İZİNSİZ KURULMAMIŞTIR. ELBET KAYMAKAMLIĞIN İZNİ İLE KURULMUŞTUR.
Yazdırılabilir Görünüm
İZİNSİZ KURULMAMIŞTIR. ELBET KAYMAKAMLIĞIN İZNİ İLE KURULMUŞTUR.
sayın gökhan kardeşim. baz istasyonlarının yaşam alanlarından kaldırılmasına ilşkin örnek mahkeme kararları var. bu kararlara dayanarak ilçe milli eğitim müdürlüğü olarak Nizipte açtığımız bir dava var. zarar görenler kaldırılması için dava açmalılar.
benimle diyaloğa geçerlerse dava açma konusunda yardımcı olurum.
Zararları: Tübitak tıp danışmanı ve iç hastalıkları uzmanı Doçent Doktor Selçuk Aslan’ın hazırladığı rapor baz istasyonunun zararlarından şöyle bahsediyor; “Cep telefonları ve baz istasyonları mikrodalgalar yayarlar. Mikrodalgalar elektromanyetik dalgalardır. MD’ler dokularda iki temel etki yapar:
1- Termal etki (dokuların ısınması)
2- Kimyasal etki (doku hücrelerinin yapısının bozulması). Hücrelerde büyük moleküllerin yani proteinlerin deforme oluşu hücre zarlarının birbirine yapışması, hücre zarlarında deliklerin açılması, sinir zarlarının bozuluşu insanda değişik etkiler yapar. Uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, baş ağrısı ve dönmesi, gibi etkiler ile Alzheimer hastalığı (bunama) ile Parkinson (titreme) gibi tehlikeli beyin hastalıkları görülebilir. Mikrodalgaların Konser yapıcı etkisi 3 türdür. Birincisi; kendisi kanser yapar, ikincisi; kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini hızlandırır. Üçüncüsü ise; varolan ama gizli kalmış kanserin gidişini hızlandırır.
Tehlike: Bugün tıp mikroskobik incelemeyle bir kanserin radyasyondan oluşup oluşmadığını kesin olarak belirleyebiliyor. Böylece cep telefon firmalarının “ne malum cep telefonunda kanser olduğu?” savunması da geçersiz kalıyor. Cep telefonları v e yansıtıcıların işitme kaybına, kulak çınlamasına, cinsel hayatta kısırlık, sperm azalması, gebelikte sakat doğumlara ve düşüklere neden olduğu bilim adamlarınca doğrulanıyor. Teknik olarak ise bilimadamları şu açıklamaları getiriyor; Tepenizde bir aktarıcı değilde, bir radyo vericisi var gibidir. Şirketler bu antenleri 100 wattlık bir ampulle bir tutarlar ve “evinizdeki ampulden korkuyor musunuz?” derler . Oysa ki burada önemli olan güç değil frekanstır. Ampulun frekansı 50, aktarıcının ise 1 milyar kadardır. Antenlerdeki mikrodalga düzeyi 0,65 mw/santimetrekaredir. Yani New York’ta kabul edilen tehlike üst sınırının 13 katıdır. Şirketler mikrodalga şiddetinin mesafesinin karesiyle ters orantılı olarak azaldığın söyler. Azalan elektromanyetik alan şiddetidir. Kanser yapıcı etki, mesafeyle azalmaz. Buna en güzel örnek güneşin ultraviyole ışınlarıdır. Bu ışınlar milyonlarca kilometre öteden geldileri halde cilt kanseri yapabilmektedir. Cep telefonu ve dam aktarıcıları özellikle çocuklar için çok tehlikelidir. Mikrodalgalar çocuğun küçük vücudunda rezonans (titreşim) yapar. Bu şekilde zararlı etkileri daha da artar. Mikrodalgalar ani beşik ölümlerine de neden olabilir. Aktarıcılar damda vınlama yapar, rüzgarda uğuldar, yıldırım çeker ve depremde de ek tehlike yaratır.
Neden?: Batıda aktarıcılı binaların fiyatları %30 düşüyor. Çünkü bilinçlenmiş halk kanserden ve hastalıklardan korkuyor. Zararsız olduğunu söyleyen firmalar, dikmek için neden yüksek miktarda (genellikle 10.000 Dolar) paralar ödüyorlar? Neden şirket yöneticileri kendi binalarına ve evlerinin çatılarına diktirmiyorlar? Baz istasyonlarının şehir içinde kullanılmasının tehlikelerini anlatan TÜBİTAK raporuna göre aktarıcılar şehir dışına alınmazsa ileride hastalık ve ölümlerde bir artış olacak. Neden kendimizi ve çocuklarımızı bundan korumuyoruz?
Dünyada Önlemler: Avrupa’da kanserli hastaların cep telefonu kullanmaları doktorlar tarafından yasaklanmış ve bu BBC televizyonu tarafından duyurulmuş.
Amerika’da çevre koruma ajansı EPA mikrodalgaları kanser yapıcı olarak ilan etmiş,
Polonya’da cep telefonlarının kanser yaptığı laboratuvarlarda kanıtlanmıştır.
Fransa’da 1975’ten 1995’e kadar beyin tümörlerinin giderek arttığını ve bunun cep telefonlarına bağlı olduğunu bildirilmiştir.
Amerika’da yeni bir yasayla okul ve evlerin üzerine dikilmesi yasaklanan baz istasyonlarının dikileceği yerleri belirleme yetkisi eyalet veya kent konseylerine verilmiştir.
*****Türkiye’de yargıtay 05.05.1999’da anten veya aktarıcı dikilmesi için apartman sakinlerinin oybirliğini şart koşmuştur.*****
not:teşekkürler üstadım gerçekten duyarlı olmamız gereken konulardan birtanesi istediğiniz her an yanınızdayız...
öncelikle halka duyarlı gökhan arkadaşa saygılar sunuyorum...
sonuna kadar yanındayım yeterki çağır gelirim...
Mikrodalgaların kanser yapıcı etkisi
Mikrodalgaların kanser ile ilişkisi üç şekilde mümkündür: Mikrodalganın kendisinin kanseri oluşturması, kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırması veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırması.
Mikrodalga, DNA’yı onararak kanseri engelleyen melatonini azaltmakta ve dolayısıyla
vücudun bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Sonuçta mikrodalgalar nedeniyle lösemi, beyin
tümörü, lenfom (lenf bezi kanseri), ben kanseri, erbezi tümörü, çocukluk kanserleri meydana
gelmektedir.
Mikrodalgaların göze zararları [değiştir]Tavşanlar üzerinde yapılan araştırmalarda mikrodalgalar nedeniyle göz merceğinin bulanması (perde veya katarakt), göz saydam tabakasının (kornea) bulanması, renkli tabaka (iris) iltihabı, gözdibi (retina) harabiyeti meydana geldiği tespit edilmiştir.
Mikrodalgaların kulağa zararları: 20 mJ/cm³’ten daha düşük dozda darbeli mikrodalga enerjileri bile kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açmaktadır.
Mikrodalgaların cinsel yaşama etkileri: Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda erbezlerindeki hücrelerin ölmesi sonucu kısırlık, mutant yavruların doğması, dölütün dölyatağında ölmesi, adet bozuklukları, östrojen artışı nedeniyle gebeliğin tehlikeye girmesi, düşüklerin artması tespit edilmiştir. Mikrodalgaya maruz kalan fizik tedavi teknisyenlerinde yukarıdaki rahatsızlıklar tespit edilmiştir.
Mikrodalgaların bağışıklık sistemine zararları: Mikrodalgaların vücuttaki T8 lenfositlerini ve doğal öldürücü (natural killer) lenfositlerini azalttığı, antikorları azalttığı ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin çöktüğü artık tıbbi bir gerçekliktir.
Mikrodalgaların kana zararları: Mikrodalgalar kan hücrelerini (alyuvar, akyuvar, pıhtı oluşturucu pulcuklar) azaltır, kanın kimyasını bozar, beyin ve kan için çok önem taşıyan bir enzim olan asetilkolin esterazı azaltır. Bu enzimin azalması ölüme yola açar.
Kronik düşük doz mikrodalgaların kanser yaptığına ilişkin birçok yayın vardır.
Baz istasyonlarına bağlı kanserler, istasyona yakın birçok meskende yıllar sonra birden patlak verecek, adeta o bölgede bir kanser salgını olacaktır. Çevre etkenlerine bağlı kanserler hemen değil, yıllar sonra başlar. Sigara ve alkol, yıllarca içildikten sonra kanser yapmaktadır. Asbestin ( amyant ) akciğer, akciğer zarı ve periton kanseri yaptığı çok geç, ancak 1970' de anlaşıldı; tüm önlemler o tarihten itibaren alındıysa da, asbestin neden olduğu kanserler 2020' ye kadar devam edecektir. Örneğin, Japonya' da atom bombası atılışından 7-10 yıl sonra kanserler artmaya başlamıştır.
Ulaştırma Bakanlığı, meskun mahallere ve özellikle de okul, hastane gibi
kurumlara baz istasyonu kurulmasına izin vererek vatandaşlarımızı, önümüzdeki
10 yıl için kobay olarak kullanmakta ve ortaya vatandaşlarımızın hayatlarının
konulduğu bir kumar oynanmaktadır.
Yapılan ölçümler sonucunda, baz istasyonunun limit değerleri aşmadığı tespit edilmiş olsa bile, bu çok sağlam bir bilgi olmayacaktır. Şöyle ki; yanlış yer seçimi ve hatalı yerleşim ile verilen limit değerlerin aşılması sözkonusudur. Baz istasyonu anteninin ana hüzmesinin ne yöne baktığı ve yansımalar durumu oldukça değiştirebilmektedir. Tek yönlü yayınlarda mikrodalgalar dar bir hüzme şeklinde gönderilir, hüzme daraldıkça güç artar, dar hüzme çevredeki yakın binalardan ya da balkonlardan yansıdığında ve telefon görüşmeleri çoğaldıkça bu değer artacaktır.
İstasyon mah. muhtarı da inşallah bir açıklama yapar ve tabii ki yetkililerde...
Bu baz istasyonu güvenli mi? Gerekli testler yapıldı mı ? Lütfen Yetkililer bir açıklama yapsın...
İyi günler olsun...
Arkadaşlar ben sabah bir kalktım bir baz istasyonu kurulmuş hemen karşımızdaki apartmana biraz düşündüm yok ya dedim ma sahiden baz istasyonu kurmuşlar. Ben hayret ediyom adamlar bu yetkiyi nerden almışlar demiyom almışlar işte paran varsa her izni alırsın...
Ama bu izni verneler insanları düşünmeden hiçe saymışlar fakındalar ama çıkar gereği olsa gerek..
İşin ilginç yanı biz muhtarlığa gidip şikayet edeceğiz kurulan evin sahibinin kardeşi muhtar kimi kime şikayet edeceğiz.Belediyeye gitsek olmaz da üst kurumlara gitsek bizi hesaba almazlar.
Yani kısacası işimiz Allaha kaldı bir iki kişi kanser olcak. Sonra ihmal diyecekler ama başından beri haberdarlar mahalleni ortasın akurulan canlı bonbanın varlığından.
(mahalleden imza toplandı bir hayli ama bir baş yok muhtar herhalde karışmıyor bu işe ama oy zamanıda geldi haberi var herhalde çunkü bir dört beş sayfa tıkabasa imza dolu. Tabiki kimse çoluğunun çocuğunu kanser vesayre hastalıklara yakalanmasını istemiyor.)
İnsan hayatı bukadar uzuz deği!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ne yapalım şimdi ki bir birey olarak
Kızarsın, isyan edersin
Kızarsın, küfür edersin
Kızarsın, lanet edersin
Dersin sonunda
Saldım çayıra, mevlam kayıra
Kardeşim bu ülkenin insanları artık uyumuyor artık herkes bilinçli artık herkes hakkını nasıl ayaraçağını biliyor...
bu ülke yıllardır böyle senaryolarla karşı karşıya geldi...
Ben inanıyorum sitemizdeki duyarlı üyelerimiz bu konuyu sahipsiz bırakmayacak...
inanıyorum ki hiç kimse hiç bir vatandaşımızın göz göre göre kanser olmasına izin vermeyecek...
İstasyon mah. imza toplayarak bu konudaki tavırlarını ortaya koydu sizde bu konuya vereceğiniz destekle sizde tavrınızı ortaya koymuş olacaksınız...
bu konuda hiç bir rand, çıkar ve nefsi bir olay yoktur sadece Duyarlı bir vatandaşlık örneği vardır... Mesajlarınızı merakla bekliyorum...
Ve yetkililere tekrar soruyorum bu baz istasyonunun gerekli ölçümleri yapıldı mı ve bu istasyonu diğer iken mahalle sakinlerine soruldu mu???
kılıçbalığı abim eğer olayla gerçekten ilgileneceksen sen bireysel olarak duyarlı vatandaş olarak ve önemlisi bir avukat olarak o insanların hakkını savunursan sana minnettar olacağız...
Her Şey Yaşanır Bir Nizip İçin...
istasyonda oturmuyorum ama...
ben buna karışmam beni ilgilendirmez dersem hoş bişey olmaz önemli olan insana verilen değerdir madem zararlı bişeyse insanlardan uzak olmalıdır...
vesselam...
Fırat mahallesi kubilay sokak...Bence en uygun adres burası....Hatta benim ev bile olur....Eeeee abla parada veriyorlarmı.....Heheheheheh...Hani kuş gribinde diyor yaa...
baz istasyonu hayatımızn vazgeçilmezi olan cep telefonları için ne kadar gerekli olsada insan sağlığından önemli değil, bence böyle bir uygulama kişi veya kişiler kendi evlerine kurdurulmasına müsade etse bile kaymakamlık nezdinde araştırılıp sadece o ev veya sokaktaki vatandaşların değil bütün mahalleden onay almaları lazımdır. neticede baz istasyonlarının vereceği bir zarar doğrultusunda meydana gelecek olumsuzlukların geri dönüşümü mümkün olmayabilir.
her ne kadar vatandaşı tatmin edecek ücrette verilse kaybolan sağlığımız için belki servetlerimiz yetmeyebilir.
baz istasyonun kurulmasında sağlık bakanlığının ,içişleri bakanlığının onayı olmasa bunu hiçbiryere kuramazlar . şikayetler olacaktır bu konu mahkemelik bile olacaktır .bu baz istasyonunu buraya koyan adam bu kadar yatırım yapmıs ve şikayetlerinde olabilecegini bildigi halde altından hiçbirşey çıkmayacagını bildigi için kuruyor.