Fıstık mı ? Bambu mu?

Çinlilerin meşhur ağacı olan bambunun yetiştirilmesi ile ilgili birçok yayınları görünce bizim fıstık şıtılından neler çektiğimizden habersiz olan basını biraz bilgilendirme ihtiyacı hissettim.Bakalım Bambu mu zor yetişiyor yoksa Fıstık mı? Bakalım Çinli Çiftçiler mi sabırlı yoksa bizim gariban çiftçiler mi? Birçok eğitim konusuna bile örnek olmuş bu bambu ağacını yetiştirenleri göklere çıkaranlar bakalım fıstık ağacını yetiştirenleri de göklere çıkarabilecek mi?

Önce misafirden başlayalım..Bambu ağacı nasıl yetişiyor?
Bambu ağacı söyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekilir,sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.Uçuncu ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla besinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.Ve nihayet besinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye baslar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelenilk soru sudur : Bambu ağacı 27 metre boyuna 6 hafta da mi yoksa 5 yılda mı ulaşmıştır ? Bu sorunun cevabi tabii ki beş yıldır.Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilirmiydik?...Bu işin güzel tarafı..Yani sabır ve metanete verilebilecek güzel bir örnek..

Bir de bizim fıstık şıtılından bahsedelim.Fıstık ağacı nasıl yetişiyor.?
Fıstık ağacı şöyle yetişiyor:Önce ağacın tohumu olan bir adet fıstık saksıda toprağa verilir.Bir yıl boyunca açık havada gübrelenir ve sulanır.İkinci yıl şıtıl 25-30 cm olunca tarlada kuğuk denilen 70x70x70 cm ebadındaki çukura fidan olarak dikilir.Dikilirken sadece 5 cm lik kısım güneşte kalacak şekilde tümü toprağa basılır.Ve 5 yıl boyunca sürekli gübrelenir,sürülür ve kazma yapılır.Altıncı yılın sonunda şayet şıtıl toprağını beğenmişse kalem vurmaya ve aşıya gelmiş demektir.Altıncı yılında 3-4 yerinden aşı yapılan şıtıl artık fıstık ağacı olma yolunda ergenlik çağına ulaşmış demektir.Sekizinci yılında şıtıla yapılan aşılar artık boy vermeye başlar.Dokuzuncu yılında dallı budaklı bir şekilde alıcısını bekleyen şıtılımız tek tük fıstık salkımı vermeye başlar.Onuncu yıl artık mahsul yılıdır.Kendisini yetiştiren sahibini güldürme zamanı gelmiştir.Onbirinci yıl artık şıtıl olmaktan çıkıp fıstık ağacı ünvanını elde etmiştir.Her yıl yapılan budaması,tırtılı,böcegi,sinegi ve gübrelemesini de cabası...


Şimdi söyleyin bakalım..Sabır ve metanete örnek gösterilen Çinlilerin Bambusu mu övgüye daha çok layık yoksa bizim fıstıklar mı?

kesinlikle bambu derim bizim burda 1 aya filiz vermese hemen nalet okunur...

Yani fıstığı ben ekeceğim torunlar toplayacak, ölme eşşeğim ölme yaz gelecek.

Eğitim işiyle uğraşan birisi olarak yazınız bana çok anlamlı geldi. Aynen bu ağaçların yetiştirilmesinde gösterilen sabır gibi insan yetiştirmede de aynı sabır ve emeği bıkmadan-usanmadan, kızmadan-darılmadan ve asla küsmeden gösterebilsek.

Daha önce bambu hikayesini okumuştum, fıstıkla kıyas yapmanız yerinde olmuş. Teşekkürler Ramazan Bey...

Duygusallıktan uzak bir yorum yapılacak olursa bambunun yetiştirilmesi esnasındaki sabır antepfıstığının yetiştirilmesindeki süreçten daha çok takdir edilmesi gerekir...

4 yada 5 yıl boyunca gelişim açısından hiç bir hareket göstermeyen tohumun bu sure sonunda birdenbire gelişeceğini bildiği için bakım yapmak ve sabretmek daha zor zira verdiğiniz emeğin karşılığında 5 yılın sonuna kadar ne alacağınızı tam olarak bilmiyorsunuz...

Antepfıstığında ise durum çok farklıdır siz bahçeye her gittiğinizde ağaçtaki gelişimi yeni sürgünleri gördükçe hevesiniz şevkiniz artar, yaptığınız aşı tutmuşsa ve gelişiyorsa daha çok emek vermek için çabalarsınız, yaprakları çoğaldıkça emeklerinizin karşılığını almaya başladığınızı düşünürsünüz,

Eğer antepfıstığı fidanları yeterince gelişim göstermezse bahçeye gitmeye canınız istemez yaptığını harcama ve emekler gözünüzü gelmeye başlar kısacası verdiğiniz emeklerin karşılığını gözünüzle görmeniz lazımdır göremezseniz kafanızda başka alternatif fikirler oluşur,

Mesaea taban arazilerde ekilen antepfıstığı ilk önce kök kısmını geliştirir dolayısıyla toprak üstündeki gelişimi fazla olmaz bu durumu bilmeyen antepfıstığı yetiştiricisi paniğe kapılır gelişim için çareler arar, bu durumun 2-3 yıl içerisinde normale döneceğini öğrense bile içi rahat etmez...

Verdiği emeğin karşılığı antepfıstığı fidanındaki gelişim ile anında görmek ister, oysa bambu yetiştiricisi 5 yıl hiç gelişim göstermeyen tohuma son ana kadar eksiksiz ve şüphesiz emek verir gelişimi görmediği sebat ve sabır göstermesi bana göre bambu yetiştiricisini daha anlamlı kılıyor.

Benzetmede hata olmaz derler; bambu yetiştiricisi tıpkı imanı kuvvetli mümin gibi hiç şüphesiz sabreder ama antepfıstığı yetiştiricisi daima gözüyle görmek ister, şüpheci ve evhamlıdır.

efendimiz hazreti muhhammet bir hadisinde şöyle buyurmuştur. fidan dikerken kıyamettin koptugu andabile fidanınızı dikindemiş her agaç fidan için cennete birer köşk vad edilmiş buyuruyor.

bence her ikiside takdire şayan...fıstık yetişdiricisi ürün almak bakımından 5 yıl daha beklediginden birinciligi hak ediyor.ayrıca sayın ramazan tarhan a teşekür ediyorum.bir ara sayın gökhan dokuyucu çok güzel konuları gündeme getiriyordu,şimdi sayın tarhan.