-
Geçmişten Günümüze adlı kitabın 58 ve 59. sayfalarında yayınlanan Prof.Dr.H.Cahit Tanyol anılarında İbrahim Halil Ağanın hanımı Adle(Adile) bacının eve girmeye teşebbüs eden iki Fransız askerini sopayla nasıl kovaladığını anlatmaktadır. Bu şehirin işgal edilmemiş olduğunu daha iyi kanıtlar kanaatindeyim.
-
Bu adle bacı hikayesinin gerçeklik bayı ne kadardır hocam...
Yani elle tutulur bir olay mı bu yoksa kulaktan kulağa yayılan bir efsane mi???
bir konunun tarih olması için tutarlı belgelere dayanması gereği kanaatindeyim...
-
syn.Ahmet İmamoğlu;
1-) Teslimiyetçi politika izleyen (hain demeye Nizip li olmalarından dolayı asla dilim varmıyor.)bildiğiniz ve iddaa ettiğiniz bu Nizipliler hangi"Adana,Urfa,Maraş,Antep,vs..." İstiklal Mahkemelerinde yargılanmışlardır."İstiklal Mahkemesi tutanaklarında var!"dediğinize göre, eminimki dosya numarasını,yargılanma tarihini vede resmi beraat kararına biliyorsunuzdur.Ben aradım bulamadım.Lütfen beni ve siteyi belgeler ışığında aydınlatırmısınız?
2-) Ben Nizip'in işgal edildiğini İstanbul Emniyet Müdürlüğünün web sitesindeki ATATÜRK KRONOLOJİSİ listesindeki kayıtlı belgede göstererekten belirttim. Siz buna değinmiyor(yani doğru yada yanlış demiyorsunuz.) belkide konunun ciddiyetini görmezden geliyorsunuz yada konuyu es geçiyorsunuz. Oysa bu bir resmi tespittir...Ki Nizip 03. Eylül. 1920'de işgal edilmiştir bu bir resmi devlet kayıtıdır.Ama size göre HALA Nizip işgal edilmemiştir.
3-) Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun Adle(Adile) Bacı'nın evine iki Fransız askerinin girmeye yeltendiğini ve Adle Bacının onları sopa ile kovaladığını belirtiyorsunuz. Prof.Dr.H.Cahit Tanyol emin bir ağızdır ve bu olayın doğruluk payında şüphe yoktur. Adle Bacının evine iki Fransız askeri giriyor, Adle Bacı malını ve namusunu korumak için tecavüzcü iki Fransız askerine karşı şiddetli bir şekilde tepki gösteriyor ve siz bu olaya dahi "bu Nizip'in işgal edilmediğinin bir kanıtıdır."diyorsunuz. Cümle alem bilirki İŞGAL ORDULARI MÜTECAVÜZDÜR. Bu askerler işgal ordusu mensupları değil ise Nizip'in sokaklarında ve Adle Bacının evinde ne işleri var.
4-) Nizip işgal edilmediyse Nizip Kuvay-i Milliye Teşkilatına ne gerek vardı? Gazilik pahiyesine erişmiş Habeş
Bölerler, Hüseyin Sayınlar, Muallim Ali Rıza Efendiler vede daha yüzlerce Kuvvai miliciler yoksa Nizip'in kırsal alanında çelik çomak mı oynuyorlardı. Nizip işgal edilmemiş ve işgala karşı ölümcül eylemler yapılmamışsa, Nizip'in bu tarihi kişilikleri yoksa hatıralarında martaval mı sıkıyorlardı?
Lütfen 1. madde hususunda bizi bilgilendirin..
-
Nizip gercektende işgal edılmıs olarak bılıyorum ama bakalım hangısıne ınanayım
-
SEVGİLİ BÜYÜKLERİM VE SEVGİLİ DOSTLAR NİZİBİN İŞĞAL EDİLİP EDİLMEDİĞİNİ VEYA ZORLAMA HARİÇ ÜLKEMİZE İHANET EDEN OLUP OLMADIĞI SÖZLE DEĞİL BELGE İLE OLUR,KEMAL ABİMİZİN ELLERİNDEN ÖPEREK ÇOK DOĞRU SÖYLEDİĞİNİ BURADA TEYİTLİYORUM.
AYRICA BÜYÜKLERİMİZDEN DİNLEDİKLERİMİZ İLE , ARAŞTIRMA VE BELGELERE DAYALI BİLGİLERİ BURADA PAYLAŞIRSAK İLÇEMİZ İÇİN ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
AYRICA RİVAYETLER HAM HABERLER OLDUĞUNDAN İYİCE İNCELEYİP AKLA VE MANTIĞA SIĞMAYAN HAM HABERLERİ YAZMAMAK LAZIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
DEDEM RAHMETLİ FISTIK TARLASININ İÇİNDE OTURURKEN (KERİZ YOLU ÜZERİNDE) OĞLUM DEDİ.
FRANSIZLAR BÖLÜKLER HALİNDE ŞURALARDAN YÜRÜDÜ ŞURADAN GEÇTİ DİYE ELİ İLE TARİF ETTİ. BENİM ÜSTÜMDE BİR ALMAN TAKARRUFU VARDI.ANAM VE BACILARIM İLE HANIMLARIMIZ SIRTINI DÖNDÜLER,FRANSIZLAR KAFASINI KALDIRIP KADINLARIN TARAFINA BAKMADILAR ŞİMDİKİLER FRANSIZDAN NAMUSUZ DİYE DERT YANARKEN ANLATIRDI
-
Abi haklısınız. Ben de dayılarımdan duymuştum. Onlara da dedeleri anlatmış. Fransızlar Şimdiki İpek Yolu'nun alt tarafından yani Karkamış'ı paralel geçerekten Nizip'e gelmişler. Bizim Köye girmeden (Belkıs) önce harman yerini topa tutmuşlar. Ama bu baskından haberdar olan halk kuvvetleri Fransızı püskürtmüşler. Bir de şu söylenir: Kurtuluş Savaşı sırasında esas zulmü Ermeniler yapmışlardır. İşgal kuvvetleri çekildikten sonra eli kanlı Ermeniler halka büyük zulüm yapmıştır. Hatta bunlardan "Aznavur" diye bir asker ya da komutanın çok vahşi olduğu söylenir. Bu yüzden yöremizde bir çok köy dilinde acımasız bir insanı tabir etmek için "Aznavur gibi" deyiği kullanılır.
-
Değerli mesajlarınıza yanıtımdır.
1- Prof.Dr.H.Cahit TANYOL halen hayattadır. Nizip'de bir caddeye ismi verilmiştir. Belediye ve hastahaneden adresini temin edebilirsiniz.
2- Birinin babasının dedesi olursa mahçup olmasın diye isim vermek istemiyorum. Israr etmeyin.
3- Odun alacaklarmış.
-
Burası seviyeli bir form ve olasılıklara yer yoktur eğer bir belge var ise paylaşın kimsenin ailesi töhmet altında bırakmayın hocam...
-
Sayın Ahmet İmamoğulları benden 'tamı tamına' 15 yaş büyüktür. Azdan-çoktan birbirimize geçen hak-hukukumuz vardır. O'nu sever, sayar ve Nizip ile ilgili bir çok konudaki girişim ve çabalarından ötürü taktir ederim. AMMA ''Nizip'de kurtuluş günleri'' adlı foruma gönderdiği ve ''Nizip işgal edilmemiştir'' görüşünü kabül etmediğimi de bir dünyanın bilmesini isterim.
Resmi devlet kayıtlarında bu işgal vardır ve tarihide: 03 Eylül 1920 dir...
İMDİ.... O günler için Sayın İmamoğulları ''Fransız birliği subaylarının şimdiki Ticaret Odasının bahçe olan yerinde, askerlerinin de Atatürk ilk okulu çevresinde AĞIRLANDIĞINI kendi ağzıyla beyan ediyor... Yani, Nizipliler külliyen işgalci Fransız ordu mensuplarını ağırlıyorlar... Yani Nizipliler, İmamoğullarına göre işgalci bir orduya kucak açıyorlar... Vay ne hal olmuş memleket, ne kadar da satılmaya layıkmış Nizipliler...... Mİİİİİİİİ?????
Dahası, ''değerli mesajlarınıza yanıtımdır'' diyor!..
Sayın Ahmet abiciğim, size kimse Prof. Dr.H. Cahit TANYOL'un 'Allah gecinden versin' ölü mü, diri mi olduğunu sormadı.
2-) Birilerinin torunlarını mahcup edecek açıklamalarda bulunmak istemediğiniz türden İMAYI öyleyse neden başlattınız?
3-) ''Odun almaya'' gelmişler, diyorsunuz. Isınmak içinse Nizipliler 03 Eylül'de hâla yazı yaşarlar. Yemek yapıp, su ısıtmak içinse, zaten karargah kurmaya yeltendikleri yer bahçe... Neden, işgalci Fransız mürfezesinin Adle Bacı'nın evine kuvvai Milliye mensubu aramaya geldiklerini söylemeye diliniz varmıyor?.. Ben bunu anlaayamıyorum!..
4-) Üstelik, Nizip Kuvai Milliyesinin kahramanlıklarına da hiç değin miyorsunuz... Yoksa, size göre Şehit olan ve gazilik mertebesine ulaşmış bir tek bir Nizipli yok mu? Lütfen bizleri aydınlatınız, Ahmet Abi...
-
Arkadaşlar konumuz söz konusu Nizip'liler falan değil. Geçmişi yargılamıyoruz, kimseyide töhmet altında bırakmaya gerek yok.
Sizlerden istirhamım Kurtuluş savaşı yıllarında Nizip işgal edildi mi? Fransız'ların Atatürk okulu civarına çadır kurup yerleşmeleri ve Nizip içerisinde dolaşmaları, bir işgalmiydi ? yoksa G.antep'deki birliklerine erzak toplamak için geçici olarak yerleşmelerimiydi ?
Ayrıca o yıllardan büyükleriniz neler hatırlıyor ?
Bu konulara yoğunlaşırsak daha sağlıklı bir çalışma yapmış olacağız. Anlayışınız için teşekkür ederim.
-
Nenem Nuriye'nin (Mulla Mamedin eşi, Hacı Sadık Hocanın kızı) annem Hacı şıh Fatma'ya (1924 doğumlu ve sağ) anlatıklarının özeti: Fransız işgali ile birlikte birçok Nizipli (geneli yaşlı kadınlar, kızlar ve çocuklar) can ve mal kaygusuyla bireciğe kaçarlar... Fransızlar Nizipte neredeyse tüm evleri basarlar... Birçok evin zahire peteklerini imha ederler... Eli silah tutabilecek genç ararlar... Annemin dayısı Ali Rıza Muallimin kardeşi Hamit yeni evlidir. Çeyizlerine kadar parçalarlar; Hamit efendiyi ve onlarca Nizipli yetişkini esir alır, götürürler. Annemin dayısı Hamit, yedi sene sonra perperişan bir şekilde evine döner...
Annem, nenemin ölünceye kadar (mezarı Suudi Arabistan-Cidde şehrinde ve Havva anamızın mezarının yanındadır) Habeş Böler ve silah arkadaşlarının Fransızlara karşı çıkarak ırzlarını, canlarını ve şereflerini kurtardıkları için duacı oldu, der..
-
Abi ellerine sağlık,şöyle elinin altında bir iki boş genç olsa yaşlı başımızın taçı ilçede olsun köylerde olsun bu insanları dinleyip,video kayıtları ile çalışma yapsalar size yardımcıolsalar ne kadar güzel bir çalışma olur,çok daha sağlıklı kayıtlar olur diye düşünüyorum.Ellerinizden öperim.
-
Sevgi yüklü, gerçeklerle örülü, saygıdeğer müdürüm fsoyarık, Nizip'te elleri öpülecek o kadar çok yaşayan ve tarih olmuş büyüklerimiz var ki, onlar için ne kadar övgü dizsek azdır. Ve bana göre sizde bunlardan birisiniz. Dilerim ki İnşallah, ömür sürenizin son anına kadar bu (dürüst, realist, gırtlağın kır boğum olduğunu bilen,yaşadığı bölgenin gereksinimlerine duyarlı ve Nizip aşığı ve de herşeyden önce insan olma şartı meziyetleri sergileyen) özelliklerinizi muhafaza edip, Nizip Com'lu üyelerimize ve tüm çevrenize örnek olursunuz. Sizin nezdinizde , size benzeyen tüm Nizip Com üyelerine ve özellile size, saygılarımla...
-
ABİ ÖVGÜLERİNİZLE BİZİ MAHÇUP ETTİNİZ,GERÇEKTEN BUNLAR SİZİN GÜZELLİĞİNİZ SİZİN GİBİ GÜZELLİKLERİN HERZAMAN UZUN YAŞAMASI VE İLÇEMİZE HEP DEĞERLER KAZANDIRMASI DUASI İLE BİZ SİZ BÜYÜKLERİMİZE O SAYĞI VE SEVGİYİ GÖSTERDİĞİMİZ VE SİNEMİZDE FİİLLERİMİZLE BİRLİKTE YAŞADIĞIMIZ SÜRECE BİZDEN SONRAKİLERE ÖRNEK OLACAĞIMIZA OLAN İNANCIM İLE,HERZAMAN GÜZEL ANLAMLI HER TÜRLÜ SAĞDUYULU YAZILARINIZI OKUMAK BEKLENTİSİ İLE HÜRMETLERİMİ ARZ EDERİM.HÜRMETLERMLE
-
Keşke Nizip 'in Gaziantep savunmasındaki rolü ve bu yöndeki çabaları ile ilgili gelecek nesillere bu hususu hatırlatacak ve her önünden geçişte gurur duyulmasına vesile olacak bir anıtımız olsa.
İşgal konusunda ise %100 emin olmamakla birlikte, hayal meyal hatırladığım bir cümle vardır ki, "Fransızlar Nizip 'e girdiklerinde buğdayları zeytinyağı kuyularına dökerek yağı da buğdayı da berbat etmişler" gibi bir cümle. Bunu sanıyorum rahmetli babamdan duymuştum. Yine de dediğim gibi tam da emin olamıyorum.
Ayrıca Nizip 'ten çıkan çetenin Fransızlarla olan çarpışmaları konusunda bana da büyüklerimden anlatılanlar hep yukarıdaki savaş anılarıyla birebir örtüşüyor. Dolayısıyla genel olarak anlatılan direniş mücadelesi doğrudur.