Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
Valla İstanbula geldiğimizde kimin ne kadar dürüm yediğinin şahitleri daha sağ ammioğlu
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Hahaaaaaaaaaaa on numara olmuş
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
katılan hemşerilerimize afiyet olsun
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
aa dün kahvaltımı vardı...
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
Hımm,bende yoksa bu ayda mı kahvaltı oldu dediydim kendi kendime.
Konu M.KÜÇÜK tarafından (28.05.12 Saat 08:03 ) değiştirilmiştir.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
Hahaaaaaaaaaaaaa
Otlakçı ile siğara kefçisi bir gün oturup siğara içerken Kefçi;
-Gelin siğarayı bırakalım deyip oryata laf atmış. Bunun üstüne otlakçı;
-Ölekte siğaradan vazgeçmeyek ne zararını gördükkü demiş
Selamlar
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Seher vakti esen rüzigarın serinliğini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köşelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çıplak ayaklarını ıslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuşunun canlı ötüşünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeğin avucunu, ellerine almadan yaşayan;
Akıldan, mantıktan ne bahseder bilmem ki?!..
babaymış, şıhmış hikaye diyorsun yani...
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.