-
Dramatik fotoðraf
DRAMATÝK FOTOÐRAFCan paresi yavrusu Egemen anaokulu bitirmiþti. Yeni dönemde ilkokula baþlayacaktý. Mahalleden konu komþu ve tanýdýðý eþi dostu, Egemen'in ilkokul öðretimi için "Okuldan çok öðretmen bakýn." diyerek telkinlerde bulunuyorlardý. Öðretmen oldukça önemli imiþ, dediklerine göre.Egemenin anne ve babasý, yaz dönemi okullar tatile girdikten sonra, hummalý bir þekilde en iyi öðretmenin kim olduðunu araþtýrmaya baþladý. "Kayýtlarýnýn düþtüðü okulda en iyi öðretmen kim acaba?" diye soruþturmaya koyuldular. Çocuðun annesi mahallede tanýdýðý kadýnlara; babasý ise iþ yerinden ve komþulardan soruyordu."Berna Öðretmen"en iyi olan oymuþ. Herkes çoðunlukla onun adýný vermiþti. Aile, Egemen'i hangi öðretmene vereceklerini biliyordu artýk. Bunun için ellerini çabuk tutmalarý gerekiyordu. Kayýt haftasýnýn ilk günü ve mesainin ilk saatlerinde okula varýp isim yazdýrmalarý gerekecekti. Nitekim kayýt haftasý ilk iþ olarak Egemen'in annesi ve babasý erkenden okula gidip, çocuklarýnýn ismini Berna Öðretmen'in listesine yazdýrdý.Para vermeleri gerekecek olursa eðer, onu da gerekirse bir yolla, borç harç bulup buluþturup okula baðýþ adý altýnda yatýracaklardý. Duyduklarýna göre bazý okullarda, bazý öðretmenlere çocuðunu vermek isteyen kiþilerden çok yüksek meblaðlarda paralar isteniyormuþ. Ne de olsa çocuklarýnýn geleceði söz konusuydu. Okulun baþlangýcýnda çocuklarý daha iyi bir eðitim almasý için lazým gelirse bir müddet bir darlýða da katlanacaklardý. Ancak hali hazýrda kýt kanaat geçinen aile baðýþ adý altýnda para istenmesin, diye içten içten dua ediyordu. Neyse ki korktuklarý baþýna gelmedi. Egemen'in kaydý yapýldý ve çocuk Berna Öðretmen'in sýnýfýna verildi.Egemen'in anne ve babasý mutluydu. Biricik yavrularý okullu olmuþtu nihayetinde. Bu günleri gösteren Allah'a þükürler olsundu. Egemen ilk hafta intibak eðitimlerine baþladý. Ayný zamanda okulun ilk haftasý veli toplantýsý yapýlacaðý mesajý da geldi. Egemen'in heyecanlý olan anne ve baba birlikte toplantýya katýldý. Her ne kadar giriþte baðýþ parasý istenmese de toplantýnýn temel konusu yapýlacak baðýþlar ve nakdi yardýmlar olmuþtu. Eðitim bir konuþuldu ise, para mevzularý iki konuþulmuþtu. Ýlk dakikadan böyle olmasý onlarý biraz endiþelendirse de çocuklarýnýn okula baþlama heyecaný daha fazlaydý.Okullar resmiyette velilerden hiçbir surette para toplayamýyordu. Haberlerde duymuþlardý: "Hiç kimseden para toplanmayacak." diye. Ama 'okul aile birliði' diye bir müessese üzerinden sistemli olarak paralar toplanýyormuþ. Aile birliði hesaplarý bütün velilere ivedilikle ulaþtýrýlýyor. Çocuðun velileri her ne kadar 'gönüllülük esas' denilse de ilerleyen zamanlarda ýsrarcý bir þekilde para verilmesi gerektiðini ezilerek ve üzülerek öðrendiler.Heyecanlý anne baba "Sýnýf Annesi" kavramýyla ilk defa karþýlaþmýþtý. Sýnýf annesi, öðretmenle sürekli iletiþim halinde olan ve öðretmenin okula dair taleplerini yerine getiren kiþiymiþ. Anladýklarý kadarýyla öðretmenin gönlünü hoþ tutmak için velileri organize eden, sýnýftaki öðrencilerden bir kiþinin annesi imiþ. Egemen'in annesi, sýnýf annelerinin genellikle sýnýftaki veliler arasýnda en sosyetik ve geliri en iyi olan velilerden seçildiðini fark etmiþti. Öðretmenin bir dediði iki edilmemesi gerekirmiþ.Öðretmene deðiþik zamanlarda hediyeler alýnmasý gerekiyormuþ. Doðum günü, öðretmenler günü, karne günü, anneler günü, dönem baþý, dönem sonu gibi önemli zamanlarda hediyeler alýnýyormuþ. Alýnan hediyelerin pahalý olmasý ailenin dikkatini çekmiþti. Çocuklarýn velilerinden toplanan paralarýn yüksek olmasý da zavallý anneyi ve babayý üzmeye baþlamýþtý. Sosyal medyada kurulan veliler grubunda istikrarlý bir þekilde paralar talep ediliyordu. Gruba üye olan egemenin annesi "Veremem, imkâným yok." demeye çekiniyordu. Gruptan ýsrarla "Bir kiþi kaldý. O da ödesin." diye yazýlmaya devam ediyordu. Grup üyelerinin de halden anlamamasý, vermeyenlere yönelik kýrýcý konuþmalarý, iþin tuzu biberi oluyordu.Egemen'in annesi durumu bir gün, eþine açmak zorunda kaldý. Buna öfkelenen ve birazda içerlenen baba öðretmene mesaj yazarak durumunu anlatýr. Sosyal medya gruplarýnda veliler tarafýndan ve sýnýf annesi tarafýndan sistemli bir þekilde tacize ve baskýya son verilmesini ister. Öðretmen mesaja gereði bile duymamýþtýr. Bunun üzerine diðer gün, okul müdürüne durumu anlatýr. Okul müdürü, "hamama giren terler" diyerek bu iþlerin doðasýnýn böyle olduðunu anlatýr. Bu sözlerin üstüne "Siz bu öðretmeni istediniz. Þimdi de þikâyet ediyorsunuz. Yapacak bir þey yok! Ýstemiyorsanýz sýnýfý deðiþtireyim." diyerek aba altýndan sopayý gösterip babayla olan konuþmasýný bitirir.Sýnýf annesi ise "Öðretmenimiz hediyelerin en iyisine layýktýr" diyerek pahalý olan eþyalarý almak için ýsrarýný sürdürmüþtü. Egemenin annesi ve babasý çaresiz o paralarý vermek zorunda kalýyorlardý. Ailenin korkusu "Biz bu paralarý vermezsek eðer, öðretmen çocuðumuzla ilgilenmez" þeklindeydi. Bu kaygý ile itiraz etseler de eksik gedik talep edilen paralarý vermeye çalýþýyorlardý. Perdesi olan ve ayný zamanda perdeleri yeni olan sýnýfýn perdeleri store perdeler ile deðiþecek diye para istenir. Sýralar yeni olduðu halde, sýra deðiþecek diye sýra parasý istenir. Bu talepler arttýkça artýp ve ailenin sýrtýna yük olmaya baþlamýþtýr. Sýnýfýn ihtiyaçlarýndan baþkaca istenen paralar da ciddi yük getirmekteydi."Çocuklar için takvim yapýlacak." diyerek herkesin para vermesi talep ediliyor. "Çocuklar için magnet yapýyoruz." diyerek para isteniyor. Bu tarz eþantiyon tarzý iþlerin amacýnýn çocuklarýn velilerinden eþyalarýn maliyetinin çok üstünde ücretler alýnmak istenmesiymiþ. Maliyetinin iki ya da üç katý olan fiyatlara satýlan eþyalarýn, bütün öðrenciler tarafýndan alýnmasý zorunlu gibiydi. Bütün bu iþlerin organizasyon sýnýf anneleri tarafýndan gerçekleþtirilmekteydi. Ýstenen paralar resmi bir yolla istenmemekte onun yerine elden ya da sýnýf annesinin hesabýna yollanýlmasý gerekiyormuþ. Bazý velilerde toplanan paralarýn kaydýnýn olmamasý þüphelere sebebiyet vermiþti.Bir keresinde sýnýf annesi ve öðretmen tarafýndan, çocuklarýn fotoðrafýný çekeceklerini ve bu fotoðraflarý çerçeveli olarak onlara vereceklerini; bunun için ise öðrenci baþýna 400 lira verilmesi gerektiði þeklinde mesaj atýlmýþtý. Egemenin babasý bu etkinlikte bulunmak istemediklerini bildirir. Öðretmen ile yaptýklarý görüþmede öðretmen, "Ýstemezseniz dâhil olmayabilirsiniz." diye cevap vermiþti. Egemen'in babasý, çocuðunun diðerleri sýnýfta fotoðraf çekerken, kenarda kýyýda, boynu bükük kalýp kalmayacaðýný sorunca öðretmen "Fotoðraf çekinsin ama sonrasýnda fotoðrafý almazsýnýz. Sýkýntý olmaz." diye cevap vermiþtir.Bu arada babasý, fotoðraf çekimi için çok yüksek ücret istediklerini ve o parayý ödeyemeyecekleri için almayacaklarýný söyleyerek, Egemen'i duruma alýþtýrmak istemiþti. Sonraki zamanda kendilerinin daha iyi fotoðraflar çekeceklerini ve bunun için gerekirse fotoðrafçýya gideceklerini de özellikle söz vermiþti. Egemen de gayet olgun bir þekilde babasýna "Tamam baba!" demek zorunda kalmýþtý.Fotoðraf çekiminden üç gün sonra öðretmen, bütün çocuklarýn fotoðraflarýný sýnýfa getirmiþti. Herkesi tek tek çaðýrarak, çerçeveli portrelerini çocuklara teslim ediyordu. Öðretmenin masasýnda sadece Egemen'in fotoðrafý kalmýþtý. Ne yazýk ki öðretmen çerçeveli olan fotoðrafý ona teslim etmemiþti. Egemen masada olan kendi fotoðrafýný görmüþ ama sesini çýkarmamýþtý.Akþam babasýyla oyun oynayan Egemen bir an da durup babasýna üzgün ve kýrgýn bir þekilde "Baba 400 lira çok büyük para mý?" diye sordu. Babasý neden böyle bir soru sorduðunu söyleyince Egemen "Öðretmen herkese fotoðrafýný verdi ama benimkini vermedi" der.Babasý aðlamak istedi ama metanetli durdu. Nutku tutulmuþtu. Çocuðun sýnýfta o anda neler yaþadýðýný düþünerek kahrolmuþtu. O gece uyku uymadý. Gece boyu çocuðunun yaþadýðý psikolojik zorbalýðý düþündü… düþündü… düþündü…