ŞU ağzımızdakini kırakda
Yazdırılabilir Görünüm
ŞU ağzımızdakini kırakda
devam edecegim.sizde yazin lütfen iNSANLAR iKiYE AYRILIR NiZiPLiLER VE DiGERLERi[/quote]
insanlar ikiye ayrılır nizipliler ve diğerleri derken ne demek istediniz ben anlamadımda???
"insanlar ikiye ayrılır nizipliler ve diğerleri derken ne demek istediniz ben anlamadımda"[/quote]
Sizin Nizipli olmadığınızı biliyoruz, tabiki Türk halkını ayırmak gibi bir çabamız yok, alınmayın, bu ayrım sadece lehçeyle ilgilidir. Ama Nizip'in Likyalılardan beri bazı değişiklikleri vardır bu konuşma dili, gelenek görenek,yemek gibi alışkanlılarla ortaya çıkmaktadır, lütfen alınmayın.
Sizin Nizipli olmadığınızı biliyoruz, tabiki Türk halkını ayırmak gibi bir çabamız yok, alınmayın, bu ayrım sadece lehçeyle ilgilidir. Ama Nizip'in Likyalılardan beri bazı değişiklikleri vardır bu konuşma dili, gelenek görenek,yemek gibi alışkanlılarla ortaya çıkmaktadır, lütfen alınmayın.[/quote]
açıklamanız için tesekkürler müslüm abi:)
nedek: ne yapalım en çok duydugum ve söylediğim laflardan birisi
Bellemek...
hasta bellemeye gideceğiz...(Ziyaret)
siz beni kim bellediniz...(Sanmak)
ağaçları bellemeye gideceğiz...(Ağaç altındaki otları temizlemek)
belemi ? Böylemi ?
Savuş get (Çek git olabilir)
şimama kelimesini bilen var mı?
nizipte bir kaç kullanımına rast geldim ama bir türlü bir anlam yükleyemedim:)
şimama gibi güzel kız
şimama gibi gelin
NİZİP : İNSANLIK TARİHİ İLE ÖZDEŞLEŞEN BİR KENT
adlı makalede aynen şu geçiyor;
özel ürün çeşitleri (çekirdeksiz nar, hıtta, tüylü acur , şimama…)
yani bir sebze ama nasıl bir sebze :)
Şımama, sanırım küçük, ham kavun olsa gerek
tıfar :
tıfar etmedi, fayda etmedi anlamında kullanılıyor. Kökenini ve tam yazılışını bilemiyorum. Daha özel bir manasıda olabilir.
GuvaLamaç: Kovalamak
gafa: Kafa, kelle, Ser, Baş..
Kahke: Simit..
Ayel: Kadın, (Avrat), Bayan..
Şeytil: Fidan..
Domatos: Domates..
ELET'mek: Götür'mek...
Harbııl: Delikleri Eleğin deliklerinden bir numara Büyük olan, Elek..
Hedik: HaşLanmış Buğday, (Bulgur Ve Simit'in Yapılışında ilk aşama)..
Tiyek: üzüm Bağı, Domates, Biber, Kavun, Karpuz, vb.türde ürün veren bitkilerin ağacı..
Beşarlamak : Başarmak
Yaglık=Mendil
Zembil= lastik sepet
Erişiy: şakalaşıyor
essah mi : Sahimi ?
Muşmula sanırım
MIbar= bagırsak
Balgımak= sızlamak
Çok güzel ve entrasan bir lehçeniz var gerçekten
ıstıfıl olun =siz size ,başbaşa
mıhıyyat ol=mükayyet ol
havış=bahçe
curun=taştan küçük su havuzu
inne=iğne
cıncık =cam kırığı
yerenlik=şaka
şivender=mor pancar
garraf=sulama amaçlı gölet
telis=büyük bez çuval
koz=ceviz
ve daha sayamadığım bir sürü hanekkkkkkkk
BOCU= İt enigi
sakko ceket
mahmıl dolap
Gıdım gıdım : az az, yani açlıktan ölmeyecek kadar, eser miktarda
sahli mı: Gerçekten mi?
beng: Meyvede, en çok üzümde olgunlaşma belirtisi.
"beng" kelimesinin aslını "ben" sanıp bu şekilde telaffuz eden birçok arkadaş var. Ama TDK'nın yayınladığı Türkçe sözlükte "beng" şeklinde geçiyor. Yukarıdaki tanım TDK'nın yayınladığı Büyük Türkçe Sözlük'ten alıntıdır.</B>
Bes : sadece, en önemlisi anlamında kullanılabilir
"Bes içine sinsin"
Dehliz= Tünel
Çıbık= İnce degnek
Çarpana= Eski veya yartık ayakkabı
Kıyık= Kalın igne
Uluk :Çürük(Bozulmuş)
Mahana :Bahane,
Hezen :Dikme,Direk,
Bartıç :Kapı altı yükseklik,Oda girişi,
Dırabızın :Korkuluk,
Mıh :Çivi
Mılla :Molla,Dini bilgisi olan.?
Bider :Tohum,
Göv Gözlü :Mavi gözlü,
Tabaka :Tütün Kabı
Tabaha :Zemin üstü kat,Yüksek oda,
Meses :Ucunda küçük demir olan çütcü sopası,
Çütcü :Çiftci,Ziraatci.
Çapıt=Bez parçası
Gampara= taş gibi ele gelen büyük toprak
Balle= Çamurlu,kiri,pis su
Yalak :Taştan oyulmuş,küçük hayvanların su kabı,
Sofa :Antre(oda girişi)
Bardak :Çatı
Mindel :Minder,Açkı, Küçük döşek,
Döşek :Yatak,
Boğanak :Fırtınalı ve Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur,
Bahanak :Çift tırnaklıların ayak tırnakları,
Cumma :Salkım,Birden fazla meyve habbelerinin tek sapta birarada olması,
Habbe :Tane
Tiyara :Teyyare(uçak)
şiklenmek: saplamak
beni kancelekoz ettiniz merem.
(kerc etmek:Şaka yapmak) denmis.
Kerc etmek taklit ederek alay etmek anlamina gelir.
Burada cocuklugumda(52 yasiyorum) cok kullanilan ama artik neredeyse cogu kaybolmaya yüz tutmus Antep agzi sözcük ve cümleleri okuyarak hafizami tazeledim. Bunlarin cogu Orta Asya kökenli öz Türkce sözcüklerdir.
Tabiki iclerinde diger yörelerdede kullanilan ama Antepte baska bir söylenisi olan sözcüklerde var. Antep agzi Türkmen agzi ile aynidir. Mesela N'yi dilin ucu ile degilde gerisi ile söylenmesi Antep ve Türkmen, Kazak, Kirgiz, Özbek vs. agzinda vardir. Bunu simdi kullandigimiz Latin Alfabesi ile yazmamiz mümkün degil. En yakin olarak ng ile belirtebiliriz ama bunu genede sadece bir Antepli okuyunca nasil söylenecegini bilir. Mesela senin yerine sening, onun yerine onung gibi. Antep agzini tanimayan ng ile yazilisinida yanlis telaffuz eder.
made: mide
madem bulanıy: midem bulanıyor...
Koz: Ceviz
Marbil: Varil
Süllüm: Merdiven
Arık: Kanal
Ninin yav :Ne yapıyorsun
Süngel : Sapan
Daraba : Kepenk
Pıskılet: Bisiklet
Gülle : Misket
Höl : Çukur
Taman : İşte burda
Nağâra :Dönme dolap
Miş miş : Kayısı
antep diliyle antepli olmayan arkadaşların yanında konuşurduk adamlar hiç birşey anlamazdı bön bön suratımıza bakarlardı
yörece değil ama bir zamanlar AMMİ TİTO vardı her işi yapardıı:)