-
Bayramin ne demek oldugunu Yurtdisinda yasayan insanlarimiz cok daha iyi bilirler..
Sabahleyin bayram namazi yerine ise gidiyorsan cocuklarinve hanimin evde camiden senin gelisini beklemiyorsa yerine okula gidiyorlarsa komsularin yabanciysabayram nedemek bilmiyorlarsa hele hele hic akraba ve dostun yoksa iste ozaman cok acidir bayrami gurbette(yurt disinda ) gecirmek..
Allah izin verirse Haftaya oradayim doyasiya bayrami yasayacagiz ailemizle birlikte gecmisteki bayramlarda oldugu gibi..
.
Sabahleyin kapidan cikarken herkesin camiye gidisini tanidik olsun olmasinbir bütün olarak Bayrami kutlayacak olmanin sevinci icerisindeyim..
Insallah nice bayramlarda Ailemizle dost,akraba,arkadas konu komsumuzla tanidik tanimadik insanlarimizla bayram gecirmek nesip eylesin..
YASAMAK LAZIM COK GÜZEL MUTLULUK DISARIDAN GELIP BIR BÜTÜN OLARAK BAYRAM YAPMAK. .
Iste ozaman anliyorsun bayramin ne demek oldugunu..
.
Simdidende tüm Hemsehrilerimin Bayramlarini kutlar Hayirlara vesile olmasini dilerim..
DELIASLAN.
-
Son güne bırakmasak olur mu? Ben bayramın ikinci günü Ankaraya dönüyorum.
-
Rabbim ağız tadıyla bayram geçirmemizi ve seneye bu günleri görmemizi hepimize nasip eder işallah........
-
Kimler geliyor, kimler gelemiyor ? Bilgimiz olsaydı belki toplanabilirdik.
-
Kurbanlık Alırken Nelere Dikkat Edilecek? .
Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle, kurbanlık hayvan alacak ve kesecek olan vatandaşlarımızın aşağıda belirtilen hususlarda bilgilendirilmesinde yarar görülmüştür :
1- Kurbanlık hayvanların menşe şahadetnamesi veya veteriner sağlık raporu ile büyükbaş hayvanların numaralı kulak küpesi bulunmalıdır.
2- Sağlıklı hayvanların hareketleri ve bakışları canlı, tüyleri parlak,derileri elastiki,burun uçları nemli ve besi durumları iyidir.Gebe veya yeni doğum yapmış,ağız,burun ve gözlerinde akıntı olan,derileri kuru, tüyleri dökülmüş,hırıltılı soluyan ve aşırı zayıf hayvanlar kurban olarak satın alınmamalı ve bir Veteriner Hekime muayene ettirilmelidir.
3-Kurbanlık hayvanlar umuma açık mahallerde, teknik ve hijyenik şartlardan yoksun ortamlarda kesilmemelidir.Belediyelere ait mezbahalarda ve Kurban Hizmetleri Komisyonları tarafından belirlenen ve Belediyelerce düzenleme yapılmış olan kurban kesim yerlerinde hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli, hayvanlara eziyet vermekten kaçınılmalıdır.
4-Kesim sonrası oluşan kan,organ ve diğer artıkları derin bir şekilde açılacak çukurlara doldurulmalı ve üzerine kireç dökülerek kapatılmalıdır.Hastalık belirtisi gösteren sakatad vb. kısımlar kedi-köpek gibi hayvanlara kesinlikle yedirilmemelidir.Bu tip hastalıklı etler nedeniyle, insanlara tüberküloz,bruselloz,şarbon,kist hidatid başta olmak üzere pek çok zoonoz hastalık kolayca bulaşabilmektedir.
5-Kurbanlık hayvanlardan elde edilen deriler milli bir servettir.Ne yazık ki ehil olmayan kişiler tarafından yüzülerek hasar verilen ve usulüne uygun olarak muhafaza edilmeyen deriler sebebiyle her yıl ülkemiz ekonomisi büyük zarara uğramaktadır.Bu hususta sırasıyla şu işlemler yapılmalıdır :
Derilere Değerlendirmek için Yapılması Gerekenler:
-Yüzülen derilerin üzerlerinde fazla et ve yağ parçaları bırakmamak gerekir,
-Kanla bulaştırmamaya dikkat edilmelidir.Eğer kan ve gübre gibi pislikler varsa bunlar temizlenmelidir,
-Normal olarak bir koyun derisine o derinin ağırlığının yarısı kadar tuz kullanılır. Sığır derisinde ise ağırlığının üçte birisi kadar tuz kullanılır.Derinin üstü eti görülmeyecek şekilde tuzlanmalı ve uygun koşullarda muhafaza edilmelidir.
-
Kurban Bayramında kurban kesmenin hükmü nedir?
Muktedir olan kimse için Kurban Bayramında kurban kesmek farz hükmünde bir emir değil; Hanefî mezhebine göre vâcip, diğer mezheplere göre ise müekked sünnet hükmünde bir emirdir.
Kurban kesmenin farz bir emir olmayışı, Allah’ın şefkatinin ve merhametinin kulları üzerindeki tezâhürü ve tecellîsidir. Yani muktedir olduğu halde kesmeyene—inkâr etmediği sürece—cezâ ve azap yoktur. Vâcip veya sünnet-i müekkede oluşu ise, muktedir olanları kurban kesmeye teşvik eder.
Diğer ibâdetler gösteriş için yapılmadığı gibi, kurban da gösteriş için kesilmez. Muktedir olanlar kurbanı Allah rızâsı için ibâdet kastıyla keserler. Eğer gösteriş için olursa, sâfiyetini kaybeder ve ibâdet değeri kalmaz. Şu âyet bunu hatırlatır: “Kurbanlarınızın ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşacak değildir. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin takvânızdır.”1
Muktedir olduğu halde kurban kesmeyeni kınamak doğru değildir. Kendisi ile Rabb’i arasında bir mesele olarak görmelidir. Gücü kudreti olmadığı halde, “Kurban kesmedi” demesinler diye kurban kesmek de doğru değildir. İbâdetlerde bir tek Allah’ın nazarını ve rızâsını sahih göreceğiz. Ve ibâdetlerimizi bir tek Allah’a sunacağız. Allah’tan başkasının nazarına ve görüşüne sunmak için ibâdet yapılmadığı gibi, halkın beğenisini kazanmak ve kınayıcılığından kurtulmak için kurban kesmek de sıhhatli bir davranış değildir.
Belki farkında değiliz, ama toplumun kınama refleksi kişi ile Rabb’i arasına çok çabuk girebiliyor! Ve yapılan ibadeti Allah için olmaktan çıkarıyor, halkın dedikodusuna malzeme olmamak gibi bir hedefe kilitliyor. Böyle bir amaca niyet takılıp kalırsa, şirk veya gizli şirk tehlikesi bile söz konusu olabiliyor.
Bu açıdan kurbanı, farkında olmadan gösteriş ve riyâya kurban etmemeye dikkat etmeliyiz. Eğer güç ve kudret bulup kesiyorsak sadece Allah için kesmeliyiz. İbâdetimizin sıhhati için, araya başka nazarları ve başka rızâları almamaya veya böyle bir tavır içine girmemeye özen göstermeliyiz.
Kurban ibâdeti her ne kadar sünnet-i müekkede olsa da, şeâirdendir, yani İslâmiyet’in bir beldede mükemmel bir din olarak yaşandığının alâmetlerindendir. Diğer yandan, muktedir olanlar için kurban, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin “vâciptir, terk edilmez, muhkemâttır, hiçbir cihetle tebeddül etmez, değiştirilmez”2 dediği sünnet-i müekkede sınıfına girer. Değiştirilmesi bid’attır. Muktedir olunduğu halde amel edilmediğinde, sevaptan ve feyzden mahrûmiyet vardır.
Bundandır ki Hanefî mezhebi kurbana güç yetirme ölçüsünü yüksek tutuyor ve bu ölçüye ulaşan birisinin kurban kesmesini vacip görüyor. Hanefî mezhebine göre bir kimsenin kurbana muktedir olmasının en az ölçüsü, aslî ihtiyaçlarından ve borçlarından başka asgarî “nisap miktarı” mala (seksen beş gram altına yahut buna denk mala veya paraya) sahip olmasıdır.
Diğer mezhepler ise kurbana güç yetirme şartlarını biraz daha genişletmişler ve tabir câizse tabana yaymışlar; hükmen de, bu şartlara ulaşan birisi için sünnet-i müekkede olarak görmüşlerdir. Meselâ Mâlikî Mezhebi, bayram süresince kurban parasını temin eden bir kişiyi, sene içinde bu paraya muhtaç olmayacak durumda olursa kurban kesmeye muktedir saymış; muhtaç olacaksa muktedir saymamıştır. Şafiî Mezhebi bu şartları biraz daha genişletmiş ve sene içinde durumu ne olursa olsun, bayram süresince zarûrî ihtiyaçlarından başka “kurban parasını temin edebilen kişiyi” kurbana muktedir olarak görmüştür. Hanbelî Mezhebi biraz daha genişleterek, ödeme imkânına sahip olan herkesi, borçlanarak da olsa kurban alabiliyorsa, kurbana muktedir saymıştır.3
Başka bir ifâdeyle, eğer borçlu bir kişinin borçlarının karşılığı var ve periyodik aralıklarla ödeme imkânına sahip ise ve bayram süresince kurban parasını temin edebiliyorsa, nisap miktarı mala sahip olmasa bile, bu kişi Şâfiî ve Mâlikîlere göre kurban kesmeye muktedir demektir. Eğer bu kişinin borçlanarak kurban alabilme imkânı varsa, bu durumda da Hanbelîlere göre kurban kesmeye muktedir demektir.
Tercih ibâdet mükellefinindir. Elinde nisap miktarı malı veya parası olmayanın kurbanı kendisine vacip görmemesi mümkün olabileceği gibi; imkân bulunanın diğer mezheplerin görüşüne itimat ederek kurban kesmesi de mümkündür.
Eğer bir kişi mezheplerin “dördünün de” şartlarını taşımıyorsa, kurban yükümlüsü olmadığından emîn olmalıdır.
Dipnotlar:
1- Hac Sûresi: 37.
2- Lem’alar, s. 58.
3- A. Cezirî, İslâm Fıkhı, c. 3, s. 1043.
.
-
Oktay Abi’ye bu değerli bilgiler için teşekkürler. Ben de bayramın sosyolojik yönü üzerinde birkaç şey söylemek istiyorum. Espri olsun diye söylense de, biraz eziyetli bir bayram (Geçen sene babam hacca gitmişti, kurbanı kesene kadar akla karayı seçtik. Yapılacak işler fazla olunca Ramazan Bayramı’na göre ziyaretler biraz daha alt seviyede oluyor gibi. Bu bayramı da, toplum olarak kaynaşma vesilesi kılıp, olabildiğincedolu geçirmek lazım. Ayrıca şunu unutmamak lazım, bazı insanların evine bayram vesilesi ile et girmiş oluyor. O yüzden et dağıtırkeneş dosttan önce fakirlere ve en iyi yerinden verelim. Filipinler’deöğretmenlik yapan bir arkadaşın anlatımına göre açlık sınırının altında yaşayan binlerce müslüman varmış. O yüzden bu bayramı vesile kılıp,sadece birbirimize değil tüm islam alemi için dua etmeyi de unutmayalım. İyi bayramlar, Nizip’te görüşmek dileğiyle..
-
Bir de bayramı gurbette yaşayanlar vardır ki gurbet, şayet Allah rızası için yaşanan bir gurbetse, öyle bir gurbette bayramı duyma, sılada bayram yapmaktan çok daha derindir. Bir insan kendi ülkesinde, bayramı bütün şatafat ve debdebesiyle, olanca ihtişamıyla yaşayabilir; fakat onu gurbette hicran duygularıyla karşılama Cenab-ı Hak katında daha değerli olsa gerektir. .
.
Ne yazıkki bu bayram da Vatanımda olamayacağım, hüznüm sonsuzdur.
-
kurban bayramında bır aksılık olmazsa işallah nızıpte olacagım tum herkesın bayramını şimdiden kutlarım..........
-
Gurbette olan bir Nizip’li olarak, Nizip’teki bayramların özlemini çekiyorum. Çocukluğumda Nizip’te geçirdiğim bayramların tadını şimdilerde hiç yaşayamıyorum. Bilmem belki çocuk olduğum için ; bayram zamanları kurulan lunaparka gidip tüm bayram harçlığımızı orada harcardık. Bütün akrabalar en büyük halamda toplanır bayramın ilk gününü orada geçirirdik. herşeyi daha güzel ve sımsıcak hatırlıyorum. NE GÜZEL BAYRAMLARDI. Acaba şimdi Nizip’teki çocuklarda hala öyle güzel bayramlar yaşıyormu....... ŞİMDİ BAYRAMDA NİZİP’te OLMAK VARDI..... HERKESE MUTLU HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUM.
-
İlk kez bayramda ayrı kalıyorum Nizip ten vehenserilerimden herkese mutlu bayramlar dilerim....
-
’şüphesiz kestiğiniz kurbanların kanları ve canları Allah’a erişmez ’ ancak ameller niyetlere göredir..İnsan amacını belirlemeli...dolabı doldurursunuz ancak ibadetin içini samimiyet olmadan dolduramaz insan..
-
Bu Yıl Hindiler Elde Kaldı
Bu yıl Kurban Bayramının Yılbaşınada denk gelmesinden dolayı Hindi satıcıları perişan oldular. Nizip te görüşlerini aldığımız hindi satıcılarından Mehmet Kılıç tanesi 30 ytl ile 50 ytl arasında satılan hindiler bu yıl Yılbaşının Kurban Bayramına denk gelmesinden dolayı halkımız kurban bayramında Dinimizin gereği Allah için Kurban kestikleri için koyun ,keçi, Koç, Dana gibi dinimizde kesilmesi vacip olan hayvanları alıp kesiyorlar. Bundan dolayıda "mso-spacerun: yes" geçen yıl oranla yaklaşık 150 tane hindi satılmışken bu yıl ancak 20 tane satabildim Kılıç "mso-spacerun: yes" satışlarda yüzde 70 azalma olduğunu kaydetti. Zeugma Gazetesi 30 12 2006