Ibadet niyet ve başari

İBADET NİYET VE BAŞARIGenel olarak ibadetlere niyet ederek başlanılır. Bilindiği üzere namaz ve oruç gibi ibadetler için niyet edilerek başlanır. Niyet kişinin herhangi bir şeye karar vermesidir. Ne iş olursa olsun o iş ne amaçla yaptığını bilmesidir. Kalben niyet edilse de olur ama dil ile söylenmesi daha muteberdir. Bu anlamda dil ile ifade edilen niyetler kişinin kendini motive etmesi açısından önemlidir.Ne iş olursa olsun bir işe başlarken öncesinde hayırlısıyla bir niyet etmek gerekir. İbadetlerde olduğu gibi sınava hazırlanan bir kişi de, diyete başlayacak bir kişi de ya da bir projeye başlayacak bir kişi (bu işler çoğaltılabilir) de işe niyetle başlayıp kendisini motive etmelidir.Niyette önemli olan huşuların en başında niyetimize sadık kalmaktır. Oruca niyet edildikten sonra, zorunlu haller hariç, orucu bozmak nasıl kabul edilemez ise namaza niyet edildikten sonra nasıl namazı bozmak doğru değil ise bir işe niyet ettikten sonra ondan caymak ya da onu ertelemek de uygun olmayacaktır.Aynı şekilde namaz kılmayan bir kişinin artık namaz kılmaya niyetlenmesi ve sonrasında azim ve kararlılık göstermesi de niyetine sadakat açısından düşünülebilir. Ya da bir kötü alışkanlığı bırakmaya niyet ettikten sonra bir daha kötü alışkanlığa dönmemek de niyetimize sadakati gösterir.Niyet aslında bu anlamada iradeli olmayı da beraberinde getirmektedir. Bütün işler için bu durum aynıdır. Girişimlerde, projelerde, diyette ya da sınavlara hazırlıkta kararlı ve azimli olmak yani iradeli davranmak önem arz eder. Çünkü ameller niyetlere göre şekillenmektedir. Nitekim Hz. Muhammed (SAS) efendimiz "Ameller niyetlere göredir." şeklinde buyurmuştur.Diyete başlayacak arkadaşlardan sıklıkla "Yarından itibaren diyete başlıyorum" diye söylediklerini duyarız. Yarın gelir, kişi aynen yemeye içmeye devam eder. Aynı şekilde sınavlara hazırlanan arkadaşlarında benzer şekillerde niyetlerde bulunduklarını ama bir türlü çalışmaya başlamadıklarını görmekteyiz. Nice yarınlar gelip geçiyor ama ortada bir elle tutulur gözle görülür bir iş ortaya çıkmıyor.Bu gibi durumlarda yani niyet edip, adım atılmadığı zaman niyeti tazelemek gerekir. Nasıl ki ibadetlerde her seferinde niyet etmeye devam ediyorsak, eksik ya da yanlış niyet alırsak niyetimizi tazeliyorsak işlerimizde de durum çok farklı değildir. Diyelim ki bir işe niyet ettik ve başlayamadık. Hemen vazgeçmek yerine niyeti tazeleyip tekrardan işe koyulmak evla olandır.Bir ibadet için niyet edip de onu yapamamak gibi durumlarda kişiye ibadet sevabı yazıldığını biliyoruz. Diyelim ki umre yapılmaya karar verildi. Gerekli hazırlıklar yapıldı. Ama gün geldi gitmek nasip olmadı. İnancımızda böyle bir durumda, eylem gerçekleşmemiş olsa bile, umre yapılmış gibidir. Bu ve benzeri durumlarda niyet, amelin yerini alabilmektedir. Bu da niyetin çok kıymetli bir eylem olduğunu göstermektedir.Hayata dair niyetlerimiz de aynen ibadetlerde olduğu gibi oldukça önemlidir. Eyleme geçmese dahi önemlidir. Sadece kişinin kendini şevklendirmesi açısından bile olsa, niyet, çok kıymetlidir. Bu anlamda başarının ilk anahtarı sağlam bir şekilde niyet etmekten geçmektedir, denilebilir.Niyetin formül çok basit: bir işe niyet etmek, hayırlısıyla başlamak ve sonrasında ne olursa olsun niyetimizden dönmemek. ÖĞR. GÖR. OSMAN UTKAN