Mayınlar 2014 yılından önce temizlenmek zorunda
Ottawa Sözleşmesine göre Karkamış sınırındaki mayınların 2014 yılından önce temizlenmesi ve imha edilmesi gerekiyor. Fakat bazı sorunlar var...
Kısaca Ottawa Sözleşmesi olarak da bilinen "Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme", 4 Aralık 1997 tarihinde Ottawa’da (Kanada) imzaya açıldı, 1 Mart 1999’da yürürlüğe girdi.
Türkiye Sözleşme’ye 2003 yılında taraf oldu. [u]Sözleşme Türkiye açısından 1 Mart 2004’de yürürlüğe girdi</u . Sözleşme, taraf devletlere, stoklarındaki mayınların dört yıl, döşenmiş mayınların da en geç on yıl içerisinde sökülerek imha edilmesi yükümlülüğünü getirmektedir. Buna göre Türkiye sınırlarında bulunan mayınları en geç 2014 yılına kadar temizleyip yok etmek zorunda. .
Mayınlı arazilerin büyük çoğunluğu ise 600 kilometrelik alanla Suriye sınırında yer almaktadır. Suriye sınırındaki mayınlı sahanın temizlenmesi için, 1975’te ve 1996’da iki defa Meclis araştırma komisyonları kuruldu ve her iki komisyonun düzenledikleri raporlarda bu sahaların mayınlardan temizlenerek tarıma açılması önerildi. .
Suriye sınırında tarıma açılacak arazi 50 yıldır ekilip biçilmediği için dünyanın en verimli arazilerinden sayılıyor. Bu nedenle söz konusu araziye uluslararası ilgi büyük. Ayrıca tarihi kalesi ve antik kent harabeleriylede buranın turizm açısından önemi büyüktür. .
Ancak temizleme işinde bazı sıkıntılar var. Bunlardan birincisi mayınlı bölgenin şifreli haritalarının kaybolduğu, bir diğerinin de zaman içerisinde toprak kaymaları sonucu mayınların yer değiştirmiş olabileceği yönündedir. Fakat iddiaları asılsız bulup bu iddiaların mayın temizleme işini yüksek ihalelere almak isteyenler tarafından uydurulmuş olduğunu söyleyenlerde yok değil. Ottawa sözleşmesince 2004 yılında yükümlülüğümüz başlamış olmasına rağmen henüz temizleme için somut bir adım atılmış değil. .
Temizleme işiniyapabilecek birkaç kurum ve ülke var.
Bunlardan birisi Genelkurmay Başkanlığı’nın Başbakanlık bünyesinde kurulmasını istediği Milli Mayın Temizleme Kurulu (MMTK).
Bir diğeri NATO organizasyonu bu işi maliyetine ve güvenli biçimde yapıyor. NAMSA (NATO Maintenance And Supply Agency) yıllardır mayın temizliyor. Şu anda da Türk askerinin de görev yaptığı Afganistan’da, Kâbil ve Kandahar havaalanlarında mayın temizleme işini sürdürüyor. NAMSA’nın giderleri, NATO ENF bütçesinden karşılanıyor. Bu da ilgili ülke açısından maliyeti çok düşürüyor. Emekli Tümgeneral Sarp, 10 yıl süreyle NAMSA’da görev yapmış ve bu konuda uzmanlaşmış. Sarp, Türkiye’nin NAMSA’dan neden yararlanmadığını soruyor. Keza, NAMSA’nın mayın temizleme işiyle ilgili olarak Türkiye’ye başvuru yaptığı, ancak doyurucu bir yanıt alamadığı da belirtiliyor.
Bunların yanında İsrail firmalarıda Dünyanın birçok yerinde mayın temizleme ihalelerine katılıyor. .
Sürenin gittikce kısaldığı şu günlerde henüz bir çalışma yapılmış değil. Yetkililerinde bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek için henüz açıklama yapmamaları mayın temizleme işini unuttularmı ? yoksa son günemi bırakacaklar düşüncesini akla getiriyor. .
.
.
Suriye sınırında mayın temizleme çalışması başladı
Suriye Sınırındaki Mayın Temizleme Çalışmalarına başlandı. Temizlenme İşine Mardin’den Başlandığını, Tüm Mayınların En Geç 7 Yıl İçerisinde Temizleneceğini Söyledi. http://images.google.com.tr/images?q=tbn:2RiTXKbZwm0t0M:http://www.Nizip.com/resimleme/karpuzatan/mehmet_sari.jpg[/IMG]
AK Parti Milletvekili Sarı, yaptığı açıklamada, 1950’li yıllarda Kilis, Şanlıurfa,Gaziantep, Mardin ve Hatay’ın da bulunduğu 840 kilometrelik Suriye sınırı boyunca döşenen mayınların kaldırılması çalışmalarına Mardin’den başlandığını belirtti. 840 kilometrelik sınırın, 226 bin kilometrekarelik bölümündeki mayınların temizlenmesi çalışmalarının 7 yıl içersinde bitirilmesinin planlandığını kaydeden Sarı, "Suriye sınırında tespitlere göre bir milyon 962 adet mayın bulunmaktadır. Sınırımıza döşenen mayınlar çok sayıda vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına yol açarken, çok sayıda insanın da sakat kalmasına sebep olmuştur" dedi. .
Sarı, hükümet olarak mayınların kaldırılması için mücadele verdiklerini ifade ederek, "Yapılan uluslararası anlaşma ile 7 yıl içerisinde Suriye sınırındaki tüm mayınlar kaldırılmış olacak. Biz mayınların kaldırılma işinin Gaziantep’ten başlanmasını arzuladık. Ama olmadı. Sonuç itibariyle mayınlar temizleniyor.1.5 Kıbrıs Adası büyüklüğündeki bir araziyi tarıma kazandırmak Türk ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Mayınların verdiği zararlardan dolayı eli kolu kopan binlerce insanın dramı filmlere dahi konu olmuştur. Yörede mayından ölen ve sakat kalanlar için türküler yakılmıştır" diye konuştu. .
Akçakale-Suriye Sınır Kapısındaki Mayınlar Temizlenmeye Başlandı.
İlk sevindirici Haber Şanlıurfa'dan geldi.Kısmen küçük bir alan olsa bile böyle çalışmaların tüm sınırda yapılmasını diliyorum.
"Şanlıurfa Valiligi tarafından organize edilen bir çalışma ile Suriye sınırı Akçakale sınır kapısı civarındaki mayınlar temizlenmeye başlandı.Akçakale Gümrük sahası ile Suriye Gümrük sahası arasında kalan ve iki yeni gümrük sahasını birbirine bağlayacak ve yol olarak kullanılacak olan 7 dönümlük mayın alan temizlenme işini Genel Kurmay Başkanlığının emri ile bir üsteğmen komutasındaki mayın temizleme bölügü yürütüyor.Mayın temizleme bölügünün Elazığ bölgesinden 1 Nisan 2007 tarihinde geldigi ve çalışmalara hemen başlandığı bildirildi.Mayın temizleme çalışma hakkında basına bilgi veren Şanlıurfa Valisi Yusuf YAVAŞÇAN,bu çalışma ile ilgili olarak Şanlıurfa Valiliği, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve de Maliye Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığını açıkladı.Çalışmaların ne kadar süreceginin belli olmadığını ancak günde 6-7 saat gibi titiz bir çalışma ile bu çalışmanın yapıldığını belirten YAVAŞÇAN ilçe halkını yapılan çalışmalara karşı uyardı.Akçakale Kaymakamlığı da şehir içinde sürekli yaptığı anonslarla halkı bilgilendirmeye çalışmakatadır.Bu çalışmanın sadece Akçakale-Suriye Gümrük kapısı ile sınırlı kalıp kalmayacağı ise açıklanmadı.Zira Mayın temizlenmesi ile ilgili birçok bölgemiz bu tip çalışmaların kendi bölgelerinde de yapılmasını arzu etmektedir."