- 
	
	
	
		Gözlerime Iyi Bak !!! :( 
		Bir zamanlar bir yerlerde kör bir genç yaşıyordu ve bu kör genç kendisinden nefret ediyordu.
 
 çünkü kör bir yaşamı vardı.
 
 göremediği için hiç birşeyi ve hiç bir kimseyi sevemiyordu herkesten ve her şeyden nefret
 
 ediyordu ama kız arkadaşı hariç
 
 kör yaşamında sevdiği tek şey kız arkadaşıydı.
 
 Bir gün kız arkadaşına eğer dünyayı görebilseydi onun la evlenmeyi kabul edebileceğini
 
 söyledi.Kız arkadaşıda onu çok mutlu ettiğini söyledi
 
 Günlerden bir gün şans gencin yüzüne güldü ve birisi ona bir çift gözünü bağışladı
 
 sora genc her şeyi görmeye başladı ağaçları çiçekleri kısaca artık dünyayı görüyordu hatta kız
 
 arkadaşını bile.
 
 Kız arkadaşı ona sordu şimdi artık her şeyi görüyorsun söylediğin gibi benimle
 
 evlenecekmisin? dedi.
 
 genc şoktaydı kız arkadaşını gördüğünde dona kalmış tı çünkü kız arkadaşı kördü!...
 
 Çok özür dilerim dedi genç seninle evlenemem çünkü sen körsün dedi.
 
 Kız çok üzüldü ve yaşlı gözlerle ordan uzaklaşmaya başladı biraz ileri gidince durdu ve geriye
 
 dönüp gence şunu söyledi
 
 " LÜTFEN SADECE GÖZLERİME İYİ BAK! ...."
 
 
- 
	
	
	
		Tuzlu Kahve 
		Kiza bir partide rastlamisti.. Harika birseydi. O gün pesinde o kadar delikanli vardi ki.. Partinin sonunda kizi kahve içmeye davet etti.
 Kiz parti boyu dikkatini çekmeyen oglanin davetine sasirdi, ama tam bir kibarlik gösterisi yaparak kabul etti. Hemen kösedeki sirin kafeye oturdular. Delikanli öyle heyecanliydi ki, kalbinin çarpmasindan konusamiyordu. Onun bu hali kizin da huzurunu kaçirdi.. "Ben artik gideyim" demeye hazirlanirken, delikanli birden garsonu çagirdi..
 "Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi.. "Kahveme koymak için.."
 Yan masalardan bile saskin yüzler delikanliya bakti..
 Kahveye tuz!..
 Delikanli kipkirmizi oldu utançtan, ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye basladi. Kiz, merakla "Garip bir agiz tadiniz var" dedi..
 Delikanli anlatti:
 "Çocukken deniz kenarinda yasardik. Hep deniz kenarinda ve denizde oynardim. Denizin tuzlu suyunun tadi agzimdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben.. Bu tadi çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadi dilimde hissetsem, çocuklugumu, deniz kenarindaki evimizi ve mutlu ailemi hatirliyorum. . Annemle babam hala o deniz kenarinda oturuyorlar.. Onlari ve evimi öyle özlüyorum ki.."
 Bunlari söylerken gözleri nemlenmisti delikanlinin.. Kiz dinlediklerinden çok duygulanmisti.
 Içini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmaliydi. Evini düsünen, evini arayan, evini sakinan biri.. Ev duyusu olan biri..
 Kiz da konusmaya basladi.. Onun da evi uzaklardaydi.. Çocuklugu gibi.. O da ailesini anlatti. Çok sirin bir sohbet olmustu.. Tatli ve sicak.. Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel baslangici olmustu tabii.. Bulusmaya devam ettiler ve her güzel öyküde oldugu gibi, prenses, prensle evlendi. Ve de sonuna kadar çok mutlu yasadilar. Prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kasik tuz koydu, hayat boyu.. Onun böyle sevdigini biliyordu çünkü.. 40 yil sonra, adam dünyaya veda etti.
 "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup birakmisti sevgili karisina.. Söyle diyordu, satirlarinda..
 "Sevgilim, bir tanem..
 Lütfen beni affet. Bütün hayatimizi bir yalan üzerine kurdugum için beni affet. Sana hayatimda bir tek kere yalan söyledim.. Tuzlu kahvede.. Ilk bulustugumuz günü hatirliyor musun?.Öyle heyecanli ve gergindim ki, seker diyecekken 'Tuz' çikti agzimdan.. Sen ve herkes bana bakarken, degistirmeye o kadar utandim ki, yalanla devam ettim. Bu yalanin bizim iliskimizin temeli olacagi hiç aklima gelmemisti. Sana gerçegi anlatmayi defalarca düsündüm. Ama her defasinda korkudan vazgeçtim.
 Simdi ölüyorum ve artik korkmam için hiçbir sebep yok.. Iste gerçek.. Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat.. Ama seni tanidigim andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pismanlik duymadan. Seninle olmak hayatimin en büyük mutlulugu idi ve ben bu mutlulugu tuzlu kahveye borçluydum. Dünyaya bir daha gelsem, herseyi yeniden yasamak, seni yeniden tanimak ve bütün hayatimi yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da.."
 Yasli kadinin gözyaslari mektubu sirilsiklam islatti.
 Lafi açildiginda birgün biri, kadina "Tuzlu kahve nasil bir sey" diye soracak oldu..
 Gözleri nemlendi kadinin..
 "Çok tatli!.." dedi..
 
 
- 
	
	
	
		çok Geç Olmadan 
		LİSE 1.SINIF Ingilizce dersinde yanimda bir kiz oturuyordu onun için “benim 
 en iyi arkadasim” diyordum..ama ben onun ipek gibi saçlarina bakip onun
 benim olmasini istiyordum..Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu
 bunu biliyordum, dersten sonra kalkti ve geçen gün sinifta olmadigi için o
 günün notlarini istedi ona notlari verirken bana tesekkür etti ve yanagimdan
 öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok
 seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum..
 
 
 
 LİSE 2.SINIF Telefonum çaldi, arayan oydu ve agliyordu bana askin nasil
 kalbini kirdigini anlatti, beni evine çagirdi, yalniz kalmak istemedigini
 söyledi, bende tabiki gittim, koltuga, onun yanina oturdum, güzel gözlerine
 bakmaya basladim ve onun benim olmasini diledim, 2 saat sonra Drew
 Barrymore'un bir filmi basladi ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya
 karar verdi, bana her sey için tesekkür etti ve yanagimdan öptü. Onu sadece
 arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama
 söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum..
 
 
 
 SON SINIF Mezuniyet balosundan bir gün önce yanima geldi ve "çiktigim çocuk
 hasta ve partiye gelemeyecek" dedi, benimde çiktigim biri yoktu ve 7.
 sinifta birbirimize söz vermistik eger çiktigimiz biri olmazsa partilere
 birlikte gidecektik, "en iyi arkadas" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o
 aksam çok güzeldi, her sey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapisinin
 önüne kadar biraktim, kapinin önünde ona baktim o da bana o güzel gözleriyle
 gülümseyerek bakti. Onun benim olmasini istiyordum..Ama o bana benim ona
 baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum, bana "hayatimin en güzel zamanini
 geçirdigini" söyledi ve yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak
 istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum
 nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum..
 
 
 
 Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çatti.. Sürekli onu
 izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için sahneye
 çikarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasini
 istiyordum..Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum.
 Herkes evine gitmeden önce yanima geldi ve aglayarak bana sarildi sonra
 basini omzuma koydu ve "sen benim en iyi arkadasimsin, tesekkürler" deyip
 yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini
 istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama
 çok utaniyordum..
 
 
 
 Aradan yillar geçti.. Bir kilisedeyim ve o kizin nikahini izliyorum..evet
 artik evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatina
 girmesini izledim, baska bir adamla evli olarak. Onun benim olmasini
 istiyordum..Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum.
 Yeni hayatina girmeden önce yanima geldi ve "nikahima geldin tesekkürler"
 deyip yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini
 istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama
 çok utaniyordum..
 
 
 
 Yillar çok çabuk geçti..
 Su an benim bir zamanlar en iyi arkadasim olan kizin tabutuna bakiyorum,
 esyalari toplanirken lise yillarinda yazdigi günlügü ortaya çikti..Hemen
 günlügünü aldim ve günlükte okudugum satirlar söyleydi..
 "Onun gözlerine bakarak onun benim olmasini diledim..Ama o bana benim ona
 baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum. Onu sadece ARKADAS OLARAK
 İSTEMEDİÐİMİ BİLMESİNİ İSTİYORDUM, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum
 nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum..Keske bana beni bir kez sevdigini
 söyleseydi.."
 Böyle kaybetmektense sevdiginizi söyleyerek kaybedin...
 
 
- 
	
	
	
	
		çok güzel olmuş .paylaşım için teşekkürler 
 
- 
	
	
	
	
		rica ederim nizip güzeli :)