafartalardan sonra Kireçtepe'de de zafer kazandı.
19 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, 16. Kolordu Komutanı oldu. (Aynı zamanda Anafartalar Grubu Komutanı)
21 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, II. Anafartalar Zaferi'ni kazandı.
24 Ağustos 1915 Başkomutan Enver Paşa, Anafartalar Grubu bölgesini denetledi.
27 Ağustos 1915 Kayacıkağılı Muharebesi gerçekleşti.
28 Ağustos 1915 Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu'nda yeni düzenlemeler yaptı.
10 Aralık 1915 Harbiye Nezareti emrine giren Mustafa Kemal, Çanakkale Cephesi'nden ayrıldı.
19 - 20 Aralık 1915 Düşman birlikleri, Arıburnu ve Suvla'yı gizlice boşalttı. (Savaş 8-9 Ocak 1916'da tamamiyle sona ermiştir)
9 Ocak 1916 Müttefik Kuvvetleri, Çanakkale'den çekildi.
14 Ocak 1916 Mustafa Kemal, Edirne'de 16. Kolordu Komutanlığına atandı.
16 Şubat 1916 Ruslar, Erzurum'u işgal ettiler.
3 Mart 1916 Bitlis, Muş, Van ve Hakkari Ruslar tarafından işgal edildi.
15 Mart 1916 Mustafa Kemal, Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16. Kolordu komutanı olarak Doğu Cephesinde göreve başladı.
1 Nisan 1916 Mustafa Kemal, Miralaylığa (Tümgeneral) yükseltildi.
7-25 Nisan 1916 Mustafa Kemal, Doğu'da Rusların saldırısını püskürttü.
28 Nisan 1916 Irak Cephesindeki savaşlarda, Kutülamare bölgesinde, beş aydır kuşatma altında olan İngiliz birlikleri, teslim oldu.
7-8 Ağustos 1916 Bitlis ve Muş, Ruslardan geri alındı.
17 Kasım 1916 10. Türk Kolordusu, Makedonya Cephesine geldi.
11 Aralık 1916 Manastır, İtilaf Devletleri'nin eline geçti.
19 Şubat 1918 Mustafa Kemal, Alman İmparatoru tarafından, birinci rütbeden Kılıçlı Cordon ve Prussu nişanı ile taltif edildi.
4 Temmuz 1918 Vahdeddin Padişah oldu.
7 Ağustos 1918 Mustafa Kemal, Filistin'de bulunan 7. Ordu Komutanlığı'na ikinci defa atandı.
16 Ağustos 1918 Mustafa Kemal Paşa, Halep kuzeyinde bir savunma hattı kurmaya çalıştı.
1 Eylül 1918 7. Ordu Komutanlığı görevine başladı.
19 Eylül 1918 Filistin Cephesi'ndeki, Yıldırım Ordular Grubu, İngilizlerin taarruzunu durduramadı. İngilizler Suriye'ye doğru ilerlediler.
26 Eylül 1918 7. Ordu, Şam doğrultusunda yürüyüşe geçti ve akşama doğru Der'a bölgesinde toplandı.
29 Eylül 1918 7. Ordu, Şam'ın güneyine çekildi.
29 Eylül 1918 Bulgaristan, Selanik Ateşkes Antlaşması ile savaştan çekildi.
30 Eylül 1918 Bozguna uğrayan Yıldırım Ordular Grubu, 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'nın gözetiminde derlenip toparlandı.
1 Ekim 1918 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, bölge valileri ile danışma toplantısı yaptı.
1 Ekim 1918 Beyrut bağımsızlığını ilan etti.
3 Ekim 1918 Yıldırım Ordular Grubu, Halep'e doğru çekilmeye başladı.
3 Ekim 1918 Bölgedeki Arap halkı, İngilizlerin kışkırtmasıyla ayaklandı.
4 Ekim 1918 Mustafa Kemal Paşa'nın Karargahı, Halep'e getirildi.
5 Ekim 1918 Mustafa Kemal Paşa, 7. Ordu'yu yeniden düzenlemeye başladı.
8 Ekim 1918 Talat Paşa kabinesi görevinden çekildi.
8 Ekim 1918 Mustafa Kemal Paşa, Arapların düşmanca hareket ve propagandalarına karşı yeni tedbirler aldı.
11 Ekim 1918 Hükümeti kuramakla görevlendirilen Tevfik Paşa, görevden affını istedi.
14 Ekim 1918 Hükümeti kurma görevi, Ahmet İzzet Paşa'ya verildi.
14 Ekim 1918 Fransız savaş gemileri, İskenderun'u bombaladı.
16 Ekim 1918 4. Ordu kaldırıldı. 7. Ordu takviye edildi.
20 Ekim 1918 İngiliz, Fransız ve Amerikan Temsilcileri, Lazkiye'de geçici bir hükümet kurdu.
26 Ekim 1918 Mustafa Kemal'in komuta ettiği 7. Ordu Birlikleri, İngilizlerin taarruzunu Halep'in kuzeyinde, bugünkü sınırlarımız üzerinde durdurdu.
28 Ekim 1918 Yeniden düzenlenen, Yıldırım Ordular Grubu, Halep'in kuzeyine çekildi.
30 Ekim 1918 Yıldırım Ordular Grubu Komutanı Mareşal Liman Von Sanders'in,veda mektubu yayımlandı.
30 Ekim 1918 Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları Grup Komutanı oldu.
30 Ekim 1918 1. Dünya Savaşını, Osmanlı Devleti için, sona erdiren Mondros Mütarekesi Limni adasında imzalandı.
31 Ekim 1918 Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşından mağlup olarak çıktı. Mondros Mütarekesi yürürlüğe girdi.
2 Kasım 1918 Enver, Talat ve Cemal Paşalar, beraberindekilerle birlikte, bir Alman gemisi ile yurttan ayrıldılar.
3 Kasım 1918 İskenderun'a gelen bir İngiliz ve Fransız subayı, İskenderun'a kuvvet çıkarılacağını bildirdi. Mustafa Kemal Paşa bunu reddetti.
3 Kasım 1918 Musul, İngilizler tarafından işgal edildi.
4 Kasım 1918 Bir Fransız alayı, Uzunköprü - Sirkeci demiryolunu işgal etti.
5 Kasım 1918 Kars'ta, "Kars İslam Şurası" kuruldu.
5 Kasım 1918 İttihat ve Terakki Fırkası kendi kendisini kapattı.
5 Kasım 1918 Mustafa Kemal Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması hakkındaki görüşlerini, bir raporla Başkomutanlığa bildirdi.
7 Kasım 1918 Yıldırım Ordular Grubu kaldırıldı. Mustafa Kemal Paşa, Harbiye nezareti emrine alındı.
8 Kasım 1918 Ahmed İzzet Paşa, sadrazamlıktan istifa etti.
9 Kasım 1918 Çanakkale Boğazı'nın iki yakası, İngilizlerce işgal edildi. Çanakkale'ye bir İngiliz Müfrezesi çıktı. Daha sonra 20 Kasım'da, Rumeli Yakası Fransızlara devredildi.
9 Kasım 1918 İngilizler, İskenderun ve Antakya'ya asker çıkardı.
10 Kasım 1918 Mustafa Kemal, Adana'dan trenle İstanbul'a hareket etti.
10 Kasım 1918 İstanbul'da "Garbi Trakya Cemiyeti" kuruldu.
11 Kasım 1918 Ahmet İzzet Paşa'nın istifası üzerine, Tevfik Paşa yeni Osmanlı Hükümetini kurdu.
13 Kasım 1918 İtilaf Devletleri donanmaları ile Yunan savaş gemileri, İstanbul önüne demirledi.
13 Kasım 1918 Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'nın kaldırılması üzerine, İstanbul'a geldi.
15 Kasım 1918 Mustafa Kemal Paşa, Vahideddin ile görüştü.
21 Kasım 1918 Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar) ile birlikte, Minber gazetesini çıkardı.
29 Kasım 1918 Milli Kongre, İstanbul'da toplandı.
30 Kasım 1918 1. Kars Milli İslam Şurası toplandı.
1 Aralık 1918 Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi kuruldu.
3 Aralık 1918 Urfa'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
4 Aralık 1918 Vilâyet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, İstanbul'da kuruldu.
6 Aralık 1918 İngilizler, Kilis'i işgal etti.
7 Aralık 1918 Fransızlar, Antakya'yı işgal etti.
10 Aralık 1918 Trabzon'da Milli Mücadeyi destekleyen İstikbal Gazetesi yayın hayatına başladı.
11 Aralık 1918 Bir Fransız - Ermeni taburu Dörtyol'u işgal etti.
17 Aralık 1918 Tarsus, Ceyhan ve Adana, Fransızlar tarafından işgal edildi.
19 Aralık 1918 Bahçe, Islahiye, Hassa, Mamure ve Osmaniye, Fransızlar tarafından işgal edildi.
19 Aralık 1918 İşgalcilere karşı ilk direniş, Hatay Dörtyol'da başladı.
21 Aralık 1918 İstanbul'da, "Kilikyalılar Cemiyeti" kuruldu.
21 Aralık 1918 Meclis-i Mebusan feshedildi.
24 Aralık 1918 İngilizler Batum'u işgal etti.
24 Aralık 1918 İlk Yunan savaş gemisi, İzmir açıklarında görüldü.
26 Aralık 1918 2. Ordu birlikleri, Pozantı'ya değin Adana'yı boşalttı.
27 Aralık'ta Pozantı işgal edildi. Balıkesirliler, Alacamescid toplantısını düzenledi. Kuvayı Milliye hareketi ve kongre toplanması kararı alındı.
19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal, Samsun'a çıktı ve Kurtuluş Savaşı başladı.
19 Mayıs 1919 Damat Ferid Paşa, ikinci hükümetini kurdu.
20 Mayıs 1919 İngiliz Muhipleri Cemiyeti kuruldu.
20 Mayıs 1919 Albay Bekir Sami, 17. Kolordu komutanlığına atandı.
20 Mayıs 1919 Seydiköy Yunanlılarca işgal edildi.
21 Mayıs 1919 Mustafa Kemal, Erzurum'da 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa'ya şifre ile düşüncelerini bildirdi.
21 Mayıs 1919 16 Nisan'da, Fransızlar tarafından işgal edilen Afyonkarahisar, İtalyanların eline geçti.
22 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa, Sadaret'e raporunda "Millet tek vücut olup hâkimiyet esasını ve Türklük duygusunu hedef kabul etmiştir." dedi.
22 Mayıs 1919 Kadıköy Mitingi düzenlendi ve Halide Edip, konuşma yaptı.
23 Mayıs 1919 Sultanahmet Meydanı'nda ve Sivas'ta mitingler düzenlendi.
23 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın bir telgraf çekerek, 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ile ilk kez temas kurdu.
23 Mayıs 1919 Sait Molla, "İngiliz Muhipleri Cemiyeti"nin kurulduğunu belediye başkanlarına bildirdi.
25 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa, Havza'ya geldi.
26 Mayıs 1919 Yunanlılar, Manisa'yı işgal etti.
26 Mayıs 1919 İstanbul'da Şuray-ı Saltanat, İngiliz mandasını kabule karar verdi.
27 Mayıs 1919 Yunanlılar, Aydın'ı işgal etti.
28 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Havza'dan, sivil ve asker yüksek memur ve komutanlıklara, işgaller üzerine mitingler düzenlenmesini bildirdi.
28 Mayıs 1919 Ödemiş dolaylarında Yunanlılarla çatışmalar başladı.(İngilizler, İstanbul'da tutukladıkları 67 Türk politika adamını Malta'ya sürdü)
29 Mayıs 1919 Ayvalık'ta, Ali Bey (Çetinkaya) komutasında, Yunanlılara karşı direniş başladı.
2 Haziran 1919 Kazım Özalp, 61. Tümen'de göreve başladı.
3 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın mitinglerle ilgili Harbiye Nezareti'ne (Bakanlığa) cevabında : "Milletin heyecanını ve tezâhürât-ı milliyeyi (millî gösterileri) men ve tevkif için (durdurmak için) hiç kimsede kudret ve takat göremem".dedi
4 Haziran 1919 Nazilli, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
6 Haziran 1919 Müttefik komutanlardan General Milne, Mustafa Kemal Paşa hakkında İstanbul Hükümeti'ne ültimatom verdi.
6 Haziran 1919 Damat Ferid ve yanındakiler, Paris Konferansı'na katılmak üzere yola çıktı.
8 Haziran 1919 Harbiye Nazırı, Mustafa Kemal Paşa'yı İstanbul'a geri çağırdı.
8 Haziran 1919 Rauf Orbay, Ankara'ya geldi.
9 Haziran 1919 Aydın Cephesinde, Kuvayı Milliye birliği kuruldu.
10 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın tamimi (genelgesi): "İstiklâl-i millîmiz (millî bağımsızlığımız) uğrunda bütün mevcudiyetimle... milletle beraber nihayetine kadar çalışacağıma mukaddesatım namına söz veririm".
11 Haziran 1919 Damat Ferid Paşa, Paris Barış Konferansına katılmak üzere, İstanbul'dan Paris'e gitti.
12 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Havza'dan ayrıldı.
12 Haziran 1919 Alaşehir'de oluşturulan gönüllü müfreze ile Yunan kuvvetleri çarpıştı.
13 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Amasya'da bir heyeti kabul etti.
16 Haziran 1919 Yörük Ali Efe Yunan, müfrezesini imha etti.
17 Haziran 1919 Erzurum İl Kongresi toplandı.
17 Haziran 1919 İstanbul'da İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, Mustafa Kemal'in geri çağırılması için Harbiye Nezaretine yazı yazdı.
18 Haziran 1919 Ali Batı ayaklanması bastırıldı.
18 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa, Anadolu ve Rumeli milli teşkilatının birleştirilmesi hakkında, bir genelge yayınladı.
18 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Trakya'da bulunan kolordu komutanı Cafer Tayyar'a (Eğilmez) şifre ile düşüncelerini bildirdi.
19 Haziran 1919 Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey, Mustafa Kemal Paşa ile buluşmak üzere Amasya'ya geldi.
21 Haziran 1919 Mustafa Kemal, İstanbul'da bulunan tanınmış kişilere (Abdurrahman Şeref, Reşit Akif Paşa, Seyit, Halide Edip (Adıvar), Kara Vasıf, Nafia Nazırı Ferit Paşa, Sulh ve Selamet Fırkası Başkanı Ferit Paşa, Cami (Baykut), Ahmet (Rıza)) gönderdiği mektupta "Artık İstanbul Anadolu'ya hakim değil, tabi olmak mecburiyetindedir" dedi.
21 Haziran 1919 Amasya Tamimi yayınlandı.
21-22 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Amasya'dan yolladığı genelgeyle, milli kuvvetleri bir gaye ve bir teşkilat çevresinde toplamak amacıyla, Sivas'ta bir kongre toplanması gerektiğini duyurdu.
22 Haziran 1919 Erzurum İl Kongresi kapandı.
23 Haziran 1919 Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti tarafından görevinden alındı.
23 Haziran 1919 Vali Ali Galip Olayı gerçekleşti.
25 Haziran 1919 Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe kuvvetleri, Yunanlılarla çarpışmaya başladı.
25 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa, Amasya'dan Sivas'a hareket etti.
26 Haziran 1919 1. Dünya Savaşı sonunda, İtilaf Devletleri ile Almanya arasında Versay Barış Anlaşması imzalandı.
27 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Sivas'a geldi.
28 Haziran 1919 Mustafa Kemal, Sivas'tan Erzurum'a doğru yola çıktı.
28 Haziran 1919 1. Balıkesir Kongresi toplandı.
3 Temmuz 1919 Mustafa Kemal, Şark İlleri Müdafaai Hukuk
Cemiyeti'nin kongresine katılmak üzere, Erzurum'a geldi.
8 Temmuz 1919 Mustafa Kemal resmi görevinden ve askerlikten çekildi.
9 Temmuz 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın görevine son verildiği hakkında, Harbiye Nazırı genelge yayınladı.
10 Temmuz 1919 Trakya - Paşaeli Kongresi başladı.
11 Temmuz 1919 Demirci Mehmet Efe, Kuvay-i Milliye saflarına katıldı.
13 Temmuz 1919 Refet Bele Bey, İstanbul hükümeti tarafından görevinden alındı.
18 Temmuz 1919 Müttefik Yüksek Konseyi, işgal bölgeleri hakkında anlaşamayan İtalya ve Yunanistan arasında bölüştürme yaptı ve Aydın'ın İtalyanlara verilmesi kararlaştırıldı.
20 Temmuz 1919 Kazım Karabekir Paşa, 3. Ordu (eski adı 9. Ordu) Müfettişliği'ne Vekil olarak atandı.
20 Temmuz 1919 Mustafa Kemal, Mazhar Müfit'e (Kansu) ileride Cumhuriyet'in kurulacağını söyledi.
21 Temmuz 1919 Damat Ferid Paşa, 3. kez hükümeti kurdu.
23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi toplandı ve Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi'ne Başkan seçildi.
23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi çalışmalarına başladı.
26 Temmuz 1919 2. Balıkesir Kongresi toplandı.
4 Ağustos 1919 3. Kafkas Tümeni Komutanı Yarbay Halit (General Karsıalan), Mustafa Kemal Paşa'ya bağlılık telgrafı çekti.
4 Ağustos 1919 İsmet Bey Askeri Şûra üyeliğine getirildi.
6 Ağustos 1919 1. Nazilli Kongresi toplandı.
7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi sona erdi.
7 Ağustos 1919 Mustafa Kemal Paşa,Yarbay Halit'in telgrafına karşılık verdi.
9 Ağustos 1919 1. Nazilli Kongresi çalışmalarını tamamladı.
9 Ağustos 1919 Mustafa Kemal, askerlikten çıkarıldı.
10 Ağustos 1919 Halide Edip (Adıvar), Mustafa Kemal'e bir mektup göndererek, Amerika'ya başvurmayı önerdi.
14 Ağustos 1919 Heyet-i Temsiliye'nin ilk toplantısı gerçekleştirildi.
16 Ağustos 1919 Alaşehir Kongresi açıldı.
24 Ağustos 1919 Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
25 Ağustos 1919 Alaşehir Kongresi, çalışmalarını tamamladı.
27 Ağustos 1919 Mustafa Kemal'e "Erzurum hemşehriliği" payesi verildi.
29 Ağustos 1919 Mustafa Kemal, Erzurum'dan ayrıldı.
2 Eylül 1919 Mustafa Kemal, Sivas'a geldi.
3 Eylül 1919 İstanbul Hükümeti, Sivas Kongresi'ni önlemeye çalıştı.
4 Eylül 1919 Sivas Kongresi toplandı ve Mustafa Kemal, Sivas Kongresi'ne Başkan seçildi.
7 Eylül 1919 Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
8 Eylül 1919 Manda önerileri Kongre'de kabul edilmedi.
9 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nin karar - tatbik yetkileri verdiği Heyet-i Temsiliye, Ali Fuat Paşa'yı Anadolu Umum Kuvay-ı Milliye Kumandanlığına tayin etti.
10 Eylül 1919 İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında, Sen Jermen (Saint German) barış anlaşması imzalandı.
11 Eylül 1919 Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi Başkanlığına seçildi.
11 Eylül 1919 Sivas Kongresi sona erdi. 12 Eylül 1919 Padişah Mehmet Vahideddin, İngiltere ile manda anlaşmasını tasdik etti.
13 Eylül 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın, mebus (milletvekili) seçimi hazırlıkları hakkındaki genelgesi yayınlandı.
14 Eylül 1919 Sivas'ta "İrade-i Milliye" gazetesi yayımlandı.
16 Eylül 1919 3. Balıkesir Kongresi toplandı.
19 Eylül 1919 2. Nazilli Kongresi toplandı.
20 Eylül 1919 Vahidettin, İstanbul Hükümeti'ne yardımcı olunmasına ilişkin bir beyanname yayınladı.
22 Eylül 1919 Mustafa Kemal, General Harbour ile görüştü.
27 Eylül 1919 1. Bozkır Ayaklanması çıktı.
27/28 Eylül 1919 Konya Valisi Cemal, İstanbul'a kaçtı.
30 Eylül 1919 Damat Ferid Paşa, sadrazamlıktan istifa etti.
2 Ekim 1919 Ali Rıza Paşa Hükümeti kuruldu.
2 Ekim 1919 Mustafa Kemal, İstanbul Belediyesine mektup yazarak, İstanbul ahalisini Anadolu'daki mücadeleye çağıran beyannamesini yayınladı.
3 Ekim 1919 Mustafa Kemal, yeni sadrazama çektiği telgrafta, hükümet, Erzurum ve Sivas kongreleri amaçlarına uyduğu takdirde, ulusal örgütlerin hükümete yardımcı olacağını belirtti.
4 Ekim 1919 1. Bozkır Ayaklanması bastırıldı. Aynı tarihte Mustafa Kemal, çektiği bir telgrafla, Yahya Kaptan adlı milis komutandan İzmit yöresinde güçlü bir örgüt kurmasını istedi.
7 Ekim 1919 Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi, Anadolu ve Rumeli Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne katıldı.
7 Ekim 1919 Yunanlıların yaptıkları zulümleri incelemek üzere kurulmuş olan, Uluslararası İnceleme Komisyonu, hazırladığı raporu Paris'te Barış Konferansı'na verdi.
13 Ekim 1919 "Tasviri Efkar" gazetesi başyazarı Velit'in (Ebüzziya) Mustafa Kemal'e sorduğu sorulara Mustafa Kemal yanıt verdi.
15 Ekim 1919 Bahriye Nazırı Salih Paşa, Amasya'ya hareket etti.
16 Ekim 1919 1. Edirne Konferansı başladı.
16 Ekim 1919 Mustafa Kemal ve arkadaşları Sivas'tan, Amasya'ya doğru yola çıktılar.
17 Ekim 1919 Batı Trakya'daki İskeçe kasabası, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
18 Ekim 1919 Mustafa Kemal ve arkadaşları Amasya'ya geldiler.
20 Ekim 1919 2. Bozkır Ayaklanması çıktı.
20-22 Ekim 1919 Mustafa Kemal, İstanbul'dan gelen Bahriye Nazırı (Bakan) Salih Paşa ile Amasya'da görüştü. Amasya Protokolü imzalandı.
23 Ekim 1919 Pontus Hareketi (ve Doğu Trakya) için, İstanbul Rumlarca merkez kabul edildi.
25 Ekim 1919 1. Anzavur isyanı başladı.
26 Ekim 1919 Bayburt'un Hart bucağında, Şeyh Eşref ayaklanması başladı.
27 Ekim 1919 Mustafa Kemal, Tokat'a gitti.
28 Ekim 1919 Mustafa Kemal Tokat'tan Sivas'a doğru yola çıktı.
28 Ekim 1919 Heyet-i Temsiliye, Ali Rıza Paşa kabinesini destekleme kararı aldı.
29 Ekim 1919 Fransızlar, Güneydoğuda İngiliz işgal kuvvetlerinin yerini aldı ve Fransızlar Antep'e girdi.
31 Ekim 1919 Maraş'ta, Sütçü İmam Olayı gerçekleşti.
3 Kasım 1919 "Karakol Cemiyeti" adlı direniş örgütü kuruldu.
3 Kasım 1919 General Milne, İzmir Cephesindeki Milli kuvvetlerin, 3 km. geri alınması gerektiğini, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya bildirdi.
4 Kasım 1919 3. Bozkır Ayaklanması bastırıldı.
5 Kasım 1919 Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kuruldu.
7 Kasım 1919 Mustafa Kemal, İstanbul'da toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclisi için Erzurum'dan milletvekili seçildi.
16 Kasım 1919 Mustafa Kemal Paşa, batıdaki milli kuvvetlerin örgütlenmesi ve ordu tarafından desteklenmesi için bazı kolordu ve tümen komutanlarına önerilerde bulundu.
16 Kasım 1919 Batı Anadolu'daki kuvvetlerin, üç cephe üzerinde tertiplenmesi hakkında, Mustafa Kemal Paşa, Heyeti Temsiliye adına Harbiye Nezareti'ne öneri sundu.
16 Kasım 1919 Balıkesir'de, Mustafa Necati ile Vasıf ve Esat (Çınar) kardeşler "İzmir'e Doğru" gazetesini yayınlamaya başladılar.
19 Kasım 1919 4. Balıkesir Kongresi toplandı.
21 Kasım 1919 Gökçen Efe şehit oldu.
27 Kasım 1919 İtilaf Devletleri ile Bulgaristan arasında, Nöyyi Barış Anlaşması imzalandı.
27 Kasım 1919 Kara Vasıf Sivas'a gitti.
28 Kasım 1919 Maraş mücadelesi başladı.
29 Kasım 1919 Antep ve Maraş'a Kılıç Ali; Kilikya Bölgesine, Topçu Binbaşı Kemal ile Yüzbaşı Osman Tufan gönderildi.
29 Kasım 1919 Maraş'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
29 Kasım 1919 İstanbul'da "Karakol" Cemiyeti kuruldu.
30 Kasım 1919 1. Anzavur İsyanı'nda, Anzavur kuvvetleri yok edildi.
4 Aralık 1919 Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti kuruldu.
8 Aralık 1919 Batı Anadolu hareketinin yönetimi, Ali Fuat Paşa'ya verildi.
10 Aralık 1919 3. Kolordu komutanı Albay Refet (Bele), Nazilli'ye gelerek, Aydın Kuvay-ı Milliye komutanlığını üzerine aldı.
13 Aralık 1919 Galibler Yüksek komiserleri, Yunanlıların İzmir'i işgalini kabul etmedi.
18 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa, Sivas'tan ayrıldı.
18 Aralık 1919 Batum'da Pontus Hükümeti kuruldu.
23 Aralık 1919 İtalyanlar Antalya'dan sonra, Konya'ya kadar geldi.
27 Aralık 1919 Mustafa Kemal, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle birlikte Ankara'ya geldi.
28 Aralık 1919 Mustafa Kemal, Ankaralılarla bir konuşma yaparak durumu anlattı.
29 Aralık 1919 Urfa'da Kuvayı Milliye kuruldu.
29 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa'nın, Heyet-i Temsiliye ile görüşmek üzere milletvekillerinin Ankara'ya gelmesi hususundaki genelgesi yayınlandı.
29 Aralık 1919 Mustafa Kemal'in ordudan atılmadığı, istifa ettiği, alınan nişan ve madalyalarının geri verilmesi üzerinde Meclis-i Vükela (bakanlar kurulu) kararı alındı.
3 Nisan 1905 Yunanistan İzmir'i ilhak kararını açıkladı. Ülke genelinde yoğun tepkiler meydana geldi.
1920 Türkiye, Anvers Olimpiyat Oyunları'na, Dünya Savaşı'nı çıkaran ülkelerden biri olduğu gerekçesiyle çağrılmadı.
3 Ocak 1920 Milletvekilleri Mustafa Kemal ile görüşmeye başladı.
9 Ocak 1920 Kuvay-i Milliye'ci Yahya Kaptan Gebze'de, İstanbul Hükümetinin adamlarınca öldürüldü.
10 Ocak 1920 Ankara'da Hâkimiyet-i Milliye gazetesi kuruldu.
11 Ocak 1920 Konya'da miting yapıldı.
12 Ocak 1920 İstanbul'da son Meclis-i Mebusan'ı açıldı.
13 Ocak 1920 Sultanahmet alanında, İstanbul'un Türk kalması için büyük bir miting yapıldı.
14 Ocak 1920 Mustafa Kemal, Meclis-i Mebusan'ın açılışını kutladı.
15 Ocak 1920 2. Edirne Kongersi toplandı.
20 Ocak 1920 İsmet Bey, Ankara'ya gitti.
20 Ocak 1920 Maraş'ta kurtuluş mücadelesi başladı.
22Ocak 1920 Mustafa Kemal, Kolordu komutanlıklarına; İngilizler İstanbul'da bakan ve milletvekillerini tutuklarlarsa, Anadolu'daki İngiliz subaylarının da tutuklanacağı yolunda buyruk yazdı.
24 Ocak 1920 Kastamonu'da "Gençler Kulübü" açıldı.
26 Ocak 1920 Celalettin Arif Bey, geçici olarak Mebusan Meclisi başkanlığına seçildi.
26 - 27 Ocak 1920 Köprülü Hamdi Bey, Kuvay-i Milliyecilerle, Fransızların koruduğu Akbaş cephaneliğini basmak için, Rumeli yakasına geçti.
28 Ocak 1920 Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın gizli toplantısında Misâk-ı Millî kabul edildi.
31 Ocak 1920 Mebusan Meclisi başkanlığına Reşat Hikmet Bey seçildi.
1 Şubat 1920 Maraş'ta Fransızlar, çarşıları yakmaya başladı ve çok şiddetli sokak savaşları başladı.
3 Şubat 1920 Fevzi Paşa, Osmanlı Hükümeti'nin Harbiye Nazırı oldu.
6 Şubat 1920 Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde, Mondros Müterekesi'ne karşı direnme yanlısı Felah-ı Vatan Grubu kuruldu.
9 Şubat 1920 Kuvay-i Milliye birlikleri, Urfa'ya girdi.
11 Şubat 1920 Mustafa Kemal, Fevzi Paşa ile görüştü.
12 Şubat 1920 Maraş, Fransız işgalinden kurtuldu.
14 Şubat 1920 Yenihan isyanı başladı.
15 Şubat 1920 Londra Konferansı'nda, İstanbul'un Türklere bırakılması kararı verildi.
16 Şubat 1920 2. Anzavur Ayaklanması başladı.
17 Şubat 1920 İstanbul Osmanlı Mebuslar Meclisi, kabul ettiği Milli Misakı'ın, basında yayınlanmasını ve bütün yabancı parlementolara bildirilmesini kararlaştırdı.
18 Şubat 1920 Milli Misak, İstanbul Meclisi'nce yayımlandı.
19 Şubat 1920 Müttefiklerin tehdit ültimatomları, İstanbul Hükümeti'nce yayımlandı.
22 Şubat 1920 Müttefik ültimatomlarına karşılık olmak üzere, Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Hükümeti'ne cevap verdi.
28 Şubat 1920 Yunan 1. Kolordusu Başkomutanlık Karargâhı, Selanik'ten İzmir'e taşındı.
3 Mart 1920 Yunanlılar, Gölcük Yaylası ile Bozdağ'ı işgal etti.
3 Mart 1920 Ali Rıza Paşa kabinesi istifa etti.
4 Mart 1920 Celalettin Arif Bey, Mebusan Meclisi başkanlığına seçildi.
5 Mart 1920 Kuvayı Milliye birlikleri, Fransızlara karşı saldırıya geçti.
8 Mart 1920 Salih Hulusi (Kezrak) Paşa kabinesi kuruldu.
10 Mart 1920 5. Balıkesir Kongresi toplandı.
15 Mart 1920 İngilizler, İstanbul'da yüz elli Türk aydınını tutukladı.
16 Mart 1920 İstanbul, İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi. Meclis basıldı, bazı milletvekilleri tutuklandı ve Malta Adası'na sürüldü. Mustafa Kemal, durumu bütün devletler ve Millet Meclisleri nezdinde protesto etti. Ankara'da yeni bir Millet Meclisi toplama teşebbüsüne geçildi.
17 Mart 1920 İngilizler, Eskişehir ve Afyon'dan çekildiler. (24 Nisan'da Şile'ye asker çıkardılar)
18 Mart 1920 Balıkesir'de, Kastamonu'da, İstanbul'un işgalini protesto mitingleri yapıldı.
18 Mart 1920 Meclis-i Mebusan, bir kapanış toplantısı yaparak ebediyen faaliyetlerine son verdi.
19 Mart 1920 Mustafa Kemal, Ankara'da toplanacak Meclis için seçim yapılmasını bir yazı ile illere ve komutanlıklara bildirdi.
29 Mart 1920 Yarbay Rahmi Bey, Anzavur'a bağlı askerler tarafından öldürüldü.
26 Mart 1920 Amerika Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı Wilson, Büyük Ermenistan kurulması hakkında nota verdi.
28 Mart 1920 Antep'te Fransızlara karşı direnişiyle ünlenen Şahin Bey şehit oldu.
31 Mart 1920 Lüleburgaz Kongresi toplandı.
1 Nisan 1920 Trakya Kongresi toplandı.
1 Nisan 1920 Antep'te, Kızılhisar Baskını ve şehir içi muharebeleri.
2 Nisan 1920 İstanbul'da Salih Hulusi Paşa Hükümeti, İngilizlerin baskısıyla istifa etti.
21 22 Nisan 1920 İstanbul Mebuslar Meclisi'nden ilk grub Ankara'ya geldi.
3 Nisan 1920 İsmet Bey (İnönü) Ankara'da, Milli Mücadeleye katıldı.
4 Nisan 1920 12. Kolordu komutanı Fahrettin (Altay) Ankara'ya gelerek, Mustafa Kemal ile görüştü.(Ankara'ya katılmış oldu)
4 Nisan 1920 Anzavur Ahmed, Gönen'i ele geçirdi.
5 Nisan 1920 Damat Ferid Paşa, 4. kez hükümeti kurdu.
6 Nisan 1920 Ankara'da Anadolu Ajansı kuruldu.
8 Nisan 1920 Fransızlar, ateşkes istedi.
8 Nisan 1920 Salih Paşa'nın istifası ile kurulan Damat Ferit Paşa kabinesinin tanınmayacağı yolunda, Heyeti Temsiliye genelgesi yayınlandı.
9 Nisan 1920 İsmet Paşa (İnönü), Ankara'ya geldi.
11 Nisan 1920 Şeyhülislâm Dürrizâde Abdullah'ın, "Padişah ve Halife kuvvetleri dışındaki millî kuvvetleri kâfir ilan eden ve katlinin vacip (gerekli)" olduğunu bildiren fetvası "Takvim-i Vekayi"de yayınlandı.
11 Nisan 1920 Fransızlar, Urfa'dan çekildi.
11 Nisan 1920 Damat Ferid, Kuvayi Milliye aleyhinde bildiri yayınladı.
11 Nisan 1920 Mebusan Meclisi kapatıldı.
12 Nisan 1920 Urfa, Fransız işgalinden kurtuldu.
13 Nisan 1920 1. Düzce Ayaklanması başladı.
15 Nisan 1920 2. Anzavur İsyanı bastırıldı.
17 Nisan 1920 Fevzi Paşa, Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere İstanbul'dan ayrıldı.
18 Nisan 1920 Milli Kuvvetleri bastırmak amacı ile, İstanbul Hükümeti "Kuvve-i İnzibatiye" adlı bir örgüt kurulmasına ilişkin kararname çıkardı. (Hilafet Ordusu adını taşıyan bu örgüt 25.6.1920'de kaldırıldı)
18 Nisan 1920 Anadolu'da milli mücadeleye karşı savaşacak Kuvayı İnzibatiye'nin, "Hilafet Ordusu" ünvanıyla teşkilatlandırılması için İstanbul Hükümeti karar aldı.
19 Nisan 1920 Beypazarı, Nallıhan isyanları başladı.
19 Nisan 1920 Anzavur Ahmed İstanbul'a kaçtı.
19 - 26 Nisan 1920 İtilaf Devletleri temsilcileri, Türkiye ile yapılacak anlaşmanın esaslarını kararlaştırmak üzere, San Remo'da toplandı.
21 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa'nın, "Büyük Millet Meclisi"nin 23 Nisan 1920'de açılması hakkındaki tamimi yayınlandı.
21 Nisan 1920 Bursa'da bazı din adamları, Milli Mücadelenin meşruiyyetine dair fetva verdi.
22 Nisan 1920 İtilaf Devletleri, Osmanlı Hükümeti'ni Paris Barış Konferansı'na davet etti.
22 Nisan 1920 24. Tümen komutanı Yarbay Mahmut, Hendek'ten Düzce üzerine yürürken, ayaklananlar tarafından şehit edildi.
23 Nisan 1920 Mustafa Kemal, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı.
24 Nisan 1920 TBMM Mustafa Kemal'i başkan seçti. Mustafa Kemal İlk Meclis konuşmasını yaptı.
24 Nisan 1920 İlk Kanun özelliğini taşıyan Ağnam Resmi Kanunu, TBMM'de kabul edildi.
24 Nisan 1920 Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti'nce ölüm cezasına çarptırıldı. (Bu karar 24 Mayıs 1920'de Padişah tarafından onaylanmıştır.)
25 Nisan 1920 İsmet Bey (İnönü), Genelkurmay Başkanlığına getirildi.
25 Nisan 1920 T.B.M.M.'de "Muvakkat İcra Encümeni" kuruldu.
26 Nisan 1920 Mustafa Kemal, Sovyet Hükümeti'nden savaş malzemesi istedi.
27 Nisan 1920 Fevzi Paşa (Mareşal Çakmak), TBMM'ne girdi; bir konuşma yaptı.
28 Nisan 1920 İstanbul Hükümeti, Anadolu'da Padişah Hükümeti'nin yönetimini kurmak amacı ile "Anadolu Fevkalade Müfettiş-i Umumiliği'ni oluşturan kararnameyi yayınladı. (Bu örgüt, 3 Kasım 1920'de kaldırıldı).
29 Nisan 1920 Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı.
30 Nisan 1920 Mustafa Kemal, TBMM'nin açıldığını Avrupa devletleri dışişleri bakanlıklarına, bir yazı ile bildirdi.
2 Mayıs 1920 TBMM'nde "Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun" kabul edildi.
3 Mayıs 1920 Ankara'da ilk Bakanlar Kurulu olan İcra Vekilleri Heyeti kuruldu.
5 Mayıs 1920 TBMM tarafından seçilen ilk Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında toplandı.
5 Mayıs 1920 Konya'da ayaklanma çıktı.
5 Mayıs 1920 Şüeyhülislam Dürizzade Abdullah'ın fetvasına karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat (Börekçi) ile Anadolu din adamlarının, 251 imzalı fetvası yayınlandı. (Hakimiyeti Milliye'de)
6 Mayıs 1920 TBMM'nde "İstanbul Hükümeti ile Resmi Muharebenin Memnuniyeti Hakkında" 12 sayılı karar çıkarıldı.
9 Mayıs 1920 Büyük Edirne Kongresi gerçekleştirildi.
9 Mayıs 1920 TBMM, İslam dünyasına bir bildiri yayınladı.
10 Mayıs 1920 Anzavur Ahmed'e bağlı kuvvetler, Adapazarı'nı ele geçirdi.
10 Mayıs 1920 Mustafa Kemal, Chicago Tribune gazetesi muhabiri Williams ile konuştu.
11 Mayıs 1920 İstanbul Hükümeti temsilcisi Tevfik (Okday) Paşa'ya, San Remo'da saptanan barış antlaşması taslağı bildirildi; Tevfik Paşa bunu bağımsız devlet anlayışına uygun görmedi.
11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'da toplanan bir Divan-ı Harp tarafından idama mahkum edildi. (Padişah 24 Mayıs'ta onayladı)
11 Mayıs 1920 Hariciye Vekili Bekir Sami başkanlığında bir kurul Moskova'ya doğru yola çıktı.
13 Mayıs 1920 Cafer Tayyar Bey, Trakya kuvvetlerinin komutanı oldu.
15 Mayıs 1920 Kuvay-ı İnzibatiye, Kuvay-ı Milliye tarafından yenilgiye uğratıldı.
15 Mayıs 1920 1. Yozgat İsyanı başladı.
19 Mayıs 1920 T.B.M.M.'nde Damat Ferit ile arkadaşlarının yurttaşlıktan çıkarılmasına karar verildi.
22 Mayıs 1922 San Remo Konferansı kararları, TBMM'de reddedildi.
23 Mayıs 1920 Çerkez Ethem, Sapanca ve Adapazarı'nı, Anzavur Ahmed'e bağlı kuvvetlerden geri aldı.
24 Mayıs 1920 Mustafa Kemal'in idam kararını padişah onayladı.
24 Mayıs 1920 İstanbul Divan-ı Harb'i, Fevzi (Çakmak) Paşa'yı idama mahkum etti. (onaylanması 27 Mayıs)
25 Mayıs 1920 Çerkez Ethem kuvvetleri, Hendek'e girdi.
27 Mayıs 1920 Bolu, isyancıların elinden alındı.
27 Mayıs 1920 Batı Trakya Hükümeti kuruldu.
28 Mayıs 1920 Osmaniye, Fransızlarca işgal edildi.
30 Mayıs 1920 Fransa ile Ankara'da imzalanan mütareke (Ateşkes Anlaşması) yürürlüğe girdi. (20 gün için)
30 - 31 Mayıs 1920 Cafer Tayyar'a (Eğilmez), Edirne Müdafaa-i Hukuk Merkez Heyeti'nce Trakya Müdafaa-i Milliye Kumandanı sanı verildi.
1 Haziran 1920 Başkan W. Wilson'un, Ermeni mandası önerisini Amerikan senatosu reddetti.
2 Haziran 1920 Kozan, düşman işgalinden kurtuldu.
3 Haziran 1920 Sovyet Hükümeti, Mustafa Kemal'in mektubunu yanıtladı.
4 Haziran 1920 İtilaf Devletleri Macarlarla, Trianon Barış anlaşmasını imzaladı.
6 Haziran 1920 İstanbul Divan-ı Harb-i, İsmet İnönü, Bekir Sami Kunduh, Celalettin Arif, Dr. Rıza Nur, Yusuf Kemal Tengirşenk, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Rıfat Börekçi ve Fahrettin Altay'ı, idama mahkum etti.
6 - 7 Haziran 1920 Zile Ayaklanması başladı.
7 Haziran 1920 "16 Mart 1336 Tarihinden itibaren İstanbul Hükümeti'nce aktedilen Bilcümle Mukavelat, Uhudat vesairenin Keelemyekun Addi Hakkında Kanun" T.B.M.M.'nde kabul edildi.
8 Haziran 1920 Doğu bölgesinde Ermeni saldırısına karşı seferberlik ilan edildi.
8 - 26 Haziran 1920 Doğuda Milli Aşireti ayaklanması çıktı.
13 Haziran 1920 İsyancılar, Köhne kasabasını bastı.
14 Haziran 1920 Yozgat'ta Çapanoğulları ayaklanması çıktı.
15 Haziran 1920 15. Korodu Komutanlığı "Doğu Cephesi Komutanlığı" olarak adlandırıldı ve Kazım Karabekir Paşa komutanlığa atandı.
15 Haziran 1920 İsmet Bey'in idam kararını padişah onayladı.
18 Haziran 1920 Fransızlar, Zonguldak'ı işgal etti ve 20 günlük mütareke sona erdi.
19 Haziran 1920 Doğu cephesi Kumandanlığına tayin edilen Kâzım Karabekir, Erzurum'dan ayrıldı.
20 Haziran 1920 Yunan taarruz emri verildi.
21 Haziran 1920 Mustafa Kemal, Eskişehir'de Ali Fuat (Cebesoy) ile görüştü.
21 - 22 Haziran 1920 Boulogne Konferansı toplandı.
22 Haziran 1920 Yunanlılar Milne Hattı'nı geçerek, genel taarruza başladı.
23 Haziran 1920 Çerkez Ethem, Yozgat'a girdi.
24 Haziran 1920 Yunanlılar, Alaşehir'i işgal etti.
24 - 25 Haziran 1920 Batı Cephesi Kumandanlığı kuruldu. Kumandanlığa da Ali Fuat (Cebesoy) Paşa atandı.
25 Haziran 1920 İngilizler, Mudanya'ya asker çıkardılar ve kısa sürede ayrıldılar.
26 Haziran 1920 "İdare-i Örfiye Divan-ı Harblerinin Suret-i Teşekkülü Hakkında, Heyet-i Umumiye Kararı" çıktı.
26 Haziran 1920 Bakanlar Kurulu Kararı ile Elcezire ve Adana cephesi komutanlıkları kuruldu.
27 Haziran 1920 Çapanoğulları ayaklanması bastırıldı.
27 Haziran 1920 Kula Olayı çıktı. (Bozguncular askeri dağıttılar) 30 Haziran 1920 Yunanlılar, Balıkesir ve Edremit bölgelerini işgal etti.
2 Temmuz 1920 İngilizler, Mudanya'ya kuvvet çıkarma girişiminde bulundu ve Yunanlılar, Kemal Paşa ve Gönen ilçelerini işgal etti.
3 Temmuz 1920 İstiklal Mahkemesi, Damat Ferit Paşa'yı idama mahkûm etti.
3 Temmuz 1920 Haçin (Saimbeyli) Fransızlarca işgal edildi.
6 Temmuz 1920 İngilizler, Mudanya bölgesine kuvvet çıkardı.
8 Temmuz 1920 Yunanlılar, Bursa'yı işgali etti.
9 Temmuz 1920 Doğudaki katliamı protesto için, Ermenistan'a ültimatom verildi.
10 Temmuz 1920 Bursa'nın, 8 Temmuz'da Yunanlılarca işgali üzerine, TBMM kürsüsüne siyah örtü konuldu.
10 Temmuz 1920 Bilecik kurtuldu.
12 Temmuz 1920 İznik, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
14 Temmuz 1920 İstanbul Divan-ı Harbi, Mustafa Kemal'e katılan subayları idama mahkum etti. (Padişah 25 Temmuz'da onayladı)
14 Temmuz 1920 Gizli Türkiye Komünist Fırkası kuruldu.
18 Temmuz 1920 Büyük Millet Meclisi'nde, Milli Misak üzerine and içildi.
19 Temmuz 1920 Hariciye Vekili Bekir Sami başkanlığındaki kurul Moskova'ya vardı.
19 Temmuz 1920 2. Düzce Ayaklanması çıktı.
20 Temmuz 1920 Yunanlılar Bandırma'dan gelen kuvvetlerle, Tekirdağ bölgesini işgal etti.
20 - 25 Temmuz 1920 Doğu Trakya Savaşları başladı.
22 Temmuz 1920 Sevr Antlaşması kabul edildi.
23 Temmuz 1920 Yunanlılar Babaeski, Lüleburgaz ve Hayrabolu'yu işgal etti.
24 Temmuz 1920 Fransızlar Halep'i işgal etti.
27 Temmuz 1920 Albay Cafer Tayyar (Eğilmez), Havsa-Bostanlı'da Yunalılara esir düştü.
30 Temmuz 1920 İstanbul'da bir gün önce istifa eden Damat Ferid Paşa, 5. kez hükümeti kurmakla görevlendirildi.
1 Ağustos 1920 Çerkez Ethem kuvvetleri Demirci kasabasına girdi.
6 Ağustos 1920 Çapanoğulları Ayaklanması önderlerinden, Halit Bey yakalandı.
10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması imzalandı.
14 Ağustos 1920 Yüzbaşı Şeref Bey, Bolu'ya girdi.
17 Ağustos 1920 Bekir Sami başkanlığındaki Türk Heyeti ile Sovyet Heyeti arasında Moskova'da görüşmeler başladı.
18 Ağustos 1920 Kuvayı Milliye birlikleri Antep'e girdi.
19 Ağustos 1920 Sevr Barış Antlaşması'nı imzalayanlar ve Saltanat Şûrası'nda olumlu oy kullananlar TBMM'nce vatan haini ilân edildi.
24 Ağustos 1920 2. Milli Aşiret Ayaklanması çıktı.
29 Ağustos 1920 Yunanlılar Uşak'ı işgal etti.
30 Ağustos 1920 Ayaklanmaya katılan Adapazarı ve Düzce halkı TBMM 'nde affedildi.
3 Eylül 1920 Simav, Yunanlılar tarafından işgal edidi.
3 Eylül 1920 Nizip işgal edildi.
5 Eylül 1920 TBMM 'nde "Nisab-ı Müzakere Kanunu" kabul edildi.
5 Eylül 1920 2. Yozgat Ayaklanması başladı.
6 Eylül 1920 Refet Bey İçişleri Bakanı oldu.
7 Eylül 1920 "Takvimi Vekayi" Gazetesinde, rütbeleri indirilen subaylar arasında Mustafa Kemal'in rütbesinin yarbaylığa indirildiği yazıldı.
11 Eylül 1920 TBMM'nde İstiklal Mahkemelerinin kurulmasına karar verildi.
12 Eylül 1920 Doğu Cephesi birlikleri Ermenilere karşı saldırıya geçti.
13 Eylül 1920 Mustafa Kemal'in "Halkçılık Programı" T.B.M.M. 'ne sunuldu. (18 Eylül'de T.B.M.M. 'nde okundu)
13 Eylül 1920 Mustafa Kemal, İstanbul'dan gelen Osmanlı delegeleri, Ahmet İzzet ve Salih Paşa'larla, Bilecik tren istasyonunda görüştü.
14 Eylül 1920 TBMM 'nde "Men-i Müskirat Kanunu" kabul edildi. (28 Şubat 1921'de yayınlandı)
23 Eylül 1920 İlk Sovyet Savaş malzemeleri geldi.
24 Eylül 1920 Doğu Cephesinde Ermeniler, Bardız ve Kötek'te saldırıya geçti.
29 Eylül 1920 Sarıkamış, Ermenilerden geri alındı.
1 Ekim 1920 Milli Kuvvetler, Kağızman'ı geri aldı.
2 Ekim 1920 Konya'da Delibaş Ayaklanması çıktı.
6 Ekim 1920 Kuvayı Milliye Konya'ya girdi.
7 Ekim 1920 "Ceridei Resmiye" (Resmi Gazete) kuruldu. (Çıkışı; 7.2.1921)
15 Ekim 1920 Güney cephesinde Saimbeyli kurtarıldı.
17 Ekim 1920 Damat Ferid Paşa sadrazamlıktan istifa etti.
17 Ekim 1920 Misak-ı Milli esaslarına aykırı Sovyet önerileri, TBMM 'nde reddedildi.
18 Ekim 1920 Resmi Türkiye Komünist Fırkası kuruldu.
21 Ekim 1920 Tevfik Paşa başkanlığında İstanbul'da son Osmanlı Hükümeti kuruldu.
24 Ekim 1920 Batı Cephesi'nde Türk kuvvetleri Gediz Taarruzunu gerçekleştirdi.
27 Ekim 1920 Yunanlılar İnegöl ve Yenişehir'i işgali etti.
27 Ekim 1920 T.B.M.M., bundan böyle İstanbul Meclisinden başka milletvekili kabul edilmemesine karar verdi.
30 Ekim 1920 Kars Ermenilerden geri alındı.
1 Kasım 1920 Ankara'daki "Zabit Namzetleri Talimgahı" ilk mezunlarını verdi.
1 Kasım 1920 İstanbul'da Venizelos kabinesi düştü.
2 Kasım 1920 İkinci parti Sovyet savaş malzemeleri geldi.
4 Kasım 1920 İcra Vekilleri Heyeti'nin seçim yönteminde değişiklik yapıldı. (Şimdiye değin bakanları Meclis gizli oyla seçiyordu. Bundan böyle bakanlar, T.B.M.M. Başkanınca gösterilen adaylar arasından seçilecekti)
5 Kasım 1920 Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal Paşa ile buluşmak için müracaat etti.
6 Kasım 1920 Doğu cephesinde Ermeniler mütareke istedi.
7 Kasım 1920 Doğu Cephesi birlikleri, Gümrü'yü işgal etti.
8 Kasım 1920 Ermeniler, T.B.M.M. 'nin barış koşullarını kabul etmedi.
8 Kasım 1920 Ali Fuat Paşa, Moskova Büyükelçiliği'ne atandı.
8 Kasım 1920 Savaş'ın, düzenli ordu ile yürütülmesine karar verildi.
9 Kasım 1920 Batı Cephesi iki bölüme ayrıldı.(kuzey cephesi, güney cephesi) İsmet Bey'in (İnönü) Batı Cephesi, Refet Bey'in (Bele) Güney Cephesi Komutanlıklarına tayini.
11 Kasım 1920 Doğu Cephesi Karargâhı, Gümrü'ye taşındı.
12 Kasım 1920 Ermeniler'in boşalttığı Iğdır'a, Türk birlikleri girdi.
15 Kasım 1920 Şeyh Sunusi (Libya) Ankara'ya geldi.
15 Kasım 1920 Islahiye kurtuldu.
18 Kasım 1920 Ermenistan'la Ateşkes Anlaşması imzalandı.
18 Kasım 1920 T.B.M.M., Emperyalizme karşı bildirisini (beyanname) yayınladı.
20 Kasım 1920 General Papulas, Türkiye'deki Yunan orduları başkomutanlığına atandı.
21 Kasım 1920 Ali Fuat Paşa, Moskova büyükelçisi oldu.
22 Kasım 1920 Yunan Başkomutanı General Papulas İzmir'e geldi.
23 Kasım 1920 Demirci Mehmet Efe, Konya'ya atandı.
25 Kasım 1920 T.B.M.M. 'nde "Düğünlerde Men'i İsrafat Kanunu" kabul edildi.
27 Kasım 1920 Çerkes Ethem birliklerinin itaatsizlikleri, Ethem'in kardeşi Tevfik'in Batı cephesi komutana ve Mustafa Kemal'e yazdığı mektuplarla ortaya çıktı.
29 Kasım 1920 "İstiklal Madalyası" kanunu kabul edildi.
1 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe'nin ayaklanması.
3 Aralık 1920 Türkiye - Ermenistan arasındaki sınırı çizen Gümrü Antlaşması imzalandı.
3 Aralık 1920 Mamure kurtuldu.
4 Aralık 1920 Eskişhir'de Mustafa Kemal, İsmet İnönü ile Çerkez Ethem'in kardeşi milletvekili Çerkez Reşit arasında görüşmeler yapıldı; Çerkez Ethem birliklerinin takındığı davranış konuşuldu.
5 Aralık 1920 İstanbul'dan gelen İzzet (Furgaç) ve Salih (Hulusi Kezrak) Paşalarla Mustafa Kemal arasında görüşmeler yapıldı.
5 Aralık 1920 Mustafa Kemal tarafından T.B.M.M.de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu kuruldu ve kendisi Grup Başkanlığı'na seçildi.
5 Aralık 1920 Bilecik Görüşmesi yapıldı.
6 Aralık 1920 Bilecik Görüşmesine katılanlar, Ankara'ya götürüldü.
9 Aralık 1920 İç ayaklanmaları bastırmak üzere, Merkez Ordusu kuruldu. Komutanlığa Nurettin Paşa getirildi.
11 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe üzerine, birlik gönderildi.
13 Aralık 1920 Doğu Cephesi Karargâhı, Kars'a taşındı.
16 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe yenildi.
19 Aralık 1920 5 Aralık'ta yapılan plesibit üzerine, Konstantin yeniden Yunanistan Kralı olarak Atina'ya geldi.
24 Aralık 1920 Çerkez Ethem'i yola getirmek için, bir örgüt kurulu, Kütahya'ya gönderildi.
27 Aralık 1920 Çerkez Ethem Ayaklanması başladı.
29 Aralık 1920 Kütahya, T.B.M.M. Kuvvetlerince işgal edildi.
2 Ocak 1922 Ankara Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti arasında dostluk antlaşması imzalandı.
4 Ocak 1922 Adana boşaltıldı. (Türk ordusu 5 Ocak'ta Adana'ya girdi.) Mersin ve Dörtyol kurtuldu. (Adana'nın Kurtuluş Günü 1973'te 20 Aralıkğa alındı.)
10 Ocak 1922 Gazi Mustafa Kemal, Vakit Gazetesi için, yaşamına, anılarına değinen uzun bir demeç verdi.
1 Şubat 1922 Musul'un kurtarılması kararı alındı.
4 Şubat 1922 Başkomutanlık Kanunu'nun süresi, üç ay daha uzatıldı.
16 Şubat 1922 Merkez Ordusu kaldırıldı.
19 Şubat 1922 Kazım Karabekir, uzmanlardan oluşan ikinci bir Meclisin kurulmasını önerdi.
1 Mart 1922 T.B.M.M. 3'üncü toplantı yılına başladı.
1 Mart 1922 Rauf Bey, Meclis ikinci başkanı oldu.
4 Mart 1922 Gazi Mustafa Kemal, cepheyi denetlemek üzere Ankara'dan ayrıldı.
15 Mart 1922 Mustafa Kema,l Batı Cephesini ziyaret etti.
22 - 26 Mart 1922 Paris Konferansı. İtilaf devletleri, 22 Mart'ta Türklere ve Yunanlılara mütareke önerisinde bulundu.
26 Mart 1922 Müttefikler, Sevr Antlaşması'nda bazı değişiklikler önerdi.
30 Mart 1922 Gazi Mustafa Kemal, İsmet (İnönü) Paşa ile birlikte Akşehir'den Çay'a döndü.
12 Nisan 1922 İstanbul Darülfünunu, öğrencilerin, milliyet duygularını inciten kimi müderrislerin değiştirilmesini istemeleri üzerine, geçici olarak kapatıldı.
13 Nisan 1922 İtalyanlar, Söke yöresini boşaltmaya başladı.
14 Nisan 1922 Yusuf İzzet Paşa öldü.
17 Nisan 1922 Mustafa Kemal, Batı Cephesi karargâhından Ankara'ya döndü.
21 Nisan 1922 Söke, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
25 Nisan 1922 İstanbul'da, Garbi Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
26 Nisan 1922 Yunan şilebini, Türk denizcileri ele geçirdi.
6 Mayıs 1922 Başkomutanlık Kanunu'nun süresi, ikinci defa üç ay daha uzatıldı.
11 Mayıs 1922 Hasan Bey, iktisat vekili oldu.
2 Haziran 1922 Moskova'dan dönen Ali Fuat Paşa, Ankara'da Mustafa Kemal ile görüştü.
3 Haziran 1922 T.B.M.M. Yunan zulmünü dünyaya duyurma kararı aldı.
4 Haziran 1922 Yunanistan'ın Anadolu Orduları Başkomutanlığına, General Hacıanesti atandı.
7 Haziran 1922 Averof gemisi ile iki Yunan gemisi, Samsun'u bombaladı.
11 Haziran 1922 Yunan ordusu başkomutanı General Hacıanesti, Afyon'a geldi.
14 Haziran 1922 Mustafa Kemal Adapazarı'nda, annesi ile görüştü.
17 Haziran 1922 İsmet Paşa, Ali İhsan Paşa'nın görevden alınmasını istedi.
18 Haziran 1922 Gazi Mustafa Kemal İzmit'te, Fransız yazarı Claude Farere ile görüştü. (T.B.M.M. Türkleri destekleyen yazara, 21 Ocak 1922 günlü toplantıda teşekkür kararı almıştı)
20 Haziran 1922 Fahrettin Paşa, Ali İhsan Paşa'nın yerine vekaleten 1. Ordu komutanlığına atandı.
24 Haziran 1922 Mustafa Kemal annesi ile birlikte, Adapazarı'ndan Ankara'ya döndü.
29 Haziran 1922 Nurettin Paşa, 1. Ordu komutanlığına atandı.
3 Temmuz 1922 Ali İhsan Paşa yargılanmak üzere, İstiklal Mahkemesine sevk edildi.
8 Temmuz 1922 T.B.M.M.'nde İcra Vekilleri Heyeti'nin, Meclis başkanınca aday gösterilmeksizin, gizli oyla seçilmesi kabul edildi.
13 Temmuz 1922 Dr. Adnan Bey, T.B.M.M. ikinci başkanı oldu.
14 Temmuz 1922 Fransız milli bayramı dolayısı ile Ankara'da Albay Mougun'in evinde verilen şölende, Gazi M. Kemal uzun bir konuşma yaptı.
16 Temmuz 1922 Gazi Mustafa Kemal , Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk Grubu toplantısında doğal başkan, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa ise Grup Başkanı oldu. "Misak-ı Milli" temel ilke kabul edildi.
20 Temmuz 1922 Gazi Mustafa Kemal'in Başkomutanlık yetkileri, süresiz olarak uzatıldı.
21 Temmuz 1922 Mustafa Kemal, Batı cephesine gitmek üzere Ankara'dan ayrıldı.
23 Temmuz 1922 Gazi Mustafa Kemal, Akşehir'e geldi.
25 Temmuz 1922 Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesinin bulunduğu Akşehir'e ulaştı.
27 Temmuz 1922 Mustafa Kemal Paşa, taarruza hazırlanma emrini verdi.
29 Temmuz 1922 İstanbul Darülfünunu'ndan, milliyet duygularına aykırı söz ve davranışları dolayısı ile bir bölük müderris çıkarıldı.
29 Temmuz 1922 İtilaf Devletleri, Yunanistan'a nota göndererek, İstanbul'u işgal etmelerine izin vermeyeceklerini bildirdiler.
30 Temmuz 1922 Planların son şeklini alması ve taarruz günü hakkında Başkomutan'ın karar vermesi. (26 Ağustos 1922)
30 Temmuz 1922 İzmir'deki Yunan Başkomiseri Sterghiades "Ionia" devletini ilan etti. (Bu kararı, İstanbul ve Ankara Hükümetleri ile İtilaf Devletleri Ağustos ayı içinde protesto ettiler)
31 Temmuz 1922 İstiklal Mahkemeleri Kanunu'nu kabul edildi.
4 Ağustos 1922 Enver Paşa öldürüldü.
6 Ağustos 1922 Batı Cephesi komutanı İsmet (İnönü) Paşa, ordulara gizli olarak "Taarruza Hazırlık" emri verdi.
6 Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal, Ankara'ya döndü.
7 Ağustos 1922 Fevzi Paşa, Ankara'ya döndü.
7 Ağustos 1922 İstanbul'da İngiliz Yüksek Komiseri Sir H. Rumbold, Vahidettin'le görüştü. Padişah, Yunanlıların işgal ettikleri bölgelerin, Hükümetine verilmesi, Anadolu'daki hareketi bastırmada kendisine yardım edilmesini istedi.
13 Ağustos 1922 Genelkurmay Karargâhı'nın, Ankara'dan Batı Cephesi'ne hareketi.
14 Ağustos 1922 Celaleddin Arif Bey, başkanlık görevinden istifa etti.
16 Ağustos 1922 Genelkurmay Karargâhı, Akşehir'de göreve başladı.
17 Ağustos 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Ankara'dan cepheye hareket etti.
20 Ağustos 1922 Başkomutan, Akşehir'e geldi.
22 Ağustos 1922 Yunan başkomutanlığına General Trikopis getirildi.
24 Ağustos 1922 Akşehir'deki karargâh, Şühut'a nakledildi.
25 Ağustos 1922 Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey'e (Başbakan) ordularımızın yarın taarruza başlayacağını bildirdi.
26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz başladı. (saat : 5:30'da topçu ateşi ile)
26 Ağustos 1922 İznik kurtuldu.
27 Ağustos 1922 Afyon kurtuldu.
30 Ağustos 1922 Dumlupınar'da Başkomutan Muharebesi kazanıldı.
31 Ağustos 1922 Mustafa Kemal, Fevzi ve İsmet Paşaların son durumu değerlendirmeleri ve Başkomutan'ın takip emrini vermesi.
1 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa'nın Başkomutanlık emri: "Ordular! İlk Hedefimiz Akdenizdir. İleri!"
2 Eylül 1922 Yunan Başkomutanı Trikopis, Çalköy civarında esir alındı, Eskişehir kurtarıldı.
3 Eylül 1922 30 Ağustos Muharebesi'ne "Başkomutan Muharebesi" adı verildi.
3 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal, Dumlupınar'dan Uşak'a geldi.
4 Eylül 1922 Yunanlılar Akşehir'i yaktı, Söğüt ve Kula kurtarıldı.
5 Eylül 1922 Bilecik kurtarıldı.
6 Eylül 1922 Bursa'nın Yunanlılarca işgal edilmesi üzerine, T.B.M.M. kürsüsüne örtülmüş olan kara örtü kaldırıldı.
6 Eylül 1922 Yunanistan'ın Anadolu ordularına Başkomutan olarak atadığı Polyemekalis İzmir'e geldi.
7 Eylül 1922 İtilaf Devletleri, Ankara Hükümetine başvurarak mütareke istediler. Yunanistan'ın Anadolu'yu boşaltmasını koşul olarak ileri sürdüler.
7 Eylül 1922 Yunanistan'da Hükümet istifa etti. Yeni kabineyi Kalogeropulus kurdu.
7 Eylül 1922 Aydın'ın kurtuluşu.
8 Eylül 1922 Manisa'nın kurtuluşu.
9 Eylül 1922 İzmir geri alındı.
10 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal'in teklifi üzerine, Büyük Millet Meclisi saltanatın kaldırılmasına karar verdi.
10 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa'nın İzmir'e girişi.
11 Eylül 1922 Bursa'nın kurtuluşu.
12 Eylül 1922 Akdeniz İngiliz Filosu Başkomutanı Amiral Brock, Ankara'nın İngilizlerle savaş halinde olup olmadığını, Gazi Mustafa Kemal'e mektupla sordu. (Gazi Mustafa Kemal, 13 Eylül'de yanıt vererek, iki hükümetin siyasal ilişkiler kurabileceğini bildirdi.)
13 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal'in ulusa bildirisi. (Ulusu kutlarken, İzmir'den, Bursa'dan, Akdeniz ufuklarından ordunun selamını bildirdi.)
14 Eylül 1922 Mustafa Kemal'e "İzmir hemşehriliği" payesi verildi.
15 Eylül 1922 Ayvalık ve bazı kasabalar işgalden kurtarıldı.
15 Eylül 1922 İngiliz kabinesi aldığı kararla, Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya, tarafsız bölgeye saldırmaması için bildiride bulunmayı ve bir konferans toplanmasını öngördü.
17 Ağustos 1922 Türk birlikleri Bandırma'ya girdi.
18 Eylül 1922 İtilaf Devletleri, İstanbul ve Boğazlardaki tarafsız bölgelerin tarafsızlığına uyulması konusunda Ankara Hükümetine nota verdi.
18 Eylül 1922 Erdek ve Biga Yunan işgalinden kurtarıldı.
19 Eylül 1922 Başkomutan, General Pelle ile İzmir'de görüştü.
19 Eylül 1922 Fransız ve İtalyan'lar Çanakkale'nin Anadolu yakasını boşaltılar.
20 Eylül 1922 Fransız ve İtalyan kuvvetleri Çanakkale'den çekildi.
23 Eylül 1922 İtilaf Devletleri'nin zaferden sonra ilk notaları.
24 Eylül 1922 Damat Ferid yurt dışına kaçtı.
24 Eylül 1922 Türk kuvvetleri Çanakkale'de "tarafsız bölge" ye girdi.
27 Eylül 1922 General Harington, Gazi Mustafa Kemal'e, İstanbul'daki Yunan donanmasının uzaklaştırıldığını bildirdi.
27 Eylül 1922 Yunanistan'da ihtilal. Kral Konstantin tahtı bıraktı.
28 Eylül 1922 Franklin Bouillon'un güvence vermesi üzerine, Türk ordularının Boğazlara yönelen hareketi durduruldu.
29 Eylül 1922 Gazi Mustafa Kemal , İtilaf Devletleri'nin 23 Eylül notasına yanıt vererek, Mudanya Konferansı'nın kabul edildiğini, İsmet (İnönü) Paşa'nın delege olarak atandığını bildirdi.
30 Eylül 1922 İsmet Paşa, Mudanya Konferansı delegesi olarak Mudanya'ya hareket etti.
1-2 Ekim 1922 Franklin Bouillon, Müttefik fevkalade komiserleriyle toplantı yaptı.
3 - 11 Ekim 1922 Mudanya Konferansı.
4 Ekim 1922 İtilaf Devletleri'nin 23 Eylül notasına, T.B.M.M. Hükümeti geniş yanıtını verdi.
5 Ekim 1922 Gazi Mustafa Kemal, kendisine önerilmiş olan Ankara hemşehriliğini kabul etti.
5 Ekim 1922 Fethi Bey Dahiliye vekili oldu.
7 Ekim 1922 Paris Kararları.
9 Ekim 1922 Fransız ve İtalyan delegeleri, İsmet Paşa ile özel bir görüşme yaptılar.
10 Ekim 1922 İsmet Paşa'ya antlaşma imzalamada yetki verildi.
10 Ekim 1922 Mustafa Kemal Paşa'nın, Franklin Bouillon'a gönderdiği karşılık mesajı.
11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı.
14 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması, Yunan Hükümeti tarafından kabul edildi.
15 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması yürürlüğe girdi.
15 Ekim 1922 Yunanlılar Doğu Trakya'yı boşaltmaya başladı.
16 Ekim 1922 Gazi Mustafa Kemal Bursa'ya gitti.
19 Ekim 1922 Trakya'yı teslim almakla görevlendirilen Refet (Bele), İstanbul'a geldi.
19 Ekim 1922 İngiltere Başbakanı Lloyd George iktidardan düştü. 23 Ekim'de Bonar Law kabinesi kuruldu.
23 Ekim 1922 Doğu Trakya'nın devir teslim tarihleri saptandı.
26 Ekim 1922 İsmet Paşa Hariciye vekilliğine getirildi.
26 Ekim 1922 Gazi Mustafa Kemal, kendisine "fahri müderrislik" veren İstanbul Darülfünunu Edebiyat Medresesi'ne teşekkür etti.
27 Ekim 1922 Gazi Mustafa Kemal, Bursa'da öğretmenlere bir konuşma yaptı.
27 Ekim 1922 İsmet Paşa, Batı Cephesi komutanlığından ayrıldı.
27 Ekim 1922 Fevzi (Çakmak) Paşa, Batı Cephesi komutanlığına atandı.
28 Ekim 1922 İtilaf Devletleri, Lozan'da toplanacak Konferans için Ankara ve İstanbul Hükümetlerinden delege gönderilmesini istediler. (Ankara Hükümeti 29 Ekim'de, öneriyi kabul ettiğini bildirdi.)
30 Ekim 1922 "Osmanlı İmparatorluğu'nun İnkıraz Bulup Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Teşekkül Ettiğine Dair Heyet-i Umumiye" kararı.
30 Ekim 1922 İstanbul'da son Heyet-i Vükela toplantısı yapıldı. (Askeri tıp öğrencileriyle ilgili bir karar alınmıştır.)
31 Ekim 1922 Doğu Trakya, Türk Jandarma ve sivil memurlarına teslim edilmeye başlandı. Çorlu, Silivri teslim edildi.
1 Kasım 1922 Türk Jandarma birlikleri, Çanakkale Boğazı bölgesinde ve diğer yerlerde yeni durumlarını aldılar.
1 Kasım 1922 Saltanat kaldırıldı.
4 Kasım 1922 İstanbul'da Tevfik Paşa kabinesinin istifasıyla son Osmanlı Hükümeti de ortadan kalktı. İstanbul Ankara Hükümetinin denetimine girdi.
4 Kasım 1922 Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi "Takvimi Vekayi"nin son sayısı çıktı.
4 Kasım 1922 İsmet (İnönü) Paşa, Saltanatın kaldırıldığını İtilaf Devletlerine bildirdi.
5 Kasım 1922 Refet (Bele), İstanbul'da nezaretlere, her türlü çalışmaları kesmeleri buyruğunu verdi. İstanbul Hükümeti böylelikle sona erdi.
5 Kasım 1922 Lozan'a gidecek heyet, Ankara'dan ayrıldı.
6 Kasım 1922 T.B.M.M.'nce kabul edilen kanunlar, İstanbul ve Trakya'da uygulanmaya başlandı.
9 Kasım 1922 Lozan'a gidecek heyet İstanbul'dan ayrıldı.
10 Kasım 1922 Kırklareli'nin işgalden kurtuluşu.
10 Kasım 1922 VI. Mehmet Vahidettin'in son selamlık töreni yapıldı.
11 Kasım 1922 Türk Heyeti Lozan'a vardı.
16 Kasım 1922 Son Padişah Vahidettin, İşgal Orduları Başkomutanı Harrington'a yazıyla başvurarak, İstanbul'da hayatını tehlikede gördüğünü ve İngiltere'ye sığınmak isteğini bildirdi.
17 Kasım 1922 Vahidettin, İngiliz savaş gemisi Malaya ile İstanbul'dan kaçtı.
18 Kasım 1922 Vahidettin, T.B.M.M.'nce Halifelikten düşürüldü.
18 Kasım 1922 Abdülmecid Efendi Halife seçildi.
20 Kasım 1922 Lozan Konferansı'nın başlaması.
21 Kasım 1922 Lozan Konferansı'nın ilk oturumu yapıldı.
25 Kasım 1922 Edirne işgalden kurtuldu.
26 Kasım 1922 Çanakkale işgalden kurtuldu.
28 Kasım 1922 "Sened-i Hakanilerin Balasına Mevzu Tuğra Yerine "Türkiye Büyük Millet Meclisi" Nam-ı Alisinin İkamesi ve Sened-i Mezkure İzafe olunan "Hakani" Kaydının Ref'i ile "Milli" Sıfat-ı Mübeccelinin Vaz'ı Hakkında Kararname" yayınlandı.
28 Kasım 1922 Yunanistan'da, yenilgiye neden olan kabine üyleri ile Başkomutan Hacıanesti, idama mahkum edildi.
30 Kasım 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması uyarınca, Doğu Trakya'nın teslim işlemleri tamamlandı.
2 Aralık 1922 Gazi Mustafa Kemal T.B.M.M.'nde, üç milletvekilinin, seçim kanununun değiştirilmesi yolunda verdikleri önerge üzerinde konuştu.
6 Aralık 1922 Dr. Adnan Bey, T.B.M.M. ikinci başkanlığından istifa etti.
6 Aralık 1922 Gazi Mustafa Kemal , Ankara'da Hakimiyeti Milliye, Öğüt, Yenigün muhabirlerine, Halk Fırkası'nı kuracağını açıkladı.
13 Aralık 1922 Ali Fuat Paşa, T.B.M.M. İkinci başkanı seçildi.
16 Aralık 1922 Dr. Adnan Bey, Hükümetin İstanbul temsilcisi oldu.
22 Aralık 1922 Lozan Konferansı'nın kesilmesi ihtimaline karşı, Başkomutan orduya hazırlık emri verdi.
14 Ocak 1923 Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım İzmir'de öldü. Karşıyaka'ya gömüldü.
14 - 20 Şubat 1923 Mustafa Kemal, Batı Anadolu gezisine çıktı.
16 - 17 Ocak Mustafa Kemal, İzmit'de gazetecilere konuştu.
27 Ocak 1923 Mustafa Kemal'in İzmir'e gidişi.
29 Ocak 1923 Mustafa Kemal Paşa, Lâtife Hanım'la evlendi. (5 Ağustos 1925'te ayrılmıştır.)
30 Ocak 1923 Lausanne'de, "Sivil Mevkufinin İadesiyle Harb Esirlerinin Mübadelesine Dair Türk-Yunan İtilafnamesi" imzalandı.
4 Şubat 1923 Lozan Konferansı, önemli noktalardaki uyuşmazlıklar sebebiyle kesildi. (ara verildi)
7 Şubat 1923 Mustafa Kemal'in minberden halka hitap edişi.
16 Şubat 1923 Lozan Heyeti, İstanbul'a döndü.
17 Şubat 1923 Gazi Mustafa Kemal, ikinci defa Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na seçildi.
17 Şubat 1923 İzmir'de "Türkiye İktisat Kongresi" toplandı.
19 Şubat 1923 Mustafa Kemal, İsmet Paşa ile birlikte Ankara'ya gitti.
24 Şubat 1923 İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesi lağvedilerek, yerine Ankara'daki Emniyet Umumiye Müdürlüğü'ne bağlı ve İl Teşkilatları düzeyinde İstanbul Polis Müdürlüğü kuruldu.
27 Şubat 1923 T.B.M.M.'nde Lozan Konferansı üzerinde gizli oturumda görüşmeler yapıldı. (6 Mart'da görüşmeler yapıldı. Ankara Hükümetinin karşı barış önerileri, İtilaf Devletleri temsilcilerine 8 Mart'ta verildi)
28 Şubat 1923 Mustafa Kemal'e "İstanbul hemşehriliği" payesi verildi.
1 Mart 1923 Ali Fuat Paşa yeniden, TBMM ikinci başkanı oldu.
2 Mart 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde Latin Harflerinin kabulü için verilen önerge, Kongre başkanı Kazım Karabekir tarafından reddedildi.
4 Mart 1923 İzmir İktisat Kongresi sona erdi.
15 Mart 1923 Mustafa Kemal, Adana'yı ziyaret etti.
17 Mart 1923 Mustafa Kemal, Adana'dan Mersin ve Tarsus'a geçti.
20 Mart 1923 Mustafa Kemal, Konya'da halka seslendi.
21 Mart 1923 Gazi Mustafa Kemal , Konya'da Hilaliahmer (Kızılay) Kadınlar Şubesi'nde yaptığı konuşmada, kadın haklarına değindi.
22 Mart 1923 Mustafa Kemal Konya'da, Mevlâna Türbesi'ni ziyaret etti.
27 Mart 1923 Milletvekili Ali Şükrü Bey öldürüldü.
31 Mart 1923 İtilaf Devletleri, Lozan'a yeniden delege istediler.
31 Mart 1923 "Mahkum Askeri ve Sivil Üzera Hakkında Aff-ı Umumi ilanına Dair Kanun" T.B.M.M.'nde kabul edildi.
1 Nisan 1923 Topal Osman, Ankara'nın Seyranbağları'ndaki evinde yaralı olarak ele geçirildi.
1 Nisan 1923 T.B.M.M., seçimin yenilenmesi için karar aldı.
8 Nisan 1923 Gazi Mustafa Kemal "Dokuz Umde" 'yi yayınladı. (Seçim bildirisi niteliğindeki bu ilkeler, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti adına yayınladı.)
9 Nisan 1923 Doğu Anadolu demiryolunun yapımı karşılığında bazı imtiyazların verildiği "Chester Projesi" T.B.M.M. tarafından onaylandı.( Ancak bu proje uygulamadan kaldırıldı.)
16 Nisan 1923 Birinci T.B.M.M. çalışmaları sona erdi.
21 Nisan 1923 İsmet Paşa başkanlığındaki heyet Lozan'a vardı.
23 Nisan 1923 Lozan Konferansı'nın ikinci evresi başladı.
30 Mayıs 1923 Antakya - İskenderun ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.
26 Haziran 1923 General Harington, Abdülmecid Efendi'yi ziyaret etti.
28 Haziran 1923 Gazi Mustafa Kemal, kendine "Müderrislik Şahadetnamesi" gönderen İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'ne teşekkür telgrafı yolladı.
10 Temmuz 1923 Fener Kilisesi Patriği Meletios, Yunanistan'a kaçtı.
12 Temmuz 1923 Polonya ile ticaret antlaşması imzalandı.
19 Temmuz 1923 Gazi Mustafa Kemal, İsmet İnönü'ye Lozan Konferansı konusunda telgraf gönderdi.
23 Temmuz 1923 Türkiye-Polonya dostluk antlaşması imzalandı.
24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması, imzalandı.
29 Temmuz 1923 Batı Cephesi karargâhı Ankara'ya taşındı.
4 Ağustos 1923 Rauf Bey başbakanlıktan ayrıldı.
5 Ağustos 1923 Genelkurmay Başkanlığı, barış, konuş ve kuruluş planını uygulamaya başladı.
6 Ağustos 1923 Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında Mausanne'de suçluların geri verilmesi ve başka konularda sözleşmeler imzalandı. (Görüşmeler 29 Haziran'da başlamıştı.)
10 Ağustos 1923 İsmet Paşa Lozan'dan döndü.
11 Ağustos 1923 T.B.M.M.'nin ikinci dönemi başladı.
13 Ağustos 1923 Gazi Mustafa Kemal, Halk Partisi'ni kurdu.
13 Ağustos 1923 Mustafa Kemal ikinci kez T.B.M.M. Başkanlığına seçildi.
14 Ağustos 1923 Fethi Bey yeni bir Hükümet kurdu.
18 Ağustos 1923 İzmir'den de seçilmiş olan Gazi Mustafa Kemal, Ankara milletvekilliğini kabul etti.
23 Ağustos 1923 Lozan Antlaşması'nı T.B.M.M. onayladı.
1 Eylül 1923 Batı Cephesi karargâhı kaldırıldı.
9 Eylül 1923 Halk Fırkası kuruldu.
15 Eylül 1923 Karaağaç Yunanlılardan alındı.
20 Eylül 1923 İstanbul'da , kapütilasyonların öngördüğü yabancı devletlere ait postaneler kapatıldı.
21 Eylül 1923 Bozcaada Yunanlılardan alındı.
22 Eylül 1923 İmroz Yunanlılardan alındı.
25 Eylül 1923 Milli sınırlar dışında kalmış ve Milli Mücadele'ye katılmamış olanlara yapılacak işlemleri belirten 347 sayılı kanun T.B.M.M.'nde kabul edildi.
27 Eylül 1923 Harb Okulu, İstanbul'da Harbiye'deki binasına taşındı.
2 Ekim 1923 İtilaf Devletlerinin son birlikleri İstanbul'dan ayrıldı.
4 Ekim 1923 Anadolu Müstakil Türk Ortodoksları lideri Papa Eftim, Milli Hükümeti destekleyen beyannamesini yayınladı.
4 Ekim 1923 İstanbul'da sansür kaldırıldı.
6 Ekim 1923 Şükrü Naili (Gökberk) Paşa komutasındaki Türk birlikleri İstanbul'a girdi.
6 Ekim 1923 İngilizler Çanakkale'den ayrıldı.
13 Ekim 1923 Ankara'yı "Hükümet Merkezi" yapan kanun kabul edildi.
13 Ekim 1923 T.B.M.M.'nde "Mübadele İmar ve İskan Vekaleti İhdasına Dair Kanun" kabul edildi.
24 Ekim 1923 T.B.M.M.'nde (362 sayılı) "12 Rebiülevvel Gecesiyle Gününün Milli Bayram Addine Dair Kanun" kabul edildi. (27.5.1935 günlü, 2739 sayılı, ulusal bayramlarla ilgili kanun'la kaldırılmıştır.)
27 Ekim 1923 Fethi (Okyar) Bey Hükümeti istifa etti.
29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Gazi Mustafa Kemal Paşa gizli oyla oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi.
30 Ekim 1923 Cumhuriyet'in İlk Hükümetini, Başvekil sanı ile İsmet (İnönü) kurdu.
31 Ekim 1923 Seferberliğin 1 Kasım 1923 tarihinde kaldırılmasına ilişkin Kanun T.B.M.M.'nde kabul edildi. (Seferberlik 3 Ağustos 1914'de ilan edilmişti).
1 Kasım 1923 Fethi (Okyar) Bey T.B.M.M. Başkanlığına seçildi.
14 Kasım 1923 Temyiz'in (Yargıtay) Ankara'ya taşınmasını öngören kanun, T.B.M.M.'nde kabul edildi.
19 Kasım 1923 Gazi Mustafa Kemal, Halk Fırkası başkanlığına vekalet etmesini bir yazı ile İsmet (İnönü)'den istedi.
20 Kasım 1923 Halk Fırkası "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" örgütlerini kendi içinde topladı.
24 Kasım 1923 Hindistan'daki İsmaillerin başkanı Ağa Han ve Emir Ali, İsmet (İnönü) Paşa'ya Hilafet konusunda yazılar yazdılar.
10 Aralık 1923 Türkiye-Arnavutluk arasında dostluk antlaşması imzalandı. (Ankara)
15 Aralık 1923 Türkiye-Macaristan dostluk antlaşması imzalandı. (İstanbul)
26 Aralık 1923 "Zafer ve Barış Şerefine" kimi suçlar dışında "Aff-ı Umumi Kanunu" T.B.M.M.'nde kabul edildi.
1 Ocak 1924 Gazi Mustafa Kemal İzmir'e gitti.
2 Ocak 1924 T.B.M.M.'nde "Hafta Tatili Hakkında Kanun" kabul edildi. (O güne değin hafta tatili zorunluluğu yoktu.)
2 Ocak 1924 İstanbul İstiklal Mahkemesi'nde gazeteciler beraat etti.
28 Ocak 1924 Türkiye-Avusturya dostluk, ticaret ve ikamet antlaşmaları imzalandı. (İstanbul)
7 Şubat 1924 T.B.M.M.'nde, Milli Mücadelede şehit olan gönüllü ve subayların ailelerine maaş bağlanmasına ilişkin kanun kabul edildi.
13 Şubat 1924 İstanbul İstiklal Mahkemesi'nin mahkum ettiği gazetecilerin affı T.B.M.M.'nde kabul edildi.
15 - 22 Şubat 1924 İzmir'de harp oyunları yapıldı. (Bu günlerde, Hilafetin kaldırılması için karar verildi. Gazi Mustafa Kemal ile İsmet (İnönü) bu konuda görüştüler.)
29 Şubat 1924 Halife Abdülmecit için İstanbul'da son Cuma selamlığı töreni yapıldı.
1 Mart 1924 Gazi Mustafa Kemal, T.B.M.M.'nin açış konuşmasında, öğretimin birleştirilmesi ve ordunun siyasetten ayrılmasının gereğine işaret etti.
1 Mart 1924 Gazi Mustafa Kemal Kastamonu'da, Şapka ve Kıyafet Devrimini başlattı.
2 Mart 1924 C.H.P. Grubu toplantısında, ertesi gün alınacak kararlar üzerinde görüşüldü.
3 Mart 1924 Hilafet kaldırıldı.
3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilerek, eğitimde birlik sağlandı.
3 Mart 1924 Şeriye ve Evkaf Vekaletleri kaldırıldı. (laik devlete doğru ilk adım)
3 Mart 1924 Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaleti kaldırıldı. (Genelkurmay Başkanlığı, hükümet ve siyaset dışına çıktı)
5 Mart 1924 T.B.M.M.'nde "Ziraat ve Ticaret Vekaletleri Teşkiline Dair Kanun" kabul edildi.
8 Mart 1924 T.B.M.M. Birinci dönem üyelerine İstiklal Madalyası verilmesi yolunda karar aldı.
13 Mart 1924 T.B.M.M.'nde "Orta Tedrisat Muallimleri Kanunu" kabul edildi.
18 Mart 1924 T.B.M.M.'nde "Köy Kanunu" kabul edildi.
30 Mart 1924 Mehmet Rıfat (Börekçi), Diyanet İşleri Başkanlığına atandı.
1 Nisan 1924 Ergani Bakır madeninin devletçe işletilmesi konusunda Kanun, T.B.M.M.'nde kabul edildi.
8 Nisan 1924 "Mehakim-i Şer'iyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilatına Ait Ahkamı Muaddil Kanun" ile dinsel mahkemeler kaldırılarak mahkemeler birleştirildi. Kanun, Mayıs başında yürürlüğe girdi.
13 Nisan 1924 Mithat, Mahmut Şevket, Talat Paşalar, Reşit Hikmet Bey ve başkalarının ailelerine vatan hizmetinden dolayı maaş bağlanması konusunda kanun T.B.M.M.'nde kabul edildi.
16 Nisan 1924 T.B.M.M'i "Aff-ı Umumi Kanunu" ile, Kurtuluş Savaşı sırasında düşmanlara yardım edenleri bağışladı.
20 Nisan 1924 Yeni Anayasa kabul edildi.
21 Nisan 1924 T.B.M.M.'nde "İstanbul Darülfünunu'nun Şahsiyet-i Hükmiyesi Hakkında Kanun" kabul edildi.
22 Nisan 1924 T.B.M.M.'nde "Anadolu Demiryollarının Mübayaasına ve Müdüriyet-i Umumiyesinin Teşkiline ve Vezaifine Dair Kanun" kabul edildi. (Bu Kanun'la, Devlet Demiryolları kurulmuş oldu.)
23 Nisan 1924 Ankara'da toplanan kurultay ile Türk Ocakları yeniden kuruldu. (İlk kuruluş, 25 Mart 1912. 1931'de kapatılmış, yerlerine Halkevleri açılmıştı.1949'da yeniden kurulmuştur.)
4 Mayıs 1924 Genç Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün özel çabaları ve büyük özveriler sonucunda Paris Olimpiyatlarına katıldı.
19 Mayıs 1924 Türk-İran sınırı konusunda Türkiye - İngiltere görüşmeleri İstanbul'da başladı. (5 Haziran'a değin sürmüş, antlaşmaya varılamamış, konu Milletler Cemiyeti'ne götürülmüştür.)
1 Haziran 1924 Milli Mücadele aleyhinde çalışmaları nedeniyle, Lozan Antlaşması'na bağlı genel af beyannamesinin dışında bırakılan 150 kişinin yurt dışına çıkarılması konusunda Bakanlar Kurulu karar verdi.
6 Haziran 1924 İstanbul'da Papa Eftim (Erenerol)'in girişimi ile Türk Ortodoksları Panaiya kilisesinde kongre yaptılar ve "Müstakil İstanbul Türk Ortodoks Kilisesi"ni kurarak başına Papa Eftim'i getirdiler.
8 Ağustos 1924 Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
22 Ağustos 1924 Kadınlarımızın yargıçlığa atanmak istemeleri.
25 Ağustos 1924 Gazi Mustafa Kemal, Ankara'da Muallimler Birliği Kongresi üyelerine verilen çayda: "Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebileri; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır" dedi.
26 Ağustos 1924 Türkiye İş Bankası kuruldu.
30 Ağustos 1924 Gazi Mustafa Kemal, Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın ikinci yıl dönümünde, Dumlupınar'da yapılan törendeki uzun konuşmasının sonunda, gençlere seslenerek : "Ey yükselen yeni nesil;
İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz tesis ettik; onu ila ve idame edecek sizsiniz" dedi.
30 Ağustos 1924 Dumlupınar'da Meçhul Asker anıtının temeli atıldı.
1 Aylül 1924 Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu.
22 Eylül 1924 Gazi Mustafa Kemal Samsun'da, İstiklal Ticaret Mektebi'nde öğretmenlerle yaptığı konuşmada: "Dünyada her şey için medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlmin ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir" dedi.
25 Ekim 1924 Ziya Gökalp öldü.
26 Ekim 1924 Komutanların siyaseti seçmeleri nedeniyle bunalım doğdu.
29 Ekim 1924 T.B.M.M. bugün CENTO'nun bulunduğu ikinci binasında Cumhuriyetin yıldönümünü kutladı.
1 Kasım 1924 T.B.M.M. toplantı yıllarına Kasım'da başladı.
10 Kasım 1924 Halk Fırkası, "Cumhuriyet Halk Fırkası" adını aldı.
17 Kasım 1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
21 Kasım 1924 İsmet (İnönü) Paşa, Başbakanlıktan çekildi. (22 Kasım'da Fethi (Okyar) Bey Başbakan oldu. 2 Mart 1925'e değin Başbakanlıkta kaldı.)
26 Kasım 1924 Kazım (Özalp) Paşa T.B.M.M. Başkanı oldu. (1 Mart 1935'e değin)
20 Aralık 1924 "Kırkkilse İsminin Kırklareli'ye Çevrilmesi Hakkında Kanun" T.B.M.M.'nde kabul edildi.
29 Aralık 1924 T.B.M.M.'nde "Bahriye Vekaleti Teşkili Hakkında Kanun" kabul edildi.
1 Ocak 1925 Gazi Mustafa Kemal Konya'ya doğru yola çıktı.
3 Ocak 1925 Türkiye-Letonya dostluk antlaşması (Varşova) yapıldı.
11 Ocak 1925 Mustafa Kemal Paşa'nın Birinci İnönü Zaferi'nin Dördüncü Yıldönümü dolayısıyla Konya'da bir konuşma yaptı ve bu zaferin inkılâp tarihimizin bir sayfası olduğunu belirtti.
11 - 15 Şubat 1925 Doğu'da Şeyh Sait ayaklanması başladı.
14 Şubat 1925 Kurtuluş Savaşı komutanlarından Halit Paşa öldü. (T.B.M.M.'nde Ali Fuat (Cebesoy) ile vuruşması sonucu)
16 Şubat 1925 Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti adı ile) kuruldu.
17 Şubat 1925 Âşar kaldırıldı.
25 Şubat 1925 Dinin siyasete alet edilmemesi hakkındaki kanunun kabul edildi.
26 Şubat 1925 Fransız şirketince yönetilen Tütün Rejisi'nin 1 Mart'ta kaldırılmasına ilişkin "Tütün İdare-i Muvakkatesi ve Sigara Kağıdı İnhisarı Hakkında Kanun" T.B.M.M.'nde kabul edildi.
2 Mart 1925 Fethi (Okyar) kabinesi istifa etti. İsmet (İnönü) 3 Mart'ta Hükümeti kurdu. (Bu olay da Şeyh Sait Ayaklanmasına bağlıdır)
4 Mart 1925 Takrir-i Sükun (huzur ve güveni sağlama, anarşiyi önleme) Kanunu TBMM de kabul edildi.
8 Mart 1925 Adliye vekillerinden Prof. Seyit (Bey) öldü.
9 Mart 1925 6 Mart'ta Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatılan dört gazeteden sonra bugün iki gazete daha kapatıldı.
5 Nisan 1925 Şeker Fabrikalarının kurulması ile ilgili kanun T.B.M.M.'nde kabul edildi.
17 Nisan 1925 Ankara-Yahşihan demiryolu işletmeye açıldı. (20 Kasım : Yahşiyan - Yerköy demiryolu işletmeye açıldı)
19 Nisan 1925 "Cumhuriyet'in İlanına Müsadif 29 Teşrinievvel (Ekim) Gününün Milli Bayram Addi Hakkında Kanun T.B.M.M.'nde kabul edildi.
19 Nisan 1925 T.B.M.M.'nde "Ticaret Sanayi ve Maadin Bankası Kanunu" kabul edildi.
22 Nisan 1925 T.B.M.M.'nde "Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu" kabul edildi.
22 Nisan 1925 T.B.M.M.'nde "Kadastro Kanunu" kabul edildi.
5 Mayıs 1925 Ankara'da Gazi Orman Çiftliğinin kurulması için işe başlandı.
5 Mayıs 1925 Yunanistan'daki Ermeni komitecilerinin Gazi Mustafa Kemal'i öldürmekle görevlendirdikleri Manok Manükyan Ankara'da idam edildi.
3 Haziran 1925 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatıldı.
29 Haziran 1925 Şeyh Sait ile 46 adamı Diyarbakır İstiklal Mahkemesi'nce bir gün önce idama mahkum edildi; bugün asıldı.
23 Ağustos 1925 İstanbul'da Sarayburnu'nda Mustafa Kemal'in ilk heykeli dikildi.
23 Ağustos - 1 Eylül 1925 Gazi Mustafa Kemal şapka ve tekkeler konusunda bir geziye çıktı..
27 Ağustos 1925 Mustafa Kemal Paşa şapka ile İnebolu Türkocağına geldi. (Kastamonu seyahati boyunca, kıyafet inkılabı ile ilgili konuşmaları.)
1 Eylül 1925 Ankara'da Birinci Türk Tıp Kongresi toplandı.
2 Eylül 1925 Tekke ve Zaviyeler kapatıldı.
2 Eylül 1925 Sivas'ta gericiler şapka ve tekkeler konusunda ayaklandı. (İstiklal Mahkemesi'nce cezalandırıldılar)
4 Eylül 1925 İstanbul'da bir baloda Türk Kadınları ilk kez güzellik yarışmasına katıldı.
13 Eylül 1925 Gazi Mustafa Kemal, Elazığ İstiklal Mahkemesinde yargılanan gazetecileri bağışladı.
1 Ekim 1925 Bursa dokuma fabrikası, Gazi Mustafa Kemal'in konuşmasıyla açıldı.
11 Ekim 1925 "İcra Vekilleri Heyet-i Celilesinin 2626 Numaralı ve 11 Teşrinievvel 1341 Tarihli Kararnamesi yayınlandı: Resmi Merasimde Giyilecek Elbise ve Teferruatı Hakkında Talimatname" (Frak, silindir v.b.)
14 Ekim 1925 Gazi Mustafa Kemal, İzmir Erkek Muallim Mektebi'nde yaptığı konuşmada : "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak muallimlerdir" dedi.
5 Kasım 1925 Ankara Hukuk Mektebi açıldı.
14 Kasım 1925 Gazi Mustafa Kemal'in Mütareke sıralarında Şişli'de oturduğu eve bir plaka kondu.
22 Kasım 1925 İstanbul Darülfünunu'na İnkılap tarihi kürsüsü konulması ve bir inkılap müzesi kurulması konusunda Edebiyat Fakültesi meclisinde karar alındı.
23 Kasım 1925 Şuray-ı Devlet (Danıştay) yeniden kuruldu.
25 Kasım 1925 Şapka Kanunu çıktı.
30 Kasım 1925 Tekke ve Zaviyeler ile türbelerin kapatılmasına ve türbedarlar ile bazı ünvanların men ve ilgasına dair kanun yürülüğe girdi.
8 Aralık 1925 Maarif Vekaleti "Türk Birliğini Parçalamaya Çalışan Cereyanlar" üzerine bildiri yayınladı. (Kürt, Laz, Çerkez, Kürdistan, Lazistan adlarının kullanılmaması, bu konularda mücadele edilmesi)
9 Aralık 1925 T.B.M.M.'nde "Yerli Kumaştan Elbise Giyilmesine Dair Kanun" kabul edildi.
17 Ararlık 1925 Türk - Sovyet tarafsızlık ve saldırmazlık antlaşması ve bağlı üç protokol Paris'te imzalandı. (S.S.C.B. bu antlaşmayı 7 Kasım 1945'te bozdu.)
26 Aralık 1925 Milletlerarası saat ve takvimin kabulü hakkında Kanun kabul edildi.
30 Ocak 1926 Türkiye - Şili dostluk antlaşması imzalandı.
11 Şubat 1926 İstanbul'da Mahmut (Soydan) "Milliyet" gazetesini çıkarmaya başladı. (Bugünkü "Milliyet" değildir. 1935'te "Tan" adı ile yayınını sürdürmüştür. Bugünkü "Milliyet" 3 Mayıs 1950'de çıktı.)
17 Şubat 1926 Medeni Kanunu'nun Kabulü (Kadının medeni haklara kavuşması, çok evliliğin yasaklanması, hukuk düzeninin çağdaşlaştırılması)
1 Mart 1926 Yeni "Türk Ceza Kanunu" kabul edildi.
3 Mart 1926 T.B.M.M.'de "Hakimler Kanunu" kabul edildi.
14 Mart 1926 Gazi Mustafa Kemal'in anıları, Ankara'da "Hakimiyeti Milliye" İstanbul'da "Milliyet" gazetesinde yayımlanmaya başlandı.
17 Mart 1926 T.B.M.M.'de "Demir Sanayinin Tesisine Dair Kanun" kabul edildi.
22 Mart 1926 "Memurin Kanunu" T.B.M.M.'de kabul edildi.
24 Mart 1926 Türkiye'de petrol arama ve işletilmesinin devletçe yönetilmesini öngören kanun T.B.M.M.'de kabul edildi.
1 Nisan 1926 T.B.M.M.'de "Zafer Bayramı Kanunu" ile 30 Ağustos günü bayram olarak kabul edildi.
10 Nisan 1926 "İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun" T.B.M.M.'de kabul edildi.
22 Nisan 1926 "Borçlar Kanunu" T.B.M.M.'de kabul edildi.
23 Nisan 1926 Samsun - Kavak Demiryolu işletmeye açıldı.
7 Mayıs 1926 Gazi Mustafa Kemal yurt gezisine çıktı.
13 Mayıs 1926 T.B.M.M'de "Sıtma Mücadelesi Kanunu" kabul edildi.
22 Mayıs 1926 T.B.M.M'de "Emlak ve Eytam Bankası Kanunu" kabul edildi.
26 Mayıs 1926 "Mücadele-i Milliye'ye İştirak Etmeyen Memurin Hakkında Kanun" T.B.M.M'de kabul edildi.
28 Mayıs 1926 Ödemiş'te, İlk Kurşun Anıtı açıldı.
31 Mayıs 1926 T.B.M.M'de "İskan Kanunu" kabul edildi.
2 Haziran 1926 T.B.M.M'de Genel Nüfus Sayımı konulu kanun kabul edildi.
1928 Amsterdam Olimpiyatları başladı. (İlk dördüncülüğümüzün alınması. Tayyar Yalaz)
8 Ocak 1928 Adliye Vekili Mahmut Esat (Bozkurt) Ankara Türk Ocağı'nda Latin Harfleri konusunda konuştu.
16 Ocak 1928 T.B.M.M'I, Ticaret ve Zıraat vekaletlerinin, İktisat vekaleti olarak birleştirilmesini sağlayan kanunu kabul etti.
29 Ocak 1928 Hristiyanlık propagandası ile öğrencilere zararlı olan Bursa Amerikan Kız Koleji Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatıldı.
31 Ocak 1928 Türk Maarif Cemiyeti (Türkiye Eğitim Derneği) kuruldu.
3 Şubat 1928 Hutbe İstanbul'da Türkçe okunmaya başlandı.
10 Nisan 1928 Anayasa'nın dinle ilgili maddeleri kaldırıldı.
16 Nisan 1928 İlk Divan-ı Ali Kararı alındı. Eski Bahriye Vekili İhsan (Topçu) ile Dr. Fikret Divan-ı Ali mahkum oldular.
19 Mayıs 1928 T.B.M.M'de "Yüksek Mühendis Mektebi Kanunu" kabul edildi.
20 Mayıs 1928 Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda Türk Harfleri hakkındaki nutkunu söyledi.
20 Mayıs 1928 Afgan Kralı Amanullah Han ile Kraliçe İstanbul'da Gazi Mustafa Kemal tarafından kabul edildi.
22 Mayıs 1928 Türkiye - Afganistan dostluk ve işbirliği antlaşması yapıldı.
23 Mayıs 1928 T.B.M.M'de "Damga Resmi Kanunu" kabul edildi.
24 Mayıs 1928 Latin asıllı Türk rakamları kabul edildi.
28 Mayıs 1928 Millet Mekteplerinin açılması kanunu kabul edildi. Türk Vatandaşlığı Kanunu kabul edildi.
4 Haziran 1928 Gazi Mustafa Kemal İstanbul'a geldi.
13 Haziran 1928 Düyunu Umumiye (Dış Genel Borçlar) hakkında Paris'te, ilgililerle bir anlaşma yapıldı.
8 Ağustos 1928 Hakkı Şinasi Paşa İstanbul'da Taksim Anıtı'nı açtı.
11 Ağustos 1928 Dolmabahçe'de alfabe dersi verildi.
25 Ağustos 1928 Ankara'da toplanan dördüncü Muallimler Birliği Kongresi'nde öğretmenler, yeni Türk Harfleri'ni öğretecekleri konusunda ant içtiler.
2 Eylül 1928 Kütahya - Tavşanlı Demiryolu işletmeye açıldı.
21 Eylül 1928 Gazi Mustafa Kemal, başvekalete gönderdiği yazıda Türk Harfleri'nin kolaylıkla uygulanması konusunda direktif verdi.
29 Eylül 1928 Yeni Türk Harfleri Marşı yayımlandı.
1 Kasım 1928 Türk Harfleri'nin kabulü. (Latin asıllı)
31 Aralık 1928 Anadolu ve Mersin - Tarsus - Adana Demiryolları ile Haydarpaşa Limanının satın alınmasına ilişkin antlaşma T.B.M.M'de bir kanunla onaylandı.
30 Ocak 1930 Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti (Ulusal Ekonomi ve Araştırma Kurumu) kuruldu.
1 Şubat 1930 Kayseri - Şarkışla Demiryolu işletmeye açıldı. (30 Ağustos'ta : Ankara - Kayseri - Sivas Demiryolunu İsmet (İnönü) Sivas'ta açtı.)
1 Şubat 1930 T.B.M.M. 'nde "İstatistik Umum Müdürlüğünün Vazife ve Selahiyetleri Hakkında Kanun" kabul edildi. (1962'de Devlet İstatistik Enstitüsü'ne dönüştürülmüştür.)
20 Şubat 1930 Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu kabul edildi.
31 Mart 1930 Afet (İnan) Hanım, partiye yazılan ilk kadın üye oldu.
3 Nisan 1930 Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını da tanıyan "Belediye Kanunu" T.B.M.M'nde kabul edildi.
24 Nisan 1930 T.B.M.M'nde "Umumi Hıfzısıhha Kanunu" kabul edildi.
29 Nisan 1930 İlk Türk Kadın Yargıçlar (Nezahet (Güreli), Beyhan Hanım) Asliye Mahkemesi üyeliğine atandı.
22 Mayıs 1930 Gazi Mustafa Kemal'e T.B.M.M'nce altın bir alfabe levhası sunuldu. (Bu Levha, Anıt - Kabir müzesindedir.)
22 Mayıs 1930 T.B.M.M'de "Askeri Ceza Kanunu" kabul edildi.
9 Haziran 1930 T.B.M.M'de "Tütün İnhisarı Kanunu" kabul edildi.
11 Haziran 1930 T.B.M.M'de "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu" kabul edildi.
20 Haziran 1930 İran sınırını geçen eşkiyanın dürtüsü ile Ziylan bucağında gericilik hareketi başladı. (1930 Doğu Ayaklanması)
18 Temmuz 1930 Ankara Etnoğrafya Müzesi halka açıldı.
12 Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu. (Lideri Fethi (Okyar) Gericilerin Fırka'ya sızması sonucu, Fırka 17 Kasım'da kendi kendini feshetti.)
17 Eylül 1930 Türkiye - Lituanya Dostluk Antlaşması Moskova'da imzalandı.
29 Eylül 1930 Adana'da "Ahali Cumhuriyet Fırkası" kuruldu. (Abdülkadir Kemali Öğütçü 29 Eylül'de, Edirne'de "Türk Cumhuriyet Amele ve Çiftçi Fırkası'nın kurulmasına izin verilmedi)
27 Ekim 1930 Yunan Başbakanı Venizelos Ankara'da Atatürk'ü ziyaret etti.
17 Kasım 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası kendini feshetti.
23 Aralık 1930 Menemen'de İnkılaplar aleyhine ayaklanma çıktı. Öğretmen yedeksubay Kubilay şehit edildi.
15 Mart 1931 Gölbaşı - Malatya Demiryolu işletmeye açıldı.
16 Mart 1931 İlk kadın Operatör Dr. Suat, Haseki Nisa Hastanesi'nde sınav vererek uzmanlık belgesi aldı.
23 Mart 1931 "Türkiye'de İlk Tahsillerini Mektepte Yapacak Türk Vatandaşı Çocukların Türk Mekteplerine Girmelerine Dair, 23 Eylül 1911 Tarihli Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu'na Müzeyyel Kanun" T.B.M.M'de kabul edildi.
26 Mart 1931 Ölçüler Kanunu kabul edildi.
10 Nisan 1931 Ankara'da Türk Ocakları Fevkalade Kurultayı toplandı. Türk Ocakları'nın lağvını kabul etti. (1949'da yeniden kuruldu.)
12 Nisan 1931 Mustafa Kemal Paşa'nın direktifiyle Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruldu. (Türk Tarih Kurumu)
20 Nisan 1931 C.H.F. Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal imzası ile yayınlanan seçim bildirisinde "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi de yer aldı.
4 Mayıs 1931 Irak Kralı Emir Faysal Ankara'da Mustafa Kemal'i ziyaret etti.
4 Mayıs 1931 T.B.M.M''nin VI. Dönem Fevkalade toplantısında Gazi Mustafa Kemal üçüncü kez Cumhurbaşkanlığına seçildi.
10 - 18 Mayıs 1931 C.H.F.'nın Üçüncü büyük kurultayı toplandı.
1 Haziran 1931 Mudanya - Bursa demiryolu Hükümetçe satınalındı.
19 Temmuz 1931 Mustafa Kemal Paşa Ankara'da Türk Tarih Kurumu toplantısına başkanlık etti.
25 Temmuz 1931 T.B.M.M'de "Matbuat Kanunu" kabul edildi.
26 Ekim 1931 Gazi Mustafa Kemal, İkinci Balkan Konferansı'nın son toplantı gününde üyelerle konuşmasında şunları söyledi : "İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak gayr-ı insani ve son derece teesüfe şayan bir sistemdir."
29 Aralık 1931 T.B.M.M'de "Gümrük ve İnhisarlar Vekaleti İhdasına dair Kanun" kabul edildi.
29 Aralık 1931 T.B.M.M'de "Ziraat Vekaleti Teşkiline Dair Kanun" kabul edildi.
1932 Polis Teşkilat Kanunu kabul edildi.
30 Ocak 1932 Gazi Mustafa Kemal İstanbul'a geldi.
15 Ocak 1932 Samsun'da Atatürk Anıtı açıldı.
17 Ocak 1932 Kurtuluş Savaşı komutanlarından Derviş Paşa öldü.
22 Ocak 1932 İstanbul'da Yerebatan Camisinde ilk kez Türkçe Kur'an, Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu. (İstanbul'da ilk Türkçe hutbe : 3 Şubat 1928)
28 Ocak 1932 Balkan Konferansı İstanbul'da açıldı. (31 Ocak'ta kapandı)
1 Şubat 1932 Malatya - Fırat Demiryolu işletmeye açıldı.
19 Şubat 1932 Halkevleri kuruldu.
1 Mayıs 1932 Ankara'da Milli Sanayi Sergisi açıldı.
22 Mayıs 1932 Adana Ağır Ceza Mahkemesi, Ağrı Dağı bölgesindeki ayaklanmaya katılanlardan 34 kişiyi idama mahkum etti.
12 Haziran 1932 Gazi Mustafa Kemal, Hicaz Genel Valisi Emir Faysal'ı Ankara'da kabul etti.
2 Temmuz 1932 Ankara Halkevi'nde birinci Türk Tarih Konferansı toplandı.
12 Temmuz 1932 Mustafa Kemal Paşa'nın direktifiyle Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruldu. (Türk Dil Kurumu)
12 Temmuz 1932 Yugoslavya Kralı Aleksandre Gazi Mustafa Kemal'i İstanbul'da ziyaret etti.
18 Temmuz 1932 Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan İstanbul Müftülüğü'ne yazılan özel - 636 sayılı yazı ile ezan ve kametin birkaç ay içinde Türkçe okunacağı bildirildi. (16 Haziran 1950'de, D.P. İktidarı, TCK'nın ilgili maddesinde değişiklik yaparak ezanın Arapça okunmasına olanak verdi)
18 Temmuz 1932 Türkiye Milletler Cemiyeti'ne üye oldu.
27 Temmuz 1932 İzmir'de Gazi Mustafa Kemal'in heykeli, İsmet (İnönü)'nün konuşması ile açıldı.
30 Temmuz 1932 Türkiye parasızlıktan dolayı Amerika'da yapılan Olimpiyatlara katılamadı.
31 Temmuz 1932 Türkiye Güzellik Karliçesi Keriman Halis (Atatürk'ün verdiği ad : Ece) Belçika'da yapılan yarışmada Dünya Güzellik Kraliçesi seçildi.
27 Eylül 1932 Gazi Mustafa Kemal, General Mac Arthur'la görüştü.
13 Kasım 1932 Dr. Müfide Kazım ilk kadın Hükümet Tabibi oldu.
3 Aralık 1932 Türk Dil Kurumu ilk başkanı Samih Rıfat öldü.
12 Aralık 1932 Adile Ayda ilk kadın Dışişleri memuru seçildi.
15 Ocak 1933 Gazi Mustafa Kemal, Ankara'dan Eskişehir'e yola çıktı.
16 Ocak 1933 Kurtuluş Savaşı Dışişleri Bakanlarından Bekir Sami öldü.
3 Şubat 1933 İstanbul - Ankara arasında ilk uçak seferi denemesi yapıldı.
7 Şubat 1933 İstanbul'da camilerde ezan ve kametin Türkçe olarak okunmaya başlanması.
25 Şubat 1933 İstanbul'da yüksek öğrenim gençliği; şirket memurlarından birinin Türkçe konuşmasına Fransız müdürün kızması üzerine, Vagon - Lit binası önünde gösteri yaptı.
15 Nisan 1933 Samsun - Çarşamba Demiryolu işletmeye açıldı.
20 Nisan 1933 İstanbul'da yüksek öğrenim gençliği, Razgrad'da BulgarlarınTürk mezarlığını yıkmaları üzerine (17 Nisan) İstanbul'daki Bulgar mezarlığına çelenk koyarak gösteri yaptı.
22 Nisan 1933 Türkiye Cumhuriyeti ile, Osmanlı Düyunu Umumiyesi hamilleri (alacaklılar) arasında, Paris'te borçların saptanması ve ödeme şekli hakkında anlaşma imzalandı.
31 Mayıs 1933 T.B.M.M'de "İstanbul Darülfünunu'nun Ilgasına ve Maarif Vekaletince Yeni Bir Üniversite Kurulmasına Dair Kanun" kabul edildi. (İstanbul Üniversitesi 1 Ağustos'da açıldı; 18 Kasım'da derslere başlandı. 31 Mayıs Darülfünun'un kaldırıldığı gündür)
3 Haziran 1933 Sümerbank'ın kurulmasını öngören Kanun T.B.M.M'de kabul edildi.
8 Haziran 1933 Halk Bankası'nın kurulmasını öngören Kanun T.B.M.M'de kabul edildi.
10 Haziran 1933 "Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu" T.B.M.M'de kabul edildi. (Açılış : 30.10.1933. Enstitü, 30 Haziran 1948 günlü "Üniversiteler Kanununa ek kanun"la Ziraat ve Veteriner Fakülteleri olarak Ankara Üniversitesi'ne bağlandı.
11 Haziran 1933 "Cumhuriyet İlanının Onuncu Yıldönümü Kutlama Kanunu" T.B.M.M'de kabul edildi.
11 Haziran 1933 T.B.M.M'de "Belediyeler Bankası Kanunu" kabul edildi.
12 Haziran 1933 İzmir Rıhtım Şirketi'nin satın alınması ile ilgili Kanun T.B.M.M'de kabul edildi. (Sözleşme 3 Ekim 1932'de parafe edilmişti)
12 Haziran 1933 "Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin Kanun-ı Medeni'nin 452. Maddesine Göre Olan Tasarruflarının Mahfuz Hisseler Hakkındaki Hükümden Müstesna Olduğuna Dair Kanun" T.B.M.M'de kabul edildi.
20 Haziran 1933 Milli Eğitim Bakanlığı, üniversitede bir İnkılâp Enstitüsü açılması hakkında karar aldı.
27 Temmuz 1933 Gazi Mustafa Kemal, Dolmabahçe'de eski Afgan Kralı Amanullah'la görüştü.
14 Eylül 1933 Ankara'da Türkiye - Yunanistan dostluk antlaşması imzalandı.
26 Eylül 1933 Gazi Mustafa Kemal, Dolmabahçe'de Venizelos'u kabul etti.
4 Ekim 1933 Türk İnkılap Enstitüsü'nde ilk İnkılap dersi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Hikmet (Bayur) tarafından verildi.
4 Ekim 1933 Gazi Mustafa Kemal, Dolmabahçe'de Yugoslavya Kralı I. Aleksandr ile Kraliçeyi kabul etti.
4 Ekim 1933 Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyet'in onuncu yıldönümü dolayısıyla tarihi nutkunu söyledi.
26 Ekim 1933 Türk kadınlarına Köy İhtiyar Heyetlerine seçme ve seçilme hakkı tanındı.
26 Ekim 1933 T.B.M.M'de "Af Kanunu" kabul edildi.
29 Ekim 1933 Cumhuriyet'in Onuncu Yılı kutlandı.
4 Kasım 1933 Mustafa Kemal Paşa'nın Selanik'te doğduğu ev müze haline getirildi.
18 Kasım 1933 Yeni İstanbul Üniversitesi açıldı.
1 Aralık 1933 İktisat Vekaleti'nin hazırladığı, T.C. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı Başbakanlığa sunuldu.
5 Aralık 1933 Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
27 Aralık 1933 T.B.M.M, Şehit Kubilay'ın annesine maaş bağlayan kanunu kabul etti.
1934 Polis Vazife Selahiyet Kanunu kabul edildi.
1 Şubat 1934 Gazi Mustafa Kemal Kırşehir'e geldi.
9 Şubat 1934 Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya arasında Balkan Antantı imzalandı.
4 Mart 1934 İstanbul Üniversitesi'nde Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü öğretime başladı.
6 Mart 1934 Eski Milli Eğitim Bakanlarından Dr. Reşit Galip öldü.
20 Mart 1934 Başvekil İsmet (İnönü) Paşa Ankara Halkevi'nde devrim tarihi dersi verdi.
4 Nisan 1934 Ankara'da Türkiye - Çin dostluk antlaşması imzalandı.
15 Nisan 1934 Kurtuluş Savaşı komutanlarından Kemalettin Sami Paşa öldü.
27 Nisan 1934 Menemen-Bandırma-Manisa Demiryolu satınalındı. (27 Mayıs: Basmane - Afyon Demiryolu satınalındı; 30 Haziran : Demiryolu Elazığ'a ulaştı).
3 Mayıs 1934 Kayseri uçak fabrikasında yapılan ilk uçaklardan biri Ankara'ya uçtu.
14 Haziran 1934 T.B.M.M'de "İskan Kanunu" kabul edildi.
16 Haziran 1934 İran Şehinşahı Rıza Pehlevi Gazi Mustafa Kemal'i Ankara'da ziyaret etti.
21 Haziran 1934 Soyadı Kanunu kabul edildi.
2 Temmuz 1934 "Basma, Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu" yürürlüğe girdi.
13 Ağustos 1934 Bakırköy bez fabrikası açıldı.
18 Ağustos 1934 Dolmabahçe Sarayı'nda İkinci Türk Dil Kurultayı toplandı.
30 Eylül 1934 Keçiborlu'da Kükürt, Isparta'da Gülyağı Fabrikaları açıldı.
3 Ekim 1934 İsveç Veliahtı Prens Gustav Adolf, Ankara'da Gazi Mustafa Kemal tarafından kabul edildi.
19 Ekim 1934 Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1 Kasım 1934 Ankara Kızılay'da Güven Anıtı açıldı.
20 Kasım 1934 Konya Ereğlisi Bez Fabrikası açıldı.
24 Kasım 1934 Mustafa Kemal Paşa'ya ATATÜRK soyadı verilmesi hakkındaki kanunun kabul edildi.
24 Kasım 1934 Ayasofya Camisinin müze olması, Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edildi.
26 Kasım 1934 Efendi, Bey ve Paşa gibi lakap ve unvanların kaldırıldığına dair kanunun kabulü.
26 Kasım 1934 İsmet Paşa "İnönü" soyadını aldı.
3 Aralık 1934 Hangi dine mensup olursa olsun, din adamlarının mabet ve ayinler dışındaki dini kisve taşımalarının yasaklanmasına dair kanun kabul edildi.
5 Aralık 1934 Türk kadınlarına milletvekili seçme ve seçilme hakkının verildiğine dair kanunun kabul edildi.
1 Ocak 1935 İstanbul Ruhtım Şirketi Devletçe satın alındı.
2 Şubat 1935 Ayasofya Müzesi halka açıldı.
18 Şubat 1935 "Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanunun Tatbik Suretini Gösterir Nizamname" yayınlandı.
1 Mart 1935 Atatürk dördüncü kez Cumhurbaşkanlığına seçildi.
1 Mart 1935 İlk kadın milletvekillerinin katıldığı beşinci dönem T.B.M.M çalışmalarına başladı.
1 Mart 1935 Kayseri'de Atatürk Heykeli açıldı.
9 Nisan 1935 2/2295 sayılı kararname ile ordudaki rütbe adlarının yeni karşılıkları (bugünkü adları) saptandı.
18 Nisan 1935 İstanbul'da Milletlerarası Kadınlar Kongresi toplandı.
27 Mayıs 1935 T.B.M.M'de "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun" kabul edildi.
2 Haziran 1935 Eski Milli Eğitim Bakanlarından, büyükelçi Vasıf Çınar öldü.
14 Haziran 1935 "Diyanet İşleri Reisliği Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun" T.B.M.M'de kabul edildi.
14 Haziran 1935 T.B.M.M'de "Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Kurulması Hakkında Kanun" kabul edildi.
14 Haziran 1935 T.B.M.M'de "Etibank Kanunu" kabul edildi.
14 Haziran 1935 T.B.M.M'de "Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun" kabul edildi.
5 Ağustos 1935 Fevzi Paşa - Ergani Demiryolu işletmeye açıldı.
16 Eylül 1935 Kayseri bez fabrikası açıldı.
13 Ekim 1935 Türkiye Mason Locaları, İçişleri Bakanlığınca kapatıldı.
21 Ekim 1935 Çerkez Ethem ve kardeşlerinin Atatürk'e hazırladığı suikast üzerine İstanbul Üniversitesinde gençlik, protesto mitingi yaptı.
23 Kasım 1935 Çalışmalarına son veren İstanbul Haliç Şirketinin işletmesi Belediyeye geçti.
29 Kasım 1935 Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası açıldı.
9 Ocak 1936 Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Atatürk tarafından açıldı.
20 Ocak 1936 Ankara'da toplanan Endüstri Kongresinde İkinci Beş Yıllık Sanayi Planının esasları kabul edildi.
25 Ocak 1936 İstanbul'da Vapurculuk Şirketi ile yapılan sözleşme, bütün kabotajın Denizyolları İdaresine geçmesini sağladı.
6 Şubat 1936 Beyaz Olimpiyatlarda ilk kez Türk Bayrağı dalgalandı. (Garmisch Parten - Kirchen Olimpiyatları).
21 Şubat 1936 İzmir Havagazı şirketi satın alındı.
24 Mart 1936 Afyon Zafer Anıtı açıldı.
25 Mart 1936 Afyon - Karakuyu, Bozanönü - Isparta Demiryolları işletmeye açıldı.
9 Nisan 1936 İstanbul Telefon Şirketi satın alındı.
6 Mayıs 1936 Ankara'da Devlet Konservatuarı kuruldu.
29 Mayıs 1936 Türk Bayrağı Kanunu kabul edildi.
1 Haziran 1936 T.B.M.M'de "Bankalar Kanunu" kabul edildi.
8 Haziran 1936 Sosyal Haklar ve Sosyal Güvenlik açısından ilk önemli adım olan "İş Kanunu" kabul edildi
20 Temmuz 1936 Montrö Boğazlar Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Boğazlar tamamen Türk hakimiyetine geçti. Türk askerleri "gayri askeri" adı verilen bölgelere girdi.
11 Ağustos 1936 Berlin Olimpiyatları ile Türkiye Cumhuriyeti ilk altın madalyalarını kazandı ; Mersinli Ahmet Kireççi ve Yaşar Erkan. Ayrıca ilk bayan sporcularımız olan Suat Fetgeri Aşeni ile Halet Çambel Olimpiyatlara katıldı.
24 Ağustos 1936 Üçüncü Türk Dil Kurultayı Dolmabahçe Sarayı'nda toplandı.
1 Eylül 1936 Atatürk, Devletçilik görüşünü açıkladı.
4 Eylül 1936 Atatürk, çiftliklerini Devlete, bir kısım gayrimenkullerinide
Ankara Belediyesi'ne bağışladı.
4 - 6 Eylül 1936 İngiltere Kralı VIII. Edward İstanbul'da Atatürk'ü ziyaret etti.
26 Ekim 1936 Kurtuluş Savaşı komutanlarından General Şükrü Naili Gökberk öldü.
1 Kasım 1936 Atatürk Toprak Kanunu üzerindeki düşüncelerini açıkladı.
3 Kasım 1936 Ankara'da Çubuk Barajı açıldı.
6 Kasım 1936 İzmit'de birinci Kağıt ve Karton Fabrikası açıldı.
28 Kasım 1936 Ereğli Kömür Şirketi'nin Hükümetçe satın alınma sözleşmesi imzalandı.
29 Kasım 1936 Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Devrim Tarihi dersleri başladı.
10 Aralık 1936 Zonguldak'ta Türk Antrasit Fabrikası törenle açıldı.
27 Aralık 1936 "İstiklal Marşı" şairi Mehmet Akif Ersoy öldü.
1 Ocak 1937 Şark Demiryolları (Sirkeci - Edirne) satın alındı.
27 Ocak 1937 Cenevre'de Milletler Cemiyeti toplantısında, Hatay'ın bağımsızlığı kabul edildi.
4 Şubat 1937 İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi açıldı.
5 Şubat 1937 Altı ok, Anayasa'ya girdi. (T.B.M.M'de görüşülerek, kabul edilen "Teşkilat-ı Esasiye Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun" la altı ilke de Anayasa'ya alındı. Malatya milletvekili İsmet İnönü ve altı arkadaşının önerdiği değişiklik, ikinci maddeyi şu biçime soktu : "Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır.")
8 Şubat 1937 T.B.M.M'de "Orman Kanunu" kabul edildi.
13 Şubat 1937 Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev Selanik Belediyesi'nce satın alınarak Atatürk'ün buyruğuna verildi.
28 Şubat 1937 Metoroloji Genel Müdürlüğü kuruldu.
3 Nisan 1937 Karabük Demir ve Çelik Fabrikasının temel atma töreni yapıldı.
7 Nisan 1937 Türkiye - Mısır dostluk, ikamet ve tabiiyet antlaşması yapıldı.
15 Nisan 1937 Selaların kaldırıldığı, diyanet işleri reisliğinin, yazısı ile valiliklere bildirildi.
23 Nisan 1937 İstanbul Yedek Subay Okulu'nda (Harbiye) Atatürk Anıtı açıldı.
4 Haziran 1937 T.B.M.M'de "Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Kanunu" kabul edildi.
9 Haziran 1937 T.B.M.M'de "Ankara'da Bir Tıp Fakültesi Tesisi Hakkındaki Kanun" kabul edildi.
11 Haziran 1937 Atatürk, Trabzon'dan, Hükümete "Bütün çiftliklerini ve mallarını millete bağışladığını" bildirmesi.
14 Haziran 1937 Hatay'ın Bağımsızlık Antlaşması Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı.
15 Haziran 1937 İş Kanunu yürürlüğe girdi.
17 Haziran 1937 "Kadıköy Su Şirketi"nin satın alınmasına dair sözleşme imzalandı.
1 Temmuz 1937 Fevzi Paşa - Meydanıekbez, Toprakkale - İskenderun Demiryolu satın alındı.
8 Temmuz 1937 Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Tahran'da Sâ'dâbat Paktı imzalandı.
12 Eylül 1937 Tunceli'de olay çıkaran Seyit Rıza ve arkadaşları teslim oldu.
20 Eylül 1937 İkinci Türk Tarih Kurultayı Dolmabahçe Sarayı'nda toplandı.
20 Eylül 1937 Atatürk, Türkiye'nin ilk resim galerisini Dolmabahçe'de açtı.
9 Ekim 1937 Nazilli Basma Fabrikası Atatürk tarafından açıldı.
25 Ekim 1937 İnönü Başbakalıktan çekildi. Celal Bayar Başbakanlık görevini devraldı.
28-30 Ekim 1937 Atatürk Ankara'da son defa Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı.
27 Aralık 1937 T.B.M.M'de "Denizbank Kanunu" kabul edildi.
14 Ocak 1938 Türkiye-Irak-İran-Afganistan arasında aktedilen "Sadabat Paktı" T.B.M.M'de onaylandı.
22 Ocak 1938 Atatürk İzmit üzerinden Derince'ye geçti.
24 Ocak 1938 İzmir Telefon İşletmesi Hükümetçe satın alındı.
1 Şubat 1938 Atatürk'ün hazır bulunduğu törenle Gemlik Suniipek Fabrikası açıldı.
2 Şubat 1938 Bursa Merinos Fabrikası Atatürk tarafından açıldı.
13 Mart 1938 Kurtuluş Savaşı komutanlarından Orgeneral Cevat Çobanlı öldü.
30 Mart 1938 Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Atatürk'ün hastalığı hakkında ilk resmi bildiriyi yayınladı.
11 Nisan 1938 Üsküdar ve Kadıköy Su Şirketi satın alındı.
19 Mayıs 1938 Atatürk son defa 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gösterilerini izledi ve Hatay sorunu ile ilgili olarak -rahatsızlığına rağmen- Güney gezisine çıktı.
20 - 24 Mayıs 1938 Atatürk Hatay Sorunu nedeniyle Mersin dolaylarına gitti.
21 Mayıs 1938 Atatürk Mersin'de askeri geçit törenini izledi.
23 Mayıs 1938 İstanbul Elektrik Şirketi satın alındı. 24 Mayıs 1938 Atatürk'ün Adana'da askeri geçit törenini izlemesi.
1 Haziran 1938 Devletçe satın alınan Savarona Yatı İstanbul'a geldi.
16 Haziran 1938 Kadın Havacımız Sabiha Gökçen tek başına uçakla Balkan turnesine çıktı.
19 Haziran 1938 Romanya Kralı II. Carol, Atatürk'ü İstanbul'da ziyaret etti.
20 Haziran 1938 T.B.M.M'de kabul edilen "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki 2739 Sayılı Kanuna Ek Kanun" ile 19 Mayıs günü "Gençlik ve Spor Bayramı" kabul edildi.
24 Haziran 1938 T.B.M.M, "Toprak Mahsulleri Ofisi Kurulması Hakkında Kanun"u kabul etti.
28 Haziran 1938 T.B.M.M, "Cemiyetler Kanunu"nu kabul etti.
3-4 Temmuz 1938 Türkiye ve Fransa, Hatay'da eşit sayıda asker bulundurmaları konusunda anlaşma yaptı. Birlikler 4 Temmuz'da Hatay'a girdi.
5 Temmuz 1938 Türk birliklerinin tümü Hatay'daki konuş yerlerine geldi.
24 Ağustos 1938 Demiryolu Kemah'a ulaştı.
29 Ağustos 1938 Askeri Mahkeme, Nazım Hikmet (Ran) ve başkalarını mahkum etti.
2 Eylül 1938 Hatay Millet Meclisi açıldı ve Devlet Başkanlığı'na Tayfur Sökmen seçildi.
5 Eylül 1938 Atatürk vasiyetnamesini yazdırdı.(Açılış: 28 Kasım 1938)
5 Eylül 1938 Atatürk'ün hastalık durumu hakkında, günlük resmi tebliğlerin yayımına başlandı. 17 Ekim 1938 Atatürk, ilk defa komaya girdi.
28 Ekim 1938 Ankara Radyosu yayına başladı.
29 Ekim 1938 Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri, vapurla Dolmabahçe önünden geçerken hep bir ağızdan İstiklal Marşını söyleyerek Atatürk'ü selamladılar.
29 Ekim 1938 Cumhuriyet'in 15 nci Yıldönümü dolayısıyla Atatürk'ün Türk ordusuna mesajı.
1 Kasım 1938 Başbakan Celal Bayar, T.B.M.M açış konuşmasını yaptı.
8 Kasım 1938 Atatürk'ün hastalığının ağırlaştığını bildiren raporlar yeniden yayımlanmaya başlandı.
10 Kasım 1938 Atatürk maddi hayata gözlerini kapadı.