Başbakanlık İnternet ve Bilş. Daire Başkanından Açıklama:"Yasakların Tek Nedeni'' :D
139
Başbakanlık İnternet ve Bilişim Daire (BİBİD) Başkanı Ali İhsan Eryemez, son olarak ünlü arama motoru Google'a ait bazı IP adreslerinin de yasaklanmasının ardından artan eleştiriler üzerine dün akşam apar topar bir basın toplantısı düzenleyerek suçlamaları yanıtladı. Toplumun yasak olan şeylere ilgisini bildikleri için böyle bir yola girdiklerini ifade eden Eryemez, "Tüm bu yasaklamaların arkasında, internet kullanımını özendirmeye çalışmaktan başka bir maksat aranmasın." açıklaması ile kamuoyunu rahatlattı.
"Canımıza tak etti"
İnternetteki sansürlemeler ile ilgili yaşanan son gelişmelerin ardından basın mensuplarının karşısına geçen Eryemez, oldukça gergin bir havada geçen toplantıda, "Ya söylemeyelim, söylemeyelim dedik ama yani buramıza kadar geldi. Bir kurumun bu kadar da üstüne gelinmez. Bizim de bir haysiyetimiz var." diyerek, bugüne dek kendilerine edilen bütün küfürleri de aynen sahiplerine iade ettiklerinin özellikle altını çizdi. Yasakçı ve iş bilmez adamlar olarak yaftalanma pahasına şimdiye kadar bazı şeyleri kamuoyundan gizlediklerini belirten Eryemez, "Bu iş yüzünden evde çoluk çocuğumuzla bile kötü olduk. Şu an evladım beni, sırf birisi Atatürk'e küfretti diye koca Google'ı yasaklamaya kalkan bir mankafa olarak biliyor. Zerre ağırlığım kalmadı bir baba olarak." sözleriyle dert yandı. Eryemez'in konuşmasından bazı önemli satırbaşları ise şu şekilde:
"Biz bilmiyor muyuz bu yasaklanan sitelere bir şekilde girilebildiğini? Niyetimiz o olsa, istesek komple kuruturuz; bir Allah'ın kulu da giremez Youtube'a bilmemneye. Ama olay o değil. Biz istiyoruz ki milletimiz de bu internet işine ilgi duysun, 'Neymiş bu internet ki benim devletim girmemi istemiyor?' diye bir merak etsin. Çünkü bu adamları kendi halinde online ortama salarsan bütün gün okey oynamaktan başka şey yapmıyor. En iyi bileni gidip gazete sitesine yorum yazıyor. Bir de mynet var zaten, huzurevi gibi. Vatandaşlarımıza internetin bunlardan ibaret olmadığını göstermemiz lazım."
Sonuçlar umut verici
Yasaklamalardan alınan neticenin genel olarak olumlu olduğunun altını çizen Eryemez, "Nitekim düşündüğümüz gibi de oldu. İsteyen baksın, bu yasaklamaların öncesinde ülkedeki internet kullanım oranı neymiş, şimdi ne olmuş? Rakamlar ortada. Çünkü biz insanımızı tanıyoruz: Yap dersin yapmaz, yapma dersin gider inadına yapar. Kapıdan kovarsın, bacadan girer. Mayası öyle." sözleriyle de iyimser bir tablo çizdi.
"İnternet kullanıcısı daha da bilinçlendi"
Yasaklamaların sadece internete olan ilgiyi artırmakla kalmadığını vurgulayan Eryemez, sözlerine "Şu geçen süre zarfında yediden yetmişe herkes bilgisayar kurdu oldu, ancak bunlar da görmezden geliniyor maalesef. Şu anda pek çok vatandaşımız proxy nedir biliyor, icap ettiğinde şakır şakır dns ayarı yapıyor. Bugün bu kadar bilinçli bir kullanıcı profilinin batıda bile örneği yok." şeklinde devam etti. Şu ana dek erişimini yasakladıkları bütün sitelerin ziyaretçi sayısının arttığını da belirten Daire Başkanı, "İnanın 'İlla bizi de yasaklayın' diye araya adam sokmaya çalışanlar dahi var. Biz de mümkün mertebe kimseyi kırmamaya çalışıyoruz, ancak kısıtlı imkanlarla hepsine birden yetişmek zor oluyor." sözleriyle yoğun çalışma temposundan da şikayetçi olmayı ihmal etmedi. Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eryemez, yasaklamaların bundan sonra da devam edip etmeyeceği yönündeki bir soruyu, "Eder etmesine de, eski tadını vermez artık." şeklinde cevaplarken, interneti teşvik etmeye yönelik hükümet politikalarının modem saklamak, güç kablosunu toplatmak gibi geleneksel yöntemlerin yanı sıra, tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen EMP (electro magnetic pulse) cihazı gibi daha yeni ve orjinal uygulamalar ile sürdürülebileceğini müjdeleyerek açıklamalarını sonlandırdı.
kaynak : zaytung haber
Google türkiye ile dalga geçiyor
Google’ın Türkiye ofisi vardır. Kendi sitesinde belirttiğine göre bir ofis adresi var fakat reklam birminin. Yani parayı alan parayı dağıtan birimin. Yönetim ve firma temsili merkezinin değil. Ve bu ofisin telefonu malesef yok. Listedeki ülkelerin tamamına yakının neredeyse telefon numarası varken malesef Türkiye ofisinin telefon numarası yok.
Arama motoru çok çok önemli stratejik bir üründür. Ülke insanlarının ne aradıkları , hangi kullanıcının ne aradığı hangi ürünü hangi hizmeti aradığı kayıt altına alınıyor ve bu bilgi stratejik olarak ticari değeri olan bilgidir.
Bu arama bilgileri aynı zamanda ülkenin aleyhine kullanılacak çok değerli verilerdir. Bu verileri elde etmek de mümkün değidir. Tek bir yolu ise etkin kullanılan bir Türk arama motorumuzun olması ile mümkündür.
Sizin önünüze getirilen sonun ğeki nedir? Kolanın formülü hikayesi gibi Pagerank sistemi dayatılan bir hikayeden öte gidememektedir.
Siz sitelere 1 ile 10 arası bir değer vereceksiniz bunun adını da Pagerank koyacaksınız ve bu 10 tane seviye, sitelerin gerçek değerini verecek. Bakın reklam sisteminde slogan net olmalı.
Pagerank, sloganı netleştiren sadeleştiren algıyı toparlayan tek noktaya toplayan bir görüntü verir. Çok basit bir test yapın. Google’da bir arama yapın karşınıza çıkan listedeki web adreslerini pagerankına bakın.
NEYİ SATIN ALACAĞIMIZI BİLE GOOGLE BELİRLİYOR
Pagerankı çok düşün olan ilk sırada çıkabiliyor. Bütün bunları geçtik. Size verilen aram sonuçları gerçekçimi acaba. Bir liste getiriliyor bunun görünen tarafı şu; size verdiğimiz arama sonuçları bizim istediğimiz sonuçlardır deniliyor.
Biz Google’ın ya da yabancı arama motorlarının verdiği sonuca göre cep telefonu, televizyon dergi ya da gazete ya da başka ürünler ya da hizmetler ile alakalı firmaları buluyoruz. Onlar bizi yönlendiriyor. Bakın bu firmayı ben size buldum. Biz de o firmadan ürün ya da hizmet almak durumunda kalıyoruz..
Bakın bu çok önemli bir konudur. Google istediği firmayı meşhur istediğini zelil eder bir yapıya geldi. İlk sayfada çıkmak arama motoruna bağlı bir sistemdir.
Ülke kaynaklarının siber teknoloji çağında dışa akması kadar başka savurganlık yoktur. Reklam gelirleri Google’a akarken devletimize tek kuruş vergi gelmemektedir.
Bu vatanın kobisinden, esnafından, şirketlerinden, alınan paranın vergisi ülke sınırları içinde devlete dönmesi gerekir. Bu şuna benziyor tavuğu besliyoruz fakat başka kümese yumurtluyor.
Dünyadaki ilk 10 sitenin 8’i arama motoru. Bu 8’den 6 tanesi Amerika`ya ait 2 tanesi de Çin`e ait.
Yakın tarihte 2 tane internet firması ilk 10 içerisine girdi. Bu devrim niteliğindedir. Çağımızda herşeyin hızla değiştiği bir zamanda 10-15 yıl çok uzun zaman dilimleridir. Farklı ülke sitelerinin listeye girmesi domino taşı etkisi yaparak farklı ülkelerin internet sitelerinin popülerleşmesi demek olacak. Neden ilk 100’de bizim internet sitelerimiz olmasın.
TÜRKİYE’NİN İLK 100’ÜNDE 60 YABANCI VAR
Türkiye listesine baktığımızda ilk 100 sitenin 60 tanesi yabancı internet siteleri işgal etmiş durumda. Bu da halkımızın dış kaynaklar tarafından yönlendirilmesine sebep olmaktadır. Halk içerde, Türkiye sınırları içerisinde, yönetim de dışarda gibi bir olgu.
Firewall cihazı alıyorsunuz Checkpoint onbinlerce dolarlık para veriyosunuz ve yapan firma İsrail. Sonra sizin insani yardım kuruluşunuzu dünya üzerindeki ürünlerine sakıncalı site diye web adreslerini blokeliyor, veritabanına yazıyorlar. Artık uyanmaz zamanı geldi. Türkiye`de çok fazla paralar vererek aldığınız bu cihazları üreten Tübitak destekli firmalarımız ve onların da ürünleri var.
6 milyonluk İsrail’in 7 milyarlık dünyada avazının çıkması hoşgörü ile karşılanacak bir durum değil.
YENİ YÜZYILIN PETROLÜ DATADIR
Devletimiz tarafından yurtdışına ödenen trilyon TL’ler yurtdışına akan bu vatanın evlatlarının alın teridir. Vatandaşlarımız tarafından reklam ya da herhangi bir ad altında yurtdışan çıkan paralar bu toprak insanlarımızın geleceğidir. Geleceğimizi satmayalım.
Bu ülkede çok çok yetenekli yazılımcılar varken ülke kaynaklarının içerde kalması çok önemlidir.
Unutmayalım 21. yüzyılın petrolü datadır. Bu veriyi , datayı kullanmayı bilen ülkler ayakta kalacaklardır. Herzamanki gibi şaibeli olan Google, bize hiç de masum olmadığını gösterdi.