"İstanbul'da, Beyazıt akşamında" Kerkük'te kaybolacağımı nereden bilecektim.
*Kerkük'te yolumuzu kayıp ettik. Her şehirde yolunuzu şaşırabilirsiniz. Bazen çıkmaz sokak karşınıza çıkar, gerisin geri dönersiniz. Erbil'de yaşıyorsanız ve mesela 60'lık caddede yol alıyorsanız, gideceğiniz yeri de bulamıyorsanız aynı yoldan birkaç defa geçebilirsiniz. Şehir, kalenin etrafın kurulmuştur. Bu kaybolma sayılmaz. Kerkük’te yolunuzu şaşırsanız, bu kaybolmaktır. Size anlatılan bazı hikayelerin tesiri üzerinizde şehirden çıkış yolunu bulmak için uğraşırsınız.
Oysa insanlar alışveriş halindeydiler. Eminönü telaşı gibi burada da çeşitli kılık ve kıyafette insanlar koşturuyorlardı. Yere serilmiş elbiselerden kendilerine uygun kıyafet seçenleri ve adı 'Maşallah Lokantası' olan bir mekanın önünden geçerken kendimizi İstanbul'da imiş gibi hissediyorduk. Turuncu boyalı bir fırında ekmek alanlar, üç tekerlekli arabaları ile hammalık yapanlar, elektronik malzeme satanlar kaybolduğumuzu düşündüğümüz caddede idiler.
Biz yolumuzu bulmak için arkadaşlara telefon üstüne telefon ediyorduk. Fotoğraf makinamızı açıktan çıkarıp çekemiyorduk. İnsanları ürkütmek istemiyorduk. İnsanların bize bir çift laf etmesinden de endişe ediyorduk.
Kerkük'te Erbil yolunu sormak için durdurduğumuz her bir insanla rahatça anlaşmanın hafiften şaşkınlığını, utancını ve mahcubiyetini içimizde yaşıyorduk. Bize yaptıkları tarifleri uzakta görülen binalarla yapıyorlardı. Biz yine de yolumuzu nedense bulamıyorduk.
Yol bulamamak ne kadar da zormuş. Bir arkadaşın arabası ile bize yetişmesiyle yolumuzu ancak bulabilmiştik. Çektiğim birkaç resimin neşesiyle Kerkük üzerine doğan aya veda ediyorduk.
Kerkük biraz kendine geliyordu. Bir ay öncesi ve sonrasında bunu görmüştük.
Yarın yolumuz Musul'a!
Yukarıda başlıkta geçen ("İstanbul'da, Beyazıt akşamında") şiirin tamamı.
Sana Doğru
Aslında oldukça açıktı yaşanılan
Kör eden bir sessizlikti hayat
Uyutmuştuk geceyi, nefesi
Sana doğru açılmıştı yıllar
Rüzgar sana doğru esiyordu
Yalnızlığın en zifirisi damarlarımda atarken
Ne bizim düşler vardı aklımda
Ne senden kalan bir gülümseme suratımda
İstanbul'da Beyazıt Meydanı’nda
O soğuk eylül akşamında
Ellerimi ceplerimde ısıtıyordum
Yüreğimi özleminde
İstanbul'da Beyazıt Meydanı’nda
Sana gelemiyordum
İstanbul'da Beyazıt Meydanı’nda
Seni çok seviyordum. * * * Şiir: Murat Doğan (!)
Foto/yazı: mağpak
Kaynak...