-
[u] İşte bizim kaybettiğimiz nokta</u . Felsefe kardeşim. Yukarıda yazılı hadislerin hangisinde Defler zilsiz olacak diye bir yazı var. Bunu nereden kopyaladınsa o kitabın yazarı, belkide o sondaki bir cümleyi milleteyutturmak için hazırlamıştır o kitabı. Defler zilsiz olacakmışmış. Hadisleri yazmış. Çok güzel. Arkasından en son bir cümle yapıştırmış oraya.
Felsefe abime demiyorum bu sözleri tabi. Kendileri konuya yardımcı olmak için bir yerlerden alıtı yapmıştır.
-
"Quote" Bunun için yoğun zihin egzersizi yapıyoruz.Tabii sizin önerilerinizi can kulağıyla dinlemeye hazırız.
1. Musaeken bey! Eğer zihin egzersizi yapmak istiyorsanız, yoga yapın. Bunu dünya kabullenmiş.
2. Aklı Selim bey'in açıklamaları ve önerileri tek kelime ile harika.
3. Beyan edilmeyen içki olayı. Erkek kınalarında ve düğünlerde içki içilmesi. PEygamberimiz içki içenin 40 gün imanı olmadığına dair hadisi var. İmansız biri gerdeğe nasıl girecek.
4. Giyim ve kuşam olayı. Gerçekten de kadın ve erkeklerin ayrı ayrı yerde oynamasını isterim bende. Kadınlarımız gayetalımlı ve transparan elbiselerle erkeklerin önünde cezbedici oyunlar oynuyor.
5. BuLafım da Gençlere: Düğüne niçin gidiyosunuz. Takı takmaya mı? Haşa. Alkol alıp göz ziyafeti yapmaya. Aksini inkar eden varsa ben burdayım.
-
Düğünlerin dans pistlerinde başı örtülü genç kız ve hanımları halay çekerken, misket oynarken görmek artık şaşırtıcı görünmüyor, sıradanlaştı. Çağdaşlaşmayı alafrangalaşmak gibi anlayanlar için durum ümit vericidir ve onlar açısından “ülkemizde iyi şeyler de olmaktadır.”
Bu arada sosyologlarımıza esaslı bir tüyo sızdırmaktan zevk duyarım; düğünleri iyi gözlemlesinler. Muhafazakâr olduklarını vehmettiğimiz kesimler, düğünler aracılığı ile modernlikle esaslı bir iltisak ve geçiş aralığı kuruyorlar. Kadın giyim-kuşamında “çağdaş” ve tabii ki dekolte kıyafetler hızla kabul görmeye başlamıştır. Düğün âdetleri öyle büyülü bir arakesit oluşturuyor ki, ortaokul çağındaki kız çocuklarını abartılı makyaj ve giyimleri ile tanımakta güçlük çekiyoruz. Ebeveyni, “hele çocuktur, hevesini alsın, genç kızlığa terfi edince zaten müsaade etmeyiz” diye düşünüyorlar galiba. Genç kızlık safhasında ise, “gençtir ne yapalım, söz dinletemiyoruz”dan başlayan yakınmalar, “yakışıyor ne yapalım ayol”la noktalanıyor. Başını örtmeyi tercih eden kızlarımız ise, tesettürü çok dar mânâda yorumlayarak saçları ve boyun nahiyesini kapamakla örtündüklerini kabul ediyorlar; bu bakımdan baş örtüsü alafrangalaşmaya açılmış bir havalandırma boşluğudur.
Âdettir, murat alınacak. Sünnet düğünlerinin tadını kaçırmakta toplumsal bir mutabakat sağlamış bulunmaktayız. Sünnet merasiminde (Hıtan) sadeliğe riayet çok istisnai bir hâl aldı; genel eğilim, “abartalım, çocuğu iki kere kestirecek değiliz” dolaylarında. Yemeksiz düğün yapmak, düğün sahibinin fukaralığına hamlediliyor galiba; bir sünneti içki ile tes’id etmek ise Türk tipi Müslümanlık yorumunun dudak uçuklatan icraatlarından oldu. Dansöz ve havai fişek de cabadan.
Yaşlılar masada, gençler pistte. “Yahu” diyorum içimden, “bu şuh figürleri öğrenmek için nasıl, nerede ve hangi zaman içinde eğitim gördü bu çocuklar?” Halay, horon değil; alenen oryantal figür. Ara sıra kenardan ebeveyn müdahaleleri, “kızım, oğlum; çok terledin üşüteceksin, şu hırkayı alsan bari sırtına!” Çocuklar haklı, üstüne hırka giyeceklerse niçin saatlerce özene-bezene süslenip hazırlandılar ki?
Düğünler, birbirinden ayrı gibi duran iki dünyayı bir araya getiren ve ciddiye alınması gereken modernleştirici bir araç haline geldi. Bugünkü düğünlerin, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki “balo”lardan -çiftetelli ve kasaphavası faslı hariç- farkı yok: Orkestra, salon, komparsita, özel giyimli garsonlar, çok katlı pastalar, bazen alenen, genellikle masa altından votkalı meyve suyu çakıştırmaları... İşin garip kısmı, sair zamanlarda böyle şeylere muhalif görünen ailelerin, düğünü özel bir parantez gibi görmeleri...
Geçenlerde bir uzak akrabanın düğün davetiyesi geldi postayla; düğün, İstanbul’da bir orduevinde icra edilecekmiş; davetiyenin yanındaki kartvizit büyüklüğündeki ikaz notunda aynen şunlar yazıyor: “Orduevi kuralları gereğince sekiz yaş altı çocukların getirilmemesi, 61 yaş altı beylerin sakallı gelmemesi, 58 yaş altı bayanların başörtüsü takmaması önemle rica olunur.”
“Sakallı-başörtülü gelmeyin” denilmesine alıştık da, şu 61 ve 58 rakamlarındaki ince küsüratın nasıl hesaplandığına aklım ermedi. Zahir kapıda doğum tarihi kontrolü yapılacak; meselâ adam sakallı, 60 yaş 8 aylık ise ne olacak? Ve daha önemlisi sakalıyla başörtüsüyle bir orduevi balosuna katılmayı kabul eden nine ve dedelerin hangi alâmeti tehdit veya âdâb harici kabul ediliyor? Bence orduevi yönetmeliklerini hazırlayanlar, “her mihnet kabulüm, yeter ki mürüvvet göreyim” diyerek her şeye rağmen salona gelenleri değil de, benim gibi, “gidersem ne olayım” diye ayak diretenleri dert edinmeli kendine.
Sizin hariçten ayar vermenize gerek yok ki arkadaşlar; biz zaten kendi kendimize alafrangalaşmaktayız!
A.TURAN ALKAN
09.08.2006
BU DA İBRETLİK BİR YAZIYDI.ARKADAŞLARIN NAZARINA SUNULUR.NEDEN FARKLI BİR ARAYIŞTA OLDUĞUMUZU İZAH EDECEK BİR GÖZLEM YAPMIŞ A.TURAN HOCAYA TEŞEKKÜRLER(MUSAEKEN)
-
Diyanet: Düğünde çılgın müzik ya da mevlit değil, davul çalmalı
Diyanet İşleri Başkanlığı, insanların en mutlu oldukları düğünlerin değişmesinden yakınarak, İslam'da düğünün nasıl olması gerektiğini dün hutbe ile duyurdu. Tüm camilerde okutulan hutbede, düğünlerin "sevinilecek bir olayın kutlanması, sevinçlerin dine, geleneğe ve örfe uygun bir şekilde ifa gereği" vurgulanarak şöyle dendi:
Eğlenceden uzaklaşma
"Geçmişte, cambazların gösterileri, musiki eşliğinde oyunlar gibi, evlilik ve sünnet için yapılan eğlenceler vardı. Toplumsal değişmeyle birlikte dini hassasiyetin de zayıflamasıyla, düğünlerimizin şekli de değişmeye başladı. O nezih eğlencelerin yerini, salonlarda yapılan çoğu zaman da kulakları tırmalayan uğultulu müzikler eşliğinde danslar ve çılgınlığa kadar uzanan eğlenceler aldı. Düğünler içki içmek için bir vesile sayıldı. Bunun karşısında da müzik ve eğlence karşıtı uzun sohbetler ve mevlit içerikli düğünler oluştu.'' Hutbede, "insanımızı eğlenmekten tamamen vazgeçirmek yerine, milli ve dinen meşru sayılan eğlenceleri seçmelerinin tavsiye edilmesi gerektiği" vurgulandı. Peygamberin uygulamalarına bakıldığında, İslam adabına göre düğünün nasıl olması gerektiğinin anlaşılacağı da kaydedilerek, İslam'da düğün şöyle tarif edildi: "Düğünler davullarla, deflerle ilan edilmeli. İmkanlar dahilinde düğün yemeği verilmeli, davet edilmeyen yemeklere, habersiz ve izinsiz gitmek suretiyle, düğün sahibini zor durumda bırakmanın, dinen doğru olmadığını bilmeliyiz. Ayrıca yoksulların, düşkünlerin ve kimsesizlerin çağrılmadığı yemeklerin, en şerli yemekler olduğunu da unutmamalıyız. Eğlence ve magazin kültürünün popülaritesinin öneminin azımsanmayacağı kadar revaçta olduğu günümüzde, eğlence kültürümüzü İslami ölçülerde yenilemek zorundayız.
-
musa eken kardeşim tek kelimeyle mükemmel yazdıklarının artısı var eksisi yok
-
Gece yarılarına kadar mahallede kulak tırmalayan çalgılı düğünlerden, düğün salonlarında ne olduğu belli olmayan müzikler eşliğinde kendini teşhir ederek zıplayanların olduğu düğünlerden, düğünleri fırsat bilip silah sıkma egolarını tatmin edenlerden gına geldiği şu günlerde , böyle saçmalıklardan kurtulmanın bir yolu vardır elbet.
En başta da islami kurallara uygun düğünler bu pis görüntülerin önüne geçebilir .hadi bunu yapmayanlarda sade nikah veyahutta güzel musikeler eşliğinde yemekli düğünler yapabilirler. Hem insanlar ses ve görüntü! kirliliğinden kurtulur hemde huzurlu bir şekilde düğünlerini yaparak memnuniyetle noktalarlar bu güzel olayı. Saygılar,
-
Güzel görüşler var ama şuda bir gerçek artık düğünler eğlenceler bizim yaşam tarzımız haline gelmiş bunlar böyle birden bire geçilecek konular değil
-
Şu bir gerçektir.
Düğün ile Cenaze merasimi ayrıdır.
Ama yıllardır bunların ikiside mevlid ile yapılmaya
çalışıldı. Yanlış burda.
Birinin eğlence yeri, birinin hüzün yeri olduğunu unutmamak gerekir.
O halde;
Düğünler islami olsun dediğiniz zaman mutlaka alternatif üretmelisiniz.
Bu alternatif insan fıtratına uygun olmalı. Mademki düğün sevinç günüdür.
O zaman sevinç ve eğlence verici bir program sergilemelisiniz.
Sen bunu yapamazsan elin oğlu buz gibi yapar.
Yapıyorlarda zaten. Batının bütün rezillikleri şu an düğün salonlarında.
Sen alternatifini sun. Baş üstüne.
Sonra helal sınırları içinde yeterli malzeme yok mu ki.
Bak adam yukarıda yazmış.
Bir yerlerden başlamak gerekir.
.
-
Nizip'in dügünü bir tanedir yaa...
Nasil daha iyi yapilabilir ki? Önemli olan, kalplerin bir olmasi degil mi?...
-
Silahsiz dügünlere bence evet, yazik yaa o masum insanlara
-
merhaba musa hocam.Bana görede bir piyes türünde organizasyon yapılabilir.Klişenin dışında bir slayt gösterisi.Ben kendi düğünümü böyle yapmak istorum.Nasipse nikahtan çıkaracam çalgılı yapmayacağım.Dursun Ali ERZİNCANLI’nın enstrümanları eşliğinde bir nikah yapmayı düşünüyorum.Geçen ay yeğenimkini böyle yaptık.Bana göre çokta güzel oldu.Buna ek olarak bende bir piyes düşünüyorum.İnşallah zamanı gelince sizinle istişare edeceğim.Saygılarımla...
-
Selam Hepinizin Üzerine Olsun.
Böylesine müstesna bir mevzuda bir araya gelip fikir teatisi yapan kardeşlerimden Allah Razı olsun.
Beni de uzun süredir rahatsız eden bir konuyu ele almışsınız.
İnsanlara yıllardır kürsülerden ve sohbetlerden kızıp durduk. Neden düğünlerimiz İnancımıza uygun yapılmıyor diye.
Yanımıza gelip, Hocam nasıl bir düğün yapalım dediklerinde de (Şahsım adına söylüyorum) iç açıcı bir çözüm üretemedik.
En kısa yoldan: Mevlitli düğün yapın dedik. İki mevlit okuyan kardeşim gibip mevlit okudular. Sonra nikah kıyıldı ve iş bitti.
Ama tutmadı. Çok az insan hariç rağbet edilmedi.
Kardeşlerim:
İnsanı Yoktan var eden yüze Allah, Fıtrata bir takım duygular nakşetmiş. Yani bu bizim elimizde değil. Tabiri caizse DNA mızda var bu. Bunları kısaca özetlersek, Sevinmek, eğlenmek, stres atmak, ağlamak, üzülmek, sinirlenmek, duygulanmak, gülmek v.s.
Şimdi bu duyguları tatmin etmek gerekir. Bunu yapmak için zaten dinimiz mübah halleri belirlemiştir. Yani harama girmedende insan eğlenebilir, sevincini paylaşabilir.
İslamın mübah saydığı halleri alıp kullanmaz, yada insanlara öğretmezseniz, bu defa bu duygularını tatmin etmek durumunda kalan insanlar ister istemez haram yollara başvuracaktır.
Hiç birimiz çıkıpta, Ey Müslümanlar! Dinimizde de eğlenceli düğünler vardır. Hatta Yüce Peygamber ve Asrı saadet insanı yeri geldiğinde eğlenmiş, şaka yapmış ve gülmüştür. Hatta insandaki bu duyguları en güzel şekilde bilen Allah Resulu:Bir düğünden geldiğini ifade eden Hz. Aişe'ye hitaben: Neden ses yapmadınız. Düğünleri ilan edin ve Def çalınız, buyurmuştur.
Habeşilerin Kılıç kalkan oyunlarını uzun süre eşi ile birlikte seyreden İki cihan serverinin hadisini yukarıda kardeşim çok güzel izah ta bulunmuşlar. Allah razı olsun.
Gelenek ve göreneklerimizde Şer'e muhalif bir şey yoksa bunları alıp kullanıp insanımıza da tanıtmak gerek.
Bir takım müslümanlar vardır ki; kendi nefsani arzularına göre haramlar ve helallar icat ederler. İşin fetva yönünü, takva yönünü, hatta hükmünü bile birbirinden ayırt etmeden, girmiştir bir yola ve o yolun en doğru yol olduğunu, diğerlerinin cehenneme gideceğini düşünür. İslamı kendine uyduran tiplerdir bunlar. Gülmenize bile müdahale eder. Siz müslüman gözüyle görmez. Şakayı asla kabul etmez. Bu aslında bu adamın fıtratındandır. Fakat islamı da böyle zannediyor.
Peki biz ne yapmalıyız.
Bir defa şu moderne müzik aleti olan orgu çok iyi kullanmalıyız. Bunun yanında bağlama ve ney de olabilir. Dini ve hareketli biraz müzik bulmalıyız. Onun ritmiyle arada bir gençler çıkıp halay çekebilmeli ve ortada oynayabilmelidir. Bunu kadınlar sadece seyredebilir. Çıkıp onların oynamalarına müsaade edilmez. Kadınlar ayrı bir salonda yada, günde kendi aralarında teyp, vcd yada bir perde arkasındaki müzisyenlerin olduğu bir ortamda hazırlanır.
Damat ve gelin salona girdiklerinde en güzel gösteriler yapılsın. Hiç unutmam sen 95 lerde yaptığım düğünlerde gençlerin MAŞAALLAH diye bağırmalarına bile karşı çıkmışlardı. Hayır öyle değil. En güzel sevinç gösterilerini yapsınlar. Işıklar vs. yansın. Müzik devam etsin. Sahneye çıkıp Gelin ve damat otursun. Halk onları alkışlasın. Bir hoca efendi çıksın orada nikahlarını kıysın. Bir de dua etsin. Salon da herkes amin demesini öğrensin. Bilinen hurafeleri, bıçak kapatma, elleri kenetleme falan hadiselerininde asılsız olduğunu anlatsın. Nikahı Herkesin gözleri önünde yapılmasının daha uygun olacağını söylesin. Ama gelin ve damat kesinlikle dans etmesinler. Gelin sahnenin bir köşesinde otururken damat arkadaşları ile sahneye çıkıp oynayabilir.
Eğer olursa kısa bir yarışma yapılabilir. Buda organizatorün yönetiminde bir kaç kitap hediye etmek gibi ödüllerle tüm misafirleri kapsayacak şekilde yapılır. bu konuda ben elimden geleni yaparım.
Espirili yarışmalar var bildiğim. Bunlarıda bilahare organizator arkadaşlara izah edebilirim.
Yani kısaca çok güzel bir tablo çıkar ortaya.
Helaller bizim eğlenmemize de gülmemize de yeter. O kadar çok ki. Helal dairesi geniştir. Haramlar kısıtlı ve bir kaç tanedir.
Daha ileride aklıma geleni yazarım buraya. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. .
-
http://www.resimekle.com/yukle/image/49219.jpeg
Nerde o eski düğünler .
-
tiny_mce/plugins/emotions/images/smiley-laughing[/IMG]
-
Selam arkadaşlar 1970 ve 1976 yıllarına kadar benim düğünlerden izlenimim, belki yaşımızın o zamanlarda küçük olması sebebiyle bilemiyorum düğün var dendiği zaman hepimiz sevinçten havaya zıplardık nedeni ise o zamanlar Nizip te müzisyen yok Gaziantepten getirilirdi ve adına da caz dakımı derlerdi. Düğünler öyle şen ve neşeli geçerdiki tüm katılan misafirler büyük bir haz alırlardı. Bir konuyu da hatırlatmadan geçemeyeceğim tüm misafirler yapılan müziği dinlerdi. Amaç Güncelmüziklerin düğün ortamında vereceği tattı. Bir kere düğün organizasyonu mükemmel olurdu. Ben o günlerdeki yapılan düğünlerle bu gün yapılan düğünler arasındakifarkları dile getirmek istiyorum Düğün başlamadan önce (Gelin Damat gelmeden başlamazdı.) gelen misafirler düğün sahiplerince (İki tarafında Baba ve anneleri) tarafından karşılanır . gelen misafirlerin bir kere yerleri hazırdır ve isme göre oturacakları yerlere, görevlendirilmiş gençler tarafından alınırdı (tabi iki taraftan da aile yakınları Bay ve Bayan görevli ) daha sonramüzik grubu (Siyah Örümcekler) gerekli hazırlıkları bitirmiş ve genç çiftlere haber verilirdi. Düğün yapılan yere genç çiftler müzik eşiliğinde girer ve açılışı Slov bir müzikle onlar yaparlardı. Düğün üç kategoriden oluşurdu. Slov dans Bölümü, Hareketli güncel paçalar ve mahareti olan misafirlere, özel müzikle oyun havaları bölümü olurdu. Şu da varki büyüklerimiz düğüne eğlence katmak için ellerinden geleni yaparlardı.Mesela evlilikle ilgili başından geçenleri anlatırlardı, Damat ve geline özel hediyeler verilirdi. (Espri anlamında) vehiç kimse düğündensıkılmadan neşeyle ayrılırdı.Şimdi aradan yıllar geçmiş ve öyle düğünleri şahsen ben özler oldum. 1991 yılındamüzisyen olarak bu işe başladığımda ilk hedefim o yılların düğünlerini yaşatmak gibi bir arzum vardı. Ancak zaman gençliğimizi, aile bağlarımızı ve kültürümüzü o denli değiştirdiki şimdi düğünler kişisel oldu. Biz bir düğüne gittiğimiz zaman kimin düğünde (afedersiniz ) hava atacağını kendini nasıl etsemde popüler olurumdüğüne katılanmisafirlere kendimi kanıtlarım düşüncesiylegelen bazı misafirlerin düğünü olduğuna kanaat getiriyoruz..Bir de son ikison iki yıldır (daha öncesi de varda) silahsız bir düğün olmuyor. Ben buradan tüm düğün sahiplerine seslenmek istiyorum LÜTFEN, DÜĞÜNLERDE İLLEDE SİLAH SIKMANIZ GEREKMİYORSİLAHSIZ DÜĞÜNDE OLUYO ARKADAŞLAR.Şunu dabelirteyimçok kez şahit olmuşumdur, silahsıkıldığı andan itibaren misafirler belli etmeden eften püften bahanelerle düğün yerinden ayrılıyorlar.(30 DAKİKA İÇİNDE) Ha ne yapalım ?
1- Öncelikle düğüne gelen misafir sizi sayarak gelmiştir ve sizde gereken saygıyı silahla değil güleryüzünüzle gösterin.
2- Biz her zaman deriz ki her düğününorganizesini üstlenen bir büyüğü olur o ne derse odur
3- Kız evi oğlan evi ayrımı yapılmasın kırıcı çünki her iki tarafda birbirinin misafiri
Bu gibi hareketlerden kaçınılırsa (benim görüşüm) düğünlerin daha neşeli ortamda geçeceğini umuyorum.
-
Musa bey!
Daha bir düğün modeli çıkmadı mı?
Bak düğün için benden bilgi isteyenler var.
Sizin grup faaliyettemi?
Nasıl yapacağız. Önerelim mi millete sizin grubu?
Arasıra buraya girip bakmanı istiyorum.
-
Halil hocam saygılar.Gruba katılacak arkadaşlar ne yazıkki çeşitli sebeplerle pasif davrandılar.Ama bu konunun yararı elbet olacaktır.Önümüze böyle bir yapılanma çıktığında daha geniş değerlendirebileceğiz.Mevzu devam ediyor.selamlar
-
İlk program bana kısmet olur inşaallaaaaaaaaaaaaaaaaaaah....
-
Belki bana deli diyeceksiniz, belkide deli sanacaksiniz ama Nizip’in davuluyla zurnasi birtanedir harbiden. Dügünlerde birtek bu iki müzik aleti yeter bence. Halayda falan o birilerinin ortaya gecipte tek oynamasi beni hasta ediyor yaa, inanamazsiniz(tabi bu sadece Nizip’te mümkün).
-
Zuhalcım gerçekten bu resimdeki senmisin...? Bak kızma gerçekten çok merak ettim....
-
Mevzuya bir girelim bakalım....Mevzu neydi...?
Hııımmm...Tamam abicim...Benim düğüne şunları çağırabilirsiniz...
Memıley ve ekibi....
Teeeeyyyy....Teeeeeyyyy.....
heytttttttt eglence dıye buna derım işte cal oyna evlen şarap içmen şart degıl hacıda gelsın hocada
-
ama avcı kendi düğününde sen yoksun be kardeş.bir damat birde gelin yok.maşallah ve zılgıtlar yok burda.Sen herhalde tekno müzik le evlendin gitarcı falan helal sana.kusura bakma sen isa avcımısın be kardeş
-
nasıl olur yokum oda ayrı bir güzellik işte süprız konuklarız çalgı bol çeşit ne varsa caldırdık muazzam bır düğün oldu
senıde görecegız pirate382 bakalım nasıl bır calgı düşünuyon
-
ya düyün yapsak şimdi günah mı olacak..
oynamayı seviyorum evlenirkende düyünlü olmasını isterim hacı adamların düyünlere gelmemesi normalmi diye bi soru sormusutum nelerle karsılastım..
tesekkürler
-
Ewet Cok İlgi Göstermisiniz okudum biz daha nasıl Güzel kültürel sosyal .Dünyada insan yakısan bir tören düzenliyelim derken yorumlar hala biz biziz siz kimsiniz diyor sadece üzülüyorum :(
-
Zaten qunaha qirdiqimiz kadar qirmisiz.Ha bir eskik ha bir fazla.
-
Duqunlerimiz bambaska hele birde sevdiqin kiz duqunde olursa..