Aşk mı dedin gülüm dur hele…Biraz da biz tarif edelimbirazda biz tarifsizliğin tarifini yapalım..
Ne yağacak yanlızlık sahralarına?
Aşkkime göre yanmakkimine göre gülkimine göre de bülbülbazılarına bakarsakHz. Yusufbazen de Züleyha... Biz hiç bakabildik mi gönül penceresinden haa…
Bazen parıltılı bir efsanebazen şiir-âne.. Bazen degönül kalemiyle çizilen ve anlatılan avâre.. Aşk dedik ya gülüm çaresizlik değilçare üretmektir çaresizliğin gölgesinde …
Aşkyanmak değilİbrahim-î bir muhabbetle yanmaktır…
AşkMevlanâ değilonun özüdür..
AşkYusuf değilonun hayasıdır..
AşkYunus değilonun sevdasıdır… Bence aşk odundur gülüm odun… Şaşırma bakma öyle tuhaf tuhaf yüzleredoğru duydu kalp kulağınodun diyorum.. Hani şu Yunus’un dağdan muhabbetle kestiğiaşka hangisi yakışır deyip muhasebe ettiğikalem gibi bulmak için saatlerin verdiği odundan bahsediyorum… Muhabbet kapısından eğri girilmez…Şerefliler kapısından nefsine uyanlar geçemez… Zoru bulmak değil zora kolay sıfatını koyabilmektir..
Aşkgüller arasında sevgiliğe hitap değildikenlerin arasından dikenlere dokundurmadan sevgiliyi geçirmektir…
Aşkparmakta bir halka değilkalpte tokmak olmalı…Çevirdiğin zaman tokmağıcenneti aşmalı… Kapattığın zamannur cemali seyretmeli insan…
Aşkbin yıl seni seviyorum naraları atmak değilbir gecenin yalnızlık elbisesi giydiğibuz gibi bir havanın nefesleri kestiğiimkanların kesip imkansızlıkların başladığıbir noktada sevgilinin elini tutup soğuğa inat bir sıcaklıklasessiz bir feryatla“ İYİKİ VARSIN YAR” deyip muhabbetlegözlerinin içine hasretle bakmaktır…
Aşkşaşalıpahalı dünyevî bir hediye değil “ Muhammed-Î BİR MUHABBETLE“ önemsemek ve önemsenmektir.AŞK
Kâbe’nin siyah örtüsüne yüz sürenin gözünden dökülen
Aşk
Mecnun Leyla’ya “sen de kimsin” dediğinde maralların gırtlağına tıkanan
Aşk
Hesap gününde anaya yavrusunu unutturan neyse
Herkesi ve her şeyi öyle unutturan
Aşk
Yangın yeri
Aşk
Talan
Aşk
Dağları yürüten
Bir gece ayı solgüneşi sağ eline verseler de vazgeçilmez olan
Aşk
Damda deve aratan
Balıklara iğnesini getirten
Ebu Bekir adında birini yoldaş eden
Aşk
Fatıma’nın paklığı
Zeyneb’in cesareti
Vahşi’nin keşkesi
Aşk
Meryem
Tahta atların üzerinde anakaralar aşıran
Kâğıt gemilerle okyanusları bitiren
Oyuncak kılıçlarla haramileri düşüren
Aşkİkindi
AşkŞimdi
AşkBekleyen
AşkHatice
Kimsenin kimseye hayrı olmadığı yerde
Yine de ilk akla gelen
Sonsuz karanlıkların ortasında
Vurgun yemiş bir çığlıkla çerağlar yakan
Aşk
Koşmak
Aşk
Safa ile Merve arasında olmak
Aşk
En çok ağlamayı kendine yakıştırmak
AşkUmmak
Koşmakkoşmakkoşmak
Aşk
Hacer
Bir aba
Bir hırka
Bir nefeste kırkbin kere adını söyletebilen
Aşk
Mevlana
Bütün evliyaların gizlediği
Bütün abdalların izlediği
Bütün dervişlerin içlerinden geldiği gibi
Aşk
En çok İsa’ya yakışan
Sabırsa Eyyub’a yazılan
Merhametse son Nebi’ye inen
Aşk
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde
Herkesin her şeyi
Her şeyin herkesi unuttuğu günde
Aşk
Unutmamak
Aşk
Eczası olmayan vurgun
Aşk
Onun gidişinin ertesinde dudakların kuruması
Kayıp giden yıldızların şarkısını söyleyebilenlerin
Kıskanç kervanların zümrüt yüklerine
Dönüp bir kez olsun bakmayanların yeteneği
Aşk
Gözükaralık
Aşk
Yalnızlık
Aşk
Öksüz şehirlerin kapısında
BağdattaGazzedeKandehardaİstanbulda
Isırdıkca kanayan dudaklardan dökülen sözlerle
Havanın nasılsaatin kaç olduğunu sormak
Aşk
Hiç kimsenin hiç kimseyi bu kadar sevmemesi
Yağmurun incirezeytinin bala söylediği
Anla işte
Aşk
Onbir yaşındaki Muhammed’in annesi
Aşk
Eylem
Dünyanın en güzel başkaldırması
En güzeliyle hem de dünyanın
Bir hırkadanyazılmış en güzel şiiri bulup çıkarmak
Aşk
Hiç kimsenin hiç kimseyi bu kadar güzel beklememesi