Mecnun Leyla’ya aşık olur. Yanmaktadır garip, sevdasından ötürü.
Gel gör ki Leyla’dan ayrı düşmüştür. Mecnun çölün bir ucunda Leyla ise diğer ucunda...
Leyla’nın hasretiyle düşünüp durmaktadır vuslatı... Leyla’ya doğru yola
çıkmaya karar verir, etrafına bir bakınır, yolaklık arar kendine...
Bir dişi deve görür kendi halinde. Yeni yavrulamış, yavrusunu emzirmektedir.
Dayanamaz gider yanına devenin, biner sırtına ve basar kamçıyı...
Deve kamçının acısına dayanamaz, karşı da koyamaz. İster istemez kalkar yerinden yola çıkarlar.
Çıkarlar çıkmasına ya devenin aklında yavrusu, sırtında kamçı giderler
hızla...
Akşam olmuştur. Mecnun Leyla’ya kavuşmayı öylesine şiddetle
arzulamaktadır ki biraz da aceleciliğinden belki de mola vermez hiç.
Gece olup da dinlenme vakti geldiğinde Mecnun devenin sırtında
uyuklamaya bile katlanır biran önce kavuşabilmek için Leyla’sına. Bir ağırlık, rehavet çöker Mecnun’a, hafiften uyuklar...
Sahibinin uyukladığını hisseden deve, yönünü tam ters istikamete,
yavrusuna doğru çevirir Mecnun’a fark ettirmeden... Sabah olup da varış noktasına
geldiklerinde Mecnun uyanır ama iş işten geçmiştir; yola ilk çıktıkları
yerdedirler. Deve bir köşede yine yavrusunu emzirmekle meşguldür, Mecnun
hala Leyla’ya kavuşamamıştır...
Kızar köpürür sinirinden Mecnun deveye --ve biraz da kendine--. O
sevdasından yana dursun alt tarafı bir devenin oyununa gelmiştir. Hışımla
kalkar yerinden ve biner devenin sırtına. Daha sert kamçılamaktadır
hayvancağızı... Neyse... Yine çıkarlar yola: Mecnunun aklında Leyla,
devenin aklında yavrusu...
Akşam olup yine hava karardığında aynı olaylar tekerrür eder: Mecnun
devenin sırtında uyuklar, deve bunu hisseder, yönünü çevirir yavrusuna.
Sabah başladıkları yere geri dönerler. Mecnun haliyle tekrar sinirlenir, kızar
vs....
Yola tekrar çıkarlar...
Aynı olaylar üçüncü kez tekrarlandığının sabahında Mecnun hakikati biraz
kavrar ve deveye seslenir:
--Anladım ey deve! Bende bu Leyla aşkı, sende bu yavru şefkati olduğu
müddetçe ne sen yavruna kavuşabilirsin doğru dürüst ne ben Leylam’a
kavuşabilirim doğru dürüst. İyisi mi sen burada kal, ben çölü yalnız
geçeyim. Belki daha geç varırım Leylam’a; daha güç... Belki de vuslat hiç nasip
olmaz... Ama olsun.... Hiç değilse sevdiğimin yolunda ölürüm ya...
İşte ey kişi! Buradaki Mecnun sensin. Leyla; kavuşmayı istediğin Allah
aşkıdır. Üzerine bindiğin deve senin nefsindir; devenin yavrusu ise dünyevi
zevk ve arzulardır... Eğer nefsine sahip olmazsan o seni dünyaya
meylettirir.
Nefsine hadim değil, hakim olduğun müddetçe o sana hizmet edecektir...
MESNEVİ’den..