-
Hatýralarda Nizip
Bu gün sizlerle beraber bir geçmiþe yol alalým, anýlarýmýzý taze tutalým diyerek yaþamýþ olduðum hatýralarýmdan bir demet sunuyorum. Taaa bundan 35 sene öncesine 1972 yýllarýna doðru, zamanda yolculuða çýkalým. O yýllarda elektroniðin ne olduðunu bilmediðimiz, her þey mekanik aletler üzerine kurulu bir dünyada yaþadým. Hesap makinalarýnýn FACIT dediðmiz tuþlu makinalarýn kullanýldýðý, televizyonlarýn tek kanallý olduðu, siyah beyaz izlediðimiz Nordmende, Telefunken, TT Sharp lorenz, Natýonal marka tv'lerin sürgülü vitrinde saklandýðý, dijital otomatik telefonlarýn olmadýðý, Manyetolu telefonlarýn kullanýldýðý þimdiki gibi 7 rakamlý olmayýp 3 rakamlý olan ve bir yeri ararken gramafon kolu gibi durmadan çevirip santraldaki bayan memura kibarca þu numaramý baðlarmýsýn deyipte karþýlýðýnda azarlanarak numaranýn baðlandýðý, günlük iki saat elektriklerin kesildiði,(o yýllarda günlük iki saatzorunlu elektrik kesintisi vardý) prinç, þeker, margarin, siðaralarýn iki paketle sýnýrlý olduðu, belediyenin tanzim maðazalarý olan TARKO'dan uzun kuyruklarda eline þeker, prinç torbasý izdihamdan yýrtýlmadan, mutlulukla eve getirilmiþ olan o gýda maddelerinden Gaz ocaklarýndan yemeklerin piþtiði, ayaðýmýzda naylon yandan ilikli beyaz çarýkla en fazla bir hafta yýrtýlmadan giydiðimiz sonrada kaynakçý YAÞAR Ustanýn yanýnda yýrtýlan çarýklarý kaynak ettirdiðimiz bir dünyamýz vardý. Þimdikilerin oynadýðý Plastik futbol topu, Oyuncak tabanca, Tetris, Atari, uzaktan arabalar, aðlayan bebekler, sanal bebekler yoktu. Bizler imkansýzlarýn içinde yaratýcý beyinler olarak büyüdük. Oyuncak silahýn yoksa, iki parça kaðýdý kývýrýp tabanca yaptýðýmýz, içinede gerçekçi olsun diye çatapatlarý koyup köþe sokaklarda vestern Kowboyculuk oynadýðýmýz, bazýlarýmýz koyun çene kemiðini, þanslý olanlarýmýzýnda taramalý tüfek niyetine kullandýðýmýz öküz çene kemiðini silah niyetine kullandýðýmýz, uzaktan kumanda araba yerine telden arabalar yapýp arabaya yön vermek içinde telden uzunca bir kol yapýp sokak sokak o araba ile gezdiðimiz hava attýðýmýz, biraz basit olsun diyorsanýzda üç adet makarayý U þeklinde teli kývýrýp akþam ezanlarýna kadar sokaklarý turlayýp ööööönnnn ýýýýýnnnn (araba efekt sesi) diyerek asfaltsýz topraklý sokaklarda tur attýðýmýz bir dünyamýz vardý. Okullarda matematik defterini KARELÝ deðil DUT aðacýndan yapýlma sarý Matematik defterini kullandýðýmýz, okulda ikinci teneffüste Yaðlý ekmekle süt veya yoðurdun daðýtýldýðý, kantinde bir þiþe gazoza paran yetmeyince yarým þiþe gazozu, yarým simitle içtiðimiz Þehir gazozun ( coca cola lüks içecekti. o kadar parayla 3 þiþe þehir gazozu içersin) tadýna doyum olmazdý. Sokak köþelerinde KENT sakýzlarýý ile iki al bir ver, bir al iki ver dediðimiz içindeki bayan sanatçýlarýn numarasýna göre uttuðumuz kimisinin numarasý denk gelirse aha bu bunla pat (berabere) aha bu bundan 20 sayý fazla dediðimiz, utuzmayý göze alamayanlarlada birbirimizi taþladýðýmýz bir Nizip vardý. Ortaklaþa bir adet Plastik futbol topunu alýp, evdekilerden gizleyip sýra ile birimizde saklandýðý, (sýra ile derken birazda birbirimize de itimatsýzlýkta vardý ) sokakta top oynarken komþulardan azar iþitip, ikinci tekrarýnda bir daha düþerse deyip elindeki býçakla topý gösterip patlatýrým deyip tehditler savuran ninelerimizin, teyzelerimizin, komþularýmýzýn ellerinde büyüdük. Pazar günü YILDIZ sinema ve ÖZALKAN sinemasýnýn önünde uzun kuyruklarýn olduðu Zaloðlu Rüstemlerin, Tarkan, Kara Muratlarýn Wang Yu, Bruce Lee'nin filimlerinin olduðu, ayakkabýcý Tilki Ahmet'in mahalle mahalle, sokak sokak sýrtýnda sinema afiþi ile bayanlarýn izleyebileceði Tahir il Zühre, Ferhat ile Þirinin filimlerini izlemeye, eðer filim acýklý ise yanýnda mendil ile gelinmesini sýký sýký tembihlerlerdi. Bizimde cep harçlýðýmýz yetmeyincede aradan bizi geçir koltukta bakmayýz ayakta bakarýz diye sinemacý Kamil ustaya ve Yaþar ustaya azmý yalvarýrdýk.....Neyse þimdilik bu kadar iþe gitmem gerekiyor eðer istek olursa kaldýðýmýz yerden sohbete devam ederim.....
-
Teþekkürler.Çelik çomak ile gülle lýðlamayýda unutma.Selamlar
-
terþekürler bir an o yýllara dalýp gittik
ne güzel günlerdi o gunler
-
Nizip te akþamlarý bu sesi tanýmayan yoktur sanýrým. ( Kavurgaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa) 'diye
Okul yýllarýnda iken Büyük Kýrtasiyeler yoktu ama, Kör Ahmet'tin küçücük dükkanýn dan her þeyi karþýlardýk.
Unutmadan, Yukarý Oba da oturanlar bilirler, Sefer Emminin Meyan þerbetine diyecek yoktu.
Bir de neyi severdim bilirmisiniz? çocukluðumuzda Danone vb. yoktu ama (Eskimo)' muz vardý.
Þimdi her ne kadar nizip ten uzak isem de anamýn yaptýðý Ramazan kahðesinin yerini buradaki Lüks pastanelerde o damak tadýnýn yerini hiç biri tutmuyor.
M.CANKESEN
-
yaw Abdurrahman bende bu anýlarý ne zaman birisi kaleme alacak diye düþünüyordum,eline saðlýk çok güzel olmuþ,ancak daha unutulan,yazýlmayan ne kadar anýlarýmýz var,sen biraz bize göre uzaktaydýn,bizim evler bahçelere yakýndý,oralara erik,miþmiþ yemeye az gitmedik,tabi bahçe sahibine yakalanmamak kaydýyla......:)
-
Sonunda Abdullaya iki hanek yazdýrabildik.
-
dilinesaglik abdulah yasar ustanin özel bir turkusu vardi --gel gel kecma sevmisim sana gönul vermisim --kac kez ayakkabilari göturduysem hep o turkuyu söylerdi
-
Biz büyüklerimizden daha eski zamanlarla ilgili hatýralarýný dinlerken (bir ayakkabýnýn köyden gelenler tarafýndan sýrayla kime lazýmsa onun kullandýðý, çarþýlýk elbiselerin þehrin yakýnýna gelince deðiþtirildiðini v.b) bize ne kadar garip ve ilginç gelirdi...
Þimdi ise bizim çocukluk dönemlerimizdeki yaþadýklarýmýz þimdiki gençlere öyle ilginç geliyor "aaa gerçekten mi?" falan diyorlar halbuki bu yaþananlar bize çok uzak deðil sanki dün gibi...
Þimdi her þey sözde modern oldu,
Ýnsanoðlu nasýl da yeniliklere alýþýyor ve bir çok alýþtýðý þey bu gün elinden alýnsa yaþayamayacýðýný düþünüyor..!
-
Anýlarýmda Nizip, yazýmý okuyan ve teþekkürlerini esirgemiyen, fsoyarik, yalnýzkurt,MurCan, kasapoðlu, admin, 1dost ve Kasým Böler hepinize ayrý ayrý teþekkürlerimi sunuyorum. Burada yazmýþ olduðum anýlarý benim emsallerim olan siz kardeþlerim ve bacýlarým bire bir bizzat yaþamýþsýnýzdýr. Benim gayem bizler Nizipliler nereden nereye gelmiþiz zaman nasýlda su gibi aktýðýný anlatmaya çalýþtým. Dediðim gibi gerçektende istek olursa anýlarýma kaldýðým yerden devam ederim. Hani güzel bir söz vardýr " Bir insan hayallerini anlatmayýpta, anýlarýný anlatarak avunuyorsa o kiþi yaþlanmaya baþlýyor demektir" demektir. Görüþmek üzere...Yaradana emanetsiniz....
-
ricaederim kardesim ben tesekur ederim cok güzel gercekten devamini gendi sahsima beklerim zevkle okurum hele gurbette onlari okumak insani buruklastiriyor duyguyla özlem karisinca farkli bir duygu sariyor gözlerim doldu inan
sevgiyle kal
-
Neyse anýlara yolculuða kaldýðýmýz yerden devam edelim...Sabah saat 7,30 da tren sesini bir yandanda serçelerin sesini dinleyerek kahvaltý yapmanýn tadýna varmanýn ötesinde saat 8 oldumu Ülfet ve Güvenal yað fabrikasýnýn siren sesini duyduðumuz anda okula ok gibi fýrlardýk. Þimdiki gibi kapýdan alan servis ne gezerdi dabana kuvvet, Üzerimizde siyah önlük, boynumuzda beyaz yaka lastikli pantorla okula gelirsin. Teneffüslerde kapýda bakarsýnki satýcýlar gelmiþ, cebinde 25 kuruþa ne alabilirsinki? elmalý þeker 50 kuruþa, cicili bicili tabaðý 50-100 kuruþa yiyemezsin. Ara sýra okulun kapýsýna Kör Ahmet gelirdi. Rahmetli Zonguldaklý Uzun Mehmet gibi boyu vardý sýrtýndada þellek yükü ekmek kýrýntýsý bulgur simit toplamýþ, koynundaki son sakýzlarýda bize 25 kuruþa satardý. Okul dönüþü Çello dayý karþýmýza çýkardý atýn üstünde heybetli bir süvari gibi duruþu vardý, aðzýndada huni biçiminde bir aðýzlýk , "bir keçi bir koyun yitmiþ bulan yada gören varsa versin" diyerek sokak sokak dellalýk yapardý. Çantalarý eve atýp sokaða çýkardýk, tov tov sokaklarda bir cümbüþ ki hiç sorma. Komþunun biri halle kazanýný sokaðýn orta yerine kurmuþ buðday kaynatýr, her çocuðun elinde sahenler, hedik beklerdi. Daha ne zaman biþecek derdi uyanýk olanlarda tabaðý kazana daldýrýr kaçardý. Aþaðý taraftada üzüm pekmezi kaynatýlýr bir tabakta hapse alýrdýk. Yaþlý yada yatalak komþular varsa evlere tabak tabak daðýtýlýrdý. Akþam bakarsýnki davul sesi gelir, komþunun birisi oðlan everiy. Kapýnýn önünde yýðýnak var erkekler dilans sekiy, baþ çekiy, halaylar yah yahlar maþallahlar akþamýn karanlýðýnda yankýlanýrdý. Köyden gelen misafir olursa komþulardan yatak yorgan alýnýr misafir aðýrlanýrdý. Cumartesi günü okullarda 2 ders yapýlýr, kalanýnýda akþama kadar oyunlar oynanýrdý. Top alacak para olmayýnca buradada bizlerin yaratýcýlýðý ortaya çýkardý. Ýki adet sopadan ibaret olan çelik çomak oyunu, cücüköl oyunu, oynanýrdý. Hele taþýn kubura girerse vay haline ki vay. Gülle oynayanlarda vardý. Gülle yasaklý oyunlar listesinde baþý çekerdi nerede gülle oynasak bir büyüðümüz görse, bizi haþlarlardý döverlerdi. Havalar çok sýcak olduðundan pazar yerinde, kalýp kalýp buzlar gelir, hýzar bukçularýnýn ölçüsü 50 kuruþa buz alýnýrdý. O buzlarý ipe geçirirlerdi sokaktan geçerken göðsünü gere gere eve getirirsin. Bazende komþuda olmaz bir parça ister veririn yada, baþýmý yisin kalmadý eridi bitti derler vermezlerdi. Buzdolabýný kim yitirmiþde herkesin evinde bulunsun. Buz dolabý almak araba almaktan farksýzdý. Þimdikiler bu günün kýymetini iyi bilsinler. Akþam yemeklerindede analarýmýzýn önceden ellerinde döktükleri ÞEHRÝYE pilavý ile çoban salatasýný yedikten sonra, lambalý radyolardan þimdiki pembe diziler yerine, arkasý yarýnlar heyecanla dinlenirdi. Keloðlanlarý dinleyerek uyurduk. Akþamlarý mahalle bekçileri ile çarþý bekçileri sabaha kadar düdük çalarak asayiþin berkemal olduðunu huzur içinde uyuyacaðýmýzýn habercisi olan o güzel düdük seslerini çok ama çok özledim. Ne ilginçtirki o yýllarda hýrsýzlýk olayý çok ama çok enderdir. Allah muhafaza yanýlýp yazýlýp karakola düþmeye görün. Bir Rahmetli Oðuz polisimiz vardý hýrsýzlarýn, serserilerin, ne kadar zibidi varsa bunlarýn gözünü ele bir korkutmuþtu ki, biz çocuk olduðumuz halde onun heybetli görünümüden it kimin korkardýk. Rahmetlide babayiðit bir heybet, pala býyýk kalýn kaþ yeþil göz vardý. Biz anamýzdan babamýzdan korkmazdýk bu adamdan korktuðumuz kadar. Memleketi dize getirmiþti namýný Antep bölgesinde duymayan kalmamýþtýr. Ayda yýlda bir Nizibimize destancýlar gelirdi bir menfur töre *******ini 40-50 kýta halinde destan yazýlmýþ, boynunda teyp içinde okumuþ olduðu destaný aðýt biçiminde okur, dinleyenlerin içleri burkulur gözleri dolar aðlayanlarýmýz olurdu. Bu destan evlerde gelen komþulara okutulur dinlenirdi. Hele birde ay tutulma olayýmýz vardý vay babam vay , herkes sokaklara dökülür kiminin elinde teneke, mavzeri, çeker kuru gürültü yaparak ay'ý canavarýn elinden kurtarma giriþimlerimizi hiç unutmam. (Efsaneye göre ay meleði gölgede canavarý temsil edildiðine bunlarýn bir birleri ile cenk ettiðine inanýlýrdý) Kalkýn rahmetli ninelerim ve dedelerim sizin o canavar dediðiniz olayý 7 yaþýndaki çocuklar bile, bilimsel olarak öðrendiler. Þimdi sizlere anlatsalar yalan TEVATÜR þeyleri okuldan öðreniysiniz diye bizleri azarlar fýrçalarsýnýz. Derken1974'de Kýbrýs savaþý çýktý.....
Kalaný sonraya býrakalým fazla usandýrmayayým. Ýstekler doðrultusunda dilimin döndüðünce yazýp anlatacaðým. esenkalýn....
-
-
BÝZDE NÝZÝPTE DOÐDUK BÜYÜDÜK 23 YIL ÖNCE NÝZÝPTEN AYRILDIK... ÇOK YAKINLARIMIZ OLMADIÐI ÝÇÝN UZAK KALDIK.AMA NÝZÝPÝ HÝÇ UNUTMADIK. ÝNTERNET SAYESÝNDE HERÞEYDEN HABERDARIZ. [27700 NÝZÝP] E YAZILARINDAN DOLYI TEÞEKKÜR EDÝYORUZ.BÝZÝ ÇOCUKLUÐUMUZA GÖTÜRDÜ.YAZILARININ DEVAMINI ÝSTÝYORUZ
-
diline saglýk kardaþ sagolasýn var olasýn
-
Arkadaþlar ben ilkokul 5. sýnýf mezunuyum. Yazýlarýmý düz yazýyorum, yani konuþma çizgilerini, ünlemleri, soru iþaretlerini, vs. satýr baþlarýnýn nerede bitip nerede baþladýðýný bilmiyorum. O yüzden yazýlarým düz yazý gibi oluyor . Bende belgesel tadýnda yazmaya gayret ediyorum umarým sizleri sýkmýyorum. Her neyse Anýlarýmýza kaldýðýmýz yerden devam edelim.
1974 Temmuzunda Kýbrýs Barýþ Harekatý baþladý, Nizipte olaðanüstü sessizlik, kaygý ve endiþe vardý. Ýnþaallah Mehmetçiklerimiz zararsýz ziyansýz dönerler diye hekes dua eder dururdu. Zaten onlar cephede, sivillerde evlerinde dua etmekten baþka ne yapabilirlerdi ki. O yýllarda anarþinin hortladýðý, sað-sol çatýþmasýnýn bile savaþ yüzünden durulduðu bir dönemde, her iki tarafýn yaðýz gençleri askerlik þubesinin önünde, yan yana omuz omuza gönüllü olarak Kýbrýs'a cepheye gitmek için izdihamlar olurdu. Sokaklar tenha, iþ yerleri ve kahvelerde saat baþý herkesin kulaðý lambalý radyolarda ajans (haber) dinlerlerdi. Herkesin dilinde Türk askerinin baþarýlarý, beþ parmak daðlarýnda destan yazan Mehmetçiklerin yiðitliði, Baþpiskopos Makariosun haince sincice Rum tarafýný kýþkýrtmalarýnýda beddualarla anlatýrlardý.
Biz ise çocuktuk savaþtan ne anlardýýýk, seferberlikten ne anlardýk varsa yoksa bizlerde oyun oynamak vardý. Bedestende Lastikçi bir dayýmýz vardý aslýnda dayýmýz falan deðil iþte yaðcýlk yapardýk sýrf bize çember versin diye. O dönemlerde kabak araba lastikleri iþlenir zembil yapýlýrdý. Geriye çemberi kalýr bizde o çemberleri alýr içinede gazoz kapaklarýný deler lastiðe çivilerdik. Sonrada elimizdede bir tane sopa çevir babam çevir. Sinemalarda yine izdihamlar var, çünkü yýldýz sinemasý o günün gündemi olan Kýbrýs Savaþýnýn belgesel görüntülerini filim gibi yayýnlardýý. Aileler aðlayarak izlerken, gençlerde alkýþlarla filmi izlerdi. Akþam saatlerinde evlerde, Mehmetçiklerin Kýbrýsýn yarýsýný aldýðýný, Baþ piskopos Makariosun Kýbrýstan kaçtýðýný, Mehmetçik az kayýpla savaþý bitirdiðini radyolardan iþitiðimizde memlekette bir sevinç bir coþku, bir bayram havasý baþladý.
Ve çok geçmeden ülkede karanlýk güçlerin, kardeþi kardeþe kýrdýrdýðý sað- sol çatýþmalarý tekrar baþladý. terör ve anarþi öyle bir hal aldý ki Tüm ülkede Ünivesiteden, Liseye oradanda Ortaokula kadar inen, bir iç savaþý andýran kavgalar baþladý. Gençler yalnýz baþýna sokaklarda gezemeyip 3-5 kiþilik gruplar halinde gezmeye baþladýlar. Maksat birbirlerini korumak tek yakalanmamaktý. Bu dönemde maalesef her iki görüþlerdende Nizip kayýplar verdi. Ýsimlerini vermiyorum Allah o gençlerin aðabeylerimizin mekanýný cennet etsin, taze fidanlar bir hiç uðruna boþu boþuna birbirlerini vurdular. Sinemalarda Yýlmaz Güneyin filmi olduðu gün mutlaka kavgalar çýkardý, yada bombalamalar olurdu. Battal gazi filimlerinde, yada Kara Murat filimlerinde, mehter marþý söylenirken Yeniçeriler ellerinde üç hilalli bayrak var diyerek alkýþlar kopardý, ardýndada karþýt görüþlülerin laf atýþmasý hadiii yine kavga yine þiddet baþlardý.
Sokaklarda duvarlara slogan yazýlarý yüzünden kimse duvarýný boyayamaz olmuþlardý. Bu gün birinin yazdýðýný yarýn akþam karþýt görüþlü gelir üzerine ya kendi afiþini yapýþtýrýr yada kendilerinin sloganýný yazardý. Hatta duvar yazýlarýnýn kültürü öyle bir hal aldý ki M H P yazýsýný karþýt görüþlü M A R T I vada Ç O M A R yazýsýna, C H P yazýsýnýda C A R D I N yazýsýna çevirirlerdi, yani gençler okumayý býrakmýþ sadece ve sadece fikir uðruna akrabasýna bile kurþun sýkmayý göze alýyorlardý .....
Neyse sohbetimize ara verelim istek olursa kaldýðýmýz yerden devam diyelim....