-
selamün aleyküm
Osman kardeşim çok güzel şeyler söylemişsin aynen katılıyorum söylediklerine .İnsanlar medeniyetten bahsediyorlar ama en büyük medeniyetsizliği kendileri yapıyorlar.Merhum M.AKİF'in dediği gibi
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Bugün insanlar medeniyyet adı altında biribirilerine zulmediyorlar
ve hertürlü işkence ve eziyeti yapıyorlar
ama ne için
medenıyyet için!
ömer
-
sevgili Ömer bu problem şu anda insalığı tehdit etmektedir.
Dünyayı defalarca yok edecek kadar nükleer silah stoğu bulunmaktadır.
Ben diğer ülkeler bir yana Müslüman ülkelerin nükleer silah yapmak için çalışmasını hiç anlayabilmiş değilim.
Oysa her kötünün zıddı İslam'dır.
Biz ise Müslüman olmmayan toplumların yaptığı şeyleri aynen yapmak istemekteyiz.
Oysa nükleer silaha karşı nükleer silah yapmak bir müslümanın yapacağı çalışma değildir. Bir müslümanın nükleer silaha karşı yapacağı çalışma nükleer silahlanmaya hayır demektir.
Şu anda ne kötü ise onun tek alternatifi vardır o da İslam (müslümanlar olmalıdır)dır.
selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
s aleykum medeniyet konusunda islamin emri
esyalarda asil olan mubahliktir eger ortada olan esya teknik vs islama uygunsa alinir yoksa reddedilir islama uygun olup olmadigini kuran ve rasul belirler. toplumu olusturan unsurlarda fikir duygu ve nizamlardir ama bugun ummetin durumuna bakarsak hepsi karisiktir bundan dolayi toplumun islami toplum olmasi icin calisilmalidir rasulede bakarsaak bizim icin ornektir geldigi toplumu degistirmeye calisti ve onlarin nizamlarina adetlerine vs hepsine catti. bir kulturlenme merhalesi gecirdi.sahabede bunu en guzel sekilde uyguladi ayettede belirtildigi gibi rasul size neyi getirdiyse alin neyi nehyettiyse kacinin bizim icin serri hukumdur bundan dolayi rasul islami hayatin baslamasi icin nasil hareket ettiyse bugunde muslumanlarin onu ornek almasi gerekmektedir
herkese selamlar
-
Aziz Yunus kardeşim zaten problemimiz orada saklı sen bir az daha açıklarsan seviniriz.
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
"Heeeeeyt yettim ülen kahpe Bizans!" Diye başlardı meşhur narası onun.
İşte geldim sevgili kardeşlerim.Hem de özlem ve hasretlerle geldim.Rahmet okuyanlara rahmet okutturacağım.İnsan yardımcı olacağına bühtanda bulunuyor.Yedim seni DEMİR leblebi!
Neyse yazma şansım yoktu ama yine de yazdıklarınızı okuyordum.Bütün söylenenlere cevap vereceğim.Ama daha sonra.Bugün bilgisayarıma kavuştuuuuuuuum!
Selamlar,sevgiler...
muharrem
-
Kıymetli arkadaşım ben sen yokken banttan yayın yaptım
hani M.(uharremden)Ö(nce). TRT'nin tek televizyonu vardı ya durmadan kırılırdı yayın kesilir ekrana bir manzara koyarlardı. Bende öyle yaptım geldin değil mi?
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
s aleykum kardesim normalde islamda sakli cevapsiz birsey yoktur medeniyet ve hadarat diye kavramlar vardir. medeniyet dedigimiz sey alinir teknik vs araclar. ama hadarad denen sey inanctan akideden gelenlerdir bunlar alinmaz mesela bizler yahudinin basina koydugu seyi kullanamayiz. laikligi demokrasiyi kullanamayiz cunku bunlar inanci akideyi etkiliyor ama matbaadir telefondur silah cesitleridir televizyondur kullanabiliriz ama islam olculerinde kullanilmalidir mesela bicagi ornek verelim bicagi gunluk ihtiyaclarimiz icin kullanirsak caizdir ama soygunculuk adam oldurmede kullanirsan haram olur. kuranda belirtildigi gibi rasulde bizim icin ornekler vardir bundan dolayi siyeri ve sahabeyi iyi tanimak gereklidir.rasul yanliz islami getirmemistir islaminyasanmasi ve islami hayatin baslamasi icin gerekli ortamihazirlamis ve uygulamistir bu surecte hic kuran ve sunnetten taviz vermemistir aallaha emenet olun selamlar
-
Osman kardeşim merhaba,
He valla geldim.Görüşmeyeli nasılsın?İnşaallah iyisindir?
Yav siteye gözel şeyler yazmışsın da bilmem mesajın alınır mı?Ama İsmet ÖZEL hakkında yazdıkların beni biraz düşündürdü.İslam gibi sahih bir inanca eğer kişi yürekten bağlanmışsa biraz zor döner.Fakat özümseyememişse zaten ondan hayır gelmez.Bu da onun sorunudur.Unutma ki insanların inanç derecesini ölçme şansımız yok.Yanlış anlaşılmasın hiç kimseye inancından dolayı taş atmıyoruz.
Geçenlerde Atilla İlhanın Star TV.'de bir programı vardı.Bilmiyorum seyrettin mi?Ben adamın bazı konulardaki fikirlerine bayıldım.
Bizim gibi ülkelerde din geri kalmışlığın müsebbibi gibi gösterilir.Amaç dinden soğutmak,din yerine batıl ve de bozuk fikirleri empoze etmek.Bunda da nisbeten başarılı oldular.Ama unuttukları birşey vardı,bu ülke evlatları atasını unutup maymuna sahip çıkmazdı.VE ÇIKMADILAR DA!
Bazılarının saklamaya çalıştığı bir gerçek var.Batı kilisenin baskısından kurtulduğu için ilerledi.Ama İslam dünyası dinin emirlerine uymadığı için geriledi.Tabi bunda bazı milletlerin halen sürmekte de olan sinsi politikalarının da etkisi vardı.Kimler olduğunu tarihimize bakın anlarsınız.
Bir düşünün A.B.D. 1985'li yıllarda askerini çölde savaşmak için hazırlıyordu.Acaba neden?
Çağdaş,medeni...Birilerinin birilerine temelsiz düşüncelerini kabul ettirmek için başvurduğu, imal tarihi belli,tedavüle hiç giremeyen ama varlığını devam ettiren saçmalıklardır.Her insan kendi kültürüne göre çağdaş ve medenidir.Ama neylersin,burası Türkiye...
Birilerini çağdaş olmamakla suçlayanlara bakın,durumları acaba nasıl?Valla onların değer ölçülerine göre ben çağdaş değilim ama ne hikmetse onlardan daha mutlu ve de bahtiyarım.Sahil şehirlerine yollarınız düşerse ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Daha bugün bir öğrencim intihar etti.Şükür ki ölmedi.
Fakat ben nükleer bombaya karşı değilim.Olsun abi,dam yanarsa..... misali.Biz neden onlardan daha ileri gitmeyelim?Neden herşeyi onlardan almak zorundayız?
Neyse...Daha halleşiriz kardeşim."AYICIKLAR" için tesekkürler.Aynısını Yusuf'a da gönder de sevinsin garibim.
Yürekten selamlar,sevgiler...
Kardeşiniz TIKTIK
muharrem
-
Aziz dostlar iki arkadaşımın birer görüşlerine karşı çıkmak istiyorum.
Yunus yaşın yanında kuruyu da yakıp Demokrasi'yi de çöpe atmış.
Neden aziz kardeşim demokrasi nedir ona niye hayır diyorsun
Sevgili Muharrem bizim diğer insanlardan ayrılan yönümüzün doğruyu bulmak olmasıdır.
Atom bir enerji gücü olarak kullanılacaksa evet ama bir bomba olarak kullanılacaksa hayır.
Buna mecburuz.
Çünkü bizim dinimiz kindarlığı kabul etmez. Lan sen benim çocuğumu öldürdün bende senin 5 yaşındaki çocuğunu öldereceğim diyemeyiz.
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Hepimiz aynı hataya düşüyoruz.
batılılar Hristiyanlığı bıraktıklaları için geliştiler. Bu bir yalandır hem de tarihin en büyük yalanlarından. Ne alakası var.
Bilim Tarihini incelerseniz görürsününüz.
Hep Galileo örneği verilir. Galileo'ya ceza dünya dönüyor diye verilmemiş konuşma tarzından dolayı verilmiştir. Din adamlarına yaptığı saygısızlıktan dolayı. Gelileo Müslüman bilim adamlarından öğrenilerek yapılan yeni açıklamaları kendi buluşu gibi göstermiş ve
abartılı bir öfkeyle insanları kırmıştır. Zaten gelişmeye karşı çıktığı söylenen başka da bir olay da yoktur. Ayrıca bir çok buluşu ortaya koyanda Hristiyan din adamlarıdır. Bu yazıdan benim Hristiyanlığı savunduğum çıkmasın
Selamlar saygılar
Osman Demir
Istanbul
-
s aleykum
kardes basta soylemeliyimki demokrasi bir kufur nizamidir cok tanrili sistemdir bugun kafirin zorla bizlere benimsetmek istedigi kufur sistemini ovmemeliyiz cunku demokrasiyi almak tatbik etmek ve ona davet etmek haramdir. bu sistemde her turlu otorite yetkinin kaynagi halktir. kanun koyan yasalar cikaranhalkin sectigi idarecilerdir ama normalde allahtir normalde demokrasi hurriyetlerden cikmistir. bunlar 1.inanc hurriyeti 2.fikir hurriyeti.3.mulkiyet hurryeti.4.sahsi hurriyet.normalde musluman bunlarin hangisinde hur serbestir hicbirinde serbest degildir cunku dini hayattan ayirma prensibinden cikmistir. bunu ilk ortaya atan eflatundur. hukum ancak allahindir yusuf;40 allahin indirdigiyle hukmetmeyenler kafirlerin fasiklarin zalimlerin ta kendileridir. maide suresi daha buna benzer cok ayet ve hadisler vardir ama demokrasiye bakarsak allahi safdisi birakmaktir cunku butunuyle kaynagi insandir selamlar
-
Dostum,cümlem "batı kilisenin baskısından kurtulduğu için gelişti"şeklinde idi.Sanırım
dikkatinden kaçmış.
Rönesans ve reformun neden ve kime karşı yapıldığı konusunu benden daha iyi bilirsin.Bunun yanıda papaz-bilim adamı birçok insan buluş yapmıştır,bu da doğru.Ama onların temelinde müslüman alimlerin fikirlerinin geliştirilmesi var.Bunun yanında sanayi devrimi gerçekleşirken doğu dünyasının içinde bulunduğu karışıklığı da unutmamak gerekir.İngilteredeki sanayi devriminin 7 yaşında işçilik yapmaya zorlanan yüzlerce yavrunun canı pahasına geliştiğini biliyor musun?İnsanların zorla şehirlere göç ettirildiğini...?(kaynak:Bertrand Russel)
Ayrıca batının gelişiminin temellerinde sömürü,kan,gözyaşı,vahşet,acımasızlık....daha neler neler var birbilsen? (BATININ DOĞU POLİTİKASININ AHLAKEN İFLASI adlı kitabı bence mutlaka oku.Kültür bak.Yay.)
Zavallı Afrikalıların,bugün insan haklarını bahane edenler tarafından,bir gecede onbinlercesinin öldürüldüğünü biliyor musun?Ama o kaatillerin torunları bugün demokrasi havarisi kesilmekteler.İşin ilginç yanı onlar çağdaş ve medeni(!!??).Belki beni fazla milliyetçi (batıya karşı kindar anlamında) bulacaksın ama inan o adamları sevemedim,sevemeyeceğim de.Matruşka bebeklerini düşün,içinden hep daha küçüğü çıkar aynı bebeğin.Ama sonuçta hep aynı bebektir çıkan.Şekli ve şemali ne kadar farklı olursa olsun.
Kısacası dostum,çağdaş kim,medeni kim? Herkes dönüp şöyle aynanın sırrının altınadaki kağıdı kaldırıp geçmişine bir bakıversin.
Milli Eğitim bakanı,üniversiteden benim hocam."BATI BAL ARISI GİBİDİR,HEM BAL YAPAR,HEM DE İĞNESİ VAR." derdi.Tercih bizim.
Ama adamların batıl davaları uğruna yaptıkları çalışmaların yarısını biz hak davamız için yapabilsek bu dünya cennet olurdu.
Neyse kafanızı şişirmeyeyim.Yara derin,dert büyük.
Yusuf ve Reşat,sizleri öpüyorum.Niye kızdınız anlayamadım.Geçen balık tutarken az daha bir ayı balığı yakalıyordum(???).Ama şanssızlık,ipi kopardı.
HERKESE SELAMLAR,SEVGİLER.
muharrem
-
-
sevgili kardeşim muharrem hep resimleri bana gönderiyorsun ama sana gönderilen resim ve suallere cevap veremedin ayrıca beni senin yüzünden tüm arkadaşlara rezil ettin çünkü arakadaşlar bana senden senin durumunu sorduklarında başımı öne eğiyorum çünkü arkadaşlar bana beceriksiz bir i. arkadaşın var diyorlar.ayrıca sana dalmaçyalı ailesini bulursam göndereceğim.nede olsa akrabasınız.sevgilerle.
selamlar saygılar tüm arkadaşlarıma
Nalçacı
-
YUSUF YUSUF'A:
Vay iki gözüm,sevgili kardeşim,nasılsın?Seni biraz sinirli gördüm.Nedendir acaba?Yoksa yakalayamadığım A....balığı için mi kızdın?Üzülme kardeşim,akrabalarına zarar vermek gibi bir niyetim yok.Sadece yakalayıp biraz sevecektim senin yerine...Kızma kardeşim,bir daha balık tutarken ismi geçen balığa olta atmam.
Yav bana beceriksiz demişsin.Pek anlam veremedim.Niye sorusunu yöneltmek istersen eğer,bunu en iyi senin bilmen gerekir.Yani sen de beceriksiz diyorsan pes yani.Neyse.....
MİLLET KİMSE KIZMASIN,BU YUSUF YUSUF İLE BENİM ARAMDAKİ BİR MESELE.Ama en iyisi YUSUF YUSUF kardeşim sen cevabını benim e-mail adresime yaz.Senle orada görüşelim.Hem daha iyi hem de daha free bir ortamda kozlarımızı paylaşalım.Şimdi çıkar yine adamın biri(?) seviye meviye der,uğraş dur.Anlatsan anlamaz da.En iyisi sen benim adresime yaz.Bak yazmazsan valla küserim.Ben cevabını e-mail adresime bekliyorum...Yazmayan fatey olsun!
Adresim: mbilgehan@superposta.com
Dostlar,pek takılan yok bu günlerde.Hayırdır,neden acaba? DEMİR dostum,sen bize hatıralarımızdan bahset en iyisi.Ayrıca içinde Reşat'ın da olduğu ilkokul anılarımızı hatırlıyorsan mutlaka yaz.Valla ben çoğunu unuttum.Kendini fazla özletme istersen....
İBRAHİM HALiLİ kardeşimiz, ve aleykümselam.Hoş geldiniz.
HERKESE BENDEN KUCAKLAR DOLUSU SELAAAAAMLAAAAAR!
KARDEŞİNİZ TIKTIK
muharrem
-
Aziz dostlar ben ilkokulda hasip'e şerif'in kavgalarını hatırlıyorum. Bu iki çocuk durmadan kavga ederdi. Birde Recep deveci vardı.
Ahmet Keskin ... Reşatın numarası 17 benimkide 15 seninkini hatırlayamadım. Ahmet Koç diye birisi de vardı
Neyse biz asıl mevzumuza dönelim.
İnsan olarak biz terimler kafamızda oluştururuz. İyi ve kötü mesela ama bunu sırf doğu veya batıya uarlarsak bu yanlıştır.
Bu metod meselesidir. Demokrasi de halkın dediği olur. Allahın dediği olmaz diyor aziz kardeşim. Öbürüde diyorki kilise baskısı
Zavallı kilise neyiyle baskı yapacaksa aforoz edermiş e nolur du aforoz edince hiç ya yaptırım.
adamlar öyle bir tanım yapmış ki bu yanlış tanım kafamıza yer etmiş biz de yanlışa ortak oluyoruz.
Elbette halkın seçtiği insanları idare etmeli aziz yusuf kadeşim Hz. Ebubekir"i kim seçti bana söylermisin. İşte demokrasi odur. demokrasiyi yanlış tanıtanlara kitaplara yanlış tanıtanlara doğru demokrasi tanımıyla cevap verelim.Tarihte en demokrat seçim ne zaman olmuştur diye. Hz. Ali niye seçilmedi halife olarak çünkü Hz. Peygamber onu (Hz. Ali'yi veto etmişti) Hür bir seçim olsun diye Halife seçimini halka bırakmıştı. Halkta istediğini halife olarak
seçmişti.
Artık düşüncelerimizden başkalarının yanlışlarını atalım. Ben kimsenin bilmediği birçok konuyu sizin bildiğinizi biliyorum. Dünya artık hakikaten doğruyu anlatanlara ihtiyaç duymaktadır. Kötü olan herşeye hayır diyebilen gerçek doğruları söyleyen insanlara
Dün haberler japonlara yapılan o anlamasız sertliği işledi.
Ben o haberde şunları gördüm 3 tane silahsız japona bıçak ve silah çekilmiş esirler korkudan ölmek üzere fonda ise Allahü Ekber sesleri.
Şunu görmek isterdim.
3 tane japon esir (rahat ve huzurlu) ve onlara iyi muamale eden ve Irak işgaline son verilmesi gerektiğini haklı sebeplerini söyleyen insanlar. Bu olmadı benim bile olmaz dediğim hal bunları ne zaman ve nasıl doğru olacak
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Osmancığım merhaba,nasılsın?
Kardeş bizlere ne söylemek istiyorsun?Tamam anladık,birşeylere kızmışsın.Yav dostum şu söylemek istdiklerini yaz da sen de rahat et biz de rahat edelim.Böyle olmuyor.BANA ESKİ ARKADAŞIMI VER! YOKSA BAĞIRACAM AYI VAR,ORMANI YAKIYOR DİYE!
Neyse,biz yine dönelim,eski mevzumuza.Aforoz edilen birinin toplumunda dışlandığını biliyorum.Sen bana Reformun niçin ve kime karşı yapıldığını yazsana.Eğer kilisenin baskısı yoktu ise neden bu reform oldu?Adamlar birşeylere kızdılar ki bunları yaptılar ki iyi de oldu en azından bilim ve teknik gelişti.
Japonların görüntüsüne ben de üzüldüm.Tamamen yanlış bir görüntü idi.Ama o adamları da anlamak lazım.Hergün yüzlercesi öldürülüyor.Ya onların psikolojisi,dahası onları bu hale getirenler?
Valla benim demokrasi ile bir sorunum yok.Ama onun benimle bir sorunu var mı bilemem(!!??). Fakat iyiye kullanırsan herşey iyi,kötüye kullanırsan herşey kötüdür.
Dostum anlaışlan sen birşeylere iyi kızmışsın.Ama valla bizim bir suçumuz yok.Hepsi VALDOnun suçu.Eğer o burada olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.Hain VALDO!Niye mi?Çünkü bunların hepsini o başlattı.Onu yakalarsam öpeceğim hasretle...
Neyse,umarım seni biraz gülümsetmişimdir.Dostum biz senin gibi felsefe okumadık.Yorumlarımız cılız ve zayıf kalacaktır.Anlayış bekleriz.Sen bana ORMANdan,AYIdan,kuştan,böcekten,çiçekten bahset(şaka şaka.Mesaj ilgili kişiye.)
Selamlar,sevgiler herkese......
Osmancığım,Feridun DÜZAĞAÇ'ın son parçalarından birisi var,"boş ders şarkısı" diye sana onu hediye ediyorum.
muharrem
-
Aziz kardeşim bugün cevata gidecektim işi varmış başka bir gün gideceğim.
Salim bir göründü sonra kayboldu.
Cevata internet bağlantısı yapacağım ayrıca yakında tüm arkadaşlara bir süprizim olacak
selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Sürprizini hasretle bekleyeceğim.Yoksa cizvitlere mi karşıacan(!!!???)?
Ama maksat muhabbet olsun bizimkisi.Yoksa başka bir niyetimiz yok.Cevata bizlerden de selam söyle.Yazışma imkanımız olursa seviniriz.Salim göründü ve de kayboldu.Ona söyle,günde on dakikasını bizlere ayırsın.Adnan ve Ömer nerelerde?Onlara da selam söyle.
Selamlar,sevgiler.
muharrem
-
Aziz dostum reform ve rönesans faaliyetlerini bana soruyorsun.
Ben rönesans ve reform olmamış demedim ama bunların bir üst din yada gelişmiş yeni bir ortaya çıkarmadğını söylüyorum.
Biraz daha açayım bir tane evimiz var içinde barınıyoruz. Birileri geliyor kimisi burası ev değil diyor kimiside evi ortadan kaldıralım.
Ama kimse evin yerine yeni bir ev yapmayı düşünmüyor. Tüm birileri yani tüm hristiyanlar bu evi yıkmayıp canları sıkıldıkça ve işlerine yaradıkça kullanılıyor. Yani hristiyanlık dini onlar için boş vakit meşgalesi ve işlerine geldikçe kullandıkları bir araç oluyor.
Neler reform olmuştur.
1- makyevell felsefesi insanların beynini kaplamış ve çıkarına ne geliyorsa ona gçre davranmaya başlamışlar yani bırak dindarlığı ahlaksız olmuşlar.
Fansis bacon o değişimin olduğu tarihlerde ingiltere maliye bakanı ve filozof mahkemeye çıkarılıyor neden biliyormusun rüşvet adam kayırma ve görevini kötüye yormaktan yargılanıyor.
Kendileri tüm bu suçları kabul ediyor ve bir savunma yapıyor ben çağın en iyi maliye bakanıyım diğerleri benden daha kötü onları niye yargılamıyorsunuz diyor.
Gelişmenin en önemli sebebi nufus artığıdır. Din'le bir alakası yoktur. Reform ve rönans elbette avrupalı birşeyler yapmıştır ama bu krallıkları yıkmak ve yeni sanatlar ortaya çıkarmak olmuştur. Resim heykel vs. İşte burada gelişme olmuştur. Eskiden sadece dini motifli resimler ve heykeller yapılırdı bunun yerini çıplak kadın-erkek motiflerine bırakmıştır. Gelişmeleri çıplaklık alanında olmuş burada da kilise kimseye bir şey dememiştir.
Diğer gerçek gelişme olan buluşlar işte buharın enerji kaynağı olarak bulunuşu, buharlı motorlar vs ne olursa olsun nufus artığından dolayı olacaktı. Şartlar avrupada uygundu orada gelişti. başka bir yerdede aynı şartlar oluşsaydı orada aynı gelişme zaten olacaktı.
selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Merhaba arkadaşlar
ben hep metodlar üzerinde duruyorum
İnsan çevresinde beğenmediği şeylere itiraz edebilmeli uygun cevabı araştırmalıdır.
Çevreisindeki güzel olmayan şeyleri güzelleştirmelidir. Çünkü Yaradan onu en güzel şekilde donatmıştır. Yanlış şeylere hayır diyebilmelidir.
Doğruyu aramalıdır hangi konuda olursa olsun. Sormaktan ve araştırmaktan korkmayalım. Niye sorusu hep kafamızda olmalıdır. Kullandığınız bir makina kötü çalışıyorsa omu tamir ettirebilmeli daha iyisini arayabilmelisiniz. Kendi bilginizi sorgulayabilmelisiniz. Yıkık bir evde oturmaya evet dememeli onu hergün biraz tamir ettirebilmelidir.
Birgünü diğerine benzememelidir. Ayrıca en önemlisi BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN DEMELİDİR
Kendine yapılan bir haksızlığı kendisi fırsatını bulanca kendisi bir başkasına yapmamalıdır.
Aristo: Mazlum elinden hakları alınmış zalimdir. Der Biz bu tanşma uymamalıyız. Eğer haksılığa uğruyrsak hayır diyebilmeli ama aynı haksızlığı bir başkasına biz yapmamalıyız.
Çünkü önemli olan bizim haksızlığa uğramamız değil haksızlığın olmamasıdır.
Fedakarlığı biz yapmalıyız başkası fedakar olsun ben onları dememeliyiz
Selamlar ve saygılar
Osman Demir
Istanbul
-
Dostlar,
osman bir halk türküsündeki ifadeyi bir kez daha vurguladı."nalınada vur mıhınada vur"
dostlar osmanın felsefik yaklaşımından şunu çıkartabilirmiyiz?şayet ayda da nufüs artışını sağlarsak orada da medeniyet gelişir.öyleya herşey nufüs artışına bağlı ya...
ülkemizde doğu ve güneydoğuda dünyada ise afrikadaki nufüs artışı osmanın belirlediği medeniyet artığı için gerekli koşullar içerisine girmiyor herhalde...
Selamlar saygılar
-
Dostlar,
Osmanın şu medeniyet dediği konuya birazda ben el atsam ne nacizane birkaç şey söylesem diyorum...
Medeniyet Süreci İlk İnsanla Başlar
"Medeniyet" kavramı insanla doğrudan ilgili ve insanlık düzeyini gösteren en tutarlı bir belgedir. Bunu çok değişik ama aşağı yukarı aynı anlamı vurgulayan medeniyetin yalnızca şu iki tanımından anlayabiliriz: "Medeniyet, insan, hayvan ve evren karşısındaki etkileşimin ürünüdür." (Pazarbaşı, 1996:18) "Medeniyet, hayatın maddi ve manevi boyutlarını içine alan bir hayat tarzı demektir; insanın, hayatın her kesiminde gerçekleştirdiği akli, ahlaki, ruhi, dini ve dünyevi değerler bütününün adıdır" (Pazarbaşı, 1996:18). Dikkat edilirse, her iki tanımdan da medeniyete mutlak bir anlam yüklendiği görülmektedir. İnsanda var olan değerler, bütünüyle kuracağı medeniyete de yansır. Medeniyetin niteliği aynı zamanda onu kuran insanların da niteliğini gösterir. Bu anlamda Erich Fromm da şunu söyler: "Herhangi bir bireyin analizinden, içerisinde yaşamakta olduğu sosyal yapının tümüyle ilgili çıkarsamalar yapabiliriz." (Fromm, 1994:100) İnsan toplumunun ve kurduğu medeniyetin minyon tipidir.
Dünya ve içindeki canlı-cansız yaratıklarla kurulmuş bir düzeni, bu düzen içinde Yaratıcının tasarrufu ve ince hesaplarıyla oluşan ve unsurlarını da camid varlıklar, bitkiler ve hayvanların oluşturduğu varlık dediğimiz değerler bütünün%
-
Aziz dostlar Ahmnetin yazısnı bir solukta okudum tek kelimeyle çok güzeldi.
Yazıya itirazım yok
1- Medeniyeti ben (batılı anlamda)gelişmeden ayırmıştım buna bir cevap bulamadım. Yani medeniyet ayrı gelişme ayrıdır.
2- Ben iddiamda duruyorum gelişmenin sebebi nufustur. Ben çeliki içinde hiç değilim. İddiam için şu göstergeleri vereyim. Afrika nufusu hiçbir zaman aysa ve avrupa nufusu kadar olmamıştır. Bir köyü geçmemiştir.
Bak ingiltere arazisi Türkiyenin 3/1 dir ama nufusu bugun turkiye kadardır. Bir ingiltereden 100 milyon amerikan 20 milyon yeni dünya ülkeleri(avusturalya vs) 5 milyon afrikalı (güney afrika cumhuriyeti ) 15 milyon dünyanın diğer ülkelerdeki ingilizler vardır. yani 200 milyon ingiliz bu araziden çıkmıştır. Şimdi sen bana söylermisin (yaklaşık 35 yıldır ingiliz nufusu hiç artmamıştır nufus planlamasından dolayı ) Bu insanlara karşın bizde hiç bu kadar artış olmuşmudur.
1- Medeniyetle gelişme ayrımıdır
2- Nufus olmadan bana üretim artışı vs diğer konularda artış olurmu söylermisin
Selamlar ve Saygılar
Osman Demir
Istanbul
-
Allah hepinizden razi olsun.Ara sira yazilarinizi okuma firsatimiz oluyor.fakat katilma firsatimiz ve zamanimiz olmuyor.hele boyle uzun uzun hic.Yalniz bu konu hakkinda dusuncemi kisaca soylemek istedim.insallah size uzun dusunme ve tefekkur etme imkani dogar.Benim medeniyetten ve medeni insandan anladigim medine veya medineli insandir.Yani medinede yasamasada gonlu Allah resulune bagli ve onun cizmis oldugu yolda hasbelkader yuruyebilen insandir.
-
Aziz Halil kardeşim elbette Allah Rasulunun etrafındaki ona biat eden herkes medenidir. Fakat biz bir soyolojik toplum tanımı hakkında Ahmet'le fikir yürütüyoruz. O benim bütün açıklamalarıma rağmen medeniyetle gelişmeyi birbirinden ayırmayıp aynı ifadeyi (medeniyet) hem yerinde hemde gelişme için kullanmış.
Medeniyet ayrı bir şeydir sevgili Ahmet (adam olmak gibi ) Bir toplumgelişebilir en üst seviyede teknolojik buluşlara sahip olabilir ( bu gelişmeyi Ay'da da yapabilir) ama medeni olmak ayrı bir şeydir.
Dedim ki medeni toplumun zıddı vahşi toplumdur. Bir toplum medeni olarak iyi ancak çağındaki diğer toplumlardan teknolojik olarak geri kalabilir. Bu toplum gericimidir. Bu toplum teknolojik olarak ileri gitmiş toplumlarca işgal edildiğinde . ..... biraz da siz düşünün
Yada gelişmiş bi toplumda mı yaşamak istiyorsunuz yoksa teknoljik olarak ileri gitmiş bir toplumda mı yaşamak?
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Dostlar,
Kusuruma bakmayın lütfen.Biran Osmana uyarak derin konulara girdim.Ama bakıyorum ki pek katılan olmadı.
Osmancığım,bu konular bizi bozdu galiba.Baksana kimseler katılmıyor.Bu konuyu burada noktalayalım.Yüzyüze görüşelim.
Selamlar,saygılar.
-
Selam arkadaşlar,
Ne demek kimse takılmıyor yav?Aha geldim.Bugünlerde takılamadım.Tayin dönemi malumunuz.
Ben de tayin isteyenlere yardımcı olmakla görevlendirildim okulda.Bu sebepten yoğundum.
Hatta ben de tayin isteyece?im galiba.Sanırım İzmr'e tayin isteyeceğiz.Ama hala belli değil.
Osmancığım,batılı hangi anlamda medeni?İnsani değerler mi,yoksa teknolojik mi? Bence bu sorunun cevabı,teknolojik olarak ileride olsa gerek.Ama medeni kelimesine katılmıyorum.
Niye sorusuna cevabım şu olacak:
Medeni kelimesinin etimolojine girmeyeceğim.Anlamı belli.Ama nedense bizim aklımıza medeniyet kelimesi batı kelimesi ile çivilenmiş.Mecburen batı için medeni diyoruz.Çünkü on yıllardan medeni olarak bizlere sadece batı gösterildi.Oysa Japonya daha mı az medeni?
Ben bir duruma daha dikkat çekmek istiyorum:Malumunuz edebiyat ö?retmeniyim.Batı masalları ile doğu maslları arasındaki farka hiç dikkat ettiniz mi?Doğu dünyasının masallarında hep iyilik ve erdem vardır.Ama batı dünyası için bunları söylememiz oldukça zor.Doğu dünyasının masalları hep iyilik yapmaya,haksızlığa karşı gelmeye,toplumu yüceltmeye yöneliktir.Ama batı dünyasında masallar bile bireyseldir.Kötülük yapmaya çalışan birirsi ve ondan kendini korumaya çalışan birisi.Bilmem anlatabildi mi? La Fonten'in fabllerini bilirsiniz.Bunların çoğunun doğu dünyasının eselerinden aşırma olduğunu biliyor musunuz?...
Batı bir medeniyet(?) kurmuştur ama nasıl medeniyet?Çıkarına dayanmayan herşeyi düşman
görerek ve yok ederek.2.Dünya savaşı sonrasında özellikle Almanya'da tıp alanında önemli gelişmeler olmuştur.Acaba temeli konusunda bir fikriniz var mı?
Günümüz dünyasında batı,bireyselliği ön plana çıkaran,parası olmayanı dikkate almayan bir yapıya sahiptir.Tamamen maddi temeller üzerine oturan bir medeniyet.Ya doğu dünyası?
Fakirliğine rağmen iyilik yapmayı seven bir yapı.Acaba hangisi medeni?
Neyse...
Hepinize selamlar,sevgiler.
muharrem
-
Osman kardeşim,
Nüfus ve gelişme konusuna değinmişsin.Peki İrlanda için ne dersin?Benim bildiğim kadarı ile nüfusları az ve de oldukça da geliştiler şu son yıllarda.
İngilizlere değinmişsin.Doğru adamlar birçok yere sahip oldular.Ya bunu gerçekleştirirken yaptıkları?Eğer onlar gibi gelişeceksek ben almayayım abi.
Gelişmeyi ben sadece nüfus ile değerlendirmiyorum.Malumunuz gelişmenin temelinde eğitim var.Senin nüfusun istediği kadar artsın.Mühim olan bu nüfusu eğitmektir.Ama hangi eğitimi
Pek sence Hindistanın nüfusu az mı?Ya çinin?Yabancı yatırım olmasa idi Çin bu kadar gelişir miydi?Demek ki sadece nüfus yetmiyor.
Temel sorun bence eğitimde yatıyor. "Eğitim şart"
Kardeşim seninle yanılmıyorsam tam 11 sene beraber okuduk.Ben sana şunu söyliyeyim:
İlkokulu bitirdiğinde okuyamayan arkadaşlarımızın bilgisi bu sene mezun edeceğim öğrencilerinkinden daha iyi.
Bir ülkenin gerçeklerine göre eğitim hayatını şekillendirmezseniz o ülke gelişmeeez!Çünkü tren maalesef tahta raylarda gidemiyor.Demir ray şart.
Bir eğitimci olarak bakıyorum da eğer elimde olsa kesinlikle sınıfta kalmayı geri getirir ve öğrencilere 8 yılı yasaklardım.5 yılı mecburi tutardım.Okumak istemiyeni kesinlikle zorla okulda tutmaz yeteneğine göre bir işe yönlendirirdim.Bak sen o zaman bu ülke nasıl gelişir.
Çarpıcı bir örnek vereyim size:Bize söylenen öğrenci bütün derslerinde başarısız olabilir.Ama trampet çalabiliyorsa sınıfı geçecek.Hay gözünü sevdiğimin memleketi! Şimdi
böyle bir eğitimi alan öğrenci sizce ne kadar ileri götürür bu memleketi?Ama sen o çocuğu
ver ilgi duyduğu mesleğe bak nasıl geliştirir o mesleğini.
Batı,yıllarca mağaları vasıtası ile islam ülkeleri üzerinde oyunlar oynadı.Birilerinin
çocukları okullara gönderilmezken,birilerininki özel şartlarda özel yerlerde,özel eğitimlerden geçirildi.Sonra da o okutulmayanların başlarına gönerildi.Sence böyle bir durumdaki ülke nasıl gelişebilir? Oktay SİNANOĞLU'nun eserlerini okuyunca göreceksiniz bu ülke niye geliştirilmedi!
Hatta bir yerde okumuştum.Medreselerle ilgili bir yazıydı ve oldukça güzel bir tesbit vardı."Batı buluşlarla uğraşırken,biz şu harfin kı veya ki okunacağını tartışıyorduk." (Yıllarca önceki bu ifadenin kime ait olduğunu bilmiyorum,ama ana mesaj doğru)
Şimdi düşünelim,biz neden gelişemedik? Bizi gerçekten biz mi yönettik de mi gelişemedik
yoksa elimizde olmayan sebeplerden dolayı mı gelişemedik? Maziye baktığım zaman ben,müslümanların hem geliştiğini hem de medeni olduklarını görüyorum.Demek ki istersek biz de başarabilirmişiz.
Ama ne yaparsın bizler de ALLAH KORKUSU var.Ama batı medeniyetinin(?) kaynağında milyonlarca masumun kanı var.Abi eğer medeniyet ve gelişme bana kan ve gözyaşı üzerine bir koltuk verecekse almayayım,kalsın!
Yorumlarımın biraz cılız kaldığının farkındyım.Ama idare ediverin.
Hepinizi yürekten selamlıyorum,
muharrem
-
Aziz dostlar nufus gelişmenin sebebidir. Gelişmenin kendisi değildir. İrlanda vs ülkelerin gelişmesi komşuda pişer bize de düşerdendir.Eğitim olmadan olmaz olmaz olmaz. Elbette olmaz
Bizdeki gelişememenin en büyük sebeb nufusumuzun toprağımıza göre az olmasındadandır. Diğer nedenler elbette sebebi çok ama en önemlisi nufustur. aziz dostlar 500 kişilik bir köye gidip büyük bir fabrika kurun ne olacak köylü o fabrikada çalışmak istemeyecektir. Ama nufusu 50 milyon olan bir şehre fabrika kurun bir anda etrafınız çalışacak insanla dolacaktır.
Ancak burada benim üzerinde durduğum olay da budur. Artık gelişmenin nufustan olan kısmı bitmiştir. Çin ve Hindistan bak zorla gelişiyor. Japonya gelişmiş en büyük sebebi nufustur. Geri kalmak tanımı ve gericilik tanımı benim üzerinde duracağım diğer konulardır artık bu konuları sorgulayacağız.
Çünkü medeniyetle gelişmeyi birbirinden ayıracağınızı düşünüyorum. İsteyen medeni olur ama her isteyen yeterli şartlar oluşmadan gelişemez. Bu konuda eğitim de nufusta kalifiye eleman da gereklidir. Japonlar daha akıllı ama libyalılar daha mı akılsız sana iyi bir örnek Hayır Japon nufusu çok ama libya nufusu azdır. Yada Libyalılar çok tembel japonlar çok çalışkan mı dır.
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
TIK TIK TIK
SELAMLAR MİLLET NASILSINIZ
Nalçacı
-
Sağol kardeşim,bizler iyiyiz,ya sen!
Hala çağrıma cevap vermedin.Seni e-mail adresinde bekliyorum.
Selamlar,saygılar.
muharrem
-
Sevgili arkadaşlar yazılarımız sıkıcı mı?
Ahmet senin yazını 500 kişi okudu bense bu yazılara başladım başlayalı 1500 kişi yazdıklarımızı okudu.Sevgili muharrem sen niye yazmıyorsun yazılarımız sana ağır geliyor herhalde oysa bu yazılara o kadar ihtiyacımız varki ben İsmet özel gibi kızmıyorum ama eklemeler yapmanı bekliyorum
Sevgili resarcher bu araştırmaların neyse bizimle paylaşırsan seviniriz. ya diğer arkadaşlar bakın Ahmetin nefis araştırma yazısı hepimize örnek olsun Ömer K. bak beni eziyorlar yazma diyorlar ses bekliyorum. Yaz diyecek yiğitlere ait sesler bana ve ahmete birde yazamayanlara yaz dedirten sesler.
Selmalr
Osman Demir
Istanbul
-
Birde ben haket anlatım...bizim Nizipli vana okumıya getmiş,mektepde istanbullu bir uşakla döğüşmüşler,istanbullu uşak,gedip rektöre şikayet etmiş,işte beni mehmet isimli arkadaş dövdü deye....rektör kızmış ve çağırın mehmeti yanıma gelsin dimiş,bizim mamet gelmiş...rektör bu arkadaşını neden dövdün dimiş,bizim mamet başından geçenleri anlatmıya başlamış... hocam dimiş argadaşı hösdürüm hösdürüm hösmüy,börgüme börgüme zumzukla vuruy beni ammel millete carıs ediy...deyice rektör şecaatlenmiş ve istanbullu öğrenciye dönerek,ben size dememmi turistlerle kavga etmeyin diye....dimiş
mustafa
bende mustafanın fıkrasını size aktarıyorum
selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Merhaba arkadaşlarım,
Osmancığım,yazdığın fıkra güzel de ama bilgi yanlışı var.Öğrenci Van'da değil İstanbul'da okuyormuş.
Belki çoğunuz biliyorsunuzdur ama bir tane de ben yazayım:
İki Antepli askerde aynı bölüktelermş?.Dinlenme sırasında birisinin ayağı yaralanmış.Bu bağırıp çağırıp feryat ediyormuş.Dderken komutan gelmiş.Ne olduğunu sormuş.Antepli asker:
-Komutanım ayağıma cıncık kırığı battı, deyip duruyormuş.Komutan bunu bir türlü anlayamamış.Bunun hem?erisini bulup gelin de o anlats?n demi?.Derken ba?ka bir Antepliyi bulup getirmişler.Gelen,yaralıya dönüp:
-N'oldu rafık? demiş.Yaralı asker:
-Yav rafık,demiş,ayağıma cıncık kırığı battı.Yeni gelen asker komutanına dönüp:
-Komutanım,ayağına kanne kırığı batmış,demiş.
Selamlar,sevgiler.
Mustafa diye yazmışsın.Bu arkadaşı tanıyor muyuz?
muharrem
-
Aziz dostlar merhaba Nizip için yazılan bu yazılar ve fıkralar ne kadar güzel Mustafa isimli arkadaşı ben komşu forumda okudum orada yazıyor kendisi.
Sizlerin komik şeylere meraklı olduğunuzu bildiğim için komşu forumdan kopyaladım.
Ömerk niye yazmıyorsun sevgili ahmet senden hiç ses gelmiyor.
Herkese selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Arkadaşlar normal konun yanında ciddi bir şey yazalım.
İsrailli bilim adamı dün cezaevinden çıktı. Kendisine geçmiş olsun diyoruz.
Bu bilim adamı ikinci Bernard Russell olabilirdi ama yazması konuşması ve gezmesi yasak bu yüzden her kapalı toplum gibi israilde yasaklarla güçleniyor. Oysa insanları her geçengün biraz daha mutsuzlaşıyor.
Belliki kahramanlar çıkabiliyor insanların mutluluğunu haykırabiliyor.
İsrailli bu bilim adamı israil nükleer silah yapıyor diye hapis yattı. Ancak bu arada ben her yerde nükleer silaha karşıyım. Nükleer silahtan öte biyolojik ve diğer toplu olarak insanları öldüren her türlü silaha karşıyım Kim yaparsa yapsın bu vesile ile tüm bu tür silahlar? yapan bilimadamlarına sesleniyorum yaptığınız silahlardan birisi ile birgün sizin çocuğunuz veya torununuz ölecek bu tür silah yapmayın yaptırmayın
Dinimiz bu tür silahların yapılmasına ve kullanılmasına karşıdır.
Hurriyet gazetesi bugünkü internet sayfasından alınmıştır
ibretle okuyun
Vanunu: Beni CIA ve FBI ajanları yakalattı
İsrail’in nükleer sırları ile ilgili 1986 yılında İngiliz Sunday Times gazetesine fotoğraf ve bilgi sızdıran Mordechai Vanunu 18 yıl hapis yattıktan sonra bugün serbest bırakıldı.
Ancak, Vanunu tam anlamıyla serbest de sayılmaz. İsrail Vanunu’nun bir yıl boyunca yurtdışına çıkışını yasakladığı gibi, Vanunu ülke sınırlara 100 metreden fazla yaklaşamayacak, İsrail’deki yabancı misyonların bulunduğu bölgelere gidebilmesine rağmen 6 ay boyunca yabancı herhangi bir diplomat veya gazeteci ile görüşemeyecek.
18 yılın 12 yılını tek başına bir hücrede geçiren Vanunu, serbest bırakılmasına saatler kala İsrail hapishane yetkilileriyle de anlaşmazlık yaşadı. Mordechai Vanunu, hücresinde tuttuğu 70 karton kutu dolusu belge, karalama resim ve hayran mektuplarını beraberinde çıkartmak istediğini söyledi. Ancak hapishane yetkililerinin DHA’na verdiği bilgiye göre karalama resimlerin ve Vanunu’nun yıllar boyunca tuttuğu Dimona nükleer tesisi ile ilgili belgelerin büyük bir kısmına el konuldu. Dışarıya sadece gazete kupürleri ve mektupların çıkarılmasına izin verildi. Ayrıca Vanunu İsrail’de ikamet edeceği daimi adresini İsrailli yetkililere ilk etapta vermek istemedi.
Zafer işaretleriyle Aşkelon’daki Şikma hapishanesinin ana kapısına yürüyen Vanunu dışarıda kendisini bekleyen yüzlerce taraftar ve karşıt gösterici ile basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Vanunu’nun temel mesajı Dimona reaktörünün uluslararası araştırmalara açılması yönünde oldu. Kendisine hapishanede Musevilikten Hıristiyanlığa geçtiği için barbarca ve haince davranıldığını iddia eden Vanunu, “yaptıklarımdan gurur duyuyorum, pişman değilim” dedi.
Vanunu ayrıca, kendisini 18 yıl önce yakalatanların Mossad ajanları değil, CIA veya FBI ajanları olduğunu öne sürdü. Nükleer silahlar hakkında konuşmaya devam edeceğini anlatan Vanunu, kendisinin özgürlük umudu ve özgür ruhların bir sembol olduğunu belirtti. Mordechai Vanunu, kendisini destekleyenlerin de birer kahraman olduğunu söyledi.
Dimona tesisi ve İsrail’in nükleer kapasitesi ile ilgili anlatacak başka birşeyi olmadığını da belirten Vanunu, “İsrail’in benden korkması için bir gerek yok, İsrail dışına çıkıp sakin bir hayat kurmak istiyorum” dedi.
Ortodoks Yahudi olarak yetiştirilen Mordechai Vanunu 1980’lerin ortalarında Hıristiyan oldu.
Osman Demir
Istanbul
-
Dostlar,
Osman hep derin mevzulara dalıyor.Kardeş bu konulardan seni biraz uzaklaştırmak amacıyla bir olayı nekletmeyi görev biliyorum.
Gerisi sana kalmış...
Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.
Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu.
Hatta, bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile,
"Bu adam bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?" diye.
Birisi nasıl olduğunu sorsa; "Bomba gibiyim" diye yanıt verirdi hep.
"Bomba gibiyim..."
Jerry, doğal bir motivasyoncuydu.
Yanındaki insanlardan biri o gün, kötü bir gündeyse,
Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.
Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni.
Bir gün Jerry'ye gittim. "Anlayamıyorum" dedim.
"Nasıl oluyor da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun? Nasıl başarıyorsun bunu?"
Her sabah kalktığımda kendi kendime;
"Jerry, bugün iki seçimin var. Havan ya iyi olacak ya da kötü" derim.
Her zaman havamın iyi olmasını seçerim.
Kötü bir şey olduğunda yine iki seçimim var.
Kurban olmak ya da ders almak.
Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.
Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, yine iki seçimim var.
Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek.
Ben olumlu yanlarını göstermeyi seçerim.
"Yok yahu" diye dalga geçtim. "Bu kadar kolay yani"
"Evet...Kolay..." dedi Jerry.
"Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır.
Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin.
Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin.
Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin.
Yani sen hayatını nasıl yaşayacağını seçersin"
Jerry'nin sözleri beni oldukça etkiledi.
Onu uzun yıllar görmedim. Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine olumlu seçimler yaptığımda hep onu hatırladım.
Yıllar sonra Jerry'nin başına çok talihsiz bir olay geldi.
Soygun için gelen hırsızlar Jerry'yi delik deşik etmişler.
Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış.
Taburcu edildiğinde kurşunların bazıları hala vücudundaymış.
Ben onu olaydan altı ay sonra gördüm.
"Nasılsın?" diye sorduğumda; "Bomba gibi" dedi.
"Bomba gibi"
"Olay sırasında neler hissettin Jerry?" dedim.
"Yerde yatarken iki seçimim var diye düşündüm.
Ya yaşamayı seçecektim ya ölümü. Ben yaşamayı seçtim."
"Korkmadın mı? Şuurunu kaybetmedin mi?"
Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.
Bana hep "iyileşeceksin merak etme" dediler.
Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla sürerken
doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum.
Bu gözler bana "Bu adam ölmüş" diyordu.
"Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım"
"Ne yaptın?" diye merakla sordum.
Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak
"herhangi bir şeye ihtiyacım olup olmadığını" sordu.
'Evet' diye yanıt verdim.
"Var"
Doktorlar ve hemşireler merakla sustular.
Derin bir nefes alarak kendimi topladım ve bağırdım;
"Benim kurşunlara alerjim var!.."
Doktor ve hemşireler gülmeye başladılar.
Tekrar bağırdım;
"Ben yaşamayı seçtim.
Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil"
Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları sayesinde değil,
kendi olumlu tavrının da büyük katkısı ile yaşadı.
-
Sevgili ahmet sen supersin hayat dolu olmak ne güzel
Hayatı doya doya yaşamak istediğin gibi özgür iradenle ne istiyorsan onu yapmak
Bende bunu istiyorum insalar hur neşeli ve mutlu olsun
Sadece ben değil ama herkes niye atoma karşı çıkıyorum sende karşı çık atom silahı istemiyorum de lütfen
Selamlar
Osman Demir
Istanbul
-
Dostlar,
Aslında burada böyle ciddi konularda yazmamayı düşünüyordum.Ama Osmanın atoma karşı olmamı istemesi üzerine bir kaç satır yazmak istedim.
Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi kendilerinden başka ülkelerin bu tür silahlara sahip olmasını kabullenemekte diğer bütün ülkeler de bu beş ülkenin peşine takılmakta ve kitle imha silahlarının yokedilmesine ve küresel silahsızlanmaya savaştıkları iddiasıyla her türlü işlemleri yapmaktadırlar. Silahsızlanma tek veya çok taraflı, silahlı bir saldırı yoluyla değil, diplomatik görüşmeler yoluyla sağlanmalıdır.
Uluslararası toplum küresel silahsızlanmaya ihtiyaç duyulduğunu uzun süredir kabul etmektedir. 1970 yılında yürürlüğe sokulan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT) hükümleri çerçevesinde, Birleşik Devletler ve nükleer silahlara sahip oldukları bilinen diğer dört devlet nükleer silahsızlanma konusunda bağlayıcı taahhütlerde bulunmuşlardır. Buna karşılık nükleer silah sahibi olmayan ülkeler de nükleer silah yeteneğine kavuşmaya çalışmayacaklarını kabul etmişlerdir. Şimdiye dek Birleşik Devletler ve diğer nükleer güçler nükleer silah sahibi olmayan devletlerin taahhütlerini yerine getirmeleri konusunda oldukça kararlı davranmışlar, ancak kendilerinin yerine getirmedikleri taahhütler konusundaki eleştiriler karşısında da suskun kalmışlardır.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasının otuzuncu yılı olan 2000'de yapılan anlaşmayı gözden geçirme konferansında Birleşik Devletler ve anlaşmada imzası bulunan diğer devletler, belirlenmiş bulunan on üç silahsızlanma taahhüdünden ilki olan Kapsamlı Test Yasaklama Anlaşmasını (CTBT) yürürlüğe sokmak suretiyle nükleer silah denemelerini sona erdirme konusunda anlaşmaya varmışlardır. Bundan kısa bir süre sonra Birleşmiş Devletler Senatosu CTBT'nin onaylanmasını reddetme yönünde bir oylama yaptı. 2002'de Birleşik Devletler hükümeti 2000'de yapılmış olan taahhütleri, özellikle de nükleer denemelerin yapılması yönündeki küresel yasaklamayı kabul etmediğini ilan ederek Nükler Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasının geleceğini tehlikeye sokmuş oldu.
1975'te bir başka kitle imha silahının ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir anlaşma olan Biyolojik Silahlar Konvansiyonu (BWC) yürürlüğe sokuldu. BWC başlangıcından beri hükümlerine uyulmasını sağlamak konusunda etkisiz kalmıştır; bunun nedeni ise büyük ölçüde bir teyit mekanizmasından yoksun olmasıdır. Etkili teyit önlemleri geliştirilmesi yönünde yapılmış olan beş yıllık çalışmalar Haziran 2001'de Birleşik Devletler hükümeti tarafından baltalandı. Bush yönetimi son dakikada uluslararası denetimler yapılmasını reddetti. İleri sürülen nedenler Birleşik Devletlerin ulusal güvenliği ve Amerikan şirketlerinin sanayi sırlarının korunmasıydı. Bu karar uluslararası toplumda infiale yol açmıştır ve Irak konusunda yapılmış olan talepler ışığında ikiyüzlülük olarak görülmektedir.
Aralık 2001'de Yıldız Savaşları füze savunma programı üzerinde çalışmak üzere anlaşmadan çekildiğini ilan eden Bush yönetimi Anti Balistik Füze Anlaşması (ABM) konusunda da yan çizmiş bulunmaktadır.
Eski Sovyetler Birliği ülkelerindeki nükleer silahlar ve malzemelerin koruma altında tutulması ve yok edilmesi için Birleşik Devletler tarafından sağlanan fonlar nükleer silahların yayılmasını önleme konusunda hayati bir öneme sahip bulunmaktadır. Ancak 2001'de göreve gelen Bush Yönetiminin ilk adımlarından biri bu programların fonlarını %21 oranında kesmek, diğer taraftan ise nükleer silah fonlarını %5 oranında arttırmak olmuştur.
Aynı hikaye bugün de devam etmektedir. En son olarak 5 şubat 2003'te kilit konumdaki bir Birleşik Devletler Senatosu komitesi, fikir babalığını Bush'un yaptığı Birleşik Devletler - Rusya Stratejik Saldırı Azaltma Anlaşması'nın (SORT) onaylanmasını tavsiye etme kararı aldı. SORT anlaşması tek bir silahın bile yok edilmesini gerektirmemektedir ve Birleşik Devletler ile Rusya'nın silahsızlanma taahhütlerini yerine getirmeleri konusundaki bir başka başarısızlıklarını simgelemektedir. SORT anlaşması sadece "konuşlandırılmış" silahlarda kesintiye gidilmesini sağlamaktadır ve nükleer silahların tümüyle ortadan kaldırılmasına yol açacak olan çok taraflı bir silahsızlanma anlaşmasını test etme niteliği taşıyan NPT anlaşmasına da açıkçası uygun düşmemektedir. Buna Bush'un Irak'a (veya muhtemel gördüğü bir başka saldırgana) karşı muhtemelen nükleer silah kullanma ve yeni nükleer silah üretme planlarını eklersek, açıkça görülmektedir ki Birleşik Devletler hem NPT anlaşmasını hem de diğer uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme ve silahsızlanma anlaşmalarını fiilen ihlal etmektedir. Bunun da ötesinde, bütün bunlar Bush Yönetimi'nin küresel güvenlik için yakın bir tehdit oluşturduğunu açıkça göstermektedir.
Buaradan da anlaşılacağı üzere onlara şapur şupur,başka ülkelere gelince Yarabbi şükür...
Bu arada Çin,Pakistan,Hindistanın yanında Suriye,İran ve İsrailininde bu tip silahlara sahip olduğu bilinmektedir.Aslında temel sorun başkalarının sürüsüne dahil olmak veya kendi sürünü oluşturmak esasında geçmektedir.
Maalesef bizler şuan başkalarının sürüsüne dahil olmuş onların sürdüğü noktaya gitmekteyiz...
Kafanızı şişirdim galiba özür dilerim.
Selamlar,saygılar.