Eyvallah zekim.Adile teyzemin ellerinden öperim.Mevlam seni korusun...
Yazdırılabilir Görünüm
Bir sabah; erkendi daha. Henüz çocukları uyanmamıştı annenin. Kocasının ayakkabılarının kirli olduğunu gördü. Boyaları da yoktu ya evde. Eline aldı bezi ve önce ayakkabının üstündeki çamurları iyice sildi, sonra kocasının giyeceği şekilde kapının önüne koydu. Kahvaltıyı hazırladı ve kocasını uyandırdı. Kocası yemeğini yerken o öylece duruyordu ve kocası bir şey ister diye bekliyordu. Belki bir şey istememişti kocası ama o, beklerken hiç sıkılmamıştı. Çünkü karşısındaki kocası, çocuklarının babası, hayatının erkeğiydi. Her ne kadar kocası çok özel bir ilgi göstermese de ona bakarken gözlerinin içi parlıyordu. Yemek boyunca uzun uzun baktı kocasına. Bir ara kocası kafasını kaldırdı, kadın gözlerini indirdi. İçi haya doluydu. Kocasına karşı sadece sevgi beslemiyor, aynı zamanda saygı duyuyordu.Şair boşuna söylememişti:
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.
Kadın kocasını işe gönderirken önce kocasına ceketini giydirdi, sonra düzgün ayakkabılarını bir daha düzeltti.Kocası tam kapıdan çıkarken ürkek bir sesle kocasına:
- Allah hayırlı işler nasip etsin.
Kocası:
-Sağol, demişti soğuk bir sesle.
Kocası sokağın köşesini dönene kadar ardından bakmıştı.
Yıl 1974 idi bu Pazartesi sabahı. Şimdi Harun Bey yaşamıyor belki ama hanımı Sunay hala onu hep andığında ondan sevgi ve saygı ile bahsediyor. Onun sevgisini sadece o varken değil; o yokken de yaşayabiliyor. Her sabah ayakkabılarını siliyor ve o işe gidecekmiş düzüyor kapının önüne. Belki eski usullerle evlenmişlerdi ama sevmek illaki günümüz ritüellerinin gerçekleşmesini gerektirmiyor. Aile kültürü apayrı bir iklimde yaşanıyor...
ellerine saglık canım,çok güzel bir yazı olmuş
yanlız belirtmek istedigim şu var bu bahsettigin olaylar en az 10 yıl öncesinde yaşanıyordu.
şuan benim gözlemledigim nizipte kadınlar artık daha farklı, yani kısacası daha modernleşmiş bir nizip kadını görüyorum,ha tabiki henüz bunları yaşıyan kadın var elbette, nizipte degil bir çok şehirde vardır halen tarlalarda çalışıp didinen kocasına sigara parası veren ama, artık nizip kadınlarıda erkeklerde bazı şeylerin bilincine varmış durumdalar,
ayrıcada bizim nizip kadınımız işini bilir....:)))
Niziplinin kadına bakışını,burada yaşayıp tahlil etmek başka,büyük şehirlerde yaşayıp da ahkam kesmek başka oluyor maalesef.
"Avrat,herif"demeyi garip ve yaban tanıyan bir zihniyet,Nizip kadını için ne söyleyebilecek...
"Bir NİZİP o'ndan,o da avrattan korkar"sözü Niziplinin kadına bakışını,kadınlarımızın da KADR-Ü KIYMETİNİ gösterir.
Şehrimizin fedakar,cefakar,hanımefendi tüm kadınlarımıza en büyük saygılarla...
NizipLi KadınLar MerhametLi, Yufka yürekLi ve eşlerine sadık oldukları için Bunca cefayı, çileyi, acıyı Çekerler.. Can Kurban analarımıza...
Ramazan bunları yaşamayız allahın izniyle.
ya arkadaslar siz nizip.te yasayan herkesi aynı keseye koydunuz kimisi avrat diyor kimisi baska birsey diyor bende nizip.te dogdum büyüdüm baba.min bir gün anneme avrat diye hitap ettigini hiç duymadım
admin ne oldu yine????????
evet yeni üyeyim,14 ay olmuş.biraz yanlı ve hükümet gibi sansürlü yayın yapmaya başladınız galiba.Allah islah etsin,hep bana denk geliyor haberiniz olsun.
ramazan için yazdım diye mi sansür uyguluyor sunuz anlamadım ve klınıyorum.
bıraz femınızm kokuyor anlattıgınız seylerı bıraz abartılı buldum.her platforma esıtlıkten bahseden sız degılmısınız
bende bır nizipli olarak katılmıyorum benım ne aılemde ne cevremde ne komsularımda boyle ezılen kadın tıpı yoktu
Paylaşım için teşekkürler fakat Nizip bu sorunları atladı.Yani Nizip çağ atladı diyebiliriz...
gencin biri bir kız sever kız gence derki benimle evlenmek istiyorsan git anneni yüregini getirder genç durumu anacazına anlatır oda gösünü yırtar al ogulder genç anasının kalbini çıkarır sevdigine koşar koşarken ayagı takılır ve yere düşer avucundaki yürekle beraber yere düşer yürek dilegelir ahogul bir yerin acıdımı diye sorar şimdi bende soruyorum ana gibi yar bagdat gibi diyar gerçek ten olmazmış
Bugün boş vaktim var ve sitemizi,yazarları tanımak için epeyce okumalar yaptım.Eda hanımın yazısını da okuma şansım oldu.Türkiye de ve dünya geneleinde kadın profili üç aşağı beş yukarı aynıdır.Batılı yazar Virginia Wolf'un bayan Dalloway ile Duygu Asena'nın "Aslında Aşk da Yok" kitabındaki batılı kentlerde yaşayan kadınlarda aynıdır.Yani kadın olmak zordur.Belki kestirme ve popülist bir yaklaşım olacak ama ne hazindir ki; "Kadın erkek için yaratıldı!"yargısı geçerlidir.Koca koca din alimleri de kitaplarında bu yargıyı destekleyen yorumlar yapmışlardır.Fakat burada bir hakkı teslim etmek gerekiyor;Nizip özelinde erkek çocuklarında,genç erkeklerin de narin elleri zeytin toplar buzlu havada!Hele masmana denilen sabun imalathanelerinde belleri iki büklüm olan çoğu güneydoğu kökenli nice babalar vardır.Bunu da görmek lazım.
Avrat,bizim kadın...v.b. tanımlara gelince;bunlar mahalli tanımlamalardır.Zira aynı şekilde erkekler için de koca,bizi herif...v.b.tanımlamalar yapılmaktadır.
Kur'an-ı Kerim içinde sevgi,muhabbet ve de doğurganlık bulunan kadın erkek ilişkisini resmederken; 'EŞ' der.Ama muhabbetin azaldığı,evliliğin sıkıntılı sürece girdiği,doğurganlığın bittiği ilişkilere de 'Karı-Koca" şeklinde yaklaşır.Buna bir de inanç uyuşmazlığını da eklemek mümkün.Bu sebeple;Hz.Muhammed(salat ve selam üzerine olsun)in hanımlarına 'eş' olarak,yani zevc ve zevce olarak temas edilir.Öyle ki;cennette ki kavuşmada da 'Ezvac' yani 'eş' tabiri kullanılır.Öte yandan Lut peygamberin(selam üzerine olsun)hanımının homoseksüel ilişkide bulunanlarla olan ülfet ve dayanışmasından dolayı,bir peygamber hanımı da olsa Allah O'na hitaben "İmra'e/karı" şeklinde sıfat verir.Diğer yandan yaşı bir hayli ilerleyen ve modern tabirle 'menapoz' döneminde olan Hz.Hacer için de kocası İbrahim peygamber(selam üzerine olsun) 'Karım' şeklinde hitapta bulunur.
Özetlersem;içinde aşkın,heyecanın ve muhabbetin olmadığı her birliktelik; karı-koca birlikteliğidir.Ve fakat içinde aşk,sevgi,sadakat...gibi erdemler bulunan birliktelikler lehçe olarak;karı-koca şeklinde ifadeye konulsalar da ,o ilşki eş(ler)ilişkisidir.Bir anadolu türküsü benim bu kadar laf kalabalığımı ve Kur'an'ın ayetini bakın nasıl özetliyor;
Bir güzeli bir çirkine vermişler-Baş yastığı kendisine eş değil...İşte mesele baş yastığımız,yol arkadaşımız ve ruh ikizlerimizle aynı hedefe kilitlenmektir.Bu olduktan sonra tarlada da bağda da dağda da çalışmak ne olabilir ki?!
nizipte kadın olmak evet cok zor ama calışmak bazı kadınlar icin vaz gecilmez bi tutku haline gelmiş bazılarıda eşlerinin zoruyla oluyor ama evet yanlış bi olay ne yapsınlar ama kimseye muhtac olmamak icin tüm sıkıntı ve zorluklara gövüs germek zorundalar erkekler pek umursamaz bi oldugu icin üzücü bi durummm