-
O İnsancıklara
Yaşanılmış ve yaşanılacak bütün duru, arı, sarı, pembe ne kadar sevda varsa bir kenara; bendeki sevdanın kıyısından geçemezsiniz diyebilmek,
siyaseti bu denli pisleştirenlerin ve sevdadan anlamayanların yüzüne Kolcubaşı Halim Dayı ile tükürmek isterdim.
Ortalığı kirletenlere, doymayan azgın nefislere, masum insanları hedef tahtası haline getirenlere, yalan olduğunu bile bile konuşanlara,
Akifin şiirini kokuşmuş siyasetlerine alet edenlere, “O şair şiirinin bir satırını bile size kurban ederdi” diyebilmek isterdim.
Memleketin kaldırımlarını parselleyenlere ses çıkartmayanlara, yaptıkları iki-üç parkla sekiz sene övünenlere ayıp üstüne ayıp çekmek isterdim.
Her seçim öncesi köyümün çayını pis kokudan ıslah edeceklerinin sözünü veren, sonra sözlerini bizim köyün “ballesine” atanlara,
beni seçin diye esnaf esnaf gezenlere, “Daha önce neredeydiniz bire ayıplanmışlar”diyememek beni kahrettiğini haykırmak isterdim.
Siz bu sevdadan anlayamazsınız. Siz bu aşkın ucundan kıyısından bile geçemezsiniz diyebilmeyi; derdiniz başka, sizinkisi laf üstüne bozuk laflar demeyi sadece ben değil yaşasaydı Arabacı Mahmut Dayım da söylemek isterdi.
Musul’a, Kerkük’e selam derler. Bre kaktüsler, siz Musul yolunu bilir misin? O Musul’da yaşanılan eğitim mücadelesini de bilemezsiniz. Bunu bizi yaşıyoruz; bilesiniz.
Ha şunu da iyi belleyin: Parayla satılacak benim sevdam yok.
Kaynak...