Uzun çarşidakiler

Tarih doksan birin Haziran beşi
Kimlerle mücehhez şu Uzun Çarşı
Meydan Cumhuriyet caddenin başı
Sıradan başlarsak sökülür gider

Faruk köşe başı attar düyeni
Hacı Bilal asla aldatmaz seni
Urfalı Halley ki şalvar uzmanı
Selam ver Ömer'e işin rast gider

Bekir müşterisin hürmetle çeker
Kazakçı Ahmet'se hep şiir döker
Hacı Osman bazan kılıcın çeker
Yaşar elli defa elleşir gider

Nurettin çarşıda gençtir şık durur
Saatçinin teybi deminde vurur
Durdu'nun tuzları teknede kurur
Ertuğrul müşteri önünde gider

Sıddık var mı yok mu kimse bilemez
Akkuş'ta çeşit çok hesaba gelmez
Ali-Mehmet ortak malını övmez
Mehmet Çermikli mi çeşitli gider


Terzi Sıtkı sessiz biçare durur
Mustafa'da terzi kumaştan bilir
Serbest muhasebe köşe durur
Oradan ötesi bize yad gider

İstersen geçelim birde karşıya
Halil Kara akıl verir çarşıya
Erol der ki işler döndü turşuya
Yasin de totoya takılır gider

Fatura ustası Gaffari Çelik
Hassastır metreye Mahmut Akbalık
Kitapçı Mustafa işler kabarık
Müslüm'de papuçlar satılır gider

Babacan çarşıya açmış kucağı
Hotaz Mehmet satar tüpü ocağı
Alaaddin yüncü, uzun saçağı
Örnek’in tatlısı kıvrılır gider

Sadık hiç dışarı çıkmadan yaşar
Muhov evlenenin çeyizin satar
Memey müşterinin nabzını tutar
Dede peşlerine takılır gider

Çınarlar çarşının daha yenisi
Cuma da esnaftan ciddi birisi
Çavuş oğulları köşe berisi
Ordan öte köşe, noktadır biter

Ahmet Uygur çarşımızın sağında
Mehmet amca seksen doksan çağında
Terzi Süleyman var hemen yanında
Edip günden güne serpilir gider

Sanma bedesteni unutup kaldık
Ona da özel bir dörtlük ayırdık
Çaycılar pirini burada bulduk
Hacı Ahmet çayın içilir gider

Size hizmet eden Ahmet Şahin'a
İşlediyse kusur kızmayın ona
Uzun Çarşı herkes hayrandır sana
Niceleri gelmiş geçici gider

10 Haziran 1991-Pazartesi

Ahmet amca bugün bu şiiri bana okuduğunda çok farklı bir anlam sezinledim. Hani türkülerimizde vardır ya tarihi olayları, mekanı veya duyguları anlatır ! İşte bu şiir de 1991 Haziran'ında Uzun çarşıyı anlatıyor. Daha önemlisi bu şiirdekilerden 13 tanesi Hakk'ın rahmetine kavuşmuş durumda.

UZUN ÇARŞININ 5 YILI

Kimler geldi geçti Uzun Çarşıdan
Faruk bir köşeden birine gitti
Hele bir seyreyle şöyle karşıdan
Hacı Bilal vardı Rahmana gitti

Terzi Halil düzgün diker şalvarı
Hacı Ömer muhtar yoktur zararı
Bekir sessizlikte almış kararı
Kazakçının ömrü şiirle gitti

Hacı Osman artık sükuna erdi
Yaşar elleşmeye çok önem verdi
Hacı Musa emmi sonradan geldi
Saatçi çarşıyı terk edip gitti

Tuzcu Durdu hala yarı kararlı
Ertuğrul Eyüp'e devretti malı
Sıddık'ın yerinde Mehmet zavallı
Akkuş çeşidini topladı gitti

Ali ortağından Memnun ayrıldı
Çermikli Mehmet’ten Ömer devraldı
Sıtkı’da sebat var yerinde kaldı
Sanki Mustafa'yı unuttuk gitti


Serbest muhasebe bugüne geldi
Halil kara şendi ne yazık öldü
Erol maliyeden çok kazık yedi
Yasin totosunu bıraktı gitti

Gaffari’nin işi katır kuyruğu
Akbalığın Markla geçer yıllığı
Mustafa'da yoktur gönül darlığı
Müslüm bazan geldi bazen de gitti

Babacan geçirdi bir koca deprem
Hotaz köşesini tutmuştur muhkem
Alaaddin yapmaz haksız bir işlem
Örneğin tatlısı ballandı gitti

Sadıkta olmadı değişen kavram
Muho pazarlıkta öncüdür müdam
Memey kırk yıl sonra hep aynı adam
Dede'de yerinde eğlendi gitti

Metin olgunlukta mesafe aldı
Sessizlik Cuma'nın seçtiği yoldu
Çavuş oğlunda da deyimler boldu
Polat çayımızı ithale gitti




Ahmet Uygur cana yakındır bil ki
Pamuk Mehmet Amca çarşının ilki,
Edip kocamıyor kösedir çünkü
Süleyman her zaman boyunca gitti

Gel gör bedesteni yok şimdi piri
Cennet olsun çaycı Ahmet'in yeri
Şahinse sizlere hizmetkar biri
Dünya döner ama niceler gitti

05-05-1995

UZUN ÇARŞI'YA VEDA

Nasıl yıkacaklar Uzun Çarşıyı
Asırlar hamili tarih sökülür
Belki de üzmüştür karşı komşuyu
Nice esnafların boynu bükülür

Niceleri sende ağlayıp gülmüş
Birçoklar yaşamış burada ölmüş
Uzun Çarşı sorun kimleri görmüş
Başlarsan Saymaya rakam dökülür

Hani Hacı Bilal nerede Pamuk
Kahveci Ahmet'li bedesten n'oluk
Çardaklı Mehmed'in gülleri soluk
Osman nerde kılıç kından çekilir

Halil Kara vardı merhemdi derde
Demirci Habeş'se biraz ilerde
Çok oldu Uğur'a çürüdü yerde
Hazen yemiş nice yaprak dökülür

Hacı Muhiddin'i rahmetle andık
Biz de konanları göçmezler sandık
Hacı Mustafa'da komşuluk bulduk
Çadır kursan bir gün direk yıkılır


Daha ilerisin bende görmedim
Ömrümün yarısı geçmiş bilmedim
Uzun Çarşı sende sanki kalmadım
Hüzün gelir belli damla dökülür

İsmail köşede şaşkın habire
Necip kundurada kar buldu göre
Hasret kalacağız Hacı Ömer'e
Dosttan ayrılanın boynu bükülür

Urfalının perçim vurduk diline
Bekir fedakardı komşu yoluna
Gel acıma şu Yaşar'ın halına
Eğer elleşmezse beli bükülür

Hasan, Recep, Eyüp, Ömer bir soydan
Ali hoş gönüllü Mehmet o huydan
Terzi Sıddık iğnen fırladı yaydan
Hocanın dilinden dua dökülür

Sayarsan esnafı çıkamam başa
Geri dön Şahinim orası köşe
Bozuldu düzenler kalmadı neşe
Mazide kalana sünger çekilir




Şahin der komşular bu veda size
Dünya böyle beyim ne gerek söze
Bin bereket vakfı Hacı Hafıza
Yirmi dört senenin külü dökülür