Gülü koklamak için yanına gitmek külfetine katlanmak gerekir. *(Külfetsiz nimet, dikensiz gül ve engelsiz yâr olmaz)* demişlerdir. Bir nimet külfetsiz ele geçerse, kıymeti olmaz. Mirasyedi gibi harcarız, şükrünü düşünmeyiz.
Allahü teâlâdan gül isteyen âşık, dikenine de katlanmalıdır.


*Muhammed Masum *hazretleri buyuruyor ki:


(Zavallı aşığa, sevgilinin kendisini aradığını bilme saadeti yetişir. Ayrılık hasretini çektiğini gördüğünü bilmesi yeter. Çünkü, Allahü teâlâ onu elbette görüyor.)


Yusuf aleyhis-selâmdan sonra ALLAHa âşık olan Hz. Zeliha, (Bugün Yusuf'u gördüm) diyen herkese bir kolye verir. Sevgisi uğruna, malını, mülkünü, güzelliğini, hatta 70 deve yükü mücevher feda eder. Hz. Yusuf ile evlenince, yanına gitmez. Hz. Yusuf sebebini sorunca, *(Allah sevgisi bana yeter)* der.
Gülün kadrini ancak bülbül bilir.


Leyla'nın uğruna deliren Mecnun'a, (Adın ne) diye soranlara, *(Leyla)* der.
(Leyla ölmedi mi?) derler.
*(Ölmedi. Kalbimde... Ben Leyla'yım)* der.
(Leyla'nın evine doğru bak) derler.
O da* , (Leyla'nın evini gören yıldıza bakmak bana yeter) *diyerek ağlar.
*Gül, demişler bülbüle, ağlamış feryat ile*.


Büyükler, (Aşktan maksat, dert ve gam çekmektir. Kavuşmak, hiç hatıra bile gelmez) demişlerdir.


*Gerçek sevgi üç şeyle belli olur:*


*1-* Seven, sevdiğinin sözünü, başkasının sözüne tercih eder.


*2-* Sevdiğinin yanında bulunmayı, başkalarının yanında bulunmaktan üstün tutar.


*3-* Sevdiğinin kendisinden razı olmasını, başkalarının hoşnut olmasından çok kıymetli bilir.


Her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ, neyi, nasıl seveceğimizi bize bildirmiştir. Bu ölçü içinde sevginin tarifi şöyledir:


*Sevgi, hiçbir karşılık beklemeden sevgiliye tâbi olmak, ona itaat etmek, onun her işini güzel, her eziyetini, her iyilikten daha tatlı görmek ve onun dostlarını dost, düşmanlarını düşman bilmek, kısacası onun rızası için
yaşamaktır. *


Bilip anlamadan sevgi gerçekleşmez. İnsan ancak bildiğini sever. İnsanın anladığı, zevk ve rahatlık duyduğu her şey, sevgili; acı duyduğu, nefret ettiği her şey sevimsizdir.


Dostun dostları iyi ve güzel görünür, düşmanları ise çirkin ve kötü görünür.


Seven bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz.



Vücutta öyle bir parça vardı ki o değiştiğinde her şey değişirdi.
Böyle diyordu Nebi. O değişince Her şey değişti /Boyandım RENGİNE SOLMAZAM gayrı.

Haberiniz olsun Allahın dostları var ya! Onlara ne korku var ne de onlar üzülecekler(yunus S/62)/Rabbim Senden Sana abd olmayı seçmiş her kulunun izzetini onun yokluğunda da koruyacak incitmeyecek onurlu bir susuş istiyorum diyenlerden eyle bizi/ Allah’ım Nezd-i uluhiyetinde makbul insan nasıl oluyorsa bana da o şekilde olmayı lutfet

alıntı