Padişahların en ünlü sözleri
	
	
		 
Tarihe damgasını vuran Osmanlı Padişahlarının ibret dolu  sözleri  günümüzde hala tazeliğini koruyor.
İşte Padişahların tarihe  iz bırakan özlü sözleri....
FATİH SULTAN MEHMET
Sultan Mehmet  12 yaşına geldiğinde babası  Sultan Murat oğluna tahti  bırakıp Manisa'ya inzivaya çekilir.Bu haber  üzerine hristiyanlar  Osmanlı tahtında bir çocuk olduğu için Haçlı ordusu  toplayıp Osmanlının  üzerine saldırmaya karar verir. Bu olayı haber alan  Sultan Mehmet  babasını çağırır fakat babası artık sensin diye gelmez.  Bunun üzerine  Sultan Mehmet babasına şu tarihi mesajı yollar:
Baba,
Eğer  Padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz ,
yok eğer  padişah ben isem size emrediyorum gelip ordunun başına  geçiniz.
Fatih Sultan Mehmet'in tarihe geçmiş diğer özlü sözleri ise şöyle...
İmparatorunuza Söyleyin. Þimdi ki Osmanlı Padişahı Öncekilere Benzemez.   Benim Gücümün Ulaştığı Yerlere, Sizin İmparatorunuzun Hayalleri Bile   Ulaşamaz.
Ya Ben Bizans'ı Alırım; Ya da Bizans Beni.
Fatih Olmasaydım Ulubatlı Hasan Olmak İsterdim
Yapmak İstediğimi Sakalımın Bir Teli Bile Bilseydi, Sakalımın O Telini   Hemen Koparır ve Yakardım
Bu Dünya Ölümlüdür. Her Fani Gibi Bende Ölümü Tadacağım.
Dünya Devleti Ebedi Değildir. Fani Cihanda Hiç Kimse de Ölümsüz   Değildir. İnsanların Dünyada Nefesleri Sayılıdır ve Ölümsüzlük Kapısı   Kapalıdır.
Hayatım Boyunca ALLAH'ın Emirlerinden Dışarı Çıkmadım. ALLAH'ın Rızasını   Kazanmak İçin Uğraştım. Tek Gayem Bu İdi.
Þeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine   Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Þeyhim İzin Verseydi Zikir Yolunu Tercih   Eder, Saltanatı Terk Ederdim
 
YAVUZ SULTAN SELİM
Yavuz  Sultan Selim Padişah olmadan önce Þah İsmail'in ülkesine gider ve   saraya girmenin yollarını arar.Birden aklına Þah İsmail'in satrancı  çok  sevdiği geLir ve köylerde kasabalarda santranç oynayarak nam salar.
Þah İsmail bu kişiyi merak eder ve sarayına çağırır.Yavuz Sultan Selim   ve Þah İsmail satranca başlarlar.Biraz zaman geçtikten sonra Yavuz   Sultan Selim Þah İsmail'i Þah Mat eder ve yener.
Þah İsmail bu duruma kızar ve Yavuz Sultan Selime ; "Sen Nasıl Þah'ını   Þah Mat Etme Cürretinde BuLunursun" diyerek tokat atar.
Yavuz Sultan Selim özür diler ve ülkesine döner. Aradan zaman geçer ve   Þah İsmail ile Yavuz Sultan Selim bir savaşta karşı karşıya gelir. 
Yavuz Sultan Selim, Þah İsmail'i yener. Ardından o meşhur şiirini  yazar:
Sanma  Þahım / Herkesi Sen / Sadıkhane / Yar OLur
Herkesi Sen / Dost mu  Sandın / BeLki oL / Ağyar OLur
Sadıkhane / BeLki oL / aLemde / Serdar  OLur 
Yar OLur / Ağyar OLur / Serdar OLur / DiLdar OLur
Þiirin tercümesi şöyledir:
Þahım Sen Herkezi Sadık Yar Sanma
Sen  Herkezi Dost mu Sandın BeLki O Düşman OLur
Sadık OL BeLki O ALemde  Komutan OLur
Yar OLur, Düşman OLur, Komutan OLur, SevgiLi OLur.
Bu şiiri önemli kılan bir diğer özellik de Yavuz Sultan Selim'in yazdığı   dörtlükteki o muhteşem zeka göstergesidir.
Þiirde ayırma işareti olan kelimeleri yukarıdan aşağıya okuduğumuzda   aynı dörtlükle karşılaşırız. Bu da Yavuz Sulatn Selim'in hem şiirdeki   ustalığına hem de muhteşem zekasına bir örnektir.
Yavuz Sultan Selim'in bir diğer ibretkil sözü ise; "Devletleri yıkan tüm   hatanın altında nice gururun gafleti yatar"
 
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Halk  içinde muteber bir nesne yok devlet gibi.
Olmaya devlet cihanda, bir  nefes sıhhat gibi.
Saltanat dedikleri bir cihân kavgasıdır.
Olmaya  baht ü saadet dünyada vahdet gibi.
 
II.ABDÜLHAMİD 
Beni  evhamlı sanıyorlardı HAYIR!
Ben sadece gafil değildim, o kadar.
Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini  bekledim. Onlar birbirlerine  düştü, şimdi ben tahtta değilim.
Tarih değil,hatalar tekerrür ediyor!
Düşmanımın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir.Esaretin bir çeşitide   borçlandırmadır.
Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
Savaş yalnız sınırlarda olmaz .Savaş bir milletin topyekün ateşe   girmesidir.Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi,yenilgi   kaderdir.
bir karış dahi olsa vatan  toprağını satmam,zira bu vatan bana değil  milletime aittir. 
Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata  verir. 
Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.
İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
Ha kendi evlatlarım,ha millet farkı yoktur.
 
Padişahların özlü sözleri  kadar Türk tarihine damgasını vuran bir de  vasiyet vardır; Osman  Gazi'nin oğlu Orham Gazi'ye yazdığı vasiyet...
Osman Gazi'nin 1326’da Söğüt’te vefat etmeden önce oğlu Orhan Gazi’ye   yaptığı bu vasiyet  tam bir siyasetnâme niteliğindedir. "Ey oğul! Her  işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya  (farzlara) dikkat, din  ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini;  dikkatli olmayan,  itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük  günahlardan  kaçınmayan, helala-harama dikkat etmeyen sefihlere ve  ayrıca tecrübesiz  kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere  iş verme!.Zira  yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz. Büyük günah işleyen  ve  bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz. Böyle kişilerin sadakati  olsa  ümmeti olduğu Peygamber-i Zişan'ın sadık tebligatı üzere hareket  eder  de şer'i şerifin dışına çıkmazdı.Zulümden, bid'atten sakın. Zulme ve  bid'ate teşvik edenleri devletinden  uzaklaştır. Çünkü böyleleri seni  zevale uğratmış olurlar.
Sadakatle Allah rızası için çalışan devlet erkanını koru!..   Vefatlarından sonra böyle kimselerin çoluk-çocuğuna bak, ihtiyaçlarını   karşıla.!..Halkından hiç kimsenin malına tecavüz etme!..Hak edenlere  yardım ile iltifat elini uzat, böylelerinin yakınlarını  sıkıntıdan  kurtar. Askeri erkanı iyi koru!.. Alimler, fazıllar, sanatkarlar,  edipler;  devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat ve ikramda  bulun.Bir kemal sahibi işitince onunla yakınlık kur, dirlikler ver ve  ihsan  eyle!..Hükümetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif  çoğalsın,  siyaset ve din işleri nizam bulsun!..Benden ibret al ki, bu  diyarlara zayıf bir bey olarak gelip haketmediğim  halde bunca inayet-i  celile-i Rabbaniye'ye mazhar oldum. Sen de benim yolumdan git ve bu  Din-i Muhammedi'yi ve ashabını, başka  sana tabi olanları koru.Allah'ın  (c.c) hakkını ve kulların hukukunu gözet!.. Ve senden  sonrakilere böyle  nasihat etmekten geri durmaVe adalet ve insafa riayet ile zulmü  kaldırmaya devam ile her bir işe  teşebbüs de Allah'ın yardımına güven.  Halkını düşman istilasından ve  zulme uğratılmaktan koru!.. Haksız yere  hiç bir ferde layık olmayan muamelede bulunma!.. Halkı  taltif et,  hepsinin rızasını kazan".
Kaynak : İnternethaber