ömür ezanla namaz arası kadardır!
	
	
		Bir dede ile torunu arasında geçen, 
ömrün ne kadar kısa olduğunu güzel bir dille 
bizlere hatırlatan sıcacık bir hikaye.
Torunu, dedesine merakla soruyor: 
'Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?
 'Dede tatlı bir gülücükle: 
  Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.' deyince torun: 
'Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?' der.
 Dede: 'Evet yavrum. ömür, namazsız ezanla, 
ezansız namaz arası kadardır.' diye cevap verir. 
Torun yeniden sorar:
'Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden
 ne kastettiğini anlamadım dedeciğim.
Bu ne demek açıklar mısın?
' Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa: 
 'Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. 
O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi?
 işte o ezanın namazı kılındı mı?
Kılınmadı.
 O ezan 'namazsız ezan'dı.
 İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur.
 O da 'Ezansız namaz'dır.
 Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına. 
Bak ey insan!
 Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir.
 Boşa vakit harcama!
 İkazını yapıyordu o ezan. 
İşte yavrum :
ÖMüR, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR.
 Sakın boşa geçirme.
 Ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma!
 
 
not:  bu konunun videosunu mavi şahin üyemiz facebookta paylaşmıştı  çok dikkatimi çektiği için yazı şeklini foruma atmak istedim