-
BULDUKTAN SONRA ARAMA (SENİ ARADIM)
Omuzumda sevda yükü
Yollarda Seni aradım.
Beste beste, türkü türkü
Tellerde Seni aradım.
Girdim yeşilden sarıya
Sordum ölüye, diriye
Çiçeği verdim arıya
Ballarda Seni aradım.
Aşk yalımı girdi cana
Gönlüm döndü gülistana
Gece-gündüz yana yana
Küllerde Seni aradım.
Yorulup demedim, yeter
Hasretin gözümde tüter
Keremden, Mecnundan beter
Çöllerde Seni aradım.
Bahçem çiçek, bağım gazel
Birleşir ebedle, ezel
Ayırmadım çirkin, güzel
Kullarda Seni aradım.
Ulaşmak için rahmete
Katlandım binbir zahmete
Karışıp söze, sohbete
Dillerde Seni aradım.
-
Birileri 25 sene öncesine gitmiş sanki. Hey gidi günler hey... :)
-
Hacı olmazmı insanYolun insanlığın iline ise,
Her vardıkça hacı olmaz mı insan?
Benim kâbem insanlığın durağı,
Her durdukça hacı olmaz mı insan?
Boşuna çırpınma ahiri ölüm
İnsan ayrılır mı hepsi bir dilim.
Öksüzün, yetimin, yoksulun halin,
Her sordukça hacı olmaz mı insan?
İncinmesin insanların hatırın,
Saygı sermayemdir, sevgi yatırım.
Nefisle vicdana açık oturum,
Her kurdukça hacı olmaz mı insan?
Zikri, fikri çürük işe yaramaz,
Yunus çok ya herkes Yunus olamaz.
İnsan bir camidir içinde namaz,
Her kıldıkça hacı olmaz mı insan?
Borani, insandır, insanla işi,
Şeytan içinizde bırakın düşü,
Kendi nefsindeki şeytana taşı,
Her vurdukça hacı olmaz mı insan?
-
Mutluluk senin olsun, kederde benim...Toprak dün akşam dedim ya sana,
Bir kadeh sana doldum, bir kadeh bana,
Bir senden içtim, birde kendimden,
Mutluluk senin olsun, kederde benim.
Solmasın yüzünden o gülücükler,
gelecek günler senden neleri bekler,
Sevdiklerin seninle olsun beraber,
Mutluk senin olsun, kederde benim.
Bildiğim kadar mutluluk seninde hakkın,
Yaradan nazardan saklasın aman sakın,
Mutluluğun uzak değil yakınmı, yakın,
Mutluluk senin olsun, kederde benim...
Gurbette sen oldun derdim ilacı,
Seveni her zaman yaptım baş tacı,
Bu satırları yazan garibim izmirli hacı,
Der mutluluk senin olsun, kederde benim.
-
GÖZ DOSTU / GÖNÜL MİSAFİRİ
Ormanlarda yuvasını yitiren
Bir kuş görsem, sen gelirsin aklıma.
Beni alıp uzaklara götüren
Bir düş görsem, sen gelirsin aklıma.
Gönlüm viranedir yıkılmış, yanmış
Hayâl mermerinde hatıram donmuş
Asırlar öncesi duvara konmuş
Bir taş görsem, sen gelirsin aklıma.
Toprakta ağacın her hâli güzel
Gölgesi, meyvesi, hem dalı güzel
Nerede ne zaman faydalı, güzel
Bir iş görsem, sen gelirsin aklıma.
Açılmış çiçektir her gülen dudak
Kılıfta tomurcuk zor gülen dudak
Bir dostluk bakışı, bir gülen dudak
Bir diş görsem, sen gelirsin aklıma.
Yüreğinde deli taylar eşinen
Gam ilinden dert iline taşınan
Altmış yıl yaşayıp, bin yıl düşünen
Bir baş görsem, sen gelirsin aklıma.
-
Dost Neredesin
Bakışlarındaki güzellik
Aydınlatır dünyayı karanlığına rağmen
Isıtır içimizi bir çift göz, senin gözün
Gözünü özledim dost neredesin
Ellerin tutmaz oldu hiçbir şeyi
Çaresiz vururum boşluğa öksüz ellerimi
Gücüm senin olsun ben idare ederdim
Elini özledim dost neredesin
Yığın yığın dolar yüreğime hasret
Kolay değil yıkılasın gurbet
Yüreğimiz bir atıyor biraz daha sabret
Yüreğini özledim dost neredesin
Anlamsız çınlıyor kulağımda sesler
Yardımcı olamaz derdime eller
Dinlemem türkü söylese de bütün diller
Sesini özledim dost neredesin
Dostluğun özünü beraber bulduk
Kin, nefret uzak dursun biz kardeşliği seçtik
Acıyı sevinci paylaşıp çektik
Seni özledim dost neredesinYusuf Barış Bakırcı
-
-
KANATLAR
Yaşamaktan mı yorgunum,bilmem
Seni günlerce beklemekten mi?
Yine yoldan geyik geyik sekişin
Gün sönerken mi,ay batarken mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Yine kalsın mı, dizlerimde başın
Yine koynumda can çekişsen mi...
Kim sorar,ey hayat,kim düşünür
Ki vakit geç mi yoksa erken mi?
Söyle:Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Gökte kanatlar bizimdi...bilmezdik
Bu hafiflik kanat mı yelken mi;
Anlamaz,anlamazdık Allah'ım
Böyle yekpare can mıyız ten mi?
Söyle:Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Bilemem: Gizli gizli 'gel' dediğin
Başka bir aşina mıdır, ben mi;
Kadehinden mi sarhoşum hala
Kadehlerinden mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Arif Nihat Asya
-
DOSTA DOĞRU
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe, nergis. ıtır, gül
Kokar gider dosta doğru
Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru
Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru
Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandır
Şeker gider dosta doğru
Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru
Abdurrahim KARAKOÇ
-
DEMEDİ DEME
Korkuyorum belki yarın geç olur
Geleceksen bir gün önce gelsene.
Yaralıya yol gözlemek güç olur
Geleceksen bir gün önce gelsene.
Kar yağar, çığ düşer yollar açılmaz.
Seller iner derelerden geçilmez
Senet yoktur ömre vade biçilmez
Geleceksen bir gün önce gelsene.
Can kuşu kafeste durmaz demişler
Kaçan kuş kafese girmez demişler
Son pişmanlık fayda vermez demişler
Geleceksen bir gün önce gelsene.
Abdurrahim KARAKOÇ
-
BİRLİK
Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun!
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Bölücü sapıklar aklına koysun
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Dünün insan yiyen kanlı çarkı yok!
Yüzlerde gam, gönüllerde korku yok...
Çerkez'i yok, Kürdü yoktur, Türkü yok...
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden
Yanlış yola sapmayalım bilmeden!
Doğu, batı diye ayırmak neden?
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Yırtılıp atılmaz tarih sepete!
Birlik oldu camide ve cephede;
Kore'de, Kıbrıs'ta, Kocatepe'de
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Nineler, dedeler, masum bebekler,
Bizlerden Huzurlu Türkiye bekler;
Tutuşsun el- ele kızlar erkekler:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Kalacak adımız, kaldığı gibi,
Aleme velvele saldığı gibi
Tıpkı Sakarya'da olduğu gibi
Kardeşiz, tek vucut, tek bir milletiz.
Ne zulmü severiz, ne kinimiz var!
Hayrı emreyleyen hak dinimiz var;
Dağlar, çağlar boyu yeminimiz var:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Abdurrahim KARAKOÇ
-
BenBen, kimsesiz seyyahı, mechuller caddesinin;
Ben, yankısından kaçan çoçuk, kendi sesinin.
Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı;
Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı.
Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;
Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların.
Ben kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda;
Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda.
Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir;
Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir.
Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal;
Ben bugünküne mazi, yarınkine istikbal.
Ben, ben, ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş;
Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş.
Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum;
Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi uçurum...
Necip Fazıl Kısakürek
-
GeçilmezBu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.
Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne topyekün?
Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.
Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;
Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.
Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava;
Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez.
Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;
İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
Necip Fazıl Kısakürek
-
Adresim Hüzün
bugün günlerden hüzün
yer hüzün ülkesi
intiharda bileniyor duygular hüzünlü bir karanlığa
dolaşıyorum gelişigüzel
ayağımın altında dallar eziliyor
hüzün kırılıyor yalnızca
hüzün alıp hüzün satıyorum
kazancım hüzün
kaybım da
gül uzatıyor küçük bir kız :
“al bunlar en güzelleri
adları hüzün çiçeği
hüzün kokarlar aynen hüzünlü gönlün gibi...”
ağaç olsam hüzün dökülüyor yapraklarımdan
yağmura koşsam hüzün boşanıyor üstüme
bıraksam kendimi kaçsam oradan
yok olası hüzün koşuyor ardımdan!
ben: hüzün
ikametgah: hüzün sokağı
adresim bu işte!
beni ararsan eğer hüzn'ü sorman yeter
bir köpek uluyor sokakta
hüzünlü bir ölümdür buralar!
(2 Haziran 2003)
Naime Erlaçin
-
Ey Dost!
Efsunlara bürünüp kayboldun gözlerimden
hicranlara boğulma çekilme sözlerimden
ey dost...yıldızların istediği kadarsın
bulutlardan silinen aydınlığın adısın
umutsuzluk yakışmaz hayatın heybetine
şerefsizlik karışmaz adamın gölgesine
maveraya ulaşan yalansız sölerine
varamadan nefesim saikalar patladı
her infilak diriliş her ölümse son değil
ezgilere gizlenen nameler tadındasın
farkında olmadığın mutluluktur dert değil
soyluluğun en yüce en derin katındasın...
cezamıyım dertmiyim yoksa sefaletmiyim?
sözlerinden utanan saklı bir afetmiyim
belki biraz çaresizim ufukların ardında
belkide yalanların en güzel gerçeğiyim....
sana olan sözlerimi sakladım gecelere
utanıp bakamadım hayatta gerçeklere
serseriyim avare saklamadım bilirsin
sende en az benim kadar karanlığı seversin
zavallının tekiyim şiirlere sığınan
kan gölünde damlayım kutlu günü bekleyen
gökyüzünde yıldızım karanlığa saklanan
menziline gizlendim doruklardan geçerken