Turlu Köyüne Bir de Böyle Bakın
Gerçekten de temiz havayı içimize çekmeye başladığımızda şöyle bir Nizip’e yönümü çevirdiğimde havanın ne kadar fark ettiğini görerek daha bir çok temiz havayı almak için nefeslemeye başlıyorum.Turlu köyü içine girdiğimizde taşdan evler hemen göze çarpıyordu.Fakat bir çok harabe olmuş,yıkılmaya yüz tutmuş yada zaman yenik düşmüştü.Her ne kadar zamana yenik düşse de artık yerlerini betonerme evler almış olsa da bence gizemlerini güzelliğini yitirmeyip zamana ayak diretebiliyorlardı.Öncelikle duvarında bazı şekilleri farklı renk de barındıran bir taşdan ev vardı unutmayalım yanı başında ise gülümseyen çocuklar vardı.biraz ilerledikten sonra yine gizemli bir kapısı olan bir ev ve yanın da oynayan çocuklar.Çocuklara sordum kimler oturuyor bu evde sahibi öldü kimse yok artık dediler.Kapı farklı özelliğe sahip olduğundan bizde kapı önünde birkaç fotoğraf çekerek köyü gezmeye devam ettik.Devam ettikçe de bir yanda yıkılan evler,boş kalan evler, bir yanda ise beton,toprak,taş karışımı çeşitli evlerle karşılaşıyorduk.Eski öğrencilerim olan İbrahim ve Hüseyin’i çocukları göndererek çağırdım ve gezmeye öğrencilerimle devam ettik.Köyün üst kısmına vardığımızda amcaların duvarın dibıne oturarak güneşin keyfi çıkardığını görerek yanlarına vardık.biraz muhabbet ettiğimizde amcaların keyiflerinin iyi olduğunu çoğu zaman güneşte dinlendiklerini,temiz havayı sevdiklerini öğrendik.Amcanın bir tanesi tam bir aşk adamıydı çünkü elindeki gülü hiç bırakmıyordu.Amcaya sordum aşıkmışsınız evet yıllardır karıma aşığım, aşık da olmak lazım,onların değerini de bilmek gerekiyor dedi ve gülümsemeyi de unutmadı.Amcaların muhabbetine diyecek yoktu artık şehirden bıktığımda gideceğim yer belliydi.daha sonra yan taraftaki büyük taş arkadaşımın dikkatini çekti ve amca o taşın eski zamanlarda bir çok ürünün ezilmesinde dövülmesinde etkili olan Devlüb olduğunu söyledi tabiiki dikkatimizi çektiği için başladık fotoğrafını çekmeye amcam anlatıyor bizim denklanşör sesleri susmuyordu bir tane güzel an yakalasak bize yetecekti…Amcalarla helalleştikten sonra öğrencilerimizle dolaşmaya devam ettik ettikçe de çevremizde gülümseyen çocuklar çoğalıyordu,bazı köylüler soruyordu hangi kanaldan hangi diziden,bizde masumca öğretmeniz amca öylesine gezip fotoğraf çekiyoruz diyorduk.öğrencilerimiz bizi Turlu Köyü karşısındaki Höyüğe çıkardı. Bu alanlar su böreği gibi birbirinin üzerine yığılmış kültür katmanlarından oluşur. Höyükler yassı biçimli yapay tepelerdir. çapları ve genişlikleri 1000,1500 metre arasında değişir. Höyükler genelde düzlük alanlara kuruldukları için uzakta bakarak bu alanın höyük olduğu rahatlıkla seçilmektedir. Höyükleri tümülüslerden ayıran en büyük özellik höyüklerin düz alanda ve yassı bir yapı şeklinde olmalarıdır. tümülüsler içinde anıt mezar bulunduran, sadece anıt mezar için bir sefere mahsus olmak için inşa edilen sivri huni tipinde oluşan tepeciklerdir. Höyükler yerleşim alanı olduğunda tepe haline gelmeleri binlerce yıllık bir süreçten geçmektedir. Bir yığma tepenin höyük olduğunu kesin olarak tanımlamak için, alan üzerinde çanak çömlek ve kül gibi parçaların bulunmasıdır. Yağmur sularına karşı erozoyan maruz kalan kısımlarda günlük kullanılan eşya parçaları toprak yüzüne çıkmaktadır. Tümülüs tepelerde çanak çömlek ve kül gibi malzemeler bulunmamaktadır.Bu alan sit alanıdır. Yasalarımız gereği kaçak kazı yapılması yasaktır.fakat bizde yasaklar çiğnenmek içindi…höyükten bir çok eşyaların bulunduğu,çıkartıldığı söyleniyordu.Bizler oradaki ziyarete uğrayarak içimizdeki dileğimizi dileyerek etrafı fotoğraflamaya başladık.Gerçektende çevredeki doğaya hakimdi ve de kendi çapında bir görkemi de vardı.daha sonra öğrencilerimle vedalaştıktan sonra,çocuklara da el sallayarak bir daha görüşmek üzere oradan ayrıldık.Hala arkadaşımın kafasında o evlerin tarihi neydi ne zaman yapıldılar diyordu.Bir dahaki gezimizde Turlunun tarihini araştırırız diyerek gönlümüzü hoş tuttuk…
ÇIKTIM HÖYÜĞÜN TEPESİNE,
TURLUYU İZLEDİM,
gülen çocukları,aşk adamı yaşlıları,taşdan damları…
DEVLÜBÜ DÜŞÜNDÜM,
Nasılda öğütmüştü herşeyi
Amaöğütememiştİ
ZAMANI… SONRA BİR KÖY ÇİZDİM,
Nane kokulu tarlaları olan, bağı bahçesi olan,
Narı,mısırı, hurması Olan,
Gönlü geniş insanları olan
Aynı zamanda aşk adamı olan.
Ve de köşe başlarında gülümseyen çocukları çizdim.
İndim dolaştım bagı bahçayı,
Bir akarsu gibi geçtim içlerinden
Sonra çıktım Höyüğün tepesine
TURLUYU KENDİMDE BULDUM…
İbrahim ŞİMŞEK-Coğrafya Öğretmeni
Aralık-2006-Turludan
--------------------------------------------------------------------------------
Okunma: 365
Oy/Yorum: Rating:6 Votes:7 (Rating Scale: 1 = worst, 10 = best)
Tarih: 13.01.2007
Yazar/kaynak: İbrahim ŞİMŞEK
Yazar iletişim: n/a
Gönderen: Tarhan
Yorum: 7 Yorumlar | Oyla ve yorum ekle
Comments:
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: Tarhan tarih 13.01.2007
Kıymetli hocam,Yöremiz ile ilgili eşsiz tespit ve yorumlarınız bizi son derece memnun etmektedir.Forum kısmında açtığınız konuyu kütüphaneye taşıyarak arşivlemek istedim.Zira kütüphane daha kalıcı ve okuyucu kitlesi açısından daha zengin bir yapıya sahiptir.Bu tip hoş çalışmalarınızın devamını bekliyoruz.Tespit ve yorumlarınız için teşekkür ediyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: siradansaa tarih 13.01.2007
sevgili üstadım,her zaman olduğu gibi kendine has üslubuyla yitik zamanın en sadık tanıkları olan köylerimizden bir tanesini,turlu’yu, pek güzel tasvir etmiştir. Bu durumda bize ona teşekkür etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.Eline, koluna ve en önemlisi gönlüne sağlık aşk adamı.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: Gökhan Dokuyucu tarih 13.01.2007
üstadım okudukça kendimi o topraklarda hissetip sanki sizinle orada olduğumu hissetiyorum. Bu güzel yazılarınızın devamını bekliyorum...
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: KARŞIYAKALI tarih 17.01.2007
Öğretmenimizin bu güzel anlatış tarzı çok güzel gerçekten çevreye artık daha farklı bakıyorum.insanlara hep olumlu yerlerden bakmayı mutlu olayı öğretiyor.teşekürler öğretmeni.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: brush tarih 19.01.2007
SEVGLİ İBRAHİM ELİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN. AYRICA ÇOKTA YAKIŞIKLISIN GİTTİĞİN YERLERE BENİDE GÖTÜRSENE. BİRLİKTE HOŞ VAKİT GEÇİRİRİZ. BEN GONCA. KENDİNE İYİ BAK
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: cengizkrbck tarih 19.01.2007
ibrahim hocam yaptığınız güzel işler için size teşekkür ederim. En çokta yaptığınız işi en güzel şekilde yapmak isteyişinizi çok seviyorum...
Yeni yazılarınızı bekliyoruz...
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: ismail_ataoglu tarih 13.02.2007
hocam böyle güzel anlatıyorsunuzda peki öğrencilerinizi böyle yerle gezmeye götürüyormusunuz acaba :-)
--------------------------------------------------------------------------------