Neden yetim ve kul hakkı?
Yazdırılabilir Görünüm
refarandumu, genel secim olarak gorenler bile var
sen ne kadirsin Allahim...
alparlan27;
Yaşın başın kaç bilmiyorum ama ülkücülük davasının çilesini çekmiş çilekeş insanlardan Ökkeş Şendiller bak ne diyor bir oku istersen .
Bu ülkede MHP den başka yerde bulunan ülkücüler de var onlar ne diyor bir etrafına bak.
Bu gün yine medyadan okuyoruz çoğu yerde MHP veya CHP veya diğer bilmem ne partilerinden olan kişiler referandum a destek veriyor ve sonuçta görecek herkes oy kullananların %60 ı evet diyecek gelin bu tarihi "12 Eylül ün " tekerrürü 12 EYLÜLDE darbecilere karşı Sivil Anayasa ya "EVET" diyelim bu çorba da sizin de tuzunuz bulunsun oran % 65 lere tırmansın. Başka ne denir? öncelikle ben bu yazıya cevap verim. yaşım başım refaranduma hayır diyebilecek kadar olgun. 12 eylül ile hesaplaşacağını söyleyen iktidar ise milleti kandırıyor. zaman aşımına ugrayan bir olay 12 eylül.
fsoyarık'a : beni bilmem ama sen kesin fişlendin...
Evet vatanımı milletimi sevdigim için 12 eylülde fişlendim ülkücü oldugum için fişlendim
Daha sonrada dindar olup namaz kıldıgım için batı çalışma grubunca fişlendim
Tarışmak için sormadım hemşerim SİZ BİR FİŞLENMENİN ACISINI YAŞAYINDA görün
Şimdi bu anayasa fişeme yapılmamasını anayasal olarak yasakladı ben size bunu göstermek istedim
ALLAH KİMSEYİ FİŞLEMESİN HELE 12 EYLÜLDE BİR FİŞLENSEYDİNİZ BÖYLE anayasayı okumadan memleket gerçegini görmeden konuşmayacagınızı umardım
Selamlar
Sen zaman asimi oldugu icin mi hayir diyorsunAlıntı:
alparslan27[COLOR=red Nickli Üyeden Alıntı
zaman asimi olmasi seni rahatsiz ediyor mu.?
gecmis zamanlarda da bu milleti nelerle kandirlilar degil mi
her ikdidar gelen 12 eylulu de gozden gecirecekti
yapamadilar, basaramadilar, yapmamakla, binbir turlu bahane uydurdur simdiki gibi halede hayir icin uyduruyorlar artikk yuttura bilirlerse o eskidendi ozamanlar siyah beyaz televizyonlar vardi
ve simdi akp yapiyor diye basariyi kiskaniyorlar
sunu unutma ki burda kazanan turkiye olacak
ne akp'si nede engel olmakla meskul olanlar
ne demiss HERSEEEYY TURKIYEE ICINNN.....
Fişleme tarih olacak ve yapan suçlu olacak.
İstanbul milli eğitim müdürü g"öreve ilk geldiğimde binlerce öğretmenin fişlendiği dosyaları gördüm ve hiç üşenmeden sobanın karşısına oturup elimle hepsini yaktım" diyor.
Binlerce öğretmeni niye fişlersin arkadaş bu adamlar vatan millet düşmanı ise at görevden ver cezayı yatsın hapiste. Fişlemek de nedir?
Ama fişleme ihtiyacı duyanlar fişlemenin kaldırılmasını ister mi?
İşin garip tarfı şu 1980 den beri fişlendim en acayibide bursada oldu Kaymakam ve garnizon komutanı Batı çalışma grubuna çalışıyor bizden bir doktor ilede o kaymakam çok samimi işin garip tarafı dosyaları düzenleyen polisde benim arkadaşım devlet hastanesinde anlı secdeye deyen idareci ve hekimleri fişleyip merkezi gölcükte olan şu an suyun altında kalan birime gönderiyorlar suçumuz ne namaz kılmak yıl 1998-99
Kaymakam hekim arkadaşımı çagırmış seninle diger hekim arkadaşını yumuşattım demiş şimdi benim canımı sıkan hadise şu eger biz vatamıza bayragımıza insanımıza Zerre miskal zarar vereceksek bırakın fişlenmeyi bizdi işten atsalar Devletime gık dersem namerdim beni inciten şu Hırsız fişlenmiyor hırsıza zemin hazırlayan fişenmiyor devleti 3. şahıslara çeken fişlenmiyor biz hangi akla hürmeten veya izafeten fişleniyoruz anlamadım
Keşke bizim kadar onlarda vatanlarını sevseler.Selamlar
Teşekkürler mustibalcı kardeşim malesef bu Anayas oylamasını pari meselesine ikdidar muhalefet kavgasına dönüştürdüler buradan bütün siyasi parti Liderlerini KINIYORUM çok yazık birileri saldırıyor malesef iktidarda onlara çanak tutup tartışıp devam ediyor
Bir gün bir Muazzaf Subaya şöyle bir soru sordum yanımızdada subayın ve benim ortak bir doktor olan arkadaşımız var.Ben subaya şöyle dedim Komutanım doktor bey benim ne kadar vatanımı sevdigimi askeriyeyi sevdigimi bilir siz bilemessiniz dedim.
Doktor arkadaş dogrudur dedi.
Komutanım affınıza sıgınarak bir hususu dile getirecegim müsadenizle dedim. Buyrun Lütfen dediler ve söz başladım .
-Dedim bu rejimin teminatı kim ?
-Dedi biziz. Peki o zaman dedim.
-Siz askeriye olarak Kominizme,sosyalizme,kapitalizme,nasyonal sosyalizme ve bütün izimlere karşısınız ve buna mukabil Şeriatçılıga, dindarlıga dahası turancılıga ve ülkücülügede karşısınız dedim.
Dedi dogrudur.
Peki o zman komutanım bu ülkenin kırmızı kitapla siyasetine ve dış politika ile iç politikaya siz yön verirken nasıl bir DEVLET siztemi istiyorsunuz nasıl bir MİLLİ EGİTİM istiyorsunuz da mevcut siyasi iktidar o politikaya göre EGİTİM ÖGRETİM yaparak bu ülkeye sevdalı vatanperver insanını seven insan yetişsin dedim.
Şöyle eliyle ensesini sonrada çenesini tutarak düşündü düşündü ve
-BEY EFENDİ ÇOK ÇOK HAKLISINIZ VERECEK BİR CEVAP BULAMIYORUM MALESEF DEDİKLERİNİZ ÇOK DOGRU İNSAN YETİŞTİREMEDİGİMİZ İÇİN BİZ BU HALDEYİZ ÇOK HAKLISINIZ DEDİ.
Selamlar
Referandumun başka bir boyutu;
Bdp'nin Kürt kökenli vatandaşları sahiplenme ve sözümden çıkmaz havalarının sorgulanacağı bir oylama sürecine girmiş bulunuyoruz. Bölgemizde Bdp'yi takmayan kürt kökenli kardeşlerimiz, şimdi doğuda da bir başkaldırı ve özgürlük mücadelesine girmiş görünüyorlar.
hani derler ya Allah'ın da bir hesabı var. Bdp kendi kazdığı kuyuya düştü. Bdp bölge halkını sindirerek sandığa gitmelerini engelleyecek ve her gitmeyeni kendi hanesine yazacaktı. köylerde böyle olması muhtemel görünüyorsa da Diyarbakır'da özgürlük ve demokrasi için, akıtılan kanın durması için, haklı ve takdir edilesi bir başkaldırı söz konusu.
Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri birer birer Evet yönünde oy kullanacaklarını belirtmekteler. Diyarbakır'da bile evet çıkacağını anlayan Bdp, hergün açıklama üzerine açıklama yaparak, hükümete "birşeyler söylede bizde Evet diyelim" mesajları göndermekteler.
Bence Referandumun başka bir boyutu ortaya çıkmış ve Kürt kökenli vatandaşların PKK ve Bdp ye başkaldırı mücadelesine de dönüşmüştür.
Türkiye nin ayaklarındaki prangalardan kurtulması , bir daha darbelerin yaşanmaması , daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için tabiki EVET...
burdan birsey anlamadım yetim falan tuyden bahsetmiş bir bu kalmıştı inşallah hayır oyu verene cennetten tapuda dagıtırsınız. kardeşim oyumuz EVET. MHP.PKK.CHP üçlü koalisyonu için evet anayasa degişikligi ile bir çok sey bitecek en başta terör örgütü pkk bu biterse zaten digerleri kendılıgınden biter.
iyide pkk nın bitmesini isteyen kim.pkk biterse nerden beslenecekler.
yine aynı senaryo yine aynı film ..... akp nin kendini kurtarma çalışmaları...kırmızı kitabın içinede koymuşlar uyuyan milletimin hemen ooooo süpermiş diyeceği bir iki madde olmuş işte akpyasa..
Nasil yine ayni senaryo daha oncede mi cikmisti refarandum yoksa biz mi takip edemedik..?
sonucu ne olmustu ve hangi parti iktidardi..?
ben yurtdisinda uyumuyorsam turkiyedekiler nasil uyuyor anlamiyorum
yoksa biz millet olarak hep uyutulmusmuyuz..?
Bizleri uyandiran kim
hale uyuyan varmi acabaa...?
sonuna kadar hayııırr....
ve
ben dahi hiç kimse neye ne için oy atacağını bilmiyor..
sadece bize açıklananlar
muhalefet tarafındançok kötü bir durum olduğu,
akp tarafından ise ülke çıkarları doğrultusunda olduğuydu..
ve
biz bilmediğimiz hiç bir şeye evet demeyiz ve dedirtmeyiz..
ve şimdi akp destekçilerine soruyorum!!
ülkemizin en güçlü sanayileri olan demirçelik, ereğli satılırken,
türk telekom bu ülkenin malıyken gidip yabancı uyruklu kişilere
satılması vatanın ve milletin çıkarları içinmiydi...
bunlar sadece bir kaçı..
demem o ki bunları yapan insanlara güvenmek bi hayli zor..
o yüzden biz bu referandumu hayır diyerek bitireceğiz..
"ANTALYA DEVRİM"
Yazıcıoğlu 12 Eylül'de Yaşadıklarını AnlattI
Mamak Cezaevi'nde 7.5 yıl yatan Muhsin Yazıcıoğlu: 20 gün gözlerimizi bantladılar Vücudumuza cereyan verdiler
12 EYLÜL 1980 ihtilalinin üzerinden tam 26 yıl geçti. Postal seslerinin, tankların palet seslerine karıştığı o gün, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Ordunun idareye el koyduğu 12 Eylül darbesiyle siyasi partiler, dernekler ve vakıfların kapılarına kilit vuruldu. Çok sayıda insan tutuklandı ve ağır cezalara çarptırıldı.
12 Eylül müdahalesinin ardından tutuklanarak idam talebiyle yargılanan isimlerden biri de bugünün Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'ydu... 'MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası' nedeniyle tutuklanan Yazıcıoğlu, Mamak Cezaevi'nde ağır işkencelere uğradı. Beş buçuk yılı hücrede olmak üzere tam 7.5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. 'İdam' talebiyle yargılanan Yazıcıoğlu, iddialar ispatlanamayınca serbest bırakıldı. Yazıcıoğlu, yakalandığı günü, cezaevinde yaşadıklarını ve darbenin üzerinden bunca yıl geçtikten sonra hissettiklerini Tercüman'a anlattı...
Önce anlattı, sonra yaşadı
Darbenin olduğu gün Sivas'taymış Yazıcıoğlu. Ankara'ya gelmeden önce ailesinin yanına gitmiş ve olacakları da sanki gördüğü bir filmi anlatır gibi anlatmış. Tek söylemediği, Mamak Cezaevi'nde karşılaşacağı işkenceler olmuş. O günleri şöyle anlatıyor:
'İhtilalin yapıldığı 12 Eylül 1980 sabahına karşı ben Sivas'ta, bir bürokrat arkadaşımızın evinde misafirdim. Gece bir tanıdığımız telefonla uyandırdı ve 'Radyolar marş çalıyor' dedi. İhtilal olduğunu anlamıştık. Sokağa çıkma yasağı vardı ama ben gerekli tedbirleri alarak Sivas'a 45 dakika mesafedeki Şarkışla'nın Elmalı Köyü'ne gittim. Annem ve babama, ihtilal olduğunu ama merak etmemelerini söyledim. 'Radyodan benimle ilgili 'Teslim ol' çağrısı yapılacak, bir gün de yakalandığım söylenecek. Savcılar idam talebiyle cezalandırılmamı isteyecekler. Tabii bunun mahkeme safahatı var; o zaman zaten beraat edeceğim. Bunlar söylense de beni merak etmeyin' diyerek onlara teselli verdim.'
Bu konuşmaların ardından Yazıcıoğlu'nun istikameti, gerginliğin başkenti Ankara olmuş. Yaşanan gelişmelerden dolayı ihtilalin sürpriz olmadığını söyleyen Yazıcıoğlu, yakalandığı günü de şöyle anlatıyor:
'Aralık ayının sonlarıydı. Rahmetli Türkeş, o dönemde çok haber gönderdi bana; 'Mutlaka yurt dışına çıksın' diye; ama ben ayrılmadım. Sayın Türkeş'in dışarı çıkmamı istemesinin nedeni, çok ağır işkencelere ve kötü muameleye maruz kalmamamdı. Ben, dışarı çıkmam halinde içerideki birçok arkadaşımın mağdur olacağını, son kişi kalana kadar bunun uygun olmayacağını söyledim.
'Kapıyı kırarak içeri girdiler'
Nİhayet, Kızılay'da kaldığım bir büroda gözaltına alındım. Dubleks bir apartman dairesiydi. İki kapısı vardı. Gözaltına almak için kapının zilini çaldıklarında ben, 'Hazırlanıyorum' diye seslendim. İki kapıyı birden omuzlayarak patlattılar ve içeri girdiler. Gözaltına alır almaz, önce bir tekme atıp hakaret ettiler, sonra da gözümü bağlayıp meçhul bir yere götürdüler.'
Görevlilerin üslubundan, bir nizamiyeden geçtiklerini anlamış Yazıcıoğlu. Götürüldüğü yer Mamak Cezaevi'nin C Bloğu'ydu. Burası, suç işleyen askeri personelin disiplin merkeziydi. 'Orası, düzenlenerek ülkücülere işkence merkezine dönüştürüldü' diyen Yazıcıoğlu, ilk günler yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor: 'İşkence merkezine dönüştürülen yerde arkadaşlarımızla gözlerimiz bağlı olarak 20 gün kadar kaldım. İhtilalden sonra, sağcıları Mamak C-5 Blok'ta, solcuları Emniyet'te sorguladılar. Sağcılara solcu polis, solculara sağcı polis görevlendirmek suretiyle bu insanların yaşadıkları acılar derinleştirildi. C-5'teki sorgulama sırasında gözlerimiz bağlıydı. Çırılçıplak soyundurularak dilimizden, dişimizden, tenasül uzvumuzdan, ayak ve el parmaklarımızdan cereyan veriliyordu. Omuzlarımıza bağlanmış kalaslarla yukarıya çekip, boşluktayken sorgulama yapıyorlardı. En adi işkencelere maruz bırakıldık. İlk günler yemek ve su da vermiyorlardı. Daha sonra bir parça kuru ekmek, bir de ağzımızı ıslatacak kadar su verildi. Ardından da normal karavana yemeğe dönüldü. Yemek sırasında sağına soluna dönmemek, sadece tabağına ve kaşığına bakmak kaydıyla gözlerimiz yarım açılıyordu. Yemeklerden sonra da hemen kapatılıyordu.'
Tırnağımı kaybettim
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu arkadaşımız Şenol Gezer'e, 'Bir dönemin haksız uygulamalarına maruz kaldım ve kaldık. Anlattıklarım bir kişiden ziyade, Ülkesine ve milletine bedel ödemiş bir gençliğin duygusudur. İşkence tezgahlarında maddi ve manevi kayıplar verdim. Maddi tarafı işkence izini halen taşıyor olmamdır. Sopalı işkencede sağ ayağımın ikinci parmağı zarar gördü. Kırılan tırnağım bir daha çıkmadı. Çorabımı her çıkardığımda o günler aklıma geliyor. Manevi tarafta ise terbiyesi ve hayası hiçe sayılmış, hakaretlerle ezilmiş bir Muhsin Yazıcıoğlu var. Şenol GEZER
( KESİNTİSİZ DEMOKRASİ İSTEYENLER HAK ARAYANLAR 72 SAATİN HESABINI VERMEDİLER BUNUN HESABINI NASIL VERECEKLER DÜSÜNDÜRÜYO BENİ)
Ben şahsen olaya şöyle bakıyorum
Elimizde mevcut ihtiyaca cevap veremeyen bir 12 Eylül anayasası var
Birde her türlü muhalefete ragmen meclisten geçen bir yeniden yapılanan az da olsa çagın ihtiyacına cevap verebilen bir anayasa var
Şimdi hangisine oy verecegiz ve hangi gerekçe ile Evet veya Hayır diyecegiz bu maddeleri önce bir okuyup sonra ne faydası var insanımıza ve devletimize ona göre saflarımızı belirleyelim
Bu oylamayı bir seçim kampanyasına ve parti oylamssına çevirenlere en güzel cevabı verelim
Selamlar
Yurddisi yasagi neden kaldiriliyor acaba:!!!!! Suclulara, vergikacakcilarina IMTIYAZ mi dertleri????
Bu nasil Anayasa degisikliligi?
Anayasya bakıp yorum yapılmaz ana hükümler çıkatrılır
Anayasa temel alınarak bu gibi hususlarla alakalı Kanun ve kanunla da ilgili yönetmelik çıkartılır daha sonra bu hususlarla alkalı genelge tammim yönerge tüzük gibi kurallarla uygulama birligi saglanır
Selamlar
Tehlikeyi görür iseniz mücadele ederseniz, ya görmez iseniz?
Ne bildiğimiz elbette önemlidir ama bildiklerimiz karşımızdakinin ne anladığıyla sınırlıdır, yani “anlaşıldığımız kadar bileniz” demektir.
Günümüz sorunu da budur; AKP’ye “Evet” diyenler ya da diyecek olanlar henüz tehlikenin farkında değil.
Onların bir suçu yok, çıkarları peşinde koşanları saymayın, Türkiye’de öğretim ve eğitim ortalaması ilkokul 3.4, Doğu’da bu oran daha da ürkütücü.
Bir şeyler yapmamız lazım, sesimizi insanlarımıza duyurmamız lazım, daha çok çaba göstermemiz lazım. Ulaşabildiklerimiz bizi anlıyor, tehlikeyi görüyor ama ya ulaşamadıklarımız?
Tehlike büyük…
İstanbul soruşturması eliyle resmen istihbarat yaptılar ve ülkemizin Atatürk Cumhuriyeti’ne sahip çıkma azim ve kararlılığında olan aydın insanlarını takibe aldılar.
Soruşturmaya kenardan ya da köşeden takılan ADD gibi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi, bu derneklere destek veren iş adamları gibi herkesi takibe aldılar; iş hayatları, özel hayatları, mali kaynakları, bilgisayarları, banka hesapları, aklınıza gelebilen her şeyi izlemeye aldılar ve izliyorlar. Bu işin resmi kısmı, bir de resmi olmayanları var…
Kişisel kanaatimdir bu, bizim gibi düşünen tüm insanlarımızı izliyorlar, telefonlarını dinliyorlar, bilgisayarlarına girip araştırıyorlar, banka kayıtları, iş ilişkileri, özel ilişkileri, bir insanoğlu ile ilgili kişisel ve toplumsal yaşamının her parçasını izliyorlar.
Kurumları izliyorlar, TSK gibi, Yargıtay gibi, Danıştay ve Sayıştay gibi, hakim ve savcılar gibi, jandarma ve polis gibi, telefonlarını dinliyorlar, bilgisayarlarını izliyorlar, adım adım takip ediyorlar…
Bir devlet ve bir millet hakkındaki istihbaratı yapma gücü ne polis de var, ne asker de ne de MİT de, peki kim bunlar?
ABD-İngiltere ve İsrail yani CIA, MOSSAD ve MI 5, yani yabancı ülke istihbarat ajanları. Ama bunların gücü de sınırlı, nasıl erişecekler devlete ve millete?
İşte burada AKP siyaseti devreye giriyor ve devletin ve milletin kapılarını yabancı istihbarat örgütlerine açıyor, benim inancım budur. Devlet arşivleri yabancı ajanlara açık, bu demektir ki milletimizin tarihini didik didik edip inceliyorlar. Ne için?
Devlet kaynakları yabancı istihbarat örgütlerine açık, bu demektir ki TELECOM gibi teknik şirketlerin alt yapısını kullanıp bizi izliyorlar, korku değil bu yaşadığımız gerçek!
Sekiz yılda yapacaklarını yaptılar; insanlarımızın düşünce sistemine göre analizini yaptılar, gruplandırdılar, iş sahalarına göre ayırdılar, mali durumlarına göre sınıflandırdılar ve AKP siyasetine karşı çıkması olası potansiyel güç durumlarına göre etkisiz hale getirme çalışmalarına başladılar, İstanbul soruşturması bir örnek, ardında maliye var, gümrük var, vergi var, ihaleler var, satışlar var…
Sonuç; İnsanlar bir araya gelemez oldu, telefonla konuşamaz oldu, iktidar karşıtı tavır alamaz oldu, sivil toplum çatısı altında çalışma yapamaz oldu, bu çalışmalara destek veremez oldu, bu bizleriz, bizim gibi düşünenlerin hali bu.
Öte yandan iktidarı destekleyenler ise parasal güç oldu, siyasi güç oldu, makam ve mevki sahibi oldu, sadece kendileri değil yedi sülaleleriyle birlikte.
Bakınız Erdoğan’ın oğullarına, bir milyon liraya yani 750 bin dolara yalı almış ve fakir Erdoğan da bu yalıyı oğlundan kiralamış, tıpkı oğluna spor sahasında düğün yapıp, bu fakir halktan üç çuval altın toplayıp, kuyumcuya satıp, karşılığında 250 bin lira alıp, sonra da oğlundan bu parayı borç alıp iş yapması gibi, sürekli alıyorlar ve satıyorlar ve de kazanıyorlar.
Peki bu iş nereye kadar gider?
Referanduma kadar gider…
Bakınız HSYK’na, yine atama yapamaz oldular, AKP siyasetinin karşı çıktığı hakim ve savcı ataması yapamıyorlar. 12 Eylül referandumunda evet çıkarsa, yeni düzenlerinde artık AKP atayacak savcıları, hakimleri.
Bu gidişatın sonu uçurumdur, geri dönüşü çok ağır bedellere yol açacaktır, gerçeği görmezden AKP’li olsanız da gelemezsiniz.
Bizim zamanımızda bir şey olmaz demeyin, olan çocuklarımıza olacak, AKP’li de olsanız çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atamazsınız.
Bakmayın siz PKK karşıtlığı laflarına, bunlar bir tuzak. AKP-PKK ittifakı çok yakında medya günlüğüne düşer, merak etmeyin, aynı yolun yolcusu bunlar. PKK’nın partisi seçimleri boykot edecekmiş, yalan bunlar, göreceksiniz DOĞU’da %90’lar düzeyinde evet çıkacak, kalan hayır oyları da biliniz ki cehaletten çıkacak.
Ya Alperenlere ne demeli? Ya milli görüşe ne demeli? Tehlikeyi görmüyor mu onlar da evet diyeceklermiş AKP siyasetine!
AKP siyasetine evet demek, Kıbrıs’ı Rumlara, Kerkük’ü Barzani’ye vermek demektir.
AKP siyasetine evet demek, Afganistan’a savaş için gitmek demektir.
AKP siyasetine evet demek, Azerbaycan’ı yok saymaktır.
AKP siyasetine evet demek, ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemek, PKK’yı Doğu’da devlet içinde devlet yapmak demektir, bu mu milliyetçilik, bu mu milli görüş!
AKP’YE EVET DİYECEK OLAN KARDEŞLERİMİZE SESLENİYORUM.
Biz bu ülkenin sahibiyiz, AKP de bizim, CHP de bizim, MHP de bizim. Bu partilere oy veren insanlarımız bizim kardeşlerimizdir.
Burada anlatmak istediğimiz şudur; “AKP parti olarak bizim ancak izlediği siyaset olarak bizim değildir”. Bu siyaset bizim destekleyeceğimiz siyaset olamaz, çünkü bize hizmet etmiyor. ABD’ye ediyor, AB’ye ediyor, İsrail’e ediyor ama bize hizmet etmiyor. “Bize hizmet etmeyen bir siyaset bizim olamaz”.
Bugün söz konusu olan bir siyasi parti değildir, bize yabancı bir siyasetin bizim oylarımızı kullanarak vatanın birliği ve bütünlüğünü tehlikeye düşürmesidir, yani söz konusu olan vatanımızdır.
12 Eylül’de yapılacak referanduma siyasi partilerimiz için gitmeyeceğiz, vatanımız için gideceğiz ve bu siyasete DUR diyeceğiz, bu gidişata HAYIR diyeceğiz.
AKP siyasetini destekleyenler bir kez daha düşününüz, çocuklarınıza nasıl bir ülke bırakacağınızı bir kez daha düşününüz, çünkü bu yolun sonu uçurumdur ve bu uçuruma düşüp düşmemek elinizdedir, ama bu uçuruma biz değil çocuklarımızın düşeceğini unutmayınız…
EMEKLİ ALBAY
ERDAL SARIZEYBEK
Kesinlikle HAYIR
8 senedir bu ucurum daha görünmedi gitti.ne uzaktaki bir ucurummus..ne kadar uazgi görüyor bu yazarlar ...artik gülüyorum bu tip haberlere..gülüyorum bu captan düsmüs ordu mensuplarinin kamuoyunda kalmak icin böyle haberler üretmelerine
SIZIN YAZAR DEDIGINIZ INSAN ;
1976 yılında Kara harp Okulu'dan jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu.
1978-1996 yılları arasında jandarma teşkilatının sınır, eğitim ve iç güvenlik birliklerinde komutanlık yaptı.
1990 yılında Fransız Jandarma Subay Okulunda İç Güvenlik stajını takiben 92-94 yılında Şemdinli Hudut Tabur Komutanlığı görevinde bulundu.
1996-98 yılında Paris Askeri Ataşe Yardımcılığına atanan SARIZEYBEK, 2002 yılında Türkiye'de Adli Kolluk konusunda, yüksek lisans yaptı.
1998-2003 arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa'da İl Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. Terörle mücadeledeki başarısından dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası ile taltif edildi.
Sarızeybek, 2005 yılında Ankara atandığı Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken albay rütbesinde, kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
o zaman madem bu kadar ordu basarilari varsa siyasette ne isi var ..onun isimi siyaset yapmak siyasi yazilar yazmak..böyle yapmaktansa herkes isinde olsun ucak üretsinler tank üretsinler vs vs vs
Evet ordu basarıları var ama bunun yanında o basarıların ustunu tekmeyle ıten ızın vermeyen buyuk dıye anılan ınsanlarda var
dkkat edersınız kı emeklıye ayrılan bı ınsan gıdıp suan gorevını yapamaz
tartısılan partı degılde bu vatan oldugu ıcın bu vatan ıcın emek veren cabalayan ınsanların daha cok soz hakkı var . . .
herkesin hakki benim kadardir .bir oyluk herkesin hakki var...kamuoyunu yönlendirmek görevi düsmez ordu mensuplarina ...yani bu demek oluyorki ordu siyasetin icinde olsun ne münasebet ne münasebet...ihtilal yapsalar bu kadar söz hakki olmaz öyle emekli albaylarin ..oh ne ala ihtilal yapmadan disardan milleti yönlendir siyasetin icinde ol...bu düzen degiscek artik...
Duzen degısecek hangı duzenden bahsedıyorsunuz
ŞEHİDE HAKARETTEN MAHKUM OLAN BİR BAŞBAKAN'I TANIMIYORUZ BİZ!
Bu tür yazıları okuyunca aklıma şöyle bir hikaye gelir.
Talebenin biri hocasın,
Tamamen yanlış bilgilerle dolu olarak "Hocam Hz.Musayı kuyuya atmışlar, babası harun ağlamaktan gözleri kör olmuş, sonra Musa Mısıra kadı olmuş vs.vs."
burda bir hata var ama nerde var hocam ! düzeltirmisin?
Hoca demiş oğlum anlattıklarını doğru tarafı yok ki?
Erdal Beyefendiyi ibretle takip ederdim.İzlerken Allah Allah!!! derdik.
Akıcı ve güzel bir uslubu var.
Konuşmalarına bir iki çatışma hikayesi de sığdırdı mı "uleyn varsa da bu adam yoksa da bu adam" derdik!!!
Taaa ki siyaset meydanında Sedat Laçiner'e madara olana kadar.
Bu adamki tamamen hamaset.
Evet vatanını seviyor ve sadece kendisinin ve kendi gibi düşünenlerin vatanını sevdiğini zannediyor.
Mesele bu!
hangi düzenmi ; hani bu göbegini kasirken icki masalarinda ülkenin sorunlarina cözüm arayanlarin ,papyonla yüksek topuklarla halktan cok ayri bir yasam tarzinda yasarken halk icin güya ! cözüm üretenlerin düzeni vs vs vs
sehide hakaret eden basbakan,iste onu öyle mahkum edende bu düzen ...
sehide hepimizin saygisi var
ama böyle referandumda secimlerde falan sehidi kullananlar kandan medet umanlar kandan rant arayanlar hakaret edenden daha tehlikelidir bende öylelerini tanimiyorum
Peri kızı, sen baya coşmuşsun be evlat.
Sehıtlerımızı kullanmak degıl burdakı amac sız nasl dıyrsunuz kı ıckı masaları vs degısık yasam tarzları bunlar bı partıyı yada onun arkasından gelen bır kısı temsıl edıyorsa bende sızın arkasından gıttıgınız ınsan ıcın burda ne hatalar yaptıgını mılletı ne sefaletlere gafletlere dusurdugunu nasıl bı yanlıs yola saplandıgımızı nasıl bu vatanın ıkıye bolunmesıyle ugrasıyorsa bu ınsanlar benımde onların yaptıklarıyla soyledıklerıne soz soylemeye hakkım var. bugun bunu dıyen yapan adam kı pkk ıle ıs bırlıgı ıcınde bunu ben degıl butun dunya soylyr ve ınsanlar artık neyın dogru neyın yanlıs oldugunun farkında... pkk ya ılk once meydan verıp sonra gerı adım atarak olan olayların akan kanların sehıtlerın herkes farkında sımdı bunu sızın evet dedıgınız ınsan yapmadıgımı yaptı bu ınsan sızden evet ısteyıp yıne bunları ıcımıze sokmıcakmı sokucak pısmanlık yasasınında da gorun kı ocalan da cıkıcak...
Kardeş bütün dünyanın bildiği ama bizim bilmediğimiz şu pkk ile işbirliğini somut olarak açıklayında Recep Tayyip Erdoğan tarihe gömülsün dimi?
Hep mesnedsiz iftira hep saldırı millet bıktı bu siyasetten.
Bizde bıktık bu sitede yazılanlardan.
Size karşı bir şey söyleyen yok ama siz karşınızdakileri sanki vatan satanın saffında görmeye ne hakkınız var?
iste olaya yüzeysel bakmanin neticesi
pkk olayini yaratan bu düzen
pkk ne zaman kurulkdu ne zaman eylemlere basladi ?
12 eylül den sonra olmadimi tüm bu olanlar
pkk nin temelleri diyarbakir cezaevinde atilmadimi ordaki insanlar iskence görürken
birbirilerine afedersiniz diskilarini yedirmedilermi
bunu ben iddia etmiyorum bizzat yasayanlar ve yapanlarin itirafi bunlar
keske olmasaydi belgeseline bi göz atin isterseniz hem sagcisi hem solcusu toptan kiyima ugramadimi bu ülkede '?
sagcisi solcusu ayni iskencelerden gecmedimi ?
simdi pkkyla isbirligine girmis gösteriliyor hükümet yada devlet
öncelikle sunu kabul etmek zorundayiz akan kan duracaksa barisi savastiginla saglarsin
kimle savasiyorsan onla barisirsin
ha bu demek deigldir teröre boyun egmek
bende istemem tabiki ü+lkemin teröre boyun egmesine
ama egerki bu terörden bir kisim rantcilar faydalaniyorsa o rant gelirini kesmek icin tabiki baska yollar ararim
silahla olmuyorsa bu is diplomasiyle olur vs vs vs
ama asla ve asla bu ülke bölünmez kimsenin bundan en ufak bir kuskusu dahi olmasin
bu ülke ki islam bayraginin son dalgalandigi ülkedir egerki bu ülke bölünsün dünya biter dünya
ve sunu unutmayalim orda ölen insanlarda bi esas taraftan bakinca kandirilmis gencler oldugunu hepimiz biliyoruz
neden kendi cözümümüzü kendimiz degilde baska bir agababanin cözmesini beklemeliyizki
biz büyük bir ülkeyiz büyük ülke olmanin bazi bedelleri vardir
aynen amerika nasil büyük bir ülke ve orda siyahi bir baskan var
siyahi beyaz olayina
türk kürt olayi gibi bakacaksin
kürt türk olayi gibi görebilrisin olayi
artik bu kan dursun kimse baskalarinin kaniyla zengin olmasin
Biz 12 Eylül'de 2 Hayır birden diyoruz.
AKP anayasa değişikliği ile kendi tekelci iktidarını kurmak; piyasayı ve cemaatleri sınırlandırılamaz ve yargılanamaz kılmayı amaçlıyor. 12 Eylül faşist anayasası bu değişikle yenileniyor ve kuvvetlendiriliyor. 12 Eylül'ün ve onun ürünlerinden birisi olan AKP'nin anayasası ile hesaplaşmak için referandumda 2 Hayır birden diyeceğiz. 12 Eylül Anayasasına da AKP'nin anayasasına da HAYIR. Demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa istiyoruz. Bunu ancak mücadele edenlerin, kendi elleriyle yazacağını biliyoruz.
HEPINIZIN DUSUNCELERINE SAYGIM VAR AMA ARTIK GERCEKLERI GORME ZAMANI BIRAZ INSANLAR ACSINLAR GOZLERINI BIRILERININ DUSUNCELERINE BAGLI YASAMASINLAR ... SOYLICEKLERIM BU KADAR YORUMLARINIZ ICIN TSKLER
demirci mindik kardes sana su azim mübarek ramazan günü bir soru sormak istiyorum
ama dsogru cevaplayacagina inancim tam
sen bu degisecek anayasa maddelerini tek tek okudunmu ?
bana sorucak olursan evet okudum
sadece 53.maddenin isci ve memurlarin grev lokavt olaylarinin bitmesi olayi canimi SIKTI
VE HAKEM komitesi karar vericek toplu sözlesmelerde ve hakem komitesinin verdigi karar baglayici olcak bu da canimi SIKTI iste