Ekleyen saldiray27
Sanatın doruk noktası
Zeugma evleri,kırma çatlı olup,oluklu ve düz kiremitle örtülüydü.Bir veya iki katlı olan bu evler,en az 500m2 oturma alanına sahiptir.Evin içinde çeşme sığ havuzu bulunan sütunlu avlu yer alır.Bu avlu etrafında ise yemek odası,dinlenme ve oturma odaları bulunurdu.Bu odaların geniş kapı ve pencerelerinden çeşmede akan su görülebilirdi.Evi oldukça hoş kılan bir manzara,ev sahibi veya misafiri büyülerdi.Odalar ışığını,demir korkuluklu ve camlı geniş pencereleriyle bu avludan almaktaydı.Evlerin tabanı mozaik,duvarları fresklerle bezenmiş olup,odalar mobilya,heykel ve şair heykelciklerle donatılmıştır.Zeugma2lı mozaik ustası Fırat nehrinden topladığı nehir taşlarını 8-10 mm ebadında kübik biçiminde keserek (tessera) mozaikleri yapmıştır.Şayet,açık mavi,açık ve koyu yeşil ve turuncu gibi renkte taşlan doğada bulamaz ise bu renkleri cam tesseralarla elde etmiştir.Samsat gibi diğer şehirlerden mozaik ustası gelerek Zeugma'da çalıştığı saptanmıştır.Söz gelimi Samsatlı Zosimos ustanın Âphrodite'nin taçlandırılması ve Kahvaltıdaki Kadınlar adlı iki mozaiği elde etmiştir.Ele geçen mozaikler Roma İmparatorluğunun en zengin olduğu,sanatın doruğa ulaştığı 2.ve 3. yüzyıla aittir.
Evlerin duvarları mineral ve toprak boyalarla yapılan duvar resimleriyle(fresk) kaplanmıştır.bu duvar resimlerilerinde,mitolojik figürler,insan,hayvan ve geometrik resimler kullanılmıştır.Zeugma'da yontu sanatı da oldukça gelişmiştir.Öyleki Zeugma'nın kendine özgü heykeltraşlık ekolü oluşmuştur.Zeugma çevresinde kalker yatakları olması sebebiyle,sert kalkerden heykel,lahit ve büstler yapılmıştır.Ayrıca bronz malzemeden heykeller ve heykelcikler de yapılmıştır.Erkekler için kartal,kadınlar için ise yün sepeti kabartmalı mezar stelleri de yontulmuştur.
Fıstık ağaçlarının gölgesinde bir saklıkent
Zeugma'da yüzük taşı ustaları da değerli taş oymacılığının çok güzel örneklerini yapmışlardır.Antik dönemde varlıklı her kişinin bir yüzük mühürü mevcuttu.Mühüründe sevdiği tanrının,tanrıçann,hayvanın veya kişinin resmi bulunurdu.Kişiler yüzüğünü noter belgelerinde,gönderdikleri mektuplarda ve evlerinin depolarını mühürlemede yaygın olarak kullanırlardı.Zeugma'da yapılan kazılarda 100.000 adetten fazla mühür baskısı bulundu.Agora arşivinde ele geçen bu mühür baskıları Zeugma'nın ticaretini ve noter ile haberleşmedik belgelerinin yoğunluğunu göstermektedir.
Belkıs-Zeugma'da ilk kazı,güney nekropolünde Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından 1987 yılında gerçekleştirlimiştir.Burada oda biçimli aile kaya mezarının ön terasına dizilmiş halde mezar sahiplerine ait heykeller bulunmuştur.Diğer kazı 1992 yılında yapılmış ve şarap tanrısı Dionyos ve eşi Ariadne'nin düğününün resimlendiği bir taban mozaiği gün ışığınıa çıkartılmıştır.Birecik Barajı yapımının gündeme gelmesiyle birlikte Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kurtarma kazılarına yabancı kazı ekipleri de katılmıştır.1993 yılında West Avusturalya Üniversitesi kelek azğı üstü mevkiinde kurtarma kazı çalışmaları yaparak Metiokos villasını bulmuştur.Fransa Nantes Üniversitesi ise,1995 yılından itibaren Zeugma'da yapılan kurtarma kazı çalışmalarına katılmıştır.Gaziantep Müze Müdürlüğü kazı ekibi bu yıllarda Çingene Kızı,Okeanos,Dionysos villalarını ve Roma hamamını gün ışığına çıkartmıştır.Bern Üniversitesi tarafından IV.Scytica lejyon kapmına araştırma kazı çalışmaları yapılmıştır.
Gün ışığına çıkarılan bin yıllık bir tarih
Gaziantep valiliğinin desteğiyle,İl Özel İdaresi,SANKO Holding ve Birecik Baraj konsorsiyumun maddi katkılarıyla ve Müze Başkanlığında,kazı çalışmalarına hız verilerek 1999 ve 2000 yıllarında A-bölgesinde yıl boyu hiç ara verilmeden çalışılmıştır.Bu çalışmalarda Poseidon ve Euphrates villaları gün ışığına çıkarılmıştır.Bu villaların sığ havuzlarında dinlenme,yemek ve oturma odalarının tabanında birbirinden güzel mozaikler bulunmuştur.Bu mozaikler,Truva savaşının anlatıldığı Akhileus Skyros'da,Aphrodite'nin Taçlandrılışı,Dionysos-Telete,Müsalar,Fırat nehri tanrıları Galatya,Dionysos-Ariadne,Satyros Antiope ve denizler tanrısı Poseidon vb. mitolojik sahnelerle,geometrik desenlerden oluşmaktadır.Bu odaların duvarları figürlü,bitkisel,geometrik fresk ve stükolarla kaplanmıştır.Bu kazılarda çok sayıda bronz ve gümüş sikkenin yanı sıra pişmiş toprak heykelcik,bronz kandil ve çömlekler de bulunmuştur.Savaş tanrısı bronz Mars heykeli de bu villalardan biri olan Poseidon villasının kilerinde ele geçirilmiştir.
Zeugma A-bölgesi su altında kaldığında,B-bölgesinde Kültür Bakanlığının izniyle,GAP(Güneydoğu Anadolu Projesi'nin organizasyonunda),PHİ(Packard Humanities Institute)'ün maddi katkılarıyla,Oxford Unit ve Gaziantep Müzesinin şemsiyesi altında Fransa Nantes Üniversitesi ve Zeugma Girişim grubundan oluşan çok uluslu arkeoloji ekipleriyle kurtarma kazılarına Temmuz 2000 tarihinde de devam edilmiştir.Bu çalışmalarda Zeugma kentinin evleri,kilisesi,arşivi ve stoası hakkında yeni bilgilere ulaşılmıştır.Kahvaltıdaki kadınlar,Nereidler,Eros resimli mozaikler ve freskler gün ışığına çıkarılmıştır.Mozaiklerin ve fresklerin kaldırılmasında Türk restoratörlerle birlikte İtalyan CCA restorasyon ekibi de çalışmıştır.Birecik baraj gölü sularının B-bölgesine de ulaşması sebebiyle,kurtarma kazı çalışmalarına Ekim 2000 de son verilmiş olup,son durum itibariyle Zeugma'nın 1/4'ü sular altında kalmıştır.
Dünya'nın kabul ettiği bir şaheser
Gaziantep Müze Müdürlüğü,Baraj gölü suyla dolduktan sonra da kazı çalışmalarını sürdürmüş olup,kıyıda tespit ettiği mozaikleri kaldırarak müzeye taşımıştır.2003 yılından itibaren ise,Gaziantep Valiliği ve İl Özel İdaresi'nin maddi katkılarıyla restorasyon amacıyla,Gaziantep Müze Müdürlüğü başkanlığında kazı çalışmaları yapılarak Dionysos villası tamamen,Danae villası ise kısmen gün ışığına çıkarılmıştır.Zeugma'da yapılacak kazıların daha yüzlerce yıl devam edecek olması nedeniyle,2005 yılından itibaren Zeugma kazı başkanlığı,Ankara Üniversitesi,Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi,Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr Kutalmış Görkay'a verilmiştir.
Kurtarma kazıları sonucunda ele geçen sanat şaheserleri,Zeugma'nın önemli bir sanat merkezi olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.Zeugma'nın su altında kalmayan büyük bölümünde de villalar,tiyatro,sütunlu caddeler,hamam,agora ve tapınak 3-4m. toprağın altında bulunmakta olup,gün ışığına çıkarılacağı günü beklemektedirler.Önümüzdeki yıllarda bu alanlarda yapılacak kazılar neticesinde oluşacak olan açık hava ve tören yeri müzesi Zeugma kentinin eserlerinin yerinde görülebilmesini sağlayacaktır.