-
Kitap tanıtımı bölümü
Sevgili arkadaşlarım bu bölümde site üyelerimiz ile sitemize giren misafirlerimize kitap ve yazarı hakında tanıtım ve buna baglı yorumlar yapmayı düşünüyorum .Bunlar yapılırkren
1-Kesinlikle karalama ve tenkit olmayacak.Ancak tanıtım amaçlı yönlendirme olacak pek tabiki toplumun kabul görmedigi husus varsa tenkit olacak
2-Siyasi konu olabilir ancak siyasi yorum kesinlikle olmayıp tartışma olmayacak
3_Tartışma ve uygun olmayan dil ve uslup olursa tarafımdan silinecek
4-EN ÖNEMLİSİ BİR KİTABIN TANITIMI BİR HAFTA SÜRECEK BU KİTAP İLE ;İLGİLİ PASAJLAR VE YORUMLAR YAZILACAK İKİNCİ HAFTA DİGER BİR KİTAP OLACAK
Şimdiden arkadaşlara teşekkürler
-
İlk biz başlayalım;
Nizamülmülk - (24.07.1091) </B>
Devlet hizmetindeki hayâtı, babası ile berâber Gazne Devletinin Horasan vâlisi Ebü’l-Fâzıl Es-Suri’nin hizmetinde bulunmakla başladı. 1040 yılındaki Dandanakan Savaşından bir süre sonra Alp Arslan’ın Belh vâlisi Ali bin Şadan’ın maiyetine girerek, vilâyet işlerinin yürütülmesiyle vazifelendirildi. Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyin vefatı ile Alp Arslan ve kardeşi Süleyman Bey arasındaki taht mücâdelesi sırasında yerinde görüş ve tedbirleriyle dikkatleri çekti ve 1063 yılında Alp Arslan’ın yanında hizmete başladı. Alp Arslan Sultan olunca 1064 yılında Selçuklu Devletine vezir tâyin edildi. Zamânın halîfesi Kâim bi emrillah tarafından Nizâmülmülk ünvânı ile taltif edildi. Bu ünvânıyla tanındı.
Nizâmülmülk, vezir olduğu 1064’ten, şehit edildiği 1092 senesine kadar aralıksız yirmi dokuz sene Büyük Selçuklu Devletine, tam bir dirâyet ve adâletle hizmet etti. Vazifeli olduğu için katılamadığı Malazgirt Meydan Muhârebesi hâriç, bütün Selçuklu fütûhatında bulundu. Sultan Alp Arslan’ın vefâtıyla veliaht Melikşah’ın tahta geçmesini sağlayıp, nizam ve âsâyişin korunmasında muvaffak oldu. SultanMelikşah’a muhâlefet eden veya başkaldıran Selçuklu prenslerinin itâat altına alınmasında büyük hizmeti geçti. Sultan Melikşah, devletin idâresinde ona çok büyük ve geniş yetkiler verdi. Nizâmülmülk’ün akıllı, tedbirli ve adâletli idâresi sâyesinde de, Melikşâh’ın saltanatı, aynı zamanda Büyük Selçuklu Devletinin de en parlak ve en şanlı devri olmuştur.
Nizâmülmülk, âlim, edip ve kadirşinâs bir zât olduğu için meclisi; ilim ve sanat adamlarının toplandığı bir yer hâline gelirdi. Abbâsi halîfesi de kendisine pekçok hürmet eder, meclisinde bulunurdu. Âlimlere, şâirlere, sanatkârlara karşı çok ikrâm, ihsan ve iltifât ederdi. Birçok câmi, mescit, vakıf eserleri yaptırdı.
Büyük Selçuklu Devletine; idârî, adlî, askerî, mâlî, sosyal ve kültürel sâhada pekçok yenilikler ve değişiklikler getirdi. Sarayı, merkezî hükümet teşkilâtını, İslâm esaslarına dayalı mahkemeleri, toprak sistemini sağlam esaslar üzerine yeniden düzenledi. Gerçekleştirdiği yeni sistemler bâzı değişikliklerle berâber bütün Türk-İslâm devletlerince devam ettirildi.
Nizâmülmülk, zamânında yayılmaya ve kuvvetlenmeye çalışan bozuk fırkalara karşı, Ehl-i sünnet bilgilerinin sistemli bir şekilde öğretilmesi sağlandı. Bunun için Bağdat, Belh, Nişabur, Herat, İsfehan, Basra ve Musul gibi çeşitli şehirlerde, kendi ünvanı ile anılan Nizâmiye Medreselerini kurdurdu. Onuncu yüzyılda Ehl-i sünnete muhâlif cereyanların giderek yaygınlaşması sebebiyle İslâm dünyâsında ortaya çıkan karışıklıkların giderilmesinde Nizâmiye Medreselerinin çok büyük hizmeti geçti. Bu medreselerin en meşhurlarından birisi de, Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi olup, asrın büyük âlimlerinden birisi olan Ebû İshak-ı Şîrâzî burada ders vermekle vazîfeli idi.
Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye Kütüphânesi,Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır
-
NİZÂMÜ’L-MÜLK’E GÖRE
DEVLET İDARESİNDE MÂNEVÎ GÜÇLERİN ROLÜ (*)
Aşağıda bir hatırasını anlatacağımız Nizamül-mülk, Büyük Selçuklu İmparatorluğunun ünlü vezirlerinden ve müslüman Şark'ın yetiştirdiği en büyük devlet adamlarındandır.
1018-1092 yılları arasında yaşayan bu değerli insan, Horasan'ın eski kültür merkezlerinden Tûs şehrine bağlı, Nukan adlı bir kasabada dünyaya geldi. Asıl adı ''Hasan" olup, babası kasabanın dihkanı, yâni idarecisi idi. Varlıklı ve itibarlı bir aileye mensup olduğundan; iyi bir tahsil yapma imkânı buldu. O'nun tahsili bizim için hayli dikkat çekici ve mânidârdır: 11-12 yaşlarında Kur'an-ı Kerîm'i ezberleyip hıfzını tamamladı. Kısa zamanda fıkıh ilminde temayüz etti. Edebiyat ve hitabette ileri bir seviyeye ulaştı. Kardeşi Ebu'l-Kasım Abdullah da, o zamanların ünlü fakîhlerinden olmuştu.
İyi ve kuvvetli bir dinî tahsil temelinde, zamanla yüksek bir edebî kültür ve idarî kabiliyet kazanmış olan Nizamü'l-mülk, 1083 milâdî yılında Sultan Alparslan'ın vezirliğine yükseldi. Şehzade Melikşah'a da atabek olarak, siyaset ve idare işlerinde onun yetişmesine nezaret etti. Vezirliği, tahta geçmesine yardımcı olduğu Sultan Melikşah zamanında da devam ederek, toplam 29 yıl kadar sürdü.
Nizamü'l-mülk'ün askeriye, adliye ve devlet teşkilâtında yaptığı yenilik ve düzenlemeler, daha sonraki bütün İslâm-Türk devletlerine esas ve örnek olmuştur.
O, Selçuklu İmparatorluğunun idarî, siyasi, askerî, malî, içtimaî ve kültürel yönleri için kıymetli bir vesika mahiyetinde olan; devlet idaresi ve toplum yapısı hakkındaki kendi görüşlerini ve icraatının gerekçelerini ihtiva eden, SİYASET-NÂME adlı, çok değerli bir eser de kaleme almıştır. Kendi sahasındaki diğer telifattan muhtevaca çok yüksek olan bu kitabın Farsça aslı birkaç defa neşredilmiş ve çeşitli Garp dillerine tercümeleri yapılmıştır. Türkçe tercümesi de vardır. Fakat, mütehassısların incelemelerine göre, en doğru ve iyi yazma nüshası, Süleymaniye Eski Eserler Kütüphanesi, Molla Çelebi Kitapları 114 numarada bulunuyor ve buna dayanılarak kitabın yeniden neşri ve tercümesi gerekiyor.
Tahsilinin ve yetişme tarzının tabiî bir sonucu olarak Nizamü'l-mülk, islâm dinine büyük hizmetlerde bulunmuştur. O zamanki Selçuklu İmparatorluğunun siyasî, dini ve fikri
hasmı olan, bozguncu Mısır Fatımîleri'ne ve ülke içindeki batini anarşistlere karşı çalışmalar yapmış; ülke halkını sağlam ve hakiki İslâm inançları çevresinde toplamağa gayret etmiştir. O emsalsiz idarî dehasıyla, yükselmenin ancak, ilim ve ahlâk ile sağlanabileceğini görmüş; huzur ve nizamı temin için gerekli kadroyu ve diğer manevî güçlerin sağlayacak olan eğitime önem vermişti.
Bu maksatla, başta Bağdat olmak üzere, Basra, İsfehan, Nişabur, Belh, Merv, Amül ve Herat'ta kendi adıyla anılan, meşhur NİZAMİYE medreselerini açtırdı, kütüphaneler tesis etti Tasavvufa ve erbabına ilgi gösterdi. Böylece ilmî çalışmaya ve ahlâki terakkiye büyük hız ve canlılık kazandırdı.
İslâm âlemi bu hayırlı hamlenin, feyizli meyvalarından uzun zaman istifade etmiş; büyük âlimlerin, ihlâslı bir kadronun yetiştirmesine, değerli eserlerin vücuda getirilmesine şahit olmuştur. Misâl olarak, Kuşeyrî, Gazzalî, Abdullah-ı Ensarî, Pezdevî, Serahsî, Ebû İshak-ı Şirazî, Cüveynî, Şehristânî... gibi dev isimleri zikredebiliriz.
Turtuşî'nin (1059-1131) Siracü'l-Mülk adlı eserinden öğrendiğimize göre Nizamü'l-mülk, medreseler ve diğer kültür faaliyetleri için sultanın hazinelerinden yılda 600.000 dinar harcamaktaydı. Bazı müzevirciler durumu Melikşah'a duyurup, bu para ile bir ordu teşkil edilse idi Bizans'ın başşehri Kostantiniye'nin bile fethedilebileceğini söyleyip Sultan'ı vezir aleyhinde tahkik ettiler. Sultan çok kızdı ve Nizamü’l-mülk’ü sorguya çekmek için huzuruna çağırdı.
Devletin gücünü sadece maddede, asker, silâh ve orduda gören o zihniyete karşı tecrübeli vezirin cevabı ne kadar zarif ve isabetlidir:
“Sultanım! Ben, esir pazarlarında satılsa 5 dinar bile etmeyecek yaşlı bir kimseyim. Sen de savaşçı, güçlü bir Türk gulâmı olarak satışa çıkarılsan belki 30 dinar edersin. Dünyadaki maddî değerin bu kadardır. Zevklere dalmış ve arzularına esir olmuş bulunduğundan ahirette de Allah huzuruna taat ve ibadetlerden ziyade günah ve measî ile çıkacaksın. Düşmana felâketler yağdıran ordun seni ancak iki arşın boyu kılıçlan ve 300 arşına bile erişmeyen okları ile bu kadar mesafe koruyabilir. Onlar da kusurlu ve günahkârdır; içki, oyun ve çalgıya düşkündürler. Seni manevî dert ve belalara karşı savunamazlar. Ben ise senin hem dünya, hem de ahiretini düşünerek, senin için bir mâneviyât ordusu kurdum. Senin ordun uykuya vardığında bu maneviyat erleri uyanıktır. Rablarının huzurunda saf-saf dizilir, gözyaşı döker, tazarruda bulunur, ellerini Allah'ın yüce dergâhına kaldırırlar. Aslında sen ve senin askerlerin onların himayelerinde yaşıyor, onların dinî, ahlakî ve irşadî çalışmalarıyla güçleniyor, onların bereketleriyle suya kavuşuyor ve çeşitli nimetlerle rızıklandırılıyorsunuz. Çünkü onların dua okları, tazarru ve niyazla tâ yedi kat göğü geçer, dergâh-ı izzete ulaşır.”
Bu sözler karşısında Melikşah, çok duygulandı ve büyük vezirinin yerinde tedbirlerini takdirle karşıladı.
-
Siyasetname isimli eserini Kültür bakanlıgı 1001 temel eser olarak bastırmış olup,okunması gereken eserler arasındadır.
-
Abi ben de daha önce kitap üstüne konu açmıştım ama nedense pek rağbet görmedi. İnsanlarımızda maalesef okuma alışkanlığı yok. Günlük gazatelerde bile çok fazla okunası yazı çıkmıyor günümüzde. Zaten büyük çoğunluğu resim ve fotoğraftan ibaret. Hatta yeni çıkan bir gazete en fazla renkli sayfa bizde diye övünüyor. Ne talihsiz bir çıkış. Ben de okumakta olduğum kitabı bitirince burada paylaşayım...
-
Sevgili kardeşim...
Çok güzel düşünmüşsün.
Kitapları tanımak, onlarla hemhal olmak kültür ve biligi birikimine önemli bir katkıdır.
Toplumumuzda maalesef kitap okuma alışaknalığı yok denecek kadar az.Hele birde bu pC'lerin devreye girmesi ile hepten yok olma tehlikesi yaşıyor.
Umarım bu forum, kitapları insanlara kazandırma yolunda bir adım olur.
Başarılar
Sevgiler..
-
kitap dedikmi talep yok abi tartışmaya hazırız dövüşe hazırız...
Paylaşım için teşekkürler...
-
böyle bi bölüm açmanıza çok sevindim abi bende elimden geleni yaparım :)
-
ılk basta sıte uyelerının yazmıs oldugu sıır kıtapları vs gıbı orneklerden baslasak uygun olmaz mı ornegın; mahmut abının sıır kıtabı gıbı ????
-
Fatih kitpta yazanların hepsi bumu, yoksa burada özetimi var ben anlamadım, bu yazıyı okuyup sonramı yorum yapacağız.
-
-
Arkadaşlar bu kitap hakında araştırma yani SİYASETNAME kitabı ile bir hafata mümkünse kitabı bulup okuyalım
kitap içinde begendiginiz konuyu tartışalım,bu hafta başka konu açmayacagız konumuz bu kitap kısaca kardeşlerimşzle bir hafata kitabı ve içerigini paylaşacagız.selamlar