Yazdırılabilir Görünüm
[IMG]http://www.resimload.com/070516/cic_anlatsam5vb6jw.png
ya öncelikle sayfanın yeni hali mükemmel olmuş kim yapmışsa eline saglık...mehmet şiirler çok güzel eline saglık...bide finaller başladı dua edin...
http://www.zarifce.com/blog/isnaini_blogtemplate44_02.jpg[/IMG]
Sana ne yazacağım bu gece
Karar vermedim
Ey sonsuz şiir
Ey bitmeyen şiir
Başlayabilseydim şöyle kenarından, usulca
Zor olmayacaktı bu kadar anlatmak uzun uzadıya
Sonra
Belki düşünmeyecektim virgülü nereye koyacağımı
Ya da nerede bitirip nerede başlayacağımı
Ey başlayamadığım için bitmeyen şiir
Şiire şiir yazacağım, şair değilim ben, şiir yazacağım sadece şiir
Erdoğan
KARA
"Sonsuz şiir"
imece usülü ya da elbirliği/kalembirliği ile sonu gelmeyecek şekilde devam edecek bir şiir katılım projesidir. Şiirin başlangıcı yazılmış, devamını ise isteyen herkes devam ettirebilecektir.
Bu şiir bütün şiir dostlarına, şairlere ve düşüncelere açıktır. Yani isteyen herkes şiirin istediği bölümünde katkı sağlayabilecektir. Yeterki şiirin bütünlüğüne uygun olsun ve sonuna nokta konulmasın.
Şiirde konu sınırı yoktur, ancak akış bozulmamalıdır. Aynı kişi zaman içerisinde istediği kadar bölümle katkıda bulunabilir.
Yapmanız gereken tek şey, sonsuz şiiri okuyup hemen devamını yazmak
erkenden uyanmak ve akşamı terk etmek için
çok geç
çok geç artık çocuklar büyümüyor
kuşlar
o sonsuz bahçelerde o sonsuz kanatlarıyla
ne yapsak geçmiyor kabuğa kesmiş yara
ne yapsak bitmiyor içimizin o ıssız, o derin…
söyle bana!
söylersen kendini ben şimdi şaşırırım
kuşlar
o sonsuz bahçelerden uçuverir bu ifşayla elbirlik
elbirlik: güzel türkçemizin güzel kelimesi
ve kafa karışıklığı, asit yağmuru, uzak ülkelerin işgali
sonsuz şiir. sonsuz şiir. sonsuz şiir.
bir şiir yazacağımbir şiir yazacağım, tek kelime, tek özne
gökkubbe altındaki en geniş mavi hüzne
dair olacak..içinde bir ak sarkaç, bin renge gidip gelme
kakışma, sarı susma, sonra katı dinelme
sair olacak..
terleyecek kan, yürek kağıda boncuk boncuk
ve o şiir bitince, rahme düşen her çocuk
şair olacak..
Mest bum
Lê eshqê to perest bum
Nem zanit chit pê bılêm
Lê kelimakan da derdest bum
Mest oldum
Aşkından perest oldum
Ne diyecegimi bilemedim
Kelimelerde derdest oldum
MK
Geç mi kaldım acaba?
Yoksa çok mu erken?
Geç?
Erken?
Bir insan bir insanın gönlünde yaşamazsa başka nerede yaşar ki?
Evet soruyorum tabii:
Sen nerdesin?
Sen, bir firar projesinin Şiir Atı
Sen, bir güzden arta kalan yürek yangını
Sen ey son suzluk!
Sen nerdesin?
..........
Her kişi mutlaka derinlerinde bir kardelen yetiştirir
İnsanların en çok sevdiği fotoğraf karelerinden bir taneside kardelenin buz tabakasını kırıp ilk güneşini gördüğü andır
kardelenin gün yüzünü gördüğündeki sevincini içinde bir kardelen yetiştirinler daha iyi bilir
hayatta unutamadıkları anlardan bir tanesidir
neden mi? çünkü artık erimeye başlamıştır...
ama söyleyeceğim bir şey daha var o kardeleni güneş ışığıyla buluşturduktan sonra aman ha aman tekrar gömmeyin
kar sularının son damlası da nehre karışmadan o kardeleni soldurmayın...
(biricik kardelenime sevgilerle desem şimdi manyak olurdu de mi ?:D ama malesef diyemiyorum:D )
desene kardes ne olacak kı?
Gece aglıyordu karanlığına
Benim gözyaslarım sadece yalnızlığıma
Dudağına degen her yagmur damlasında
Beni hatirla vefasızım...
Gece aglıyordu karanlıgına
Benim göz yaslarım tek bir sey uğruna
Güzel bir dostlugun acı vedasında
Beni hatirla vefasizim..
Gece kahredıyordu hayata
Benim gözyaslarım en unutulmaz anlara
Bir gün yeniden basladıgında
Beni hatirla vefasizim..
Gece, kendi aglıyordu karanlığına
Benim gözyaslarım sevipte hatırlamayanlara
zaman ve mesafeyi engel saymadığında
Bana dön vefasızım
seni gördüm yine
her zamanki yerinde duruyordun
eskiden olsa beni beklediğini zannederdim
ama kimbilir şimdi kimleri bekliyosun?
şimdi kimler bakıyordur gözlerine
kimlerin saçlarına değiyordur ellerin
kimbilir kim olduğunu.....
hani yemin etmiştik
ağlamayacaktık,ağlatmayacaktık
ne oldu bize??
geçen her güne isyan eder oldum
sensiz,sevgisiz geçiyor diye!!!
kim bana seni seviyorum dese seni hatırlıyorum
kimin eli ellerime değse senin elin zannediyorum
kimin gözleri senin ki gibi güzelse dalıp gidiyorum
kimin yüzünde sıcak bi tebessüm görsem seni düşünüp ağlıyorum sana
benzeyen kimi görsem.....
Saçmalıyorum
Saçmalıyorum.. Yine kendime kastım var bu gece..Herşey boş herşey anlamsız herşey zifir.. Ötenazi yapasım var düşlerime.. Bir bir yok edesim tarihe gömesim var.. Keşkelerimi ardarda dizdiğim bir urgan var boynumda.. Her ilmeği ayrı bir keşke..Zamansız açan çiçekler.. Güzelliğini gösterip solgunluğuna mahkum eden.. Buruğum.. Ruhumdaki harabe yüzümdeki ekşilikle yansıyor adeta.. Arabeskvari duygular depreşiyor belkide en derinimde.. Arabeskvari ne demekse.. Mazoşistliğimin aydönümü belki de kimbilir.. Kelimelerim daralıyor kelmelerim boğuyor beni.. Cezalandırıyorlar saçma sapan kurduğum cümlelerle beynimi.. Beynimde zonklayan çanlara eşlik edesim var avazım çıktığınca.. Gecenin karanlığında tiz bir çığlık olup kulakları delmek.. Ordan günahkar ruhlara sızıp hepsini telef etmek.. İçimdeki şeytan nöbete kalktı yine..Git diyor..Kır diyor.. Dök diyor.. Ama nafile itaat edemeyecek kadar yorgun bu bünye.. Gücüm sadece küçücük belli belirsiz bir tebessüme yeter sanırım..Onu bile denemeye korkuyorum ya neyse.."Sus"mak gerek.."LaL" olmak.. Çınlatmak belkide terapim olan sesini taa içimde
Seni seviyorum.
Kızma bana n'olur. Yada kızarsan kız ama öyle. Evet seviyorum seni.
Hemde hiç korkmadan, çıkarsız, hesapsız, karşılık beklemeden her zamanki
Gibi en derinden gelen bir seslenişle söylüyorum... Seni seviyorum.
Canımı iste hiç düşünmeden vereyim avuçlarına. Gel kopar kolumu, bacağımı
Sesim bile çıkmaz inan... Ama...
Gerçekler bırakmıyor dimi yakamızı. Ne kadar silkinirsek silkinelim
Düşmüyorlar üzerimizden ölümün soğuk nefesi gibi. Kalanlar ise hep kendimize
Doğru bildiklerimiz oluyor...
Biz bu aşkı bireysel yaşamaktan ileriye götüremedik ne yazık ki... Ben benim
Dedim her şeyde, sen sadece seni söyledin. Ardımıza bile bakmadık
Kırdığımızda kendi içimizdeki çocuğu bile. Hayallerimiz ne kadar can bulup
Uzadıysa, aşkımızın ömrü bir o kadar kısaldı sanki. birbirimizi
Anlamadığımızdan yakınıp sitem ederdik ya ben en çok ne birlikte olabilmeyi
Başaramayışımızı ne de ayrı kalabilmeyi beceremeyişimizi anlamıyorum. İşte
En çokta bu gerçek acıtıyor içimi...
Hiç dikkatini çekti mi? Düşündün mü? Bilmiyorum. Bu güne kadar sana her
Yazdığım yazıda, her mesajda yada mektupta, sözlerin bittiği her satırın
Sonunda neden üç nokta (...) Vardı? Hiç sordun mu bunu kendine? Belki
Dikkatini çekmedi belkide bu satırları okuduktan sonra düşüneceksin
Kimbilir.
Ama yorulma bu sefer yormayayım seni, ben söyleyeyim:
'' Aşkımız büyüdükçe, içimdeki çocuk seninle ömür kazandıkça, sesini her
Duyduğumda hergün biraz daha fazla çarpmaya yemin eden kalbim beni
Yaşattıkça, her an ,her saniye yaşama ve ölüme inat hayallerin sonsuzluğunu
Seninle tattıkça, gözyaşlarımın her damlası sana iç çekiş olmaya devam
Ettikçe ayrılık bize hiç yakışmasın diye''ydi. Adeta sensizlik kapıyı hiç
Çalmasın diye her satırda tekrarladığım bir yemindi bu...
Ama başarılı olamadım... Başaramadık... İçimizdeki sevgi büyüdükçe aşkımızın
Ömrü kısaldı, hayallerimiz sonsuzlaştıkça sevdamızın mezarına bir kürek daha
Battı... Yine ve yeniden... Tekrar tekrar canı yandı... Ama biz.
Görmezden geldik. Ya görmezden gelmeseydik. Başarabilir miydik o
Zaman. Hayallerimizi yaşatabilir miydik? Son nefesini verirken
Sevdamız onu yaşama döndürebilir miydik?
Bilmiyorum.
Severken ayrılmak böyle olsa gerek. Diri diri mezara girmek, yaşarken ölmek
Demek bu olsa gerek... Birinin canına kıymak, bile bile ölümüne razı gelmek
Bu olsa gerek... Ben sevdama veda edemedim. Yüzüm yoktu ardından ağlayıp
Feryat figan af dilemeye. Kendi ellerimle mezarını kazmışken, yok oluşunu
İzlemişken bu lanet gözlerimle nasıl ona veda edebilirdim ki...
Vedasız ayrılığıma son bir veda...
Seni sensiz yaşamak en kötü kaderse bende bu kaderime inat seni yaşatmaya
Yemin ettim.
Yaşar Dururum
Bir güzeli sevdim hem de çok candan
Hasret ocağında pişer dururum
Vuslata erelim diye bir ömür
Cânanın ardına düşer dururum
Baharda yeşeren yapraklar gibi
Çeşit çeşit açan çiçekler gibi
Kabarıp köpüren ırmaklar gibi
İçimde her mevsim taşar dururum
Sevdalı kalbime düşer bir ateş
Kendimden geçerim sanırlar ki keş
Çileme bulunmaz dünyada bir eş
Dertler deryasında yaşar dururum
Sebebim Derler Ya...
Ölümüm senden olur
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının,
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...
acemi zamanlar silinsin
ölümüm senden olur
bilinsin
sen istesen aslında
bütün kafiyeleri eskitirsin
aklında kalmayacak aklım
başka kollar başka sarılmalar
ve her defasında alsancak
platonik rutubet kokacak
aklına bir fikir gelecek
bir çift iri memenin kuşkusuna
fidye vereceksin
bütün iklimlerin feri silinsin
ölümüm senden olur
bilinsin
gözlerin bir içimçaydı bizansta,
gözlerin,
ela teneşir uykularıma kapanan kırık pencere..
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan - Sevgilim Yoksa Sen?
Hiç bir yerinde yok asaletin ibresi...
Sessinde kımaşmasında tensel bir büyünün atlasan ilibas ve kuytu bakışlı mavi gözleri...
Sanki hepimize bütün şiirleri hâlâ fısıldayan bir eski büyük şairmiş gibi...
aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından...
Hiç bir yerde yok asaletin ibresi...
Bir adamın yüzünde yada yalana çok benzeyen bir doğru sözünde belki...
Saçlarının çevreminde ıslak bir beyaz kadının yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında ve kokusunda çiçeklerinin kanır eşin...
Elbet şiir olacak şairin tesellisi ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların...
Yazana değilse bile okuyana faydalı...
Bak aynı başına gelmiş adamın benim başima gelen o da üzülmüş aynı benim gibi benimki daha acıklı değil onunkinden fiyakalı değil onun acısı benimkinden...
Sade güzel olan kelimeler....sade kelimeler....kelimeler...
Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya...
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkın aşık olmadık...
Bir elim sana uzanır öteki berikinin zaten elinde...
Bırak yoluma gideyim bildiğimce...
Yabancısı olduğum birsey değil yabancılar...
Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer... erkekler.....
Eğer bir söz bir ses bekliyorsan bu adamdan...
İçinde hiç göndermek isteği bulunmayan bir 'git'... lazımsa eğer...
İşte orda duruyor... ağzinin bir yerinde...
Almak istermisin dilini sokup aklımı...
Sana ait olan herşeyi bir nefeste...
Bir göz yumma anında...
Bir soğuk telefon konuşmasında...
Geri alabilirmisin...
Seni benden geri alabilirmisin...
Kovabilirmisin beni senden...
Sevgilim yoksa sen sevgilim olmayabilir misin?
Küfrüm Edebimi Aştı Bu Gece
Sen benim gözümde bir hiçsin artık,
Nefretim aşkımı aştı bu gece
Bugün ki sözlerin söz müydü artık
Son sözün sabrımı aştı bu gece
Kolayca bitsin bu diyemedin de
Salladın savurdun basiretsizce
Hiç mi ders almadın onca gezdik de
Yağmurun rahmeti aştı bu gece
Yürümeyen neydi,ilişkimiz mi?
Günüm sensiz bomboş deyişimiz mi?
Sensiz yaşayamam çelişkimiz mi?
Yalanın doğrunu aştı bu gece
Evlenmek hayali kapımda idi
Giriş kat evimin boyası yeni
Mobilyan,takımın, alınmış idi
Vuslatım tadını aştı bu gece
Yemedim yedirdim ne varsa sana
Üç kuruşum olsa verirdim daha
Memurdum yoksuldum hatırlasana
Hafızam haddini aştı bu gece
Ayakların donmuş,üşümüştün de
Gece yatamamış üzülmüştüm de
Bir ay oruç tutup yememiştim de
O çizmen boyunu aştı bu gece
Yapılan söylenmez, gelmezmiş dile
Allahtan beklenir kul bilmese de
Kızgınlığım buna, sebep ise de
Sabrım miadını aştı bu gece
Onca gez toz benle,seviyorum de
Sonra git nişanlan bir de ona de
Şerefsizlik değil, nedir bu söyle
Küfrüm edebimi aştı bu gece
Sana son bir sözüm, nasihatım var
Aldığım ahlakla bir terbiyem var
Senin doğuran ana deyip geçmek var
Saygım adabımı tuttu bu gece
Gönlümün romanı bitti bu gece
Hangisine yansam şimdi gün gece
Ömrümden beş yıl gitti bu gece
Bedirhan Gökçe
firaset abimin ki o kadar güzel olmuş ki bundan daha güzeli olur mu bilmiyorum ama ben de gidip bi eve düşüneyim bel ki güzel bişeyler bulabilirim gökhan bu şiirin başını sen mi yazdın...
Eskimis ayriliklari satip
Sensiz yarinlara tasidim kendimi
Ama kullanilmis ayriliklar bile para etmedi sen gideli.
Ögretmedin unutmayi,
Seni calmadan, geceden saclarini sarkitmadan tenime,
Koynumdan ayrilali bu yüregi avutmayi
Sensiz ac bir sabahin hasret dolu tenhasinda,
Satamadim elimde kalan ayriliklari
Faydasi yok
Kim ne yapsin ilk satir yazilmis ikili yalnizliklari?
Hasretinle bedenimi sarmistin ya
Üsüsemde bu gece
Dün gibi yalnizliklarimi giyecegim,
Hasretini kaldirip kisliklarin arasina.
Sen aglarsan bogulurum bir damla gözyasinda
Bilki istesemde kalmaz
Firar eder anarsist gibi yüregim
Durmaz ikinci el sevdalarda !
Gül masalı
Kalbimi sarıp sarmaladım bir gece;
Gömdüm ıslak toprağına karanlığın.
Şahdamarımdan akıttım bir damla kan,
Suladım dört yanını gizlice.
Sonra bir beyaz bulutu,bir mavi kıvrımı,
Güneş parçası bir damla yaşı dumanlı gözlerimden,
Ve duygularımı.Ah!onlar..ki her biri,
Ayrı bir aşkın rüzgarında darmadağın.
Topladım onları yorgun -argın ellerle,
Bir akşam yeniden sardım kalbimi.
Her yapmak bir dugunun sıcaklığında...
Bıraktım çocuk ellerine,ki ellerin,
Bir eşi görülmemiş güzelliğinde
Bie bulutu,bir damla kanı,bir gözyaşını,
Yoğurup sihirli şarkılarla geceler boyu,
Yeniden gömdüler toprağın ıslak derinliklerine.
Sonra yağmurlar yağdı;güneşler doğdu;
Ilık rüzgarlar esti o tenha saatlerde.
Nihayet o en güzel zamanda,şafakta
Usulca kımıldadı,büyüdü,çatladı kalbim.
Çaresizliğin sınırında açıldı bir çiçek;
Kıpkırmızı;maviden,mordan,yeşilden uzak.
Adı:Gül.Kalbim gibi,sevdalı ve sıcak.
Görmek bir yana, hayal kurmayı bile özlüyor insan
Hayalini özlemişim
Yüzünü görmek istiyorum sakındığım sen
Teninin kokusuna hasret bu beden
Savrulduk mu uzaklara ? Yoksa yan yana mıyız hala...
Bunu biz bile bilmiyoruz. El ele tutuşmasak da, göz göze bakamasak da İlle kavuşmak mıdır sevda ? Kavuşabilir miyiz sence
Bu şiir gibi sonsuz mu olur sevda, ya da yaşam bu şiir gibi, sonsuzluk olsaydı ?
fıraset gercektende çok guzel sıırler sunuyorsun tskler
Sonsuz
Sen karagözlüm,
Bal dudaklım,
Gülüm, canım, bebeğim
Sen içimde estirdiğin
Fırtınaların
Farkında mısın bilmem…..
Seni gökyüzüne çiziyorum
En güzel renklerde
Denizlere yazıyorum
Düşlerime, beynime kazıyorum.
Seni çekiyorum içime
Doya doya……
Gökyüzü sen oluyorsun,
Toprak, deniz yine sen
Yaşamın tadı ve
Vazgeçilmezi oluyorsun
Sanki hava sen kokuyor……
Sanki ellerin her an ellerimde
Gözlerin gözlerimde
Öpüyorsun beni irkiliyorum
Korkma yaşamın güzelliklerinden
Ne demiş şair “akışına bırak”
Bırak gitsin ...
Çünkü sen…..
Yeryüzünde yaşanmış ve
Yaşanacak en güzel şeylere layıksın bir tanem……
Ve elbetteki ben……..
Seni seviyorum………
Ne kadar diye sorduğunu duyar gibiyim.
Tabii ki + sonsuz
sonsuz.... devamı sonsuzda
Sonsuz
Herkes bana deli diyor biliyor musun?
Seni sevdiğim için.
Çok sevdiğim için.
Savaştım ve yoruldum senin için.
Sense benim için o kadarını bile zor yaptın,
Belki de yapamadın.
Yanlışlarına bile evet dediğim için.
Bilmiyorsun ki,ben seni çok sevdim.
Belki sende beni sevdin ama,
Benim kadar değil.
İnan benim kadar değil.
Kimse benim yaptığımı yapmaz biliyor musun?
Delicesine,ölürcesine savaşmaz.
Ama sen bunun kıymetini bilemedin.
Mutluluğu başka yerde aradın.
Mutluluğu arkadaş dediğim insanlarda aradın.
Ama şimdi nerede onlar? Yok.Yok.Yok.İşte...
Bir ben kaldım gördüğün gibi.
Seni sonsuza dek sevecek olan ben.
Bana değer verenleri,
Elinin tersiyle tepen ben.
Aşkta senin için yaşayan ben.
Bir ben kaldım seni delicesine seven ve,
Sevecek olan ben.
mıksam sende supersın kardes
mıksam gununde olursan supersın walla
VEDA
veda elimde sükutun nabzini dinle
dinle de gönlümü aliver gitsin
saçlarimdan tutup kör gözlerinle
yasli gözlerime daliver gitsin
yürü gölgen seni ugurlamakta
küçülüp küçülüp kaybol uzakta
yolunu tam dönerken arkana bakta
kösede bir lahza kaliver gitsin
ümidim yillarin seline düstü
saçinin en titrek teline düstü
kuru bir yaprak gibi eline düstü
istersen saliver rüzgara gitsin
N.F.K
nızıp guzelı tskler
halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
saltanat dedikleri ancak cihan gavgasıdır
olmaya bahtu seadet dünyede vahdet gibi
kanuni sultan süleyman
geç gelür tiz gider deyu safa çekme keder
alemin hali budur böyle gelir böyle gider