Her mısrasının birşerler hissedilerek yazıldığı açık. Nizip'in geçmişini özetliyor adeta. Şairinin mekanı cennet olsun. Ama sormak istediğim birşey var: El'an Dağları tam olarak nerededir? Daha önce hiç duymadım. Teşekkür ederim.
Yazdırılabilir Görünüm
Her mısrasının birşerler hissedilerek yazıldığı açık. Nizip'in geçmişini özetliyor adeta. Şairinin mekanı cennet olsun. Ama sormak istediğim birşey var: El'an Dağları tam olarak nerededir? Daha önce hiç duymadım. Teşekkür ederim.
AMİN...............
<div align="center" SENI COK ÖZLÜYORUM ANNE........</div
Bitmeyen yoklugunda,seni özledim anne.
Eski mutlu günlere dömdüm de hayalimde,
senle gecen yillari nasil özledim anne.
Ellerin elimdeyken sonsuzdu mutlulugum,
gecen yirmidört yilda bir tek huzur duydugum,
koynunda uyudugum,eski günlerdi anne.
Simdi cok uzaklarda sana hasretim anne.
elimden tutup gözlerime baksaydin,
ah ne olur ne olur, dualar okusaydin.
Yorgun dertli basimi dizlerine koyardim,
keske simdi yanimda olsaydin anne.
Hic olmazsa düsümde ellerime dokunsan ya da beni yanina cagirsan,
yere düsen kar tanesi gibi yanina kosardim anne.
gibi her sabah yüzüme dogsan anne,
yumusacik ellerinle bana dokansan anne,
birlikte oldugumuz maziye dönmek icin ,
beni tekrar dogursan,
dogursan anne,
SENI COK ÖZLÜYORUM ANNE........
Edited by - Gökhan Dokuyucu on 10/16/2006 01:59:52 AM
<div GÜNLERDEN BİR GÜN DİYELİM.</div <div Kırlangıcın biri, bir adama asık olmuş.</div <div Ve adamın penceresinin önüne konup söyle demiş:</div <div "Ben seni çok seviyorum, lütfen pencereyi açıp beni içeriye al da birlikte yaşayalım.</div <div Adam:</div <div "Olmaz alamam... Sen bir kuşsun, hiç bir kus adama asık olur mu?"</div <div Kırlangıç bir süre sonra tekrar gelmiş:</div <div "Lütfen pencereyi aç, beni içeriye al.</div <div Birlikte yaşarız, hem ben sana arkadaş ve dost olurum.</div <div Birlikte yasar gideriz...."</div <div Adam:</div <div "Olmaz, alamam! Git başımdan!"diye cevap vermiş.</div <div Zaman geçmiş, sonbahar yaklaşmış.</div <div Kırlangıç üçüncü defa penceresinin önüne konup, adama söyle demiş:</div <div "Lütfen beni içeriye al. Artik soğuklarda başladı, dışarıda kalamam.</div <div Biliyorsun, ben sıcak havalarda yasayabilirim sadece...</div <div İçeriye almazsan, başka sıcak ülkelere gitme zorunda kalırım.</div <div Lütfen beni içeriye al da, burada kalayım.</div <div Birlikte yemek yer, omzuna konar, seni neşelendiririm, sana arkadaşlık ederim.</div <div Hem sende benim gibi yalnızsın..."Adam:</div <div "Git derhal başımdan! Ben yalnız kalırım."demiş ve kuşu kovmuş.</div <div Kırlangıç da bu cevap üzerine, üzüntülü bir şekilde uçmuş ve uzaklara gitmiş.</div <div Adam, kırlangıç gittikten sonra düşünmüş:</div <div Ben ne aptal, ne kadar akilsiz bir adamım, niye kırlangıçla beraber kalmayı kabul etmedim? Ne güzel birlikte kalırdık...</div <div Demiş kendi kendine. Çok pişman olmuş, fakat iş işten geçmiş. Kendi kendine:</div <div Nasıl olsa sıcaklar başlayınca, kırlangıcım yine gelir ben de onu içeriye alır birlikte yasar gideriz... Demiş.</div <div Ve penceresini sonuna kadar açıp beklemeye başlamış. Yazın gelmesiyle, kırlangıçlar da gelmeye başlamış.</div <div Ama onun kırlangıcı gelmemiş. Yazın sonuna kadar penceresini hiç kapatmadan, pencerenin basında beklemiş ama nafile.</div <div Kırlangıç gelmemiş. Gelen kırlangıçlara sormuş, kırlangıcı gören oldu mu? Diye.</div <div Haber alamamış kovduğu kırlangıçtan. Sonuç da halini danışmak için, bilgili birine olayı basından anlatmış ve söyle bir yanıt almış.</div <div KIRLANGICLARIN ÖMRÜ 6 AYDIR----</div <div Hayatta bazı fırsatlar vardır, ömründe bir defa eline geçer ve değerlendirmezsen uçup gider. Hayatta bazı insanlar vardır, ömründe bir kez karsına çıkar ve fark etmezsen, değerini bilmezsen, uçup gider.</div <div Ve asla geri gelmezler... Dikkatli olun... Farkında olun...</div <div Ve bir düşünün, acaba kaç kırlangıcı kovaladınız pencerenizden bugüne kadar...</div <div </div
Edited by - Gökhan Dokuyucu on 10/27/2006 8:56:13 PM
Valla gökhan kardeşim ellerine sağlık senin yazmadığın belli ama olsun:)))bu arada allataki kız ne kadar şirin yaa valla...nerden buldun bu resimleri...
neler oluyor anlamıyom ama bu yazıları okumaya yürek dayanmaz
aşk <div id="post_message_56258" Ask... Iyi ki var!
Bir kere bile asIk olmayan var mi?
Boyle bir sey mumkun mu?
Tabii ki degil...
Insan hayatta hic olmazsa bir kez,
deliler gibi asIk olabilme hissini yasamali...
Ilk ask:
Ne yaparsaniz yapin, ilk askinizi unutmaniz mumkun degildir. Yillar sonra donup, "Ben ona nasil asIk olmustum acaba" diye pismanlikla karisIk garip bir duygu da yasayabilirsiniz. .. Olsun. O, size ilk aski tattirmis. En onemli yasam tecrubelerinizden birini yasatmistir. Aranizda gecenler aci bile olsa, donup minnetle anacaginiz biri hep var olacak...
Yildirim aski:
Var mi, yok mu tartismasinin icinde degiliz. Diyelim ki var. Demek ki bazilarinin duygulari yagmur olup yagabiliyormus. Yildirim askla baslayip, yillar suren beraberlikler de var ustelik. Dikkat edilmesi gereken, surekli yildirim askina tutulanlarin kendi yarattiklari hayalin pesinde kosmalaridir. ..
Olanaksiz ask:
Bazen yolda yururken rastlariz, bazen en yakinimizda bulunabilirler. "Bu ikisi bir araya nasil gelmis?" diye dusunuruz. Kendi basimiza geldigi de olmustur. Coraplarini saga sola birakan bir kadin ya da televizyondaki futbol macini seyrederken daha once hic duymadiginiz kufurler eden bir adam. Her askin olanaksiz bir tarafi vardir gerci... Genelde bunlari gormemeyi yegleriz.
Yasak ask:
Men edilmis, engellenmis ve cogu zaman da yasadisidir. Ama asigin gozu gormez ki...
Platonik ask:
Onu gormek bile sizi heyecanlandirirken, o sizin yaninizdan, gecip gider. Siz heyecandan sapir sapir titrerken, o isiyle mesgul olur. O sizin icin hayatinizdaki en onemli kisiyken, siz onun icin siradan birisinizdir. Hem asIk, hem de ***** hissedersiniz kendinizi... Davranislarindan, konusmalarindan isaretler alip, umutlanir, bozulur, kusersiniz.</div
kimdir o orhan abi?
helal gökhan sen yoluna böyle devam et ok yazılarında müthiş
arkadaşlar şımaracağım bakın :))) .
ben bulduğum güzel yazıları her zaman sizinle paylaşaçağım söz ;) ama sizde paylaşın...
arkadaşlar şımaracağım bakın :))) .
ben bulduğum güzel yazıları her zaman sizinle paylaşaçağım söz ;) ama sizde paylaşın...
alıntı:
"quote" cengizkrbck demişki:
kimdir o orhan abi? .
"quote" ?????? Seninkide sorumu ? Tabiki Nizipli kurt ve Gökhan ikilisi
.
<div </div <div <div http://www.hz-muhammed.net/site/data/07_Efendimize_mektuplar/harf/g[/IMG] el ey, güllerin efendisi!.</div <div </div <div <div Gel ey, konuşurken dudaklarına tebessümler karışan,yüzüne üzgünlerin üzüntüsünü dağıtmak yaraşan!.. Gel ey, âteş-i aşkına yanmak için âşıkları birbiriyle yarışan!.. </div <div Gel ey!.. </div </div <div </div </div <div Gel ey!.. </div <div </div <div Önce kendine çektin, sonra mugaylan dolu beyabanlarda dermansız koyup bizi bir başımıza gittin dönmemek üzere. Ve dudağının dokunduğu çeşmeler de gitti. Gittin ve vecd ile kendinden geçen zamanlar, sensizlik bunalımlarının gelgitleriyle kör kuyulara gömüldü. Gittin ve tenha elvedalarda düğümlendi sevinçlerimiz; durmuş çarklara sıkışıp kaldı çığlıklarımız. Sen gidince yanlış hesaplarında önce pazarlar kurduk köhne dünyanın, sonra köhne hesaplarıyla mezada çıkarıp aşklarımızı dünyalıklara sattık. Gittin de savrulan umutlarımızı ektik yollarına; sabrımızın gözlerine çekilen milleri çelik masıyetlerle mıhladık. Gerilmiş yaylarımız kepade düştü hoyrat ellerde, uykulu oyunlarda şahlarımız mat oldu; ve bileyli kılıçlarımız pas tuttu karanlık kınlarında.</div
Ak kor olduk... Nemrudî alevlere soktular başlarımızı, hakikat, ak kor olduk... Vurdular durmadan dinlenmeden... Örslere konuldu başlarımız, hakikat vurdular dinlenmeden durmadan. Ağlattılar ağladıkça biz... Çeliğe su verelim diye ağladıkça ağlattılar bizi... Heyhât! Tutturamadık kıvamını suyun, isabet ettiremedik gözyaşlarımızın damlalarını çeliğe ve ilk çalışta kırıldı kılıçlarımız kara keçelere. Yenildik, yorulduk, yığılıp kaldık çıkmaz sokaklarda. Bütün sorularımızın cevapları cevapsız kaldı; bütün hayallerimizin hayali hayal oldu. Tel tel arzulara mahkûm edildi nefislerimiz ve ruhlarımız tül tül alevlerde yandı. Gizemli bilinmezliklerimizin iksirlerini gizli dünyalara gizlediler bizden.<div Gel ey!..</div <div Hani dostların vardı, kimi aşk okuyan Kitaplar Kitabı’ndan; kimi ilham dokuyan hitaplar hitabından. Kimine köşkler düşmüştü cennetten, kimi cennette köşklere düştüydü hani. Kiminin ateşlerine rengi düşerdi gülün de; kimi güllere rengini düşürürdü ateşin. Kimine yıldızlar düşerdi göklerden, kiminin yıldızına düşerdi gökler ya...</div <div Hani sen "Yıldızlarım," demiştin, "hangisine uyarsanız doğru yola ulaşacağınız yıldızlarım!.." Sen gittin efendim ve hasretin yıldızlarını da çekti senden yana. Şimdi kim varsa yıldızlaşmaya yüz tutan, gökleri üzerine kapatıyor ehremenler. Bizler yanıyoruz, yanmamakta direniyor gökte yıldızlarımız... Güllerimiz küle durmakta yokluğunda, sultanlarımız kula dönmekte..</div <div </div <div <div Gel ey!..</div <div Ayrılığında çoğalan alevleriyle arınalım aşkının; yanalım yandıkça ve yandıkça yanalım. Aşk yüzünden elbisesi yırtılan da, Hak uğruna gözlerini kurutan da seni arzulamakta şimdi. Bizi kendine madem yine sensin bağlayan ve ayrılığının derdine yine sensin ayrılıkla derman olan, o hâlde gülümse bize efendim, bize gülümse. "Allah onları sever; onlar da Allah’ı sever" sırrına ermekte rehberimiz ol, tut günahkâr ellerimizden; günahkâr ellerimizden tut.</div <div Sen ey!..</div <div Gelsen hayallerimize bir kez... Ve üzerine sepet sepet güller döksek biz. Gelsen düşüncelerimize bir an... Ve baharları sersek ayağına çiçek çiçek, mevsim mevsim, ıtır ıtır... Dolunaylar yerine doğsan dünyamıza bir vakit... Ve zatını gündüz değilse, hayalini gece göstersen bizlere. Girsen ansızın düşlerimize, şefkat parmaklarınla okşasan başımızı ışık ışık... Ve ışığına düşsek pervaneler gibi; pervaneler gibi ışığına düşsek.</div <div Gel efendim...</div <div Bir kez doğ içimize de isterse kaybolsun dolunaylar, güneşler... Gir gözümüze de bir nefes, isterse silinsin tûtyâlar, sürmeler... İlham olup ak gönlümüze bir anda, isterse yitirilsin uçtan uca naatler ve gazeller, beyitler ve dizeler uçtan uca yitirilsin isterse...</div <div Gel efendim, dostluğuna muhtacız; umutsuz ve çaresiz bırakma çaresizlerini. Gel yeter ki, hakkımızda verilecek her hükme razı olalım.</div <div Gel ey, bitir bitmeyen hasretini içimizde!</div <div Gel ey, onsuz mutluluk bulamadığımız!..</div <div Gel ey, kendisine layık olamadığımız!..</div <div </div <div Gel benim efendim, bir kez olsun dokun yüreğime, yüreğime dokun bir kez olsun...</div <div Yüreğim kanıyor efendim, kanıyor yüreğim!..</div <div Çığlık çığlığa beşeriyet, çiğnenmiş reyhanlar misali hep seni arıyor. Uyandır zindanlara koyduğumuz Yusufî sevdalarımızı efendim. Uyandır bahtını üftadelerinin...</div <div Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım</div <div Uyarır halkı efgânım kara bahtın uyanmaz mı?</div <div Prof. Dr. İskender Pala</div </div
[IMG] http://img115.imageshack.us/img115/9813/sargl3km.png