O zamanlar bu zamanları beklerken, bundan sonra hep o zamanları özleyeceğiz. Bir zaman sonra bu zamanlar da özlediğimiz olacak. Günün tadını çıkarmak yerine, neden geçmişi özler ya da geleceği bekler dururuz merak ediyorum. Böylesi daha mı kolay? Yani geçmişe bakıp hataları görerek keşkelemek, geleceğe bakıp hayaller le"bir gün" demek. Elimizdeki şimdiye dair hiçbir şeyi değiştirmemek.
Belki daha kolay. Hepimiz o yüzden özlemlerle hayaller arasında yaşayıp gidiyoruz. Özlemlerle hayallerin arasında duran ŞİMDİ’Yİ hep ıskalıyoruz Hep böyle olmuyor mu zaten,1 yıl öncesini, hatta bazen 1 ay öncesine iç geçirip keşke diyoruz.
İnsanların aklının ermesi, çocukluğumuzda ki o saflığın bittiği tarihe denk geliyor nedense.
Olabildiğince saflığımı özlüyorum.
Aklımın her şeye ermediği zamanları.Evet, dünü özlemekten bu günü kaçırıyoruz, bu günüde, vakit bulursak yârin özliycez, yani kisacasi hayat iste)
Özlemsiz ve beklentisiz bir hayat, hayat olmazdi ki:ben yolu yarılamış biri olarak geçmişle ilgili çok sorguladığım, ah vah ettiğim zamanlarım çok oldu...Sonrada bu düşüncelerle bugünü kaçırıyorum diye hayıflandım durdum...Ama dünü, dünde güzel duygularla bırakıp, bugünün yarının dünü olduğunu düşünerek güzel bir hayat yaşayalım .Umarım çocuklarımızda bizim kadar güzel dünler yaşarlar..Bizim dünlerimiz her şeye rağmen çok güzeldi hep benzer kaygılar ve istemler içindeyiz sanırım.
" Keşke şimdiki aklımızla o zamanları yaşayabilseydik! " bu artık mümkün değil, ama dünden bize kalan önemli bir deneyim ise şu an "böyle yapardım! "diyebilmek... o halde bugün o istemleri doya doya yaşayıp yerine getiriyor olabilmeliyiz... Her yaşın ayrı bir güzelliği var ama sanırım en güzel yaşlar "yolu yarıladım artık" dediğimiz yaşlar... Çünkü çok daha "farkında" ve "daha güzel bakabilmeyi öğrendik " zamanla...Okuyan birçok kişinin kendini bulacağı bu yazıda
Bir de dikkat ettikmi çocukken günler, aylar, yıllar uzun, çook uzun gelirdi bize.. Asırlar gibi sürerdi.
ama belli bir yaştan sonra yıllar ne çabuk geçiyor, yıldırım hızıyla..Yetişebilene aşk olsun..
. Bu özlem eski bayramlara olan özlem gibi değil. Tünelin sonundaki ışığı hissettikçe insanın elinde olmadan o ışıktan kaçma isteği belki de. Ben yaşlanırken tek bir şeyi unutmak istemiyorum. Çocukluk anılarımı; iyisiyle kötüsüyle... Çünkü bir zamanlar gerçekti! Bir zamanlar ben de çocuktum yaz günleri sınırsız bir zamandı, sanki güneş hiç batmazdı. kış yağmur çamur demek değildi, içimizdeki tek dert biraz daha oynamak, ceviz ağacının tepesine tırmanmaktı büyükannemizin evinde, gece biraz daha geç yatmayı istemekti. ah çocukluk ama düşündüm de, çok güzel günler yaşadım, geri dönsem yine yine aynı şekilde yaşarım, az biraz daha tasasız olurum. Bir de uyanmadığım pazar sabahları vardı, uyanırdım ve dalgasız denizi yakalardım, rüzgârdan önce. Özenirdim büyümeye ve büyüdüğümde anladım ki har yaşın keyfini sürmek gerekir Ah hep çocuk kalsak ve sadece dizimizdeki yaralarımız için ağlasak...
Hayat akıp gidiyor, zamanı geri saramıyorsan, yaşadığın hayata uyum sağlamak düşüyor avuçlarımıza...
Dünü özlüyoruz belki,yarını da merak ediyoruz..
mutlu olman güzel, iyi hissetmen güzel.. hep bu yasımızda kalsak o daha da guzeel:. Bir daire var, başlıyor ve sonra da tamamlanıyor. Ve merkezdeyiz. Hey yönden ve her açıdan seyrediyoruz. Sadece döndüğümüz yönde algılamamız değişik. Zira farklı bir açıdan bakıyoruz bu sefer. Kıyaslayabilecek bir sonraki noktada oluyoruz. Birisine kıymetini bilemedim demek için bize kıymetsiz muamelesi yapan bir sonrakine ihtiyaç var. Çocukluğu da bu değer biçiş ile özlüyor ve istiyoruz galiba. Geçmişte hep güzellikler yaşanmış değil ya. Ama biz nedense hep güzel taraflarını hatırlayıp, özlüyoruz. Şimdi'nin tadına varabilmek geçmişin geçmiş olduğunu anlayabildiğimizde daha kolay oluyor ama şimdide elbet geçmiş olacak ve biz yine şimdinin geçmişini özleyeceğiz
Keşke demeyi hiç sevmeyen biriyim aslında. Ama özlediğimiz saflık, temizlik olunca çocukluğumuzu özlemeden, keşke demeden geçemiyoruz. Ne kadar özlüyorum o zamanları
Geçmişten bir beklentimiz olabilir mi? Geçmişi özlemenin bu güne yararı ne peki? Hiç değil mi? O zaman özlemle yaşamanın mantığı ne? Bu da hayatın bir parçası demek ki. Hep güzel günler yaşayalım, bu günlerimiz dünlerimizi aratmasın inşallah.
Söz konusu çocuklarımız olunca yaşadığımız dünler bizim en önemli tecrübelerimiz aslında. Güzel dünler, güzel düşünceler demek bence. Biz onlara bütün o güzel düşünceleri akıtacağız inşallah. Yarınlarımız, dünlerimizi aratmasın canlarımız Eskilerden bize kalması gereken en önemli şey tecrübe. Bunun farkındaysak ne mutlu bize.
İşte bak asır gibi süren o zamanlar geçti, gitti bile. Sanırım bundan sonrası da çok hızlı geçecek. Bari bundan sonrası için "keşke" demeyelim öyle değil mi?
Evet, bir zamanlar hepimiz çocuktuk. Bu günlere hazırladı bizi o günler. Çocukluğu iyi geçenlerin değil de kâbus gibi geçenlerin bu günleri nasıl acaba. Bir de olayın o boyutu var dimi?
Ne mutlu sana. Çok fazla keşke'n yoksa.Umarım gelecekte bu günler içinde aynı güzel dili kullanırsın.;
Şimdinin keyfi de bir başka tabii. Keyfine varabilmek bizim elimizde.
Ahhh ahh Ne güzel olurdu değil mi? Sadece dizlerimizdeki yaralarımız için ağlasak...
Şimdi ağlanacak o kadar çok şey varken biz gülmeye çalışıyoruz ya komiğiz biz komik
Evet yıllar geçecek ve biz yani 30 yaşına ulaşmış kadın milleti asla 40 olmıycaz. Olsak ta söylemiycez)Bu da güzel ama..İlginç O zamanlar çekilmez gelen bazı şeyler bugün özlemle, hasretle hatırlanıyor. O zaman şimdinin çekilmezleri de gelecekte özlenecek. Biz şimdi, An'ı yaşarken bunu hatırlayıp üzüntülere gülüp geçelim o zamanİlerde özleyeceğiz nasıl olsa. Nasıl ama. Güzel çözüm değil mi:
saygılar