Yazdırılabilir Görünüm
Sizlere burdan duygu ve düşüncelerimi iletecegim için çok mutluyum.Hani denirya ''Havasindan mi,suyundan mi?şöyledir,böyledir diye.....''
Işte Nizip böyle bir yer,işte Nizipliler de öyle kişiler...
Nizip'i görenler veya bir Nizip'li ile tanişanlar,asla Nizip'ten nedeNizip'liden vazgecemezler.Nizip'in cazibesi ve Nizipli'in o sicak kanliligi hemen etkisini gösterecektir.Yeni taşindigi binadaki komşusuna yöresel yemeklerimizden bir tabak ikram ederek,sicak iletişimi başlamiştir.Nizip'li çalişkandir zory başarmasini bilir.Ben demez biz der.Yardimlaşma ve Dayanişma vazgecilmez ilkesidir.Konuşurken girtlağin kirk boğum olmasi gerktiğini,veren elin alan elden üstün olduğunu,ölüye gidip ağlamsini,düğüne gidip oynamasini bilir.Dünyanin hiçbir yerin de Nizipli gibi yardim sever çikmaz,örnek mi?Nizip'teki 26 okuldan 20 tanesini benim canim insanim yapmiştir.
Nizipli,dünyanin neresinde olursa olsun yöresini,töresini,atalarini unutmaz.O güzelim Nizip çayini,yemyeşil envai türlü meyve bahcelerini,Zeytinini,Fistigini,Sabunu'nu unutmaz.
Nizipli öyle misafirperderdirki,Nizip'te görev yapan bir yabanci,daha ilk günden haster duygusunu unutur,Nizip'i evi beller,Nizip'liyide gerçek hemşehrisi.Nizip'te görev yapin,emekli olan bir çok memur hala yaşantisini Nizip'te sürdürmektedir.Onlarin coçuklari,torunlari kendilerine toz kondurmayan birer Nizip'li olmuşlardir.
Bizlerde Istanbul'da Nizip Kültür ve Dayanişma Dernegi yönetimi olarak her hafta Niziplileri bir cati altinda toplayip kaynaşmalarini sağlamaya çalişiyoruz.Gönlümüz Nizip'e ve Niziplilere hizmet aşkiyla doludur.
Gelin sizleri bizim yerimize koyun,bu güzel insanlari nasil sevip saymazsiniz,onlari övüp nasil onore etmezsiniz.Her konuda bizleri destekleyen,yanimizda olan ve bizlerle ayni çabayi gösteren herkese ve her kuruluşa huzurlarinizda teşekkür ediyoruz.
Saygilar sunuyoruz
Mehmet Cankesen
1965 Nizip doğumluyum.ilk,orta ve lise öğrenimimi Nizip'te tamamladim.Uludağ üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi işletme bölümünden mezun oldum.Askerliğimi 218 kisa dönem olarak Ankara Etimesutta askerlik yaptim.Evli ve dört coçuk babasiyim ilkemiz,insan yaşatki,devlet yaşasin ilkesidir.Varlik sebebimiz,hakli zayiflari,haksiz güçlüler karşisinda korumaktir.
Göreve başladiğim günden itibaren Nizip'teki ekip arkadaşlarimizla birlikte,ilçemizde yaşayanlarin ilçenin sorunlari hakkinda ne düşündüklerini,çözüm önerilerini,öncelikle tesbit ederek,milletimizle sevgi köprüsü kurduk.
Sivil toplum kuruluşlari ile birlikte kollektif ,akla dayali,kararli,dikkatli bir ekonomi yönetimi ile yapilacak işlerin öncelik ve aciliyet siralamasinin planlari yapildi.görevi devir aldiktan sonra sorumlulklarimizin gereklerini müdrik olarak Nizip'imizin meselelerini,zamani carcur etmeden,çözmede emin adimlarla ilerleyeceğiz.
# Ilçemizin muhtelif yerlerine,modern bay ve bayan tuvaletler yapiyoruz.
# Çarpik imarlaşmaya son vererek,modern manada kentleşmeye başladik.
# Tir ve kamyon garaji yapimina başladik.
# Baraj havzasi ağaçlandirmasina başladik.
# Mesire alanlara başta Belkiz Zeugma ile birlikte anilan yerden başladik.
# Çeşmelerimizden sağlikli,temiz içme suyu devamli aksin diye hizli bir çalişma başladi.
# Hizla büyüyen ilçemize iki ay gibi kisa bir zaman içinde Belediyemiz bütcesinden 2 adet Fatih kamyon,1 adet çift kabinli cenaze arabasi,birisi dokuzuncu kata bile müdehale edebilecek 2 adet itfaye araci,1 adet ambulans kazandirildi.
# Organize sanayi alt yani çalişmalarina başlandi.
# Nizipimizin Zeugma ile birlikte bir turizm kenti olarak tarihe geçmesi için Belkiz Zeugma koruma komitesi ile gelişmeleri değerlendiriyoruz.
# Alt yapi mevcut durumu islah ederek gerekli yerlerde gerekli değişiklikleri yaparak,Karşiyaka,Yeşilevler ve Sanayi Sitemizde çalişmalara başladik.
HEDEFIMIZ
# Modern manada alt ve üst yapisi tamamlanmiş bir Nizip.
# Çocuklarimiz ve gençlerimiz için yaşanabilir bir Nizip.
# Yeşil bir Nizip.
# Sosyal ve kültürel manada sorunlarini çözmüş bir Nizip.
# Yeniden bir Nizip'in ihyasi için amacimiz ve niyetimiz bellidir.
# Bu amac Nizipin hak ettiği yere gelmesi ve refaha kavuşturulmasidir.
# Yolumuza emin adimlarla devam ediyoruz.
# Bayrağimizin dalğalandiği her yerde,yaşayan tüm Nizip'li hemşerilerime sevgi,saygi ve muhabbetlerimi sunarim.
Nizip'in tanitimina katkili sağlamak amaçiyla herkese teşekkürlerimi ve karpuzatan dergisine sunarim.
Saygilarimla
Haci Fevzi AKDOĞAN
Gönderen: Yavuz Selim Pekmzeci
sayın makale düşüncelerinize katılıyorum.Nizip adına teşekkür ederim.
Nizip'te Göç
Değerli hemserilerim konuya baslamadan önce bu değerli kültür dergimizi 3 yil aradan sonra tekrar çikaran yönetimdeki arkadaslarimi kutlarim, dergiye emeği geçen herkese tesekkür ederim.
Bugünkü ortamda dünyamiz da en çok kullanilan ve nereye doğru gidiyoruz ve gideceğiz dedirten "Globallesme" yani öz Türkçe deyisimizle küresellesme, bir noktada Dünyamiz dediğimiz gezegendeki ülkeler arasindaki sinirlarin kalkmasinin zorlamasi, belki fiziksel olarak sinirlar kalkmiyor ama bu ekonomik olarak baslamis bulunuyor ve irili ufakli tüm ülkeleri zorluyor.
Bu küresellesmeye daha derinlemesine bakacak olursak gezegenimiz 21. yüzyilda ilerledikçe Dünyamiz yaratildiği ilk günlere basliyor, herkes istediği topraklarda yasamak için öç ediyor veya etmeye çalisiyor, nasil dersek bugün tüm ülkelerde köylerden kentler, kentlerden büyük sehirlere, büyük sehirlerden baska ülkelere göç hiç durmadan
devam ediyor, en son söylediğimiz ülkelerden-ülkelere göçe örnek ülkemizde gün geçmesin ki küçük insanlarin drami medyada yer almasin.
Göç insanoğlunun doğasinda hamurunda var. Adem'den a.S bugüne kadar insanoğlu hep göç edip yer değistirmistir, zaman zaman yerlesik düzene geçmis zaman zaman tekrar göç etmistir.
Ilk yillarda göçün ana temasi ne idiyse bugünde aynisidir; bu hiç değismemistir; daha!
verimli toprak olmus, daha iyi gelir elde etmek olmus, daha güzel hayat sartlari sağlamak olmus, zaman zaman da savaslar ve tabiat sartlari olmus zorlamis insanlari göç etmeye.
Bu yüzyilda insanoğlu; tarim toplumundan bilgi toplumuna ilerlerken göçler yine durmamistir. En güzel örnek Avrupa'da yasayan milyonlarca vatandasimizdir. Bu göçler içerisinde Yesil Nizip imizin durumu nasil olmus kisa bir bakis atacak olursak; Nizip'imiz hem göç vermis hem de göç almis ve almakta olan bir sehirdir.
Nizip'ten göç edenler bakacak olursak; kazamizdan verdiğimiz göç Cumhuriyetin ilk yillarindan bu tarafa daha ziyade eğitim ve yeni is imkanlari arayisi için olmustur. Örneğin 1950'li yillarda Nizip'te lise olmadiği için o yillarda ortaokulda okuyan simdinin profesör, sanayici, isadami birçok büyüğümüz ya Gaziantep'e ve ya lisesi olan daha batidaki illere göç etmek zorunda kalmistir. Lise eğitimi kazamizda basladiktan sonra bu üniversite tahsili yapmak için göç etmek sekline dönüsmüstür, göçün bir baska seklide, is imkani bulmak için hemsehrimimizi göç etmistir.
Tüm bunlarin yaninda kazamiz kurulduğundan bu yana hem büyümüs hem de gelismistir su andaki durumu doğudaki birçok küçük ilimizden daha büyüktür. Bununda sebebi her ne kadar Nizip'in birçok yerlileri göç etmisse de Nizip'imiz daha ziyade göç alan bir kaza konumunda olmustur, civar köylerden sehre gelenler, civar illerden Nizip’e göç edenler olmustur.
Kazamiza söyle bir genel bakis attiğimizda Nizip'i dere köylerinden gelenler ve Sanliurfa'nin köy ve kazalarindan gelenler eski Nizip Gaziantep yolunun üst tarafindan Belkis Mahallesi ve o civarda yeni kurulan mahallelerimizde yerlesmislerdir. Nizip'in Barak ovasi köylerinden gelen hemserilerimiz ise Namik Kemal Mahallesi ve su andaki Nizip-Gaziantep karayolu üzerinde yerlesmislerdir. Ilk bakista sosyo-ekonomik sartlardan dolayi göç etmis hemserilerimize bir bakacak olursak; Nizipliler genelde gittikleri yerlerde çok
basarili olmuslardir, bugün Istanbul basta olmak üzere birçok büyük sehirlerimizde çok değerli isadamlarimiz ve çok değerli üniversite öğretim üyelerimiz, , ilim adamlarimiz ve çok değerli bürokrat ve esnafimiz olmustur.
Nizipli genelde girisimci ve yatirimci bir kisiliğe sahiptir. 19S0'li yillarda Nizip en fazla göç alan bölgelerden biriydi, çünkü o yillarda çok sayida irili ufakli özel isletmelerin sayisi 200'e ulasmakta idi.
Içinde bulunduğumuz su ve önümüzdeki günlerde Nizip imiz yine en çok göç alan bir kaza olursa hiç sasirmayalim sebebi ise tüm dünyanin dikkatle Zeugma (Belkis) antik kentinin kazi çalismalarinin ilerleyisi neticesinde gün isiğina çikarilacak olan antik sehrin kalintilarinin ve değerli mozaiklerin Nizip’imizden çikarilmadan açik hava müzesi seklinde teshir edilmesi halinde kazamiza çok büyük katma değeri olacaktir ve buda kazamiza en büyük göç sebebi olacaktir ve kazamizi tüm dünyaya tanitacaktir.
Ayrica burada vurgulamadan geçemeyeceğim bir konuda sirin Nizipimize bir fakültenin kazandirilmasi konusu, böyle bir girisim baslatilip da tamamlandiği takdirde çok gençlerimiz üniversite eğitimini dahi kazamizda tamamlama firsatini bulacaklardir ve erken yillarda doğup büyüdüğü topraklardan en azindan eğitim amaçli göç etmek zorunda kalmayacaktir. Mehmet AKIN
Gönderen: admin
Baraka Farkli Bir Bakis
Anadolu'nun tarihine baktiğimizda bu topraklarda sayilari yüzleri bulan medeniyetlerin kültürlerini yasadiğini görmekteyiz. Çağlar boyunca dikkatleri kendisinde toplayan Anadolu'ya bu medeniyetleri nasil gelmistir. Izlerinizi günümüze kadar sürdüren bu mozak nasil kaybolmadan bizlere miras kalmistir?Orta Asya'dan Anadolu topraklarina dalgalar halinde göç eden bir medeniyetin çöküsünü olusturan kültürlerin bir boyu olan Baraklara farkli bir bakis açisiyla bakmak istiyorum:
Birinci yurtlari Orta Asya, ikinci yurtlari Aral Gölü'ne dökülen Seyhan ve Ceyhun nehirleri arasinda kalan, Maveraünnehir Oğuzlarin yasadiklari yerlerdir. MANGISLA'in Oğuzlarin yurdu olmasindan dolayi bu bölgeye OGUZELl denilirdi. Lakin Moğal istilalarinin verdiği rahatsizliktan sonra dalgalar halinde baslayan göç kervanlarinda Oğuzlar da vardi.
Hazar Denizi'nin güneydoğusunda bulunan HORASAN bölgesine göç eden Oğuz Türklerinin bu boyu BARAK TÜRKMENLERlDIR. Horasan'da baslayan kuraklik Barak Türkmenlerinin yasam kosullarinin bozulmasina sebep olur. Lider seçilen Feriz Bey önderliğinde Anadolu'ya göç edilir. nk konak mekanlari Yozgat'tir.
21 Ocak 1691 yilinda Osmanlinin iskan ve islah politikalari doğrultusunda bu bölgelerden alinarak Urfa-Raka arasina kaydirilip Ayni Aruz ve Culap bölgelerine yerlestirilirler. Özellikle "Halep-Gaziantep" arasindaki yasamlarini ve hatiralarini çadirdan çadira saz ve sözlerle anlata gelirler. Sevgi, dostluk ve mücadelelerini içeren olaylar kusaktan kusağa aktarilir, türkü olur hikaye olur ve zaman içinde huzurlu bir biçimde akarak günümüze kadar gelir.
Günümüze kadar gelenler nelerdir?
Oğuzlar, yasamlari boyunca gittikleri her yere kendi gelenek ve görenek ve tarihi bütünlüklerini beraber götürüp yeni konakladiklari yurtlarda onlari yasatmislardi~. Oğuzlarin Islamiyeti kabul etmeden önce yasadiklari topraklarda saman kültürü hakim idi. Oğuz Türkmenleri bu kültürü Islamiyetten sonra Anadolu'ya da beraber getirerek yasamlarinin bir parçasi halinde korumuslardir. Bu yasamin izlerinden olan örnekleri Barak - Türkmenlerinde korunduğunu açikça görebilmekteyiz. Bunlari örneklemek gerekirse Saman davuludur. Dinsel törenlerde kullanilan Saman davulunun çalinacaği gün özel tören kiyafetlerinin giyilmesi, düğün evlenmelerinde davul zurnali eğlencelerin olmasi, kurbanlarin kesilmesi, baslik parasi alinmasi, Saman kültüründe olduğu gibi yasli-genç kiz-erkek, herkesin bir sölende olduğu gibi doyuncaya kadar beraber eğlenmesi yasam biçiminin Baraklarda ve diğer Türkmenlerce bugün Anadolu'da yasatilmasi bu kültürden etkilenisin örnekleri olarak görülmektedir.
Adak adama, kurban kesme, özellikle ziyaretlerde bulunacak ağaçlara ip bağlayan kadin ve erkeklerin günlük sohbet ve yasamda bir arada bulunmalari, odalarda zurnali eğlencelerin yapilmasi. Içki içmenin yalniz düğünlerde değil diğer kutlamalarinda yer almasi, bu kültürün Anadolu'da yasatildiğinin bir örneği olarak var olmustur. Ayrica ölülerde mezar taslari, Arap-Islam ülkelerinde görülmeyen bu adetin Türk ve Mezopotamya kültüründe kaldiği ve bunlarin bugünde yasatilmasi. Nazara inanilmasi.
En önemli olani ise Saman kültüründeki nese, sevinç ve kederin bugün Orta Asya Türkleri tarafindan çalinan üç telli müzik aletiyle de ifade edilisidir . Ayni özellikleri tasiyan ve de daha da gelistirilmis bu çalgi aletinin saz olarak Barakla ve Anadolu'da Türkmenlerin yasamlarinin ezgilerini, isyanlarini ve sevinçlerini sözlü haykir,islarla sazla ekrana tasinmasidir. Yasanan dramatik olaylarin, Saman olarak gezen ozanlar tarafindan anlatildiği gibi, çok yakin zamanlara kadar Barak obalarinda yasanan dramatik yasam olaylari da sözle sazla dolasan Türkmen ve Barak halk ozanlarinca destanlar dahil yasatilmaktaydi.
Örneklerini çoğaltacağimiz Türkmen kültürünün yasaticilari olan Baraklar, Türk tarihinin yasayan kültürel mirasini son yilara kadar bu kültürle iç içe yasamak suretiyle günümüze kadar var olusunda büyük bir rol üstlenmislerdir. Bu kültürün günümüzde kaybolmaya basliyor demenin burukluğunu yasiyorum dese m daha doğru olacaktir. Lakin yasatilmasi ve yarinki kusaklara aktarilmasi yine bizim çabalarimizla olacaktir. Burada en büyük görev yine Baraklilara düsmektedir.
Barak Türkmenlerinin Göçünü DEDEMOGLU su türküsüyle anlatmistir.
Kalktik Horasan'dan eyledik sökün
Düsürdüler bizi tozlu yollara
Omuzdan parliyir uzun silfeler
Asirdilar bizi karli dağlarda
Bölük bölük oldu yüklendi göçler
Atlandi ihtiyar, yayandi gençler
Basimiza geldi gördüğüm düsler
Düsürdüler bizi gurbet eller
Gahi konduk, gahi göçtük yollarda
Bilip bilmediğin gurbet ellerde
Alem dağlarinda su daz çöllerde
Bu halimiz destan olsun dillere
Toplandik asiret geldik Culab'a
Seksendörtbin hane gelmez hesaba
Deve, koyun çoktur insan kalaba
Susuz hayvan inilesir çöllerde
Dedemoğlu der ki askin bağindan
Asirdilar bizi Yozgat dağindan
Anadolu Sivas sehri sağindan
Bizden sonra bir nam kalsin ellere
Ali Ağır
Gönderen: admin
Nizip'e Sari Tabela
Yazimin basligini Nizip'imize sahip çikalim diye yazmak istedim. Bu sahip çikma kelimesi medyada, basinda çesitli düzeydeki toplantilarda çok dile getirildi. Yine de Nizipimize sahip çikalim diye konuya girmek istiyorum. Nizipli olarak hepimiz, resmi kuruluslar, sivil toplum örgütleri, yerel yönetim devamli çaba içersindeyiz. Çabamiz kismen veya zaman zaman netice veriyor. Ancak yine de degisik nedenlerle bir kismindan netice alamiyoruz.
Uzun çabamizdan sonra Nizip'e, Nizip Meslek Yüksek Okulunu açtik. Ancak yüksekokulumuz yillardir 2 yillik Meslek Yüksek Okul olarak ögretime devam etmektedir. Okulun 4 yila çikarilmasi, hatta Nizip'e fakülte açilmasi için potansiyelimiz mevcut. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Sayin Prof. Dr. Hüseyin Filiz çevre illerden Adiyaman'a, Kilis'e fakülteler açti. Gaziantep'in en büyük ilçesi olan Nizip'e 4 yillik meslek yüksek okulu açilmasinda olumlu sinyaller henüz vermemektedir 01.6.2002 Belde Gazetesi). Nizip Yüksekögretimi Gelistirme ve Güçlendirme Dernegi bu konuda büyük çaba sarf etmekte. Bu dernege Nizipliler olarak destek vermeye devam etmeliyiz. Sayin Filiz'in görevi yakinda sona ermekte. Ümidimiz yeni seçilecek Gaziantep rektörüne kaldi.
Nizip'in merkezindeki Cumhuriyet ilkögretim Okulu binasi yikilmak istendi. Nizip'in ilk ilkokulu olmasi, binasinin eski eser sayilacak kadar eski olmasi, sehir ortasinda nefes alinacak genis bahçesinin olmasi nedeniyle ayrica bu okuldan Nizipli ilk egitim görmüsleri nedeniyle binanin yikilmasina karsi çiktik. Ayrica Nizip Lisesi ismi degisti. Nizip kelimesinin silinip aile ismi konmasi bence çok acidir. Baska okul yapilip aile ismi verilebilirdi. Nitekim Nizip'te birçok okul, cami aile ismi ile anilmakta dir. Bu ailelere tesekkür ederiz. Yine Nizip Veteriner Lisesi, Milli Egitim Bakanligi tarafindan kapatilmak istendi. Türkiye'de 7 veteriner lisesi oldugunu ögrendim. Bunlarda ülkemizin degisik bölgelerinde yer almakta. Güneydogu ve Dogu Anadolu halki hayvancilikla geçinmekte. Okulun kapatilmasi egitime vurulan darbedir. Yaklasik 40 yil önce açilan Nizip kütüphanesi, henüz kendi binasina sahip olamadi. Kiralik binalarda devamli yer degistirmekte. Simdiki binanin sahibi arkadasimiz Sayin Pervin Uygur. Pervin Hanim kira bedeli olarak ücret almamaktadir. Kendisine tesekkür ederiz.
Zeugma veya Belkis Baraji, resmiyette Birecik Baraji insaati baslayinca Zeugma dünya çapinda gündeme geldi. Çok çabaladik ancak Gaziantep sahip çikti. Neden Gaziantep hep bana diyor? Nizip basininda sik sik gündemde olan Zeugma'dan çikan eserler temennimiz yerinde sergilenir.
Hancagiz Baraji'ndaki baliklarin ölmesi Türk basinina, medyasina yansidi. Bu kirli sanayi atiklarinin Nizip çayina dökenler, dökülmesine izin veren resmi kuruluslar Nizip'i neden düsünmezler. Hastanemizde geçen yillarda sik sik yönetim degisiklikleri oldu. Bu nedenle hastanemiz büyük yaralar aldi.
Nizip topragi verimli olup fistigimiz, zeytinimiz, üzümümüz var. Sanayimiz oldukça iyi durumda. Geçmis yillarda Nizip, Türkiye'nin % 50'den fazla sabun ihtiyacini karsilardi. Ordumuzun sabun ihtiyacini Nizip sanayisi verirdi.
Nizip halki gerçekten özverili, hayirsever, yardimci hosgörülü, çikarci olmayan güzide insanlardir. Nizip'teki okullarin camilerin, hayratlarin çogu, binalari yaptiranlarin isimleri ile anilmaktadir. Kendilerine tekrar tesekkür ederiz. Bu hayirseverlik devam etmektedir. Istanbul'daki Nizip Dernegi Baskani Sayin Mehmet Cankesen (Dürümcü Emmi) Nizip Hastanesine 3 katli acil ünite yaptirmaktadir. Yine Sayin Halil Imamoglu, Kuzulukta Tekstil Meslek lisesi yaptirmaktadir. Ayrica Nizip'e de okul yaptiracagini söylemektedir.
Unutmamamiz gereken bir konuda çevre ve kültür degerlerimizi meydana çikarip bunlari korumali ve tanitmak olmalidir. Bu konuda Istanbul'da Halil Imamoglu'nun önderliginde bir toplanti yapildi. Toplantiya Çevre ve Kültür Degerlerimizi Koruma ve Tanitma Vakfi Baskani (ÇEKÜL), Sehircilik Mimari Prof. Dr. Metin Sözen 'katildi. Bizleri bilgilendirdi. Bu çok önemli konuya Nizipliler olarak sahip çikalim. Gaziantep Kültür Müdürlügü'nün yaptirdigi ve özel bir firmanin sponsorlugunda Gaziantep'ten Zeugma' ya kadar Zeugma' ya gider diye sari tabela vardir. Sari tabela yörenin tarihini, kültürünü, örf ve adetlerini yansitir. Biz Nizipliler olarak Nizip'e özgü tarihimizi, kültürümüzü ve örf adetlerimizi yansitan sari tabelamizi asmaliyiz. Nizip'e, Nizip'e yakisir SARI TABELA asalim. Ayrica unutmayalim Nizip meslek yüksekokulu binasinin yapilmasina katkida bulunalim.
Prof. Dr.Ugur Çevikbas
Nizip Belkis köyünde çikarilan Zeugma antik eserleri yöremiz için çok yararli alacak bir imkandir. Bu imkandan yararlanmak için tüm hemserilerimizin birlikte çaba sarf etmesi ve Dünya çapinda isim haline gelen Zeugma'yi markalastirmamiz gerekiyor. Nizip'e ve yöreye saglayacagi imkanlar sayilamayacak kadar çoktur. Yöremizi tanitmak ve ekonomik katkilar saglamak için Nizip Kültür ve Dayanisma Dernegi bünyesinde, asagida resimleri bulunan bir gurup hemserimizin de katilimi ile "Nizip Belkis Zeugma Koruma Komitesi" adi altinda bir komite kurulmus ve çalismalarina baslamistir.
Merkezi, Demek adresi alan komite, Av.Orhan Çevikbas (Baskan), M.Ata Aksoy (Baskan yardimcisi), Hüseyin Aldagan (Koordinatör), Prof. Dr. Ugur Çevikbas, Prof. Necdet Yasar ve Mehmet Çapan'dan olusmaktadir.
Komitenin çalismalarina yardimci almak için ayrica Danisma Kurulu olusmustur.
Kurul üyeleri; Mehmet Sari (Gaziantep Milletvekili), Mehmet Ali Çeviker (Istanbul Vali yardimcisi), Mustafa Canarslan (Nizip Kaymakami), Haci Fevzi Akdogan (Nizip Belediye Baskani), Mehmet Tahir Ögüt (Nizip Ticaret Odasi Baskani), Veysel Karayilan (Nizip Gazeteciler Dernegi Baskani), Prof.Dr. Cahit Tanyol (Sosyolog), Prof.Dr. Metin Sözen (Mimar ÇEKÜl Baskani), Doç. Dr. Yasar Büyükoglu (Nizip Meslek Yüksek Okulu Müdürü), Hüseyin Çevikbas (YÖK Denetleme Kurulu Üyesi), Tahir Özyurtseven (Milliyet Gazetesi Yazi isleri Müdürü) , Ahmet Sensilay (Turizm Danismani), Yüksel Yasar (Arkeolog), Vedat Özelgün (Tüccar)' dir.
Nizip'i temsil eden siyasiler, bürokratlar, sivil toplum örgütleri ve konularinda uzman kisilerden olusan kurulun yararli katkilarinin alacagina inaniyoruz.
Komitemizin amaci; Zeugma' da çikarilan eserlerin çikarildigi yerde sergilenmesi ve korunmasi için çalismalar yapmaktadir. Nizip'te ve Nizip disinda yasayan isadami, Bilim adami ve diger Nizip' lilerin Belkis Zeugma tarihi eserlerinin çikarildiklari yerde sergilenmeleri için yapilacak çalismalara katkida bulunmalarini saglayarak, anlari yapilacak faaliyetlerle ilgili alarak bilgilendirecektir. Bunun için paneller, toplantilar ve çesitli etkinlikler düzenlenecektir.
Gaziantep, Nizip ve diger bölgelerde, bu konuda faaliyetlerde bulunan resmi kurum ve sivil toplum kuruluslari ile diger faaliyetlerin birlikte yürütülecegi koordinasyonlari gerçeklestirmeye çalisacaktir.
Eserlerin tanitimi ve Nizip'in turizmine, kültürüne ve ekonomisine katkisi için basin yayin araçlarindan yararlanarak tanitmaya çalisilacak, Türk ve Dünya kamu oyuna tasinacak çalismalar yapilacaktir.
Belkis Zeugma tarihi eserlerinin korunmasi için bir platformun olusturulmasina çaba harcanacaktir. Eserleri, Nizip'in tarihi, sosyo-ekonomik ve kültürel yapisi ile bütünlestirecek kalici eserlere dönüstürmek ve yayinlar hazirlamak ve bu eserlerin tanitim ve dagitimini saglayacaktir. Özellikle Nizip'te bulunan kurum, kurulus ve özel sektör isletme yöneticileri ile faaliyetler konusunda planli ve koordinasyonlu çalismalar yapilacaktir.
Eylül 2004 sonunda Nizip'te "Zeugma Söleni" adi altinda 3 gün sürecek alan tanitim, Konferans, Panel ve eglenceler düzenlenecektir.
Dernegimizin ve Komitemizin çalismalarina tüm hemserilerimizin maddi ve manevi katkilarini bekliyoruz.
Nizip Belkis Zeugma Koruma Komitesi Komite Baskani
Av.Orhan Çevikbas
Gönderen: admin
İNŞALLAH SNA YARDIMCI OLANLAR ÇIKAR NAPALIM DUA ETMEK LAZIM
1960 yilinda Kilis iline bagli Polatbey Köyünde dogdum, ilk okulu ayni yerde ortaokul ve liseyi Gaziantep de bitirdim. 1983 yilinda Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. 1984 yilinda Gaziantep Kaymakam Adayi olarak memuriyete basladim. Nizip ilçesinden önce ikisi ve kil olmak üzere 8 ilçede Kaymakamlik ve Kütahya ilinde iki yil Vali Yardimciligi yaptim.
Öncelikle tüm Nizipli hemserilerim ve Nizip dostlariyla bulusma sansini elde ettigim için tesekkür ediyor derginize tüm kalbimle basarilar diliyor, sizin araciliginizla tüm okurlariniza sevgi ve saygilar sunuyorum.
Nizip ilçesi nüfus büyüklülügünün öncesinde ciddi ekonomik, sosyal, kültürel ve çevre problemleri yasayan bir merkezdir. Ilçemiz bulundugu dogal ve cografi avantajlari bu zamana kadar yeterince kullanamamistir. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Nizip genis Barak ovasina sahip olmasina ve bitisiginden geçen dünyanin sayili irmaklarindan olan Firat nehrine ragmen hala kuru tarim yapilmaktadir. Nizip ilçesi bugün 1520 yil öncesine ragmen ülkemiz ticaret ve sanayide Pazar payini ciddi ölçüde kaybetmistir. Ilçemizin sosyal ve kültürel yapisi nüfus hareketleri nedeniyle önemli ölçüde degismistir.
Ilçemiz geçmisinde bir sanayicilik birikimi ve kültürü olmasina ragmen zamaninda Organize Sanayi Bölgesini kuramamis ve gittikçe sektörde irtifa kaybetmistir. Zamaninda ülke çapinda sabun, zeytinyagi ve kirmizi mercimek üretim ve pazarlamasinda yüksek bir Pazar payina sahip olan ilçemiz bu pazarini büyük ölçüde diger yerlere kaptirmistir. Fistikta ise geleneksel üretim ve islemenin getirdigi olumsuzluklar nedeniyle ihracat bir türlü arttirilmamakta ve insanlarimiz iç pazara mahkum olmaktadirlar.
Son olarak da tarihin ilçemize bir armagani olan Zeugma Antik Kentinin ilçemiz sinirlari içerisinde bulunmasi tüm Niziplilerin sahip çikmasi ve iyi degerlendirilmesi gereken bir sanstir. Bu sansi kullanmak hem konuya sahip çikmak hem de ekonomik durumu müsait olan hemserilerimizin Nizip ilçesine her sahada yapmalariyla mümkün olabilecektir. Tüm hemserilerimizi ve dostlarimizi ilçemize yatirim yapmaya davet ediyor. Ilçemizdeki tüm kamu görevlileri olarak onlara hizmete hazir oldugumuzu ifade ediyor herkese en içten sevgi ve saygilar sunuyorum.
Mustafa CANARSLAN
Nizip Kaymakami
Gönderen: admin
Degerli Bashekimimize tesekkürler
Görev ve hizmet aski için yurdun her kösesinde askla görev yapmak için orda dogup büyümek mi gerekir. Tabiki hayir. Iste Nizip ilçemizde böyle görev askiyla çalisan bir bas hekim olan doktorumuz var. Göreve basladigi günden itibaren bütün çabasi kendisine verilen yetkiler dahilinde Nizip'e yarali hizmetler için canla basla severek çalismak olmustur.
Nizip yillarca yeterli saglik hizmetlerinden yoksundu. Bu durum Bashekim Hasan Doktorun Nizip’e gelisiyle mucizevi bir sekilde degismistir. Insanlari Saglik hizmetlerine daveti, bu ugurda bitmek bilmeyen çabalari, iyi yürekliligi memleketimiz için gösterdigi fedakarlik bizleri mutlu etmektedir.
Bizler Nizip Kültür ve Dayanisma dernegi olarak Niziplilerin adina; Hasan Bashekime basarilarinin devamini diler sonsuz tesekkür ederiz.
Nizip Kültür ve Dayanisma Dernegi Yönetim Kurulu
Gönderen: admin
Fikret öztürk' e Tesekkürler
Ilçemizin yetistirdigi bir egitimcinin, sifirdan baslayip, Türkiye’nin ekonomik kosullarinda bir uluslararasi sirketi yaratarak bu seviyeye gelmesi bizleri gururlandirmaktadir. Fikret öztürk' ün bu basarilari ilçemizin diger is adamlarina da örnek olmaktadir.
Yillardir Nizip'ten ayri yasamasina ragmen Nizip'e olan sevgisini yitirmeden her firsatta kendisine düsen görevini yerine getirerek katki ve destegini esirgemeden yardimlarda bulunmaktadir.
Yalniz bununla da kalmayip her yil üniversite hayatina devam eden Nizipli ögrencilerin yüzlercesine burs vermektedir. Istanbul' da faaliyetine devam etmekte olan dernegimize her zaman destek veriyor, faaliyetlerine katiliyor ve Nizip'li hemserilerimizin aci ve sevinçlerini paylasiyor. Issiz kalan Nizip'li hemserilerimize yardimci olmayi da göz ardi etmemektedir.Bizler bu basarilarinin devamini dileriz.
Hayirsever is adami Fikret Öztürk agabeyimizin, Nizip'imize ve dernegimize yapmis oldugu bütün katkilarindan dolayi ve ayricada Öztürk Ailesine derin sükran ve saygilarimizi sunariz.
Nizip Kültür ve Dayanisma Dernegi Yönetim Kurulu
Gönderen: admin
TARIH Içinde ZEUGMA
Cografi konum, medeniyetlerin kurulmasinda ve gelismesinde etkin olagelmistir. Anadolu platosunun Dogu ve Bati uygarliklari arasinda bir köprü konumunda olmasi nedeniyle insanliga yon çizen birçok medeniyet bu topraklarda gelismistir. Bu medeniyetlerden biriside büyük Iskender'in Dogu ve Bati medeniyetlerini birlestirerek baslattigi Helenistik çagdir. Bu çagda iki uygarlik, iki düsünce kaynasarak bilimde ve sanatta yeni ufuklar açmistir.
Büyük Iskender'in ölümünden sonra MÖ 3. yüzyilda Suriye'de bir hanedan kurarak Helenistik gelenegi sürdüren i. Selevkos Nikator, Zeugma' nin bulundugu alanda kendi adiyla Firat Nehri' nin adini birlestirerek Selevkeia Euprates, adli kenti kurar. Ancak gelisen tarihi olaylar sonucu kenti kizinin çeyiz hediyesi olarak Kommagene Kralligi'na devreder.
MS I. yüzyil ile birlikte Roma egemenligine giren bölge Firat Nehri'nin jeostratejik avantaji ile önemli bir merkezdi. Bu dönemde saglanan baris ortaminda olusturulan tarimsal zenginlik, ticaret yollari üzerindeki konumu ile saglanan zenginlik, Roma'nin dogu siniri olmasi nedeniyle III. Lejyon'un burada konuslandirilmasi sonucu binlerce askerin kente yerlesmesi ile kent yasaminin daha da canlanmasina neden olmustur. Roma egemenligiyle birlikte kente; "Geçis Köprü Basi" gibi bir anlam içeren Zeugma adi verilmistir. Zeugma MS Il. yüzyilda en görkemli dönemini yasayan sehir, Sasani saldirilar sonucu önemini yitirir. MS 256 yillarinda Sasani krali i. Sapur, Zeugma'yi ele geçirir. Kentin büyük bir bölümü bu istila sonucu yikilip yakilarak tahrip edilir. Kent sonraki yillarda yerlesim görürse de kültür degisimi nedeniyle eski görkemine kavusamaz.
GAZIANTEP MÜZESI VE ZEUGMA KAZILARI:
Zeugma'da toprak üstünde kalan heykeller zamanin Adana Bölge Müzesi idarelerince toplanarak Adana Müzesi'ne nakledilir. Bunun yaninda vatandaslarca bulunan birçok eser farkli kisilere ve degisik müzelere satilmistir. Müzemizde bulunan heykeltiraslik eserlerinden kalker tastan yapilmis olanlarin hemen hemen hepsi Zeugma eseridir.
Zeugma'yi arkeoloji dünyasina tanitan Alman Profesör jorg Wagner' dir. O 1980'li yillarda Zeugma'da yaptigi yüzey arastirmasiyla sehrin belli basli yapilarini yollarini ortaya çikartarak çalismalarini bir kitap halinde yayinlamistir. Bilimsel Zeugma kazilari Gaziantep Müzesince 1987 yilindan baslayarak 2000 yilina kadar sürmüstür. 1987 yilinda Belkis Tepesi'nden güneydogusundaki nekropolde yapilan kurtarma kazisi Zeugma'da yapilan ilk bilimsel kazidir. Kayaya oyulmus bir mezar odasi ve önündeki platformun açiga çikarildigi bu kazida bulunan çok sayida heykel bugün Gaziantep Müzesi salonlarini süslemektedir. 1992 yilinda Firat'a bakan kuzey yamaçlarinda baslatilan kazi ile kentteki Roma dönemi konutlari konusunda ilk ipuçlari elde edilmistir. Bu alanda 1997 yilina kadar sürdürülen kazilar sonunda, etrafi sütunlarla. çevrili bir avlu (atrium) çevresinde toplanan odalardan olusan bir villa açiga çika rilmistir. Bu kazilardan gün isigina çikan "Dionisos ve Ariadne'nin dügün sahnesini betimleyen mozaik Zeugma'daki mozaik sanati konusunda ilk önemli örneklerden birisidir. Kurtarma kazilarina 1993 yilinda Bati Avustralya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Davit Kenedy de katilmistir. Bu kazida Kelekagzi mevkiinin dogusundaki tepedeki Yillanin taban mozaik dösemesi-nin, kaçakçilar tarafindan sökülmüs oldugu görülmüstür. Arta kalan harflerden, buradan sökülen resimlerin ölümsüz iki asik olan Metiox ve Partenope'ye ait oldugu, yapilan arastirmada ise bunlarin ABD'de özel bir koleksiyonda bulundugu saptanmistir. Bu Metiox-Partenope mozaigi, Kültür Bakanligi'nin girisimleri sonucunda Haziran 2000'de Gaziantep Müzesi'ne iade edilmistir. Birecik Baraji'nin 1996 yilinda yapilan gövde duvarlarinin temel kazisi sirasinda bazi mozaik parçalarina rastlanmasi üzerine, çalisma durdurulmus ve bu alanda arkeolojik kazi yapilmistir. Bu kaziyla antik Belkis kent sinirinin doguda yer alan günümüz Belkis köyü ile sinirli olmadigi, köyün yaklasik bir km. dogusuna dogru uzandigi saptanmistir. Bu alanda yapilan kazida ortaya çikartilan hamamdan, çikartilan 36 parça geometrik mozaik kaldirilarak Gaziantep Müzesi'ne tasinmistir. Gaziantep Müzesi ile birlikte Fransa/Nantes Üniversitesi'nden Dr. Catherine Abadie Reynal sorumlulugundaki bir ekibin katilimiyla 19961998 yillarinda Kelekagzi mevkiinde yerlesim katlari ve kanalizasyon sistemi ortaya çikarilmistir.
Zeugma'da en son kazi çalismasi Martin Hartman tarafindan at meydaninda 2002 yili mayis ayinda yapilmis olup çalisma sonrasi Roma dönemi askeri garnizonunun burada oldugu kanitlanmistir. Ayrica Belkis Jandarma Karakol Komutanligi'nin yer göstermesiyle bulunan bir mezar tasindan Zeugma'da 7. Askeri Lejyonun varligi da kanitlanmistir.
Gaziantep Müzesi 1999 yili ekim ayinda an tik kentin mezarlik üstü mevkiinde kazilara baslarken bir yil sonra sular altinda kalacak bu bölgeyi yeterince tanimayi, belgelemeyi, tasinabilir buluntulari müzeye kazandirmayi amaçliyordu. Bu bölgede ilk günlerden baslayarak ortaya çikan bulgular bize, kentin önemli özel konut alanlarindan birinde bulundugumuzu gösterdi. Duvarlarinin" avlularindaki sütunlarin, birkaç metreye ulasan yüksekliklerde korunarak günümüze kaldigi - bu villalar toplulugunda; tabanlari birbirinden güzel mozaikler, duvarlari fresklerle süslenmis, kalin bir yangin tabakasiyla örtülmüs mekanlarin içinde çok sayida sikke, bronz samdan ve kandil mermer heykelcikler benzeri ilginç buluntu ilk günkü yerlerinde ele geçti. Özellikle, bunlar arasinda bulunan bronz Mars heykeli, kusursuz bir isçilik gösteriyordu ve iyi korunmus durumdaydi. MS 256 yilindaki Sasani saldirisi sirasinda yakilan bu zengin villalar çatilarin çökmesiyle olusmus kalin bir yangin ve onun üstünde de yüzey akintilarinin olusturdugu kalin bir çökelti tabakasiyla örtülerek bozulmadan günümüze kadar gelmislerdi.
Belkis/Zeugma'da 1. derece arkeolojik sit alanin "A" bölümünü olusturan iki yerlesim terasi (340-372 Kodu), 20 Haziran 2000 tarihi itibariyle Birecik Baraj Gölü altinda kalmistir. 04 Ekim 2002 tarihinde su altinda kalan "B" bölümünde ise (372-385 Kodu),. 15 Haziran 2000 tarihinden itibaren Kültür Ba'kanligi yönetiminde, Basbakanlik Güneydogu Anadolu Pro
jesi Bölge Kalkinma Idaresi'nin (GAP- BKI) koordinatörlügünde Packard Humanities Institute (PH!), Birecik Baraj ve Hidroelektrik Santrali Tesis ve Isletme AS.'nin maddi ve lojistik katkilariyla kurtarma çalismalarinin yapilmasi planlanmistir.
Bu dogrultuda, Zeugma Antik Kenti'nin su altinda kalan i/3'ten daha az bir bölümü olan A ve B alanlarindaki arkeolojik kurtarma ve belgeleme çalismalari Kültür Bakanligi, Anitlar ve Müzeler Genel Müdürlügü'ne bagli Gaziantep Müzesi Müdürlügü baskanliginda Türk, Fransiz, Amerikan, Avustralya, Avusturya, Ingiliz (Oxford Arkeolojik Ünitesi) arkeologlarinin katilimiyla gerçeklestirilmistir.
Bu çalismalarda ortaya çikan eserlerle müzemiz dünyanin en büyük mozaik müzelerinden biri oldugu gibi ortaya çikan mühür baskilariyla da en büyük mühür baski koleksiyonuna sahip müze olmustur.
Zeugma kazilarinda ortaya çikan mozaikler, Mars heykeli vb. bulunmalar Packard Humanities Institute (PH!) ile yapilan protokol çerçevesinde Gaziantep Müze Müdürlügü Binasi içinde kurulan laboratuarda Italyan Restorasyon Koruma Ekibince (ICC) restore edilerek teshire hazirlanmaktadir. Bu mozaiklerin bir kismi Gaziantep Müzesi'nde teshir edilirken restorasyonu bitenler ise depolanarak teshire çikacagi günü beklemektedir.
Zeugma'da yapilan çalismalarin ve ortaya çikan eserlerin yayin çalismasi kaziya katilan ekiplerin ortak çalismasiyla sürdürülmektedir. Bu çalisma sonucu Zeugma'da yeni kazi çalismalarinin planlanacagi ve Zeugma ören yeri olarak turizme arz edilecegi günü beklemektedir.
ÖNERILER AMAÇLAR
1. Acilen ören yerinde müze çalismalari baslanilmasi ve dalgalarin gün isigina çikardigi mozaiklerin bulundugu alanlarda sürekli kurtarma kazilari yapilarak geometrik bezemeli ve figürlü mozaiklerin, duvar resimlerinin kaldirilip müzeye getirilmesi, ortaya çikarilan mimari elemanlarin dalgalarin ulasamayacagi C bölgesine tasinmasi
2. Kurtarma kazilarina kiyi seridine kamulastirilmasi yapilan B bölgesinde aciliyet gerektiren alanlarda baslanilmasi ortaya çikartilan mimaride bütünlügün saglanmasi amaciyla kazilarin gerektiginde C bölgesinde de yapilmasi
3. Dalgalarin meydana çikardigi mimarinin çizimlerinin yapilarak önceki yillarda B bölgesinde yapilan kazilarda ortaya çikartilan ve çizimleri yapilan mimarilerin çizimleriyle birlestirilerek plan bütünlügünün saglanmasi
4. Sahil seridinin tarihi konfigürasyonu bilinçli bir sekilde tasarlanmalidir. Bu nedenle iyilestirme ve kurtarma faaliyeti için tavsiyelerde bulunurken, su özelliginden dolayi ortaya çikan evrimsel prosesler ile ilgili bütün verilerin dikkate alinmasi esastir.
5. Tüm sahil seridini kapsayan, zaman içerisin e hidrolojik hareketin niteligi nedeniyle, siklikla dramatik degisikliklere sebep olan ve olacak tahribatin önlenmesi için, çok az bakim gerektiren modern kosullara daha uygum olan insaat tekniklerinin (precast elemanlar, dogal tas elemanlar ve ahsap) kullanilmasi, ancak elde edilen sonucun orijinal olarak belgelenen estetigi korumasi gerekmektedir. Sahil seridinin bilgileri, kaskadlar, yapilar, ve: derivasyonlar tamamiyla tarihi yapilarin estetigini tasimalidir.
6. Sahil seridinin topografik ve tarihi kalintilarin özelligine göre yer yer, emprenye edilmis
. ahsap istinat duvari (Resim 9, 9A, 9B), yer yer kilitli prekast beton bloklar ile istinat duvari örülmesi ile (Resim i O, i OA) ve yer yerde sahil, seridinin altina geo-tekstil membran serilerek
dogal taslar ile set örülmesi sureti ile (Resim ii) mukavim hale getirilmesi saglanacagi düsünülmektedir.
7. Agoranin dogusundaki stoanin tas döseli yolunun su ve dalgalardan etkilenmemesi için acilen 4, 5 ve 6. maddelerde teknikleri tanimlanan istinat duvari yapilmasi ve perdelenmesi. Benzer uygulamalarin kiyi seridindeki diger önem arz eden yerlerde de yapilmasi bu uygulamanin ileriki yillarda ören yerinin turizme arzi çerçevesinde çevre düzeni ve gezinti yollari olusumlarina da temel teskil edecegi ön görülmektedir.
Vedat Özelgün
Gönderen: admin
YEREL KALKINMAYI NIZIP'TEN BASLATIYORUZ: "NIZIP'I SANAYI, TICARET, BILIM, KÜLTÜR VE BIR TURIZM MERKEZI HALINE GETIRECEGIZ"
3 Kasim 2002 tarihi Türkiye için bir dönüm noktasi olmustur. Ülke ekonomisi ard arda gelen krizler nedeniyle
çökmüs ve koskoca Türkiye Cumhuriyeti uluslar arasi kredi kuruluslarindan borç para bile alamaz duruma gelmistir. iste bu tablo karsisinda iktidara gelen Hükümetimiz uyguladigi ekonomik politikalarla ülke içinde ve disinda devletin itibarini yeniden kazandirmasini bilmistir.
Bölgesinin sanayi ve ticari olarak en gelismis kenti olan Gaziantep, son on bes yilda aldigi göçler nedeniyle issizligin bas gösterdigi bir kent görünümüne büründü. Nizip ilçemiz de bu göç dalgasindan nasibini aldi ve sehrin etrafi fakir insanlarimizin oturdugu bir gece kondu sehrine döndü. Zaten yillarca belediye hizmetleri açisindan ihmal edilen sehir, gelen yeni göçler ve artan nüfus nedeniyle alt yapidan yoksun yasanilmaz bir yer haline geldi. Bugün bizler "yerel kalkinmayi baslatiyoruz". dogup büyüdügümüz bu topraklari kalkindirmak ve insanlarimizin huzur içinde yasadigi bir kent haline getirmek, sizlerin, bizleri temsil etmek için verdiginiz degeri hak etmemizin en önemli göstergesi olacaktir.
Degerli Hemserilerim
Öncelikle Suriye ile olan iliskilerimizde
bildiginiz gibi çok önemli gelismeler kaydediliyor. Yakin bir zamanda Suriye ile bir "Sinir Ticaret Merkezi" kuralacak. Bu konuda Sayin Bakan Kürsad TÜZMEN son Suriye gezisinde iki ülke arasindaki gerekli anlasmalari imzaladi. Öte yandan Nizip Organize Sanayi Sitesi'ni 2004 Yili Devlet Planlama Teskilati'nin" Yatirim Programi" na aldik. Bu Nizip sanayisinin gelecegi için atilmis çok önemli bir adimdir. Ayrica Nizip'in gerçek adi olan "Yesil Nizip" i yeniden insa etmek için bir agaçlandirma seferberligi basladi. Nizip'te su anda on bin aga
cin dikim islemleri devam ediyor.
Bilim ve teknoloji alanindaki yatirimlara
büyük önem veriyoruz. Bu baglamda uyguladigi uygun tarife ile özellikle orta gelirli vatandaslarimiz ile ögretmen ve emniyet teskilati gibi birçok mesleki gruba ucuz görüsme imkani taniyan Aysel GSM hattini Nizip'e getirildi. Öte yandan hizli Internet diye bilinen ADSL hizmetini de Nizip halkinin hizmetine sunuldu.
Burada özellikle Zeugma Antik Kenti, hakkinda yaptigimiz çalismalardan bilgi vermek istiyorum. Bir dünya kültür mirasi olan Zeugma bizim en önemli projelerimizin basinda gelmektedir. Biz öncelikle kazi çalismalarinin sürdürülmesini sagladik. Bu amaçla Temmuz 2003 tarihinde Gaziantep Valiligi tarafindan kazi çalismalarini yeniden baslattik. Gerek devlet imkanlari ve gerekse sivil toplum kuru
luslari ile sürekli temas halindeyiz ve bu yolla.
kazi çalismalarinin finansmanini saglamaya çalisiyoruz. Öncelikle Zeugma Antik Kenti'nin bulundugu yerde bir "açik hava müzesi" açacagiz. Müzeyle birlikte kuracagimiz sosyal tesislerle bölgeyi bir turizm havzasina çevirecegiz. Burada asil önemli olan Zeugma' nin tanitimini iyi yapabilmek ve Zeugma Festivali gibi ulusal ve uluslararasi organizasyonlar düzenlemektir. Biz bütün bu projeler üzerine ça
lisiyoruz. Çünkü Zeugma ile beraber Nizip bir kültür ve turizm merkezi olacaktir.
Nizip'in çok önemli altyapi sorunlari bulunmaktadir. Sehrin bastan asagi yeniden asfaltlanmasi gerekmektedir. Insallah belediye ile birlikte sehrimizi modem ve temiz bir kent yapacagiz. Gaziantep-Sanliurfa Otoyolu'nun Gaziantep Nizip kisminin bir bölümünü 2004 yilinda tamamlayacagiz. Geri kalan kismi ise 2005 yilinda bitirecegiz.
Saglik alaninda da çalismalarimiz sürüyor. Iki adet diyaliz makinesini Nizip Devlet Hastanesi'ne kazandirildi. Hastanemize yakin zamanda Lazer Göz Merkezi kuracagiz. Ayrica hastanenin doktor, hemsire, ebe ve diger personel ihtiyacini büyük oranda karsiladik. Hastanemiz yeni yapilan ek insaatlariyla birlikte modem ve temiz bir hastane olacaktir.
Egitim hizmetleri, bildiginiz gibi bir sehrin
kalkinmasinin ve kültürünün temelidir. Hayirsever vatandaslarimiz bu konuda bize çok yardimci oluyorlar. "Okul Yaptiranin Giderini Yüzde Yüz Vergiden Düsürme" yasasi çerçevesinde devlet birçok kaynagini Milli Egitim'e ayirdigini da düsünürsek yakin bir gelecekte Nizip'te 'okul ihtiyaci tamamiyle giderilmis olacaktir. Ayrica okullarimiza bilgisayar ve diger araç-gereçler konusunda da, hibeler ve Milli Egitim Bakanligi'nin yardimlari seklinde ihtiyaçlarini gidermeye çalisiyoruz. Bu tür yardimlarimiz sürekli devam edecektir.
Sunu içtenlikle belirtmek istiyorum ki halkimizin derdi bizim derdimiz, halkimizin sevinci bizim sevincimizdir. Bu inançla tüm halkimizin saygiyla selamliyor ve ülkenin neresinde olursa olsun birlik ve beraberligimizi saglamada çok büyük bir islev görev siz sivil toplum örgütlerine tesekkür ediyorum.
Mehmet SARI Gaziantep Milletvekili
Gönderen: admin
Nizip Fakülte ve Yüksekokullara Kavusmalidir
Nizip Meslek Yüksek Okulu Gaziantep Üniversitesi'ne bagli olarak kurulmus ve 19971998 Egitim-Ögretim yilinda egitime baslamistir.
Teknik ve iktisadi ve idari programlara bagli olarak 5 bölüm olarak egitime baslayan Yüksekokul hizli bir gelisme sürecine girerek 2004 yilinda program sayisini ll'e çikarmanin mutlulugunu yasamaktadir.
Teknik Programlar Bölümü Antepfistigi Tarimi ve Teknolojisi Gida Teknolojisi
Yag Endüstrisi
Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama (2004'te ögrenci alinacak.)
Elektrik
Iktisadi ve Idari Programlar Bölümü isletmecilik*
Muhasebe *
Büro Yönetimi ve Sekreterlik *
*Bu programlarin II.ögretimi de mevcuttur. Tabloda da görüldügü gibi yüksekokulumuz 2004
yilina hizli bir sekilde program ve ögrenci sayisini artirarak girmektedir. 2005 Yilinda ise mevcut programlara ek olarak Çocuk Gelisimi ve Egitimi programini da açmanin hazirliklarina baslamis bulunmaktayiz.
Halen Nizipli hayirsever avukat Sayin Maruf MARUFOGLU tarafindan yaptirilan binada geçici olarak egitime devam eden Yüksekokulumuz 2004 yili sonunda Samandöken köyü bitisiginde 800 dönüm arazi üzerinde kurulan yeni binasinda hizmete devam edecektir.
Yeni binamizin bulundugu arazi Milli Emlak Genel Müdürlügü tarafindan Gaziantep Üniversitesine "ek" kampus alani olarak tahsis edilmistir. Mart 1998'de yaklasik 10.000 adet çesitli türlerde fidan dikilen yeni
kampus alani ne yazik ki arazi ihata duvari veya dikenli tel ile çevrilmedigi ve muhafaza altina alinmadigi için bilinçsiz çobanlar tarafindan sürülere yem olmustur.
Yeni binamiza tasindigimiz anda topraga, yesile duyarli olan ögrenci ve personelimizle kampus alanimizi çorak-kuru araziden yesil-verimli araziye çevirmemiz kisa süre içerisinde gerçeklesecektir.
Gaziantep Üniversitesi mevcut Gaziantep il merkezinde ki kampus alaninda gelisimini tamamlamis durumdadir. Yakin bir gelecekte Kilis'e de ayri bir Üniversite kurulacagini göz önünde bulundurursak Gaziantep Üniversitesi'nin yatirim yapmak için ikinci kampus alani olarak Nizip'i görmekten baska çaresi yoktur. ileri yillarda Gaziantep Üniversitesi " BELKIS (ZEUGMA) KAMPUS ALANI" yeni fakülteler, yüksekokullar, ögrenci yurtlari, sosyal tesisler, spor alanlari ile donatilmis yesillikler içerisinde BOgAZIÇl' ne (Birecik Baraji'na) bakan bir konumda olacagi düsüncesi bir hayal degildir. .
Bu düsünceyi gerçeklestirmek görevi biz Niziplilere düsmektedir. ilkögretim ve ortaögretim alaninda Türkiye'nin hiçbir yerlesim alani ile mukayese edemeyecek derecede yatirim yapmis olan Nizipli hayirseverlerimiz artik güçlerin, imkanlarini" YÜKSEKÖĞRETIME " kaydirmak zorundadir. Sunu hiçbir zaman hatirdan çikarmamiz gerekir ki " en pahali egitim egitime hiç yatirim yapmamaktir" ABD eski Baskani John F. KENNEDY' e ait olan bu söz ne kadar degerli ve özlüdür.
inaniyorum ki Belkis (Zeugma) kampus alani çok kisa süre içersinde egitim fakültesi, su ürünleri fakültesi, iktisadi ve idari ilimler fakültesi, fizik tedavi ve rehabil1tasyon merkezi, saclik yüksek okulu, beden egitimi ve spor yüksek okulu ile donatilmis
olacaktir. Bunu gerçeklestirmek için Nizip'te oturan ve Türkiye'ye dagilmis olan tüm "NIZIPLiLERE" görev düsmektedir.
GELINIZ GÜÇLERIMIZI BIRLESTIRELIM. GELINIZ FAKÜLTE VE YÜKSEKOKULLARIMIZIN TEMELINI ATMAK IÇIN ORTAK PROJELER GERÇEKLESTIRELIM
2004 yilinda kampus alaninda en büyük sorunumuz "YURT" problemidir. Nizip sehir merkezinden 8 km doguda tarihi Zeugma Antik Kenti ile iç içe olan yeni binamizin ne yazik ki ögrenci yurdu bulunmamaktadir. ÖSYM ile yerlestirilen ögrencilerimizin büyük bir kisminin ilçe disindan geldigini de göz önünde bulundurursak bunun ne kadar üzücü bir sey oldugunu görürüz. Yeni fakülteler ve yüksekokullarin yapilmamasinin tek engeli yurt binamizin olmayisidir. Eger Nizipli hayirseverlerimiz YURT projemize olumlu yaklasirlarsa bu projenin yeni fakülte ve yüksekokullarin açilmasi için GAZIANTEP ÜNIVERSITESI SENATO' suna bir itici güç getirecegi bir gerçektir.
Yazimi ZEUGMA ile bitirrnek istiyorum. ZEUGMA' dan çikarilan mozaiklerin sergilenmek üzere Istanbul’a oradan da yurtdisina götürülmek istenmesi, tüm boyutlariyla üzücü bir felakettir ve Gaziantep'te büyük infial uyandirmistir. Bilimsel amaçli, iyi düsünülüp programi yapilmis kültüre hizmet edecek bir sergileme ile bazi mozaikler nakledilebilir. Ancak, bunun boyutlari 35 pano ve 720 m2 ebadina ulasirsa bunun adi felaket olur. Tunus' daki dünyanin en modern ve zengin koleksiyonuna sahip mozaik müzesinde sergilenen mozaik varliginin 450 metrekare civarinda oldugu söylendigine göre, tasinilmak istenen Zeugma mozaikleri
bu hesapla i ,5 Mozaik Müzesi eder ki bunun tasinmasi da bize dünyayi güldürmeye yetecek bir ölçüdür. Çünkü dünyada bunun yüzde biri dahi mozaik, panayir misali sehir sehir gezdirilerek tasinip sergi açilmamistir. Böyle bir sergileme dünyada simdiye kadar görülmemistir. Mozaiklerin NATO toplantisi sirasinda Istanbul’da sergilenmesiyle Türkiye’nin tanitiminin yapilacagi safsatasi kimseyi ikna etmemektedir. Çünkü bu sergi ilk gündeme geldiginde, böyle bir toplanti söz konusu degildi. Bu toplanti olmasaydi HEWLETT PACKARD Vakfi'nin yayin sikintisi için sergi açma sorununa bir baska kilif bulunacakti. Tasinmaz kültür varligi olan mozaiklerin tasinir hale getirilmesi de günümüzde 2i. yüzyilin mucizesi olacaktir. Eger ABD baskani BUSH ve diger NATO liderleri ZEUGMA mozaiklerini görmek istiyorlarsa her dünya vatandasi gibi Gaziantep'e gelmelidir.
Son olarak Nizip Yüksek Ögrenim Yaptirma ve Yasatma Dernegi'nin faaliyetlerinden de bahsetmek istiyorum. Yüksekokulumuzun açilmasi ve.:.donaniminin tamamlanmasi konusunda çok büyük katkilarini gördügümüz bu dernek ne yazik ki Bakanlar Kurulu'nun son aldigi karar dogrultusunda tüm Türkiye'deki "Okul Dernek ve Vakif Faaliyetlerinin sona erdirilmesi kapsaminda" faaliyetini sona erdirecektir. Sayin Ömer PEKMEZ baskanliginda faaliyetini devam ettiren dernegimizin tüm kurucu ve kayitli üyelerine katkilarindan dolayi tesekkür ederim.
Bundan sonra yüksekokulumuza yardim ve katkilar dogrudan dogruya olacaktir. Istanbul’daki Nizip Kültür ve Dayanisma Dernegi mensuplarina Nizip'e BELKIS (ZEUGMA) KAMPUS ALANINA YENI FAKÜLTE VE YÜKSEKOKULLAR KAPANDIRMA ÇALISMALARINDA BASARILAR DILER,TESEKKÜRLERIMI SUNARIM.
HER SEY NIZIP IÇIN
Y. Doç.Dr.Yasar BÜYÜKOĞLU
Gönderen: admin
Yorumlayan: Gökhan Dokuyucu tarih 25.11.2005
Nizipi egitim ve kültür seviyesini artiracak bu çalismanin son hizla ilermesi dilegiyle artik bizde bulundugumuz sehirlerde okumak istiyoruz biz olmasada çocuklarimiz okumali.
YENIDEN ÇIKARKEN Ankara’dan Görüs
Degerli hemserilerim, dernegimizin yayin organi olan "KARPUZATAN" dergisi ile yeniden sizlere ulasmanin ve sizler ile bulusup kaynasmanin mutlulugunu ve kivancini yasiyorum.
Dernek yönetimini devr aldigimiz tarihinde dernek Fetret Devri diye adlandirilacak türden bir faaliyetsizlik içinde idi... Adi var, ama etkinligi, hizmeti ve iz birakacak türden bir yarari yoktu; ister dernek üyelerimize yönelik olsun, ister Istanbul’daki hemserilerimize, isterse de is için ya da ziyaret için Istanbul’a gelen hemserilerimiz için olsun.. .Ama, çok kisa bir sürede (ki, adlarini buraya yazmak istememi dahi "Böbürlenme olur" deyip, yazma mi "asla" istemeyen) Istanbul’daki çok degerli ve saygin isadami ve sanayici büyüklerimin maddi ve manevi yönden katki ve destekleri sayesinde, dernek içi sorunlarimizi büyük ölçüde çözümledik. Dernegimizin ihtiyaci olan araç gereç gereksinimimizi karsiladik. Ve nihayet, uzunca bir dönem yayinlanamayan; tüm Nizip'lilerin dergisi olan "KARPUZATAN” i da çikarmaya basladik. Dolu dolu içerigi ile begenecegini umuyor ve Türkiye 'nin dört bir bucagindaki tüm Nizipli’ lerden ona sahip çikmalarini; haber, yorum, inceleme ve arastirmalari ile katki verip zenginlestirmelerini istiyoruz.
KARPUZATAN’ i içinde bulundugumuz yil, en az iki sayi çikarmayi kararlastirdik. ileriki günlerde imkan ve olanaklarimiz elverir ise sayimiz artirilacak ve KARPUZATAN sürekli kilinacaktir... Ki kilinma.5i da gerekir! Çünkü, kurulus amaci kültür ve dayanisma olan bir dernegin dalgalanan bayragi süphesiz ki yayin organlaridir. Yayin organlari sayesindedir ki dernek yönetimi (örnegin, dernegin çikardigi derginin iki sayisi arasinda) neler yapmis, ne tür etkinliklerde bulunmus, neler yapmayi amaçlamis / tasarlamis?.. Kimlere ve nerelere yardim etmis, kimlerden ve nelerden hangi kosullarda yardim almis?. Nizip ve çevresinin sosyal, kültürel, sanatsal ve hatta ekonomik manada ki ihtiyaçlarina ne ölçüde destek vermis; hangi konularda ön ayak olmus?. Neden, niçin günler, geceler, kokteyller düzenleniyor; günlerin, gecelerin üyelerimiz ve hemserilerimiz için anlam ve önemleri nelerdir?.
Kültürel etkinlerin birlik, bütünlük ve dirligimiz için vazgeçilmezleri nelerdir?. Gibi... Ve de dernegin kütüphanesi... Dernegin yatakhanesi... Dernegin, Nizip'in ve Nizipli’lerin sorunlarinin tartisilip, çözümlerin üretildigi bir platform salonu gibi lokali... Elzem mi, degil mi? Yapildi mi, yapilacak mi?. Gibi, anlamli ve yararli olusumlarin, kurumlasmalarin duyurusu!. .
Iste, dernegin yaptigi, yapamadigi tüm bunlari duyuracak olan derneklerin yayin organlaridir... ki KARPUZATAN'in yayin amaci da budur.
NIZIP BIR DERYADIR. NIZIPLILER BIRER ALTIN DAMLASI.
Nizipliler dünyanin neresinde olursa olsunlar, çaliskan ve yaraticidirlar... Nizipliler zoru, zorluklari atlamayi mi? sever... Sosyal insanlardir. Nizipliler yardimlasmayi, dayanismayi; kollayip gözetmeyi ve de hosgörüyü bayrak edinmis duyarli insanlardir... Bilgileri, görgüleri ibretlenilecek türdendir... Akilli, mantikli, uyumlu ve alicenap insanlardir. Nizip'te çok zengin biri ile çok fakir birini ayni masada yer içerken ya da ayni kahvehanede, ayni masada oyun oynarken görebileceginiz bir yerdir, Nizip... Türk'ü, Arap'!, Kürt'ü, Çerkez’i, Acem'i, Arnavut'u, Tatar'i bir arada ve kaynasmis bir sekilde görebileceginiz gerçek bir Türkiye mozaigidir Nizip.. .
Bunlardir ki, Nizip cografyasinin kültürel kökeni tarihlendirilemeyecek kadar eskidir, insanlik tarihi içinde. Örnek mi?.. 2500 yillik, ama hala yakin bir tarih diyebilecegimiz ZEUGMA... Ki basta Nizip'teki ve Nizip disindaki tüm sivil toplum örgütlerinin ve de tüm Niziplilerin el ele vererek sahiplenilmesi gereken derya deniz bir altindir ZEUGMA... Onun antik degerlerini Nizip'te muhafaza etmek; tüm dünyada Nizip adi ile anilmasini saglamak; ve onun sayesinde Nizip'i Güneydogu'nun kültür ve turizm merkezine dönüstürmek ve bölgemiz insanlarini sektörsel turizm ekonomisi ile refahlandirmak, su gün için hepimizin asli ve acil bir görevidir. Nasil mi?.. 1700 küsur yillik Fevkani Kilisesi'ni lütfen hatirlayiniz!.. Ki o kilise binasi hala Nizip'in ayakta duran tek antik yapisi dir; temeli ve yapisi saglam mi saglamdir. Atil durmaktan yipranan iç ve dis görüntüsü aslina
uygun restorasyonu yapildiktan sonra niçin, müzeye dönüstürülmesin ki?. ZEUGMA' nin bir dünya dahi esi benzeri bulunmayan mozaik tablolarinin (tümü degilse bile küçük ebatli olanlari) ve dönemine ait çanak çömlek, alet-edevat, madeni sikkelerin ve benzer antikalarin orada sergilenmesinden daha anlamli bir yer düsünebilir miyiz?. Antik kiliseyi müzeye dönüstürerek, Nizip'in müze sorununa da geçici çözüm bulmus oluruz. Gaziantep Müzesi'ne sigmayanlar (ki ambarlarda korunanlar) ile yeni çikarilacak olanlar ile mevcutlarda Zeugma alani içinde açik hava müzesine dönüstürülür.
Nizip'in kültürel altinlarindan biri de Tasbas Dagi'dir. Hz. Ali'nin ati Düldül'ün ayak izleri olsun; Yedi Bacilar' i simgeleyen taslar olsun; kadinlarin kisirligini giderme özelligi ile Tasbas Böcegi olsun; tüm bu özellikler Nizip'in turizm merkezi olmasi için yeterli materyallerdir. Tüm bu kültür degerlerimiz, her ülkeden ve her kesimden insanlarin turistik manada ilgisini çekecek ayricaliklardir. Ki, iyi bir organizasyonla bölgemiz insanlarinin ekonomik refahlarina da sinirsiz bir katki saglayacak -sürekli ve kalici-bir sektördür.
Dernegimiz, bu konularda tutarli girisimlerin destekçisi olacaktir.
Yeni seçilen Belediye Baskanimiz Sayin Haci Fevzi Akdogan'i kutlar, Nizip'in ZEUGMA' si, Fevkani Kilisesi ve Tasbas Dagi gibi kültürel varliklarimiz ile de samimi bir sekilde ilgilenmesini bekler, görevinde basarilar dileriz.
Önümüzdeki sayida daha anlamli müjdeler ile bulusmak üzere tüm Niziplilere saygi ve sevgilerimi sunar, saglikli ve kalici dayanismalar dilerim.
Ankaradan Görüs
Gönderen: admin
Nizip'te Tarim
Nizip'te hemen her köyde rastlanan" Höyük" ya da "hecek" ilk yerlesim yerlerinden biri olduguna delil olmaktadir. Bu konuda Scientific Americann'in 1978'de yayinlanan (Evolution) özel sayisina göre bundan 10.000 yil kadar önce ilk yerlesim Mezopotamya'nin ortasinda bulunan ve uluslararasi antik adi; verimli-ay-sereketli-hilal (Fertile Crescent) olan bu alanlarda tarimla birlikte gerçeklesmistir. Ve Nizip ilk iskan edilen alanlarin merkezinde bulunmasi nedeni ile bundan 4-5 bin yil (milenyum) önce uygarlasmistir.
Nizip buna bedel olarak ormanlarini, florasini (tüm bitkisel varlik), faunasini (tüm hayvansal varlik) vermis ve Evliya Çelebi tarafindan "çöl" olarak degerlendirilmistir. Ama bu yörenin cevval çiftçisi ve atalarinin deneyimleri,birikimleri atasözlerine yansimis ve Nizip, Cumhuriyet' ten sonra çok kisa sürede "Yesil Nizip" haline dönüsmüstür. Ilk uygarlasan alanlar, insanlarin korumasiz yasayabilecegi kusak olarak; Mezopotamya-Anadolu-Nil Vadisinden Dogu'da Çin-Hindistan' dan Bati'da Akdeniz kiyilarina kadar uzanmaktadir.
Nizip, bu alanlarin da merkezinde, eski ticaret koridoru olan "Ipek Yolu"nun da üzerinde bulunmakta ve günümüzde de Dogu-Bati birlesimini saglayan yollar Nizip' ten geçmektedir.
Bu noktada, tarihte (Ulu nehir) diye bilinen ve "Dogu-Bati" ayrimina neden olan Firat'in iki yakasini birlestiren iki ana köprünün (tren yolu-karayolu) de Nizip'in dogu sinirinda bulundugunu ve Nizip'in Köprü-kent konumunu bugün de korudugunu unutmamak gerekir.
Bu açilardan bakildiginda Nizip, daha tarih baslamadan ekilmis, sürülmüs, islenmis; bitkisel ve hayvansal varliklari tüketilmis, topragi sömürülmüs, bosaltilmis bir kenttir. Ama, bundan 3-4 bin yil önce Yeni - Etiler'in merkezi olmus (Karkamis-Europos) ve 2 bin yil önce de Romalilarin Köprü-Kenti (Zeugma) olarak yasamini sürdürmüstür.
Nizip'te iklim, ilk insanlarin yerlesimine en uygun, en elverisli kusagi olusmaktadir.Nizip'in Tasbas Dag'indaki koru, tüm Güneydogu'nun zamaninda ormanlarla kapli oldugunun canli tanigi olmaktadir. Nizip'te toprak, verimli kirmizi Akdeniz topraklaridir (terra - Rosa- felhan). Bu topraklar yüksek oranda kil içermekte ve tarim için çok elverisli bulunmaktadir. Ana kaya ise, Eosen döneminde olusmus kalker tabakalarindan (havara) ibarettir. Ancak, bu topraklar, binlerce yildir islendigi ve sömürüldügü için erozyona ugramis, cevherleri bosaltilmis, organik maddesi yanmis olarak günümüze gelmis bulunmaktadirlar.Bir endüstri ve ticaret merkezi olarak gelisen Gaziantep ilinin tarimsal üretim merkezidir Nizip. Nizip'te tarim incelenirken, tabani olusturan bitki florasi ve orman agaçlari üzerinde durmak gerekir. Tasbas Dag'indaki mese korusu günümüze ulasmis biricik kanittir. Koruda temel çesit palamut mesesidir. (palit) Bunun yaninda, aci payam -aliç -ahlat - incir -delice- buttum-sumak-ilgina da özellikle sinir ve vadilerde (tahim ve arabanlar) rastlanmaktadir.
Nizip'te tarim iki alanda gelismistir:
1. Sulu Tarim: Nizip Çayi ve derecik-pinarlar civarinda-kiyisinda gelismistir. Bu alanlarda . su kaynaklari en iyi bir biçimde degerlendirilmis ve her türlü meyve ve sebze yetistirilmistir.
Nizip'te suyu kaynaklarinin temelini Nizip çayi ve Firat (Murat) olusturmaktadir. Ancak azgin Firat'a çiftçinin gücü yetmemis ve ancak Nizip çayi ile küçük diger kaynaklardan yararlanabilmistir. Nizip baraj bakimindan sansli bir ilçemizdir. Firat'in ana gövdesindeki Birecik (ki dogrusu Belkis olmalidir) ve Karkamis barajlari ile Nizip çayi üzerindeki Hancagiz Barajlarindan henüz yeterince yararlanilamamakta, ama Nizip çayi'nin çevresi bahçe ve bostanlarla oya gibi islenmis bulunmaktadir.
Nizip'in sulama suyu kaynaklarindan birini de geçmis dönemlerden kalan Livaslar (tarihi yeralti su kanallari) olusturmaktadir. Firat'in azgin sulari Nizip Çiftçisinin gücünü asmis ve yalniz tugyani ile korku salan sellerden arta kalan kum yiginlari belleklerimize yerlesmistir.
2.Kuruda-Kiraçta Tarim: Daha çok fistikçilik-zeytincilik-bag olarak gelismis, araya incir agaçlari serpistirilmistir. Nizip, 1950'de Türkiye Antep fistigi üretiminin 1/3'ünü üretmekteydi. Nizip'in örnek bahçeleri Güney ve Dogu'ya dogru hizla yayilmis ve bugün Barak Ova'sinin büyük bölümüile Sanliurfa, özellikle Bozova antep fistigi bahçeleriyle örülmüstür. Nizip'in 90.800 hm'lik alaninin 56.000 hm alani meyve bahçeleri (fistiklik-zeytinlik-bag) ile bezenmistir. Nizip'te 35.952 hm fistiklik (4.300.000 agaç), 6.577 hm zeytinlik 0.657.700 agaç) ve 2.599 hm bag 0.600.000 tiyek) bulunmaktadir. .Bunun yaninda sulu alanlarda, 318 hm narlik, 180 hm kayisi, 167 hm erik, 66 hm incirlik (hayirlik), 20 hm cevizlik ve 97 hm trabzonhurmasi bahçeleri bulunmaktadir. Bunlardan trabzonhurmasi yeni yetistirilen bir ürün olarak yildan yila genislemektedir.
Nizip, kuruda 17.933 hm, suluda 820 hm tarlada tahil ve baklagil (ak ve kara-tene) üretimi yapmaktadir, ve özellikle mercimek üretimi ve islenmesi önem tasimaktadir. Nizip, çekirdeksiz nari, yagli marulu (hes), tatli patlicani, konik aci biberi, kemesi, melengiç kahvesi, 50'yi asan üzüm çesidi, tatli büyük turpu, tatli mor havucu gibi pek çok ürünün kökenini olusturmustur.
Nizip'te binlerce yildir yerlesmis olan kimi teknikler ABD tarafindan yeni yeni sezilmeye baslanmis ya da henüz kavranamamistir. Üç ürün Hollanda tarafindan GAP için saglik verilmektedir ama Nizip'te yüzlerce yildir arpa bugday misir kislik sebze olarak uygulanmaktadir. Nizip bahçivanlarinin-bostancilarinin yillar dir uyguladigi "kubara yatirma" ABD'de "Dust malching" olarak yeni yeni kavranmaya baslamistir. Henüz degeri yeterince anlasilamamis olan müsterek dikim, evcikleme, yaz-sürümü, siradaki kolloidal parçaciklarin kaolenle çöktürülmesi, üzümün kurumadan önce potasa bandirilmasi, Bati tarafindan henüz tam olarak anlasilamamis, kavranamamis tekniklerdir.
Tarim konusunda yapilanlardan daha önemlisi yapilmasi gerekenlerdir.
Nizip’te sulama suyu hala serap gibidir. … ama her an yasanan serap. Yarim asirdir yazdigimiz, 35 yildir projesi hazir olan, su verecek baraji (Belkis Baraji) depolanacak ve dagitilacak regülatörü (Hancagiz Baraji) yillarca, onlarca yil önce bitirilmis olan, hele debisi-gücü yetmeyecek olan çay'a pompajla yapilacak su takviyesi çok küçük bir yatirimla gerçeklesebilecek iken yillarca buna islerlik kazandirilamamasi, gerçekten içler acisidir.
Nizip'in ovalari engebelidir. Bu nedenle buralarda uygulanmasi gereken yagmurlama ve damla sulama sistemleri hala çiftçiye ögretilmemistir. Nizip'te babadan kalan zeytin, dededen kalan fistik agaçlari susuzluktan 3-5 yilda bir ürün vermekte; onca emekle (sürümü-bakimi-budami-gübresi-bekçisi-vergisi...) yetistirilen ve yeniden yetismesi onlarca yil alacak olan bu güzelim agaçlar köklenmekte, sökülmektedirler.
Iran-ABD fistik agaçlarinin tümünü sular gübreler ve her yil ürün alirken, bizde sulanan zeytinlik-fistiklik yoktur. Nizip'teki bahçeleri gezdirirken Prof. Fox' un söyledigi sözler kulaklarimda çinliyor:” Zeytin 700 mm' den düsük yagis alan yörelerde yetisemez -biliyordum; siz 400-500 mm yagisla bu agaçlari nasil yetistirdiniz?”
Bir de üreticiye sorula:
Nemi birazcik olsun koruyabilmek için yilda 3-5 kez sürme mi?
Bir ürün için yillarca bekleme mi?
Yalniz toplatma bedeli olarak ürünün yarisini verme mi?
zeytin-fistik üzerine borca girerek tefeciye paçayi kaptirma mi ? …..
Nizip'in nüfusu 130.000'e yaklasmisti.!. Bu kisi basina 7 dekar (dönüm) demektir. Bu nedenle bu kiymetli alanlarin bir an önce sulanmasi ve örtü alti tarim ile sürekli üretimin saglanmasi ve tüm tarlalarin seralarla kaplanmasi gerekmektedir.
Nizip'te organik-tarim isin dogasinda vardir ve çiftçi buna hazirdir... yeter ki, gerekli denetim ve kolayliklar saglansin.
Nizip tarimi Dünya'nin sayili projelerinden; Türkiye'nin gururu olan GAP'a ideal bir modeldir... kendi içinden, kendinden.
Ama eskiler bosuna dememisler:
Ol mahiler ki, derya içredir,
deryayi bilmezler..
Prof.Dr.Akgün AYDENiZ
Nizip'te bir hatira
Çocukluk ve lise yillarimin anilarina dönerek geçmisi yad ederken bitisik evimizde kiraci olarak oturan Nizip'in tek hekimi rahmetli Dr. Alaattin Tuncer gözlerimin önüne gelir. Alaattin Tunçer asagi yukari on yil Nizip'in tek doktoru olmustur. Kendisi pratisyen bir doktordu, esmer tenli oldugu için Nizip halki ona "Kara doktor" olarak lakap vermisti. Nizip ve civar köylerindeki insanlarin her türlü saglik sorunlarinda tek ümit kapisi ihtisas yapmamis pratisyen bir hekim olan Dr. Alaattin Tunçer idi. Bölge halki her türlü saglik sorunlarinda canhavliyle , ümitle "kara doktora" kosar, evimizin giris katinda avluya dolusur, ondan medet beklerdi. Kendisine hizmet eden iri yapili Sacey Davut disiplini temin eder, Hemsiresi Nazli Baci ( Ermeni kökenli) onlari sirayla muayene odasina alir, nizam ve intizamda Sacey Davut'tan asagi kalmazdi. Alaattin beyin esi Ulviye hanimda giyim, kusam ve davranislariyla modern bir Türk kadinini temsil ederdi. Balkonumdaki tavus kusu da bu hengameli hayalin estetik ve sairane yönünü temsil ederdi. insanlar yillarca bin bir türlü acilar endiseler ve ümitlerle "kara doktor'larina tasindilar, kah sevinç, kah hüzünle ayrildilar.
Burada anlatmaya dilimin varmadigi çok dramatik olaylar neticesinde vurulmus, yaralanmis olanlarin cerrahi müdahale için Antep'e gidebilmeleri büyük sorun olur, kamyon aralarinda. Nizip’te onbes yil süren böylesine bir hekimlik hayatindan sonra Istanbul’a gelen Dr. Alaattin Tunçer ailesini Çemberlitas' taki evlerinde rahmetli annemle beraber ziyaret ettigimizde onlarin son derece mütevazi bir hayat varlik içerisinde olduklarini görünce onun maddiyatla alakasiz tamamen sefkat ve insanlara yardim duygusu içinde hekimlik yaptigini çok büyük bir taktirle müsahede ettim" Nizip’in kara doktoru' olarak efsanelestigini daha iyi anladim . Nur içinde yatsin.
Prof. Necdet Yasar
Gönderen: admin
Nizip'e Gönül Verenler
Atalarimizin yadigari olan, acilarini ve sevinçlerini paylastigimiz Anadolu topraklarinin varligi, sonsuza dek benligimizde ki yerini koruyacaktir. Orada basladi hayatin yasam savasi, zaman akip giderken elde ettigimiz basarilari ve kayiplarimizi unutmak mümkün mü? Hatiralarda kalsa da çocukluk yillari, bir serit gibi siralanir; an ve an özlemlerimiz, aklimiza gelir birlikte kostugumuz yollar, ovalar ve de gençlige adim attigimiz o güzelim kentin sokaklari.
Iste bu yasamin bir örnegini olusturuyor Hasan Çapan; 1945 yillarinda Nizip'te dogdu, ilkokul yillarindan sonra marangoz çirakligina Hüseyin Akkus' un yaninda baslar. Kalfalik yillarinin ardindan serbest ticarete baslangiç yillari parlak bir süreci yasasa da kayiplarinin ve de sifiri tüketisinin ardindan 1972 de Nizip'ten ayrilir. Yasamin yeni savas alani; dünya medeniyetlerinin kültürünü ve ticaretini tarih boyunca yasatarak bu güne kadar getirmis olan Istanbul' dadir. Kitalarin bulustugu bu kentte gelecege güvenle bakmak için yillarin bir bir geçtigini fark edemezsiniz. Hayatin sevinçleri ve acilari sizleri yeni arayisa sürükler. Bu arayista aradiginiz ve elde ettiklerinizin kayiplarinizi karsilayip karsilamadigi iç dünyanizda sakli kalir.
Bu duygularinizi paylasirken dogdugunuz topraklarda bir ömrün akisini paylastiginiz soy ag acinizin bireylerini, çagdasiniz olan dostlarinizi ve arkadaslarinizi günlük sevinçlerinizde kendinize büyük bir manevi destek olarak kabullenirsiniz. Hele kaybiniz çok sevdiginiz bir insansa onu unutmaniz hiç de mümkün olmayacaktir.
Yasaminizin anilari ve onun anisina yaptiginiz ve yapacaginiz eserler ayri bir duygudur ve onu dünyanizda yasatir. Evet yillarca yesil Nizip' e olan yakinligini gönül bagi ile yürüten Hasan Çapan; ilk olarak 1986 yilinda Nizip Devlet hastahanesinin tesrifini, 1989 yilinda Nizip Hasan Çapan Anadolu Lisesini, 1992 yilinda Hüseyin Yalçin Çapan Lisesini, 2003 yilinda Ayse Çapan Nizip Saglik Ocagini birer eser olarak Nizip'e kazandirmistir. Ayrica yillardir Nizip'li ögrencilere burs vermektedir. Anadolu'nun gelenek ve göreneklerinin geregi yardima muhtaç hemserilerine sosyal ve ekonomik konularda yardimda bulunmaktadir. Nizip Kültür ve Dayanisma Dernegince kurulan Nizip Belkis Zeugma Koruma Komitesince yürütülecek faaliyetler dogrultusunda Nizip'te_bulunan tarihi eserlerden Kilisenin restore edilmesi ve korunmasi içinde gerekli katkilarda bulunmaya hazir oldugunu, komitece Dedeman otelinde yapilan toplantida açikladi.
Yillardir Nizip hakkindaki düsüncelerini Nizip' te ve Nizip disinda yasayan isadamlariyla paylasan Çapan, her Nizip' linin memleketine sahip çikmasi gerektigini ve gerekirse yatirim bile yapmasi gerektigi konusunda önerilerde bulunuyor. Kendisinin kurmus oldugu yeni madeni yag tesisi buna bir örnektir. Her is adaminin Nizip'in dünyaya açilmasina büyük katki saglayacak olan tarihi Belkis Zeugma mozaiklerinin korunmasi, kalanlarin kazilar yapilarak çikarilmasi için ise isadamlarinin destek olmalari gerektigi fikrine de sicak bakmaktadir.
Gelecek kusaklara miras birakilacak Nizip için hepimize görev düsmektedir. Bu sevinç ve mutlulugu, bizler birlik ve beraberlik içinde basaririz diyen Hasan Çapan'a tesekkürler.
Karpuzatan dergisinden
Gönderen: admin
Yorumlayan: muratkısa tarih 03.12.2005
HELAL OLSUN HASAN BEYE ELI ÖPÜLECEK ADAM. Yorumlayan: 06 Ankara tarih 05.12.2005
IŞTE BIZ NIZIPLILER BÖYLE MEMLEKETINE,DOĞDUĞU YERE VE DOĞDUĞU YERIN INSANINA SAHIP ÇIKAN INSANLARI GÖRMEK ISTIYORZ.SAYIN ÇAPANIN YAPTIKLARI AŞIKAR TARAF TUTMAYA GEREK VARMI.BU PORTREYI BURAYA TAŞIYAN ARKADAŞA TEŞEKKÜRLER.
El Sanatlari Kaybolmasin
Çevremi yeni tanimaya basladigim yillar ki ilkokula basladigim 1943 yilindaki Nizip ile günümüz Nizip'ini karsilastirdigimda arada uçurum degil,uçurumlar oldugunu görüyorum.
Her seyden önce içme suyumuz yoktu. Halkin çogu kuyu suyu içerdi. Evi, kasabanin batisinda olanlar arik dedigimiz derenin veya Nizip çayi'nin iki yanindaki pinarlarin suyunu, baga, fistikliga ve zeytinlige gidenler Hayrat suyu içerdi. Bazi zenginler Tasbas pinarlardan getirilip tenekesi 20 kurusa satilan suyu içerdi.
iki ilkokul vardi ki ögrenci ve ögretmenler kuyu suyu içerdi. ilk içme suyu 1949 yilinda geldi.
Devamli elektrik yoktu. Öglen 12.00 - 13.30 arasi elektrik vardi ki halk haberleri dinleye.
Aksam, karanlik basmadan, elektrikler yanar, gece 24.00 da sönerdi. ilk devamli elektrik 1953 yili Aralik ayi sonunda verilmeye baslandi.
Terziler ve ev hanimlari, mangal kömürü ile isinan, ütü kullanilirdi.
Nizip-Gaziantep arasi 48 km yolu, zamanin otomobilleri, ancak 3 saatte alabilirdi.O yüzden Nizip çarsisinda sadece Nizip'te yetisen sebze ve meyve bulunur, sanatkarlar el emegiyle bir seyler üretmeye çalisirdi.
Yemenici (kösker), kunduraci, nalinci (Nizipli hap hap çi derdi.), cülhe, hasirci, helvaci, surupçu, berber, hanci ve manav-bakkal karisimi dükkanlar Nizip esnafini teskil ederdi. Niziplinin mesböh dedigi iki berber-banyo karisimi, iki hamam iki de otel vardi. Ciger kebapçilari, kahvehaneler, lokantalar, 4 pide 2 de simit firini eklersek çarsi tamam olurdu.
Agaç isçileri ile demirciler en fazla yorulan kisilerdi. Hizar, turna, hatta matkap yoktu. Tomruklari (zilfe) denen büyük testerelerle tahta yapar, keser, testere, rende gibi el aletleri ile tahtaya sekil vermeye çalisirlardi. Üdürgü dedikleri bir iptidai aletle delik açmaya çalisirlardi. Üdürgü bir saga bir sola dönerek agaca delik açardi. lptidai matkapla çalismak isteyende bir eli ile tepesinden bastirip diger eli ile ortasindan çevirerek amacina ulasirdi.,
Agaç isçileri, keser, kazma, balta, bel, küreklere sap, karasaban, nalin, masa, sandalye, tahta kova ile kapi ve pencere, odalara süslü dolap yaparlardi.
Demirciler, mangal kömürü kullandiklari ocaklarinda kor haline getirdikleri demirleri, büyük çekiçlerle döverek, keser, kazma, tora (Nizipli dahre derdi, bel, kürek ve saban demiri, yaparlardi. Örs üzerinde, masa ile bir eli ile tuttugu demire diger eli ile çekiç vururken kalfalarda sira ile ayni demire büyük çekiç vururlardi. Üç çekicin altindaki demir sekillenirken her tarafa kivilcimlar siçrardi. Gerek usta, gerekse kalfalar giysilerini kivilcimdan etkilenmemesi için mesin önlük kullanirlardi.
Günümüzde ise, ne yemeni diken kösker, ne kundura diken kunduraci, ne nalin yapan haphapçi, ne zilfeci, ne de sabanci var. O zamanin çirak ve kalfalarindan hayatta kalanlar baska meslekler edindiler. Bir sabanci kaldi ki o da keserle agaç yontarak balta, kazma ve kürek sapi yaparak zor geçiniyor.
Demirci dersen bir tane kaldi ki oda yenisini yapmayip eskileri keskinliyor. Bos zamanlarinda yaptiklari da dükkanin duvarlarina asili olarak müsteri bekliyor.
Ama heyhaaat..
Ahmet lMAMOGULARI
Gönderen: admin
NiZiP SABUNU
Nizip'te sabunculuk 1900'lü yillarda baslamistir. Sabun masmana denilen atölyelerde 200-300 kg' lik kazanda odun atesiyle pisirilerek yapilirdi, pisen sabun beton bir zemine dökülerek dondurulur. Dondurulduktan sonra kesilip markalanir. Daha sonra kurutulmak üzere kafes seklinde dizilirdi. Takribi olarak kuruma süresi 56 aydir. Satisa hazir hale gelen sabun 80kg lik çuvallara doldurulur. Malatya, Elazig, Erzurum, vb illerden gelen tüccarlar tarafindan satin alinirdi.
1950 'li yillarda yapilan Ülfet fabrikasi bölge sabuncularina uzun yillar öncülük etmistir. Ülfet fabrikasi Türkiye'de halka açilan ilk sirketlerden birisidir. O yillarda Nizip'te 50 civarinda sabuncu vardi. Bu sabunculardan biride 1945 yilinda sabunculuga baslayan H.Abdullah ÖZKAYA' dir. Uzun yillar sabunculugu devam ettiren ÖZKAYA sektörün kalkinmasi için büyük çabalar sarf etmistir. ÖZKAYA ticari anlayisi renkli kisiligi ve olaylar karsisinda hosgörülü olmasi münasebetiyle bölge insaninin saygi ve sevgisini kazanmistir. 1908 - 1988 yillari arasinda Ticaret odasi baskanligi yapan ÖZKAYA 1988 yilinda vefat etmistir.
Geçmis yillarda Nizip sabunu Türkiye sabun ihtiyacinin önemli bir kismini karsilamaktaydi. Bunun en önemli sebepleri Nizip'in bir sabunculuk merkezi olmasi ve bireylerin tüm temizlik ihtiyaçlarinda sabun kullanmak zorunda olmalarindandi. Bu gün Nizip sabununun eski cazibesinin yitirmesinin en önemli sebepleri ise yenilenen teknolojiye ayak uyduramamasi ve bireylerin temizlik ihtiyaçlarini çesitli temizlik ürünleri ile gidermesindendir. ( Örnegin çamasirda deterjan, banyoda sampuan, lavaboda sivi sabun kullanilmasi,) her ne sekilde olursa olsun dogal sartlarda yapilan hiçbir kimyasal dolgu ve katki maddesi içermeyen yesil sabun (Nizip sabunu) Tibbin kabul ettigi en saglikli temizlik maddesidir.
SABUNUN TARIHÇESI
Milattan 500 yil önce ilk sabunun üretildigi rivayet edilir. (Arap) üretimi oldugu sanilmaktadir.
Biz Türkler asil üreten ve tüketeniz. Çok yakin zamanlara kadar hep bitkisel yag kullanilip sabun yapilirmis. Ancak bugün metalik olmayan her türlü hayvansal ve bitkisel yag veya kompozisyonundan sabun ürettik Yeter ki yag, petrol türevi olmasin. Bilesimi itibariyle %80-85 toplam yag asidi %5-10 yumusatici (Gliserin), Boya kokular, tuz vs, den olusur.
Zeytinyagi, palm yagi, findik yagi, gar yagi, prina yagi, bittim yagi, don yagi, v.s ideal sabunluk yaglaridir.
Kosfik (NaOH) Sodyum hidroksit ile muamele edilen yaglar sabunlasir ve yag temizleyici olarak kullanilir. Her türlü yag lekesi yagdan üretilenle temizlenmektedir. Ne garip degimli ?
Sodyum kostigi ile mayi sabun (Arap sabunu) yapilir. Arap sabunu için l.presyon ayçiçek yagi kullanimi idealdir.
Hüseyin OZKAYA
Gönderen: admin
Nizip'te Eski Kis Geceleri
Nizip'te çocuklugumu yasamaya basladigim 1960'li yillarda, kimilerince "O yillarda ne vardi ki, biz her seyden mahrum yasadik". Hayiflanmalarinin, bugün genis düsünce ve hayal gücümün yüksekligine yol açtigini, sükür ve minnetle karsiliyorum! Evet, O günlerde gerçekten belki elektrik her evde yoktu, yemekler gaz ocaginda pisirilir, su kuyudan çekilir, kis sac sobalarla ve tandir etrafinda geçirilirdi! Ama o yillardaki insanlarin samimiyeti, paylasim ve sicak komsuluk iliskiler nerede kaldi? Medeniyet belki hayatimiza birçok kolayliklar ve rahatlik getirdi fakat abartidiye düsünenleriniz olabilir ama insanciligimizi alip götürmedi mi?
Kis yaklasirken hemen hemen bütün evlerde, uzun geçecek kis geceleri için bugday, karpuz çekirdegi, kirik sari leblebi, melengiç ve kendir tohumunun sac da kavrulmasi ile kavurga yapilir, kis sirelerinden bastik, sucuk, dilme ve muskalar sarilir, üzüm kurulari, her aksam bir komsu da bulusulup, bir tandir etrafinda anlatilan hikayeler dinlenirken bu saf eglencelikler cömertçe paylasilirdi. Taa, sokagin basindan gelen; "Kavurgacii", sesi bizi annemize kosturup alacagimiz 25 kurusla Güllüs Ammi' nin (amca) bir tepsi sicak kavurgasi ile dönerdik. Komsular arasinda bütün isler yardimlasma ile yapilir, özellikle, kis geceleri sare (sehriye) dökülürdü. Ocaklikta bulunan zahire petekleri üzerine yazin sonunda alinan karpuzlar dizilerek kis günlerinde afiyetle yenilirdi! Salça tursu gibi çesniler üzeri sirla kapli hobap küplerine doldurulurdu, hele tursu yaninda lappa çorbasi veya pirpirim asi yemenin keyfine doyum olmazdi. O uzun ve soguk kis gecelerinden birinde, tandir içinde yorgan altinda çocuklugunda tepinmenin ve uyuklamanin zevkini hiç yasamamisolan o veya bu zamanki çocuklara dogrusu acirim! Hali vakti biraz iyi evlerde radyo dinlemek ayricalikti. Benim çocuklugumda kis gecelerinde Nafiya Teyze'nin dogaçlama anlattigi Keloglan ve dev hikayeleri, bugünü en degme dizi filmlerine sapka çikarttinrdi! Çünkü, o anlatilan hikayelere dinleyenlerin de yorum katmasi, yön vermesi mümkün olabilirdi! Modem tipta bile çocuklugunda hikaye dinleyenlerin, yetiskinliklerin de daha saglikli düsünebildiklerini yeni kesfetmediler mi ki? O zamanki yaklasik 1520.000 civarindaki nüfusu ile adeta Niziplilerin tümü birbirine akraba veya tanidikti. Basa gelen umulmadik felaketler ve mutluluk anlari hep birlikte paylasilirdi. Mesela bag ve bahçelerden eve gelen fistikti, zeytin, bostan mutlaka komsulara göz hakki olarak dagitilir, hele dut bakkallarda asla satilmaz, ayipti! Isteyen gider agaçtan silkeler, herkesle paylasirdi. Komsular birbirinden ihtiyaç duyduklari her seyi rahatlikla isteyebilir, yok denilirse de mutlaka orada da olmadigindan emin olurlardi. Hali vakti olsun olmasin kis günleri için genelde her evde bahardan alinip büyütülen koyunlar kesilip topaç (et kavurmasi) yapilirdi. Kis boyu yemekler genelde topaç eti ile yapilir, davetsiz misafirlere karsi hazirliksiz yakalanilmazdi. Kis günlerinde sokakta genellikle gülle, vur çakir, çelik çomak ve birdir bir uzunesek oynanirdi. Yagan karlar mahalleli tarafindan küreklerle temizlenir, hava açinca da toprak damlar mutlaka loglanirdi (silindirik ortasi delikli tas).
Her yer gibi yesil Nizip imiz de gelisip güzellesti, modernlesti! Ama hangimiz o eski simsicak dostluklarin yasanip herkesin birbirini tanidigi Nizip'i aramadigini söyleyebilir? Elbette çagi yakalayip hepimizi mutlu edecek medeniyetin getirdigi nimetlerden faydalanmaliyiz. Ortaçag hayati sürdürmemizi hiç kimse istememeli lakin, kalkinirken güzel insanlik degerlerimizi sürdürebilmemiz de mümkün olmaz mi? Teknik ve ekonomik gelisme yönünde Bati ile rekabet edelim de, Dogu' nun o mistik insani degerlerini de muhafaza edebilirsek bizler ve gelecek nesillerimize o eski Nizip günlerini sürekli yasatabiliriz.
Mahmut KÜÇÜK S.M. Mali Müsavir
Gönderen: admin
Bir Ulu Çinar
Bir ulu çinarimiz vardi. Gölgesinde ve onunla beraberken, huzur buldugumuz dinlendigimiz , vay ulu çinar vay! Ne vardi bu kadar erken birakip gidecek? Acelen neydi? kime ulasacaktin? Randevun kiminle idi? Kimleri yada neleri bize tercih ettin?
Sesini duyar gibi oluyorum" Mukadderat" .eliyorsun. Onurlu yasadi. Sevdiklerininde güzel yasamasi için ömrü boyunca fazilet mücadelesi yapti.
Herkes bir gün bu ulu çinar gibi sonsuzluga dogru yola çikacak. Ancak çok azimiz geride biraktiklarimiz tarafindan rahmet ve saygiyla anilabilecegiz.
Kimden bahsediyorum, tahmin edebildiniz mi? Fikret Alkan' dan, Fikret abiden bahsediyorum Fikret Alkan veya bir baskasi olmak çok kolay. Ama o "Abi olmak" var ya. Iste zor olan o dur. Allah gani, gani rahmet eylesin.
Gönderen: admin
Ticaret Odasi Faaliyet Raporu
Odamiz her zaman üzerine düsen görevleri yerine getirmis ve hala yerine getirmektedir. Temel konular itibariyle su faaliyetlerde bulunulmustur.
-26.01.2001 Fransiz meclisi tarafindan alinan Ermeni soykirimi tasarisi hakkindaki karar ayni tarihte odamiz tarafindan kinanmis olup, basin yoluyla duyuru yapilmistir.
-2001 tarihinde gerek ülke turizmi ve gerekse ilçemiz için önemli bir gelir kaynagi olacak olan Zeugma Antik Kenti'nin islendigi ve yapilmasi gerekenlerin degerlendirildigi Zeugma konulu konferans yapildi. Konferans sonuç bildirgesi hazirlanarak ilgili birimlere iletildi ve ses getirdi. Son olarak Zeugma vakfi kuruldu.
-Çesitli zamanlarda fakir ve yardima muhtaç aileler için gida yardimi yapildi.
-Oda baskanimiz Mehmet Tahir Ögüt, çesitli tarihlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi tarafindan Ankara'da düzenlenen toplantilara katildi, gelismeler takip edildi.
-Oda meclisimiz ekonomik krizin cereyan ettigi aylarda olaganüstü toplanti yaparak ilçemizin yasadigi sorunlari ve yapilmasi gerekenleri görüserek durumu Ankara'daki yetkili mercilere iletti.
-ilçemizdeki sik sik düzenlenen Kaymakamlik Kupasi Voleybol Turnuvasi'na oda olarak katildik ve çogunlukla sampiyon olduk.
-Kültür etkinliginde bulunmak üzere Nizip halkina bazi dönemde ücretsiz olarak tiyatro getirdik.
-Dere ve Dag Köyleri Kültür ve Dayanisma Dernegi tarafindan organize edilen yoksul çocuklar için düzenlenen sünnet sölenine odamizda da maddi destek verildi.
-Gaziantep Sanayi Odasi ve Akon, Tanitim organizasyonu tarafindan düzenlenen Gap
Food, Gida, Gida Teknolojileri ve Ambalaj Fuari'na odamiz da katildi.
-Nizipspora sahip çikarak, bütçemiz elverdigi ölçüde maddi destek verdi.
-Nizip Meslek Yüksek Okulu kütüphanesine ögrencilerimizin faydalanmasi için kitaplar hibe edildi.
- TOBB Baskani Sayin Rifat Hisarciklioglu odamizi ziyaret etti.
- -Odamiz kontrolünde ilçemizde faaliyet gösteren sanayici, esnaf ve tüccarlarimizin tanitiminin yapildigi "Nizip Is Dünyasi 2002" adli is rehberi hazirlandi.
- 08.03.2002 tarihinde eski Ticaret Odasi' Baskani Cevdet Alkan' in ani ölümü gerek ilçemizde gerekse odamizda büyük üzüntü yaratti ve oda meclisi olarak aldigimiz kararla toplanti salonumuza, Cevdet Alkan Toplanti Salonu adi verildi.
-Birecik Baraji isminin Belkis-Zeugma Baraji olarak degistirilmesi konusunda yetkililer nezninde girisimlerde bulunuldu.
-Polis teskilatinin kurulus yildönümünde odamiz tarafindan ilçe teskilatina sahip çikarak kutlamalarda bulunuldu.
-Halep - Suriye Expo 2002 Fuari için TOBB tarafindan olusturulan heyette yer alan baskanimiz Mehmet Tahir Ögüt, Suriyeli yetkililerle bölgesel kalkinma yolunda görüsmelerde bulunuldugunu ve yapilan ziyaretin önem arz ettigini sözlerine ekledi.
-Odamizi, bölgemizi ve üyelerimiz i taniyan ''http://Nizipto.tobb.org.tr'' adresine web sitesi olusturuldu.
Çesitli kurum ve kuruluslara maddi yardimda bulunuldu. Nizip Kapali Ceza ve Tevkifevi' nin Idare Binasi yapimi, Jandarma Komutanligi'na yapilan yardim, Nizip Anadolu Lisesi ögrencilerinin hayatta basarili olmalari amaciyla çikardiklari yillik için odamiz reklamina yönelik yardim, üyelerimizin islerini rahat bir sekilde yürütebilmesi için Bag-Kur ilçe teskilatinin telefon faturasina yardim ve Nizipspor için yapilan yardimlari siralayabiliriz.
-TOBB'nin ülke genelinde baslattigi egitime destek kampanyasi çerçevesinde odamiz tarafindan ilkögretim okullarina yardima muhtaçögrencilere kirtasiye ve/veya giyecek yardimiyapildi. Isim listeleri ilçe milli egitim müdürlügünden alindi. Ayrica egitime destek amaciyla oda bütçesinden de yardimda bulunuldu.
-Nizip ilçe emniyet teskilatinin ve Nizip Meslek Yüksek Okulu'nun çesitli tarihlerde düzenledikleri toplantilara ev sahipligi yapildi.
-TOBB'nin ramazan ayi münasebetiyle yurt çapinda yürüttügü gida yardimi kapsaminda odamiz tarafindan ihtiyaci olan ailelere gida maddeleri dagitildi.
-Odamizda üyelerimize destek olmak amaciyla birçok kez seminer toplantilari düzenlendi.
-ilçemizde yetistirilen ürünlerin ihracatinda karsilastiklari sorunlarla ilgili düzenlenen toplantilara odamizda katilim saglayarak üyelerinin haklarini ara di.
-Resmi Gazetede üyelerimizi ilgilendiren tüm konularda fotokopi yapilarak üyelerimiz bilgilendirildi.
-ilimize ve ilçemize yeni atanan bürokratlar ziyaret edildi ve ilçemiz ile ilgili her konuda siklikla ziyaretler yapildi.
-Gaziantepli millet vekillerimizle özellikle Nizip milletvekili Mehmet Sari ile ilçemiz hakkinda sik sik görüsmeler yapilmaktadir.
-Nizip'e layik ve üyelerimize daha iyi hizmet verebilmek amaciyla yeni bir ticaret odasi yapimi için arsa satin alindi. Insaat projeleri çizildi.
-Vergi rekortmenlerine Nizip'e hizmet verdiklerinden dolayi plaket törenleri yapildi.
Asli görevlerini de yürüten Nizip Ticaret Odasi, her zaman ,Nizip halkina hizmet etmeye imkanlar elverdigi ölçüde devam edecektir.
M. Tahir Ögüt Nizip Ticaret OdaSi Baskani
Gönderen: admin
Nizip'te Spor
Göreve basladigimiz 2003 Ekim ayindan itibaren çocuklarimizi ve gençlerimizi spora yönlendirebilmek, sporu sevdirmek, alkol, sigara, uyusturucu, kumar gibi kötü aliskanliklardan korumak, ruhen ve bedenen saglikli, vatanini ve milletini seven hosgörülü, iyiyi, güzeli taktir edebilen saygili, erdemli sporculari topluma kazandirabilmeyi kendimize amaç edindik.
Göreve basladigimizda akan çatisi ve bozulan parkeleri yüzünden kullanilamayan Nizip Spor salonunu basta sayin Valimiz Lütfullah BiLGiN, ilçe Kaymakam'imiz Mustafa CANARSLAN Belediye baskanimiz H.Fevzi AKDOGAN ve il Spor Müdürümüz M.Nuri ÖCAL ve Nizip’ imizin degerli sanayici ve is adamlarinin katki ve destekleri ile yeniden hizmete açmis bulunup çocuklarimiza, gençlerimize ve tüm Nizip halkina en iyi hizmeti vermeye çalismaktayiz.
Bir ekip ruhu ile gençlerimizi spora kazandirabilmek için Ilçe Milli Egitim Müdürümüz Mahmut KURT, Halk Egitim Müdürümüz Ismail INCESOY ile beraber açtigimiz kurslarla daha önce imkansizliklardan dolayi spora yönelmeyen gençlerimize bu açmis oldugumuz kurslarla bos zamanlarini kahve köseleri yerine Spor salonuna çekmeyi kendimize görev edinmis saymaktayiz. Açtigimiz bu kurslarda su anda Tekvando, Güres, Jimnastik, Voleybol, Basketbol, Masatenisi, Batmimon ve futbol branslarinda yaklasik 500 ögrenci kayitli bulunmaktadir. Bu kurslarin meyvelerini 4 ay gibi kisa bir zamanda almis bulunmaktayiz; Güreste yildizlarda il birincisi Türkiye 4.SÜ Tekvandoda gençlerde il birincisini bu kurslara katilan ögrencilerden elde etmis bulunmaktayiz. Ayrica Yazin açacagimiz yaz spor okullari ile tatile giren ögrencilerimizin bos vakitlerini en iyi sekilde degerlendirmelerini planliyoruz. Futbol ile ilgili olarak ise birinci amatör küme de mücadele eden Nizip Bld.Spor, Yildirim Spor, Sahinbey Spor olmak üzere 3 takimimiz bulunmakta. Nizip Belediye Spor 2003-2004 i. Amatör küme de 1 olup terfi maçlarina katilmayi hak kazanmis olup ama maalesef burada basarili olmayarak 3. lige çikmamistir. Maddi imkansizlik ve ilgisizlikten dolayi basariya ulasamayan amatör takimlarimiza tüm Niziplilerin\'destek olmasi gerekir. Yoksa basarida 3.lige çikmada hayalden öteye gidemez. Basta Istanbul Nizipliler Dernegi Baskani Sayin Mehmet CANKESEN olmak üzere sporu seven tüm Niziplileri takimlarimiza sahip çikmalarini cani yürekten istemekteyim.
Ilçe Gençlik ve spor müdürü olarak gelecegimizin teminati olan çocuklarimiza ve gençlerimize sporu sevdirmek, bedenen saglikli, hosgörülü, arkadaslik duygulari gelismis, iyiyi, güzeli takdir edebilen ve de en önemlisi ahlakli Sporcular yetistirmeyi kendimize amaç edinmis bulunmaktayiz.
Enderin sevgi ve saygilarimla Ömer Faruk YAKAR Ilçe Gençlik ve Spor Müdürü
Gönderen: admin
Yorumlayan: ahmetaksoy tarih 28.12.2005
sevgili müdürüm. gerçekten sizin kadar güzel çalismalariniz.bizi mutlu etmistir.inan basarilarinizin devamini dilerken,gazetem olarak emrindeyiz.sevgiler.kolay gelsin. ahmet aksoy
Yorumlayan: faruk deliaslan tarih 01.01.2006
Sayin YAKAR; Yapmis oldugunuz hizmetlerden dolayi sizi ve ekibinizi kutluyorum. Ben de yillar önce sizin dediginiz gibi Nizip'in kahvehenelerindeki havayi soludum. Ancak sizin de dediginiz gibi o yillarda Nizip'te ne spor ile ilgili ileriye dönük bir çalisma vardi, ne de Nizip Spor'a destek olan birileri vardi. Ben o yillarda Nizip Belediyesinde Stajyer olarak çalisirken futbolculara bazen yemek bile verilmiyordu ve o dönemin büyükleri futbolculara "HASPELI AŞ" yesinler diyorlardi. ve su anda Nizip Sporumuzu amatör ligde görüyoruz. Umariz Nizip Sporumuz daha iyi yerlere gelecektir. Ilçemizdeki spor komplekslerini de artiracaginizdan eminim. Çünkü ben sizi Ortaokul ve Lise yillarindan taniyorum. Sizlere ve ekibinize basarilar diliyorum.
Yorumlayan: uA_KeMaL tarih 04.01.2006
sayin Ömer Faruk Yakar Ögretmenim siz benim bir zamanlar Nizip Endüstri Meslek Lisesinde Beden Egitimi Dersine giriyordunuz ve hala Kimseyi unutmadim o okuldan Saygilarimla Sizleri Asla unutmayacagim Nizipspor a biraz destek çagrisi yaparsaniz daha iyi olur
Nizip Bölge Sorunlari
Ticaret odasinin bakisiyla ilçemiz Nizip
Nizip genel olarak kuzeyden güneye dogru alçalarak devam eder. Kuzey bölgesi; yer yer yükselen daglarla, daglar arasindaki dere ve oldukça derin vadilerden olusur. Kuzeybatidan gelen dere vadisi nispeten az derin ve genisçedir. Bu bölge daglarinin yükseklikleri 880 m bulunmaktadir. Güney bölgesi genis düzlüklerden olusur. Güneydoguya dogu Firat'a yaklastikça daha da alçalmaktadir. Bu bölgenin rakimi 500 m'den düsüktür.
Cografi yapi itibariyle kuzeyde plato güneyde ova karakterlidir. llçemiz Firat nehrinin meydana getirdigi tarihi Mezopotamya havzasinin orta Mezopotamya bölümünde bulunmaktadir.
Ilçenin dogusunda Firat nehri ve Birecik, batisinda Gaziantep ve Oguzeli ilçesi, Yavuzeli ilçesi ve güneyinde ise Karkamis ilçesi bulunmaktadir.
GAP'in gelismeye açik konumunda bulunan ilçemiz, Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgeleri arasinda Sosyo-Ekonomik yönden, köprü islevini yerine getirme çabasi içerisindedir. Özellikle tarim ve tarima dayali ticaret ve sanayi bölgesi olan ilçemizde; hemen hemen akla gelebilen tüm sektörlerde büyük bir potansiyel mevcut olup, basta un, makama, mercimek, bulgur, kapari, salça, fistik, isleme gibi gida sektörü-, pamuk-çirçir, iplik gibi sektörleri kapsayan tekstil sektörü-, plastik ve mamulleri-, sabun, zeytinyagi ve diger yemeklik yag gibi kimya sektörü -, ve çok genis bir yelpazeye yayilan üretim ve dagitim aginda ihracatçi firmalarimiz da mevcuttur.
Nizip Ticaret Odasi Nizip ve Güneydogu Anadolu Bölgesi Önem arz eden Temel Sorunlarimiz:
1) Gaziantep ilinin Suriye ile tek sinir kapisi olan Karkamis Sinir Kapisi'nin 1. sinif olmasi ve sinir komsularimiz olan Irak ve Suriye ile iyi diyaloglarin kurulmasi ilçemiz ve bölgemiz ekonomisi açisindan onem tasimaktadir.
2) llçe!lliz sinirlarinda bulunan ve dünyaya malolan Zeugma Antik Kenti'nin biran önce turizme kazandirilmasi ilçe ekonomisinin yaninda ülke ekonomisine de katki saglayacagi muhakkaktir.
3) GAP Gaziantep Sulama ProjesI'nin tamamlanmasi gerekmektedir. Bununla tarima dayali sanayiimiz için gerekli olan ham maddenin temini saglanacak, d6layisi ile istihdami arttiracaktir.
4) Gaziantep - Nizip - Sanliurfa E-90 karayolunun duble yol kapsamina alinmasi ile bu güzergahta siklikla meydan gelen trafik kazalarina karsi önlem alinmis olunacaktir. Dogu ile bati arasinda köprü noktasinda bulunmaktadir.
5) Nizip Organize Sanayisinin faaliyete geçmesi önem arz etmektedir. Tapularin belirlenip ihale asamasina geldigi bu noktada çalismalarin hizlandirilmasi gerekmektedir.
6) llçemize fakülte ve yurtlar açilmalidir. Birçok ilimizden büyük olan ilçe miz de fakülteler kurulmalidir. Fakülteler bulundugu yerin gerek maddi gerekse kültürel gelisimine katki saglamaktadir
Gönderen: admin
NIZIP ÇAYI
Bir zamanlarimizin yani basinda akan
piril piril bir çay vardi. . .
ayni adli vadinin,
tabanindan giderdi.
O vakit göletlerinden, dinlenerek geçerken, kenarlarda patlayan,
pinarlari yalardi.. .
Dere köylerindeki dere köylüler, akintiya karsi dirençle yüzen içinde ki, baliklarin cinsini, sirtlarindan tanirlardi... Tasköprü'den baliklama atlayan, Nizip'li gençler,
pes pese yüzerek,
kenarlarina çikarlardi...
O çayimizin son resimleri, sazanlari ve sazliklariyla
bizim neslin belleginde
isil, isil, yesil, yesil, sakli kaldi. . .
K. Kurt Mart - 2004 - Nizip
PEMBE Yilin KARASI
Içim sevinçle dolardi,
Her yeni yil gelirken.
Sofralar kurulurdu, zengin mi zengin. Dilekler tutulur, oyunlar oynanirdi. Kahkahalar çinlardi, sen evlerde.
Benim için pespembeydi yilbasi geceleri.
Son dört yeni yil,
Henüz gelmemisti dünyaya.
Komsumuz Sidika Teyze, tek katli kondusunda Kimsesiz yasiyordu kis ortasinda
Tepsi götürdüm dolusuyla,
Yesin diye fukara.
Ince silte altinda titreyerek,
Inler gibi konustu.
"Donuyorum, odun yok mu?"
Döndüm olan hizimla, kaptim istedigini. Getirdim birkaç odun.
"Al iste teyze" dedim ama,
Cevap vermedi bana
O yilbasi gecesi pembe degildi artik,
Kara renkte gelmisti adaletsiz dünyaya..
Vedat ÖZELGÜN
NIZIP GÜLÜ
Nizip'te
Gülün tomurcugu ehrama benzer
Dikeni kiz kakülü gibidir Batmaz
Batsa da kanatmaz Saran/oksayan dostun yüregini...
Nerede olur ise olsun Nizipli'"
Tüter misk-i amber gibi...
Sorun, sorgulayan dostlar Nizipliler'i taniyanlara Nizip'ten gelip geçenlere Ki
Kimse inkar etmez, edemez Vicdani el vermez
Ve diyemez ki
Bana etki etmedi
Nizipli dostun gül kokusu...
Nizip'te
Gülün kokusu
Elvan elvan, tütsü tütsü Insancil ve de asirlik bir irsiyettir
Kirklansa da kirgin gönül Çikmaz tenden kokusu Bundandir ki
4 Nisan 1979 Kemal CENGIZ
Gönderen:Admin
Yorumlayan: pala tarih 21.01.2006
Valla iyi güzel de, iki sey garibime gitti; birincisi siirlerimiz basligi altinda dayim Camur Sevket ile sevgili dostumuz Cigerci Ugur´un bu baslikla alakasi neydi onu cözemedim, ikincisi siirler sayfaya sanki gelisigüzel serpistirilmis okurken epey zorlandik. Ama herseye ragmen güzel.
Yorumlayan: admin tarih 23.01.2006
Resim karpuzatan dergisindeki ayni sayfadan alindi. Genelde sayfa yapisini korumaya çalistim.
Unutulmayan Yüzler
Mehmet Cankesen'in Kaleminden
Nizip S.S Esnaf ve Sanatkarlar sitesinin yapilmasinda unutulmaz katkilarindan dolayi kendilerine sonsuz sükran borçlu oldugumuz bu sahislar dan ölenlerine Allah'tan rahmet yasayanlara da esenlikler diyerek yazmaya basliyorum.
Nizip S.S Esnaf ve Sanatkarlar kooperatifi 1971 yilinda rahmetli Necip Oguz baskanliginda kuruldu ilk yönetim kurulu Mehmet Çaliskan, rahmetli Mithat Ugur, Yilmaz Ögüt , Edip Özer, Yusuf Uygur ve Nasit Tasiyici' dan mütesekkül idi. Allah hepsinden razi olsun memleketimizin çok önemli ihtiyaci olan bu is yerlerinin ( yani sanayi sitesinin ) yapilmasini öncülük yaptilar, farkli isler o kadar hizli yürümüyordu ikinci kongrede bir iki kisi yeni yönetim kurallara girdi ve baskanliga Yusuf Uygur seçildi onun zamaninda da sanayi sitesinin insasi devam etti ama bilmeden üçüncü kongrede rahmetli M.Ülkü Bilgi yeni yönetim kadrosuna girdi ve baskan seçildi sanayi insaati M.Ülkü Bilgi zamaninda onun üstün gayret ve çabalar, sevecen kisiligi çok aktif bir yasam tarzi vardi ve bu türlü aktif yasamini islerinde yansitmasini çok iyi biliyordu ve bu sayede bir çok kimsenin basaramayacaklari isleri kendisi basardi Allah'in rahmeti üzerine olsun. Memleketimizin ihtiyaci olan bugün Türkiye'de birçok vilayetinde olmayan sanayi sitesini bir abide gibi memleketimize kazandirdilar. Cenabi Allah’tan kendisine rahmet dilerim mekani cennet olsun. Onun zamaninda yani 18.3.1983 yilinda 238 is yeri ayrica sosyal tesisleriyle birlikte tamamlandi ve hak sahiplerine kura çekimi yapilarak teslim edildi.
Rahmetli M.Ülkü Bilgi den sonra hizmet bayragini teslim alan H.Ibrahim Seven kardesimizde üzerine düsen görevi, amatör bir ruh hali içinde severek tasimaya su anda devam ediyor. O muhtesem kardesimiz H.Ibrahim Seven in kadrosuyla birlikte sanayi sitesine ek olarak, ikinci kisima 300 is yeri kapasiteli insaata basladi ve hak sahiplerine teslim edildi ve buda yetmeyince 3'cü kisim ek insaat 90 is yeri olarak insaata devam ediyor. Bittigi zaman toplam 618 isyeri ve sosyal tesisleriyle birlikte güzel ilçemize kazandirilmis olacak.
Bu vesile ile tüm geçmis yönetim kurullarinda görev yapmis olan gerek su andaki' yönetim kurulunda görevli olanlara H.Ibrahim Seven' in sahsinda ölenlere Allah'tan rahmet kalanlara esenlikler ve islerinde basarilar dilerim.
Ayrica bende bir Nizip'li olarak hemserilerimin göstermis oldugu üstün gayret ve çabadan onlarin nami hesabina gurur duyuyorum.
Allah hepsinden razi olsun.
Mehmet Cankesen
Gönderen: admin
Yorumlayan: f.deliaslan tarih 22.01.2006
Öncelikle ben de bu büyük tesise(Sanayii sitesi) emegi geçen büyüklerimizden aramizda olmayanlara Allah(c.c)'den rahmet ve hayatta olanlara ise esenlikler diliyorum. Bizler görev nedeni ile ilçemizin disinda oldugumuzdan dolayi bazen arkadaslarla aramizda yapmis oldugumuz sohbetlerde Gaziantep'imizin dev sanayisi ve sehirlesmesinden bahsedilince gögsümüz kabariyor, ve Gaziantepli olmanin verdigi hazzi yasiyoruz. Ayni sey; güzel ilçemiz Nizip içinde geçerli. ilçemizi neden sanayii merkezi, zeytinyagi merkezi, fistik merkezi ve bir zeugma saheseri olan truzim bölgesi yapmiyoruz. Emegi geçen ve geçecek olan tüm hemserilerimize simdiden sevgi ve saygilarimi sunuyorum. Esenlikler diliyorum.
Birecik Baraj Gölü
Henüz 10 yaslarinda iken ilçemizde Seçimlerden etkilenip kendi aramizda aday seçerdik. Benim vaatlerim den birisi de ilçemize deniz getirmekti. Çocuk akli ile kurdugumuz bu hayal, simdilerde baraj gölleri ile gerçege dönüsmüs durumda. Hancagiz Baraji, Karkamis baraji ve Birecik Baraji...
Bunlardan özellikle Birecik Baraji, 43 köyü, 1 ilçeyi, Zeugma antik kentini ve on binlerce ekilebilen araziyi sular altinda birakmasi ile taninmistir. Bölgede büyük çapta göç yasanmis ve dogal denge degismistir. Yüksek fiyatlarla arazileri istimlak edilen halk bu paralarin bir kismini sehirde ev almaya, kalanini da bankaya repoya yatirmistir. Bölge sosyo ekonomik olarak degisime ugramis ve halk bu konuda egitilmemistir. Su an 30,000 insanin etkilendigi Birecik Baraj Gölü etrafinda, hiçbir sosyal yapilasmaya, kültürel faaliyete, hatta sandal gezisine dahi izin verilmemektedir. Çünkü "içme suyu baraj gölü" statüsündedir.
Peki neler yapilmali?
-Birecik baraj Gölü derhal "içme suyu barajgölü" statüsünden çikarilmali.
-Göl etrafinda turizm sirketlerine tesvikler verilmeli ve dogunun tatil cenneti haline getirilmeli.
-Kültürel faaliyetlere agirlik verilmeli, Zeugma ile eszamanli tanitimi yapilmali
-Zeugma su alti turizmine de açilmali
-Göl etrafi agaç dikme, alanlarina göre ayrilip, ilçe ve ildeki dernek ve örgütlere tahsis edilip agaçlandirilmasi saglanmali.
-Su ve su ürünlerinin gölde üretimi için tesvikler verilmeli, alternatif geçim yollari açilmali, bilinçli balikçiliga izin verilmeli,
-Gölden yüksek yerlerde siteler yapilabilmesine olanak taninmasi için, simdiden yer tespitleri, elektrik ve su alt yapilarinin yapilmasi, gölü kirletmeyecek sekilde kanalizasyon alt yapisinin dösenmesi gerekmektedir. Bunu yaparken de kaçak yapilasma ve dogal güzelligin bozulmamasi için simdiden kontrol altina alinmasi gerekmektedir.
Bunun gibi daha neler neler sayilabilir, simdiden bu dogal güzellige sahip çikalim, bunu da son ana birakmayalim.
Devletler bazi kararlar alirken, su anki sosyo ekonomik yapiyi ve sonrasinda olusmasi gereken yapiyi göz önüne almak zorundalar. Suan burada degisime ugramis cografi bir yapi var ve bundan etkilenmis kültürler. Gelin bunlari el birligi ile birbirine adapte edelim ve sonraki kusaklara aktaralim M.AKIF AKPEK
Gönderen: adminYorumlayan: f.deliaslan tarih 02.02.2006
Birecik Barajinin Nizip'e ne faydasi oldu. 1) Ilçenin sosyo-ekonomik yapisi bozuldu, 2) Önceden ilçenin içmesuyu sikintisi vardi. Bu barajin içme suyu baraji statüsünde olmasina ragmen ilçede hala su kesintileri olmakta, 3) Emlak fiyatlari artmakta, 4) Önceden gariban vatandas fistik toplamaya gidiyordu, Ev ekonomilerine bir miktar katki sagliyordu, Garibanin elinden bu isi de aldilar. 5) Issizligi tetiklediler. Çünkü Antep fistigi Nizip için hayati önem tasiyordu. Fistik toplama isçiliginin yaninda fabrikasyon(Devlüp) isçiligide büyük darbe yedi, 6) Ilçe asiri göç aldi, Issizlikte en büyük faktör budur. 7) Hadi bu baraj yapildi. Birakalim da bahsedildigi gibi burasi doga harikasi olsun(Yapilirsa eger). Buralari da istimlak edip, Beton yiginina dönüstürmeyelim. Buradan da rant saglamaya çalismayalim. Tüm hemserilerime seygi ve saygilar.
Yorumlayan: stones tarih 02.02.2006
Yapmis oldugun güzel tespitlerin için kutlarim.Çalismalarinda basarilar dilerim.
ALLAH böyle insanları artırsın...
amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin amin (bir şeyi 41 kere söylersen olurmus (AMİN) http://img245.imageshack.us/my.php?image=fb052sr0.jpg[/IMG]][IMG]
başarılarının devamını diliyoruz sayın başhekimin.
Böyle azimkar ve millet sevdalısı yılmaz şahsiyetlere TÜRKİYE'mizin her yerinde ihtiyaç duyulmaktadır allah yar ve yardımcıları olsun başarılarının devamını dileriz
Dr.Hasan Çağıl beyfendiye selam olsun. Rabbim O 'nun gibilerinin sayısını çoğaltsınn inş.
aminnnnnnnnn
Başhekime dua edelim lütfen.
15 günden beri tedavi görüyor.
ALLAH ŞİFA VERSİN. ...hastalıkta bir imtihan!
Öyle Allah tüm hastalarımıza acil şifalar versin başka dertlere düşürmesiin
Mehmet Bey;
istanbulda yaşayan bir Nizipli olarak bu organizasyonlarda yer almaktan mutlu olacağımdır.
Sayın ve saygıdeğer büyüğümüz Mehmet Cankesen abimize yorumlarından dolayı öncelikle teşekkür ederim.
Nizipi ve Nizipliyi çok güzel anlatmış.
bizler bile bazen şehir dışına çıksak geri dönmek için can atıyoruz, çünkü havasındanmı suyundanmı bilimmez Nizipli memleketinden uzak duramıyor.
memleketimiz, insanıyla, havasıyla, iklimiyle, yemekleriyle, yaşantısıyla gerçekten vazgeçilmez.