-
KEŞİFLER VE İCATLAR
KEŞİFLER VE İCATLAR
Keşif ve icatların çoğalması ve de yaygınlaşması ile fizik, kimya, biyoloji, tıbbın tüm dalları kaba dış kabuğundan sıyrılmış ve gerçek bilimlere dönüşmüştür. Keşif ve icatların katkı sağladığı bilim, insanların yaşantılarını daha bir kolaylaştırmış ve daha bir anlamlı hale getirmiştir.
Gelişen bilim, insanı zor doğa koşullarına karşı daha bir güçlü ve yenilmez kılmaktadır. Keşiflerin, icatların sayesinde ZOR KOLAYA DÖNÜŞMÜŞ, ZAMAN KAYBI ÖNLENMİŞTİR. Cehaletin ve bilinmezliğin sınırları daralmıştır. Özcesi, keşif ve icatlar çoğaldıkça, insan olma özelliklerimiz anlamlaşmış ve insanlığımız gelişmiş ve de insani değerlerimiz mükemmelliğe yönelmiştir.
Keşfetmek varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, bulmaktır. İcat ise, yeni bir şeyi yaratmak ve ilk oluşumunu yapmaktır.
Şu günün dünyasında günlük yaşantımızın bir parçası haline gelmiş, evimizde, iş yerimizde ve hatta cebimizde taşıdığımız ve kullandığımız sayısız buluş ve icatların ürünleri vardır. Bunlar toplu iğneden otomobile, verem aşısından kalp nakline kadar gelişmiş ve de yararları tartışılmaz ihtiyaç ve hizmet maddeleridirler. Radyo, telefon, televizyon, aspirin, vitamin hapları, saat, bilgisayar, roket, uçak, kalem, akümülatör, kalorifer, asansör, hava gazı, benzin, fotoğraf makinesi, elektrik vs vs vs’ler gibi, sayıları bu sayfalara sımayacak kadar çok, icatlar ve buluşlardır ki, şu gün için yaşantımızın vazgeçilmez unsurları, yardımcıları olmuşlardır.
Peki, hiç düşündünüz mü, son yıllarda bu kadar çok buluş ve icatları kim ve kimler yapmıştır?.. Ülkemiz kimliğini taşıyan kaç insanımız bu keşif ve icatlara imzasını atmıştır?
Maalesef ki maalesef, ülkemiz gerçeği şudur ve acıdır ki; yok denecek kadar az keşif ve icat… Yok denecek kadar az bilim adamı-madamı…
Neden?
Diğer milletlerin insanlarına göre biyolojik bir noksanlığımız mı var?.. Yoksa geri zekalı mıyız?.. Tabii ki hayır. Ülkemiz insanları da keşif ve icatlar yapan diger ülke insanları kadar akıllı ve zekidir. Onlar kadar yaratıcı yeteneklere ve yapıcı becerilere sahiptirler. Hatta ‘fazlamız var, ama eksiğimiz asla yoktur’ desek, abartmış olmayız.
Bence, tek ve en önemli etken neden, eğitim sisteminden kaynaklanmadadır. Eğitime bağlı olarak, yozlaştırıcı ve tutucu devlet politikası ile ilkel, kısıtlı ve teşviksiz yasalardır.
Hükümetten bir beklentimiz de ‘’yeniden yapılandıracağız, çağdaş uygulamalar getireceğiz’’ dedikleri eğitim sistemine, bilimi hakim kılmalarıdır.
Biliniz ki, eğitimde çağdaş olmanın yolu, pratikten, uygulamalı ve deneysel eğitimden geçer.
29 Kasım 1991 tarihinde Nizip Gazetesindeki "KÖŞEBAŞI" adlı köşemde yayınlanmıştır.
Uygarlık, keşif ve icatların sayesinde doğmuş ve gelişmiştir. Keşifler ve icatlar insan topluluklarını değiştire dönüştüre çağdaşlaştırmıştır
-
Yorumlayan: DERKENAR tarih 18.09.2006
Evet eğitim sistemimiz oldukça hantal.Düşünemeyen sorgulamayan bireyler yetişiyor ünüversitelerimizde. Eğitime makyavelist bir yaklaşımla bakıyoruz.İş bulmak için okuyoruz. Gercekten entellektüel bir kişilik yetişmiyor. Hatta dahada ötesinde yüksek lisans yapan bir üniversite öğrencisi bunu cv sine eklemek için yapıyor. Araştırma ülkemizin bilim hayaına katkıda bulunma gibi bir şuur ve idrak sözkonusu değil.Bu beni şahsen çok üzüyor.Türkiyede üniversiteli gençlerin ancak yüzde onu düzenli kitap okuyor.Bu yüzde onun yarısından fazlasıda popüler kültürün bize dayattığı günübirlik kitaplar.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: cimbomlu tarih 22.09.2006
Bence bahaneleri bırakıp kendine bakmalı insan.En iyi egitim insanın kendisini egitmesidir.Malesef zamanının büyük bir çoğunluğunu insanlarımız boş ve heba ederek geçirmektedir.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: Kemal Cengiz tarih 23.09.2006
Sayın DERKENAR ve CİMBOMLU tesbit ve yaklaşımlarında haklı. Onlara ilaveten derim ki;
GÖRMEN GEREKENİ GÖRMEZSEN, OKUMAN GEREKENİ OKUMAZSAN; BİLMEN GEREKENİ BİLEMEZSİN.
DENEMEN GEREKENİ DENEMEZSEN; bırak, keşif ve icatlarda bulunmayı; ilgi ve uzmanlık alanını dahi geliştiremezsin.
Bu anekdotlar kendini eğitmek isteyen birey ölünceye dek kıstas almalıdır... Ki, merak duyarlılığa ve yaratıcılığa dönüşsün.
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: oktay2 tarih 29.09.2006
SAYGIDEGER HOCAM,SİZ DE YENİSİNİZ GALİBA..GÜZEL YAZILARINIZ VARMIŞ.SANIRIM KISITLI İMKANLARLA BU YAZILAR YAZILMIŞ.AMA ŞİMDİ OKUYABİLİYORUZ..TEŞEKKÜRLER..