Yazdırılabilir Görünüm
mehmet hepsi güzel olmuş da bu sonuncu ne???
KARDEŞİM ELLERİNEEE SAĞLIKKK ÇOK GÜSEL OLMŞ HEPSİDEEEE :):):)
wonderfull
:D :D thank you :D :D
Can Yücel, kendisine 'kartpostal şairi' diyen Duygu Asena'ya "kart sensin, postal da sana girsin" diye cevabı yapıştırmış usta bir şairdir...;)
Mehmet bölümü düzenlerken ilgili konuyu ŞİİRSEVER NİZİPLİLER başlığı altına atmıştım.
tmm abı bende bulamadım onun için açtım bu konuyu
Sensiz kaldığım ilk günden beri içimde bir umut wuslata dair
akşamları imzaladım gözyaşlarımla...
seni aramıyor seni sormuyorsam bu senden wazgeçtim demek değildir
bir daha böye sewecek olsam bir kalmede silerdim seni....
....ARAYIŞ....
Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, herşeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı...
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Ağla Yüreğim
Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...
Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...
İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.
Eğil başım
Sen..
Öne eğil....
Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....
Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.
Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..
SİTEMDİR.....
Sen, hiç yazılmadın ayrılığın satırlarına.
Hiç durmadı...doğan günün şafağına karşı yüreğin...
Sen, hiç aldanmadın esen rüzgara.
Gerçeğin adı...
Sen, hiç yalan olmadın...
Şimdi bakıyorsun resimlere,
Tıpkı bakar gibi güneşine ikindinin...
Neler aldı götürdü senden, saçlarındaki o dalgalar...
Bir bilsen...
Artık uzak sana sesimdeki diz çöken yankı
Duysan bile inanma sakın,
Ve şimdi ardıman,
Unuttuğun yerde kalıp, dönüşün umudunu,
Bir dilek tut kainata inanıyorsan
Adını nergis koy, korkma erguvan koy.
İstersen içinde sakla, aldat kendini
Aldan...ve tükendikçe,
O büyük yalan...
İstersen sussun dudakların,
Ağrıyan bir tövbenin gölgesine.
Bil ki, bundan böyle
Değiştiremezsin artık hiç bir yazılanı...
Değiştiremezsin artık...hiç bir yalanı...
Bilmezsin,
Kaderimi ayakta tutandır sana yorgunluğum.
Bak yine,
Omuzlarıma vurdu batan güneşin sanıcısı.
Yüreğimde adı konulmamış volkanlar...
Uyku bile gözüme, yağmura bürünüp yağar...
Sabah, duman kokusuyla uyanırım hatıraların.
Keskin “adın” gibi,
Ve ölüm tadında doğar öksürüklerim.
İşte böyle...
Bir dilek tut kolaysa şimdi.
Adını “sen” koy istersen.
İstersen...adını ben koyayım...
Değişmez nasıl olsa sitemin tadı.
Zaten ne de,
Feleğe bir yakarıştır, acıyıp gülmen...
Ve öfkelendikçe tükenen, imrenen kendine...
Ama ben, azaldım zaman çaldıkça senden.
Bilmedin ki, ömür bittiğinde ayrılıkta çeker gider.
Dileyemezsin sabahı,
Bilmedinki, en büyük düşmanidir kara toprak sevdanin.
Bilmedinki, unutan sen değildin aslında...
Unutan...yazıldığım satırlardı...
Sen...hiç yazılmadın zaten...
Çünkü biliyordun tüm yalanları...
Çünkü sen,
Hiç yalan olmadın...
En çokta gece olunca,sinsice yaklaşınca karanlık, önce sesleri,sonra kokuları ve de gözleri geliyor bir anlık. Sonra kayboluyorlar birer birer. Uzanmak istiyorum,uzanamıyorum, tutuyorlar beni. Tam kurtulur gibi oluyorum bir diğeri. İçim titriyor,üşüyorum... Oysa sıcaktı bedenleri, sıcacıktı güneşin ki gibi. Bir anlık değildi,sanki ebedi. Bu hançerle baş edemiyorum artık,nereden geldide saplandı. Anlamadım,dilemedim,nereden aktı gözyaşlarım bilemedim,göremedim. Hem bu sefer ki bir anlık değildi,sanki ebedi. Şimdi de kurtlar yürüyor üzerime,kemiriyorlar bedenimi. Bedenim yorgun,bedenim bezgin.Yarı hasta belki de, belki de uykuda.Uyanınca geçecek. ''Uyanınca geçecek''de anacığım, ''hepsi geçecek''de ''kabus görmüşsün,üzerindeki ateşte bu yüzden''de anacığım ve sakın kimseyede belli etme.