Hiç önemli Deil Gökhan Yeter Ki Gönul Bahçesi Hep Güzel Olsun...
Yazdırılabilir Görünüm
Hiç önemli Deil Gökhan Yeter Ki Gönul Bahçesi Hep Güzel Olsun...
gorunmesının sebebı aldıgın sıtedekı sayfa onarıma gırıyor veya sıtede belırlı bır yukleme olmuyor ondan dolayı olabılır
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüs gemi
içinde sari balik
dibinde mavi yosun
kiyida bir çıplak adam
durmus düsünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa,
balik mi olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmali, oglum,
bulutuyla, gemisiyle, baligiyla, yosunuyla
Bir KaranLIK geLiyor yokLuğunun ardından. Ne zaman güne$ batsa bu son gecem diyorum. Vazgeç yaLan dünyanın köhne saLtanatından. Yeti$ir bunca keder bunca eLem diyorum. Bu ne bitmez ayrıLık, bu ne bitmez özLem diyorum
Ben sensiz geçen günlerime yanarken, belki sen bensizlige sevineceksin.. Ama sunu unutmaki birtanem; birgün sen de SEVECEKSIN.
Ey gafil yürek! Cennet tapusunu alan mısın sen,
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Her kulu günahkâr bilen misin sen,
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Dil kendini bilse, yürek yakmasa,
Ne olduğun bilse, tahta çıkmasa,
Ah! hâlden anlasa, ağu akmasa,
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Sakın ola girme, ins yarışına,
Kusur bulma kulun göz ve kaşına.
Günahım dolansın o dik başına!
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Yüzümün karası, utançtan değil.
Dilimin susması, bir suçtan değil.
Hesabım ezelden, sonuçtan değil.
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Başımın örtüsü toy da kayboldu,
Mutluluk namesi ney de kayboldu,
Kıymetim, vicdansız bey da kayboldu,
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Hâl bilen olsaydın, böyle yanmazdım,
Kendimi karşında köle sanmazdım,
Yüreğine dalıp, buz da donmazdım,
Ben benim, sen kimsin? ey gafil yürek!
Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...
GÖNÜL BAHÇESİ
Gökyüzünde bir bulut olayım
Yağmur olup yeryüzüne yağayım.
Gönül bahçende bir gül olayım
Sen görmeden ben açayım.
Kırlarda lale, sümbül olayım
Etrafına kokularım saçağım.
Özgürce uçan bir kuş olayım
Gelip pencerene konayım.
Sana aşk şarkıları okuyayım
Bırak da hiç susmayayım.
Kalbimin kapısını sana açayım
Gönül bahçemden sevgi saçayım.
Ben bu aşkta hep olayım
Gönül bahçene ulaşayım.
Senden uzaklarda olmayayım
Kalbinin baş köşesinde olayım.
gidiyorum ben
gidiyorum bu son bakışım olsun sana
hırçın dalğalara yelken açıp uzaklara
rüzgarla uçan sonbahar yapraklarıyla
gidiyorum bu son gülüşüm olsun sana
gidiyorum elveda demeden
merhaba diyen ellerin üzülerek söyleyen dilin
titrek sesiyle söylüyorum sana
gidiyorum ben
gidiyorum ben aydınlıgın karanlıkla başladıgı
yerde sesizlikle biten zamanda
sana son bakışımda
gidiyorum ben
bir dünüm vardı birde bugün oda bitti kalmadı günüm
sen üzülme yer yoksa kalbinde gülüm
geldim ve işte gidiyorum
gidiyorum ben
Ağlama
Bir gün ezan sesiyle uyanirsan eger,
Bilki ogün benim öldügüm gündür.
Biliyorum Allah korusun diyorsun şimdi,
Olmaz olamaz öyle bir şey diyip dua ediyorsun.
Ama bir rüyanın içinde başka bir rüya da
Görüp yıkılıp gidiyorsun işte
Gelirsen cenaze törenime eger
Bir elham okuman yeter be gülüm.
Ağlama, buz kes, konuşma
Sadece dua et benim için,ogün
Üzülme, ben kiminki diye düsün
Ama baş ucumda otur ve beni dinle
Sessizliktir yalnızlığımın tek tanığı
O sana sevgimi, bir ömür boyu rüzgarlar
Eşliginde kulağına hep fısıldar durur.
Gerçeği ve dogruyu ben ölsemde sevgim
Evet sevgim rüzgarlarla konuşacak kulağına
O zaman bileceksin sevgimi
Ama ben çoktan toprak olacam bile
Sevgiye dair
"Yiğit ne kadar bahadır olsa, sevdiğine yenilir."
"Sevginin bulunmadığı yerde aklı da arama."
"Sevgi, hayatın pusulasıdır."
"Yalnız seni sevenleri sevmek sevgi değil; değiş tokuştur."
"Gerçekten sevenler, karşılık beklemeden severler."
"Sevilmek için önce sev ve sevimli ol."
"Şah bile sevgiye köledir."
"Eğer bir kimseyi, kimse sevmiyorsa, bunun sebebini araştırmalıdır; eğer bir kimseyi herkes seviyorsa, bunun sebebini de araştırmalıdır."
"Büyük işlerden hiçbiri sevgisiz başarılamamıştır."
"Sevgi, ülkesini kılıçsız idare eden bir kraldır."
"Sevgi ve merhamet, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse, hayvanlık vasfı."
"Sevgiyle bakılan her şey güzeldir."
"Gerçek sevgi, iyilik gördüğünde artmayan ve kötülük gördüğünde eksilmeyendir."
"İyiliğe karşı iyiliği artır; sevgiye karşı muhabbeti göster. Alevi körükle, yoksa ateş söner."
"Her şeyden bıkılabilir, ama sevgiden asla!"
"Gönül midesi sevgiye doymaz."
"Sevginin karşılığı yine sevgidir."
"Sevginin mezarı nankörlüktür."
"Sevgi, bir çeşit savaştır."
"Sevgi, kalbin göklere yükseldiği altın merdivendir."
"Sevmek, yaşamak kadar önemli."
"Sevgisiz hayat yüktür."
"Sevemeyen adam, yemişsiz ağaca benzer ."
"Sevgi, güneş gibidir; kör bile hisseder."
"Ey hayat! Sevgisiz sen nesin?"
"Sevgiliden gelen her şey sevgilidir."
"Kendisini pek çok seven, çevresinde pek az sevilir."
"Sevgi ne kadar büyükse, kederi de o kadar büyük olacaktır."
"Dünya sevgisi, insanın kalbinden imanın tadını çıkarır."
"Sevgi, ateş gibidir, gıdasız kalınca söner."
“Kişi kimi seviyorsa,odur en güzel.”
"Her sevincin bir acısı, her acının da bir sevinci olur."
"Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan."
"Sevgi azalınca, kusurlar artar."
hocam sevgiye dair yazı çok güzel olmuş,çok beğendim. özellikle;
"Sevgi azalınca, kusurlar artar."
teşekkürler:)
Ben teşekkür ederim. sevginin azalmasıyla beraber haliyle kişi karşısındakinin kusurlarını görmeye başlıyor,önceleri aşırı sevgiden dolayı kusur ve kabahatlar görünmüyor yada görmezden geliniyor,böylece huzursuzluk başlamış oluyor.
Amaç, sevgi uğruna ölmek değil, uğrunda ölünecek sevgi bulmaktır
:DHer Kese Selam Lar Olsum Kekrar Aranizda Yim
Bebim Uyeliyim Silin Miş Ti Bunu Sorna Sorarim
Sizi Cok Seviyorum Okey .?.:=) :p
UMUT ÇİÇEĞİM
bu kışta üşüyorum.
kimbilir kaç kış daha üşüyeceğim.
sana yanacağım bu yazda.
ve kim bilir kaç yaz daha.
kaç bahar seni açacak bütün çiçekler,
senden uçacak bütün böcekler.
arılar seni koyacak kovanlarına,
kaç ülke gezecek seni göçmen kuşlar...
ama sen hep umut çiçeğim olacaksın.
yaşayacağız yaşlanacağız seninle.
sürekli değişen dünyamda değişmeyecek tek gerçeğim olacaksın ömür boyu.
Gozlerin gozlerimde, ellerin ellerimde, askın icimde ve ruhun bedenimde oldugu surece seni cok sevmeye devam edecegim...
MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.
Mustafa Kemal´in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola önceden önceden.
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra,
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden.
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi, daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
Alnı yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden.
Durdu birdenbire kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez.
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur,
Nasıl dururdu Mustafa Kemal´in kağnısı?
Kahroldu Elifçik düşünceden düşünceden.
Aman kocabaş, ayağını öpeyim kocabaş,
Vür beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
Bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal´in kağnısı bacım?
Kocabaş´ın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Gökyüzünde bir bulut olayım
Yağmur olup yeryüzüne yağayım.
Gönül bahçende bir gül olayım
Sen görmeden ben açayım.
Kırlarda lale, sümbül olayım
Etrafına kokularım saçağım.
Özgürce uçan bir kuş olayım
Gelip pencerene konayım.
Sana aşk şarkıları okuyayım
Bırak da hiç susmayayım.
Kalbimin kapısını sana açayım
Gönül bahçemden sevgi saçayım.
Ben bu aşkta hep olayım
Gönül bahçene ulaşayım.
Senden uzaklarda olmayayım
Kalbinin baş köşesinde olayım
Hani gülüşün var ya,
çiçekleri bile kıskandıran.
Hani gözlerin var ya,
yağmur damlası gibi yıldızları kıskandıran.
Hani seviyorum degişin var ya,
beni her gün uzaklarda mutlu eden.....
Ay desem nûruna, aydan daha parlaksın Sen.
Su desem, cümle sulardan daha berraksın Sen.
Şaşırıp inci desem, inci de Senden doğuyor.
Sade bir katresi deryâ gibi ırmaksın Sen.
Gül desem, ey yüce mahbûb, terinin damlası o
Neye teşbih edeyim, mahzar-ı levlâksın Sen.
Ey Rauf, anneler evlada dönüp bakmazken,
Bir Rahimsin ki, bütün aleme kundaksın Sen.
Firaset nerelerdesin çoktandır yazılarını göremiyoruz.
Bu güzel yazın için çok sağol...
Bir Rahimsin ki, bütün aleme kundaksın Sen.
Bu Sevdanin Dalinda Hep Yanmaya Mi Yemin'in
Erken Gelen Hazanada Hep Solmaya Mi Yeminin ?
Bulutlarda Yansin Diye Adini Dağlara Verdim
Toprağa Anlatsin Diye Sesimi Sulara Verdim
Her Mevsim Uyansin Diye Sevdami Bahara Verdim
Dört yana Savrulsun Diye kokunu Rüzgara Verdim
Bu Sevdanin Kapisini Hep Calmaya Mi Yeminin
Yanan Kalbimin Ahını Hep Almaya Mi Yeminin
abla süper bişe yaaaa bu çok tşekkürlerrrrr
Durmadan bu sarki caliyor sabahtan beri
abla DERTLİSİNNN
Hayat akıp giderken,
Düşler birer birer biterken,
Ben kendime bir dal ararken,
Seni buldum DOSTUM.
Şimdi çok mutluyum.
Hatta uçuyorum.
Adeta kendimi,
Bir cennette sanıyorum.
İyiki varsın bitanem,
İyiki yumuşak kalbin var,
Denizler kadar derin,
Güzel gözlerin var.
Ben seninle olmaktan,
Seninle dertleşmekten,
Seninle gülmekten,
İnan çok mutluyum.
Benim Cümlelerim
Bu dönüp duran küp'e dokununca dilediğim karesinde kalıyor ,
Hatta hangi yöne çevirirsem o yönde devam ediyor dönmeye, deneyin göreceksiniz sizde.
Ama yaşam öyle değil değil mi?
Sonsuza dek yalnızca hatırlamak istediklerinde kalamıyor insan.
Olmuyor değil mi?
Belki bu nedenle her karesini gelecekte bir gün baktıkça
Gülümseyecek şekilde yaşamalı...
Sen yapabiliyor musun diye soranlara;
Kendi repliklerime karar verebilsemde,
Karşımdakilerinkine müdahale hakkım yok yazık ki...
Ama deniyorum,
Denediyimse tabiki sadece,
Kendi şarkımı söyleyebilmek olabildiğince...
![]()
ÖNCE, SONRA, ŞİMDİ...
Tarihe bakmaya korkuyorum… Ne kadar çok geçmiş olabileceğini anlamaktan korkuyorum. Hala bir sabah ansızın gördüğüm bu kâbusun bitmesini diliyorum belki.
Yarının bilinmezliği bugünün boşluğunu büyütüyor…
Sonra bir gün korkularımdan arınmayı öğreniyorum… O büyük boşluğu kendimle dolduruyorum, kendimde ki herşeyle, ne kadar çok olduğumu fark ediyorum, daha da büyüyorum.
Şimdi artık istesen de doldurabileceğin bir boşluk kalmadı içimde…Ben büyüttüm kendimi senin güçsüzlüğünle…
(Akşam yastığımla anlaşmayı,sabah aynamla gülüşmeyi öğreten
Gökhan abime sevgilerimle...)
:) Kardeşlerin en şirini Şahin Kardeşim o senin kendi güzelliğin...
Eğer sen istemeseydin ben sana birşey öğretemezdim ;)
Sonra bir gün korkularımdan arınmayı öğreniyorum… O büyük boşluğu kendimle dolduruyorum, kendimde ki herşeyle, ne kadar çok olduğumu fark ediyorum, daha da büyüyorum.
Şimdi artık istesen de doldurabileceğin bir boşluk kalmadı içimde…
Ben büyüttüm kendimi senin güçsüzlüğünle…
Sevmek de Hoş Sevilmek de
Aldırmadan derde gama
Sevmek de hoş sevilmek de
Dünya fani derler amma
Sevmek de hoş sevilmek de
Husumet def olup gitsin
Hoşgörü her şeye yetsin
Haset,nefret,öfke bitsin
Sevmek de hoş sevilmek de
Asıla edersek rücu
Elbet kaçmaz ipin ucu
Ayırmadan şucu bucu
Sevmek de hoş sevilmek de
Can cananı bulsun artık
Herkes nasib alsın artık
Parolamız olsun artık
Sevmek de hoş sevilmek de
Soruyorsan gaye nedir
Atan kalbe aşk aşk dedir
Bu his Hak'tan hediyedir
Sevmek de hoş sevilmek de
Azrail kapıyı çalsa
Benzimiz sararsa solsa
Bir nefeslik ömür kalsa
Sevmek de hoş sevilmek de
Sevgi güldür amma solmaz
Sevenin vadesi dolmaz
Sevemeyen adam olmaz
Sevmek de hoş sevilmek de
Sen kurumuş yaprak olsan
Çıkmaz tozlu sokak olsan
Ölsen kuru toprak olsan
Yine seni sevecegim
![]()
Siradan sabahlarin mahmurluguna alismislar için,
bir safak vakti aniden geçmisinden ve bugününden vazgeçmek,
ve içinde her nasilsa saklamayi basarmis bir yarin heyecaninin kanadina
tutunarak havalanmak cesaret ister.
Kurulu düzen öylesine rahat, öylesine huzur doludur ki,
ruhuna gömülü çocugu, yillarca kininda beklemis keskin bir kiliç gibi
uyandirip dort nala ilerlemek, yaman bir karara dönüsür.
Zordur insanin onca zaman bunca emekle kurdugu ne varsa hiçe sayip, maglup
ama magrur bir komutan edasiyla yeni seferlere niyetlenmesi...
Bugüne yenik düsenler, yarini sadece hos bir hayal olarak düsleyip, dünde
yasarlar.
Bedel ödemeyi göze alanlar ise, yelkenleri atlastan gemilerle, arkalarinda
külden köprüler birakarak, meçhul bir istikbale dogru dümen kirarlar....
Yikilan sirat köprüsüdür....
Geçer ve orada kalirsiniz:
cennetse cennet, cehennemse cehennem...
Dönüsü yoktur....
![]()
Ve yolculuk devam ediyor.
Zira ölüm son değildir.
Şimdi bir köprü çıkmıştır yolumuza:
"Sırat köprüsü."
Ne var ki bu köprüde gideceği yönü önceden kendisi belirlemiştir.
"Nasıl bir hayat yaşıyorsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle de haşr olunursunuz." Bizlere böyle bir uyarı da gelmişti
O Yüce İnsan'dan.
Öyleyse sorun yoktu:
Ya cennet ya cehennem.
Biri olmazsa diğerinin olmayacağı ya da mânasız kalacağı bir gerçek.
Asıl önemli olan ise, bu yolculuğa nasıl nokta koyduğumuzdur.
Acilara Tutunmak</B>Kavusmak özgürlükse
Özgürdük Ikimizde
Elleri çiglik çiglik
Yanyana ikidünya
Ikimiz iki dagdan
Iki hirçin su gibi
Akip gelmistik
Bulusmustuk bir kavsakta
Unutmustuk ayriligi
Yok saymistik özlemeyi
Sarkimiza dalmistik
Mutluluk mavi çocuk
Oynardi bahçemizde
Aci çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
O yuvasiz çalikusu
Bense kafeste kanarya
O dolasmis daldan dala
Savurmus yüregini
Ben bölmüsüm yüregimi
Baskaldiran dizelere
Aramakmis oysa sevmek
Özlemekmis oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmis
Düssel bir oyuncagi
Yalanmis hepsi yalan
Yalanmis hepsi yalan
Sevmek diye birsey vardi
Sevmek diye birsey yokmus
Aci çektim günlerce
Aci çektim susarak
Su kisacik konutlukta
Deprem kargasasinda
Yasadim birkaç bin yil
Acilara tutunarak
Aci çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
Acilardan arta kalan
iste bu bakislarimis
Kugu diye gözlerimde
Gün batimi bulutlarmis
Yalanmis hepsi yalan
Yalanmis hepsi yalan
Savrulup gitmek varmis
Ayri yörüngelerde