D?N E??T?M? GEREK?R!!!!

Durumu baştan çizmek herzaman işi kolaylaştırır. belki sonra denilecek şeyi başta söylemek lazım. bugün farklı etnik kökenlere sahip ülkemizde yaşanan kimi politik çekişmeler tartışma götürür...son dönem yaşanan din dersleri konusu en hassas konulardan olupbir takım gerçekleri hortlatmıştır. 80 anayasası cercevesinde ve hatta tevhid-i tedrisattan bugüne yaşan bu yaman tartışma son dönem politik eşikte yerini almış durumdadır. dinin ortaya çıkışından gecen yüzyıllardan sonra bu tartışmaların yaşanıyor olması kafaları karıştırmaktadır. insanlığın doğuşuyla dogru orantılı olan din öğesi özellikle müslüman toplumlarda en hassas konuların başındadır. müslüman toplumlarda varlık gösteren farklı mezheplerin en çok sıkıştığı noktalar ülkemizde de olmak üzere başta eğitim olmak üzere her zaman tartışılmıştır. bugün derinlemesine incelendiğinde kendini müslüman olarak tarifleyen bir ülkede din derslerinin zorunlu olup olmaması cumhuriyet türkiyesine yakışır değildir. evet din ve ibadet özgürlüğü(!) var. ancak kimi cevreler bunu farklı politik eksenlerde evirip cevirip suni gündemlerde var etmeye calışmaktadır. bugün avrupanın birçok ülkesinde din derslerinin durumunu tartışmak gerekir...(hani AB sürecindeyiz ya ondan dolayı) 80 darbesi ve onun ardılları olan bir takım siyasi oluşumlar ne yazık ki toplumu her daim din teması üzerinde şekillendirmeye calışmıştır. en son örneklerini türban meselesinde yaşadıgımız bu sürec şu an din dersleriye yeniden önümüze sunulmaktadır. kritik günlerden gecen ve sınav veren türkiyede bunun avrupa parlamentosunda ve adalet divanında görüşülüyor olması ise ayrı bir çelişki...din eger devletin resmi dini ise ve bagımsızlıktan bahsediliyorsa neden bu can alıcı nokta dışarıda kendi cepherinde tartışılmaktadır....evet toplumsal olarak var olan dinimize ve onu öğrenme ve öğretme boyutuna egilmek gerekir ancak tartışmaların bu eksenden cıkması hiç bir kazanım getirmemektedir...bakın bugün avrupada manastırlarda verilen din eğitimi yada eğitim kurumlarında, yüksek öğretimde görülen incil ve hristiyanlık eğitimlerine ....burada dikkate deger bir nokta şudur...bugün avrupada da dinsiz olarak nitelendirilecek, hristiyanlığı kabullenmeyen atıl bir toplam vardır... ancak avrupa bu konuyu kendi sınırları dışında tartışma konusu yapmamaktadır...
türkiyede yer alan politik mekanizma ise suni gündemler ışığında varlığını tamamen başkalarının eline vermektedir. tam bu noktada agzımızdan cıkan kelimelere dikkat etmek lazım....bugün eğitim bakanı "din dersine girmek istemeyen ben müslüman değilim diye dilekçe verir" benzeri bir açıklama yaparsa bu ülkede bir takım taşların tam yerine oturmadığı anlaşılır..bu belki de talihsiz bir açıklamadır. evet bugün alevi, sünni ve daha bir cok mezhep türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşamını idame ettirmektedir...gerçek sudur ki okullarda verilen zaten dinin ahlaki boyutudur...buna karşı gerek bu tartışmaları başlatanlar gerekse millli eğitim bakanının yaptığı açıklamalar bir yerlerde farklı senaryoların yeniden çizildiğinin göstergesidir... bu baglamda kritik noktalarda daha akıllıca ve daha dikkatli açıklamalar yapmak gerekir....dinin kültür ve ahlak boyutunu elbette topluma verelim ama toplumu atom parcaları gibi ayırmayı ise sakın ama sakın yapmayalım....krizlere gebe bir toplumda yaşadığımızı her zaman aklımızdan çıkarmayalım....

triox saygılarımla.