-
Osmanlı mutfagı .....
Osmanlı Mutfak
Osmanlı Mutfağı Hakkında amacımız Kendi Kültürümüzü Geliştirip devam ettirmektir.
Günümüzde Malesef Osmanlı Mutfağı tam anlamıyla bilinmemektedir
Yemeğin yapıldığı, saklanıp korunduğu yer mutfaktır. Arapça bir mekan ismi olan matbah yani yemek pişirilen yer anlamına gelen bu kelime Türkler tarafından mutfak olarak telaffuz edilmiş ve çok eski zamanlardan beri kullanılagelmiştir.
Mutfakta, teldolap, çeşitli büyüklükte ocaklar (kömür-odun ateşi) tandır, mangal, maltız, kuzine, gazocağı (pürmüz), kullanılmaktaydı. Ocağın hemen yanında ateş ve kül çekmek için gelberi, karıştırmak için maşa kül veya mangala ateş almak için ateş küreği ve tencereler için sayacak bulunurdu. Mutfağın yeri ise genellikle evin dışındaydı. Konak türü zengin evlerinde ise mutfakla birlikte kiler de bulunmaktaydı.
Saray Mutfağı: Saray mutfağı için Matbah-ı Âmire denilir. Yirmi büyük bacalı mutfaklardan oluşan Matbah-ı Âmire'de hergün dört beş bin kişiyi doyuracak kadar yemek hazırlanır, resmi günlerde meselâ ulufe tevzii günleri sayısı onbeşbin civarında olan askerlere çorba, pilav, zerde, Ramazanın onbeşinci gecesi de bütün yeniçeri ve zabitlerine baklava pişirilirdi.
Saray mutfağı oldukça hareketli bir mutfaktır. Bir h'ned'n mutfağı olarak erzak sarayın kendine mahsus esnafından tedarik edilirdi. Bu esnaf sarayın kilercibaşısına bağlıydı. Kasap ustaları, yoğurtçu ve sütçüler, tavukçu, mumcu, simitçi, kalaycı, buzcu ve karcı esnafı vb.gibi..
Konaklarda ve zengince ailelerin evlerinde haremlik ve selamlık kısımları vardı. Mutfak haremlik kısmında bulunur, yemekler dönmedolap denen raflı bir dolaba konur, selamlık tarafından alınırdı. Bu pek tabii ki alelâde evlerde bulunmazdı Osmanlı yemeklerinden bir kaç örnek vermek istiyorum.
Asma yaprağında sardalye, fırında balık, hamsi kuşu, kalkan tava, tavuk şiş kebabı, sebzeli kuzu güveci, zeytin yağlı yaprak sarma, zeytin yağlı biber dolma, tarhana çorbası, ezogelin, Arabaşı, boza, aşure, zerde, güllaç, kabak tatlısı, süd kebabı, sadece bir kaç örnektir bu yemeklerin dışında şerbetler, hoşaflar, et yemekleri, av havyanları, kabuklu deniz ürünleri, börek çeşitleri geniş bir yemek kültürüne sahiptir.
her bir yemeğini ya da yapılacak tatlının kendine has bir kimliği bulunmaktadır.
Bir düşünün hangi Ülke mutfağına yemek pişirilirken girerseniz girin. Tek Osmanlı mutfağında hangi yemeğin piştiğini "Kokusuyla" anlayabilirsiniz. Fazla söze gerek yok sanırım
-
nerde tarihimiz
nerde ecdadımız hocam malesef tarihimiz o kadar da önemsenmiyor
güzel paylaşım elinize emeğinize sağlık
-
güzel bir paylaşım hocam emeğinizze sağlık
-
Bir mileti millet yapan önemli unsurlardan biri ortak kültürdür.Yemek de kültürü oluşturan etkenlerden biridir.Osmanlı mutfağı dense de temeli Ortaasya'dan gelen Anadolu Türk mutfağı; haklı olarak övgüye layık, sağlıklı ve çok zengin çeşidi ile göz kamaştırmakta ama kültür emperyalizminin ağır saldırısı ile; kendi ülkesinde (ABD) ağır sağlık sorunları ve Obeziteye yol açtığı tıp tarafından ispatlanan Festfood tabir de edilen; Hamburger ve Pizza malesef gençler arasında yaygınlaşmaya bağlamıştır.Yapılan propağandalarla Dünya'da Fransız ve Çin mutfağı popüler olmasına rağmen az bir çaba ile Türk mutfağı en güzel takdir ve ilgiyi görecektir.Gelecek endişesi olan başta fransa, çin gibi ülkeler; özgün mutfağının restoranlarda yaşaması için teşvik ederken bizde ise yemek yarışmalarında adeta modern gözükme adına adı sanı bilinmeyen yabancı yemekler pişirilip kendini sosyete, entel gösterme gafleti sık yaşanmaktadır.Bildiğim kadarı ile Fransa turistik yörelerideki Fransız mutfağı pişiren lokantalarına vergi muafiyeti uygulamaktadır. Türk mutfağı sağlık, nefaset ve çeşitlilik açısından rakipsiz ama manevi desteğe muhtaçtır. Ülkemize gelen turistlerin çoğunluğu Türk mutfağını çok beğendiğini söylüyor.Son zamanlarda unutulmaya yüz tutan Türk mutfağı yemek çeşitleri ve pişirme usul ve teknikleri bazı aşçı ve yemek gurmelerince kitaplaştırılmaya başlaması bu açıdan takdire şayandır. Özellikle de ne kadar övünsek az, Türk mutfağında da Antep mutfağı haklı bir övgüye sahiptir. Bu zengin mutfağın yaşaması için Belediye veya sivil toplum kuruluşları özgün yemek yarışmaları yapmalıdır.Bu hem gelecek neslimizin vücut sağlığı, hem de kültürümüzün yozlaşmaması için gereklidir.Çocukluğumda yediğim ekmek veya kaç çeşit çorba ve yemek (duzlu biberli ekmek,kakırdaklı ekmek, mercimek unlu ekmek, maş, anababa, lappa çorbaları ilk sayabileceğim yiyeceklerimiz?) artık Nizip'te pişirilmez olmuştur. Umarım bunları yapanlar henüz yaşıyor olsun ve tarifleri kayıt altına alınsın.Artık avlusuz evlerimizde ne pekmez, ne şire, ne de bulgur yapılır oldu? Birkaç yıl sonra hangi yemekleri unutacağız bunu kim söyleyebilir ve bu durum sizi korkutmuyor mu?