admin Nickli Üyeden Alıntı
Yün yatak kelime olarak ilk etapta basit bir konu başlığı olarak görülebilir, ancak yakın geçmişimizin geleneklerinde çok önemli bir yer tutar.
Özellikle düğün, ceyiz aşamasında her iki tarafında olmazsa olmazlarındandır yün döşek ve yorgan. Oğlan tarafının aylar önce sipariş ettiği yünler gelince, yün yıkama günü tertiplenirdi Nizip çayının bir bölgesinde... Akçakentliler genelde bentin yanına giderlerdiyse de, yakın akrabalarından fabrika sahibi olanlar varsa, oralara gidip bu yıkama işini kadın kadınada yaparlardı. Bir taraftan yünler yıkanırken, diğer taraftan kaynayan yemek kazanları ve yoğrulan çiğ köftelerin eşliğinde söylenirdi maniler. Sanki yünleri yıkayan su değildiyde söylenen manilerdi olgun annelerin ağzından dökülen... Dümbeleğin ve çüpeleğin eşliğinde genç kızların kendi aralarındaki oyunları ise başka bir hoş şekilde süslerdi bu geleneğimizi.
Tabi gelenek derken süre gelmesi önemli ! Şimdilerde herşeyin hazırı çıkınca, yününde elyafı çıktı, yıkamak gerekmediği için bu gelenkte gelenek olmaktan çıktı vesselam...
Neyse yünü yıkananlar ersin muradına.... Bizler çıkalım kerevetine