-
KISKANÇLIK
Kardeþ kýskançlýðýnda görev anne babanýn
Ailedeki ilk çocuklarýn yaþadýðý kardeþ kýskançlýðýnda anne ve babanýn yanlýþ davranýþlarý pek çok olumsuz duruma neden oluyor.
Alman Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikoloðu Özge Türk, kardeþ kýskançlýðýnýn nedenini anlattý:
"Kardeþ kýskançlýklarýnýn temelinde anne ve babanýn ilgi ve sevgisinin bölünmesi korkusu yatmaktadýr.Yeni doðan kardeþ, büyük çocuk için adeta bir kumadýr.
Yani, anne ve babanýn ilgi ve sevgisini artýk yeni doðanla paylaþmak zorundadýr. Ancak bu durum o kadar da kolay deðildir. O ana kadar anne ve babanýn ilgi odaðý olan kiþi kendi olmuþtur.
Çocuk, yeni doðan kardeþine karþý ikilemli duygular hisseder, sevgi ve nefret arasýnda gidip gelir. Aslýnda onu sevmesi ya da sevmek zorunda olmasý çevre ve anne, baba tarafýndan çocuða benimsettirilmiþ gibidir. Küçük kardeþini sevmediðini söylerse, anne, baba ve çevre tarafýndan ayýplanacak, eðer sevdiðini söylerse en büyük alkýþý o alacaktýr.
O zaman alkýþý almak, yani küçük kardeþi sevmek ve benimsemek için kendini zorlar. Anne ve babasýna da bu durumu ispatlamaya çalýþýr. Taþýyamayacak olsa da kardeþini kucaklayýp taþýmak için ýsrar eder, aðlayýnca ilk önce o koþar. Elbette ki anne ve babasý onun bu davranýþlarýný beðenecek ve onurlandýracaktýr, baþka türlü olamaz.
Sevgisi o kadar taþmaktadýr ki küçük çocuðu eline alýr, sýkýþtýrýr ve küçük çocuk aðlamaya baþlar. Anne ve baba onu bu davranýþý nedeniyle azarlar. Ýþte yine günah keçisi olmuþtur. Oysa ki sadece küçük kardeþini ne kadar sevdiðini onlara ispatlamak istemiþtir ama nafile. Onu anlayan yoktur...
Artýk anne ve babasýna yaranamamaktadýr ve adeta bu dünya kardeþi ve kendi için dar gelmeye baþlamýþtýr. Ýþte o zaman kýskançlýk duygularý kabarmaya baþlar. Artýk ateþkes bozulmuþtur ve savaþ ilan edilmiþtir."
Çocuklar karþýlaþtýrýlmamalý
Psikolog Özge Türk, bu tip durumlarda anne ve babanýn her iki kardeþe olan yaklaþýmlarýnda çok dikkatli olmalarý gerektiðini açýkladý:
"Öncelikle her iki kardeþ arasýnda mukayese yapmamak gerekmektedir. Her çocuk farklý özelliklerde, farklý yeteneklerde, farklý bireylerdir. O zaman aralarýnda mukayese, ancak birbirleri arasýnda rekabete neden olur, baþka bir iþe yaramaz.
Anne ve baba her iki çocuða da sevgilerini göstermelidirler. Bazen ebeveynler çocuklarý aralarýnda paylaþýrlar. Örneðin, anne yeni doðanla, baba büyük çocukla ilgilenir. Bu tutum da doðru deðildir.
Çünkü diðer çocuk artýk anne ve babasýnýn onu sevmediðini ve ilgilenmediðini düþünebilir. Sevgi, ortak ve paylaþýlabilen bir duygudur ve her iki ebeveyn de her iki çocukla ilgilenebilmedir."
Kardeþ hakkýnda bilgi verilmeli
Yeni doðan dünyaya gelen bebekle ilgili büyük çocuðu bilgi verilmesi gerektiðine de deðinen Psikolog Özge Türk, büyük çocuðun doðacak olan kardeþe hazýrlanmasý gerektiðine deðindi.
Psikolog Özge Türk, kardeþ dünyaya geldikten sonra ise büyük çocuða ufak sorumluluklar verilmesi gerektiðini açýkladý:
"Onun deðerli ve iþe yarar hissetmesini ve aðabey, abla olduðunun bilincine varmasýný saðlayacaktýr. Bazý anne ve babalar, çocuk yardým etmek istediðinde beceremeyeceðini düþünerek çocuðu engeller ya da gereksiz yere azarlarlar.
Bu gibi tutumlar, çocuðun benlik saygýsýný zedeleyecek ve yalnýzlýða sürükleyecektir. Çocuðu yeni doðan karþýsýnda onurlandýrmak gerekmektedir."
Önemli olan takým ruhu yaratmak
Psikolog Özge Türk, her iki çocuðu alarak birlikte oyunlar oynamanýn, hep birlikte bir yere gitmenin birlik ve beraber olma duygusunu pekiþtirdiðini ve kardeþlerin takým ruhu hissetmelerini saðladýðýný açýkladý:
"Bu þekilde rekabet azalacaktýr. Küçük kardeþ büyüdüðünde, yürümeye baþlayýp, konuþtuðunda daha büyük kavgalar çýkabilecektir. Bu kavgalarda anne ya da babanýn hakem konumunda olmasý kavgayý kýzýþtýrabilir. Çocuklar kavga etmeye baþladýklarýnda kozlarýný kendi aralarýnda paylaþabilmeleri için býrakmak gerekmektedir.
Sakinleþtiklerinde her ikisi de dinlenip, problem yorumsuz olarak tanýmlanabilir, bu þekilde taraf tutulmadýðý gösterilmiþ ve çözüm için açýk kapý býrakýlmýþ olur. Birbirlerini þikayet ettiklerinde net olarak "Þikayet etmek yok!" denilebilir.
Ancak asla bir çocuktan yana olunmamalýdýr. Çocuklarýn ayrý ayrý bireysel özellikleri tanýnmalý, kendilerini en iyi þekilde ifade edebilecekleri ve zevk alacaklarý aktivitelere yönlendirilmelidir.
Daha sonra bunlarý birbirlerine anlatmaktan keyif alacaklardýr. Kýskançlýk doðal bir duygudur. Anne ve babanýn kardeþler arasýndaki bu duyguyu reddetmek yerine kabullenip, onlarý anlamaya çalýþmasý çocuklarý rahatlatýr ve güvenli bir ortamda hissetmelerini
-
-
Kardeþini sevmek zorunda olduðu söylenmemeli, "Sen artýk ablasýn" diyerek, yaþýnýn üzerinde olgunluk bekleyip onun da hala çocuk olduðu unutulmamalýdýr.
*Bebeðin geliþiyle birlikte 4-5 yaþlarýndaki çocuðu ana okuluna göndermek doðru deðildir. Bu durum kardeþ kýskançlýðýný körüklediði gibi çocukta okul sendromunun geliþmesine ve çocuðun içine kapanýk ya da saldýrgan olmasýna yol açabilir.
*Sevginizin eþit olduðunu göstermeye çalýþmak yerine; her çocuða, birbirinden ayrý olarak, sadece kendisine özel bir sevgi duyulduðunu göstermek daha doðru olacaktýr.
*Her þeyin eþit olmasýna deðil, adil olmasýna çalýþýlmalýdýr. Örneðin, üç kardeþten ortanca çocuðun "Ahmet'lere kardeþim gidiyor, ama ben gidemiyorum, bu adil deðil" þeklinde gösterdiði tepkiye "Kýz kardeþinle geçimsizliði sürdürdüðün ve ona vurduðun için Ahmet'lere sadece aðbin gidebilir" biçiminde bir yaklaþým uygun olabilir.
*Kardeþinin giyebileceði, ona küçük gelen giysileri ve oynayabileceði oyuncaklarý beraber ayýrmak iþe yarayabilir, fakat vermek istemediði þeyler konusunda onu zorlanmamalýdýr.
*Ailenin bütün olduðu duygusu herkes tarafýndan hissedilmelidir. Bunun için bütün ailenin birlikte yapabileceði, gezinti, piknik, alýþveriþ, film izleme gibi etkinliklere yer verilmelidir.
*Anne-baba çocukla mümkün olduðu her fýrsatta birebir iletiþime geçerse, birlikte ortak faaliyetlerde bulunurlarsa, çocuða kardeþiyle ilgili ve evle ilgili küçük sorumluluklar verilirse çocuk kendini hala güvende ve hala sevilen, önem verilen bir kiþi olarak hissedecektir.
*Kardeþler arasýnda kýskançlýk hissettiðinizde onlarý birbirinden uzaklaþtýracak deðil, yakýnlaþtýracak ortamlar yaratýn.
Çocuklarýn kavgalarýnda hakem rolünü almayýn. Fiziksel þiddetin olmadýðý durumlarda ana babanýn araya girmemesi sorunun çözümünü kolaylaþtýrýr.
*Dikkatinizi hemen, sorun çýkaran çocuða yönetmek yerine, zarar gören çocukla ilgilenmek, kardeþi "maðdur, ezilen" olarak nitelendirmemek gerekir.
* Kim baþlattý sorusunu sormaktan kaçýnýlmalýdýr. Çünkü olayý kimin baþlattýðýný öðrenmeye çalýþmak çocuklarýn birbirini suçlamasýna neden olur. Her bir çocuðun kavganýn çýkmasýnda ayný derecede suçlu olmasýndan yola çýkarak sonuçlarýna eþit þekilde katlanmalarý saðlanmalýdýr.
* Çocuklarýn kavga etmelerine mümkün olduðunca izin verilmemelidir. Çünkü çocuklar kavga ettikçe deneyim kazanýrlar. Kavga ettiklerinde de seçenekler sunulabilir yada iyi geçinme kurallarý koyulabilir.
*Kardeþ çatýþmasýna engel olmanýn tek yolu tek çocuk sahibi olmaktýr. Çünkü iki yada daha çok çocuðun ayný ortamý paylaþmasý kaçýnýlmaz olarak çatýþma yaratýr.
* Kardeþler arasýndaki kýskançlýk ve geçimsizlik ne kadar yoðun olursa olsun birbirlerinden ayrý kaldýklarýnda çok özlerler. Bu durum, iliþkilerinin bazen çok bozuk olduðunu düþünseniz de aslýnda birbirlerini çok sevdiklerini açýklar.
-
ben ne kardeþimi kýskanýrým nede akrabamý kýskanacaksýn sevdigin kiþiyi kýskanacaksýn
-
evet miksam yine konuyu daðýtmýþ þekil a da görüldüðü gibi...
-
NEDENLER:
*Doðal bir duygu olan kýskançlýk sevilen kiþinin bir baþkasýyla paylaþýlamamasýndan ve temelde güvensizlikten kaynaklanýr. O ana kadar kendine yöneltilen ilgi ve dikkatin kardeþine yöneltilmesinden doðan rahatsýzlýk en temel nedendir. Kardeþin doðmasýyla birlikte ona ayrýlan zamanýn azalmasý çocukta, bebeðe karþý gibi görünen ama aslýnda ana babaya karþý olan kýzgýnlýk, kýrgýnlýk gibi duygularýn geliþmesine neden olabilir. Çocuk kendini terk edilmiþ, güvensiz ve desteksiz hissetmeye baþlar.
*Kardeþler arasý kýskançlýðýn derecesi, yeni bir çocuðun doðumuyla anne babanýn tutumunda olan deðiþikliklere, büyük çocukla ebeveyn arasýnda yerleþmiþ olan iliþkiye ve çocuðun bebeðe olumsuz bir etkide bulunmasýna göz yumma hoþgörüsüne baðlýdýr.
* Kýskançlýk derecesinde rol oynayan bir baþka etken de kardeþler arasýndaki yaþ farkýdýr. Yaþ farký az olan kardeþlerde kýskançlýðýn görülme sýklýðý, yaþ farký fazla olanlara oranla biraz daha yüksektir.
*Dýþarýdan insanlarla akrabalarda bazý olumsuz düþüncelerin doðmasýna neden olabilirler. Kendisinden büyük bir kýz kardeþi olan çocuða saçlarýnýn neden ablasý gibi kývýrcýk olmadýðýný sormak, ablaya da kardeþinin boyunun onu yakaladýðýný ve yakýnda onu geçebileceðini söylemek (sanki bunlar kötü bir þeymiþ gibi) hem gereksiz hem de olumsuz etkileri olan yaklaþýmlardýr. Çocuklarýn birbirleriyle rekabete girmelerini, kýzgýnlýk duymalarýný saðlayabilir.
*Cinsiyete göre de bazý farklýlýklar yaþanabilir; çocuk kýz ve doðan kardeþ erkek ise, ana-babanýn kendi cinsiyetinden hoþnut olmadýðýný düþünebilir. Ailelerin cinsiyete iliþkin tercihi varsa ve bunu yansýtýyorlarsa, cinsiyete göre kýskançlýk yaþanmasý kaçýnýlmaz hale gelir.
*Bazý çocuklar mizaçlarýndan dolayý daha kýskançtýr.
BELÝRTÝLER:
*Kardeþ kýskançlýðý, kendine acýma, üzüntü, küçük düþme korkusu, can sýkýntýsý, öfke, nefret ve intikam alma düþüncelerinin yaný sýra sevgi, koruma ve yakýnlýk hissetme isteði gibi karýþýk duygularýn bir bileþiminden oluþmaktadýr. Bu duygulardan en etkili olanlarý öfke, kendine acýma ve üzüntü duygularýdýr.
*Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odaðýyken birden ikinci plana itilmiþ gibidir. Artýk anne babasýnýn ve diðer yakýnlarýnýn sevgi ve ilgisini kardeþiyle paylaþmak durumundadýr. Sevilmediði düþüncesiyle anneden tamamen uzaklaþýr, içe kapanýr, yemek yememeye ve zayýflamaya baþlayabilir.
* Kabus gördüklerini, çiþlerinin geldiðini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalýþýrlar. Altýný ýslatma, parmak emme gibi davranýþlarla önceki geliþim evresine gerileme görülebilir.
* Hem gün içinde hem de geceleri aþýrý sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardýr, sakinleþmekte zorlanýr ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli davranabilirler. Kendine ya da eþyalara yönelik saldýrgan davranýþlarda bulunabilirler.
*Evden ayrýlmayý reddetmeyle birlikte (Örn: okula gitmek istememe) baþ aðrýsý, mide bulantýsý gibi psikosomatik belirtiler, (emin olmak için fiziki muayene yaptýrýlmalýdýr) huzursuzluk, isteksizlik ve diðer stres belirtileri sýk sýk gözlenebilir.
*Yeni bir kardeþin doðumu çocukta ilgi ve koruyuculuk, sýkýntý ve kýskançlýk gibi çeliþkili duygular yaþanmasýna neden olur. Artýk eskisi kadar sevilmeyeceði korkusu daha anne hamileyken baþlayabilir. Son aylarda annenin yorgun, isteksiz ve yeni gelecek kardeþin hazýrlýklarý ile uðraþýyor olmasý çocuðun huysuzlaþýp, anneden ayrýlmak istememesine neden olabilir.
*Bazý çocuklar kýskançlýk duygularýný açýkça ortaya koyarak kardeþine vurma, onun oyuncaðýný kýrma, "ondan nefret ediyorum" deme gibi davranýþlar gösterirken bazýlarý da bu duygularýný bastýrýr ve aþýrý sevgi gösterir, bu davranýþýn altýnda çoðu zaman ana-babanýn sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar.
*Anne babaya sýk sýk onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaþanabilir.
-
ÖNERÝLER:
*Kardeþi doðmadan önce ona anlayabileceði bir dilde aileye yeni bir üyenin geleceði, evdeki ortamýn her zamankinden daha heyecanlý ve karýþýk olabileceði, örneðin eve sýk sýk misafirlerin gelip gideceði, annenin hem yorgun olacaðý hem de bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalacaðý, çünkü küçük bir bebeðin gereksinimleri olduðu ama ayný þeylerin o doðduðunda da yaþandýðý ve her þeyin zamanla tekrar düzene gireceði anlatýlabilir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazýrlýklý olacaktýr. Bunlarý anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir.
* Öncelikle rahatlayýn, çocuklar etraflarýndaki yetiþkinlerin davranýþlarýndan etkilenirler. Büyük çocuðunuzun kardeþine nasýl tepki göstereceði konusunda endiþeliyseniz çocuðunuzda gergin olacaktýr.
*Çocuða somutlaþtýramayacaðý sözler söylemeyin. "Sakýn endiþelenme seni de bebek kadar seveceðiz" cümlesi iyi niyetli olsa da çocuðun anne babanýn sevgisi için kardeþle yarýþmasýna yol açar.
*Hamilelik döneminde babasý ya da baþka bir aile üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuðun bakýmýyla ilgili yemek yedirme, banyo yaptýrma, uyutma gibi iþlere baþlayabilir. Böylece anne hastanedeyken ya da bebekle meþgulken çocuk kendini ihmal edilmiþ hissetmez ve yaþantýsýnýn deðiþtiði fikrine kapýlmaz.
*Anne baba aralarýnda iþbölümü yaparak, anne yeni bebekle ilgilenirken babanýn diðer çocukla ilgilenmesi çocukta kendisiyle de ilgilenildiðini hissetmesini saðlar.
*Anne babanýn çocuða kardeþin doðdu ama senin dünyanda deðiþen bir þey yok, sana olan sevgimizde bir azalma yok mesajýný sadece sözcüklerle deðil davranýþlarla da iletmelidirler. Bu da ancak çocuða zaman ayýrmaya devam ederek onunla konuþarak, onunla ortak faaliyetlere girerek ve ona sorumluluk vererek olur.
*Kýskanan çocukla mümkün olduðunca nitelikli zaman geçirilmeye çalýþýlmalý, daha önce yapmaktan hoþlandýðý alýþkanlýklarýný gerçekleþtirmesine olanak verilmelidir. Yeni gelen kardeþle birlikte önceden gerçekleþen oyun parkýna gitme, akþam yemeðinden sonra hikaye okuma gibi etkinlikler birden bire son bulmamalýdýr. Bu sayede çocuk statü kaybýna uðramadýðýný farkederek özgüvenini yitirmeyecektir.
* Yeni doðan bebeðe aþýrý sevgi gösterisinde bulunmak yerine, var olan sevgiyi ilk andan itibaren paylaþtýrabilmeyi hedeflemek daha doðru olacaktýr. Bebeðe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde çocuða da ayný þeyi yapmaya çalýþmak doðallýðýn kaybolmasýna ve çocuðun kendisinin zorla sevildiði gibi yanlýþ bir fikre kapýlmasýna neden olacaktýr.
*En iyi niyetli misafirler bile sadece bebekle ilgilenip büyük çocuðu unutma eðilimi içindedirler. Yakýnlarýn yalnýzca bebekle ilgilenmemelerini, büyük çocuða da alýþýk olduðu tarzda ilgi ve sevgi göstermelerini söylemek, "Kardeþin doðunca senin pabucun dama atýldý" gibi sözler söylememeleri konusunda uyarmak iþe yarayacaktýr.
* Bebek için söylenen "Ne kadar yaramaz, sürekli aðlýyor ve beni yoruyor oysa ben seni daha çok seviyorum" gibi bir cümle çocuk tarafýndan inandýrýcý bulunmayýp, tam tersine onu kandýrmayý istediðiniz inancý verebilir. Bu da en baþta çocuðun size olan güvenini zedeleyecektir.
*Bebeðe sürekli "bebek" demek yerine doðrudan adýný söylemeye baþlamak bebeðin bir nesne deðil de canlý bir varlýk olduðunu anýmsatacaktýr. · Bebeðe "benim" deðil "bizim" diye baþlayarak hitap etmek ve "Sessiz ol, kardeþin uyuyor" gibi sözlerle çocuðun yaþantýsýný bebeðe göre ayarlamak kýskançlýðý týrmandýracaktýr.
*Aþýrý kaygý içeren tavýrlarla çocuðu bebekten uzaklaþtýrmaya çalýþmak, yapýlabilecek en büyük hatalardan biri olacaktýr.
*Kýskanmasýn diye çocuða aþýrý hoþgörü göstermek durumu kötüleþtirecektir. Örn: Önceden yalnýz yatan çocuðun anne babasýyla yatmasýna izin verilmemelidir. Çocuða kýskanmasýn diye gösterilen aþýrý ilgi, bu seferde kardeþinin onu kýskanmasýna neden olabilir.
*Bebeðe zarar vermesine izin verilmeyeceði kesin bir dille anlatýlmalýdýr.
*Çocuk kardeþinin canýný yaktýysa, görünüþte çok kötü olan bu davranýþýn gerçekte bebeðe zarar vermek için deðil, bir parça düþmanlýk içeren bir incelemeden baþka bir þey olmadýðýný bilin. Burada önemli olan aþýrý tepki göstermemek, kibarca reaksiyon gösterip sinirlenmeden (yoksa sizi sinirlendirmek için bu davranýþý tekrarlayabilir) uyarýda bulunmaktýr. Çocuk mesajý alsa da almasa da iki kardeþi yalnýz býrakmamak doðru olacaktýr. (Beþ yaþýna gelene kadar çocuklar zarar verip vermediklerini kavrayamazlar.)
* Bebekle ile ilgili iþlerde çocuktan yardým istenebilir. Örneðin bebeðe isim seçme, biberonunun soðutulmasý, oyuncak ya da giysi seçimi, bebek odasýnýn düzenlenmesi gibi konularda büyük çocuðun katýlýmý saðlanabilir.
*Kardeþe yönelik olumsuz duygularý reddedip, önemsememek yerine, onlarý kabul edip, tanýmaya çalýþýn; "Anne, hep bebekle ilgileniyorsun." "Hiç de deðil, daha biraz önce sana kitap okumadým mý?" demek yerine "Bebeðe bu kadar zaman ayýrmam pek hoþuna gitmiyor." diyerek "Hayýr, hiç hoþuma gitmiyor." diyerek duygularýný ifade etmesini saðlayabilirsiniz.
*Kardeþler arasýndaki karþýlaþtýrmalardan kaçýnýn. Ancak çocuðunda bir zamanlar küçük bir bebek olduðu, ayný bakým ve özenin kendisine de gösterildiði çocuða anlatýlabilir. Çocuðun küçülmüþ giysileri, bebeklik fotoðraflarý gösterilerek, o bebekken yaþanan anýlardan ve onun sevimli hallerinden bahsedilerek kendini daha iyi hissetmesi saðlanabilir.
*Kardeþiyle ilgili karýþýk duygularý olan çocuklarýn konu edildiði öyküler anlatmak, anne ya da babanýn kendi kardeþiyle ilgili ilk hislerini paylaþmasý, çocuðun duygularýný anlamasý ve ifade etmesinde fayda saðlayabilir.
*Kardeþini sevmek zorunda olduðu söylenmemeli, "Sen artýk ablasýn" diyerek, yaþýnýn üzerinde olgunluk bekleyip onun da hala çocuk olduðu unutulmamalýdýr.
*Bebeðin geliþiyle birlikte 4-5 yaþlarýndaki çocuðu ana okuluna göndermek doðru deðildir. Bu durum kardeþ kýskançlýðýný körüklediði gibi çocukta okul sendromunun geliþmesine ve çocuðun içine kapanýk ya da saldýrgan olmasýna yol açabilir.
-
Sevginizin eþit olduðunu göstermeye çalýþmak yerine; her çocuða, birbirinden ayrý olarak, sadece kendisine özel bir sevgi duyulduðunu göstermek daha doðru olacaktýr.
*Eþit zaman ayýrmaya çalýþmak yerine, her çocuða kendi gereksinimine göre zaman ayýrmak gerekir. Bebeðin henüz kendi ihtiyaçlarýný karþýlayamayacak kadar küçük olduðunu dolayýsýyla daha çok ilgiye ihtiyacý olduðunu belirtilmelidir .
*Her þeyin eþit olmasýna deðil, adil olmasýna çalýþýlmalýdýr. Örneðin, üç kardeþten ortanca çocuðun "Ahmet'lere kardeþim gidiyor, ama ben gidemiyorum, bu adil deðil" þeklinde gösterdiði tepkiye "Kýz kardeþinle geçimsizliði sürdürdüðün ve ona vurduðun için Ahmet'lere sadece aðbin gidebilir" biçiminde bir yaklaþým uygun olabilir.
*Kardeþinin giyebileceði, ona küçük gelen giysileri ve oynayabileceði oyuncaklarý beraber ayýrmak iþe yarayabilir, fakat vermek istemediði þeyler konusunda onu zorlanmamalýdýr. Kendine ait sevdiði bir þeyin kardeþine verilmesi çocuðu üzebilir ve kýskançlýðýný arttýrabilir.
*Ailenin bütün olduðu duygusu herkes tarafýndan hissedilmelidir. Bunun için bütün ailenin birlikte yapabileceði, gezinti, piknik, alýþveriþ, film izleme gibi etkinliklere yer verilmelidir.
*Anne-baba çocukla mümkün olduðu her fýrsatta birebir iletiþime geçerse, birlikte ortak faaliyetlerde bulunurlarsa, çocuða kardeþiyle ilgili ve evle ilgili küçük sorumluluklar verilirse çocuk kendini hala güvende ve hala sevilen, önem verilen bir kiþi olarak hissedecektir.
*Kardeþler arasýnda kýskançlýk hissettiðinizde onlarý birbirinden uzaklaþtýracak deðil, yakýnlaþtýracak ortamlar yaratýn.
* Çocuklarýn kavgalarýnda hakem rolünü almayýn. Ana babalar çocuklarýn tartýþmalarýna katýldýklarý zaman çocuklarýn her biri ana babasýnýn diðerinin tarafýný tuttuðunu düþünür. Bu da rekabetin yoðunlaþmasýna yol açar. Büyük kardeþ anababanýn koruyucu desteðini saðlayabilen küçük kardeþten nefret eder. Anababa ne kadar yansýz olmaya çalýþsa da iþe yaramaz bu nedenle kardeþler anlaþmazlýklarýný kendileri çözmelidir. Fiziksel þiddetin olmadýðý durumlarda ana babanýn araya girmemesi sorunun çözümünü kolaylaþtýrýr.
*Dikkatinizi hemen, sorun çýkaran çocuða yönetmek yerine, zarar gören çocukla ilgilenmek, kardeþi "maðdur, ezilen" olarak nitelendirmemek gerekir.
* Kim baþlattý sorusunu sormaktan kaçýnýlmalýdýr. Çünkü olayý kimin baþlattýðýný öðrenmeye çalýþmak çocuklarýn birbirini suçlamasýna neden olur. Her bir çocuðun kavganýn çýkmasýnda ayný derecede suçlu olmasýndan yola çýkarak sonuçlarýna eþit þekilde katlanmalarý saðlanmalýdýr.
* Çocuklarýn kavga etmelerine mümkün olduðunca izin verilmemelidir. Çünkü çocuklar kavga ettikçe deneyim kazanýrlar. Kavga ettiklerinde de seçenekler sunulabilir yada iyi geçinme kurallarý koyulabilir. Böylece kavga ettikleri ve iyi geçindikleri zaman sonucun ne olacaðýný bilirler. (Ýyi geçinirseniz ev kurallarý dahilinde istediðinizi yapabilirsiniz. Kavgayý kim baþlatýrsa baþlatsýn önemli deðil. Ya iyi geçineceksiniz yada lunaparka gitmeyeceksiniz.) Kuralý bozanlara ders vermek amacýyla bir iþ vermek hem onlarýn yanlýþ yaptýklarý bir olayý düzeltmelerini hem de olumlu bir davranýþta bulunmalarýný saðlayabilir.
*Kardeþ çatýþmasýna engel olmanýn tek yolu tek çocuk sahibi olmaktýr. Çünkü iki yada daha çok çocuðun ayný ortamý paylaþmasý kaçýnýlmaz olarak çatýþma yaratýr. Kardeþ kavgasýna neden olan zaman ve ilgi konusu ortadan kaldýrýlamayacaðýna göre çocuklara kavga etmeyin demek çok etkili deðildir. Bunun yerine çocuklar iyi geçinme konusunda yüreklendirilmelidir. Ne kadar iyi anlaþýyorsunuz gibi cümleler çocuðu yüreklendirir ve sizin övgünüzün hakkýný vermeye yönlendirir. Ayrýca çocuðun daha çok küçükken paylaþmayý öðrenmeye baþlamasý kardeþi olduðunda çok fazla bocalamasýný engelleyecek, paylaþamamaktan doðan çatýþmalarý azaltacaktýr.
* Kardeþler arasýndaki kýskançlýk ve geçimsizlik ne kadar yoðun olursa olsun birbirlerinden ayrý kaldýklarýnda çok özlerler. Bu durum, iliþkilerinin bazen çok bozuk olduðunu düþünseniz de aslýnda birbirlerini çok sevdiklerini açýklar.
-
herkes bende mutlaka býrýlerýný kýskanýr herkes te mutlaka kardesýný kýskanmýstýr býr kere mahsus olasa býle