-
Eyvallah Fatih abimiz.
Öncelikle yeni görevinizde başarılar diliyor. yengeve sevgili yeğenimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Nizip'e kim gelmek istemez ki...Fakat elimizde olmayan sebeplerden dolayı şimdilik rafta bekletiyoruz.Fakat kısmet olursa gitmeyi tabiki arzu ediyoruz.Ahmet varken gitmemek olur mu?
Zira o bizlere (daha doğrusu bana) lahmacun parası ödetmez.Birileri (örneğin Ömer kardeşim gibi) davranacağını sanmıyorum.Ömer'e kocaman bir hampara (Nizipçesi ğampara )attım.Yüreği yetiyorsa yazsın!!!!!
Osmancığım nöbeti bana devretmiş gibi bir halin var.Ahmet takılıyor.Ya sen nerdesin? Bekleriz kardeşim.
Yürekten selamlar,sevgiler...
-
sevgili osman bey kardeşim eğer o müdür yazısını bize atfen yazdı isen sonunu sen düşün,seni ben ahmet bey kardeşime havale edeceğim seni kargo yapıp IŞINLAMA sistemi ile yenicerilerin içine gönderip GENÇ OSMAN muamelesi gördürsün, dahası Nohut dürümü bulup tırnaklı ekmek bulamayasın .......................
Şaka şaka mevla herşeyin en güzellerini sizlere layık kılsın.
Gerçekten Türkiyede her şey başını almış gitmiş allah topkapı sarayını korusun korkarım ordaki vurgun ve ********lık dünyayı ayağa kaldıracak cinsten
Muharrem ahmet osman ömer ve diğer kardeşlerime ayrı ayrı selamlar
-
Dostlar,
Öncelikle Fatih Bey kardeşime;
Yeni görevinizde de başarılı olacağına kanaatimiz sonsuzdur.Mevlam yardımcınız olsun.
Eşiniz Hanımefendiye ve çocuklarına geçmiş olsun dileklerimi sunar Allahtan acil şifalar temenni ederim.
Ayrıca Osman iki kez ektikten sonra üçüncü randevusuna gecikmeli olarak geliyor.(Tevrübe ile sabittir.Önce Nevşehir,Sonra Gaziantep sonrada İstanbulda rotarlı )
İnşallah görüşürsünüz.
Selamlar Saygılar
-
BEBEĞE ÇAĞRI .
Soyguncu soysun da, vurguncu vursun .
Sen ana karnında boşa durursun .
Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun .
.
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek. .
.
Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden .
Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden .
Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden .
.
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek .
.
Makam armağandır, koltuk hediye .
Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye .
Ne diye beklersin söyle ne diye? .
.
Doğmaya gayret et doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek .
.
Göz kırpınca sıfırı çok sayılar .
Zirveye tırmandı topal ayılar .
Yağcı yeğen arar haydut dayılar .
.
Doğmaya gayret et doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek. .
.
Artık banka soymak basit eğlence .
Günde milyar hiçtir ' yurtsever genç' e(!) .
Dünyaya duhül et, gel biraz önce .
.
Doğmaya gayret et doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek .
.
Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul .
Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul .
Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul .
.
Doğmaya gayret et doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek .
.
Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör .
Halkı tiksindiren bir kof dizi gör .
Önce onları gör, sonra bizi gör .
.
Doğmaya gayret et doğmaya bebek .
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.
Abdurrahim KARAKOÇ.
-
sevgili dostlar hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim ve kıymetli ahnet ve muharrem bey kardeşim allah senden razi olsun tabi eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar ben sizi sizde beni çok iyi anlıyoruz.Ben bundan sonra euzu besmele çekerken arkasına MİNEL FELSEFE diye ekleyeceğim.Sahi biz bu osman kardeşimizin adını SATILMIŞ diye değiştirsek olmazmı küçük bir anket yapsakmı acaba diye düşünüyorum.
Adamama bak yahu kargocuyla ışınlama ile dalğa geçiyor,bu gidişle erbakandan kötü olacak ve sitede tek başınayı oynayacak sevgili dostum sen yinede bu osmana uyma biz hastanede PİSKİYATRİSte sizde FELSEFEye takılmayalım bilirsiniz bu iki branşta biraz UÇuk olur
Sevgili osmanım seni hala kızdıramadıkmı?
Hepinize kucak dolusu selam
Edited by - Ahmet karadag on 09/06/2006 17:43:33
-
Dostlar,
Osman hala kayıplarda gören varmı?
srlamlar saygılar
-
-
Abi sizin yazılarınız ( küfür bile olsa) bana şerefli bir davranış gibi geliyor.
Şimdi Ahmet le Muharrem benim kaadim dostlarım sizi de öyle sayıyorum
Fatih abi değerli dost senin makamın elbette onlar gibi olamaz.
,Elbette sen makamının layıkısın Allahım seni hem kendine hemde başkalarına kötülük yapmaktan korusun. Doğru işlerin sahibi yapsın.
Abi aklım duruyor yahu. ,Bu insanları ve yaptıklarını görünce ...
Hep ne diüşünüyorum biliyormusun..
Hani Osmanlıda Yeniçerilik varya ...
Anasaı babası Türk değildi o insanların....
Hepsi değilsede bazıları bu insanların çocuklar mı diye düşünüyorum...
Ne dersin Bu zavallılar Türk olabilir mi ...
Benim aklım aklım bu yapılanı anlamıyor...
Bu ne yav...
Bizim analarımız mı doğrudu bu çocukları..
Aydın İhaneti Bu ülkeyi vurmaya devam ediyor.
Aydınlar bu ülkeyi ton ton satıyorlar..
Yeter diyecek kimse yok...
Heeeeeeeeeeeeeey Koca İmparatorluğu yediniz ....
Sıra bu küçücük Anadolu da mıııııııı
Hain Aydınlar .... Anadoluda bitince neyi satacaksınız...........
Edited by - Ahmet karadag on 10/06/2006 10:31:02
-
Dostlar,
Osman Bey Kardeşim "Heeeeeeeeeeeeeey Koca İmparatorluğu yediniz ....
Sıra bu küçücük Anadolu da mıııııııı
Hain Aydınlar .... Anadoluda bitince neyi satacaksınız..........." diye sitem etmekte ve haykırmaktadır.
Osmanım merak etme satacak bir yer kalmayınca sıra sana gelecek...
Selamlar Saygılar
-
can dostlar hepizize kucak dolusu selamlar.Güzel dost sevgili osmanım sana nasıl kötü söz söyleye biliriz haddimiz değil seni sevmeye bulamadığımız için kıymetli dost ahmet bey kardeşimle yerden yere vuruyoruz.
Meşhur bir Maraş ata sözü vardır. KÖŞKER SEVDİĞİ GÖNÜ YERDEN YERE ÇALARMIŞ. bizde bu sebeple birazyerden yere vuruyoruz.
Söylediğin konuda çok haklısınTürkiyedeki bazı insanlar Adem (a.s) evladı ama bizde değil.Cumhuriyyet tarihimize bir bak devşirme paşa çocuklarıüst başlarda isim vermek istemiyorum Bazıları siyaset dünyasında bazıları sanat dünyasında bazıları spor dünyasında ülkemizi parsellemişler.Hep düşünmüşümdür bir kardeşin adı HINÇ-AL uluç diğeri ÖÇ-AL uluç gazeteciler neyin öcünü alıyorlar, biz millet olarak kime iyilikten başka ne yaptıkki bizden hınç alıyorlar.
Allah bunlara akıl fikir versin gemi batarsa içinde herkes boğulur işte IRAK en güzel örneği.
Diger tarafa bakarsak TARKAN Turancı bir dedenin torunu, okan bayülgen eski diyanet işleri başkanının torunu değişen hiç bir şey yok bü ülkeye dinimize diyanetimizle çoçuklarımızı yetiştirerek sahip çıkmaktan başka bir çaremiz yok.Bizim insanımız alışmış çocuğunu okutmamaya, okutursada imam hatibe göndermeye alışmış klassik din anlayışı hele bir bak ülkesini değilde NEFSİNİ seven satılmış gönüller (Ha başka ülkeye satmış ha nefse ve şeytana ne farkı var zarar olarak aynıkapıya çıkıyor) çocuklarını hangi okullara yerleştirp nerelere hakim olup ülkenin geleceğine zarar veridiler iyi düşünmek lazım.Halbuki bizim devletimize daha fazla sahip çıkmamız lazım zira islamda devlet birinci sırada gelir hürriyeti olmayana farz düşmüyor mevla hepimizin yar ve yardımcısı olsun yazacak çok şey var amma......... selamlar
-
Yalnız sevgili dost ahmet bey kardeşim osman kardeşimizi kaç MECİDİYEYE satacaksın hangi pazarda A:T ülkelerinde para edermi bilmem zira bu düşünce ve fiille avrupada işe yaramaz. Çünkü ÇİĞ KÖFTE İLE NOHUT DÜRÜMÜyiyor mazallah...........selamlar
-
<table cellspacing="0" cellpadding="0" width="100%" border="0"
<tbody
<tr
<td colspan="6" </td
</tr
<tr
<td width="5" http://www.milligazete.com.tr/images/spacer[/IMG] </td
<td class="verdana12" valign="top" align="left" colspan="5" height="200"
<table cellspacing="0" cellpadding="0" align="left" border="0"
<tbody
<tr
<td http://www.milligazete.com.tr/images/spacer[/IMG] </td
<td http://www.milligazete.com.tr/images/spacer[/IMG] </td
</tr
<tr
<td http://www.milligazete.com.tr/newman/gfx/news/gelismeleriniithal1.jpg[/IMG] </td
<td width="3" http://www.milligazete.com.tr/images/spacer[/IMG] </td
</tr
</tbody
</table
İHANET EDEN AYDINLARDAN BAZILARI
HABER MİLLİ GAZETEDEN LÜTFEN OKUYUN
Beyin avcılarının başta geleni ABD
Gelişmelerini, ithal beyinlere borçlular
Türkiye’de 1960’larda doktorların terk etmesiyle başlayan beyin göçünün ülkenin bilimsel ve teknolojik çalışmalarda geri kalmasına neden olduğu bildirildi. Vasıfsız insan göçünü önlemek için çok sert önlemler alan Batı ülkeleri parlak beyinlere ülkelerine yerleşmesi için her türlü kolaylığı sağlıyor. “Zakkumcu Doktor” olarak tanınan Dr. Ziya Özel, bu konuda en iyi bilinen örneklerden biri...
ERZURUM
Türkiye'de, 1960'larda doktorların terk etmesiyle başlayan beyin göçünün ülkenin bilimsel veteknolojik çalışmalarda geri kalmasına neden olduğu belirtildi. Vasıfsız insan göçünü önlemek için çok sert tedbirlere başvuran batılı ülkelerin, yaptıkları bilimsel ve teknolojik çalışmalarla kendilerini kabul ettiren bilim adamlarının ülkelerine yerleşmesi için her türlü kolaylığı sağlaması dikkat çekiyor.
Beyin avcısı ülkelerin başında gelen ABD'de 4 bine yakın Türk hekim hem yaptıkları bilimsel çalışmalar hem de geliştirdikleri tıbbi yöntemlerle bilim dünyasında çığır açıyorlar. Beyin avcısı ülkeler arasında Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya ilk sıralarda yer alıyor.
Beyin göçü neden yaşanıyor?
Düşük ücret politikası, vergi oranlarının yüksek olması, gelecek endişesi, üniversite mezunları iş bulamaması, mezun oldukları bölümlerin dışında bir iş sahasında çalışmak zorunda kalmaları beyin göçünün önemli etkenleri arasında yer alıyor.
Kayırmacılık, Ar-Ge çalışmalarına yeterli kaynağın ayrılmaması, bilim ve teknolojiye değer verilmemesi, fikir üretiminin, buluşun para etmemesi ve desteklenmemesi de beyin göçünü tetikliyor.
Zakkumcu Ziya Özel
Türkiye'de “Zakkumcu Doktor” olarak tanınan Dr. Ziya Özel, çeşitli suçlamalarla karşılaştıktan sonra ABD'ye göç etti. 1992'de ABD'den zakkumdan elde edilen “Oleander” maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine patent alan Dr. Özel, 1995'te bu konudaki araştırma haklarını bir ABD firmasına sattı.
Cleveland Kanser Kliniği'nde gerçekleştirilen ve zakkumdan elde edilen hammaddenin tümörlere karşı etkili olduğunu gösteren klinik çalışma Amerikan Klinik Onkoloji Cemiyeti'nin 2001 yılında düzenlediği konferansta da sunulurken, İrlanda'da bazı durumlarda ilacın kullanılmasına izin verildi. Honduras'ta ilaç eczanelerde satılıyor.
“Tribolojinin Türk dehası” Prof. Dr. Ali Erdemir de icat ettiği karbon kaplama teknolojisiyle bilimde çığır açtı. Prof. Dr. Erdemir, yıllar önce iş aradığı Türkiye'de resepsiyon memurluğu uygun görülmesi üzerine Türkiye'yi terk etti.
Yurtdışındaki beyinlerimiz
Gazi Yaşargil: Alanı nöroşirurjide rakipsiz kabul ediliyor. Geliştirdiği yöntemlerle çok zor ve hassas bölgelerdeki tümörlerin alınabileceğini kanıtladı.
Mehmet Öz: Kalp hastalıkları uzmanı olan ve New York Colombia Üniversitesinde görev yapan Türk kalp cerrahı, yaptığı çalışmalarıyla ve yazdığı kitaplarla tanınıyor.
Murat Günel: “Yeni Gazi Yaşargil” olarak adlandırılan bilim adamımız beyin ve damar cerrahisinde dünyada isim yapan diğer bir Türk doktoru olarak biliniyor.
Gökhan Hotamışlıgil: Harvard Üniversitesi'nde Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı olan Türk bilim adamı obezite, şeker hastalığı ve kalp hastalıklarıyla ilgili kendisine patent kazandırmış çalışmaları bulunuyor.
Emrah Yücel: ABD'de yaşayan özellikle ödül aldığı “Frida” afişi ve “Rüyamdaki Amerika”, “28 Gün”, “Panama Terzisi”, “Kadınlar Ne İster” ve daha birçok Hollywood filminin afişlerini yapma başarısı gösterdi.
Feryal Özel: NASA'nın en başarılı astrofizikçilerinden olan Özel, bilim adamı Einstein'ın aralarında bulunduğu 20 dehadan oluşan Büyük Fikirler Listesi'nde yer alıyor. Prof. Dr. Atilla Ertan: Gastroenterolog Türk bilim adamı, ABD'nin en seçkin 10 klinik hekimi arasına yer alıyor ve dünyaca ünlü ünlü Methodist Hastanesi'nde sindirim hastalıkları konusunda tıbbi direktörlük görevini yürütüyor.
Esen Ercan Alp: ABD Enerji Bakanlığı Laboratuarlarında araştırmalar yapan fizikçi. 5 bin yıllık metal heykeli röntgen cihazında analiz ederek, 1949 yılında icat edilmiş olan radyokarbon tekniğine son verdi. Neva Çiftçioğlu: Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'da çalışan Türk kadın araştırmacı Texas'taki Johnson Uzay Merkezi'nde görev yapıyor.
Namık Volkan: ABD'de yaşayan ünlü psikanalist Türk bilim adamı. Yaptığı çalışmalarla psikiyatri alanında dünyanın en prestijli ödülü sayılan “Sigmund Freud” ve “En iyi eğitmen ödülü”nü aldı.
Prof. Dr. Hasan Garan: New York Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölümü Başkanı olan Türk doktor, ABD'de en çok tercih edilen hekimler listesinde yer alıyor.
Prof. Dr. Ahmet Çakmak: Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Mareşal Fevzi Çakmak'ın torunu olan bilim adamı Princeton Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde deprem konusunda çalışmalar yapıyor.
Maddi imkan ve mesleki alan çekiyor
Yurtdışında okuyan 50 bini aşkın öğrenci bulunurken, eğitimleri tamamlayıp geri dönmeyenlerin oranının yüzde 30'larda olduğu veriler arasında.
Özellikle fen bilimlerinde mastır ve doktora çalışmasını tamamlayan Türk öğrencilerin ülkeye dönmemesinin en büyük nedeni ise bulundukları ülkede sağlanan maddi imkanlar. Mastır ve doktora öğrencileri eğitim gördüğü ülkelerin araştırma merkezleri ve teknoparklarda kısa sürede yüksek ücretle çalışma imkanı bulabiliyorlar.
Eğitimlerini tamamlayarak Türkiye'ye dönenler ise bilgi birikimleri ve deneyimleri doğru yerlerde değerlendirilmediği, aldıkları ücretlerin yetersizliği ve mesleki gelişimlerinin sekteye uğradığı için bilimsel çalışmalara önem vermiyorlar.
Eğitimli beyinlere bedavaya konuyorlar
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, beyin göçünün önemli bir sorun olduğunu söyledi. Üniversite sınavlarında yüksek puanı olan öğrenciler arasında yapılacak bir ankette çoğunun yurtdışına gitmek istediğini belirlenebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Hilmioğlu:
“Eğitim paralı bir iş. Devlet bu çocuklara ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimini veriyor. Sonra başka ülkeler beş kuruş harcamadan bu insanları alıyor. Bu tür yüksek nitelikli öğrencilerin bir şekilde üniversitelere kanalize edilmesi lazım. Özellikle maddi yönden yapılacak düzenlemelerle akademisyenlerin Türkiye'de kalmalarını sağlamamız gerek.”
Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya ise göçün önüne geçilebilmesi için sosyal ve ekonomik şartların iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Kendi üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversitede altyapıdan lojman sorununa kadar birçok sıkıntılarının bulunduğunu anlatan Kaya, “Ekonomik olarak sıkıntısı olmayan personel başka üniversiteleri veya yurtdışına gitmeyi tercih etmezler” diye konuştu. (aa) </td
</tr
</tbody
</table
-
Osmancığım sana tessüf ederim.Bu listede eksiklik var...
Neden beni de yazmadın?
Selamlar,sevgiler...
Ayrıca Aslanoğlunu da ekleyebilirdin
Selamlar,saygılar...
Edited by - muharrem on 11/06/2006 14:03:43
-
Dostlar,
Osman Beyin göçünden bahsetmiş.Yani alıp beynini başka yerlere gidenleri anlatmış.
Birde kendisi burada olup beyni göçmüş insanlar var.....................
Onlara ne demeli peki.
Selamlar saygılar
-
Kardeşim, seni alkışlıyorum...
-
vallahi ne yapacağız Kardeşler yahu
.
-
sevgili osmanım yer yüzünde mevlanın rahmeti kesildi kıdım kıdım rahmet geliyor insan ne yapabilecekki
yapılacak tek şey allaha dönüp bütün mahlukatı ve her insan sevecek. yosa DÜnyanın gidişi iyi değil bu gün keban barajından enerji gelmezse nasıl türkiye karanlıkta kalırsa insanlarda böyle mevlanın rahmeti gelmezse insanlar hayvanlaşıp çanavarlaşır öyleki nasılkabil habili kesti ise buğünde dünyanın her yerinde kabiller habiller kesmekte bizimse insan olarak topyekün tövbe ve sevmekten başka sermayemiz yok allah sonumuzu iyi etsin selamlar
-
<p class="MsoNormal" align="center" "font-family: Geneva" DERVİŞ KAŞIKLARI .<p class="MsoNormal" align="justify" "font-family: Geneva"
"font-weight: 700" B "font-weight: 700; font-family: Geneva" ir gün sormuşlar ermişlerden birine. .<p class="MsoNormal" align="justify" "font-weight: 700; font-family: Geneva" "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" .<p class="MsoNormal" align="justify" "font-weight: 700; font-family: Geneva" "Bakin göstereyim" demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine "Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.
"Buyurun" deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. "İste" demiş ermiş.
"Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. .<p class="MsoNormal" align="justify" "font-weight: 700; font-family: Geneva"
"Şüphesiz şunu da unutmayın. Hayat pazarında alan dSeğil veren kazançlıdır her zaman..." .
Edited by - muharrem on 6/18/2006 1:02:49 PM
-
tiny_mce/plugins/emotions/images/gossip[/IMG] DÜŞÜNDÜREN CEVAPLAR
LÂF
Lâfı uzatanlara ne yapmak lâzım diye Farabî'ye sormuşlar, şöyle demiş:
Uzun konuşanı kısa dinlemeli.
EDEPSİZ
Cenap Şehabeddin'e:
Şu edepsize neden bir tokat vurmadın? dediklerinde, şu cevabı vermiş:
Eldivenim yoktu, iğrendim.
ELBİSE
İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü vardır. Davetten çıkınca bir gazeteci sorar:
Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?
Gandi, hiç aldırmadan cevap verir:
Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.
SIPA
Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken, iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve:
Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye götürüyorsun böyle? <p class="MsoNormal" "font-weight: 700; font-size: 10pt; font-family: Verdana" Adam, kendine yapılan bu **********liğe aldırmamış görünerek cevap verir:
Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım.
VAPUR
Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy’e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik .
Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş. Yüzerek geçseydin ya karşıya.
YAMA
İncili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde,elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral, bunları görünce dayanamayıp: .<p class="MsoNormal" "font-weight: 700; font-size: 10pt; font-family: Verdana" Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mi? diye sorunca,
İncili Çavuş:
Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, cevabını vermiş. Beni de sana göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek.
MEZAR
Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş:
Mezarlarınıza koyduğunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek?
Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş:
Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.
TARİF
Ekrem Hakki Ayverdi, sık sık "nasılsınız?" diye soran bir arkadaşına:
Uzun boylu, mavi gözlü, cevabını verirmiş.
YARIŞ
Bir ihtiyar, yaşlandığı için kendini yormamasını ve istirahat etmesini isteyenlere şu cevabı vermiş:
* Eğer bir yarışa katılmış olsaydınız, hedefinize yaklaştığınızda yavaşlar mıydınız?
.<p class="MsoNormal" "font-size: 10pt; font-family: Verdana" YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL, YADA GÖRÜNME ! .
-
Kimse yok mu?
Nerdesiniz?
Ben yazınca neden kimseler yazmaz oldu?
Çabuk olun,bekleniyorsunuz....
Selamlar.saygılar..
-
Evet kadim Dost kaç gündür yazamıyorum
-
sEVGİLİ MUHARREM KARDEŞİM şİmdi sen Ya olduğun gibi görün yada görünme diye yazdınya bende o yüzden görünmüyorum selamlar.
-
alıntı:
quote fsoyarik demişki:
sEVGİLİ MUHARREM KARDEŞİM şİmdi sen Ya olduğun gibi görün yada görünme diye yazdınya bende o yüzden görünmüyorum selamlar.
-
Dostlar,
Uzun bir süredir Bir problem nedeniyle yazamıyordum.
Herkese selamlar saygılar
-
A benim canım kardeşim, bu sözü sen nasıl üstüne alınırsın?Sen zaten olduğun gibi görünenlerdensin... İnşaallah hep de böyle kalırsın...
Selamlar,sevgiler...
-
Aynı ifadelerimin Fatih abimiz için de geçerli olduğunu belirtmek istiyorum.
-
Dostlar,
nerelerdesin?
Selamlar,saygılar.
-
BU RAKAMI HİÇ UNUTMAYIN%u2026 869 (Aslında Milliyetçilik)
DANONE YERİNE SÜTAŞ,
NİVEA YERİNE ARKO
ATO’dan tüketiciye ’869’ çagrisi Ankara Ticaret Odası , ithal ürünler yerine Barkodu ’869’ ile başlayan yerli malı ürünleri satın alma çağrısı yaptı.Tüketim malı ithalatına giden her 6 bin 500 doların Türkiye’de bir kişiyi işsiz bıraktı, ’869’u al, çocuğun İşsiz kalmasın’ . Yabancı markalı Ürünlerin market raflarını istila etmekte ve ithal ürün tüketimi Nedeniyle Türkiye ekonomisi çıkmaza giriyor, bir ürünün Barkoduna bakarak hangi ülkeye ait olduğunun anlaşılabilir. ’Türkiye ekonomisi bugün güçlü ekonomiler karşısında bağımsızlık savaşı veriyor. Bu savaşta parolamız 869’dur. Yani Türk’ün şifresi 869’dur. Savaşı kazanmak ve başı dik gezmek istiyorsak ülkemizin ürünlerine sahip çıkalım. İthal ürünlere verdiğimiz her kuruş, ekonomimizi çıkmaz sokağa götürüyor, yerli sanayinin bacası tütmez oluyor. Gençlerimize istihdam yaratılamıyor. Yerlisi varken yabancı mal almak, kıt kaynaklarımızın dışarıya gitmesi ve yatırımların azalmasıdır. Azalan yatırım, çoğalan işsizliktir%u2026
NOT: Bunu denemek için yakınınızdaki bir ürünün barkoduna bakın eğer 8 6 9 ile başlıyorsa o ürün TÜRK ürünüdür.
-
"font-size: 14pt; color: #550055; font-family: Arial" BU RAKAMI HİÇ UNUTMAYIN% "font-size: 14pt; color: red; font-family: Arial" u2026 [u] "font-size: 36pt; color: red; font-family: Arial" 869 </u [u] "font-size: 36pt; color: red; font-family: Arial" (Aslında Milliyetçilik) </u "font-size: 10pt; font-family: Arial" "font-size: 14pt; color: #550055; font-family: Arial" DANONE YERİNE SÜTAŞ, "font-family: Arial" "font-size: 14pt; color: #550055; font-family: Arial" NİVEA YERİNE ARKO "font-size: 14pt; color: #550055; font-family: Arial" ATO'dan tüketiciye ' [u] "font-size: 36pt; color: red; font-family: Arial" 869 </u "color: #550055; font-family: Arial" ' çagrisi Ankara Ticaret Odası , ithal ürünler yerine Barkodu ' "font-size: 20pt; color: red; font-family: Arial" 869 "color: red; font-family: Arial" ' "color: #550055; font-family: Arial" ile başlayan yerli malı ürünleri satın alma çağrısı yaptı.Tüketim malı ithalatına giden her 6 bin 500 doların Türkiye'de bir kişiyi işsiz bıraktı, ' "font-size: 20pt; color: red; font-family: Arial" 869 "color: #550055; font-family: Arial" 'u al, çocuğun İşsiz kalmasın' . Yabancı markalı Ürünlerin market raflarını istila etmekte ve ithal ürün tüketimi Nedeniyle Türkiye ekonomisi çıkmaza giriyor, bir ürünün Barkoduna bakarak hangi ülkeye ait olduğunun anlaşılabilir. 'Türkiye ekonomisi bugün güçlü ekonomiler karşısında bağımsızlık savaşı veriyor. Bu savaşta parolamız "font-size: 20pt; color: red; font-family: Arial" 869 "color: #550055; font-family: Arial" 'dur. Yani Türk'ün şifresi "font-size: 20pt; color: red; font-family: Arial" 869 "color: #550055; font-family: Arial" 'dur. Savaşı kazanmak ve başı dik gezmek istiyorsak ülkemizin ürünlerine sahip çıkalım. İthal ürünlere verdiğimiz her kuruş, ekonomimizi çıkmaz sokağa götürüyor, yerli sanayinin bacası tütmez oluyor. Gençlerimize istihdam yaratılamıyor. Yerlisi varken yabancı mal almak, kıt kaynaklarımızın dışarıya gitmesi ve yatırımların azalmasıdır. Azalan yatırım, çoğalan işsizliktir%u2026 "font-family: Arial" "font-size: 14pt; color: #550055; font-family: Arial" [u] "font-size: 48pt; color: #550055; font-family: Arial" NOT: Bunu denemek için yakınınızdaki bir ürünün barkoduna bakın eğer </u [u] "font-size: 48pt; color: red; font-family: Arial" 8 6 9 </u [u] "font-size: 48pt; color: #550055; font-family: Arial" ile başlıyorsa o ürün TÜRK ürünüdür. </u "font-family: Arial"
-
ah osman kardeş ah biz öyle bir millet olmuşuzki aşağı tükürden sakal yokarı tükürden bıyık ortaya ise hiç tüküremiyoruz
Yerli malı Hasta başı monitörü aldım beş yıl içinde HEK e ayırdık yani kullanılmaz hale geldiğinden demirbaşlardan düştük.Japonmalı fillandiya malı hala çalışıyor
ne diyerceğimi bilemiyorum çok özür dilerim söylediklerin çok doğru ama biz millet olarak öyle bir hale geldikki bir fıkra ile anlatmaya çalışayım
Bir osmanlı paşasının bir yahudi hizmetkarı varmış.Bir gün paşaya doğru bakarak baş işareti ile ima yollu paşa paşa diyer işaret eder.Bu işten bir şey anlayamayan paşa yahudi hizmetkara çıkışır.
-Be adem ne demeye çalışıyorsun anlamıyorum ne söyleyeceksen tiz söyle admı günaha sokma diye çıkışır.Bunun üzerine yahudi hizmetkar.paşa;
-Şalvarının düğmesi açık kalmış deyince.paşa bütün hiddetiyle;
-Ulan yahudi DOST OLSAN BAŞA BAKARSIN DÜŞMAN OLSAN AYAĞA ulan senin ne olduğun belli degil der selamlar
-
Abi sizin söyledikleriniz yerli malı kullanmamıza engel olmamalı
Üretimimiz gittikçe iyileşiyor.
Yalnız Tüketiciyi yerli malına yöneltirken
Üreticiyie daha kaliteli mal üretmeye zorlamalıyız.
İkisini birden
Bu işte benim misyonum
Kendimi kaliteci olarak yıllardır bu konuda başlık aratıyorum.
Benimle belge alanlara bu sloh-ganı üretiyorum
Milletim için daha kaliteli mal üreteceğim.
Kaliteden taviz veremeden çalışacağız."
Bunun dışında ne yapabiliriz.
Bu iki döngüyü aşmanın yolu bu.
.
-
AHA BENDEN DE BİR BOMBA!
Okuyun bakalım,fikriniz değişecek mi
>>DANONE markasını Türkiye'de bilmeyen yok. Sabancı holding
>>ortaklığı
>> ile ve sağladığı güven ile DANONE, Türkiye'ye girmiş oldu.
>> Bugün Sabancı ile ortaklıklarının bitmiş olmasına rağmen çoğu
>> insan Sabancı Holding ile ortak olduğunu zannederek bu
>>ürünleri
>>almakta. Peki,
>>Fransızlara ait olan Danone Türkiye'de neden bu kadar çok
>>çocuklar
>>üzerine
>> ürün çıkartmakta ve ucuza satmakta hiç düşündünüz mü?
>> Aklınıza bir marka düşmanı hatta yabancı düşmanı Profesör
>>yazmış bu
>>mesajı
>> şeklinde bir fikir gelebilir. Söz konusu olayın geleceğimiz
>>üzerinde oynanan
>>çirkin bir oyun olduğu, laboratuar sonuçlarını aldığım
>>zaman
>>ortaya çıktı. Siz de
>>eğer bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanız
>>söz konusu
>>üründen alın ve bir fen laboratuarında içerik testi yaptırın
>>(ücreti en fazla 40$)..
>>
>> Sonra bu sonucu bir nörologla paylaşın bakın neler olacak.
>>Gelişim
>> ve düşünme üzerinde etkili hormanal dengelerin, özellikle
>> muhakeme kabiliyetinin nasıl engellendiğini bir nörolog
>>anlatsın
>>size o zaman benim
>>gibi tatmin olursunuz. DANONE'nin Türkiye için üretilen
>>ürünlerinin
>>içerisine çocukların zihinsel ve bedenselgelişimini
>>etkileyecek madde
>>olduğu
>> ne yazık ki bir gerçek ve şu an DANINOLAR sadece 2 ve 12 yaş
>> arası çocuklara yedirilmekte. Yani tam gelişim zamanında.
>> Gelecek nesillerimizin zeki olmasını engellemek için şimdiden
>>yoğun çaba içerisinde
>>oldukları anlaşılıyor ve tüm pazarlama şirketleri şu an
>>Danone ile
>>anlaşmalı.
>> Kapı kapı dolaşıp piyasa fiyatının altında ürünlerini
>>satmaktadırlar. Ayrıca şirketlere ve
>> dağıtım elemanlarına çok iyi ücret ödenerek daha fazla surum
>> yapılmakta, daha fazla insana ulaşmaktadırlar. Lütfen danone
>> ürünlerini kullanmayalım..
>>
>> Bu konuda bizler duyarlı olabiliriz, ama bu yetmiyor. Marka
>>düşkünü bir gençlik olduğu sürece bu firmaların Türkiye'de
>>ekmeklerine
>> yağ sürülecektir. Lütfen uyanalım ve uyaralım.
>>
>>
>> Prof. Dr. Turan Karadeniz
>> Karadeniz Teknik Üniversitesi
>> Ordu Ziraat Fakültesi
>> Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı ORDU
>> Tel: +90 452 230 05 56
>> Faks: +90 452 225 12 61
>>
-
<table border="0" cellspacing="0" cellpadding="5" width="490" <tbody <tr bgcolor="#f9f9f0" <td <table border="0" cellspacing="0" cellpadding="0" width="150" background="http://image.haber7.com/columnist/_part-2[/IMG]" <tbody <tr <td colspan="3" http://image.haber7.com/columnist/274[/IMG] </td </tr <tr <td height="30" Madımak'ta biz yandık, biz...</td </tr <tr </tr </tbody </table </td <td class="stdSmall" align="right" valign="bottom" 03 Temmuz 2006</td </tr <tr <td colspan="2" align="right" bgcolor="#f9f9f0" http://image.haber7.com/font-size-12px[/IMG] http://image.haber7.com/font-size-14px[/IMG] http://image.haber7.com/font-size-16px[/IMG] </td </tr <tr </tr <tr <td id="objectContent" colspan="2"
<table border="0" <tbody <tr <td valign="top" http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazar_resimleri/hasandemir.jpg[/IMG] </td <td valign="top" .
<table border="0" <tbody <tr <td
</td </tr </tbody </table ...........................................................
<table border="0" cellspacing="0" cellpadding="0" <tbody <tr <td Hasan DEMİR</td </tr <tr <td class="main_2" hasandemir@yenicaggazetesi.com.tr</td </tr </tbody </table ...........................................................
</td </tr </tbody </table <table border="0" width="96%" class="main_2" <tbody <tr <td Madımak'ta biz yandık, biz...</td </tr <tr <td Alevi dostlar soruyor:
"- Bir Sünni olarak Madımak'ta 37 insanın yakılmasına ne diyorsun?"
Bir kere olaylar nasıl başlamış, nasıl gelişmiş ve nasıl sonuçlanmış olursa olsun, meselenin "Alevi-Sünni" olarak ortaya konmasına şiddetle karşıyım. Benim bir Sünni olarak o gün Sivas'ta illa bir tarafta olmak gerekmiş olsaydı, ben öğle vakti camide namaz kılmak, öğleden sonra da Madımak'ta yanmak isterdim.
İnsan yakmak ne demek!
Bırakınız insanı, sebepsiz ve faydasız yere yeşil ot bile yakmak bu dinde haramdır. İslam, bir karınca, bir sineği dahi yakmayı kesinlikle yasaklamıştır. Ateşle cezalandırmak ancak Allah(c.c.)'ın hakkıdır ve onu da Rabbim bu dünyada değil adı Cehennem olan yerde kullanacağını vaat etmiştir. Ve Cehennem senin için mi, onun için mi, benim için mi, onu bu dünyada kimse bilemez. Sebep içinde sebep olur senin cennetlik zannettiğin bakarsın cehennemdedir, sebep içinde sebep olur, benim cehennemlik dediğim bakarsın cennette ağırlanır. Sen-ben kim oluyoruz ki, Allah'ın "Eşrefi mahkukat" olarak yarattığı, "Al yaşa!" diye ömür verdiği ve sayısını bilemediğimiz nîmetlerle kuşattığıinsanları yakarak, âdetâ, Allah(c.c.)'a, "Senin yaptığın yanlış, onların layık olduğu bu!" davranışı sergileyebiliyoruz?
Yok böyle bir şey..
Bununhiçbir mezhep, hiçbir tarikat ve Şeriat'ın hiçbir harfi ile alakası yok, olamaz. İnsan yakmanın, "Ama efendim o gün şöyle oldu" gibi bir gerekçesi ne Kur'an'da, ne Sünnet'te vardır..Bu davranış, makamı ve diploması ne olursa olsun az bilen yahut o gün orada kalbi mühürlendiği yahut basireti bağlandığı için Şeytanın oyuncağı olan bir insan davranışıdır.
Bugün, olayın failleri açısından yapılması gereken mazeret üretmek değil, tövbe etmek ve yakılan insanların yakınları ile helalleşmenin yollarını aramaktır. Ötesi devletin, hukukun ilgi alanına girer. Daha da ötesi, ötelerin ötesindeki Mizan'ın ve "Alemlerin Rabbi"nin tasarrufundadır.
***
Bilinmesi gereken bir başka gerçek de, Aleviliğin karşıtlığının Sünnilik değil, Yezidilik olduğudur. Bugün için ise Aleviliğin karşıtlığı daha çok ateistliktir, Aleviliğe yönelen misyoner faaliyetleridir. Çünkü Alevilik İslamî bir akımdır. Mesela ben kendimi çok rahat bir şekilde Alevi olarak tanımlayabilirim. Çünkü Alevilik, Allah-Muhammed-Ali aşkıdır. Bugün Hz. Ali(r.a.) sağ olsaydı, bugün Hacı Bektaş-i Veli sağ olsaydı ne Sivas olayları olurdu, ne Alevi kardeşlerimizin çok az da olsa bir kısmı, İslâm'ı "Arap kültürü" olarak görebilirdi. Bugün Aleviliği İslâm dışı göstermek isteyenler ve bugün İslâm'a ait değerleri "Arap kültürü" diye dışlayanlar, yarın Hz. Ali(r.a)'nin,Hz. Hasan(r.a) ileHz. Hüseyin(r.a.)'in yüzüne nasıl bakacaklar?
***
Ve yine bugün olayın mağdurları tarafından yapılması gereken, "Sivas'ın intikamı alınacak" gibi sloganlar üreterek Madımak'ı aleve veren ve verdirenler safında yer tutmak değil, tam tersi,Türk milletini Alevi-Sünni, Türk-Kürt yahut ilerici-gerici gibi "yutmak için bölmek" isteyenlerin tuzağını bozmak, yani kardeşlik türküleri söylemektir. Çünkü, kabul edilmek istenmese de, 13 yıl önce Sivas'ta taraflar kökü dışarıda bir tuzağa düşmüştür.
Tuzağa düşenlerin bizden olması, tezgâhın dış kaynaklı olduğunu örtmemelidir. Allah(c.c.) gani gani rahmet eylesin, Dç. Dr. Necip Hablemitoğlu ölümünden kısa bir süre önce Bandırma'daki bir panelde Sivas'ta yaşananların arkasında Alman emperyalizminin bulunduğunu açıklamış ve şöyle demişti:
"- Olaylar sonrasında Alman istihbaratı ile ilişkili 6 kişi Ankara'dan Almanya'ya sahte kimlik ve pasaportlarla güvenlik içerisinde kaçırılmıştır.. Bu 6 provokatörün kimlikleri devletin ilgili istihbarat birimlerince bilinmektedir.."
Hablemitoğlu doğruyu söylemekteydi.
Nitekim Sivas katliamının üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen hadiseninyargılama sürecinde firar eden 8 kişinin Almanya ve İsviçre'de ellerini kollarını sallaya sallaya gezdiği bilinmektedir. Ayrıca Almanya'da olduğu tespit edilmiş bulunan bir sanığın Türkiye'nin talebine rağmen, "evrak eksik" gerekçesiyle, iade edilmemiş olması da düşündürücüdür.. Berlin yönetiminin 2000 yılında okullarda Almanca Alevilik dersi koyması da Almanların Alevileri sevdiğinden değil, Türkiye'ye yönelik emperyalist niyetlerindendir.
Özetlersek ey Alevi dostlar, 13 yıl önce Sivas'ta sen- ben değil, biz yandık, biz yakıldık..
</td </tr </tbody </table
</td </tr </tbody </table
-
Dostum,
Osmanım dikkat et Salimi ele geçirirsem onuda belki ateşle değil ama szölerimle yakacağım.
Yakacaklarım arasında Mehmet The Nizipli de var.
Selamlar Saygılar
-
Aziz ağabey Ahmet KAradağ dediğini yapar
Ben her zaman korkarım
Sevgili Ahmet Samet hastahanede bende genelde oradayım
sana cevap yazamadım
Dua et
Ancak Salim herhalde Avcılarda kaybolmuş öyle diyorlar
.
-
Eveeeeeeeeeeet..... Sitenin onur abideleri,güzide üyeleri,imamhatip gülleri nasıllar bakayım....?
Sevgili dedelerim iyisinizdir inşallah.... Sizleri bu aralar boş bırakıyorum ama beni idare edin....
Burada bulunan üyeler genelde dedelerim oluyor.... Onları kırmaktan korkarım... Hem laf aramızda; hani diyorum burada sataşacak kimsecikler yoooooooook.... Anlıyorsunuz dimiiiii......?
Kalın sağlıcakla......
-
Eveeeeeeeeeeet..... Sitenin onur abideleri,güzide üyeleri,imamhatip gülleri nasıllar bakayım....?
Sevgili dedelerim iyisinizdir inşallah.... Sizleri bu aralar boş bırakıyorum ama beni idare edin....
Burada bulunan üyeler genelde dedelerim oluyor.... Onları kırmaktan korkarım... Hem laf aramızda; hani diyorum burada sataşacak kimsecikler yoooooooook.... Anlıyorsunuz dimiiiii......?
Kalın sağlıcakla......
-
kıymetli dostum Antep tarafından bir toz bulutu yükseldi 5 şiddetinde bir deprem oldu Bursa tarafında biz korkudan bir araya toplandık. Bilmiyorum istanbul ve ege kıyılarındada hissedildimi aman sakin ol kızma abi ,Allah nasip ederse gelince uğrar hürmetlerimizi herkes adına ARZ EDER VE KABÜLÜNÜDE RİCA EDERİM
SELAMLAR
-
Selamlar,
Ben Ahmet Kaya.Şimdi Arabandayım.ve herkese selamlar.
.
-
Dostlar,.
Bu forum 41 sayfaya ulaştı.Ve artık çok uzadı.Forumu kapatalımmı? Ne dersiniz?.
Selamlar saygılar.